Geçmiş Şimdi Olduğunda - David Richo Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Geçmiş Şimdi Olduğunda kimin eseri? Geçmiş Şimdi Olduğunda kitabının yazarı kimdir? Geçmiş Şimdi Olduğunda konusu ve anafikri nedir? Geçmiş Şimdi Olduğunda kitabı ne anlatıyor? Geçmiş Şimdi Olduğunda PDF indirme linki var mı? Geçmiş Şimdi Olduğunda kitabının yazarı David Richo kimdir? İşte Geçmiş Şimdi Olduğunda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: David Richo
Yayın Evi: Kuraldışı Yayınları
İSBN: 9789752751385
Sayfa Sayısı: 296
Geçmiş Şimdi Olduğunda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Geçmiş asla sona ermez, hatta geçmez bile" diyen Faulkner birçoğumuzun belki de pek farkında olmadığı bir gerçeğe dikkat çekiyordu.İnsan olmanın acı gerçeklerinden biri de, özellikle geçmişimiz duygusal acılar veya hayal kırıklıkları içeriyorsa, geçmişi tekrarlamak üzere donanmış olmamızdır. Eşimizde, sevgilimizde, arkadaşlarımızda, düşmanlarımızda, hatta yabancılarda farkında bile olmadan geçmişimizin önemli figürlerini görürüz. Geçmişi arkamızda bırakıp ilerlemek istememize rağmen, ebeveynlerimizin veya aramızda çözümlenmemiş sorunların olduğu kişilerin rollerini yeni birilerine vererek hayatımızı sürdürürüz.Sigmund Freud buna "aktarımlar" diyor. Aktarım bilinçsizdir; duygusal olarak tıkanıklık yaratan sorunları çözümlemek üzere geçmişimize dönme arzusudur. Tıpkı huzursuz ruhlar gibi, olayın gerçekleşmiş olduğu veya belki de tam istediğimiz şekilde gerçekleşmemiş olduğu eve döneriz. Fakat dadandığımız ev, eskiden oturduğumuz ev değil, şu anda yaşadığımız yerdir.Geçmişimizin hayat gemimizde bulunan zorunlu ve mahir bir kaçak yolcu olduğunu idrak ettiğimiz sürece, durumun farkındayız demektir. O zaman gemimizin yolcu listesini güncelleştirmek için uygun durumda oluruz.
Geçmiş Şimdi Olduğunda Alıntıları - Sözleri
- Beklenti içinde olmak, doğrudan doğruya ya da pasif agresif yöntemler kullanarak, başkalarını, ihtiyaç duyduğunuz şeyleri bize vermeleri için zorlamaya kalkışmamıza neden olabilir.
- Bir gün gelir, böylesine şişirdiğimiz bu küçük insan, zihnimizde ne denli büyük bir yer işgal etmişti diye üzülebiliriz.
- Amerikan Bağımsızlık Bildirgesinde şöyle der: "... Bütün deneyimler göstermiştir ki insan soyu, kötülükler katlanır olduğu sürece, alıştığı şeyleri ortadan kaldırıp kendine iyilik yapmak yerine, acı çekmeye daha eğilimlidir."
- ...benliğin kurşunu kendini sevmenin altınına dönüşür.
- '' Aktarımlarımız, bizi gidişlerin hayal kırıklığına yol açtıği ve gelişlerin tehlike işareti olduğu geçmişimizin mahzeninde kilitli tutar.''
- Dış güzelliği tatlı niyetine, iç güzelliğini ise asıl yemek olarak görmeliyiz.
- Avutulamazlık, sevdiklerimizi unutamayacağımız ana hep sevgiyle anımsayacağımız anlamına gelir. Tahmin edilemezlik anlık arzularımızın ötesine geçmek için bizi teşvik eden bir şeyin bulunduğu anlamına gelir. Bilinmezlik merak duygumuzun ve hayal gücümüzün gelişeceği anlamına gelir. Gerçeği söylemek gerekirse, yanıtlar bizi sınırlar, sorular ise zenginleştirir. Bu ilk temel gerçeği, karşı çıkmaksızın, suçlamaksızın veya kaçmak için tutunabilecegimiz bir yol aramaksızın kabul ederek her anlamda kazanırız.
- “Korkunun tam da özgürlüğün yolunu açan şey olması, ne kadar ironiktir.”
- Ne kadar sık hayal kırıklığına uğramış olursak olalım, sevilmek için önüne geçemediğimiz bir hasret duyarız.
- "Zeus olmaya çalışmayın; güzellikten sadece payınıza düşen kadarını aldığınızda, hepsine sahip olmuşsunuz demektir."
- "Sınırlarımızı gittikçe daha iyi korumaya başladığımız zaman kendimize saygımızın arttığını, insanlar ve olaylar yüzünden eskisi kadar üzüntü ve korku yaşamadığımızı fark ederiz."
- “Kendime kendi ölümlülüğümü, benim de sonunda bu dünyadan gideceğimi hatırlatarak, geçiciliğin gerçekliğini kabul ediyorum.”
- Çoğu zaman biriyle "geçmiş bir hayatta birlikte olduğumuzdan" eminizdir. Sorun şudur ki, bu geçmiş o kadar da uzak bir geçmiş değildir;gerçkten de böyle biriyle birlikteydik ama bu yüzyıllar önce falan değildi,on yıllar hatta yıllar önceydi. Zamanın denk düşmesi ve anlamlı rastlantılar, doğru aktörlerin deneme çekimine katılmalarını sağlar.
- Sağlıklı insanlar her zaman hem korunmak hem de meydan okumak arayışındadır.
- Bilgi ardından bilgeliğe yol açar.
Geçmiş Şimdi Olduğunda İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Geçmişi Şimdiye Taşımak: "Geçmiş sona ermez; hatta geçmez bile." William Faulkner Hep aynı şeyleri yaşamak. Benzer olaylar, benzer acılar, benzer hayal kırıklıkları, benzer çekişmeler, benzer çatışmalar ve benzer döngüler... Peki neden böyle? Çünkü biz insanlar geçmişte yaşadığımız sorunları çözmek için şu anı kullanıyoruz, farkında olmadan. Geçmişte bize yapılanları başka insanlara yansıtarak, bilinçdışı, geçmişteki acıları telafi edeceğimiz sezgisindeyiz. Dolayısıyla ilişkilerimizde yanlış anlaşılmalar eksik olmuyor. Bu kaos içerisinde karşımızdaki insanları oldukları gibi göremediğimiz gibi, kendimizi de olduğumuz gibi görüp algılayamıyoruz. Freud, bu olguya "aktarımlar" diyor. Aktarım bilinçsiz olarak vuku buluyor. Duygusal olarak tıkanıklık yaratan sorunları çözümlemek üzere geçmişimize dönme arzusu duyuyoruz diyor David Richo. "Aktarım, başkalarına ve kendimize dair yakıştırmalara bağımlı olmaktır. Farkındalık ise başkalarını, yaşamda olup bitenleri ve kendimizi tam şu anda her nasılsak öyle görmemizi sağladığı için; bunun panzehiridir." Akrarımın farkında olduğumuz sürece sorun yoktur. Fakat farkında değilsek ilişkilerimiz sürekli olarak bir döngü halinde sekteye uğrar. David Richo, bu kitabında aktarımın mekanizmalarını ve nasıl bu döngüden çıkıp şu ana, şimdiye adım atabileceğimizi, bu durumu nasıl yönetebileceğimizi anlatıyor. Kitap ilişkilerin dinamiklerini anlamam konusunda bana çok yardımcı oldu. Hayatınız ve ilişkileriniz mümkün mertebe şu anda, şimdide; yarattığımız ve bize karşı yaratılan çatışmalardan ve aktarımlardan uzak, keyif içinde geçsin istiyorsanız bu konuyu kavramak adına kitabı okumanızı öneririm. Kesinlikle faydası oluyor. Keyifli okumalar dilerim. (Demet Elmas)
Bildiğiniz gibi, bilinçdışında zaman mevhumu yok. Diğer yandan tüm deneyimlerimiz, korunma amaçlı subjektif çıkarımlarla birlikte, orada depolanıyor. Bilinçdışı bir türlü çözemediğimiz konulara ilişkin tekrarlayan temalarla karşılaştığı zaman kalıplaşmış “eski” (aslında bilince göre eskide kalmış, bilinçdışında ise aktif) bir şablonu “yeni” duruma uygulama eğilimini gösterebiliyor. Gördüğünüz gibi ortada yeni bir durum yok, aynı yaşantıyı tekrar tekrar oynuyorsunuz adeta. Mitolojik bir işkence gibi. Yansıtma mekanizmasını hepimiz biliriz. Duygularımızı asıl muhatabımıza değil de bir başkasına yönlendirdiğimiz durum. Bu kitapta yansıtma mekanizmasından bir parça daha karmaşık olan aktarma mekanizması anlatılıyor. Aktarma mekanizmasında geçmişte sorun yaşadığımız insanların rollerini farkında olmadan hayatımıza yeni giren insanlara yüklüyoruz. Tabi biz de geçmişteki rolümüze bürünüyoruz. Ve güya eskide kalan ilişki kalıbını yeni bir aktörle karşı karşıya geçip oynuyoruz. Hepimiz sözde eski hatalarımızdan ders alıp bunları tekrar etmemeye çalışırız. Hayatımıza giren yeni insanlarla, rutin sorunlarımızı yaşamamayı umarız ama daha kudretli olan bilinçdışı, eski ilişki modelini olduğu gibi, sonuçlarıyla birlikte aktarabiliyor. Ve koca bir hayat böyle geçip gidebiliyor. Çözüm her zaman olduğu gibi farkındalığımızı artırmak, neyi niçin yaptığımızı sorgulamak. Böyle yapmadıkça esas problemimizi çözemez ve aynı temaları tekrar eder dururuz. Dr. David Richo’ya göre insanın gerçek benliğiyle anda olarak iletişim kurabilmesi için üç şeyden; egodan, aktarımdan ve karanlık yanlarından bağımsız olması gerekiyor. Peki, bunu nasıl anlayabiliriz? Richo şu formülü veriyor: Eğer birisiyle ilişkinizde, “nasıl yapar?”, “onun ne haddine”,“o da kim oluyor” diye düşünüyorsanız, ego devrededir. ‘O kendini bişey zanneden hadsize haddini bildirirsek’ belki ilk anda iyi gelir ama esas sorunu çözüp ilerlememize de engel olur. “Acaba ben de mi böyle yapıyorum” diye düşünüyorsanız, karanlık yanınızı sorguluyorsunuzdur. Karanlık yanınızı kucaklamakla sonuçlanacak bir süreç geçirirseniz bu hiç de fena bir şey değildir. Ama bir öncekinin tersine bu kez de tüm suçu kendinize yöneltip kendinizi suçlu ve değersiz hissediyorsanız bu bir kucaklaşma olmuyor. “Annem/babam/eski eşim/eski arkadaşım….. da tıpkı böyle yapardı” diyorsanız, aktarım yapıyorsunuzdur. Çözmeniz gereken temel bir sorununuz var. Çözmedikçe aynı sorunu yaşamaya devam edeceksiniz. Richo’ya göre ancak bu üçünden de bağımsızsanız, andasınız ve gerçek benliğinizle iletişim kuruyorsunuz. Bu farkındalığa erişmedikçe, aynı rolü tekrar tekrar oynarken aslında yeni bir şey yaşamıyor ve zamanda ilerlemiyorsunuz… David Richo aktarımlarımızın farkına varmak için şu yolu öneriyor; Öncelikle karşınızdaki kişilere dair fiziksel gerçeklerin farkına vararak başlayabilirsiniz: ayakta duruyor, konuşuyor, kollarını sallıyor, sağa sola bakıyor. Yalnızca şimdi ve burada olana yönelik bu ısrarlı odaklanma alıştırması, aktarımın etkisini azaltmanın bir yoludur. Çünkü yansıttığımız şeylerin bizi yolumuzdan çıkarmasına izin vermeksizin dikkatimizi o anda olan şeylere yoğunlaştırırız. Daha sonra karşımızdaki kişiye gerçekten ne hissettiğini, ne söylediğini sorarız veya söylediklerinden bizim ne almadığımızı söyleriz ki karşımızdakini doğru anlayıp anlamadığımızdan emin olalım. Ona kendisini doğru anlamış olup olmadığımızı sorarız. Bunu yapmak gerçekliğe sızmış olabilecek herhangi bir kuruntu ya da aktarımı ortadan kaldırır. Son olarak mümkün olan her an aktarımlarımızı bilinçli hale getiririz ve aktarımlarımızın aslında hayatımızda daha önce olup biten olayların bir yan ürünü olduğunu kabul ederek aktarımımıza yoğunlaşırız ve kendimize; Bu adam/kadın kime benziyor? diye sorarız. Davranışlarının neden böyle olduğunu sorgulamak isteyen ve insan ilişkilerinde çıkmazda kalanlara yol gösterecek bir kitap tavsiye ediyorum. (Hindibâ)
Kitabı öneri üzerine edindim. İzlenimim basit bir kişisel gelişim kitabı olduğu yönündeydi. Yanıldığımı ilk cümleden itibaren anladım. Kitap 14 bölümden oluşuyor. Genel olarak yazar; Aktarım nedir? Neden aktarım yaparız? Bir olay karşısında tepki gösterirken aktarım yaptığımızın farkında mıyız? Bu konuları ele alıyor. Geçmiş yaşantımızdaki olayları bugüne taşıyarak tepki göstermenin bize bir fayda sağlamadığını aksine geçmişte ugradığımız haksızlıkları geçmişte bırakarak daha doğru tepkiler ortaya koyabileceğimizi anlatıyor ve aktarım yapmaktan nasıl kurtulabileceğimize dair uygulamalar da sunuyor. Kitabın en çok bu kısmını sevdim. Çevirisi biraz kötü olsa da kitabı baştan sona ilgimi kaybetmeden okudum. Psikolojiye ilgi duyan ve duygularını anlamlandırmak isteyen herkese tavsiye edebilirim. (Nebahat)
Geçmiş Şimdi Olduğunda PDF indirme linki var mı?
David Richo - Geçmiş Şimdi Olduğunda kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Geçmiş Şimdi Olduğunda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı David Richo Kimdir?
David Richo Kitapları - Eserleri
- Kendimizi Sevebilmek
- Güven Duygusu
- Olgun İlişkiler
- 5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk
- Geçmiş Şimdi Olduğunda
- Düşündüğün Kişi Değilsin!
David Richo Alıntıları - Sözleri
- Sağlıklı insanlar her zaman hem korunmak hem de meydan okumak arayışındadır. (Geçmiş Şimdi Olduğunda)
- Yaşamımızın ilk evrelerinde başkalarıyla yaşadığımız deneyimlerde bunları hayal kırıklığıyla özdeşleştirirsek güven duyma konusunda sıkıntı çekeriz. Bu "sıkıntı"yı şöyle adlandırabiliriz: korku. Samimi ilişkilerde yakınlıktan değil, ballı kurulduktan sonra hayal kırıklığına uğrayacağımızdan korkarız. Ağzımız sütten yandığı için yoğurdu üfleyerek yeriz artık.bu boş inanç kimilerinin gözümüzü boyayabileceği fakat kimilerinin de böyle davranmayacağı gerçeğini kabullenerek çürütülebilir. Başkaları tarafından yüzüstü bırakırsak da yaşamımızı sürdürebilir ve bu süreçte gelişebiliriz. (Güven Duygusu)
- "Sınırlarımızı gittikçe daha iyi korumaya başladığımız zaman kendimize saygımızın arttığını, insanlar ve olaylar yüzünden eskisi kadar üzüntü ve korku yaşamadığımızı fark ederiz." (Geçmiş Şimdi Olduğunda)
- Beklenti içinde olmak, doğrudan doğruya ya da pasif agresif yöntemler kullanarak, başkalarını, ihtiyaç duyduğunuz şeyleri bize vermeleri için zorlamaya kalkışmamıza neden olabilir. (Geçmiş Şimdi Olduğunda)
- Eksiklik bilinci , kıtlık korkusu, yeterli hissetmemek, dışlanmış hissetmek egonun kötü malzemelerle kabuk bağlamasına neden olur. Ve bu kabuk hem kendimizi hem de diğerlerini sevmemize engeldir. Yapılacak şey ; düşüncelerimizi iyiye , güzele yönelterek bu kabuğu hiç oluşturmayacağız , oluşan kabukları ise yine sevgi ve şevkat ile kıracağız. (Düşündüğün Kişi Değilsin!)
- Allahım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceklerimi kabul için sabır ve ikisini birbirinden ayırmak için ihsan eyle. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)
- Dilerim ki, hislerimde emniyet bulayım ve temasa geçtiğim herkes bende duygularına karşılık bulsun. Ki böylelikle, aramızda ve tüm dünyada aramızda sevgi yeşersin. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)
- İşlerin daima planladığımız gibi gitmeyeceği bir gerçek olduğundan düş kırıklığına uğrayacağımız sonucu da gerçektir. Bu nedenle daha az beklentiyle rahat olabilmek akıllıcadır. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)
- Ailede yaşadığımız suistimalin kederini yaşarken, bazen bir unsur gözden kaçar. Yalnız suistimal eden ebeveynin bizde açtığı yaralara ya da adaletsizliğe odaklanır ve sevginin yokluğunun üzüntüsünü yaşamayı unuturuz. Oysa kötüye kullanmakla ilgili her çocukluk senaryosunda daha fazlası olup biter: Suistimal edilen çocuk, esasen onun yasal mirası olan sevgiyi kaybetmenin ya da sevginin yoksunluğunun yasını da tutar. O sadece kötü bir davranışın doğrudan hedefi olmamıştır; aynı zamanda aile hayatına esas manasını veren şefkat ilişkisinden de yoksun kalmıştır. (Düşündüğün Kişi Değilsin!)
- Bilgi ardından bilgeliğe yol açar. (Geçmiş Şimdi Olduğunda)
- Mutlu olmaya tabiki hakkınız var fakat bunu bir başkasından talep etmeye hakkınız yok. (Güven Duygusu)
- " Saklanmak zevktir, bulunamamak ise yıkım" (Olgun İlişkiler)
- " Çocuğun beden dili, annenin gözündeki parıltıda cevap bulur." (Olgun İlişkiler)
- Yürümeyen pek çok ilişkinin zanlısı egodur. (Düşündüğün Kişi Değilsin!)
- Bizi rehin alan suçlu yine korkudur. (Güven Duygusu)
- Oysa sağlıklı bir gurur halinde olduğumuzda, yeteneklerimizi takdir eder ve paylaşırız, onlarla caka satmayız. "Sağlıklı" demek, içimizdeki aklı başında, haysiyetli ve olgun olan demektir. (Düşündüğün Kişi Değilsin!)
- Büyük boşluğun yaratıcı enerji 'chi' ile dolu olduğunu anladığımızda hiçlik diye bir şey olmadığını biliriz. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)
- Büyük boşluğun yaratıcı enerji 'chi' ile dolu olduğunu anladığımızda hiçlik diye bir şey olmadığını biliriz. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)
- Amerikan Bağımsızlık Bildirgesinde şöyle der: "... Bütün deneyimler göstermiştir ki insan soyu, kötülükler katlanır olduğu sürece, alıştığı şeyleri ortadan kaldırıp kendine iyilik yapmak yerine, acı çekmeye daha eğilimlidir." (Geçmiş Şimdi Olduğunda)
- ... Hamlet'le birlikte "kötü talihin taşlarından ve oklarından korkarız." Ancak korku, onu bize fırlatacak bizim dışımızda bir yer olmadığını anladığımızda kaybolur. (5 Gerçeği Kabulle Gelen Mutluluk)