matesis
dedas

Gen - Sıddhartha Mukherjee Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gen kimin eseri? Gen kitabının yazarı kimdir? Gen konusu ve anafikri nedir? Gen kitabı ne anlatıyor? Gen PDF indirme linki var mı? Gen kitabının yazarı Sıddhartha Mukherjee kimdir? İşte Gen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 13.08.2022 20:00
Gen - Sıddhartha Mukherjee Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sıddhartha Mukherjee

Çevirmen: Cem Duran

Yayın Evi: Domingo Yayınevi

İSBN: 9786051980324

Sayfa Sayısı: 616

Gen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Geleceğimizin yıldızlarda olduğunu düşünürdük. Artık genlerimizde olduğunu biliyoruz."

James Watson, DNA'nın Nobel ödüllü kaşiflerinden

Gen. İnsanoğlunu inşa eden, onu tanımlayan kaynak kod. Sahip olduğumuz en insani şey. Ve onu anlamaktan ona yön verebilmeye geçtiğimiz bugünlerde, türümüzün belki de verip vereceği en büyük bilgelik sınavının konusu.

Tüm Hastalıkların Şahı'yla Pulitzer kazanan Siddhartha Mukherjee, kendi ailesindeki şizofreni geçmişinden yola çıkarak bizleri bilim tarihinin en güçlü ve tehlikeli fikirlerden birinin doğuşu, gelişimi ve geleceği üstüne muazzam bir yolculuğa çıkarıyor. Mendel'in bezelyeleri ile filizlenen bir fikrin Darwin'le birlikte yeşermesi, Nazilerin elinde tehlikeli bir silaha dönüşüp ırk ve kimlik tartışmalarının başköşesine yerleşmesi, ardından modern genetik, insan genomu haritası ve o büyük soru: Eğer genetikle oynamak, çocuklarımızın yazgılarını ve kimliklerini belirlemek mümkünse insan olmak ne anlama gelir? Genetik bilimin ahlaki labirentinde yolumuzu nasıl çizeceğiz?

GEN Hayli Kişisel Bir Hikaye, genetiğin sadece bir laboratuvar bilimi değil, yarınımızın kaçınılmaz bir parçası olduğunu su götürmez biçimde ortaya koyan, olağanüstü bir kitap.

Bu belki de bugüne kadar anlatılmış en muhteşem dedektiflik hikayesi. Aristo'dan Francis Collins'e kadar binlerce araştırmacı, her hücrenin merkezinde yer alan soru işaretlerini bin yıl boyunca çözmeye çalışıyorlar. Gen de tıpkı Tüm Hastalıkların Şahı gibi, dahiyane, sürükleyici, coşkulu bir kitap. "İnsan olmak ne demektir?" sorusunun cevabını merak ediyorsanız, bu kitabı okumak zorundasınız.

Gen Alıntıları - Sözleri

  • "Ama hukukun olmadığı bir şehirde avukata kimin ihtiyacı olur."
  • "Çünkü insanlar güsel sonuca o kadar kilitlenmişti ki olabilecek felaketlere hazırlanmamışlardı. Tıbbın sınırlarını genişletme peşindeki doktorlar, soğuk algınlığını hesaba katmayı unutmuşlardır."
  • "İnsanlık tarihine yön veren dürtülerimiz, hırslarımız, hayallerimiz ve arzularımız kısmen de olsa genomumuzda kodlanmıştır. Buna karşılık insanlık tarihi de bu dürtüleri, hırsları, hayalleri ve arzuları taşıyan genomları seçmiştir. Türümüze özgü bazı en muhteşem nitelikleri, bu kendini besleyen döngüye borçluyuz. Fakat bazı en illet niteliklerimiz de aynı döngünün bir sonucudur. Bu döngüden kaçmaya çalışmak kendimizden çok fazla şey beklemek olur ama iç mantığının farkında olup varacağı yerleri sorgulayabilirsek zayıfı güçlünün iradesi altında ezilmekten, "mutant" ı "normal" tarafından yok edilmekten koruyabiliriz."
  • Bize dünyada cenneti vaat edenler, cehennemden başka hiçbir şey getirmemiştir. - Karl Popper
  • Anılar geçmişi parlatır; gerçeklerdir asıl eskiyen.
  • Ağzına sıçıp bırakıyorlar, annenle baban ortaklaşa. Bilerek yapmıyorlar belki, ama olan bu sonuçta. Kendi kusurlarını sana aktarıp bir güzel, Biraz da fazladan ekliyorlar, sırf sana özel. ~Philip Larkin, "This Be The Verse"
  • 1854'te Louis Agassiz adında İsviçre doğumlu bir doğa tarihçisi, "poligenizm" adı verilen bir teorinin en ateşli savunucusuydu. Bu teoriye göre üç temel insan ırkı -kendi ifadesiyle, Beyazlar, Asyalılar ve Zenciler- milyonlarca yıl önce farklı atasal soylardan, birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştı. Agassiz'e bilim tarihindeki en güzide ırkçı desek yeridir. "lrkçı" derken, hem insan ırkları arasında içsel farklar olduğuna inanan anlamında, hem de bazı ırkların diğerlerinden doğuştan daha üstün olduğuna inanan anlamında. Afrikalılarla ortak bir ataya sahip olmak gibi korkunç bir ihtimalden dehşete düşen Agassiz, her ırkın kendine özgü farklı ataları olduğunu, bunların farklı zaman ve mekanlarda birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktığını ve sonra kendi içlerinde çatallara ayrıldığını iddia ediyordu. (iddiasına göre, "Adem" ismi İbranice "yüzü kızaran" anlamındaki bir kelimeden türemişti ve yalnızca beyazların yüzü fark edilebilir şekilde kızarıyordu. Buradan hareketle, her ırk için yüzünün kızarıp kızaramamasına bağlı olarak farklı Ademler olması gerektiğini ileri sürdü.)
  • Mutant varyant veya alel -adı m-BRCA1 olsun BRCA1 proteininin yapısında bir değişikliğe yol açar ve bozulan DNA’ları onarma kabiliyeti ortadan kaldırır. Dolayısıyla BRCA1 bozulduğunda genomda kansere neden olan mutasyonlar ortaya çıkar
  • "Özdeş ikizler üzerinde yapılan başka çalışmalar, genlerin kişilik ve davranışlar üzerindeki etkilerini daha da netleştirdi. Yenilik arama ve dürtüsellik özelliklerinin çok yüksel korelasyon sergilediği anlaşıldı. Kişisel olduğu düşünülen bazı deneyimlerin de ayrı yetiştirilmiş ikizler arasında paylaşıldığı görüldü(empati, özgecilik, müzik zevki, güven) hatta siyasi görüşlerin bile beyne kısmen doğuştan kazınmış olduğu görüldü."
  • "İnsan" ile "kahvaltılık gevrek" arasındaki fark yalnızca gen sayılarından değil, gen ağlarının karmaşıklığından da kaynaklanır. Önemli olan neye sahip olduğunuz değil, onunla ne yaptığınızdır.
  • Genomlar ve epigenomlar benzerlikleri, mirasları, anıları ve tarihleri kuşaktan kuşağa aktarmak içindir. Genlerin baştan karılması, anıların silinmesi ve mutasyonlar bu kuvvetleri dengeler. Böylece her kuşakta farklılıklar, varyasyonlar, canavarlıklar, dehalar yeni baştan ortaya çıkar; her kuşakta yeni başlangıçların şafakları söker.
  • Annenin ve babanın kanı sende kaybolmamış. ~Menelaus, Odysseia
  • Eşcinselin asıl düşmanı sapkınlığı değil,kendisine yardım edebileceğinden bihaber oluşu ve tedaviye burun kıvırmasına neden olan psikolojik mazoşizmidir.
  • "İnsan bir gücü keşfetmişse ona mutlaka başvurur," diye yazdı Bateson endişeli bir dille. "Kalıtım bilimi yakında muazzam bir güç sunacak. Ve ülkenin birinde, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte, o güç bir ulusun bileşimini kontrol etmek için kullanılacak. Bunun o ulus için ve genel olarak insanlık için iyi mi yoksa kötü mü sonuçlanacağı ayrı bir soru." Bateson genin asrını herkesten önce görmüştü.
  • Goriller, şempanzeler ve orangutanlar da dahil olmak üzere tüm diğer kuyruksuz maymunlarda 24 çift kromozom vardır. İnsansıların evriminin bir noktasında bir aramızda orta boylu iki kromozom birleşmiş. İnsan genomu birkaç milyon yıl önce kuyruksuz maymun genomundan ayrılmıştır ve zaman içinde yeni mutasyonlar ve varyasyonlar edinmiştir. Bir kromozom yitirdik ama baş parmağımızı kazandık.

Gen İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kendinizin alt yapısındaki mekanizmayı merak ediyorsanız okuyun derim . Öncelikle okumadan belli başlı terimleri bilmeniz gerekmektedir. Bu kitap benim bu alanda okuduğum en açık , en kapsamlı ve okudukça öğrendiklerime hayran olduğum bir kitap oldu. Bilimsel araştırmalarla ,sanatı ve tarihte yaşanmış olayları harmanlanmıştır. Dönemin yaşanan olaylarına objektif bir bakış açısından anlatarak genin hikayesini anlatmaktadır. Sakin ve anlamaya açık bir kafayla okunması gereken aynı zamanda da öğrendiklerinizden sonra dünyaya ve kendinize farklı bir gözle bakacağınızın garantisini veren bir kitap. Keyifli Okumalar.. (sevgi.yaren)

GEN HAYLİ KİŞİSEL BİR HİKAYE || YORUM: Beklediğimin aksine gen biliminin tarihçesine koca bir yer ayrılmış olan bu kitap, açıkçası beni biraz şaşırttı. Daha çok şimdinin bilimsel gerçeklerinin deneyler ve teorilerle okura sunulduğu bir anlatış biçimi beklerken Darwin, Mendel, Aristo, Pisagor, Morgan ve gen ve genetiğe katkıları olan onlarca insanın yaptıklarını, bu yapılanlarla genetik biliminin adım adım nasıl geliştiğini izliyoruz kitap boyunca. Sıkıldığımı söyleyemem elbette, hatta okuması hayli keyif verici olsa da bu beklenmedik durumun beni şaşırttığını kesinlikle söylemeliyim. Ama kitap tek kelimeyle harikaydı! Gerçekten. Biyoloji ve kimya derslerinden aşina olduğumuz Mendel gibi birçok insanın yaşamına, daha doğrusu yaşamında genetik alanındaki yaptığı çalışmalara, daha derinden bir göz atmak, bu konudaki eski bilgilerimin üzerine eklenince zihin haritam tamamlanmış gibi bir his kapladı içimi. Öğretirken sevdirmenin tam karşılığıydı bu kitap benim için. Merak duygusunu her zaman diri tutması ve anlatımındaki samimiyeti kitaba olan bağlılığımı arttıran en önemli sebeplerden oldu. Zamansal olarak bölümlendirilmiş ve tam olarak 6 kısımdan oluşan bu kitap, her bölümde genetik biliminin tarihsel gelişimi üzerinde çalışmalar yapmış değerli insanlara yer vermiş, sistematik yazım tarzı sayesinde okurun kafasını karıştırmadan anlatabilmeyi başarabilmiş. Ara sıra bölüm başlarında kendi hayat hikayesinden de bu konuyla alakalı yaşanmışlara da yer vermesi daha samimi bir anlatım sunuyor bizlere. Anlatım tarzının güzelliği sayesinde akıcılığı, konunun incelikli şekilde aktarılmasından ötürü açıkça anlaşılabilmesi gerçekten takdire şayan. Anlamadığım hiçbir nokta olmadı ki genetik biliminin bu denli anlaşılabilir anlatılması kolay olmasa gerek. Kitapta sevdiğim hususlardan birkaç tanesi, koskocaman bir kaynakçaya ve dizine yer verilmiş olmasıydı. Ayrıca genetik biliminin gelişiminin anlatıldığı bir haritanın da eklenmesi şahane bir jest olmuş bence. Okuduklarını bir de özet halinde bu haritada görmek harikaydı. Ayrıca yazılanları daha inanılır ve bilimsel kılan kaynakça kısmının varlığı sayesinde açıkçası yazarın tarafsızca bu kitabı yazmaya çalıştığını hissettim. Ki zaten okurken herhangi bir tarafgirlik hissetmedim. Tamamen nesnel bir çalışmaydı bence. Okurun konuya her yönden hakim olabilmesi adına çok kapsamlı bir araştırmanın ürünü olmuş bu kitap. Yalnız, bu durumun vermiş olduğu bilgi yoğunluğunun zihinsel yorgunluğunu da es geçmemek gerek. Her ne kadar harika bir kitap olsa da yanında eş zamanlı olarak bir başka kitap okumak sanırım daha doğru olacaktır. Çünkü bazen dinlenmek için kitap okur insan, ancak hiçbir satırını öylesine okumak yetmiyor bu kitabı. Okurken emek ve ilgi istiyor anlayacağınız. O yüzden hızlıca okunmaya asla gelemiyor. Her gün azar azar ama düzenli olarak okuyarak hem zihninizi hem de kitabınızı memnun etmeniz yerinde olacaktır. Yanında da hafif bir kitap daha okuyorsanız işte o zaman harika olur. Ama inanın okurken hiç sıkılmıyorsunuz, yalnızca hafif bir yorgunluk kalıyor üstünüzde. Ama sırf bu kitapla tanıştığım için bile değer. Son olarak, eğer genetiğe ve genetiğin tarihçesine ilginiz varsa mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Seveceğinizden çokça emin olarak sözlerimi sonlandırıyorum. Puanım: 5/5 (Zeynep EGE)

Bilgi ve donanımı açısından hayran kaldığım Sıddhaartha MUKHERJEE’nin yazarlığını yaptığı GEN kitabı; Sıddhaartha MUKHERJEE, kanser hekimi ve araştırmacısı, kök hücre biyoloğu ve kanser genetikçisidir. Tüm Hastalıkların Şahı’yla Pulitzer kazanan Siddhartha Mukherjee, kendi ailesindeki şizofreni geçmişinden yola çıkarak bizleri bilim tarihinin en güçlü ve tehlikeli fikirlerden birinin doğuşu, gelişimi ve geleceği üstüne, bu kitap ile muazzam bir yolculuğa çıkarmaktadır. Mendel’in bezelyeleri ile filizlenen bir fikrin Darwin’le birlikte yeşermesi, Nazilerin elinde tehlikeli bir silaha dönüşüp ırk ve kimlik tartışmalarının başköşesine yerleşmesi, ardından modern genetik, insan genomu haritası ve o büyük soru: Eğer genetikle oynamak, çocuklarımızın yazgılarını ve kimliklerini belirlemek mümkünse insan olmak ne anlama gelir? Bugüne kadar anlatılmış en muhteşem dedektiflik hikayesidir. Aristo’dan Francis Collins’e kadar binlerce araştırmacı, her hücrenin merkezinde yer alan soru işaretlerini bin yıl boyunca çözmeye çalışmaktadırlar. Gen de tıpkı Tüm Hastalıkların Şahı gibi, dahiyane, sürükleyici, coşkulu bir kitap. “İnsan olmak ne demektir?” sorusunun cevabını merak eden her insan tarafından okunması gereken bir kitap özelliğini taşımaktadır. (Songül YAVUZ)

Gen PDF indirme linki var mı?

Sıddhartha Mukherjee - Gen kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sıddhartha Mukherjee Kimdir?

kanser konusunda uzmanlaşmış bir tıp doktoru ve araştırmacıdır. Columbia Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik, Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi’nde ise kadrolu tıp doktorluğu görevini sürdürmektedir. Rhodes Bursu’na layık görülmüş olan yazar, Stanford Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Harvard Tıp Okulu mezunudur. Nature, The New England Journal of Medicine, The New York Times Magazine ve The New Republic dergilerinde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Şu anda eşi ve iki kızı ile birlikte New York’ta yaşamaktadır.

Sıddhartha Mukherjee Kitapları - Eserleri

  • Gen
  • Tüm Hastalıkların Şahı
  • Tıp Yasaları

Sıddhartha Mukherjee Alıntıları - Sözleri

  • Uygarlık kansere neden olmadı ancak insan ömrünü uzatarak, kanserin bulunduğu delikten çıkmasına olanak tanıdı. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Bir araştırmacının anımsadığı üzere “artık sesleri solukları fazla çıkmayan bu insanların katkıları, ancak vefat ilanlarında özetlenir olmuştu.” (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Kapıyı çalmadan içeri giren hastalık olma şerefi (veremden sonra) şimdi de kansere ait. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • "İnsanın kendini suçlamasından daha iyi bir suçlama olabilir mi?" (Tıp Yasaları)
  • "Özdeş ikizler üzerinde yapılan başka çalışmalar, genlerin kişilik ve davranışlar üzerindeki etkilerini daha da netleştirdi. Yenilik arama ve dürtüsellik özelliklerinin çok yüksel korelasyon sergilediği anlaşıldı. Kişisel olduğu düşünülen bazı deneyimlerin de ayrı yetiştirilmiş ikizler arasında paylaşıldığı görüldü(empati, özgecilik, müzik zevki, güven) hatta siyasi görüşlerin bile beyne kısmen doğuştan kazınmış olduğu görüldü." (Gen)
  • "İnsan bir gücü keşfetmişse ona mutlaka başvurur," diye yazdı Bateson endişeli bir dille. "Kalıtım bilimi yakında muazzam bir güç sunacak. Ve ülkenin birinde, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte, o güç bir ulusun bileşimini kontrol etmek için kullanılacak. Bunun o ulus için ve genel olarak insanlık için iyi mi yoksa kötü mü sonuçlanacağı ayrı bir soru." Bateson genin asrını herkesten önce görmüştü. (Gen)
  • Mükemmel bilgiyle mükemmel kararlar almak kolaydır. Tıp sizden mükemmel olmayan bilgiyle mükemmel kararlar almanızı ister. (Tıp Yasaları)
  • Anılar geçmişi parlatır; gerçeklerdir asıl eskiyen. (Gen)
  • "İnsanlık tarihine yön veren dürtülerimiz, hırslarımız, hayallerimiz ve arzularımız kısmen de olsa genomumuzda kodlanmıştır. Buna karşılık insanlık tarihi de bu dürtüleri, hırsları, hayalleri ve arzuları taşıyan genomları seçmiştir. Türümüze özgü bazı en muhteşem nitelikleri, bu kendini besleyen döngüye borçluyuz. Fakat bazı en illet niteliklerimiz de aynı döngünün bir sonucudur. Bu döngüden kaçmaya çalışmak kendimizden çok fazla şey beklemek olur ama iç mantığının farkında olup varacağı yerleri sorgulayabilirsek zayıfı güçlünün iradesi altında ezilmekten, "mutant" ı "normal" tarafından yok edilmekten koruyabiliriz." (Gen)
  • Tıbbın bu kadar yasasız, kesinlikten uzak bir dünya olmasını hiç beklememiştim. Gerçekliğin çokluğu daha derin ve önemli bir sorunu örtbas etti: Bilgi ile (kesin, sabit, mükemmel, somut) klinik akıl (kesin olmayan, değişken, kusurlu, soyut) arasındaki uzlaşma. (Tıp Yasaları)
  • "Çünkü insanlar güsel sonuca o kadar kilitlenmişti ki olabilecek felaketlere hazırlanmamışlardı. Tıbbın sınırlarını genişletme peşindeki doktorlar, soğuk algınlığını hesaba katmayı unutmuşlardır." (Gen)
  • Goriller, şempanzeler ve orangutanlar da dahil olmak üzere tüm diğer kuyruksuz maymunlarda 24 çift kromozom vardır. İnsansıların evriminin bir noktasında bir aramızda orta boylu iki kromozom birleşmiş. İnsan genomu birkaç milyon yıl önce kuyruksuz maymun genomundan ayrılmıştır ve zaman içinde yeni mutasyonlar ve varyasyonlar edinmiştir. Bir kromozom yitirdik ama baş parmağımızı kazandık. (Gen)
  • Eğer önceki bilgileri kullanmayı başaramazsanız, gelecek hakkında ahmakça yargılarda bulunmanız kaçınılmazdır. Bu, dünyayı sezme şeklimizdir. (Tıp Yasaları)
  • "Geçmiş, geleceğin en iyi rehberidir." (Tıp Yasaları)
  • Hipokrat gibi Galen de bütün hastalıkları birtakım sıvıların fazlalığı temelinde sınıflandırdı sınıflandırdı. Kızıl renkli, sıcak ve ağrılı bir şişmeyi betimleyen enflamasyon kanın; hepsi de soğuk, çamursu ve beyaz olan tüberkül, püstül, katar ve lenf düğümcüğü balgamın; sarılık da sarı safranın fazlalığından kaynaklanıyordu. Galen, sıvılardan en kötücül olanını ise kansere saklamıştı: Siyah Safra. Bu yağlı, ağdalı sıvıya atfedilen yalnızca bir hastalık daha çıkacaktı: tepeden tırnağa metaforla kaynayan depresyon. Depresyon için ortaçağda kullanılan ‘melankoli’ sözcüğü, adını Yunanca melas(siyah) ve khole(safra)’den alıyordu. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Genomlar ve epigenomlar benzerlikleri, mirasları, anıları ve tarihleri kuşaktan kuşağa aktarmak içindir. Genlerin baştan karılması, anıların silinmesi ve mutasyonlar bu kuvvetleri dengeler. Böylece her kuşakta farklılıklar, varyasyonlar, canavarlıklar, dehalar yeni baştan ortaya çıkar; her kuşakta yeni başlangıçların şafakları söker. (Gen)
  • Şimdi daha iyi makinelerimiz var ama bu makineleri daha hasta insanlara bakmak için kullanıyoruz. (Tıp Yasaları)
  • Bize dünyada cenneti vaat edenler, cehennemden başka hiçbir şey getirmemiştir. - Karl Popper (Gen)
  • Tıp disiplini, belirsizlik altında bilginin idaresini içerir. (Tıp Yasaları)
  • Bu hastalığa yakalananlar yüzyıllardır akla gelebilecek her türlü deneyin nesnesi olmuştur. Bu inanılmaz zorlu düşmana başarıyla karşı koyabilecek en ufak bir araç bulma umuduyla kırlar ve ormanların, eczane ve tapınakların altı üstüne getirilmiştir. İnsanın bu beyhude arayışına katkıda bulunmaktan kaçınabilmiş herhangi bir hayvan bulmak da zordur. İster tüyleri ve derisiyle, ister diş ve tırnağıyla, ister timus ve tiroid bezleriyle, ister karaciğer ve dalağıyla olsun… (Tüm Hastalıkların Şahı)

Yorum Yaz