Genç Werther'in Acıları - Johann Wolfgang Von Goethe Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Genç Werther'in Acıları kimin eseri? Genç Werther'in Acıları kitabının yazarı kimdir? Genç Werther'in Acıları konusu ve anafikri nedir? Genç Werther'in Acıları kitabı ne anlatıyor? Genç Werther'in Acıları kitabının yazarı Johann Wolfgang Von Goethe kimdir? İşte Genç Werther'in Acıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Johann Wolfgang Von Goethe
Çevirmen: Mahmure Kahraman
Editör: Alkan İnal
Orijinal Adı: Die Leiden des Jungen Werther
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053603511
Sayfa Sayısı: 126
Genç Werther'in Acıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen "Romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti.
Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
Genç Werther'in Acıları Alıntıları - Sözleri
- Yüreğinizin arzularına karşılık verecek başka bir kız yok mu şu koca dünyada?
- İnsanın kalbini anlamak olanaksız bir şey.
- Bu dünyada birinin diğerini anlaması o kadar kolay bir şey değil.
- Duygularım ölmüş gibi!
- Savaşmayı bırakıyorum, bunu veda say.
- Çok sayıda insanla tanıştım, ama henüz bir arkadaş edinmiş değilim.
- Kalbim o kadar kötü değil! Sadece hassas!
- Dünyada en çok çocukları kendime yakın buluyorum.
- Sabahları uyanıp parıldayan güneşi gördüğümde, "Al işte, yine cenneti andıran bir gün ve yine insanlar bunu mahvedecekler" diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
- Hayatta mıyım, değil miyim çoğunlukla bilmiyorum!
- Anın tadını çıkaracağım, geçmiş benim için geçmişte kalacak.
- Bu dünyada birinin diğerini anlaması o kadar kolay bir şey değil.
- Sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmek lazım!
- Ben çok içten duygularla konuşurken, başkasının konuyu anlamsız beylik sözlerle yaklaşması kadar beni çileden çıkaran bir şey yoktur.
Genç Werther'in Acıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
werther'in kendisine tenkitname: Eser güzel, hakkını yiyemem lâkin ahlaki bir kaç sorunu var: Biz insanlar ahlakımızla varız ve ahlakımız kadar insanız. İşte bu cihetten bir eser kaleme alınacaksa eğer muharririn en ufak bir ahlâk açığı vermemesi gerektiğini nazarımda elzem addederim. Çünkü biz okuyucular okuduklarımızdan etkileniyor ve kalbimize alıyoruz. Ve belki de en kötüsü doğru olmayan şeylere alışıyoruz, normal karşılıyoruz. Hayat çok kısa, onu en güzel şeylerle doldurmalı ve yaşantımızda en az payı hataya/günaha vermeliyiz. Yusuf Kaplan beynin bir çöp kutusu olmadığını, buraya her kitabın alınmaması gerektiğini söyler. Bu kitap çöp mü peki, hayır değil, içinde bir çok hikmetane sözler barındırıyor fakat göz yumulmayacak yanlışları da var. Bu kitabı bir ergene okutmayın mesela ya da hayata dair sağlam bir bakış açısı olmayana da. Gelelim benim kusur addettiklerime; Aşk, hayatı yaşanmaya değer kılan yegâne güzelliktir. Platoniği zehir, karşılıklı olanı yegâne mutluluk sebebidir. İlk görüşte aşka tabiki inanıyorum ama " İnsan sevdiğini anar, andığını sever" sözüne de behemehal katılıyorum. Nitekim şöyle bir durum da vardır ki aşık olunacak kişiyi biz seçemeyiz ve bu bazen yanlış bir kişi de olabilir. Böyle durumlarda yapılması gereken çok önemli bir şey vardır, kişiyi unutmaya çalışmak, kalbe atılan aşk tohumu filizlenmeden kalbi ve aklı başka şeylerle meşgul etmek ve gerekirse uzaklara gitmek. Mecnun olmak istemeyenler için verilen tavsiyeler bunlar ancak Mecnun şanslıydı aşkı karşılıklıydı ama platonik Werther n'apsın bu tavsiyeler onaydı... -Bundan sonrası spoiler içerir- Romanın kahramanı Werther ilk görüşte aşık oluyor amma olmaması gereken bir kişiye yakında evlenecek olan birine. Her ilk görüşteki tutulmaya da aşk diyemeyiz, aşkı hayranlıkla karıştıranlarımız kahir ekseriyette. (Burada ayran gönüllere de ufak bir nasihat: "Sen piknik yeri ya da mesire alanı değilsin, her gelen gönlüne girmemeli.") (Bu arada benim tek suçum aşık olmak deyip binbir rezilliği yapan insanlar var, belki de benzeri bir durumu Werther de gördüğüm için yaptıklarını ve aşkını doğru bulmadım.) Gelelim Werther'e, o ilk görüşte aşık oluyor ve bu imkansız aşkın peşine düşüyor ve içine düştüğü aşk çıkılmaz bir hâl alıyor. Werther'in başta bir hayranlık çerçevesinde gelip gittiğini ardından gerçekten aşık olduğuna kani oldum. Ulvi düşüncelerle ve her an sevgiliyle olduğunu göstererek aşkını biz okuyuculara kanıtladı, lâkin... Lâkin Werther'in aşkına sonradan çirkin düşünceler bulaşmaya başladı ve o zaman dedim ki Werther aşık değil ve üstelik Werther nefsinin kurbanı, Werther kendine aşık. İstediği şeyler olsun istiyor ve maşukunun duyguları düşünceleri onun için önemsizleşmeye başlıyor, maşukunun gözünde kendini görmek istiyor. Varlığını maşukunda görmek istiyor. Biz biliriz ki gerçek aşk maşukta yok olmaktır, fena olmaktır. Aşık kapıyı çalınca, maşukun sorusuna "sen geldin" diye cevap vermeli, "ben"in b'si bile toz duman olmalıdır... (Her neyse bunlar ulvi mevzular, gayri müslim olmasına rağmen yine de Goethe'u tebrik ettim. Nefs/ şehevi ihtiraslar yine de en az bir şekilde bulaşmış Werther'in aşkına, belki de okuyucularına moral olsun diye yaptı bir şeyleri bunu bilemeyeceğim) Romanın sonuna doğru Werther niyetini bozuyor ve ne yazıkki aşkının kalitesini yerle yeksan ediyor. Üstelik kadın evli ve kocasıyla mutlu bir evliliği var. Werther bu çirkinliği yapmayacaktı madem seviyorsa aşkını kalbine gömüp yaşamasını bilecekti. Ya da ne bileyim aklın atıp mecnunane çöllere düşebilirdi ama Werther aklını hiçbir zaman terketmedi. Kadına söylediği sözleri korkunçtu, kocasının ya da kendisinin ölmesini dâhi ölmesini istemiş, "üçümüzden birisinin ölmesini istedim lakin ardından bu ölen ben olmalıyım(!) deyip kendi canıma kıymayı tercih ettim" diyor. Hadi buna eyvallah diyelim, başkalarına değil kendine kıyma yürekliliğini gösterdi. (Ya benimsin ya kara toprağım diyenler var ve bu korkunç.) Sevgili uğruna bir pervane misali ölmesi güzel lâkin ölmek isterken bile kendisini düşünüyor, aşkını kanıtlamaya çalışıyor. Bencil aşık. Bunu ergenler okumamalı dedim çünkü onlar duygularının esiri ve en ufak bir şeyde akıllarına gelen tek şey "ölmek". Bir şey olunca denemeye kalkıştıkları ilk iş intihar. İsmet Özel'in bu konuda söylediği çok güzel bir sözü vardır; "40 yaşıma kadar hep intiharı düşündüm, ama 40 yaşımdan itibaren insanların intihar etmeye değmeyeceklerini düşünmeye başladım. Bana göre intihar, geride kalanlara yönelik ağır bir suçlamadır. Bu mesajı verebileceğin tıynette insan olmadığını düşününce de intihar etmiyorsun." Anlayacağınız bir beşer için ölmeye değmez dostlar, ölecekseniz illa "o en güzel olan" için ölün. Başkalarında gördüğümüz O'nun bir tecellisi değil midir zaten... Mecnun aşkının doruklarında niçin Leyla'ya "sen Leyla'ysan bu içimdeki Leyla kim" dedi... Bunlar derin mevzular, burada bitiyorum müsaadenizle... "Hiçbir aşık sevgilisine varlığını göstermeye kalkışmaz." Feriduddin Attar Hazretleri (Ayşegül)
Genç Werther'in aşkı: Özay gönlümün Almanya mektubundaki şu dizeler aklıma geldi kitabı okurken; "bizim pavlikada bir alman var. glaus, çok eyi gardaşım olsun" Bizim romanda bir Werther var çok eyi gardaşım olsun. Roman werther'in charlotteye olan aşkını wilhelm'e mektuplarla anlattığı bir kurguda işleniyor. Edebi olarak iki farklı basımdan okumanın farkını da belirtmek istiyorum. Çeviri romanlarda zamana uygun bir edebi bir dilde düzenlenebilir, kitabın iki bölümün de bununla ilgili bir konuyu da işlemiş zaten yazar; "Ben kolaydan çalışmayı severim, ne yazılıysa, odur: ama o,bir yazıyı geri verip, şöyle diyebiliyor: İyi, ama bir daha gözden geçirin, daha iyi bir söz, daha yerinde bir edat bulunabilir. O zaman çıldırabilirim. Hiçbir, ama hiçbir bağlaç boşta kalmamalı ve bazen dikkatimden kaçan her türden devrikliğin baş düşmanı. Onun sözdizimini alışılmış melodiyle çığırmazsan, hiçbir şey anlamıyor." Kitapların ruhunu anlamak ve kimyasını yakalamak için çok önemli bir mesele olduğunu düşünüyorum. Werther duygularına kapıldığınız da hissedeceğiniz yegane şey alıntı yapmaktan, altını çizdiğiniz cümlelerden yorulacak ve sonlarına doğru kitaba kendinizi kaptırarak biran önce bitmesin ümidiyle okuyacayaksınız ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi werther'in de bir hikayesinin sonu gelecek. Kesinlikle ve şiddetle okumanızı tavsiye ederim. (not:yabancı romanlarda edebi dile uygun bir çeviriden okumayı tercih edin. ) (Berceste)
Bu kitabı okumak kimsesiz karanlık bir sahilde dolaşmak gibi gerçekten. Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim. Sayfalara post-it yapıştırmaktan kitap şişti, kalınlaştı. Ne yazsam ne söylesem bu kitabı ve Werther'in acılarını size anlatamam. Alın ve okuyun. Beğenmezseniz bana getirin ben bir daha okurum :) (BLACK JACK)
Genç Werther'in Acıları PDF indirme linki var mı?
Johann Wolfgang Von Goethe - Genç Werther'in Acıları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Genç Werther'in Acıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Johann Wolfgang Von Goethe Kimdir?
Johann Wolfgang von Goethe (28 Ağustos 1749, Frankfurt - 22 Mart 1832, Weimar), Alman edebiyatçı. Aynı zamanda çeşitli doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkarmıştır. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.
Goethe, şiir, drama, hikâye (düzyazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmıştır. Bununla birlikte, zengin bir içeriğe sahip olan mektup çeşidi, önemli edebi eserlerindendir. Fırtına ve Coşku (Sturm und Drang) döneminin en önemli öncüsü ve temsilcisi olmuştur. 1774 yılında Genç Werther'in Acıları adlı eseri ile bütün Avrupa'da ün yapmıştır. Daha sonra, 1790 yılından itibaren, Friedrich Schiller ile birlikte ortak ve dönüşümlü bir şekilde, içeriksel ve biçimsel olarak, Antik kültür anlayışı üzerinde yoğunlaşarak, Weimar Klasik'in en önemli temsilcisi olmuştur. Goethe, aynı zamanda, yurtdışında da Alman Edebiyatı'nın temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
Değeri, ölümünden sonra azalmaya başladığı sıralarda, Goethe, 1871 yılından itibaren, Alman ulusal kimliğiyle, Alman Kraliyet'inde taçlandırılmıştır. Sadece eserlerine yönelik değil, aynı zamanda örnek alınacak yaşantısına yönelik de bir hayranlık oluşmuştur. Goethe, bugüne kadar, en önemli Alman edebiyatçı olarak kabul edilmiş, eserleri ise dünya edebiyatı zirvesinde yerini almıştır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Johann_Wolfgang_von_Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe Kitapları - Eserleri
- Faust
- Gönül Yakınlıkları
- Genç Werther'in Acıları
- Yarat Ey Sanatçı
- Doğu-Batı Divanı
- Renk Öğretisi
- Aforizmalar
- İtalya Seyahati
- Alman Göçmenlerin Sohbetleri
- Goethe Der ki...
- Seçme Şiirler
- Seçme Mektuplar
- Dünyanın Derdi Bitmez
- Wilhelm Meister'in Seyahat Yılları I-II
- Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları
- Clavigo Kardeşler
- Hermann'la Dorothea
- Kurnaz Tilki
- Kalbin İnceliği Aşka Dahildir
- Yaşamımdan Şiir ve Hakikat
- Roma Ağıtları
- Briefe Aus Der Schweiz
- Komşu Çocuklar
- Marienbad Ağıdı
- Masal
- Yeşil Yılan Ak Zambak
- Elli Yaşında Bir Erkek
- Iphigenie Tauris'te
- Seçmeler
- Hayata Yön Veren Sözler
- İtalya Seyahati I
- Demir Elli Şövalye
- İtalya Seyahati II
- İtalya Seyahati III
- Faust 2. Cilt
- Der Großkophta
- Kültürlerarası Şiir
- Stella
- Egmont
- Urfaust
- Elective Affinities
- Faust, Der Tragödie Zweiter Teil
- Faust ve Hayat Dersi
Johann Wolfgang Von Goethe Alıntıları - Sözleri
- Ruhumda neredeyse fazla eskiyen o tek düşünceyi uygulamak için sağımda solumda neleri feda etmiyorum ki! (İtalya Seyahati)
- Ben bu seyahati kendimi kandırmak için değil, kendimi gördüklerimle tanımak için yapıyorum. (İtalya Seyahati)
- Sevgi yönetmez; sadece biçim verir; (Yeşil Yılan Ak Zambak)
- Waldsassen Manastın, Bavyera’ya varır varmaz hemen insanın karşısına çıkıveriyor. (İtalya Seyahati I)
- Mutlaka okumaya zaman ayırmalısınız, yoksa tercih edilmiş bir cahillikle baş başa kalırsınız. (Hayata Yön Veren Sözler)
- Yeni bir yurd, yeni bir munasibet seni seslese, taleyin bu ve bundan sonraki nemetlerini sukurler qarsilayaraa hamisindan faydalan. (Hermann'la Dorothea)
- Bana kimlerle arkadaşlık ettiğini söyle, ben de sana kim olduğunu söyleyeyim. Neyle uğraştığını bilirsem, senden ne olabileceğini de bilirim. (Aforizmalar)
- Kurumayın, sakın kurumayın, Ebedi aşkın gözyaşları! Çünkü ancak gözlerin yarı kurumuş pınarları Çorak ve ölü gösterebilir dünyayı! Kurumayın, sakın kurumayın, Mutsuz aşkın gözyaşları! (Yarat Ey Sanatçı)
- "Henüz kalbin acının gizemiyle örtülü." (Iphigenie Tauris'te)
- Ben hiçbir şeyim, ama gerçek her şeydir. - Abraham Lincoln (Hayata Yön Veren Sözler)
- İşte insanlar böyledir! Ve hepsi de birbirlerine benziyorlar: hemcinsleri bir felakete uğrayınca, buna ağızlarını açıp bakmaktan zevk duyuyorlar! (Hermann'la Dorothea)
- Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen, bir yanı hala çocuk kalmıştı. (Gönül Yakınlıkları)
- Camları resimlenmiş pencerelerdir şiirler! (Yarat Ey Sanatçı)
- İnsanların ne kadar kötü olduklarını görmek beni hiç şaşırtmıyor fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce çok şaşırıyorum. (Seçme Mektuplar)
- "Köle oluruz sonunda Kendi yarattığımız yaratıklara." (Faust)
- Bir başkasının fikrini dinleyeceksem, bu güzel bir biçimde ifade edilmiş olmalıdır; kendi içimde yeterince karmaşığım zaten. (Aforizmalar)
- • “Arzularımız, bizden asıl istediğimiz şeyi bile gizlerler.” . (Hermann'la Dorothea)
- "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık." F.M.Dostoyevski (Hayata Yön Veren Sözler)
- İçsel hakikatten dış gerçekliğe geçiş, aradaki karşıtlık yüzünden daima acılıdır. (Elli Yaşında Bir Erkek)
- EtkinIiğimi artırmadan ya da doğrudan doğruya canIandırıp yaşamıma bir şey katmadan bana yaInızca biIgi veren her şeyden nefret ediyorum. (Goethe Der ki...)