Gençliğin Izdırabı - Şule Yüksel Şenler Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gençliğin Izdırabı kimin eseri? Gençliğin Izdırabı kitabının yazarı kimdir? Gençliğin Izdırabı konusu ve anafikri nedir? Gençliğin Izdırabı kitabı ne anlatıyor? Gençliğin Izdırabı kitabının yazarı Şule Yüksel Şenler kimdir? İşte Gençliğin Izdırabı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Şule Yüksel Şenler
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9789753620215
Sayfa Sayısı: 192
Gençliğin Izdırabı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gençleri bugünkü duruma düşüren sebepleri göz önünde bulundurarak azarlamak ve dışlamak yerine anlayış ve şefkat göstermemiz gerekir. Bir devre imzasını atmış bir kalemden, gençliğin ′Himalaya dağları gibi büyük′ problemlerini, ilgiyle ve biraz da içiniz burkularak okuyacaksınız.
Gençliğin Izdırabı Alıntıları - Sözleri
- "Bir milletin eğitim sistemi bozuk olursa, o millet baştan ayağa bozuk demektir."
- "Sahipsiz olan gençliğin mahvolması haktır, Sen sahip olursan, bu gençlik, mahvolmayacaktır." Mehmet Âkif
- ... hidâyet, öyle bir lütf-u Rabbânîdir ki o, lûtfa mazhâriyyet kazanan insân, o ândan îtibâren en çetin bir imtihânın kapı eşiğinde hissetmelidir kendisini. Musîbetler, beklenmedik darbeler, inkisâr-ı hayâller, hâsılı işte böyle ve bâzen çok daha fazla tahammülfersâ isimli - isimsiz ızdıraplar.. Izdıraplar... Izdıraplar...
- <
> diye de kendinizi harâb etmeyin. Hangi yaşta olursa olsun, - genç ve yaşlı - her insân, hidâyet şerbetinin lezzetini tadar tatmaz < > diye esefle çırpınarak geçen zamânlarına yakınır. Lâkin, dünkü gün geçmiştir. Yârına ise, ulaşacağımız bizce meçhûl olduğuna göre, bizce ehemmiyyetli olan, içinde yaşadığımız gündür. Şu hâlde dünü ve yârını düşünmekten ziyâde, esâs gâyemiz, içinde yaşadığımız bugünün kıymetini bilerek, onu değerlendirmek olmalıdır ALLÂH yolunda. - Her saadeti ardında bir elem gizli olabileceği gibi, her elem ve ızdırâbın arkasında da umulmadık bir saadet gizlidir.
- Bizi maneviyattan yoksun yetiştiren ve bazılarımızın aileden aldığı manevi değerleri dahi zamanla yıkan bazı eğitimcilerimizi huzurunuzda utanmaya davet ediyorum.
Gençliğin Izdırabı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Huzur Sokağı kitabının yazarı " Şule Yüksel Şenler'in " bu kitabını birkaç yıl önce okumuştum. Yazar bu kitabında,1960'lı ve 1970'li yıllarda yaşananan birtakım sorunları dile getirerek ,okuyucudan gelen mektuplar ve o sorunlara ( mektuplara ) çözüm yollarını anlatıyor. Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim. (Ekrem Özkara)
Degerli Şule hanımın vefat ettigi bu hafta bende Onun bıraktığı mirası ile hatirlamak maksadiyla basladim kitaba bugünde bitirdim. Ilk defa okudum Şule hanimim kitabını. vakti ile hayat hikayesini kendi dilinden okumuştum. Bu sebeple cok saygı duyduğum bir ornek sahsiyet -bir hanfendi .kitaba gelecek olursak gerçekten kalemi kuvvetli ve tesirli.Fakat orneklemeler 60 li 70 li yıllardan kendiside zaten değişmek istememiş örnekleri.bir döneme tanıklık ederek kalsin istemiş. Benim merakim acaba bu kadar rahat ve serbestlik içerisinde ki gençlere ne diyordu muhakkak araştıracağım. ILA yi Kelimetullah i dert edinen Şule Yüksel senler hanfendi Allah sizden razı olsun merhameti ile muamele eylesin. (aynulhayat)
Kitabın Yazarı Şule Yüksel Şenler Kimdir?
1960lı yıllarda gazete yazıları ve konferanslarla ün kazanmıştır.rnrnAslen Kıbrıslıdır. Küçükken ailesiyle birlikte İstanbula göç etti. Öğrenimini ortaokul ikinci sınıfta bıraktı.Bir terzinin yanında çalışmaya başladı. O bunun ileride kendi başörtüsü modelini yaratmasına yol açtı. 21 yaşında gazetecilik yapmaya başladı. 1965te görüntüsü ile düşüncelerinin uymadığını düşünerek tesettüre girdi. Yeni İstiklal Gazetesi’ndeki yazıları nedeniyle hakkında davalar açıldı. Anadoluyu dolaşarak verdiği konferanslarla tartışmalar başlatmıştır. Onu taklit eden genç kızların başlarını aynı şekilde örtmeleriyle bu tarz örtü şulebaşı olarak anılmaya başlandı. Cevdet Sunaya yazdığı bir mektup yüzünden cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı, sekiz ay cezaevinde kaldı.rnrnHür Söz, Yeni İstiklal, Babıalide Sabah gazetelerinde kadın sayfası yaptı. Bugün gazetesinde 1967-71de köşeyazarı idi. Seher Vakti dergisi başyazarı oldu. 1971de hapis yattı. 1980den sonra Zaman ve Milli Gazetede yazdı.rnrnHuzur Sokağı adlı romanı filme alındı. Yücel Çakmaklının yönettiği Birleşen Yollar adlı filmin başrollerinde İzzet Günay ve Türkan Şoray oynadı.
28 ağustos 2019 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir
Şule Yüksel Şenler Kitapları - Eserleri
- Huzur Sokağı
- Hidayet
- Bize Ne Oldu
- Kadın ve Evlilik
- Gençliğin Izdırabı
- Uygarlığın Gözyaşları
- Kız ve Çiçek
- İslam'da ve Günümüzde Kadın
- Her Şey İslam İçin
Şule Yüksel Şenler Alıntıları - Sözleri
- Ey Müslüman Türk kadını! Düşün ve bil ki: Senin dirilişin, topyekûn milletinin dirilişi ve düşmanlarının sonu olacaktır. Bizi sevince, düşmanını hüsrana garketmek istiyorsan, silkin ve uyan! (Kadın ve Evlilik)
- "Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku." (Huzur Sokağı)
- Sen ey Müslüman Kadın!.. Sen, yüzünü, gözleğini, dudaklağını böyle boyuyoğ, başöğtü takmıyoğ, mini etek giyiyoğ, çıplak geziyoğ... Tuuu!.. Sana lâzım cehennem!.. (Hidayet)
- Büyüklerinin geleneksel yaşantı ve fikirlerine değil, İslâm'ın özünde mündemiç olan sağlam düsturlara göre hayatını tanzim etmelisin. (Kız ve Çiçek)
- "Sahipsiz olan gençliğin mahvolması haktır, Sen sahip olursan, bu gençlik, mahvolmayacaktır." Mehmet Âkif (Gençliğin Izdırabı)
- "Hidayet, Cenab-ı Hakkın seçkin kullarına sunduğu gül kokulu bir şerbettir." (Hidayet)
- Ve hissediyorsunuz. Evet ta derinden derine.. (Bize Ne Oldu)
- Beyinleri türlü "İZM" lerle, köksüz felsefelerle şartlandırılmış inançsız, başıboş, gayesiz genc kardeşim! Gel, sen de inanmanın lezzetini tadan bu iman, ahlak ve fazilet timsali genç kardeşlerinin saflarına katıl ve içindeki devamlö huzursuzluktan, mânevi boşluktan, sonu gelmez buhran ve ızdırablardan kurtul artık. (Kız ve Çiçek)
- Zira Müslüman, İslâm'ı yalnız kâl ile (yâni söz ile) değil, ancak hâl ile de yaşadığı takdirde alnının akıyla "Müslümanım!" demeye hak kazanacak ve işte ancak o zaman gerçek saadet ve huzura nail olabilecektir. (Kadın ve Evlilik)
- Adamlar, Avrupa gibi bir yerde sırf kadınlar, erkeklerle temas etmesin, kadınlar, kendi hemcinsleri ile daha rahat konuşup hareket ediyorlar, şeklindeki muhafazakar bir düşünceyle koskoca bir kadın müessesesi meydana getirirler de, biz, aynı zamanda dinimizin icabettirdiği bu şekli, halkımın yüzde doksan dokuzunu Müslümanların teşkil ettiği memleketimizde niçin daha esaslı bir şekilde ele almaktan bu derece içtinab ederiz, bilinmez ... (Kadın ve Evlilik)
- "Özgürlük, ilâhî kanuna uymaktır." (Hidayet)
- Evet, istiklal, Hakk'a tapan bir milletin elbette hakkıydı... Lakin o milletin kaderini elinde bulunduran kimseler , Hak yerine Haksızlığa taparlarsa, o millet için istiklal gülünç bir hayal değil miydi? (Huzur Sokağı)
- Ne gurbettir çöken İslam'a, İslam'ın diyarında? (Huzur Sokağı)
- Peygamberimiz(s.a.v): "Kim bir topluluğa kendini benzetirse, onlardan olur." Buyurmuştur. (Bize Ne Oldu)
- Yetiştirdiği, etkilediği, hayatını değiştirdiği, yol gösterdiği insanlar bugün devleti yönetiyor. (Hidayet)
- Bir insanın gafletten uyanıp hakikatleri görmesini ve giyimini, yaşayışını o İlâhî hakikatlere göre değiştirmesini istemek, en güzel bir istek olmakla beraber, gafletteki bir insan için de maalesef yerine getirilmesi en güç, en zor bir istektir. Zira, bâhusus câzibedar fitnenin alabildiğine yayıldığı şu dehşetli zamanda, gafletten hakikate dönüş, her insan için zannedildiği kadar kolay olmamaktadır... Bu bir sabır, anlayış ve şefkat işidir ki, bunların aksi olan şiddet hareketleri ekseriyetle menfi neticeler vermektedir. (Kadın ve Evlilik)
- Onlanın prensibi hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, bizim prensibimiz ise; yarın ölecekmişiz gibi, tedbirli ve temkinli bir şekilde hiç kimseden fütur getirmeksizin Allah'ın emirlerine sımsıka sarılmaktır. (Kadın ve Evlilik)
- Devir değişti diyorlar.Değişen devir değil, değişen insanlardır. (Bize Ne Oldu)
- “Sorarım sana Feyza , Allah’ın emirlerini yerine getirmeyen , bu yüce emirlere karşı gelen bir kalp nasıl temiz olabilir ?” (Huzur Sokağı)
- Selam, müminleri gafillerden ayıran, birbirlerine sevgi ve muhabbet bağlarıyla bağlayan ve kardeşlik hislerini kuvvetlendiren müslümanların bir nevi alamet-i farikalarıdır. Selam, müslümanı benlik, gurur ve beşeri kusurlardan münezzeh kılmaya yarayan bir vasıta olduğu gibi, mütevazı, halim selim, terbiyeli iyi ahlaklı olmaya teşvik eden bir vâsıtadır da. Bunların yanında selamın faidelerinden biri de, yine beşeriyyet icabı müslümanlar arasındaki dargınlık ve kırgınlıkları yok edip ,onları birlik, beraberlik ve kardeşliğe meylettirmesi ve aralarında hiç bozulmayacak, sarsılmayacak ilahi bir râbıtaya sevketmesidir. Bu rabıtanın bize bahşedeceği ilâhi neş'e sonsuzdur.. Müslümanlar bu rabıta ile Kevser pınarlarından, billur kadehlerini dolduracak ve tek bir can gibi yek vücud olarak birbirlerine sarılacaklardır. Ne ilahi bir zevk, ne doyulmaz bir neş'e... Artık önümüze dağlar cesametinde düşmanlarda gelse, bu yekvücud kitle parçalanmaz, bölünmez. Çelikten bir sur gibi düşmana meydan okur. "Birbirinizi kardeşçe sevin" ve "Aranızda selâmı yayınız!" müslüman kardeşlerim! Allah'ın selâmı ve rahmeti üzerinize olsun!. (Uygarlığın Gözyaşları)