Git, Secde Et ve Ağla - Ahmet Mahir Pekşen Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Git, Secde Et ve Ağla kimin eseri? Git, Secde Et ve Ağla kitabının yazarı kimdir? Git, Secde Et ve Ağla konusu ve anafikri nedir? Git, Secde Et ve Ağla kitabı ne anlatıyor? Git, Secde Et ve Ağla PDF indirme linki var mı? Git, Secde Et ve Ağla kitabının yazarı Ahmet Mahir Pekşen kimdir? İşte Git, Secde Et ve Ağla kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Mahir Pekşen
Yayın Evi: Kaynak Kültür Yayınları
İSBN: 9789944125475
Sayfa Sayısı: 167
Git, Secde Et ve Ağla Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Namaz; hayatın yoğunluğu içinde sığındığımız bir liman, isteklerimizi ve hâlimizi Allah´a arz ettiğimiz bir makam... Bu kitap, hassas bir kalbin başlangıç tekbirinden selama kadar uzanan namaz yolculuğunu hikayelerle anlatıyor.
Git, Secde Et ve Ağla Alıntıları - Sözleri
- "İbadetine güvenmek, kendini beğenmek... Ben iyi yaptım, çok sevap işledim, hiç günah işlemedim demek." Aman Allah'ım. Sana sığınırım bu kuru güvenden.
- "Eli boş gidilmez gidilen yere; Rabbim boş gelmedim ben suç getirdim!. Dağlar çekemezken o ağır yükü; İki kat sırtımda pek güç getirdim!"
- Ben öyle umut ediyorum ki, dünyada insanla şeytan arasındaki mücadeleyi en sonunda insan kazanacaktır.
- Bir ben gayesiz, kalbi buruk...
- Dünyada kaç yürek varsa o kadar farklı sevgi ve merhamet şekli vardır.
- Bilirim ki kabul olan dualarımdan çok kabul olmayan dualarım sevindirecek beni. Yine bilirim ki kabul olmayan dualarımın neticesinde birçok belâ, kaza engellenecektir.
- Dünyanın toplu iğne ucu gibi olsun yer kaplamadığı bu sonsuzda, toplu iğne ucunda yaşayan milyarlarca insanın hırsı, kini, nefreti garibime gider.
- Bir hadis-i kudsîde buyurulur ki; "İnsan benim sırrım. Ben insanın sırrıyım."
- Kainatın özeti olan insanın özeti ise beyni... Bilebildiğimiz kadarıyla kainatın en sırlı cismi; insan beyni.
Git, Secde Et ve Ağla İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Sübhâne Rabiyel azîm” Büyüksün Rabbim...: Son zamanlarda namazla ilgili kitaplar ardı ardına yayınlanıyor. Bunlardan ilki Cemil Tokpınar’ın Sabah Namazına Nasıl Kalkılır kitabıydı. Sanırım milyonun üzerinde kişiye ulaştı bu kitap. Derken namaz platformu oluşturuldu. O diyar senin bu diyar benim, her yer gezildi. İmandan sonra en büyük hakikat namaz anlatıldı. Bu platformda bulunan yazarlarımızın hemen hepsi namazla ilgili kitaplar kaleme aldılar. Bunlar arasında hatırladıklarım: Namaz/ Bir Tevhid Eylemi, Abdullah Yıldız; Niçin Namaz, Nasıl Namaz, eserleriyle Vehbi Karakaş; Namaz Bilinci, Hasan Hafızoğlu; Namaz Gözaydınlığım, Mehmet Göktaş; Namaz/Akılları Durduran Mucize, Kerim Buladı; Namaz/Dirilişe Çağrı, Ahmet Bulut. Okuduğum bu kitabı ne zaman aldım bilmiyorum. Geçen hafta sonu, kütüphanemde “Bu hafta ne okuyayım?” diye gezinirken gözüme ilişti. Şöyle bir karıştırdım ve sonrasında okumak için ayırdım. İyi ki de öyle yapmışım. Kitap “Hassas bir kalbin başlangıç tekbirinden selama kadar uzanan namaz yolculuğunu hikâyelerle anlatıyor.” Hikâyelerde duygulara hitap eden etkili bir dil kullanılmış. Daha çok hayat tecrübesi, namaz konusunda yaşanmışlıklar var. Kitap hadislerle, tarihi olaylarla, pişmanlıklarla, tevbelerle, dualarla süslenmiş. Ara ara şiirler de var. Esmaü’l Hüsna’yı anlattığı bir şiiri kitap boyunca yer alıyor. İşte oradan bir beyit: “Dilde, kalpte gönülde. “Var” ve “Bir” olan Allah (c.c), Ona sığınan insan ne ah çeker ne de vah. Yazar daha çok namaz esnasında neler düşünülmesi gerektiği üzerinde duruyor. Namazda ayetlerin anlamlarını düşünüyor. Allah'ın güzel isimlerini hatırlıyor. “Allahü ekber” diyor Rabbin büyüklüğünü, büyüklüğünü düşünürken bütün bir âlemi, âlemler içindeki âlemi, yıldızları, hücreleri, atomları samanyolunu hepsini birlikte düşünüyor. “Sübhâne Rabiyel azîm” derken, ezelden ebede yaratılan her bir varlığın tüm hücrelerinin ettiği tesbihler, zikirler aklına geliyor. Büyüksün Rabbim diyor. “Semiallâhü limen hamide” diyor. Karanlık bir gecede, kara taşın üzerindeki kara karıncanın isteğini işittiğini, kendisine verilen her tür nimetin şükrü hak ettiğini ve hatta bu namazı ona verilen nimetlerin şükrü olarak kıldığını düşünüyor. Yazar, böyle böyle namazın her bir rüknünde tefekkürler ederek kitap boyunca bizleri iki rekatlık namazında yolculuk yaptırıyor. Arada hikâyeler yok değil. Mustafa Bey bir cami yaptırmış. Bir akşam iftar verecekmiş. Uşağı Ali Ağa’ya demiş. “Git camiden akşam namazını kılanları davet et.” Ali Ağa namaz sonrası cami çıkışını tutar. Camiden çıkan herkese sorar: “İmam ilk rekâtta hangi sureyi okudu?” Caminin yüze yakın cemaatinden ancak yedi kişi sorunun doğru cevabını bilir. Ali Ağa da onları iftara davet eder. Mustafa Bey sorar, “Cemaat bu kadar olamaz, hepsini çağırmadın mı?” Ali Ağa durumu anlatınca Mustafa Paşa durumdan hoşnut olup yaptırdığı camiye ad olarak Ali Ağa ismini verir. Yazarımız babasından çokça bahsediyor. Birçok şeyi ondan öğrendiğini ailenin bu konuda hassas olması gerektiğini belirtiyor. Babanın ibadetler yönüyle daha çok cehennemle korkutmayı asıl aldığını söyler. Baba cehennem dedikçe kendisi de okuduğu kitaplarda hep cenneti hayal eder. Bir ikindi vaktidir. Yolcudur. Hava soğuktur. Güç bela bir arkadaşının yazıhanesine ulaşır. Girdiği yer namaza müsait değildir. Şeytan devrededir. Yetişirsin. Kaygetmededir. Şimdi cami uzaktır. Soğuktur suları. Hem caminin içi de öyle. Biraz mücadele. Ve karar. Camiye gidilecek. Kollar çemlenir. Musluk açılır. Bismillah denir. O da ne, soğuk su beklenirken sıcacık bir su akmaktadır. Bildik bütün duaları bu hayratı yapan için okur. Camiye girer. Orada da durum aynıdır. Cami yerden ısıtmalıdır. Kısaca yolcu namazı kılıp çıkmak isterken sünnetine varıncaya kadar ikindi namazını ifa eder. Kitabı beğendim. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim. Bilhassa parkta yatan şarapçının şarap şişesini tam da dudağıyla buluşturmuşken ezanların okunmasıyla gösterdiği tavrı mutlaka okumalısınız. Göreceksiniz, peşin hükümlerinizin çoğundan vazgeçeceksiniz. (Sait Köşk)
Git, Secde Et ve Ağla PDF indirme linki var mı?
Ahmet Mahir Pekşen - Git, Secde Et ve Ağla kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Git, Secde Et ve Ağla PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmet Mahir Pekşen Kimdir?
17 Ağustos 1956 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı ilçede yaptıktan sonra İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İşletme-Muhasebe bölümünü bitirdi. Çeşitli dergi ve gazetelerde, makale, hikaye, deneme ve şiirleri yayınlandı. Yerel – ulusal televizyon ve radyolarda programlar yaptı. Bazı şiirleri bestelendi. Türk Edebiyatı Vakfınca düzenlenen 5. Ömer Seyfettin Hikaye Yarışmasında “Annem Yıldızları Sayamaz” isimli hikayesi ile ödül aldı. Onlarca kitabı bulunan yazar, yeni kitap çalışmalarına aralıksız olarak devam etmektedir.
Ahmet Mahir Pekşen Kitapları - Eserleri
- Git, Secde Et ve Ağla
- Bir Gencin Feryadı
- Bu Evde Mutlu Bir Aile Var
- Elimi Tut Baba
- Güzel Son
- Şifoniyerin Gözündeki Mutluluk
- Sayılamayanlar
- Yaz Elması
- Karanfil Secdesi
- Annem Yıldızları Sayamaz
- Şimdi Şeytanı Ağlatma Vakti
- Kelebek Duası
- Eşyalarımın Şarkısı
- Merhaba Dünya Ben Göktürk
- Bir Gençlik Özlüyorum
- Çöpten Kavga Çiçekten Mutluluk
- Kâğıtçının 100 Günü
- Bir Yudum Kepenek Suyu "Sivas"
Ahmet Mahir Pekşen Alıntıları - Sözleri
- Erişilmeyen imkânlara hayıflanmak sadece mutsuz ederdi insanı. (Bu Evde Mutlu Bir Aile Var)
- İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşarmış derler ya, ben de ölene kadar hayal edeceğim. (Bir Gencin Feryadı)
- Bilirim ki kabul olan dualarımdan çok kabul olmayan dualarım sevindirecek beni. Yine bilirim ki kabul olmayan dualarımın neticesinde birçok belâ, kaza engellenecektir. (Git, Secde Et ve Ağla)
- Sevilmek için büyük şeyler beklemek niye? Kabul et, sevdiğinin her bakışı, hediye! (Bu Evde Mutlu Bir Aile Var)
- Hastası olan,borcu- derdi olanlar dalgın olurlar. (Elimi Tut Baba)
- Kış güzeldir. Allah gönül kışı vermesin... (Çöpten Kavga Çiçekten Mutluluk)
- Mutluluğun sadece sağlanan maddi imkânlarla doğru orantılı olabileceğini sanıyorsunuz. (Bir Gencin Feryadı)
- Unutmayın ki; çocuk anne ve babasının ortak eseridir. (Elimi Tut Baba)
- Çok sev ki sevilesin; hoş gör ki hoş görülesin. Karşındaki aynandır, güldür, sen de gülesin. (Bu Evde Mutlu Bir Aile Var)
- Gülünce gül açmayan yanaklar bize ait. Zorla uyurken gözden dökülen yaşlar şahit (Bir Gencin Feryadı)
- Şöhretlisin, zenginsin, her yerde bir ünün var, Peki hiç düşündün mü Dünyada kaç günün var. (Bir Gencin Feryadı)
- Dünyada kaç yürek varsa o kadar farklı sevgi ve merhamet şekli vardır. (Git, Secde Et ve Ağla)
- "Yatma yeşil çimene Uyur uyanamazsın Ver beni ellere Görür dayanamazsın" (Sayılamayanlar)
- “İnsan sadece kendisinin cevaplayabileceği sorulara bile, mantıklı yanıt bulamıyordu bazen.” (Sayılamayanlar)
- Dua açar her kapıyı Duayladır bir yuvanın başlangıcı, devamı. (Bu Evde Mutlu Bir Aile Var)
- “Şiirlerin en güzelinin annesi, çoğu zaman hüzündür.” (Sayılamayanlar)
- Bir ben gayesiz, kalbi buruk... (Git, Secde Et ve Ağla)
- Ölüm bir kere olur, her gün ölme... (Bir Gencin Feryadı)
- " Çaysız sohbet aysız geceye benzer " (Bir Yudum Kepenek Suyu "Sivas")
- “Kaderi Tanrı’nın yazdığına inananlar, dönüp sana kader çizmeye kalkarlar.” (Sayılamayanlar)