Göç - R. A. Salvatore Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Göç kimin eseri? Göç kitabının yazarı kimdir? Göç konusu ve anafikri nedir? Göç kitabı ne anlatıyor? Göç PDF indirme linki var mı? Göç kitabının yazarı R. A. Salvatore kimdir? İşte Göç kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: R. A. Salvatore
Çevirmen: Boğaç Erkan
Yayın Evi: Laika Yayıncılık
İSBN: 9789758904211
Sayfa Sayısı: 286
Göç Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"...İnsanlar gerçekten de akıl karıştırcı bir ırk ve dünyanın kaderi gün geçtikçe onların her yere ulaşan ellerine geçiyor. Bu nazik bir denge oluşturabilir ama kesinlikle renksiz olmayacaktır. İnsanlar, karakter çeşitliliğine tüm diğer varlıklardan daha fazla sahipler; onlarınki, kendi ırklarına karşı -endişe verici sıklıkta- savaş açabilen tek 'iyi' ırk..."
Anayurt ve Sürgün ile devam eden yolculuk Göç ile sonlanıyor. Drizzt Do'Urden'in özgürlük yolculuğu Buzyeli Vadisi'nde sürecek.
Göç Alıntıları - Sözleri
- Gerçek hakkında ortaya konulması gereken bir nokta daha var: Kötü yaratıklar şarkı söyleyemez.
- Hikayemin tam olarak anlatıldığına inanmaya cesaret edebilir miyim? Sanmıyorum.
- "Üzüntün dürüstçe mi?" diye sordu Montolio. "Çoğu değildir, bilirsin. Kendi üstüne yüklenen yüklerin pek çoğu yanlış anlaşmalarla temellenir. Biz -ya da içimizden samimi olanlar- kendimizi çoğunlukla, başkalarının uymasını beklediğimizden daha sert standartlar ile yargılarız. Bu bir lanet, sanırım, ya da bir kutsama, bu o kişinin bakış açısına bağlı." Görmeyen bakışlarını Drizzt'e çevirdi. "Bunu bir kutsama olarak kabullen dostum, ulaşılamaz denilen yüksekliklere çabalamanı sağlayan, içten gelen bir çağrı olarak kabullen." "Öfkelendiren bir kutsama," diye yanıtladı Drizzt, düşünmeden. "Yalnızca çektiğin acıların sana ne verdiğini durup da gözden geçirmediğin sürece," sanki drowun bu sözlerini beklermişçesine cevap vermekte gecikmedi Montolio." Azla yetinenler az şey başarırlar. Bundan şüphe edilemez. Düşündüğüm kadarıyla ulaşamayacağını bilip de bocalamaktansa, yıldızları yakalamaya çalışmak daha iyidir." Drizzt'e tipik o acı gülümsemesi ile baktı. " En azından uzanmaya çalışan iyice bir gerinir, güzel bir manzara görür ya da belki alçaktaki dallarda asılı bir elmayı kapar. çabasının karşılığı olarak!" "Ya da belki görünmeyen bir saldırganın fırlattığı alçaktan uçan bir oku," dedi Drizzt acıyla. Montolio, Drizzt'in bitmek bilmeyen olumsuz ifadeleri karşısında çaresizce başını eğmişti. İyi kalpli drowu bu denli yaralı görmek onu derinden sarsıyordu. "Tabii, olabilir," dedi Montolio, amacının dışına çıkan sert bir sesle, "ama hayatın kaybı, sadece ona yaşama şansı verenler için büyüktür! Bırak ok, alçaktan uçup yerde oturanı vursun. Onun ölümü bu denli trajik olmayacaktır!"
- ...evrende bir uyum var, sıradan mutluluğun uyumlu şarkısı. Bu şarkıya katılmak için bir kimsenin içsel uyumu, doğru görünen notaları bulması gerek. Gerçek hakkında ortaya konulması gereken bir nokta daha var: Kötü yaratıklar şarkı söyleyemez.
- O sene, dolunayla saklambaç oynayan parçalı bulutlardan dökülen toz gibi kar erken geldi.
- "Orada acıyla fakat aynı zamanda mutlulukla dolu koca bir dünya var, dostum. İlki seni olgunlaştırır, ikincisi ise yolculuğunu tahammül edilir kılar."
- Bruenor, Catti-brie'nin bu neşeye katılmadığını farketti, ve cüce bunun nedenini bildiğini düşündü. Doğru ya da değil, Roddy'nin hikayesi kızın içinde bazı kuşkular yaratmıştı. "Artık görüyorsun," dedi Bruenor sertçe, devam eden tartışmada onu iyice köşeye sıkıştırmaya çalışarak. "drow, aranan bir katil. Artık uyarılarıma kulak kabartırsın kızım!" Duyduğu acıyla, Catti-brie'nin ısırdığı dudakları kaybolmuştu. Yeryüzündeki hayatı hakkında Drizzt fazla bir şey anlatmamıştı, ama bu tanımaya başladığı drowun cinayet işleyebileceğine inanmıyordu. Aynı zamanda Catti-brie bir gerçeği de inkar edemezdi: Drizzt, bir kara elfti, ve tecrübeli babası için, en azından bu gerçek, McGristle'ın hikayesine bir dayanak sağlıyordu. "Beni duyuyor musun, kızım?" diye hırladı Bruenor. "Hepsini bir araya toplamalısın," dedi Catti-brie aniden. "Drow ve Cassius ve de o çirkin Roddy McGristle'ı. Bunu yap..." "Sorunum değil!" diye gürledi Bruenor, sözünü keserek. Babasının ani öfkesi karşısında, Catti-brie'nin yumuşak gözleri yaşlarla dolmuştu. Tüm dünyası tepe taklak oluyordu. Drizzt tehlikedeydi, geçmişi ile ilgili gerçekler de öyle. Catti-brie'yi, hatırladığı tüm hayatı boyunca hayranlık duyup sevdiği babasının, kendisine kulaklarını kapatması da acı veriyordu. O korkunç anda, Catti-brie, bu şartlar altında, herhangi bir onbir yaşındakinin yapabileceği şeyi yaptı... Bruenor'a arkasını döndü ve kaçtı.
- Vicdan, her zaman mantıklı yargılamaya uymaz. Suçluluk her zaman kişinin kendisine oluşturduğu bir yüktür ama her zaman doğru değildir.
- "Hayır!" dedi Drizzt sertçe. "Hayır, lütfen." Hem sesine hem de duruşuna, muhafızların anlam veremediği bir yorgunluk çökmüştü. Drizzt'in anlamsız savaşlar ve yanlış anlamalar için gücü kalmamıştı.
- "O halde onları hiç kullanmamak için dua et, Drizzt Do'Urden," diye karşılık verdi Montolio. "Barışı ve savaşı gördüm ve temin ederim ki ilkini tercih ederim!"
- "... Düşündüğüm kadarıyla, ulaşamayacağını bilip oturup bocalamaktansa, yıldızları yakalamaya çalışmak daha iyidir." Drizzt'e o tipik acı gülümsemesi ile baktı. "En azından uzanmaya çalışan iyice bir gerinir, güzel bir manzara görür ya da belki alçaktaki dallarda asılı bir elmayı kapar, çabasının karşılığı olarak!"
- Bazılarına göre vicdan ırklar arasındaki en büyük farktır.
- Orada acıyla fakat aynı zamanda mutlulukla dolu kocaman bir yer var, dostum. İlki seni olgunlaştırır ikincisi ise yolculuğunu tahammül edilir kılar.
- “Bildiğinin peşinden gitmek istersin, bilirsin değil mi? Ama sonra bildiğinin, bildiğin şey olmadığını fark edersin!”
- ... kesinlikle anlamlandırabilmişti Drizzt, uzun yıllardır duymayı beklediği kelimeleri: ‘Eve hoş geldin.’
Göç İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İnsanlar, insanımsılar ve drowlar.: Serinin 3. kitabı olan Göç Drizzt'in yüzeye ikinci sefer çıkıp kendi evini yüzeyde aramasını konu alıyor. Ufak bir spoiler olabilir. Drizzt yüzeyde insanlar ile ilk karşılaştığında drowlara duyulan korkunun ve önyargıların kurbanı olarak, içinde bulunduğu yalnızlık durumundan kurtulamayıp bunu okura iyi bir şekilde yansıtıyor. Kitabı biraz daha anlatırsam tamamını anlatmış olurum herhalde. Lakin kitabın sonunda" Drizzt'in acaba yüzeyde yerimi buldum mu?" sorusuna bir sonraki yani serinin 4. kitabı olan kristal parçasında bahsi geçiceğine inanıyorum. (MehmetAli Tokay)
Bir seri ancak bu kadar iyi bir üçleme ile başlar. Sıra diğer kitaplarda. Fantastik severler için mutlaka okuması gereken muhteşem bir seri. Ben okudum okurken de o dünyanın içinde sandım kendimi. (Birkan Çevik)
Unutulmuş Diyârlar - Forgotten Realms Etkinliği :)): Fantastik kitaplar okumayı yaşamımdaki çoğu şeyden daha çok sevdiğimi bir kere daha anladım Göç ile. Zira onların içinde büyüden, sihirden, uçmaktan, kaçmaktan ziyade hayatın kendisi var. Dostluklar, koparılmayacak bağlar, karşılık beklemeksizin sunulan sevgiler, izinden ayrılmadığın değerler, kalbin ve insanlığın sesi var. Tüm bu güzellikleri bünyesinde bulunduran kült fantastik eserlerden birisi işte Drizzt serisi. Unutulmuş Diyarlar ve Sürgün’de gördüğüm Drizzt her ne kadar yaşadığı hayattan, etrafındakilerin yaşamı kabulleniş biçiminden yorulmuş ve artık bundan bıkmış olsa da Göç’te kendi için; istediği, arzuladığı yaşam için çabalamaktan yorulmuş ve bunalmışken sonunda yurdunu bulması tüm çabalarının bir karşılığı niteliğinde. Ordan oraya sürüklenip durdu, burası bana ev olamaz diyip kendini dağlara vurdu, tam bir dost bulup kendini oturtmaya başlamışken yakın dostu aynı zamanda birçok konuda bilgi sahibi olmasını saglayan öğretmenini kaybedince yeniden kendini yollara attı. Ama asla amacından ve değerlerinden vazgeçmedi peşinde sürüsüyle düsman sürüklediğinden habersiz. Ve bir gün, yine uzun uğraşlar, yanlış anlaşılmalar, takıntılı düsmanların ve her şeyin sonunda hakikaten ulaştı amacına. Evine. Evine hoş geldin Drizzt. Umarım ileri ki kitaplarda Cattibrie ile daha fazla anılar biriktirir, içindeki çocuğu daha fazla gösterirsin. Kara Elf serisinin son kitabı Göç’ü, geçen yıl başlamış ve bu yılın başlamasıyla bitmiş bir etkinlik kapsamında okudum. gonderi/38242842 Haziran gibi başlamıştım ama sonu bir türlü gelmeyince araya baya zaman girdi ve bu yıl okumak nasip oldu yeniden başlamak şartıyla. Buradan bu güzel etkinliği başlatan Polgara ‘e teşekkürlerimi sunuyorum ve her ne kadar süresi bitmiş olsa da okuyacağım tüm Drizzt kitaplarını bu etkinliğin başlığı altında okumak için izin istiyorum kendisinden . Herkese iyi okumalar. (Sena Koçak)
Göç PDF indirme linki var mı?
R. A. Salvatore - Göç kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Göç PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı R. A. Salvatore Kimdir?
ABD'li fantezi kurgu ve bilim kurgu yazarıdır. En çok Unutulmuş Diyarlar romanları, İblis Savaşları Destanı ve Yıldız Savaşları romanları ile bilinir.
Salvatore en:Leominster, Massachusetts'de doğdu. Yedi kişilik bir ailenin en küçüğü idi. Karısı Diane ve üç çocuğu ile birlikte halen orada yaşamaktadır. İyi bir sporcu olan Salvatore, beyzbol, halter ve buz hokeyi ile uğraşmaktadır. Faal olarak hokey koçluğu da yapmıştır. Kendisine yılbaşı hediyesi olarak gelen J. R. R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi'ni okuduktan sonra bilgisayar okumak isteyen Salvatore, edebiyat ve gazeteciliğe yöneldi. İletişim diploması aldığı üniversiteden bir de İngilizce diploması aldı. Yazar olmadan önce barlarda sorun çıkaranları dışarı atarak hayatını kazanıyordu.
İlk basılan ilk romanı 1988'de TSR'dan çıkan Buzyeli Vadisi Üçlemesi'nin ilk kitabi olan Kristal Parçası'dır. New York Times Bestseller listesinden aylarca inmeyen eserlere imzasını attı. Unutulmuş Diyarlar için birçok kitap yazdı. Ayrıca İblis Savaşları Destanı, kendi oluşturduğu kurgusal dünya Corona'da geçen birkaç roman ve Yıldız Savaşları romanları yazdı.
En tanınmış karakterleri arasıda drow Drizzt Do'Urden yer alır.
Romanlara ek olarak Unutulmuş Diyarlar: Şeytan Taşı (Demon Stone) adlı video oyunun da hikâyesini yazdı. Oyun Atari tarafından yayınlandı.
Yoğun ve ayrıntılı savaş sahneleri ile tanınmaktadır. Bunda eski bir boksör ve kabadayı olmasının etkisi olduğu sanılmakta.
R. A. Salvatore Kitapları - Eserleri
- Anayurt - Unutulmuş Diyarlar
- Sürgün
- Göç
- Kristal Parçası
- Gümüş Damarları
- Buçukluğun Mücevheri
- Miras
- Yıldızsız Gece
- Karanlığın Kuşatması
- Şafağa Geçit
- Sessiz Kılıç
- Dünyanın Omurgası
- Kılıçlar Denizi
- 1000 Ork
- Yalnız Drow
- İki Kılıç
- Kristalin Hizmetkarı
- Ork Kral
- Korsan Kral
- Hayalet Kral
- Artemis'in Yolu
- Kışgörmez
- Gauntlgrym
- Cadı Kralın Vaadi
- Star Wars Bölüm II Klonlar'ın Saldırısı
- Charon'un Pençesi
- İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap
- İblisin Havarisi İblis Savaşları Serisi 3. Kitap
- Bedwyr'in Kılıcı
- İblis Ruhu İblis Savaşları Serisi 2. Kitap
- Son Eşik
- Luthien'in Kumarı
- Ejderha Kral
- Sürgün
- İlahi
- Ormanın Gölgelerinde
- Star Wars Yeni Jedi Tarikatı / Vector Prime
- Düşen Kale
- Gece Maskeleri
- Hero
- Maestro
- Archmage
- Dungeons & Dragons: The Legend of Drizzt Vol. 1: Homeland
- Hero
- Maestro
R. A. Salvatore Alıntıları - Sözleri
- Duygular ne tuhaf şeyler. Nasıl da mantığı hiçe sayarlar, en temel içgüdülere baskın gelirler. (Şafağa Geçit)
- Şu engin dünyada görülecek bir sürü şey var, sevgili cüce. Gölgeler içindeyken göremeyeceğim bir sürü şey. Çeliğin çınlamasından çok daha hoş olan bir sürü ses ve ölümün kokusuna tercih edilecek bir sürü esans. (Buçukluğun Mücevheri)
- Umursuyoruz, yoksa hayatımız bomboş olur. (Kristal Parçası)
- "Silahını çıkarsana be!" diye bağırdı Thibbledorf Pwent'e. "Benim silahım benim gerizekalı!" diye bağırdı Karındeşen, tam Athrogate öne çıkıp üzerlerine gelen şişmiş yaratığa seheryıldızlarıyla saldırmadan önce. Pwent ileri atılıp yumruklar ve tekmeler eşliğinde yaratığın üzerine atladı. Yumruk çivileri sayesinde olduğu yere mıhladığı yaratık debelenip onu ısırmaya çalışıyordu. Pwent çılgınca sallanmaya, vahşice çırpınmaya başladı, sanki kriz geçiriyor gibiydi. Cücenin çıkıntılar ve dikenlerle dolu zırhı yaratığın etini deşti ve canavarı kısa sürede püre et haline getirdi. "Bvvahaha!" diye gürledi, sırıttı ve selamladı Athrogate, Pvvent'i hızla geçip yaklaşmakta olan diğer canavara silahlarını savururken. (Hayalet Kral)
- Yaşayacağım hayatı kendim seçebilseydim, şu anda yaşadığım hayatı seçerdim. (Kristal Parçası)
- Hikayemin tam olarak anlatıldığına inanmaya cesaret edebilir miyim? Sanmıyorum. (Göç)
- Her gün, on günde bir, bir sıkıntıyla karşılaştığımız zaman ikiye ayrılan bir yola giriyoruz. Ya önceden seçtiğimiz -daha iyi ve daha umutlu zamanlar için kararlılıkla ilerlediğimiz prensiplere ve inanca dayanan-rotaya devam ediyor ya da göreceli bir şekilde daha kolay ve uygun olan hem ruhsal hem de fiziksel bir savunmaya geçiyoruz. İnsanlar ve hatta toplumlar bazen acıya ve korkuya kendilerini kapayarak, özgürlüklerini feda ederek ve prensiplerinin yerine işlevselliği koyarak tepki verir. (Yalnız Drow)
- Onda koşmayı yeni öğrenen bir tayın ruhu ve tutku dolu bir yürek vardı. (Karanlığın Kuşatması)
- “Bağlılık ve sadakat ne olacak? Eksiksiz güven? inanç somut kanıtla sağlanmaz. Yürekten ve ruhtan gelir. Eğer bir kişi, bir tanrının varlığına dair kanıta ihtiyaç duyuyorsa, o zaman maneviyat kavramı maddiyata indirgemiş oluyor ve biz de kutsal olan bir şeyi mantıksal olan bir şeye dönüştürmüş oluyoruz.” (Karanlığın Kuşatması)
- Can sıkıcı günler birbirini kovalarken,aylar seni yıpratacak. (İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap)
- ``Belki gelecekte,`` dedi Cattie-brie, fısıltıdan ibaret bir sesle. ``Belki,`` diye onayladı Drizzt. ``Ama şimdilik-`` ``Dostuz,`` diye tamamladı Cattie-brie. (Karanlığın Kuşatması)
- "Sabır en iyi müttefikimizdir!" (Anayurt - Unutulmuş Diyarlar)
- 'İhtiras iyi niyeti bastırır, merhameti söküp atar.' (Anayurt - Unutulmuş Diyarlar)
- Açıkça meydan okudun; böyle bir dövüşe hak kazanman için, töre gereği kanunlar bunu kan bağı yoluyla ya da marifet ile temele dayandırmanı emreder . (Kristal Parçası)
- ``Değiştirilmesi gereken şeyler güle oynaya kendi yollarına giderken sen burada kös kös oturmuş değiştiremeyeceğin bir şey için hayıflanıyorsun!`` (Yıldızsız Gece)
- Her savaş kılıçla kazanılmaz. (Gümüş Damarları)
- "İnsanlarin yürekleri gıptaya yenik düştüğü, Aşk şehvete dönüştüğü zaman, Kadınlar eğilmek zorunda kaldığı, Kazancın adil değil uğursuz olduğu zaman. İşte o zaman, ey insanlar,karanlığa bakın. O zaman duman kaplı göğü görün. Ve ölme zamanının geldiğini anlayın. ÇÜNKÜ DACTYL UYANDI!" (İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap)
- “Beni abartıyorsun,” diye karşı çıktı Regis. “Bekli de sen kendini fazla küçümsüyorsun,” dedi Cassius. (Kristal Parçası)
- "Üzüntün dürüstçe mi?" diye sordu Montolio. "Çoğu değildir, bilirsin. Kendi üstüne yüklenen yüklerin pek çoğu yanlış anlaşmalarla temellenir. Biz -ya da içimizden samimi olanlar- kendimizi çoğunlukla, başkalarının uymasını beklediğimizden daha sert standartlar ile yargılarız. Bu bir lanet, sanırım, ya da bir kutsama, bu o kişinin bakış açısına bağlı." Görmeyen bakışlarını Drizzt'e çevirdi. "Bunu bir kutsama olarak kabullen dostum, ulaşılamaz denilen yüksekliklere çabalamanı sağlayan, içten gelen bir çağrı olarak kabullen." "Öfkelendiren bir kutsama," diye yanıtladı Drizzt, düşünmeden. "Yalnızca çektiğin acıların sana ne verdiğini durup da gözden geçirmediğin sürece," sanki drowun bu sözlerini beklermişçesine cevap vermekte gecikmedi Montolio." Azla yetinenler az şey başarırlar. Bundan şüphe edilemez. Düşündüğüm kadarıyla ulaşamayacağını bilip de bocalamaktansa, yıldızları yakalamaya çalışmak daha iyidir." Drizzt'e tipik o acı gülümsemesi ile baktı. " En azından uzanmaya çalışan iyice bir gerinir, güzel bir manzara görür ya da belki alçaktaki dallarda asılı bir elmayı kapar. çabasının karşılığı olarak!" "Ya da belki görünmeyen bir saldırganın fırlattığı alçaktan uçan bir oku," dedi Drizzt acıyla. Montolio, Drizzt'in bitmek bilmeyen olumsuz ifadeleri karşısında çaresizce başını eğmişti. İyi kalpli drowu bu denli yaralı görmek onu derinden sarsıyordu. "Tabii, olabilir," dedi Montolio, amacının dışına çıkan sert bir sesle, "ama hayatın kaybı, sadece ona yaşama şansı verenler için büyüktür! Bırak ok, alçaktan uçup yerde oturanı vursun. Onun ölümü bu denli trajik olmayacaktır!" (Göç)
- "Cevapların için ne kadar süre araştırma yapacağım?" diye sordu Morkai. Dendybar gücünün emilmesi artmaya devam ettiği halde zaferiyle beraber gülümsedi. "İki saat," diye yanıtladı hiç geciktirmeden, arayışın süresini ruhu çağırmadan evvel dikkatle kararlaştırmış olduğu için. Morkai'ye bazı cevaplar bulmasına izin verebilecek kadar uzun, ama öğrenmesi gerekenden daha fazlasını öğrenmesine fırsat vermeyecek kadar kısa bir zaman sınırı seçmişti. Morkai bu kararın ardındaki sebepleri tahmin ederek gülümsedi. Aniden geriye doğru fırladı ve bir duman bulutunun içinde kaybolup gitti. Onun şeklini korumuş olan alevler, hayaletin dönüsünü beklemek için mangala geri dönüp yatıştı. Dendybar hemen rahatlayıverdi. Düzlemlerin kapılarını yerlerinde tutabilmek için hala yoğunlaşmak zorunda olsa bile, iradesine yapılan baskı ve güç emilmesi, ruh gittikten sonra hatırı sayılır derecede azalmıştı. Bu karşılaşma sırasında Morkai'nin irade gücü neredeyse onu alt edecekti ve Dendybar yaşlı ustanın mezardan dışarıya bu kadar güçlü bir şekilde uzanabilnesi karşısında kafasını salladı. Bu denli güçlü birine komplo düzenlemenin ne kadar akıl karı olduğunu düşünürken içini bir ürperti sardı. Morkai'yi her çağırışında, hesaplaşma gününün gelip çatacağı kendisine bir kez daha hatırlatılıyordu. Morkai dört yolcu hakkında bilgi edinmekte hiç güçlük çekmedi. Aslında hayalet, onlar hakkında zaten çok şey biliyordu. Kuzey Kulesi'nin Efendisi iken On-Kasaba ile oldukça ilgiliydi ve bu merakı vücuduyla beraber ölüp gitmemişti. Şimdi dahi, Buzyeli Vadisi'nde yapılan işlere sık sık gidip göz atardı ve bu son aylarda On-Kasaba ile ilişkisi olan herkes, dört kahraman hakkında bir şeyler bilirdi... (Gümüş Damarları)