Gök-Türkler 1-2-3 - Ahmet Taşağıl Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gök-Türkler 1-2-3 kimin eseri? Gök-Türkler 1-2-3 kitabının yazarı kimdir? Gök-Türkler 1-2-3 konusu ve anafikri nedir? Gök-Türkler 1-2-3 kitabı ne anlatıyor? Gök-Türkler 1-2-3 PDF indirme linki var mı? Gök-Türkler 1-2-3 kitabının yazarı Ahmet Taşağıl kimdir? İşte Gök-Türkler 1-2-3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Taşağıl
Yayın Evi: Türk Tarih Kurumu Yayınları
İSBN: 9789751624604
Sayfa Sayısı: 502
Gök-Türkler 1-2-3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gök-Türk dönemi Türk tarihinde bir model devletin ortaya çıkışına sahne olmuştur. Türk adının resmi devlet adı olarak kullanılışı, teşkilat yapısı, diğer Türk kökenli topluluklar üzerinde yaptığı etki, birleştirici vasfı, sosyal tarihi, Türkçe yazıtların meydana getirilmesi gibi konularda çok iyi örnektir.
(Önsöz'den)
Gök-Türkler 1-2-3 Alıntıları - Sözleri
- T'ung Yabgu, Batı Gök-Türk devletine parlak bir dönem yaşattı. Isfahan ve Rey şehirlerine kadar uzanan akınlarda bulunurken, Kuzey Afganistan bölgesini tamamen ele geçirdi. Kafkasya bölgesi dahi ona bağlanmıştı. Onun kınları sayesinde zayıflayan Sasani imparatorluğu, daha sonra İslam kuvvetleri tarafından kolayca ortadan kaldırıldı. T'ang imparatorluğu ile dahi münasebet tesis eden T'ung Yabgu, ülke içerisinde aynı başarıyı gösteremedi.Kendisine bağlı diğer Türk boylarının çoğu ayaklandı. Bu arada amcası Bagatur, T'ung Yabgu'yu öldürünce(630), Batı Gök-Türk devleti bir daha sakinleşmedi. Ortaya çıkan hanedandan yeni beyler T'ang imparatorluğuna bağlı birer beylik durumunda idi. Bu yüzden T'ung Yabgu'nun ölümü Batı Gök-Türk devletinin sonu olarak kabul edilmektedir. Aslında vassal beylikler, 658-659'lı yıllara kadar yarı bağımsız bir şekilde varlıklarını sürdürebildiler.
- İşbara'ya Çin imparatorunun damadı unvanının verdiği bu tören hadiseyle ilgili bütün kaynaklarda teferruatıyla anlatılmıştır. Çin'e karşı çok büyük darbeler indiren Gök-Türk devletinin siyasi platformda Sui hanedanından düşük seviyede yer alması Çinli tarihçiler tarafından oldukça önemli bir şekilde gösterilmiştir. Gök-Türklerin kazandığı zaferleri çok kısa bir iki kelimeyle ifade eden Çinli tarih yazarları kendi başarılarını daima uzun uzun bütün detayıyla kaydetmektedirler.
- Ötüken'de yapılacak törenle İşbara'ya hukuken Sui imparatorunun damadı rütbesi verilecekti. Bunun için hazırlıklar yapan İşbara, askerlerini hediyelerini ve diğer mallarını dizdi. Oturduğu halde Çinli elçiyi karşıladı. Ayağı rahatsız olduğu kalkamayacağını, ayrıca baba ve amcalarından beri kimsenin insanların önünde eğilmediğini belirtti. Çinli elçi Yü Ch'ing-tse, onu azarlayarak kalkmasında ısrar ederken, devreye giren İşbara'nın hatunu Ch'ien-chin prenses" kağanın çok mücadeleler geçirdiğini, ayrıca kurt tabiatlı olduğunu söyledi.
- İşbara, çok utanmıştı yanındaki devlet adamları büyük bir üzüntü içinde ağlamakta idiler. Bir kere taviz koparmayı başaran Çinli elçi Yü Ch'ing-tse, baskısına devam ederek, İşbara'nın vassal olduğunu ilan etmesini istedi. Buna şaşıran İşbara "nasıl vassal olurum?" diye bağırdı. Küstah tavrını sürdüren Yü Ch'ing-tse" Sui ülkesinin vassalı olduğunu ilan et, tıpkı bir köleliğin ilanı gibi" dedi. Arkasından lşbara "Sui imparatorunun vassalı ve kölesi olduğunu elçi Yü Ch'ing-tse'ın gücünü kabul ettiğini" söyledi. Sonra Yü Ch'ing-tse'ya bin baş at sundu ve kız kardeşiyle evlendirdi.
- T'ung Yabgu'nun ölümüne çok üzülen Çin imparatoru T'ai-tsung, onun cenaze töreninde yakılmak üzere mücevherli ipek elbiseler yolladı.
- Chou-p'an'da Gök-Türkleri durdurmakla vazifeli Ta-hsi Changju'nun ordusu, İşbara'nın yüz bin kişilik ordusunu görür görmez şaşkına dönmüş ve büyük bir korkuya kapılmıştı. Ona yardım etmekle vazifeli dük Yü Ch'ing-tse, takviye kuvvet larak onların yanına gitmeye çekindi.
- T'ang hanedanına bağ anan Gök-Türk beylerinin sayısı fazlaca artmıştı. Bu arada Çin'e bağlananlar imparatora Tanrı (Gök) Kağan olmasını rica ettiler. O da kabul etti. Bundan sonra kuzey kabileleri ile ilgili fermanlarda Tanrı Kağan unvanını kullanmaya başladı.
- Çinliler, Gök-Türk Devletinin tek hakimi olan Tardu (Pu-chia)'yu devirmek, onun yerine Çin'de kendilerinin desteğiyle kağanlığını ilan eden Ch'i-min'i kuzeye yerleştirmek istiyorlardı. Bunun için iki koldan harekete geçme planı hazırladılar. Birinci koldan daha önce Gök-Türklere karşı bazı başarılar kazanmış olan Yang Su, Yün eyaletine baş kumandan tayin edilerek, yollandı.
- Yas töreni bittikten sonra da -Şad'ın Bizans elçilerine tehditleri devam etti. Kırım'da Kerç (Bosforos) kalesinin fethedileceğini söyledi. Türk-Şad'ı kızdıran bir başka olay da Azerbaycan'da Türk ilerleyişini durdurmak için Sabar Türkleri kütlelerinin Bizans tarafından ortadan kaldırılmasıdır.
- Mukan'ın idaresindeki fetihler sayesinde Orta Asya'yı tamamen kaplayan GökTürk devleti doğuda Kore'den batıda Karadenize kadar uzanıyordu. Güneyde Çin Seddinden kuzeyin ıssız yerlerine kadar ulaşan genişliğe sahip idi. Zamanın bütün diğer devletlerinin hepsinden daha büyük ve kuvvetli idi.
- Gök-Türklerin menşei hakkındaki kaynaklara topluca baktığımızda göze çarpan ilk büyük özellik Hunların soyundan geldiklerine dair ifadelerdir.
- Çin imparatoru, İl Kağanı yıllardan beri T'ang hanedanına yaptıklarından dolayı azarladı. Ancak Wei nehri kenarında yapılan anlaşmaya uyduğu ve bu tarihten sonra Çin'e saldırmadığı için idamdan affettiğini açıkladı. Çin imparatoru Ulu Toygun'un bu hareketine hayran kaldı. İl Kağan'a ölümünden sonra sunulmuş olan unvanlardan ona da sunuldu.
- Av bittikten sonra Tsu-ho garnizonuna varan İşbara, ateşlenerek hastalandı. Bir aydan fazla hasta yattıktan sonra öldü. Onun ölümünden dolayı üç gün yas ilan eden Çin imparatorunun çok üzüldüğü anlaşılıyor. Bu matem sebebiyle Çin sarayında bütün işler üç gün durdurulmuştu. T'ai-ch'ang unvanlı cenazeleri idare eden Çinli de Gök-Türklere gönderilmiş, beş bin top ipek sunulmuş, onun defin merasiminde kurban kesilmiştir.
- Gök-Türk devletinde söz konusu hadiseler cereyan ederken, Çin hanedan değişikliğine sahne oldu. 581 'de Chou devleti yerini 589 yılında üç yüz elli yıl sonra bütün Çin'i birleştirerek olan Sui hanedanına bıraktı. Bu devletin kurucusu Yang Chien birbiri arkasına kazandığı zaferlerle Çin'in tek hakimi olarak yükseldi. Kısacası Gök-T ürk devleti taht ve diğer iç mücadelelerle sarsılırken, Çin' de vaziyet aksine gelişiyor, tam birlik sağlanıyordu. Sui imparatoru tahta geçtiğinde, Gök-Türklerden tebrik heyeti beklemiş, ancak onlar aksine Chou'larla daha önceden müttefik olunduğu için kin duyduklarından kendilerine böyle bir heyet gönderilmemişti.
- Devletin içindeki huzursuzlukların artmış olması Çin'e olan baskıları durdurmamıştı. 582 yılında İşbara Kağan, Chou hanedanıyla akraba olduğunu, onun Sui'ler tarafından yıkılmasını kabullenemediğini ileri sürerek harekete geçmiş ve kendisine bağlı bütün boyları güneye sefere davet etmişti. Tahta yeni çıkmış olan Sui imparatoru çok korkmuş, hemen Çin seddini tamire başlamış, kuzey sınırlarda yığınaklar yapmıştı.
Gök-Türkler 1-2-3 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Türk tarihini iyi bilmek için okunması gereken, akademik olarak çok sağlam bir uslübu olan bu güzel eseri herkese tavsiye ederim. Bahattin Ögel'in İslamiyetten önce Türl Kültür Tarihi üzerine eserinden sonra bunu okuma fırsatı buldum. Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti Gök-Türklerin muazzam gücünün yanı sıra entrikalarla nasıl bölünüp, yıkıldığını özellikle Çin kaynaklarına dayanarak anlatıyor. Kardeşi kardeşe kırdıran Çin'in askeri anlamdaki başarısızlıklarını entrikaları ile kapatması ne yazık ki Türklerin Orta Asya'daki mevcudiyeti için büyük bir tehilke oldu. Dış baskılardan ziyade; Gök-Türklerin, iç karışıklıklar, doğal afetler ve Çin'in entrikaları yüzünden tarih sahnesinden silinmiş olması gerçekten üzücü bir durum. Asa Hunlular ile başlayan Türk tarihi günümüze kadar süreklilik arz etmiştir. Türk, Dünya Tarihini yazan yegane millettir.. (Fatih Beyazkaya)
Ahmet Hoca'mızın özellikle bu kitabı, Genel Türk Tarihçilerinin baş ucu eseridir. Bu eser sayesinde Göktürkler Dönemi aydınlanmıştır. Bu muhteşem eser için Ahmet Hoca'mıza sonsuz sevgi ve saygılarımızla. Keyifli okumalar diliyorum. (İpek Övgü Ulusoy)
Gök Türk'lerle ilgili en kapsamlı araştırmayı Ahmet Hoca yapmıştır. Çince metinlerden ve Orhun yazıtlarından yararlanarak bu döneme ışık tutmuştur. Ayrıca bu 3 ciltlik kitap Türk Tarih Kurumu sitesinde 8 lira gibi bugünün kitaplarına nazarın çok çok ucuz bir fiyata satılmaktadır. Kaynakça ve tarih eseri olarak bulundurulmalı diye düşünüyorum. (Sezgi)
Gök-Türkler 1-2-3 PDF indirme linki var mı?
Ahmet Taşağıl - Gök-Türkler 1-2-3 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gök-Türkler 1-2-3 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmet Taşağıl Kimdir?
14-2-1964 tarihinde Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde doğdu. 1975'te İlyasköy İlkokulunu, 1981'de İzmit Mimar Sinan Lisesi'ni bitirdi.
İstanbul üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nden 1985 yılında mezun oldu. Aynı yıl Çince öğrenmek ve Orta Asya Tarihi üzerine araştırmalar yapmak üzere Taiwan'a gitti. Adı geçen ülkede Shih-fan üniversitesinde Çince kurslarına devam ederken, aynı zamanda Cheng-chih üniversitesinin Etnoloji Araştırmaları Enstitüsü'nde ve Tarih Bölümünde ders ve seminerleri takip etti. Bunun yanında dokümantasyon merkezinde Çin kaynaklarından Türk tarihine ait belgeler topladı.
1986 yılının sonunda Türkiye'ye dönüp, İstanbul üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yüksek Lisans öğrenimine başladı. 1988 yılında "Gök-Türk ülkesine Gelen Çinli Elçilerin Raporlarına Göre Gök-Türk / Çin İlişkileri" adlı teziyle master unvanını aldı. Aynı yıl bu enstitüde başladığı doktora çalışmasını 1991'de "Gök-Türkler (542-630)" adlı teziyle tamamlayarak doktor unvanını kazandı.
Bu arada 1987 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığı Mimar Sinan üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalında, 1992'de yardımcı doçentliğe yükseltildi . 1995 yılında Genel Türk Tarihi alanında doçent unvanını kazandı. 2001 yılında profesör oldu.
1997-1998 ve 1999-2000 eğitim-öğretim yıllarında Kazakistan'ın Türkistan şehrindeki Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. çeşitli seminerler ve konferanslar verdiği gibi panel ve sempozyumlara katıldı. Kazakça başta olmak üzere diğer Türk lehçelerini öğrendi. Bu esnada Özbekistan'ın Semerkand, Buhara ve Hive gibi tarihi şehirlerine, yine Güney Kazakistan'da Sır Derya boyundaki tarihi kalıntıların bulunduğu alanlara geziler yaptı. Saha araştırmalarında bulundu. Aynı üniversitede 2001-2002 öğretim yılında Tarih-Felsefe Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 2002 yılının Temmuz Ağustos aylarında Türk İşbirliği Kalkınma İdaresi'nin yürüttüğü Moğolistan Türk Anıtları Projesinde yer aldı.
2004-2005 öğretim yılında Bişkek'te bulunan Kırgızistan Türkiye Manas üniversitesinin Tarih Bölümünde öğretim üyeliğinde bulundu. Aynı üniversitenin Türk Uygarlığı Merkez Müdür yardımcılığını yürüttü. Sosyal Bilimler Dergisi yayın kurulu başkanlığını yaptı.
2007-2008 Mimar Sinan üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 2008 yılında Rektör Yardımcılığına atanmıştır. 2009 Nisan ayında ise Tarih Bölümü Başkanlığına atanmıştır.
Halen Mimar Sinan üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.
Çince, İngilizce, Rusça ve Fransızca ile Türk lehçelerinden Kazakça ve Kırgızca'yı bilmektedir.
Evli ve iki çocuk babasıdır.
Ahmet Taşağıl Kitapları - Eserleri
- Kök Tengri'nin Çocukları
- Gökbörü’nün İzinde
- Bozkırın Kağanlıkları
- Bilge Kağan'ın Vasiyeti
- Bilge Türk Tonyukuk
- Gök-Türkler 1-2-3
- Hunlar
- Türk Model Devleti Gök Türkler
- Eski Türk Boyları
- İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar
- Uygurlar
- Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları
- Türk Bilgeleri
- Gök-Türkler
- Ergenekon'dan Kağanlığa
- Bilge Kağan'ın Vasiyeti
- Orta Asya Türk Tarihi
- İnsanlığın Serüveni
- İslamiyet Öncesi Türkler
- Göktürkler 1
Ahmet Taşağıl Alıntıları - Sözleri
- Atın insan için oynadığı rol, bir savaşçının en önemli yoldaşı olması, öldükten sonra en sevdiği atının kurban edilmesi, ölü ile birlikte gömülmesi çok ilginç bir durumdur. Sağlığında savaşçıya verdiği katkıya işaret ettiği gibi bunu bir şekilde kader arkadaşlığı olarak yorumlamak da mümkündür. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
- "Avrasya bozkırlarının derinliklerinde Orta Asya alanının eski tarihinde yazılı tarihi kaynaklar ışığında bilebildiğimiz kadarıyla ilk kurumsal devlet, Asya Hun İmparatorluğu, diğer adıyla Büyük Hun İmparatorluğudur. " (Hunlar)
- "Tonyukuk zeki oluşu, akıllı yönetimi, stratejik davranışları sayesinde tanınmış bir kişiydi. Özellikle askerî planlamacılığı ön plana çıkıyordu." (Türk Bilgeleri)
- Eski Türk ilinde bu coğrafi mekân, yani ülke toprağı diğer çağdaşı devletlerde olduğu gibi hükümdarın serbestçe kullanabildiği bir arazi parçası değil, korumakla görevli bulunduğu ata yadigârı idi. (Türk Model Devleti Gök Türkler)
- Çin’i en fazla korkutan Kağan Kapgan Kağan (Türk Bilgeleri)
- Tola Irmağı civarında yaşayan Dokuz Oğuz boyları, her ne kadar daha başlangıçta Uygurlara tâbi olsalar da, her an karși çıkıp bağımsızlıklarını ilan edebilirlerdi. Uygur kağanı bunu önlemek için bir kumandanını Ötüken Dağı'na yollayarak orada görevlendirdi. Öte taraftan Basmıllar ve Karluklar maglup edilerek tamamen devlete baglandılar. Kazandığı üst üste başarılar sonucu konumunu iyice güçlendiren Kutlug Bilge Kül Kagan, artık gücünü tamamen kaybederek zayıflamış olan Gök Türk Kağanı Pai-mei'e son darbeyi vurarak onların iki yüzyıllık saltanatına son verdi. Buna ragmen T'ang hanedanı imparatoru Uygur kaganını hala küçük görüyordu. Nitekim sol muhafizları kumandanı gibi bir anlama gelen unvanla taltif etti (745), Son saldından kurtulan Gök Türk hanedan ailesinden gelen 10 bin kişilik grup. Çin'e giderek oradan sığınma istedi. Geri kalanları ise Uygur Kağanlığı'na bağlanmak durumunda kaldı. (Uygurlar)
- Hunların savaş zamanlarında yağmurun yağması en çok çekindikleri konudur. Çünkü, yağmurun yağması ile yaylar işlemez hale geliyordu. Hunlar bu yüzden gece seferlerinde dolunay zamanını beklerlerdi. (Kök Tengri'nin Çocukları)
- Chou-p'an'da Gök-Türkleri durdurmakla vazifeli Ta-hsi Changju'nun ordusu, İşbara'nın yüz bin kişilik ordusunu görür görmez şaşkına dönmüş ve büyük bir korkuya kapılmıştı. Ona yardım etmekle vazifeli dük Yü Ch'ing-tse, takviye kuvvet larak onların yanına gitmeye çekindi. (Gök-Türkler 1-2-3)
- Eski Türkçe anıtlar, o toprakların ilelebed Türk vatanı olarak kalacağı düşüncesinin sonucu meydana getirilmişti. (Bilge Türk Tonyukuk)
- Türk tarihinin başlangıcında yani M.Ö 3000'lerde Afanasyevo kültürü söz konusudur ve yaklaşık olarak M.Ö 3300-1700 tarih aralığında değerlendirilmektedir. Bu kültürün merkezi Hakasya topraklarıdır. Daha sonra aynı bölgedeki Andronovo, Karasuk, Tagar Taşık kültürleriyle adım adım Türk tarihini izleriz (Gökbörü’nün İzinde)
- Orta Asya'da Kao-che boyları Ting-ling'lerin yerini almışlardı. (Eski Türk Boyları)
- Her şeye rağmen Orta Asya'nın geniş bozkırlarında hakim hayvan türü koyundur. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
- Milletine o derece güveniyor ve ebediliğine inanıyordu ki; “Ey Türk! Üstte gök yıkılmaz, altta delinmezse senin devletini, töreni kim bozabilir?” demektedir. (Türk Bilgeleri)
- "Hunların Göğe Ch'eng-li (tengri) dedikleri kut karşılığında ise K'ut'u kullandıkları ifade edilmiştir. Hükümdarlık unvanı Ch'an-yü ise enginlik anlamına gelmektedir. Kısacası hükümdarlarını Gök gibi Engin sonsuz Genişlikte olarak tanımlarlardı." (Türk Bilgeleri)
- 6. Asırda Gök Türkler tarih sahnesine çıkarken Orta Asya 'da yaşayan boyların genel adı Töles olarak beliriyordu... (Eski Türk Boyları)
- Çinliler gibi protokol ve görgü kurallarına uymadıkları belirtilmiştir. En yüksek mevkideki hükümdar da en alt seviyedeki normal vatandaşta beslediği hayvanın etini yer, derisinden elbise yapar, kürkünü kullanırdı (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
- Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense de bir şekilde Türklerin Tarihine vurgu yapmak zorundadırlar (Türk Model Devleti Gök Türkler)
- Gök Türk Devleti, bütün Türk Tarihi içinde model devlet olarak kabul edilmelidir. Uygur, Karahanlı, Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı devletleri bu model üzerinde yükselmiştir (Türk Model Devleti Gök Türkler)
- Hun kanunlarında bir kişi eğer adam öldürmek maksadıyla bıçağını sıyırırsa idam edilir. Hırsızlık yapanın mallarına el konulur. Bir suçluya hafif bir ceza verilecekse bir uzvu ezilir Ağır ceza verilecekse idam edilirdi. Hapis müddeti on günü geçmezdi. Mahkûmların sayısı ancak, birkaç kişidir. Hun sosyal hayatımı düzenleyen kanunlar, Çin'deki gibi karışık ve zor uygulanır değil, kısa ve kesin hükümlerdi. Cezaların ağır olması caydırıcı gücü ve milletin erdem sahibi olmasını, suçluların sayısının çok az olması sonucunu doğuruyordu. Bu konuyu Çin kaynakları "mahkûmların sayısı ancak birkaç kişidir" ifadesiyle açıklarlar. (Kök Tengri'nin Çocukları)
- Cengiz Han 1277'de büyük batı seferinden döndükten iki yıl sonra ölür. Cenazesi bilinmeyen bir yere defnedilmiştir. Çünkü onu gömen kişilerin tamamı ortadan kaldırılmıştır. Cengiz Han'ın cenazesinin yerini 8 asırdır kimse bilmez. (Gökbörü’nün İzinde)