diorex
life

Golem - Gustav Meyrink Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Golem kimin eseri? Golem kitabının yazarı kimdir? Golem konusu ve anafikri nedir? Golem kitabı ne anlatıyor? Golem PDF indirme linki var mı? Golem kitabının yazarı Gustav Meyrink kimdir? İşte Golem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 08.09.2022 16:00
Golem - Gustav Meyrink Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Gustav Meyrink

Çevirmen: Anıl Alacaoğlu

Editör: Alican Saygı Ortanca

Tasarımcı: Hamdi Akçay

Orijinal Adı: Der Golem

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053759713

Sayfa Sayısı: 256

Golem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Uzun zamandır karşıma çıkan en muhteşem tuhaf kurgu eseri.”

- H. P. Lovecraft -

Gustav Meyrink, başyapıtı Golem’de hafızalardan silinmiş bir dünyayı betimler. Yüzlerce yıl öncesine dayanan folklorik bir efsaneyi yirminci yüzyıl Prag’ının ara sokaklarına, karanlık geçitlerine, gettolarına özenle yerleştirir. Öyle ki ortaya en az onunki kadar kasvetli olmakla birlikte, çağdaşı Kafka’nın kentinden farklı bir Prag çıkmıştır. Almanca korku ve fantastik edebiyatının temel taşlarından olan Golem, bir yanılsamalar labirenti şeklinde varoluşa, felsefeye ve psikolojiye değin uzanır.

Taş kesim ustası Athanasius Pernath, getto hikâyeleri dinlerken bir anda kendini bu hikâyelerin içinde bulur. Çehresini bir türlü anımsayamadığı garip bir adamın verdiği kadim büyü kitabıyla Prag’ın gizemli tarihinde, ışıksız mağaralarında her nesle musallat olan Golem denen yaratığın peşine düşer. Rüya ile gerçek, bugün ile tarih birbirine girmiştir. Bu sırada Yahudi Mahallesi, ustaca planlanmış bir intikam planına sahne olmaktadır. Golem’in yine görüldüğü söylentisi bütün kentte duyulmuştur.

Varoluşun güvenilmezliği Golem’in gezdiği sokakların ürpertisiyle buluşuyor…

Golem Alıntıları - Sözleri

  • İnsan birinin yalnız gövdesini değil, ruhunu da iyileştirebilir.
  • Nereye baksam solgun bir bezginlik görüyorum. İçimde her şey yırtılmış, parçalanmış.
  • Kitap sanki bir düş gibi sesleniyordu bana, ama daha açık, daha anlaşılır bir biçimde. Yüreğime dokunuyordu bir soru gibi.
  • "Yalnız çok aptal olanlar dışarıya yansıyan parıltıya aldanır", diye okumuştum bir yerde bir zamanlar. Ne kadar doğru! Ne kadar doğru!
  • ''Ruhun yaşam düşüncesine gebe kaldı"
  • (...) fakat hepsi, beraberce tutunmayı bırakıp kalanlardan ayrılır ayrılmaz mahvolacağı hurafesine dayalı o korkuya saplanmıştır.
  • "Şimdiki zamanın dünyasında çınlayan her sesin birçok yankısı vardır, tıpkı her şeyin bir gölgesi ve birçok gölgesi ol- duğu gibi... "
  • Sekiz gri ve korkunç gün boyunca ölünü bekleyecektim yani! Sonsuz bir müddet gibi geliyordu gözüme.
  • Sırf gündüz olmasını beklemek için lamba yakma düşüncesinde çok fazla umutsuzluk vardı - ince bir korku, böyle yaparsam sabahın erişilemez bir uzaklığa itileceğini söylüyordu bana.
  • Oldum olası boğucu bir acı kemiriyordu beni - sanki benden bir şeyler koparılmıştı, sanki yaşamımda bir uyurgezer gibi uçurum kıyısında uzun süre yol aldığımı anımsar gibiydim.

Golem İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Gustav Meyrink'in kalemiyle okuduğum #babilkitaplığı seçkisi ile tanışmış ve çok sevmiştim. Fantastik edebiyatın öncülerinden olan Meyrink'in bu eseri fantastik edebiyatın klasikleri arasında yerini almıştır. Geçmiş ve gelecek, bilinç ve bilinç dışı, gerçeklik ve düş, ruh ve beden, nesneler dünyası ve metafizik evren katmanlarının giderek iç içe geçtiği, tekinsizliğin her satıra ustaca işlendiği bir başyapıt. #golem (İbranicedeki gōlem kelimesinden Türkçeye geçmiştir), efsanelerde ruhu olmayan genelde kilden veya topraktan oluşturulan bir varlıktır. Orta Çağ’da tanrının isimlerinin veya sıfatlarının farklı şekillerde söylenmesi, bu kelimeleri oluşturan harflerin farklı şekilde dizilmesi veya bunların bir kağıda yazılarak yapılan muska ve tılsımlarla golem oluşturulmasına ilişkin birçok efsane doğmuştur. Bir Yahudi efsanesinin kahramanıdır, Talmud'da Âdem'in ruh üflenmeden önce bir golem olduğu yazılıdır. Kitabın konusundan bahsedecek olursam; 19.yüzyıl sonları: Prag, Yahudi Mahallesi. Kıymetli taş kesim ustası Athanasius Pernath gizemli bir ziyaretçinin ardından farklı evrelerde, tuhaf sanrılar arasında hep aynı kişiyi görür. Yoksa otuz üç yılda bir Yahudi Mahallesi'nde ortaya çıktığı söylenen efsanevi yaratık Golem'le mi karşılaşmıştır? Bu karşılaşmanın ardından yaşantısı altüst olan Pernath, entrikalar, esrarlı olaylar, gölge benlikler, sanrılarla örülü bir ağın içinde hareket ederken, bir yandan da kendi benliğinin o ana dek farkına varmadığı katmanlarını keşfeder. #gotikedebiyat ın öncüsü olan bu muhteşem eseri mutlaka okuyun gönülden tavsiyemdir. (Derya Sezgin)

Bu kitabın 7.3 puan almasına açıkçası şaşırdım. Nice vasat kitapların 8 ve üzeri puan aldığını görünce üstelik. Her neyse kitabı yorumlayayım ben. Golem'i geçen sene okumuştum. Son 1 sene içerisinde okuduğum en çarpıcı kitaplardan biriydi açıkçası. Bir noktada yorum yapanlara katılıyorum; evet kitap fazla kasvetli ve olaylar biraz karmaşık ilerliyor. Gizli ilimleri edebiyat potasında ustaca eritmeyi başaran Meyrink'in üslubunu anlamak için biraz astrolojiden, biraz mitolojiden, biraz okült ilimlerden de anlıyor olmak gerekiyor bana kalırsa. Kasvet beni sıkar diyorsanız evet kitap bir noktada sizi sıkabilir. Açıkçası ben böyle kasvetli havaları böyle usta yazarlardan solumayı seviyorum. Fantastik severlerin bir şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. (Gnothi Seauton)

Golem içermeyen golem hikayesi: Kitabı bitirdim ve ilk düşündüğüm: ''ben ne okudum şimdi?'' oldu. Kesinlikle beklentimin altında kalan bir içeriği vardı hikayenin. Gerek arka kapak yazısı, gerek ismi olsun hikayede kesinlikle golem içeren bir korku ögesi yoğunluğu bekliyordum. Oysa alakası yoktu. Oldukça karamsar bir havada, neyin neden olduğunu anlayamadığım zamanlarla dolu bir hikaye okudum sanki. Tam birşeyleri anlamlandırıyorum, evet kitap golem hikayesi değil ama hikayesi de şuymuş diye net hissederken, hoop en sonunda öyle bir yere sürüklendim ki. Anladığımı sandığım şeyi de anlamamışım meğer. Sevdim ya da sevmedim diyemiyorum, acayip arada kaldığım bir kitaptı. Okumasam olur muydu? Bence olurdu. (Müge)

Golem PDF indirme linki var mı?

Gustav Meyrink - Golem kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Golem PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gustav Meyrink Kimdir?

1868’de Viyana’da doğdu. Asıl adı Gustav Meyer’dir. Mistik Yahudi halk efsanelerine dayanan başyapıtı Golem 1915’te yayımlandı ve yayımlanır yayımlanmaz fantastik-ezoterik edebiyatın klasikleri arasına girdi. Bunu Kardinal Napellus gibi öyküleriyle romanlar ve denemeler izledi. Meyrink, Münih, Viyana ve Prag sanat çevrelerinde bulundu; bu kültür merkezlerinden özellikle de Prag, yazarın yazınsal çalışmasında kendine sık sık yer buldu. Meyrink gizli derneklere, cemiyetlere ve tarikatlara üye oldu; büyü, okültizm, simya, yoga ve mistik felsefe üzerine çalışmalar yaptı. Son romanı Batı Penceresinin Meleği’ni 1927’de yayımladı. Aynı yıl Protestanlıktan Budizmin iki büyük mezhebinden biri olan Mahayanaya geçtiğini açıkladı. Gustav Meyrink 1932’de Bavyera’nın Starnberg kentinde öldü.

Gustav Meyrink Kitapları - Eserleri

  • Golem
  • Kardinal Napellus
  • Batı Penceresinin Meleği

Gustav Meyrink Alıntıları - Sözleri

  • Sen, kalbine söz geçiremeyen, bundan sonrasını okuma! (Batı Penceresinin Meleği)
  • Heyecan ve sıkıntı seli ruhu yorduğunda genellikle öyle olduğu üzere, kendimi yine ansızın tam bir umursamazlıkla adeta tüm tasalardan kurtulmuş hissediyordum. (Batı Penceresinin Meleği)
  • "Şeytanın da en büyük alçaklığı sanki yokmuş gibi davranmaktır." (Kardinal Napellus)
  • İnsanların neden bu kadar çabuk öldüğünü, neden İncil'deki gibi 1.000 yıl yaşamadıklarını söyleyeyim mi size? İnsanlar, bir ağaçta süren yeşil filizler gibidir; ağacın köküne ait olduklarını unuttular, o nedenle de ilk sonbaharda solup gidiyorlar. (Kardinal Napellus)
  • Oldum olası boğucu bir acı kemiriyordu beni - sanki benden bir şeyler koparılmıştı, sanki yaşamımda bir uyurgezer gibi uçurum kıyısında uzun süre yol aldığımı anımsar gibiydim. (Golem)
  • Sırf gündüz olmasını beklemek için lamba yakma düşüncesinde çok fazla umutsuzluk vardı - ince bir korku, böyle yaparsam sabahın erişilemez bir uzaklığa itileceğini söylüyordu bana. (Golem)
  • "hayatımın anlamı beklediğim her şey bir sabun köpüğü gibi yok olup gitti gozlerimin önünde". (Kardinal Napellus)
  • Aklımız, dünyanın sınırları değildi, hatta kendi tabiatımızın bile. (Batı Penceresinin Meleği)
  • Sekiz gri ve korkunç gün boyunca ölünü bekleyecektim yani! Sonsuz bir müddet gibi geliyordu gözüme. (Golem)
  • "ölümün elinden nasıl kurtulur ki insan, beklememek ve umut etmemek dışında?" (Kardinal Napellus)
  • ''Ruhun yaşam düşüncesine gebe kaldı" (Golem)
  • Dünyada neleri başarmışsak başaralım, bunlar hep yeni bir bekleyiş, yeni umutlar doğurur; Bir türlü doğmayan bir şimdiki zamanın cesedinin saçtığı pis kokuyla doludur evren. Bir doktorun, bir memurun bekleme odasında kapıldığımız o sinir bozucu acizliği hissetmeyen var mıdır? Bizim hayat dediğimiz şey, ölümün bekleme odasıdır. (Kardinal Napellus)
  • " Duygularımın ve Amaçlarımın tek efendisi benim: Ben hürüm!" (Batı Penceresinin Meleği)
  • Küçülen aydan, Gümüş yağan geceden, Bak bana, Bak bana, Sen hep beni düşünen, Sen hep orada olan.. (Batı Penceresinin Meleği)
  • Nereye baksam solgun bir bezginlik görüyorum. İçimde her şey yırtılmış, parçalanmış. (Golem)
  • bazen nesneler bizim onlara hâkim olduğumuzdan çok daha hâkimdirler bize ; bu gibi durumlarda belki de asıl yaşayanlar onlardır ve sadece kendilerini ölü gösteriyorlardır .. &&&& ölümlü her şey ikiyüzlüdür ; ve kuşku duyan ondan medet ummamalıdır . onlar cismani olanın duaları ve kurbanlarıyla beslenir sonra da aç kurtlar misali yoldan çıkarlar .. (Batı Penceresinin Meleği)
  • İnsan birinin yalnız gövdesini değil, ruhunu da iyileştirebilir. (Golem)
  • Kitap sanki bir düş gibi sesleniyordu bana, ama daha açık, daha anlaşılır bir biçimde. Yüreğime dokunuyordu bir soru gibi. (Golem)
  • "Yalnız çok aptal olanlar dışarıya yansıyan parıltıya aldanır", diye okumuştum bir yerde bir zamanlar. Ne kadar doğru! Ne kadar doğru! (Golem)
  • Ben susuyorum, çünkü ne bildiğimi biliyorum. (Kardinal Napellus)

Yorum Yaz