diorex
Dedas

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre - Taha Kılınç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kimin eseri? Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kitabının yazarı kimdir? Gölgelerin Peşinde: 50 Portre konusu ve anafikri nedir? Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kitabı ne anlatıyor? Gölgelerin Peşinde: 50 Portre PDF indirme linki var mı? Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kitabının yazarı Taha Kılınç kimdir? İşte Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.07.2022 07:00
Gölgelerin Peşinde: 50 Portre - Taha Kılınç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Taha Kılınç

Yayın Evi: Ketebe Yayınları

İSBN: 9786257014830

Sayfa Sayısı: 312

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her insan, ayrı bir hikâyedir. Ve her hikâyeden alınacak büyük dersler ve ibretler vardır. İnsanların gölgelerini dikkatle takip ettiğinizde, atılan her adım ve bırakılan her iz, size yeni bir şey öğretir.

Gölgelerin Peşinde, Mağrib’den Doğu Türkistan’a kadar, İslâm coğrafyasının farklı ülkelerinden, bambaşka serüvenlere sahip 50 şahsiyetin ayrıntılı portresini içeriyor. Siyasetçiler, askerler, sanatçılar, lider eşleri, iş adamları, kanaat önderleri, akademisyenler… Aralarında çok ünlüler de var, belki ismini hiç duymadıklarınız da.

Taha Kılınç, hepsinin birbirinden dikkat çekici hayat hikâyelerini anlatırken, ait oldukları bölgenin yakın ve uzak tarihindeki kırılma noktalarına da atıflarda bulunuyor. Böylece her bir isim, kendi ülkesinin ve döneminin tanığına dönüşüyor. Her bölümün sonuna eklenen “ileri okumalar” başlıklı kitap tavsiyeleri ise, merakını uzun soluklu araştırmalara dönüştürmek isteyen okurları, İslâm dünyasının dününde ve bugününde keyifli bir yolculuğa davet ediyor.

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre Alıntıları - Sözleri

  • ufacık bir çocuğun vatansız kalması da tabiatın kanunlarına aykırı değil mi? Naci El Ali
  • Tarihin hiçbir şey için acelesi yoktur.
  • Hep sırtı bize dönük, elleri arkasında bağlı ve yalınayak gördüğümüz Hanzala'nın çizgi babasıydı. Hanzala'nın yüzünün ancak, Filistin topraklarındaki İsrail işgali sona erdiğinde görüneceğini ifade ederdi. Çizgileri öylesine vurucu ve etkiliydi ki, sürgünde bulunduğu Londra'da, 22 temmuz 1987 günü kurşunlara hedef olmasına yol açmıştı.
  • Her hayat hikayesi, sayısız ibreti ve hisseyi barındırır. Bizimle herhangi bir alakasının bulunmadığını düşündüğümüz insanların yaşadıkları bile, yeri gelir, bize ders verebilir... Her tecrübe, altın kıymetindedir.
  • Evladım, en günahkâr Müslüman kardeşin, en iyi kafirden evlâdır. Müslümanlar, birbirleriyle uğraşmasınlar. Muhammed Hamidullah (Vatansız ve münzevi bir alim)
  • Şehirler de kimlik ve karakter taşır
  • Arap dünyasında batılı kodlarıyla dikkat çeken Lübnan'da doğdu. Ömrü boyunca taşıyacağı kültürel gerilimin temelleri, böylece daha dünyaya gelmeden atılmıştı. Türkiye'de sahip olduğu yaygın hayran kitlesine ve şöhrete rağmen, katı bir Osmanlı düşmanıydı. Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile birlikte Osmanlı topraklarının batılı güçler tarafından işgalini heyecanla karşılanmıştı.... ABD'de alkolün yasak olduğu o dönemde, Cibran ağır bir alkolizm batağına saplandı. Adeta babasının kaderini kendisi de yaşıyordu... Vücuduna yayılan kanser nedeniyle girdiği komadan uyanamamıştı. Henüz 48 yaşındaydı.
  • Dışarıda ne yaşanırsa yaşansın, istikametinizi bozmayın. İşinize bakın ve programınıza odaklanın. Kalıcı eserler bırakmaya, insan yetiştirmeye ve nesilleri ıslah etmeye yoğunlaşın. Tüm bu karmaşa ve boğuşmadan geriye kalacak olanlar yalnızca faydalı eserdir, yetişmiş insandır, bozulmamış nesillerdir. Muhammed Emin Harari (İlim tahsiline dört yaşında başlamış. On binlerce öğrenci yetiştirip, ciltler dolusu kitap yazdı.)
  • Sahi, Hanzala'nın yüzünü bize kim gösterecek?
  • Medîha Kâmil (1948-1997), Mısır sinemasının en tanınmış oyuncularından biriydi. Genç yaşından itibaren birçok önemli filmde rol almış, Arap dünyasında milyonlarca hayran kazanmıştı. 1992'de, şöhretinin tam zirvesindeyken, okuduğu bir hadisten etkilenerek bütün kariyerini aniden bıraktı. Tesettüre girdi ve kendisini tümüyle hayır işlerine adadı. Genç yaşta vefatına kadar, münzevi bir hayat yaşadı... "Bir gün Resulullah'ın (sas) bir hadisini okudum:" Güçlü mü'min, Allah'a, zayıf mü'minden daha hayırlı ve sevimlidir." Bu hadisi çok uzun bir süre düşündüm. Allah'ın, kullarının güçlü olmasından hoşlandığını fark ettim ve güçlü olmaya karar verdim. Hayatımı gözümün önünden geçirdim. Ün, şöhret, para ve renkli sahneler, hayatımdaki en zayıf şeylerdi ve beni de zayıflatıyordu. İmanın, kalp huzurunun ve sukunetin kıymeti ise, bunlarla asla kıyas edilemezdi. Ben de sahne ışıklarının gerisine çekilmeye karar verdim.
  • “Hepisinin gölgesi, bir şekilde yere düşmüş.”
  • Dışarıda ne yaşanırsa yaşansın, istikametinizi bozmayın. İşinize bakın ve programınıza odaklanın. Kalıcı eserler bırakmaya, insan yetiştirmeye ve nesilleri ıslah etmeye yoğunlaşın. Tüm bu kargaşa ve boğuşmadan geriye kalacak olanlar yalnızca fayfalı eserdir, yetişmiş insandır, bozulmamış nesillerdir.
  • Mursi ailesinin erkek üyeleri, özellikle de Ahmet ve Usame'de tıpkı babaları gibi hapishaneyle tanıştılar. Necla Ali Mahmud, tüm bu zor zamanlarda eşinin ve oğullarının en büyük destekçisi oldu. Onları gittikleri yoldan vazgeçirmeye çalışmak şöyle dursun, verdikleri mücadelenin kıymetinin farkında bir kadın olarak, hep dualarla uğurladı ve sabırla dönüşlerini bekledi. Muhammed Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçildiği 2012'de, Necla Ali Mahmut'u bu defa farklı bir imtihan bekliyordu. Omuzlarından aşağı kadar sarkan örtüsü (hımar), Mısır basının odak noktası olmuştu. Kendisinden önceki "first lady"ler.... Modern görünümlüydüler. Gazete ve televizyonlarda "Abayeleri hazırlayın hanımlar!" Başlıklarıyla ihvan'ın herkese tesettüre zorlayacağı imaları yapılırken, köşe yazarları "Bu şekilde devlet başkanlarını nasıl karşılayacak? Komik senaryo!" Şeklinde yorumlarda döktürüyordu... 6 yıllık uzun yargılama süreci boyunca kocasının sadece 2 defa görebilmişti...

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Her insan, ayrı bir hikayedir. Ve her hikayeden alınacak dersler ve ibretler vardır. Gölgelerin peşinde, Mağrib'den Doğu Türkistan'a kadar, İslam coğrafyasının farklı ülkelerinden, bambaşka serüvenlere sahip 50 şahsiyetin ayrıntılı portresini içeriyor. Her hikaye farklı bir kapı aralıyor. Her hikaye ufuk açıyor. Her insan, ayrı bir dünya... (Amine Türkmen)

Aşina olmaktan özellikle memnun olduklarım; Raşid Gannuşi’nin demokrasi tanımı, Aişe Abdurrahman’ın ve Murad Wilfred Hofmann’ın kendisi, Halid Meşal’in nasibinde henüz ölüm olmaması, Abdurrahman Arif vesilesiyle Irak’ın 2 yıl bile olsa huzur içinde yaşadığını bilmek. Her bir bölümün sonunda ileri okuma tavsiyelerinin olması kalbimden vurdu. (Zeynep Işık)

‘Her tecrübe altın kıymetindedir’ yazarın önsözün aldığım bu cümle kitabı özetlemekte. Biyografik tarzda yazılmış bu eser gerçekten çok kaliteli ve Orta Doğu’ya bakış açımızı netleştirecek kişilerle dolu olmasının yanında sizi değişik kişilerle tarihin tozlu sayfalarında karşılaştırıyor. Bayıldım. Aynısını Türkiye tarihi için yapsa çok güzel olur. (H.)

Gölgelerin Peşinde: 50 Portre PDF indirme linki var mı?

Taha Kılınç - Gölgelerin Peşinde: 50 Portre kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gölgelerin Peşinde: 50 Portre PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Taha Kılınç Kimdir?

1980 Mersin Anamur doğumlu Nazmi Taha Kılınç, 1999 Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunudur. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni 2003 yılında tamamlayan Kılınç, farklı dergilerde yazılar kaleme almıştır. Edebî ve akademik çalışmalarına devam etmekte olan yazarın; 365 Günde Peygamberimin Arkadaşları (2009) adlı kitabından yola çıkılarak açılan yarışmaya katılan çocukların sahabelere yazdıkları mektuplar, En Sevdiğim Sahabe (2010) adlı kitapla okurlara ulaşmıştır.

Taha Kılınç Kitapları - Eserleri

  • Kudüs Yazıları
  • Kırmadan İncitmeden
  • Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez
  • Neyi Nasıl Yapmalı?
  • Biz Bize
  • Coğrafyamızı Adımlarken Hatırda Kalanlar
  • Seyrüsefer
  • Gölgelerin Peşinde: 50 Portre
  • Dalları Gökte Bir Ağaç
  • Bir Rüyayı Hatırlar Gibi
  • Söylemesem Olmazdı
  • Peygamberimin Arkadaşları
  • Şam Kitabı
  • Ortadoğu'dan Notlar

Taha Kılınç Alıntıları - Sözleri

  • Yalnızca "iyi" olmak yetmez. Kötülüğü engellemek, çoğalmaması için tedbirler almak ve kötülüğe karşı iyiliği savunmak da gerekir. (Dalları Gökte Bir Ağaç)
  • "... Gözlerim yıldızlara uzandı bir ara. Ne engin bir gökyüzü ve ne çok yıldız... Hepsinin bir sahibi var, bizim de... Ve ben şu anda neredeyim? Gökyüzüne bakıp gülümsedim." (Seyrüsefer)
  • Her yol,yola çıkmadan önce uzundur. (Şam Kitabı)
  • Tarih, sadece tek bir coğrafya ve düzlem üzerinden okunamaz. (Coğrafyamızı Adımlarken Hatırda Kalanlar)
  • “96. Yaya isek, bize yol veren şoföre teşekkür etmek ya da elle selam vermek” (Kırmadan İncitmeden)
  • Kullarla ilişkilerde özensizlik ve dikkatsizlik, Müslüman bir kimseyi zaman içinde münafık bir kimse haline getirebilir. (Dalları Gökte Bir Ağaç)
  • Soru sormayı hiç bırakma. Doğru biçimde sorulması ve samimi bir kalpten gelmesi şartıyla, soru sormak beyni canlı tutar ve istikameti bulmaya yardımcı olur. Sorularının cevabını ararken, şu iki şeye hep dikkat et: 1) Asla büyük konuşma, çünkü o şeyle mutlaka sınanırsın, 2) Asla kalp kırma, çünkü o konudaki kanaatin değiştiğinde çok mahcup olursun. (Dalları Gökte Bir Ağaç)
  • Kudüs, "dönemsel ve konjoktürel heyecanlar"a kurban edilemeyecek kadar önemli ve özel bir şehir. Sadece saldırı ve ihlallel söz konusu olduğunda onu hatırlamak, sâir zamanlarda ise yeniden kendi haline terk etmek, Müslümanlara yakışacak bir hâl değildir. Kudüs'e olan ilgimiz, mütemmim cüzümüz olarak, hayat boyunca bize eşlik etmeli. Bu ilgiyi, bilgiyle ne kadar temellendirebilirsek, Kudüs'ün bizden uzaklaşmamasını da o kadar garanti altına almış oluruz. (Kudüs Yazıları)
  • Onların batıl davaları için gösterdiği dünyevi gayret ve sabrı göstermeye yanaşmadan, birkaç sloganik kampanyayla düşmanı dize getirebileceğimizi zannedebiliyorsak, hem tarihi hiç bilmiyoruz hem de daha yiyeceğimiz çok dayak var demektir. (Neyi Nasıl Yapmalı?)
  • Kendimizi ve içinde doğduğumuz çevreyi keşfetmek için yapabileceğimiz şeylerden birincisi, sakince ve derince düşünmektir. (Biz Bize)
  • Gönlümüze fayda vermeyen ve bize yük olan şeyleri usulca bir kenarda sırtımızdan indirme ve yola öyle devam etme vaktidir. (Neyi Nasıl Yapmalı?)
  • “88. Yanımızdan ambulans geçtiğinde, içindeki hasta için dua etmek” (Kırmadan İncitmeden)
  • Kendimi hiçbir şekilde yabancı hissetmediğim bir ülkeydi Bosna. Sokaklar, camiler, sebiller, kaldırım taşları, hatta güvercinler bile tanıdıktı. (Seyrüsefer)
  • "Ortadoğu'nun mevcut dengelerinde, sahne arkasındaki belirleyici güç İngiltere'dir. ABD kaba kuvvetiyle ortalıkta görünse de, İngiltere'nin kurmuş olduğu düzen hâlen yürürlüktedir." (Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez)
  • Kul Rabb'ine doğru adım attıkça Allah'da onu kendisine yakınlaştırır. Allah bir kulunu sevdiği zaman, meleklere de sevdirir insanlara da. Allah'a özenle, dikkatle ve sevgiyle kulluk edenler için insanların kalplerin de bir muhabbet ve yakınlık meydana gelir. (Biz Bize)
  • ...Ümmet olmak bu idi işte. Bir ananın (umm) evlatları gibiydik. Birimizin acısı, hepimizindi. Bir damar bizi çağırıyordu başka uzaklara. En alakasız görünen bir vesileyle de olsa... Ve o damar hiç kaybolmuyordu. (Bir Rüyayı Hatırlar Gibi)
  • Öğrenme sürecinde bilgi arttıkça, insanın tevazunun ve yumuşak huyluluğunda artması gerekir. Kendimizi sürekli tartalım: Tevazumuzu, etrafımızdaki insanlara karşı şefkat ve merhametimizi ,iyi niyetimizi ve ahlaki erdemlerimizi artırmayan bilgi bize sadece yük olacaktır. Hatta böyle malûmatlar, ideal anlamda bilgi bile değildir. (Biz Bize)
  • İnsan, hep " başka güzel zamanların " hasretini çeker. (Biz Bize)
  • İslâm coğrafyasını yakından ve derinlemesine tanımak için , yapmamız gereken üç şey var: Tarih okumak, coğrafyada seyahatlere çıkmak ve dil öğrenmek (Biz Bize)
  • Günümüzde , özellikle sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, daha büyük bir tehlike de baş gösterdi üstelik: Acının sıradanlaşması ve kalplerimizin taşlaşması. (Kudüs Yazıları)

Yorum Yaz