diorex
sampiyon

Gözüm Seğirdi Vakitten - Ahmet Oktay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gözüm Seğirdi Vakitten kimin eseri? Gözüm Seğirdi Vakitten kitabının yazarı kimdir? Gözüm Seğirdi Vakitten konusu ve anafikri nedir? Gözüm Seğirdi Vakitten kitabı ne anlatıyor? Gözüm Seğirdi Vakitten PDF indirme linki var mı? Gözüm Seğirdi Vakitten kitabının yazarı Ahmet Oktay kimdir? İşte Gözüm Seğirdi Vakitten kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.10.2022 13:00
Gözüm Seğirdi Vakitten - Ahmet Oktay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Oktay

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753634889

Sayfa Sayısı: 74

Gözüm Seğirdi Vakitten Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Ahmet Oktay, Toplu Şiirler'inden sonra bu kez yine şiir diyor ve bu kitabıyla "vaktin" derinine iniyor."

Gözüm Seğirdi Vakitten Alıntıları - Sözleri

  • iç içe yaşadık ölümlerle besledi bizi hüzünler; yalnız benciller mutludur çünkü
  • Ah! Bilemedim kaç kişiyiz kendimizde.
  • "Yitirmeyi göze almayan kurtulamaz"
  • Bir ses -her şeydir Kitap- diyor,..
  • Sevinç de olgunlaştırır kalbi acı ve ayrılık gibi;
  • Yine de yetmez zaman gecenin ve kitapların söylediğini çözmeye, kaç kent, kaç aşk terkedilmiştir; sinmiştir ölümler satırlara bir koku gibi; hep bir şeyler kalmıştır geride asla unutmak istemediğimiz.
  • Bir ses -her şeydir Kitap- diyor,
  • Yitirmeyi göze almayan kurtulamaz.
  • Kimse sağlıklı değil, kimse masum değil. İmgeler ve Sözcükler nefret dolu. Hem Melek hem İblis konuşmak istiyor seninle. Kulak ver:..

Gözüm Seğirdi Vakitten İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İçerisinde birbirinden güzel şiirler, şiirlerden öte yaşanmışlıklar olan bir şiir bir anı kitabı. Unutulmasın diye sonsuzluğa bırakmaya çalıştığımız izlerden geriye kalan 3 okunma :) Popülerlikten biraz daha çıkıp başka şeyler okumalıyız, başka hayatların içerisinde kendimizi aramalıyız. Hepimiz birer Süreya, İlhan, Uyar, Özel olduk. Hepimiz bu kadar mı aynıyız. Her okuduğumuz kitap için " beni anlatmış bu kitap " mı diyeceğiz. Konuşmak istiyor simsiyah kesilmiş bir sesle, İçimizdeki delilik.. İçindeki deliliği dinleyenlere.. (Göksel Göktürk)

"Tren tünele girerken öptüm seni/ yeni ölüm haberleri almıştık, ama çoktan pıhtılaşmıştı kalbimizdeki yara." Günbatımından gelip, Cehennem Hai-kuları'ndan geçen (yine siyahi şiirler: Karabasanlar, kışk ırtılan ten ve tin... Öncelikle şunu belirtmeliyim ki;müthiş bir şiir kitabı okudum.Ahmet Oktay'ın bu kadar yetkin,donanımlı,ufku ve vizyonu geniş şairlerden biri olduğunu bilmiyordum.Kendisini geç tanımış olmak beni üzdü.75 sayfada bütün hislerimi allak bullak etti!75 sayfaya sığdırmış beni. Biraz Ahmet Oktay'dan bahsetmem gerekirse; 1933 yılında Ankara'da doğdu. Yazmaya çok erken başladı: ortaokul sı- ralarında. İlk şiiri, 1949-1950 yılları arasında Gerçek dergisinde yayımlandı. Öğrenimini lisede yarım bırakarak çalışmaya başladı. Ahmet Oktay, 1950'li yıllarda İkinci yeni hareketine öncülük ettiği söylenebilecek olan Mavi Hareketi içinde yer aldı ve aynı adlı dergide yazılan ve şiirleriyle etkin bir rol oynadı. 1961 yılında Yeni İstanbul gazetesinin Ankara bürosunda "parlamento muhabiri" olarak profesyonel gazeteciliğe başladı. A n- kara Ekspres, iktisat ve Piyasa, Vatan gibi gazetelerde muhabir olarak çalıştıktan sonra 1965 yılında TRT Haber Merkezi'nde çalışmaya başladı. 1976 yılında, siyasal iktidar de- ğişince TRT'den istifa ederek Akajans, ardından da Dünya gazetesi haber müdürlüğü görevlerini yürüttü. 1978'de yeniden TRT'ye döndü. 1982'de buradan emekliliğini isteyip ayrıldı. Daha sonra M illiyet gazetesine geçti. 1993 Şubat'ında yazı işleri müdürlerin- den biri olduğu Milliyet'ten ayrılarak kendini tümüyle yazmaya verdi. Okunması gereken,kendi tabiriyle "kimliksiz bir anonim"o ! (Furkan Güreci)

Gözüm Seğirdi Vakitten PDF indirme linki var mı?

Ahmet Oktay - Gözüm Seğirdi Vakitten kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gözüm Seğirdi Vakitten PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Oktay Kimdir?

1933 yılında Ankara'da doğdu. Yazmaya ortaokul sıralarında başladı. İlk şiiri, 1949-1950 yılları arasında Gerçek dergisinde yayımlandı. Öğrenimini lisede yarım bırakarak çalışmaya başladı.

Ahmet Oktay, 1950'li yıllarda Mavi Hareketi içinde yer aldı ve aynı adlı dergide yazıları ve şiirleriyle etkin bir rol oynadı. 1961 yılında Yeni İstanbul gazetesinin Ankara bürosunda "parlamento muhabiri" olarak profesyonel gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazetelerde ve TRT Haber Merkezi’nde muhabirlik, haber müdürlüğü yaptıktan sonra 1982'de TRT’den emekli oldu. Bir süre daha Milliyet gazetesi’nde çalışmaya devam eden Ahmet Oktay, 1993 yılında görevinden ayrılarak kendini tümüyle yazmaya verdi.

Başlangıçta yazdığı şiirlerle Ahmed Arif şiirinden etkilendiği izlenimini verirken, 1960’lardan sonra toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla İkinci Yeni’ye doğru yöneldi. Şiirlerinde destansı bir söyleyiş kullandı, zengin sözcük dağarcığı ile kendini hemen belli eden bir tarzla şiirler yazdı.

Şiir kitaplarından özellikle Yol Üstündeki Semender (1987) Behçet Necatigil Şiir Ödülü almasının da ötesinde içerdiği şiir isimleriyle de önem kazanmıştır. Her bir şiirinde intihar etmiş bir şairi şiire dönüştürmüş ve o şairin biçemiyle kendi biçeminin karışımı enfes bir biçem ortaya koymuştur. Türkiye'de birçok şiirsever bu şiir kitabı nedeniyle gizli kalmış Türk ve yabancı şairleri farklı yanlarıyla öğrenebilmiştir.

Yapıtları: Şiir: Gölgeleri Kullanmak (1963), Her Yüz Bir Öykü Yazar (1964, Yeditepe Şiir Ödülü), Dr. Kaligari'nin Dönüşü (1966), Sürgün (1979), Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi (1981), Kara Bir Zamana Alınlık (1983), Yol Üstündeki Semender (1987, Behçet Necatigil Şiir Ödülü), Ağıtlar ve Övgüler (1991, Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şairi Ödülü), Bir Sanrı ıçin Gece Müziği (1993), Toplu Şiirler (1995), Gözüm Seğirdi Vakitten (1996), Söz Acıda Sınandı (1996), Az Kaldı Kışa (1996), Hayalete Övgü (2001). İnceleme/Araştırma: Bir Yazı'nın Arayışları (1981), Yazın, İletişim, İdeoloji (1982), Yazılanla Okunan (1983), Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları (1986), Kültür ve İdeoloji (1987), Toplumsal Değişme ve Basın (1987), Karanfil ve Pranga (1990), Raffaello'nun Direnişi (1990), Zamanı Sorgulamak (1991), Kabul ve Red (1992), Şair ile Kurtarıcı (1992), Sanat ve Siyaset (1993), Cumhuriyet Dönemi Edebiyat-1923/1950 (1993), Türkiye'de Popüler Kültür (1993), Medya ve Hedonizm (1995), Şiddet, Söz, Yaşam (1995), İnsan, Yazar, Kitap (1995), İsrafil'in Sûr'u (1997), Şeytan, Melek, Soytarı (1998), Siyasal İslama İtirazlar (2000), Modernist Tahayyüle İtirazlar (2000), Şairin Kanı (2001). Anı/Anlatı: Gizli Çekmece (1991). Günlük: Gece Defteri (1998). Oyun: Kurt Dişi (1971 ve 1973 yıllarında Devlet Tiyatroları'nda sahnelendi).

Ahmet Oktay Kitapları - Eserleri

  • Toplu Şiirler
  • Söz Acıda Sınandı
  • Gözüm Seğirdi Vakitten
  • Söz Acıda Sınandı
  • Gizli Çekmece
  • Türkiye'de Popüler Kültür
  • Gece Defteri
  • Kaç Kişiyiz Kendimizde
  • Az Kaldı Kışa
  • Sanat ve Siyaset
  • Metropol ve İmgelem
  • Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları
  • Postmodernist Tahayyüle İtirazlar
  • Toplumsal Değişme ve Basın
  • Zamanı Sorgulamak
  • İnsan, Yazar, Kitap
  • Bir Sanrı İçin Gece Müziği
  • Siyasal İslama İtirazlar
  • Yazın İletişim İdeoloji
  • Cihat Özegemen
  • Şiddet, Söz, Yaşam
  • Emperyalizm, Roman ve Eleştiri
  • Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi
  • İmkansız Poetika
  • Şairin Kanı
  • Entelektüel Tereddüt
  • Gönüllü Mağdurluk
  • Ne Söylesem Bir Eksik
  • İliği Olmayan Düğme
  • Yol Üstündeki Semender
  • Popüler Kültürden Tv Sömürgesine
  • Hayalete Övgü
  • Raffaello'nun Direnişi
  • Anlatıların Aynası
  • İsrafil'in Sur'u
  • Yazılanla Okunan
  • Bir Arayış'ın Yazıları Bir Yazı'nın Arayışları
  • Şeytan, Melek, Soytarı

Ahmet Oktay Alıntıları - Sözleri

  • "Doğanın efendisi olmak yetmez, kendi kendisinin efendisi olmalıdır insan." (Bir Arayış'ın Yazıları Bir Yazı'nın Arayışları)
  • Ah Gece-ana : Koynun nasılda kalabalık.Buluşuyor yitik çocukların gölgesinde zeytinliğin Bir oluş ve ayrılış tebessüm ve gözyaşı. Gül ve toprak : Gizin kapandığı ve açıldığı yer. (Gizli Çekmece)
  • Yağmuru sızdıran kırık bir kiremit gibi diye tanımladığı bu şiir, bunalım döneminin ölümlerini, umutlarını, umutsuzluklarını, ayrılık­larını, buluşmalarını, baskılarını, korkularını, yalnızlıklarını yaşayan somut insanların beklen­tilerini karşılayabiliyorsa eğer, karşılananların ne olduğunu anlamak gerekmez mi? Görmeliyiz, görebilmeliyiz Karakoç’un okuru nerelerde, han­gi boyutlarda kuşatmak istediğini. (Yazılanla Okunan)
  • Gerçekten de yaşayanlar üzerine konuşmayı sevmiyoruz. Hele bu konuşma beğenme biçiminde tecelli edecekse. Ama iş ölülere gelince övgüyü de yergiyi de pervasızca kullanıyoruz. (Gece Defteri)
  • "Yitirmeyi göze almayan kurtulamaz." (Gizli Çekmece)
  • ...yanlışlık Türkiye'nin neredeyse alın yazısı. (Gece Defteri)
  • Şiirin tarihi yazınsal iktidarların yenilgileriyle dolu. (Yazılanla Okunan)
  • ne çok kırık yazı, ne çok veda. (Söz Acıda Sınandı)
  • Novalis ve Camus’nun biricik “önemli” felsefe sorunu saydıkları intihar, kutsal kitaplar yasaklamış bulunsa bile, tanrı tanımazlar için de olanaklı’dır... Arthur/Cinytia Koestler çifti, sorunlarının çözümünün tek yoludur. (Sanat ve Siyaset)
  • Her roman çünkü, önünde sonunda toplumsal ve bireysel olguları, dahası: onların bir yorumunu içerir. (Yazılanla Okunan)
  • Ah! Bilemedim kaç kişiyiz kendimizde. (Gözüm Seğirdi Vakitten)
  • ... Saate uymuyor içimdeki zaman." (Kaç Kişiyiz Kendimizde)
  • söküldükçe açan alevsi bir çiçek var: herkesin düşlerinden devşirilmiş, (Hayalete Övgü)
  • , "... Saate uymuyor içimdeki zaman." .. (Kaç Kişiyiz Kendimizde)
  • “Sosyalist gerçekçilik yaşamın gerçeğini, sanatçının partizanlık konumuyla anladığı ve yorumladığı, gerçeği tasvir etmenin bir yöntemidir.” Şolohov (Sanat ve Siyaset)
  • 'kimim ki?" diyenin evrenle konuşur sesi; zamanları aşıp gelir salyangoz bahçeye; parlar ay ışığında sırtı bir gezegen gibi varlığın kendisidir dile gelen fosilde. (Az Kaldı Kışa)
  • Yazar, kendini Kafka gibi yalnızca yazıya sürebilmeli. Her şey bu amaca yönelik olmalı (Gece Defteri)
  • Zamanımızın gerçek bireyleri kitle kültürünün kof, şişkin kişilikleri değil, ele geçmemek ve ezilmemek için direnirken, acının ve alçalışın cehennemlerinden geçmiş fedailerdir. (Türkiye'de Popüler Kültür)
  • Hem ürktüm hem aradım bodrumdan çatıya oturduğum tüm evlerin hayaletlerini; neydi söyleyecekleri yeraltından bana? 'Açıklayın' dedim "kalbimdeki lekeyi". (Az Kaldı Kışa)
  • Ah her zaman Bölüşmeyi bildin birileriyle, Bilebildin; buysa bir bağış İnsan olana. (Söz Acıda Sınandı)

Yorum Yaz