Gümüş Alevler Sarayı - Sarah J. Maas Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gümüş Alevler Sarayı kimin eseri? Gümüş Alevler Sarayı kitabının yazarı kimdir? Gümüş Alevler Sarayı konusu ve anafikri nedir? Gümüş Alevler Sarayı kitabı ne anlatıyor? Gümüş Alevler Sarayı PDF indirme linki var mı? Gümüş Alevler Sarayı kitabının yazarı Sarah J. Maas kimdir? İşte Gümüş Alevler Sarayı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sarah J. Maas
Çevirmen: Arif Dursun
Editör: Senem Kale
Orijinal Adı: A Court of Silver Flames
Yayın Evi: Dex Yayınları
İSBN: 9786050986464
Sayfa Sayısı: 728
Gümüş Alevler Sarayı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sarah J. Maas’ın milyonlarca okura ve sayısız ödüle ulaşan, benzersiz evreni Dikenler ve Güller Sarayı serisi, Feyre’nin ateşli kız kardeşi Nesta’nın yolculuğuyla devam ediyor.
Nesta Archeron her zaman kibirli, çabuk öfkelenen ve yavaş affeden biriydi. Yine de Kazan’a girmeye zorlandığından ve kendi isteği dışında Ulu Peri olduğundan beri, içinde yaşadığı garip dünyada kendine bir yer bulmak için mücadele ediyor. Daha da kötüsü savaşın dehşetini ve içinde kaybettiklerini unutamıyor. Aslında onun öfkesini en hızlı ateşleyen tek bir kişi var: Cassian… Ama Cassian’ın ateşlediği tek şey öfkesi değil…
Bu arada, son savaş sırasında Kıta’ya dönen insan kraliçeler, diyarlardaki barışı tehdit eden yeni ve tehlikeli bir ittifak peşinde. Ve onları durdurmanın anahtarı, Cassian ve Nesta’nın elinde. Savaşın kavurduğu ve belirsizlikle boğuşan bir dünyada Nesta ve Cassian hem içlerindeki hem dışarıdaki canavarlarla mücadele etmek zorundalar…
“Hem tutkulu ve romantik hem de vahşi; çok güzel yazılmış bir efsane. Kesinlikle muhteşem.” - Alexandra Bracken
“Tutku dolu, vahşi, seksi ve cüretkâr… öyle sürükleyici ki…” - USA Today
“Gerilim, romantizm, entrika ve aksiyon. Bu kitabı sakın kaçırmayın!” - HuffPost
Gümüş Alevler Sarayı Alıntıları - Sözleri
- Cassian çok güzeldi. Azriel ve Rhys'in güzel olduğu gibi değil, işlenmemiş bir şekilde. Vahşi ve acımasız.
- “Belki de umut etmekle aptallık etmişti.”
- “Siz ikiniz daha ebeveyn bile olmadınız ama anaçlığınız artık dayanılmaz bir seviyeye ulaştı.”
- Cassian elini tuttu ve gözlerini kapadı."Her adımda yanında olacağım."diye fısıldadı avucuna."Sadece beni dışarıda bırakma."
- "Yüzündeki o ifadeyi ilk gördüğümde hala insandın. Hala insandın ve neredeyse önünde diz çökecektim." Nefesi kulağını okşadı ve Nesta gözlerinin kapanmasına engel olamadı. Gülümsemesi şakağına sürtündü. "Gücün bir şarkı ve duymak için çok ama çok uzun zamandır beklediğim bir şarkı Nesta."
- “Şimdi beni uykumdan eden kabusların artık geçmişten değil, gelecekten olduğunu ona söylemedim.”
- “Sevgi karmaşıktır.”
- “Sana, bunlarla nasıl başa çıkacağını anlatacağım. Eğer bütün bu şeylerle yüzleşirsen, bunu başaracaksın. Bu gözyaşları güzel, Nesta. Gözyaşların senin umursadığını gösteriyor. Sana hiçbir şey için geç olmadığını söylüyorum, hiçbiri için geç değil. Ve sana ne zaman ya da nasıl iyi olacağını söyleyemem, ama iyi olacaksın. Bu hissettiğin suçluluk ve acı, kendininden nefret etme, bunlar geçip gidecek. Ama bu, sadece sen onlarla savaşmayı istersen olacak. Önce onlarla yüzleşmeli, sonra onlardan utanmalı ve en sonunda onları kucaklayıp diğer tarafından bakmayı öğrenmelisin. Belki küçük bir parça acı hissetmeye hep devam edeceksin ama iyi bir taraf var Nesta. Çok daha iyi bir taraf var.”
- Cassian ona gülümsedi ve dünya yok oldu. Müzik, artık varolan en güzel şey değildi, Cassian’dı
Gümüş Alevler Sarayı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
#kitapyorumu 5/5 ️️️️️ 10/10 ️️️️️ “O zaman neden derse kaydoldun?” Nesta, Gwyn’in uzattığı bardağı içti. “Zaten alışkın olduğunuz zihin yatıştırıcı egzersizleriniz varsa?” “Çünkü bir daha asla güçsüz hissetmek istemiyorum,” dedi Gwyn yumuşak bir şekilde. Herkese sonbahar kokusu tadında merhaba Serinin dördüncü kitabı olduğu için konusundan değil hislerimden bahsederek ilerleyeceğimi not geçmek isterim. Hazırsak başlayalım. Ben bu kitaba zaten içinde sadece Gwyneth Berdara olduğu için bile yıldızlı beş puanı vereceğimi biliyordum. Ama Nesta’yı okumak öyle güzeldi ki çok şaşırdım. Benim Nesta’yı çok sevmiyor oluşum hep söylediğim, asla saklamadığım bir gerçekti. Kitabını da çok merak etmiyordum. Hiçbir zaman Cassian ve Nesta arasındaki çekimi inkar etmedim fakat kabul edelim ki yazar seride özellikle onu sevmemememiz için uğraşıyor gibiydi. Kendi kitabında ise, biz onu ne kadar yargılıyorsak onun kendini bizden on kat daha fazla yargıladığı bir Nesta vardı. Kendinden nefret ediyor, kimseyi hak etmediğini düşünüyor, kendini başarısız olarak tanımlıyor ve bunun kırgınlığını üzerinden sadece insanların kalbini kırıp laf sokarak atmakta buluyordu. Ben kitabın ilk sayfalarının böyle olacağını biliyordum ve hazırlıklıydım. Hatta ona bu kadar anlayışsız davranan Inner Circle üyelerine ciddi anlamda kızdım. Sadece bir sene kendini dağıtan Nesta’ya olan kızgınlıkları asla haklı görmediğim bir şeydi. Ölümsüz hayatları boyunca eminim onlarda en kötü deneyimleri yaşayıp, boğucu zamanlardan geçmişlerdi ve bunu yaşayanlar olarak bulabildikleri tek çözümün Nesta’ya sürekli laf sokmak olmasını asla kabul etmiyorum. Nesta’yı Cassian kurtardı. Gwyn ve Emerie kurtardı. Eğer onlar olmasaydı. Kötü karakter olma potansiyeli olacak kadar hayata kırgınlıkları vardı. Onun kendi mücadelesini okumak, acılarını hissetmek ve yeniden doğuşunu adım adım izlemek mükemmeldi. Her karakter aynı değildir. Eğer karakteri Feyre ile kıyaslamayı bırakırsanız Nesta’nın kendi gücünün farkına varacağınızı düşünüyorum. Ben okuduğum için çok mutluyum, herkese de yargılarından arınarak tüm kalbimle okumalarını öneriyorum. Not: LÜTFEN GWYNETH BERDARA İÇİN BİR KİTAP YAZILSIN. LÜTFEN. Tekrar not: Bol bol +18 içeriği vardı ona göre alınmalı. Sizi seviyorum. (Derya Sevim)
Eğer sizinle 5 dakika bile olsa bu seri hakkında konuşmuşsak ya da serinin önceki kitaplarına yaptığım incelemeleri okumuşsanız Nesta'dan ne kadar nefret ettiğimi, onu ne kadar memnuniyetsiz, gıcık ve pislik bulduğumu biliyorsunuzdur. O kadar nefret ediyordum ki Tamlin'le olsaydı keşke bile yazmışım bir yere. O işin şakası tabii Tamlin'i Ianthe ile yakıştırıyordum ben haha. (Düşünürken komikti bu yazınca çok anlamsız geldi geçelim.) Her neysee kısacası hiçbir şekilde Nesta'yı sevebileceğimi düşünmüyordum. Ama hâlâ çok şaşırdığım bir şey oldu: Nesta'yı sevmeye başladım. Evet hâlâ şaşkınım. Öncelikle kitabın ilk yarısında Nesta'ya olan nefretim kat kat kat arttı. Şimdi Nesta'nın kötü durumda olmasını anlıyorum. Gerçekten çok kötü bir şey yaşadı. Ama kotü şeyler yaşayan tek kişi kendisi değildi. Ayrıca seriye dahil olduğu andan beri sinir bozucu bir karakterdi. Bir yerde nefretim inanılmaz bir boyuta ulaştı. Yok ben bu karakteri sevemem imkanı yok bunun dedim. Hatta Rhysand git öldür şunu diye de düşünmüş olabilirim birazcık... Ama ondan sonra Nesta değişmeye başladı ve nefretim yok oldu. Hâlâ sevmiyordum ama nefret de etmiyordum. Sonrasında bir sahne oldu ve orada sanırım birazcık ağladım. Tekrar tekrar okudum orayı. O kadar güzeldi ki. İşte o anda Nesta'yı sevmeye başladım. Hâlâ öyle çok bayıldığım bir karakter değil açıkçası ama serinin devam kitaplarında daha çok seveceğime eminim. Tamam şimdi başka karakterlerden bahsedeyim biraz. Öncelikle beni en çok üzen şey Rhysand ve Feyre'nin azıcık olmasıydı. Çok çok çok azlardı. Tamam bu Nesta'nın kitabı ama ne bileyim ben onları çok seviyorum... Ayrıca Mor yok gibi bir şeydi. Çok üzüldüm buna çünkü onu da çok seviyorum. Amren'in azıcık olması da beni çok üzdü. Zaten çok az gördük önceki kitaplarda. Ben bunda daha fazla okuruz diyordum ama yok. Azriel'ın kitabını okuma isteğim bu kitapla birlikte aşırı derecede arttı. Çok daha fazla merak ettiğim bir karakter oldu. Önceki karakterlerimizin dışında kitaba iki yeni karakter daha girdi: Gwyn ve Emerie. Ve ben ikisini de aşırı sevdim! Nesta, Gwyn ve Emerie arkadaşlığı gerçekten çok hoşuma gitti. Cassian ve Nesta ilişkisi başlarda hiç hoşuma gitmemişti. Çünkü Cassian'ı seviyordum ama Nesta'dan nefret ediyordum. Ama sonrasında Nesta'ya karşı nötr olduğum anlarda ilişkileri hoşuma gitmeye başladı. Bu arada okuduğum bazı yorumlarda "Gece Sarayı üyeleri Nesta'ya sırtını döndü" tarzında yorumlar gördüm. Ben buna katılmıyorum. Feyre ara kitapta Nesta'yı davet etmek için bara gittiğinde Nesta Feyre'ye defol deyip üstüne bir de kirasını ödemesini emretti resmen. Kendinizi 5 saniyeliğine Rhysand'ın yerine koyup düşünün. Sizin eşiniz 14 yaşında ailesini geçindirmek için karda kışta avlanmaya gitmiş, memnuniyetsiz gıcık ablasıyla uğraşmış. Sonra eşiniz Nesta'nın durumu kötüleştikçe mahvoluyor, yemek masasında ağlıyor. Yardım etmeye çalıştıkça nedenini anlamadığımız bir nefretle karşılaşıyor. Rhysand gidip de Nesta'ya "Ya Nesta sen benim biricik eşimi çok üzdün ama olsun gel kardeş olalım" mı deseydi? Ne bekleniyordu tam olarak anlayamadım Azriel mı yardım edecekti? Ben mi yanlış anladım acaba çünkü bu yorum bana biraz anlamsız geldi. Her neyse kısacası Nesta'nın serinin önceki kitaplarındaki ve bu kitabın ilk yarısındaki gıcık tavırlarına rağmen Nesta'ya alıştım. Not: Yazmayı unutmuşum nereye eklesem bilemedim. Eğer Sarah aşık olduğum eşlik bağı olayını Elain ve Lucien'da harcarsa çok üzülürüm. Elain'i asla sevmiyorum Lucien'la olmasını da istemiyorum Azriel'la olmasını da istemiyorum. Ama Lucien'ın mutlu olmasını istiyorum. Umarım Elain ve Lucien olur yoksa cidden çok üzülürüm. Ayrıca Azriel ve Gwyn olmalı kesinlikle. Not: Hâlâ çok şaşkınım. SPOILER Nesta'nın çocuk gibi sinirlenip Feyre'ye sen de bebek de öleceksiniz demesi? O kadar kızdım ki. Feyre affetti, bilmek isterdim dedi ama hamile bir kadına böyle bir şey denir mi? Neyse ki sonrasında hem Feyre'yi hem Rhysand'ı hem Nyx'i kurtardı. Kurtarırken de Feyre'ye seni seviyorum dedi ya. İşte orada sevmeye başladım çünkü o sahne çok güzeldi. Ayrıca Nesta'nın Rhysand'ı erkek kardeşi olarak görmesi çok hoşuma gitti. Onun dışında çok hoşuma giden bir şey oldu. Emerie Mor'a hayranlıkla bakıp çok güzel olduğunu söyledi. Lütfen lütfen lütfen Mor ve Emerie olsunnn. (Gamze)
Narsist Nesta ile ilgili bir kitap okuyacağıma okuma hayatımı sonlandırırım daha iyi. O yüzden İngilizce olarak sadece Rhys + Feyre kısımlarını okudum. Diğer karakterler zerre kadar umurumda değildi açıkçası merak da etmiyordum. Yazarların bir dünya yarattık hazır onun etini kemiğini sıyıralım, iliğini kurutalım, her karakterin aşkını, dramını bayana kadar yazalım stratejisinden asla hoşlanmıyorum. Nesta karakteri Buz ve Yıldızışığı sarayı ile önceki kitapta kazandığı azıcık saygımı da kaybetmişti. Evi terk edip ben bir başıma yaşarım diyecek kadar esaslı ve dik başlı kızımızın hala Feyre’ye SÖYLE DE KOCAN KİRAMI ÖDESİN diye arsız arsız el açması benim midemi bulandırmıştı o yüzden Nesta ağzıyla kuş tutsa bana yaranamayacak bir karakterdi. İçinden nasıl, ne hissediyor asla umurumda değil eylemleri ve diğerlerine hissettirdikleri ile rezil bir karakter kendisi. Kimsenin içi bunalımlı, vicdan azabı çekiyor diye başkasına köpek gibi davranma hakkı yok. Hele de sana yakın olmaya çalışan, hayatı boyunca senin gibi bir embesilin yükünü sırtında taşımak zorunda kalmış kız kardeşine ters davranıp durmanın hiçbir bahanesi olamaz gudubet Nesta diye bağırmak istedim suratına suratına. O sebeple bu kitaba boşuna para verip vücudumdaki tüm sinir hücrelerine felç indirmek istemedim. Mantıklı da yaptım. En önemli yerleri, Nesta’nın fedakarlığını (ahahaha) okudum. Peh dedim. Sadece peh. Çok gereksiz, olmasa da olurmuş. Feyre - Rhys sahneleri de çok sarmadı zaten. Rhys’ın ilk kitaptaki coolluğu sonradan hanımcılığa dönünce ve her şeyi peki karıcım seviyesinde karşılayınca ondan da sıkıldım. Üzgünüm Sarah J Maas’ı severim ama bu seri artık bitmeli. Jennifer L. Armentrout’un Kan ve Külden’ini daha cezbedici. Ya da yine Sarah’ın yazmış olduğu Hilal Şehir serisi… Boşuna zaman kaybı olmuş bu. (Loc’hlaith)
Gümüş Alevler Sarayı PDF indirme linki var mı?
Sarah J. Maas - Gümüş Alevler Sarayı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gümüş Alevler Sarayı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sarah J. Maas Kimdir?
Sarah Janet Maas (5 Mart 1986 doğumlu) New York Times ve USA Today'in en çok satan Amerikalı fantezi yazarı. İlk romanı Throne of Glass, Bloomsbury tarafından 2012'de yayınlandı.
Sarah J. Maas Kitapları - Eserleri
- Dikenler ve Güller Sarayı
- Sis ve Öfke Sarayı
- Cam Şato
- Kanatlar ve Küller Sarayı
- Karanlık Taç
- Ateşin Varisi
- Gölgeler Kraliçesi
- Buz ve Yıldızışığı Sarayı
- Fırtınalar İmparatorluğu
- Gümüş Alevler Sarayı
- Şafak Kulesi
- Hilal Şehir - Toprak ve Kan Hanesi
- Kül Krallığı
- Suikastçının Hançeri
- Catwoman-Ruhçalan
- House of Sky and Breath
Sarah J. Maas Alıntıları - Sözleri
- Korkularımı ve acılarımı derinlere gömeyim derken günbegün boğulmuş,azar azar ölmüştüm. (Kanatlar ve Küller Sarayı)
- "Duymak ve görmek farklı şeylerdir." (Kanatlar ve Küller Sarayı)
- Bedeninin bir bez bebek gibi dikiş yerlerinden kopup döküleceği hissine kapıldı (Ateşin Varisi)
- Sığmadın. Seni tıktıkları kalıba. İçine doğduğun ve yürümeye zorlandığın yola. Denedin ama yine de sığmadın, sığamadın. Derken, yol değişti. (Kanatlar ve Küller Sarayı)
- "Ve bugünden itibaren hep yanında olmak istiyorum.Sen nereye gidersen ben de oraya geleceğim. Cehenneme bile gitsen geleceğim, sen neredeysen olmak istediğim yer orası sonsuza kadar." (Suikastçının Hançeri)
- "Yolun sonundayız. Hayır... Bir sonraki yolun başındayız..." (Gölgeler Kraliçesi)
- "Acıya katlanmayı öğrenirsen ne olursa olsun ayakta kalabilirsin. Bazı insanlar acılarına sarılmayı öğrenir... acılarını sevmeyi. Bazıları acılarını kederle boğarak ya da unutarak katlanır. Kimi acısını öfkeye dönüştürür." (Suikastçının Hançeri)
- Sevdiğin insanlar sana karşı kullanılacak silahlardır. (Ateşin Varisi)
- Aşk, merhem olduğu kadar, zehir de olabiliyordu. (Sis ve Öfke Sarayı)
- Ivy, boğuk ama net bir sesle, "Bu geriye sekiz canın kaldığı anlamına mı geliyor"? diye sordu. (Catwoman-Ruhçalan)
- “Demek buradasın. Seni arıyordum.” (Dikenler ve Güller Sarayı)
- " Bu zor, "dedi dokumacı bakışlarını gözlerimden ayırmadan, "ve canımı yakıyor, fakat duracak olsaydım, bu tezgahın ya da bu çarkın susmasına izin verecek olsaydım... "Sonunda bakışlarını benden alıp duvar halısına çevirdi. "Boşlukta parlayan bir Umut olmazdı." (Buz ve Yıldızışığı Sarayı)
- "Savaş onay gören cinayettir. Hangi tarafta olursan ol." (Fırtınalar İmparatorluğu)
- Genç kraliçe neşeli bir kahkaha atıp kollarını Chaol’un boynuna doladı. Chaol da Aelin’i kucakladı. “Biliyordum. Başaracağını biliyordum.” Chaol “Tek başıma başarmadım,” dedi. Aelin’i bırakarak kolunu arkasına uzattı. Orada, bir eli madalyonun üzerinde, dikildiğini bildiği kadına doğru. (Kül Krallığı)
- Değişime alışmak zaman alır. (Gölgeler Kraliçesi)
- “Askerlerin harap görünüyor.” “Onlar hep öyle görünürler. Ne kadar iç güzellikleri kadar dışlarına da odaklanmalarını sağlamaya çalışsam da… erkekleri bilirsin işte.” (Fırtınalar İmparatorluğu)
- “Sen bende yaşama isteği uyandırıyorsun Aelin Galathynius,” dedi. “Var olma değil, yaşama isteği.” Aelin’m yanağını avucuna aldı. Sonra sakinleşmek için bir nefes alıp son üç gün boyunca söyleyeceği her kelimenin üzerine düşünmüş gibi konuşmaya başladı. “Yüzyıllar boyunca dünyayı dolaştım, imparatorluklardan çorak topraklara kadar her yeri gezdim. Asla belli bir yere yerleşmedim. Hiç durmadım. Bir an ol sun. Hep ufka bakıyordum. Hep bir sonraki okyanusun, bir sonra ki dağın ardında beni neyin beklediğini merak ediyordum. Fakat sanırım... sanırım tüm o zaman, tüm o yüzyıllar boyunca sadece seni bekliyormuşum.” (Gölgeler Kraliçesi)
- "Aşk, aşırıya kaçarsa, zehire dönüşebilir." (Sis ve Öfke Sarayı)
- Çünkü biz aynı madalyonun iki yüzüyüz (Catwoman-Ruhçalan)
- "Güvenin olmadığı yerde sevgi var olamaz." (Şafak Kulesi)