diorex
Dedas

Gün O Gündür - Banu Avar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gün O Gündür kimin eseri? Gün O Gündür kitabının yazarı kimdir? Gün O Gündür konusu ve anafikri nedir? Gün O Gündür kitabı ne anlatıyor? Gün O Gündür PDF indirme linki var mı? Gün O Gündür kitabının yazarı Banu Avar kimdir? İşte Gün O Gündür kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.05.2022 01:00
Gün O Gündür - Banu Avar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Banu Avar

Editör: Hadiye Yılmaz

Tasarımcı: Emrah Apaydın

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751415332

Sayfa Sayısı: 352

Gün O Gündür Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Banu Avar her zamanki gür sesiyle Kuvayi Milliye ruhuna

çağrı yapıyor!

Bu kitapta, Türkiye tarihinde büyük önem taşıyan son üç yılın

notlarından seçmeler bulacaksınız... Türkiye'nin sokulduğu 'deli gömleği'nde nasıl çırpındığını, iktidarın ve sahte 'muhalefetin' aynı gömleğin içinde olduğunu, Amerika'nın 'Arap Baharı' ve 'Kürt Baharı' harekâtını; Suriye'nin düşmesinin Türkiye'nin düşmesi demek olduğunu ve Türkiye'yi cinnete iteleyenlerin nihai hedeflerinin, onu intihara sürüklemek olduğunu

okuyacaksınız...

Türkiye, 100 yıl önce emperyal odakların oyununu bozan bir ülke!

Yine bozacaktır...

'GÜN' 'O GÜN'dür! 'Zafer' de tekerrür edecektir!

Gün O Gündür Alıntıları - Sözleri

  • Aynı anda hem iktidar hem muhalefet şekillendirilecekti. Televizyondan twitter'a kadar milyonlar yönlendirilecek, gerisini muhalif gruplar, liderler, ABD patentli öğrenci grupları, STK'lar halledecekti. ''Demokratikleşme'',ana slogan olacaktı. Arap ulusları ''özgürleşecek'' ve demokratikleşecekti. Ama Dünya Bankası'na bağımlılıkları daha da pekişecek şekilde...
  • Kapitalizmin tedavisi yok, delik giderek büyüyor. Büyüyen delik için savaşılıyor. Delik biraz daha büyüyor. .... ~...
  • Kapitalizmin tedavisi yok, delik giderek büyüyor. Büyüyen delik için savaşılıyor. Delik biraz daha büyüyor.
  • Bu vatana ihanet edenleri bekleyen son "ecnebi gurbetinde vatansız ölümleridir!"
  • Lampedusa, "Hiçbir şeyin değişmemesi için bir şeylerin değişmesi lazım!" demiş. Obama, ekranlarda "Mısır'da demokrasiye dönüşün başlangıcından söz ediyor. "Mısır ordusu demokrasiye güvenli geçişi sağlayacak!" diyor. Mısır halkı, Tahrir Meydanı'nda tarihe geçecek bir adım attı. ABD'nin has adamı Mübarek gitti. Peki ya şimdi?
  • CIA eski çalışanı Phillip Agee'den alıntılamıştık: "CIA için demokrasinin bir anlamı yoktur. Eğer bir ülkede seçilmiş bir hükümet varsa ve bizimle işbirliği yapıyorsa ne âlâ! Eğer işbirliğini reddediyorsa, demokratikmiş, değilmiş umurumuzda değildir! İcabına bakılır!"
  • Toplumların yaşamı, insan ömründen uzun. 100 yıl bir toplum için bir an gibi...
  • Bugün tüm dünyadaki basın yayın organları, gazeteler, televizyonlar, sinema sektörü Dış İlişkiler Konseyi (CFR) üyesi 5-6 ailenin elinde. Hemen hemen tüm dünya ülkelerinde aynı iğrenç yarışmalar, aynı evlilik programları, aynı gözetleme oyunları, aynı pornografik yayın ve aynı tip diziler BEYİN UYUŞTURUYOR ve AYNI merkezden dünyaya yayılıyor.
  • Onlarla, Atilla İlhan'ın bu ülkeyi hep 'aydınların batırdığı' ve 'halkın kurtardığı' tespitini paylaşmıştım.
  • SİSTEM, yani emperyalist odakların içinde yaşadığı orman kanununun, uluslararası hukukla filan hiç ilgisi yok. Onlar ULUS DEVLETLER'i ortadan kaldırmak, tek dünya devletini kurmak, tüm kaynaklara el koymak ve Dünya İmparatoru olmak istiyorlar.

Gün O Gündür İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Banu Avar televizyon ekranlarında yasaklanmadığı dönemlerde bıkmadan usanmadan aynı şeylerden bahsediyordu. Sınırlar arasında dolaşırken bu sınırların Emperyalist güçlerin sabırlı ve sinsi planları ile nasıl tarumar edildiğini anlatan belgesellere imza atıyordu. Ülkesi ve vatandaşlarının hakları ve bekasından ziyade kendi şahsi güç ve emellerini Emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda kullanan hükümetler, STK’lar, örgütler, cemaatler ve derneklerin karşısında halkı bilinçlendirmek için bıkmadan usanmadan anlattı ve yazdı. Türkiye’yi komşusu Suriye ile neredeyse düşman eden yanlış bir dış politika ve iktidar adımlarında da aynı şeyleri yazdı. Tabi ki bu nedenle ambargo uygulanarak ekranlardan uzaklaştırıldı. 2010 2011 ve 2012 yıllarında yazdığı yazıların derlendiği bu eserinde de aynı şeyleri anlatıyor Banu Avar. Daha önce okuduğum eserlerinin dışında farklı bir ufuk açmıyor aslında. Bir nevi tekrar okumak gibi. Çünkü malesef bu coğrafyada kanlı hesaplar hiç değişmedi. Zaman zaman sizi karamsarlığa itse de; Atatürk’ün düşünce ve yolundan ayrılınmadığı sürece başaramayacaklarına dair umudunu taze tutan bir okuma olacaktır sizler için de. Kitap diğer eserlerinden farklı yeni şeyler vadetmiyor ama okunabilir. (Gökhan Uzunoğlu)

Ya da Atatürk'ü ''deccal'' gösteren, Lozan'ı hezimet sayan, laikliğe ''dinsizliktir'' diyen, küresel efendilerin emrinde cemaatler kuran, İslam' ı ılımlılaştıran, Siyonist planların ''Müslüman maskeli''uygulayıcıların ağına düşen ''aydın tipi'' vardır. Onlara göre Osmanlı dirilecek, Türk milleti yeniden imparatorluk tebası olarak aleme hükmedecektir. Hepsinin yolu ya Utah'dan, ya Pensilvanya'dan ya Londra'dan geçmiştir. (Kadriye TARI)

Banu Avar'ın 2010-2012 yıllarında yazdığı makalelerin toplandığı bir kitap. Bu kitap ile yakın geçmişteki siyasi ve tarihi gelişmeleri (Arap Baharı!-kışı-) adım adım izleme fırsatı buldum. Küreselleşme iddiası altında, tek dünya devleti ile tüm dünyada hakimiyeti kurmak isteyen, ulusötesi şirket sahiplerinin hedeflerine ulaşmak için neler yapabileceğini ve bunları nasıl yaptıklarını -yöntemlerini- adeta bir şablon halinde gözler önüne seriyor Banu Avar. Peki neler yapmış bunlar? - Bundan sonrası spoiler :) - -2005 yılında ''Koruma Yasası'' çıkarılarak, bir ülkede belli bir etnik ya da dini grubun şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle BM'ye başvurması sonucu ''İnsani Müdahale'' nin meşru gösterilmesi sağlanmış. -Bundan sonrasını biliyorsunuz zaten, hedef seçilen ülkede dış destekli eylem ve protestolar başlamış, ülkedeki iktidar medya ile olabildiğince şeytanlaştırılmış ve o ülkelere demokrasi! şaka şaka sömürgeci asker ve şirketler gelmiş. (Aykan)

Gün O Gündür PDF indirme linki var mı?

Banu Avar - Gün O Gündür kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gün O Gündür PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Banu Avar Kimdir?

Gazetecilik hayatına Süreç dergisinde başladı. Londra City Üniversitesi’nde televizyonculuk alanında yüksek lisans yaptı. BBC’nin belgesel kurslarına katıldıktan sonra BBC Türkçe Yayınlar Bölümü’nde programcı ve sunucu olarak çalıştı. Ardından TRT Londra muhabirliğini üstlendi. Günaydın, Vatan, Dünya, Politika gibi gazetelerde muhabir olarak çalıştı ve birçok dizi yazı hazırladı. Mozaik ve Kaleideskop gibi yapımcılığını, yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlendiği programları TRT 1 ve TRT 2’de yayınlandı. İlk yayınlandığı yıllarda 32. Gün programının Londra muhabirliğini yaptı. I Ceasar, Crimean War, The Great Game ve Troy gibi BBC ve Discovery Channel belgesellerinde Türkiye yapımcısı olarak yer aldı. 1999’da TV 8’in belgesel bölümünü kurdu ve 2004’e kadar 30’dan fazla belgesele imza attı. Belgesellerinden bazıları: Denizciler, Bir Zamanlar Kıbrıs’ta, Artık Biz de Varız, Devlerin Savaş Alanı Afganistan, … Türkiye Sevdalıları, Ohri Güzel Ohri, Unutulan yıllar… Belgesellerin birçoğu yabancı dillere çevrilmiş ve Makedonya, Azerbaycan, Suriye gibi ülkelerde televizyonlarda yayınlanmıştır. Avar’ın Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu, Orta Asya, Çin, Hindistan ve Güney Amerika’dan dosyalarla TRT1 ekranlarında yayınlanan Sınırlar Arasında adlı programı büyük yankı yaptı.

Banu Avar Kitapları - Eserleri

  • Hangi Dünya Düzeni?
  • Kaçın! 'Demokrasi' Geliyor!
  • Böl ve Yut!
  • Zemberek
  • Sınırlar Arasında
  • Hangi Avrupa?
  • Gün O Gündür
  • Avrasyalı Olmak
  • Banu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım
  • Demokrasi Projeleri
  • Banu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım

Banu Avar Alıntıları - Sözleri

  • Lampedusa, "Hiçbir şeyin değişmemesi için bir şeylerin değişmesi lazım!" demiş. Obama, ekranlarda "Mısır'da demokrasiye dönüşün başlangıcından söz ediyor. "Mısır ordusu demokrasiye güvenli geçişi sağlayacak!" diyor. Mısır halkı, Tahrir Meydanı'nda tarihe geçecek bir adım attı. ABD'nin has adamı Mübarek gitti. Peki ya şimdi? (Gün O Gündür)
  • Bilgisayar Oyunuyla Darbe! Medya kontrolü ellerindeydi. Bilgi kirliliği konusunda çok yetkinlerdi. Filmler, belgeseller, Twitter ve Facebook’la hedef ülkelerde gençleri ayaklanmaya davet ederlerdi. (Kaçın! 'Demokrasi' Geliyor!)
  • Demokrasiyi ülkelere dağıtıp parçalamak için kullanıyorlar. Demokrasi adı altında savaşlar çıkarıyor, ülkeleri işgal ediyorlar. Savaş, petrol ve diğer zenginliklerin üzerine oturmak için. (Sınırlar Arasında)
  • Dil, millet demektir. (Avrasyalı Olmak)
  • Esas olan petroldür, sudur, dolardır. NATO'da, Birleşmiş Milletler de, IMF de kaynakların hâkimiyetini ele geçirmek için vardır... (Hangi Dünya Düzeni?)
  • Bosna'ya Avrupa standardını getirdiklerini söyleyenler işçileri unutmuşlardı. Serbest piyasa ekonomisi, uluslararası şirketlerin kârlı iş yapmasını hedefliyordu. (Sınırlar Arasında)
  • Şunu iyice biliyorum ki insan sadece tam bağımsız bir ülkede yaşarsa mutlu olur. (Sınırlar Arasında)
  • Oy verecek olanlar önceden bölgeye yerleştirilecek ve seçin sonuçları ganatilenecektir! (Kaçın! 'Demokrasi' Geliyor!)
  • Demokrasi, daha çok işsizlik, daha çok yolsuzluk, hantal bir bürokrasi altında ezilen bir halk yarattı. (Sınırlar Arasında)
  • Çünkü Kerkük bir petrol deniziydi. Hesaplara göre sadece Kerkük petrolü, Amerika'nın 40 yıllık petrol ihtiyacını karşılayabilirdi! "Şark sorunu" bu yüzden yaratılmıştı. Ortadoğu bir asırdır, bu yüzden hedef tahtasıydı. İçerde birbiriyle mücadele eden gruplar yaratılacak, birbirlerine karşı kullanılacak, sonra yeni haritalar ortaya çıkacaktı. (Böl ve Yut!)
  • Zöhre Bitat, "Bağımsızlığımızı sadece 40 yıl önce elde ettik ama şimdi başka bir işgal ile karşı karşıyayız. Şimdi büyük güçlerin başka hesapları, yeni yolları var. Ülkeleri küreselleşmeyle işgal ediyorlar!" Küreselleşme, işsizlik ve isyanı getiriyordu... Ayrıca işi ve aşı olmayan bir ülke, provakasyonlara da açılıyordu. Cezayir 1990'da içsavaşın kucağına böyle sürüklenmişti. (Avrasyalı Olmak)
  • Hiç kuşku yok ki,ekonomik sömürünün en önemli ayağı kültürel sömürüdür.Kültürel sömürü sağlamak için de emperyalist güç,kendi dilini,kendi dinini,kendi bayrağını sevdirmek,dünyayı bu yolla şekillendirmek zorunda! Amerikalılar buna "mass hypnosis" yani "kitle hipnozu" diyor. Kısacası herkesi bu yolla uyutuyorlar. (Banu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım)
  • Ganire Paşayeva, "Türkler çok unutkan, tarihlerini unutuyorlar. 1918'de Ermenilerin yaptığı katliamdan sonra 1920'de barış oldu, onları affettik. Bir asır boyunca hep toprak verdik, Nahçıvan ile Azerbaycan arasına Ermenistan girdi. Bunları unutmamalıyız." (Avrasyalı Olmak)
  • ABD'nin ikinci başkanı John Adams: "Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır.Birisi kılıçla,diğeri de borçla..." (Banu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım)
  • "Batı, İslam'ı iki şekilde tanıttı. Kökten dinciler öne çıkarttı. Bir de yumuşatılmış bir İslam uygulaması ortaya sürdü. Batı, hedef seçtiği ülkelerde din bazında ayrımları kışkırttı. Bununla kalmadı, etnik ayrımları körükledi. Ve en önemlisi ekonomiyi bozdu, zengin fakir arasında uçurum yarattı. Ülkelerin sanayileşmesini engelledi. Bakın, Amerika'nın oyunu, hedef ülkelerde yönetici ile halk arasında kopuş yaratmaktır. Ortadoğu'daki yönetimlerin çoğu devşirilmiştir, kendi halklarını ezmektedir! " (Böl ve Yut!)
  • Al Destur gazetesinden Yasir Zaatreh özetlemişti: "Amerika ve İngiltere bu coğrafyayı bölmek istiyordu. Ayrica yepyeni bir devlete,Israil'e,bir alan yaratmak istiyorlardi...Yarat-tılar !" Îsrail devleti, şartlar hazır olunca, 30 yılsonra kurulacakti. Önce bu devletin yeşerecrği iklim hazırlanacaktı. (Böl ve Yut!)
  • Dünyanın en kutsal kenti Kudüs, uzun zamandır dünyanın en büyük günahlarına şahit oluyordu. (Avrasyalı Olmak)
  • Hollanda ve Danimarka'da Türkiye'ye yöneltilen eleştirilerin başında namus cinayetleri, aile içi şiddet geliyor ya. Yani bunlar Güneydoğudaki kadının aile yapısını birden pek düşünür oldular ya! Sanki pek bir umurlarında! Ağızlarından kadının şu hakkı bu hakkı düşmüyor! Tıpkı Kürt meselesindeki tutumları gibi. Yani Kürtleri pek mi seviyorlar, Ermenileri pek mi seviyorlar da onlara bu kadar sahip çıkıyorlar, bilmiyorum! Hayır, bunların dertleri var. Bu grupları kendi çıkarları doğrultusunda kullanma dertleri var. (Demokrasi Projeleri)
  • Toplumların yaşamı, insan ömründen uzun. 100 yıl bir toplum için bir an gibi... (Gün O Gündür)
  • Bir ülke ancak bağımsızsa gelişebilir. Dili, adetleri başkalarına bağlı olmazsa, ananelerini sürdürürse küçülüp gitmez, dışarından gelen kötü etkilere karşı koyabilir. En önemli unsur bağımsızlıktır. (Sınırlar Arasında)

Yorum Yaz