diorex
sampiyon

Halka - Koci Suzuki Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Halka kimin eseri? Halka kitabının yazarı kimdir? Halka konusu ve anafikri nedir? Halka kitabı ne anlatıyor? Halka PDF indirme linki var mı? Halka kitabının yazarı Koci Suzuki kimdir? İşte Halka kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.08.2022 04:00
Halka - Koci Suzuki Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Koci Suzuki

Çevirmen: Hüseyin Can Erkin

Editör: Yankı Enki

Tasarımcı: Hamdi Akçay

Orijinal Adı: リング(Ringu)

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786257650533

Sayfa Sayısı: 280

Halka Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Asya’nın Stephen King’i.” –Library Journal

Koci Suzuki varlığın kurgusunu, ölümsüzlüğü ve bilinci sorguluyor.” –Hakan Günday

1990’lı yıllardan itibaren insanlığa yeni kâbuslar armağan eden Koci Suzuki’nin başyapıtı Halka, hem edebiyatta hem de sinemada yeni bir korku dalgasının yükselmesine sebep olan, polisiyenin maceracı ruhuyla psikolojik gerilimin derin dehşetini birleştiren çağdaş bir lanet anlatısı.

Dergi muhabiri Kazuyuki Asakava’nın yeğeni Tomoko gizemli bir şekilde hayatını kaybeder. Üç gencin daha aynı gün ve saatte aniden öldüklerini öğrenen Asakava, bu vakalar arasındaki karanlık bağları araştırırken, peşine düştüğü ipuçları onu tuhaf görüntülerle dolu bir videokasete götürür. Kendisini gün geçtikçe daha fazla sürüklendiği bir girdabın ortasında bulan Asakava, arkadaşı Ryuci Takayama’nın yardımıyla bu sarmalın içinden çıkmaya çabalarken, kasetin laneti hayatında daha fazla yer kaplamaya başlar.

Sonuna kadar izle!

Hakan Günday’ın önsözüyle

Halka Alıntıları - Sözleri

  • "Her gün betonu yumruklasana. Sonunda acı hissetmemeye başlarsın."
  • "Ben insanlığın yok olma anına tanık olmak istiyorum."
  • Vücut ruhtan daha dürüst davranırmış.
  • "Âlemde nedenini asla anlayamadığımız birçok şeyle karşılaşıyoruz, öyle değil mi?"
  • "Kötüleşip yozlaşan Tanrı, artık Şeytan olarak adlandırılmaya başlandı."
  • Zehir, zehirle tedavi edilir.
  • "Senin en büyük düşmanın, içindeki zayıf hayal gücün."
  • "Köklü bir korku, insanın bilinçaltında daima bulunur."
  • Gazetenin hemen her alanda bağlantıları olur ve bazı durumlarda bilgi toplama kabiliyeti polisinkini bile aşabilir.
  • Tesadüfler, her öykünün daima olmazsa olmaz bir parçasıdır.

Halka İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Halka'yı yıllar önce, korkma duygumun son kırıntılarının kaldığı dönemde izlemiştim. Zaten yine o dönemde izlediğim Exorcist ile korkunun zirvesini yaşayıp bir daha hiçbir filmden korkmadığımı hatırlıyorum. Her neyse. Ülkemizde tabii ki orijinal, Japon versiyonu yerine, ondan uyarlanan Amerikan versiyonu popüler olmuştu. Samara'nın TV'den çıkış sahnesi ikonik hâle geldi. Sonra Scary Movie serisi tarafından tiye alınmasıyla vs. gittikçe daha da popülerleşti. (Bu filmin havasında gerçekten hasta hissettiren bir şey var, renk ve çekimi oldukça başarılı. Özellikle de bahsi geçen video kasetteki anlamsız görüntüler, filmi daha da etkileyici kılıyor şüphesiz.) Yıllar sonra geçenlerde bu filmin orijinali olan "Ringu"yu izledim. Elbette farklılıklar bekliyordum ama hikâyeye etki edecek değişiklikler beklemiyordum açıkçası. Video kasetteki görüntüler de dahil ABD versiyonuyla arasında farklı noktalar vardı. Ama Sadako kızımız hâlâ TV'den çıkabiliyor ve hâlâ insanları korkudan öldürerek intikamını alabiliyordu. Daha sonra aslında 1998'de çıkan ve bizim "orijinal" dediğimiz bu filmin aslında çok da orijinal olmadığını öğrendim. Daha önce 1995 yılında bir TV filmi olarak, bir romandan uyarlandığını öğrendim. 95 yapımı filmini izledikten sonra 2002 ABD ve 98 Japonya versiyonuyla arasında uçurumlar olduğunu keşfettim. Film korku odaklı değil, tamamen suç ve gizem odaklıydı. Karşımda aslında pek de sevmediğim bir tür olan polisiye türünde bir film vardı denebilir. :) Yine de oldukça ilgi çekici bir hikâye olduğu için kitabını okumaya karar verdim. Sonunda kitaba geliyoruz. Kitap kendini oldukça hızlı okutuyor çünkü merak unsuru ön planda. Kendisine en yakın uyarlama olan 95 yapımı filmle de arasında bazı farklılıklar var. Yine aynı şekilde kesinlikle korku barındırmayan, gizem ve suç ağırlıklı bir roman bu. Konu, ana hatlarıyla aynı sayılır. Ancak karakterler, aralarındaki bağlar ve motivasyonları tamamen farklı. Olaylar biraz fazla tesadüfi gelişip şekilleniyor olsa da okurken rahatsız etmiyor. Roman, Asakava isimli gazetecinin bazı gizemli ölümler arasında bir bağlantı kurmasıyla başlıyor. Adamımız ipuçlarından yola çıkarak vardığı noktada bir video kaset izliyor ki bu kasette daha önce izlediklerimizden çok daha farklı görüntüler var (saç tarayan kadın, dönen sandalye falan yok yani). O, bir hafta içinde öleceği düşüncesiyle görüntüleri araştırıp olayları çözmeye çalışırken biz de Asakava'yla aynı heyecanı yaşayarak sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Kasetteki görüntülerin çözülmesini, Sadako'nun ayak izlerinin takip ediliş şeklini oldukça tatmin edici buldum ben. Dediğim gibi fazla tesadüfi ama eğlenceli bir okuyuş vadediyor. Kitapla ilgili beğenmediğim ve alışılagelmiş bulmadığım tek şey, karakterlere fazla empati duyamamış olmaktı. (spoiler) Özellikle Asakava'ya serüveninde yardım eden arkadaşının bir tecavüzcü olduğunu söylemesi ve bunun da kimse tarafından yadırganmaması, Japonlarda mı tuhaflık var yoksa anlatımda bir kayma var diye sorgulatıyor. Gerçi yazar, sonunda öyle olmadığına dair birkaç cümleyle karakteri kurtarmaya çalışmış ama bunlar son çırpınışlar gibi göründüğünden pek etki etmedi. (/spoiler) Sonuç olarak kitap tüm olayı anlatıp bitirse de devam kitaplarının olduğunu da belirtmekte fayda var. Ancak tek başına da gayet yeterliydi. Merak edenlerin okumasını tavsiye ederim. Ama TV'den çıkan korkunç kızlar falan beklemeyin. (Deniz)

Yorumuma bir uyarı ile başlayayım. Kitabın ön sözünü kitabı bitirdikten sonra okudum. Spoiler hoşunuza gitmiyorsa siz de önce kitabı okuyun sonra ön sözü. Şayet ön sözde kitabın tamamına yönelik spoiler var. Kitabın çıktığını görür görmez sipariş vermiştim. İzlediğim filmin bir kitap uyarlaması olduğunu o zamana kadar bilmiyordum. Kitabı bitirdikten sonraysa izlediğim film gerçekten kitabın uyarlaması mı diye düşünür oldum. Öylesine farklı ki... Galiba benzer olan tek şey: " Yedi gün sonra öleceksin." diktesi. Aynı bile diyemiyorum, bana okurken bu cümlenin işleyişi bile gayet farklı geldi. O yüzden nasıl olsa filmi izledim, kitabı okumaya gerek yok diye düşünmeyin. Library Journal,Koci Suzuki için Asya'nın Stephen King'i, demiş. Sadece bir kitabını okuyarak bu cümleyi onaylayamam ama en azından bu kitaba bakarak olabilir diyebilirim. Şimdiden kitabı beğendiğimi söyleyeyim. Gelelim kitaba. Kitabın girişi Tomoko'nun korkuyla yüzleşmesi ile başlıyor. Giriş bölümü filmle benzermiş gibi görünüyor ama filmde Hollywood dokunuşu kitapla benzermiş gibi görünen her bölümde var. O yüzden kitabı okurken filmdeki akışı beklemeyin. Asakava, esas karakterimiz, bir gazeteci. İş çıkışı evine o günlük taksiyle dönmeye karar veriyor. Yolculuk sırasında Asakava, taksicinin anlatmaya başladığı motosiklet kazasını dinliyor. Başta taksicinin konuşmasına çok dikkat etmese de anlattıkları bir süre sonra dikkatini çekiyor. Mesleki merakından olsa gerek dinlediklerini belki buradan bana ekmek çıkar düşüncesiyle not alıyor. Not aldıklarından yola çıkarak küçük çaplı bir araştırma yapması sonucunda ise eşinin yeğeni Tomoko ile motosiklet sürücüsü arasında bir bağ buluyor. Kitabı bitirdiğimde yazarı gerçekten tebrik ettim. Kitap öyle sürükleyici ki okurken insan elinden bırakmak istemiyor. Yazar, Asakava ile bizi ipucudan ipucuya götürüyor. Bize verilen işaretler de hemen bir sonraki adıma götürecek kadar güçlü değil. O yüzden hep bir sonraki adımı merak ediyorsunuz. Şunu baştan söyleyeyim. Filmde videokasete çıkan yol bile çok kolay gözükürken kitapta gerçekten hiçbir şey bu kadar basit değil. Bunu anladığım zaman kayıtta ne olacağını daha çok merak ettim. Kayıttan sonraysa kayıtta gerçekte ne anlatılıyor onu merak ettim. Bundan sonra anlatılan her şeyi gerçekten merak ettim. Yazar korkudan ziyade merakı zirvede tutmuş bence. Sanki, insanın başına ne gelirse meraktan gelir, cümlesini Asakava ile kanıtlıyor. Bu kitabı okurken kesinlikle korkacaksınız diyemem. Anlatılan korku sebebi çok başka. Ama kitabı okumaya başladıysanız bence sonunu görmek isteyeceksiniz. Son olarak Hakan Günday'ın ön sözde belirttiği filme dair söylediği karakter seçimi düşüncesine katılmadığımı belirtmek istiyorum. Filmde esas karakterin bir anne seçilip kitapta aslında bir baba olmasının toplumdaki anne-baba algısından ziyade Hollywood dokunuşuyla alakası var. Günday, düşüncesini kitaptan bir cümle seçerek kanıtlamaya çalışmış ama filmi izleyip kitabı okuyan herkes bu seçimin gerçek sebebini rahatlıkla anlayacaktır. Çünkü filmdeki Rachel ile kitaptaki Asakava'nın serüveni benzer bile değil. kitap/kitap--279044 yazar/i7178 (Bir Türkoloğun Notları)

Aramızda Halka filmini izlemeyen yoktur sanırım. Hafızalardan silinmeyen gerilimi ile, her daim bizi korkunun dibine vuran müzikleriyle tüm benliğimizi korkuyla yoğuran harika bir filmdi. Halka serisi dört kitaptan oluşuyor. Halka, Sarmal, Düğüm, Doğum Günü. Ben açıkçası Hakan Günday'ın ön sözünü okuyana dek seri olduğundan habersizdim. Üzüldüm açıkçası çünkü seri kitaplara pek sıcak bakmıyorum. Keşke yayınevi ara vermeden kalan üç kitabı da hızlı bir şekilde dilimize çevirse. Böylece hem kitaptaki olayları unutmaz hem de bizi merakta bırakmazdı. Kitaba gelelim... Korkunç bir şey olmak üzereymiş gibi ürpertici biçimde ilerliyor sayfalar. Garip, belirsiz bir korku sarıyor etrafınızı ama dizlerinizin bağını çözen bir korku değil bu. Daha çok içinizi rahatsız eden bir his kaplar ya ve bu hissi neye bağlayacağınızı bilmezsiniz. İçiniz daralır, ruhsal gelgitler yaşarsınız. İşte ben böyle duygularla okudum. Kitapta video kasetin nereden geldiğine dair mantıklı bir açıklaması var ama filmde böyle bir sahne yoktu. Kitap mı film mi derseniz, filmi daha iyiydi. Filmi izlerken nasıl tedirgin olduysam kitap aynı etkiyi gösterdi fakat korku yoktu. Ama korku yok diye kitabı okumamazlık yapmayın. Son derece sürükleyici, ürpertici ve büyüleyiciydi. (Nuray Takaz Durmuş)

Halka PDF indirme linki var mı?

Koci Suzuki - Halka kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Halka PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Koci Suzuki Kimdir?

1957 Hamamatsu-Japonya doğumlu olan Koci Suzuki, Keio Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu.

1990 yılında yazdığı, on bin yılı aşan bir kadın-erkek aşkını anlattığı Rakuen adlı eseri hem yazarın Japonya'da tanınmasını sağladı hem de ona Japonya Fantastik Edebiyat Nobelleri Büyük Ödülü'nü kazandırdı. Halka (1993) adlı kitabı korku edebiyatı alanında bir patlama yaşanmasını sağladı. Serinin ikinci cildi Sarmal (1995) ile 1995 yılında 17. Eici Yoşikava Genç Kalemler Ödülü'nü kazandı. Suzuki, serinin üçüncü cildi Düğüm (1998) sonrasında Doğum Günü (1999) adlı kitaplarıyla seriyi tamamladı.

Japonya'da sinemaya uyarlanarak büyük başarı kazanan Halka ve Sarmal filmlerini Halka 2 ve Ring 0 Birthday filmleri izledi. Halka 1 ve Halka 2 adı altında Hollywood tarafından yeniden uyarlanan filmler, dünya çapında milyonlarca izleyici kitlesine ulaşmayı başardığı gibi, Koci Suzuki'nin dünya korku edebiyatındaki yerini de pekiştirdi. Suzuki'nin, Hollywood tarafından Karanlık Su adıyla da sinemaya uyarlanan Honogurai Mizu no Soko Kara adlı uzun öyküsünün Japonya'da Hideo Nakada tarafından çekilen versiyonu Fransa'da 2003 Gérardmer Uluslararası Fantastik Filmler Büyük Ödülü'nü kazandı.

Koci Suzuki Kitapları - Eserleri

  • Halka
  • Sarmal
  • Düğüm
  • Doğum Günü

Koci Suzuki Alıntıları - Sözleri

  • "Âlemde nedenini asla anlayamadığımız birçok şeyle karşılaşıyoruz, öyle değil mi?" (Halka)
  • "Köklü bir korku, insanın bilinçaltında daima bulunur." (Halka)
  • Gazetenin hemen her alanda bağlantıları olur ve bazı durumlarda bilgi toplama kabiliyeti polisinkini bile aşabilir. (Halka)
  • Tesadüfler, her öykünün daima olmazsa olmaz bir parçasıdır. (Halka)
  • "Kötüleşip yozlaşan Tanrı, artık Şeytan olarak adlandırılmaya başlandı." (Halka)
  • "Senin en büyük düşmanın, içindeki zayıf hayal gücün." (Halka)
  • Zehir, zehirle tedavi edilir. (Halka)
  • Vücut ruhtan daha dürüst davranırmış. (Halka)
  • "Ben insanlığın yok olma anına tanık olmak istiyorum." (Halka)
  • "Her gün betonu yumruklasana. Sonunda acı hissetmemeye başlarsın." (Halka)

Yorum Yaz