tatlidede

Hava Parası - Memduh Şevket Esendal Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hava Parası kimin eseri? Hava Parası kitabının yazarı kimdir? Hava Parası konusu ve anafikri nedir? Hava Parası kitabı ne anlatıyor? Hava Parası kitabının yazarı Memduh Şevket Esendal kimdir? İşte Hava Parası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 04.03.2022 02:00
Hava Parası - Memduh Şevket Esendal Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Memduh Şevket Esendal

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789754946574

Sayfa Sayısı: 208

Hava Parası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

MŞE'nin hikayelerinin ana niteliklerinin dil ve anlatım doğruluğu, edebiyatsızlık, yerlilik, canlılık, kısalık, özlülük, süssüzlük, içtenlik ve iyimserlik olduğunda... birleşilir. Esendal'ın hikayeleri ya monologdur, ya diyalog; hiçbir ekleme yapmadan hemen sahneleyebilirsiniz.

-Rauf Mutluay, Cumhuriyet, 29 Ağustos 1972-

Gittikçe yaygınlaşan bu "şairanelik"ten kurtulmak için ne yapmamız gerek bilmiyorum. "Garip"çilerin şiirde bir ara ulaştıkları yalın söyleyişe nesirde nasıl ulaşacağız? Bunu düşündükçe, Memduh Şevket Esendal'ın yaptığı işin büyüklüğünü daha iyi anlıyorum... Öyle anlaşılıyor ki, Esendal'daki yalın şiire ulaşabilmemiz için daha bir fırın ekmek yememiz gerekiyor.

-Cevdet Kudret, Gösteri, Sayı: 31, Haziran 1983-

(Arka Kapak)

Hava Parası Alıntıları - Sözleri

  • Domuzun aşcısı, efendisi olur mu?
  • İnsanın kendini anlatması ne kadar güç, huyunu da saklaması da ne kadar müşküldür. (Çölde)
  • Adam, düştüğü yerden kalkar.
  • Davacın kadı olursa, yardımcın Allah olsun.

Hava Parası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

'Hava Parası': Merhabalar Öncesinde okuduğum Ayaşlı ve Kiracıları üst düzey bir eserdi. Fakat 'Hava Parası' eseri bu düzeyden uzak geldi bana. Hikayelerin bir kısmı belirtildiği gibi tamamlanmamış yarım kalmış hikayeler. Fakat bitmiş, görünen hikayelerde ilgi çekici, şaşırtıcı, ne bileyim duygusal bir yoğunluk yaşayabileceğiniz çarpıcı bir son yok. Buna rağmen yazarın hakkını teslim etmeli ve anlaşılır, sıcak, içten, samimi akıcı, doğal bir üslubu olduğunu söylemeliyim. Saygılar. (OTODİDAKT)

Kitabın Yazarı Memduh Şevket Esendal Kimdir?

29 Mart 1883 tarihinde Çorlu'da doğdu. Çiftçilikle uğraşan ailesinin maddi sıkıntıları nedeniyle hiçbir mektepten mezun olamadı. 1906'da intisap ettiği İttihat ve Terakki'de 1908'de müfettiş oldu, çok genç yaşlarda gizli politika işleriyle uğraşmaya, gizli kurumlara girip çıkmaya başlayan Memduh Şevket, Farsça, Fransızca ve Rusça da öğrenerek kendi kendisini yetiştirdi. İttihat ve Terakki Fırkası'nda Kara Kemal'in siyasi cephe yardımcılığını üstlendi, Mütarekede İtalya'ya kaçtı, İzmir'in işgalinde geri döndü. 1919'da Ali İhsan Bey'le birlikte Mesleki Temsil Programını hazırladı ve bu görüşü Halk ve Meslek dergilerinde de işleyerek Cumhuriyet dönemine taşıdı. Milli Mücadele'de Mustafa Kemal'e intisap eden, Memduh Şevket, 1920'de Azerbaycan Cumhuriyeti nezdinde Hükümet temsilcisi olarak görevlendirildi, 1924 yılında Rusların Azerbaycan Cumhuriyetini lağvetmeleri üzerine İstanbul'a döndü, 1925'te Tahran elçiliğine atanıncaya kadar Galatasaray ve Kabataş Liselerinde tarih, coğrafya öğretmenliği yaparak geçimini sağlamaya çalıştı. 1925'de, Mesleki temsil görüşünü benimseyen eski arkadaşlarıyla birlikte Meslek gazetesini çıkardı, siyasi rakiplerini tasviye için İzmir Suikastini plânlayanlarca, bu işten zarar görmemesi için elçilikle yurt dışına gönderildi (1926). 1930'da Elazığ'dan milletvekili yapılan Memduh Şevket Esendal, 1933 yılında memur-milletvekili olarak Kabil, ardından Moskova Büyükelçiliğiyle görevlendirildi. 1941 yılında Bilecik milletvekili olarak yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne döndü. Bir yıl sonra da 1945 yılına kadar sürdüreceği Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği'ne getirilen Memduh Şevket, II. Dünya Savaşı'nın başlangıcında Almanya'nın yanında yer alan Turancıları desteklerken, 1945'in başında Japonya ile ilişkilerin kesilmesi, Almanya ile Japonya'ya savaş ilanı konularında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilen önergelere imza koydu. 1945'de CHP Genel Sekreterliğinden ayrılan Memduh Şevket, 1947'de Peker'e kırmızı oy veren 35. kişi olarak, CHP'nin 7. Kurultayında liberal politikacılar kuşağının partide öne çıkmasına katkıda bulundu. Son yıllarında aktif siyaseti bırakarak, eski öykülerini derleyip yayımlayan ve yeni öyküler yazan Memduh Şevket 16 Mayıs 1952 tarihinde Ankara'da öldü.

Memduh Şevket Esendal Kitapları - Eserleri

  • Ayaşlı ile Kiracıları
  • Otlakçı
  • Mendil Altında
  • Vassaf Bey
  • Miras
  • Bir Kucak Çiçek

  • İhtiyar Çilingir
  • Hava Parası
  • Veysel Çavuş
  • Kelepir
  • Sahan Külbastısı
  • Gönül Kaçanı Kovalar
  • Güllüce Bağları Yolunda

  • Bizim Nesibe
  • Gödeli Mehmet
  • Mutlu Bir Son
  • Feminist
  • Ev Ona Yakıştı
  • Oğullarıma Mektuplar
  • Bir Haydut Kuş

  • Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar
  • Temiz Sevgiler
  • Kızıma Mektuplar
  • Tahran Anıları ve Düşsel Yazılar

Memduh Şevket Esendal Alıntıları - Sözleri

  • Düşünmüyorlar ki sevmek insanın elinde olan bir şey değildir. İnsan isteyerek sevemez ve zaten geçen bir şey için yemin olur ama geleceğe yemin olmaz. 'Ben seni sevdim ve seviyorum' yeminine inanılsa doğru olur. Ancak, 'seveceğim' de yemin olmaz. (Mutlu Bir Son)
  • Böyledir. Birçok şeyleri, başkalarına göstermezsek hiç değeri yoktur. Başkaları görüp de onu değersiz bulurlarsa biz de soğuruz. (Gödeli Mehmet)
  • Sonra anladım ki erkekler de sevmek, kadınlarda da sevilmek tarafı kuvvetlidir. Erkek ‘ beni seviyor!’ dese, bundan anlamalıdır ki kendisi o kadını seviyor. Kadın, ‘seviyorum!’ derse o da ‘beni seviyor ‘ demektir. Donna Alvonza’ nın Söylevi / Mutlu Bir Son (Mutlu Bir Son)
  • Bu yıllarda herkes yemeğe ekmek bulamazken onlar rahat geçiniyorlardı. (Mendil Altında)
  • Düşmanın yaklaştığını ve girdiği köylerde cami yıkıp kadınlara iliştiğini duyan bir Müslüman köyünde kadınlar, genç ihtiyar ne kadar erkek varsa kavgaya sevk ettiler, bir ordu karşısında bir köy halkı nedir? Elbette hepsi öleceklerdi. Kadınlar kocalarını, babalarını son dakikaya kadar beklediler ve nihayet bir taraftan köye düşman girerken onlar ilkin çocuklarını dereye attılar, sonra kendileri de, bütün kadınlar el ele tutuşarak ve Allah Allah çağırarak kendilerini suya atıp boğuldular. (Gödeli Mehmet)
  • Ben gençliğimde böyle bir kadına rasgelebilse idim, bekârlığın bu kadar uzun süren yıllarının acılığını çekip, türlü sinir hastalıkları ile yıpranmazdım. Kimsesizlik insanı canından bezdirir. (Vassaf Bey)

  • “Bir günde, bir dakikada ondan vazgeçtim. Bu kadar da olur mu? Kendimden korkuyorum.” (Vassaf Bey)
  • Hiç hastalığın iç yüzü, dış yüzü olur mu? Yatak çarşafı mı bu? (Veysel Çavuş)
  • İçimde bir düğüm gibi kaskatı kalacağına söyleyivereyim dedim. (Vassaf Bey)
  • Yalancı şöhret beni korkutuyor (Ayaşlı ile Kiracıları)
  • Benim yaşayışım gün geçtikçe tatsızlaşıyor. Ne ben kimseyi seviyorum, ne kimse beni arıyor. (Ayaşlı ile Kiracıları)
  • Unutmamak ne kadar güçse,unutmak da o kadar güçtür.   (İhtiyar Çilingir)
  • Dün iyi sayılan, beğenilen,istenilen şeylerin bugün istenilmemesi, beğenilmemesi bizim iyiliğimizden mi, kötülüğümüzden mi olduğunu kestiremiyorum. (Gödeli Mehmet)

  • Öldüreceklerse ortalığı soyanları öldürsünler. (Bizim Nesibe)
  • Dilimizin yalnız sözleri değil, sözlerin kullanışları da değişmiş; o kadar ki, söylenilince güçlükle anlıyorum. (Gödeli Mehmet)
  • Söylemeye değil, yapmaya kıymet veriyordu. (Miras)
  • Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye, şikâyet ediyoruz. (Otlakçı)
  • Başkaları sizin olan şeyleri severlerse siz de seviyorsunuz. Onlar sevmezlerse siz de soğuyorsunuz. (Gödeli Mehmet)
  • "İçimde sebepsiz bir küskünlük duyuyordum." (Otlakçı)
  • Böyledir. Birçok şeyleri, başkalarına göstermezsek hiç değeri yoktur. Başkaları görüp de onu değersiz bulurlarsa biz de soğuruz. (Gödeli Mehmet)

Yorum Yaz