Her Gece Bodrum - Selim İleri Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Her Gece Bodrum kimin eseri? Her Gece Bodrum kitabının yazarı kimdir? Her Gece Bodrum konusu ve anafikri nedir? Her Gece Bodrum kitabı ne anlatıyor? Her Gece Bodrum PDF indirme linki var mı? Her Gece Bodrum kitabının yazarı Selim İleri kimdir? İşte Her Gece Bodrum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Selim İleri
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752897694
Sayfa Sayısı: 260
Her Gece Bodrum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Her Gece Bodrum, çağdaş Türk edebiyatının temel romanlarından biri... Edebiyatımızın en büyük ustalarından Selim İleri'yi geniş okur kitleleriyle buluşturan bu eser, yazıldığı günden beri tazeliğini yitirmedi, her kuşak tarafından yeniden keşfedilip okundu.
"Deniz çalkantılarla çarpıyordu kıyılara. İnsanlar, çılgın kalabalık, bir içgüdüyle, tutsakmışçasına kıyı kahvelerine çıkıyorlardı. Dünyanın bütün dilleri konuşuluyordu sokaklarda. Teknelerin yapıldığı sokakta, daracık sokaklarda, şimdi yürüdükleri yolda; her yerde konuşuluyordu. Hızarlar dönüyordu. Kimi çiçekler günbatımıyla kapatıyorlardı taçyapraklarını. Fırınlar çalışıyordu. Kargalar kaleye dönüyorlardı. Akşamüzeri kısaydı, ama inanılmaz bir hareketlilik göze çarpıyordu."
Her Gece Bodrum, çılgın kalabalıkların gerisindeki hüznü, içe kapanışı, cinsel yalnızlığı hissedenler için...
*** 1977 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü
Her Gece Bodrum Alıntıları - Sözleri
- Yanlızlıkla tek başınalık aynı şeyler değil.
- Kimse özgür degildi.İnsan yaşamını daha iyi,daha verimli kilamıyorsa özgürlüğünden konuşamazdı.Üstelik tek tek kişilerin yaşamı değildi söz konusu edilen...
- Milyonda iki kişi rahat yaşasın diyeydi bu sömürü.Mutluluk milyonda iki kişi içindi.Herkes milyonda iki kişi uğruna çalışıp didiniyordu.
- Yalnızlık eskimiş bir edebiyattır.
- Bir insanın sıcaklığı bütün bir yaşamı bu kadar çabuk, bu kadar hızlı değiştirebiliyordu demek...
- Konuşmadığımız sürece, bireyselligimizi dışa vurmadikça yalana ve kötülüğün dolanlarına saplanacağız.Bir hercaimenekşe değiliz ki,güzel görünsün yüzlerimize taktığımız maskeler.Bir kaya yengeci değiliz ki,birbirimizden ve ayak seslerimizden kaçalım.Bir kırlangıç sürüsü değiliz ki,sıcaktan sıcağa göç edebilelim...
- Yalnızlığı bencillikten doğuyordu.
- İnsanların birbirlerinden ayrılması, doğup büyüdükleri kenti terk etmeleri , sevdiğimiz bir yerden ayrılmak:hiçbiri zor değildi.Koşullandığımız için etkileniyorduk.
- Çocuklar getireceksiniz bu dünyaya, kendi soyunuzdan soyadlarınızı sürdürsünler diye, nüfus kağıtları çıkarttırarak, iki yüzlüler, sahte aile mutluluklarının savunucuları! Ben Yapayalnızım, bireyciyim , bireycilik buysa, bireyciyim, bireyciyim işte bilinçsiz yaratıklar!
- İnsanın çevresindekilerce anlaşılamaması hoş bir şey değildi. Bu çevreye, bu çevrenin insanlarına ve anlayışlarına dilediğinizce karşı çıkalım, yine de onlarla belirleniyorduk; böyleydi, bu yüzden kolay değildi yalnız olmak.
- Yaşadığımız hayatın bir kuralı sanki katı olmak, kuntlaşmak, acımasız yaşamak...
- Yalnızlıkla tek başınalık aynı şey değildir.
- İnsan yaz tatillerinde neden yalnız karşı cinsi ve kendi yalnızlığını düşünür?
- Yükseköğretimde bir yığın gereksiz, yararsız şey okutuluyordu. Insan asıl öğrenmek istediklerini başka kitaplarda, üniversitede okutulmayan ve okunması ters karşılanan yapıtlarda bulabiliyordu.
- İnsan aklıyla hareket ettiğinde, içinden geçenleri açık açık söyleyemezdi. Zeka, ters karşılanacağını bilirdi. Bilgi, yürekte yaşatılanların dile getirilmesine karşıydı; engellerdi.
Her Gece Bodrum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap gençlik romanı olarak başlayıp bir grup gencin tatilini geçirdikleri Bodrum'da yaşadıklarını anlatan gençleri de aşk hayatına ve arkadaşlık ilişkileri üzerinden tanımlarken Bodrum'un da şehir ve şehirde olanlar ne yedikleri gibi şehir için tasvirleri de görmekteyiz.Kitaba ilişkin yorumuma gelince başlarda iyi başlamışken son yüz ile yüzelli sayfasında kitabı bırakıp bırakmamak arasında kaldım. Kitap vasat ve insanı çok yoruyor.Kitapta insanı sıkan boğucu bir anlatımı var.Kitapta gereğinden fazla değinilen yerler ve tekrarlar mevcut,hele Kirke isimli tekne ismini okuya okuya gına geldi.Kitap Hürriyet Edebiyatın Yüz Temel Eseri listesinde ama o listeye girecek bu kitabın yerine daha iyi kitaplar var.Yüksek sabır seviyesine sahipseniz ve uzun süre odaklanma ile dikkat konusunda sıkıntınız yoksa eğer okumayı deneyebilirsiniz. (Başkomiser Nevzat)
100 sayfadan sonra tahammül edemeyeceğiniz bir kitap. Nasıl bu yazar göklere çıkartılmış anlamak mümkün değil. Sürekli parantez üstüne parantez açmış. Keşke "Evet ben roman yazamıyorum ve cümlelerimi toplayamıyorum" deyip hiç başlamasaymış. O kadar zorlama cümleler ve kelimeler var ki örnek olarak (.... günlerdir süren suskusundan vazgeçmeyecekti; gülünç düşürmekten göneniyordu;batkıya uğramış şirketler; kuyumlar güzeldir; hava bungun; dışarlak sahne; kavşadı gövdesi...) böyle nicesi mevcut, bu durum insanı yoruyor ve can sıkıyor. Evet sevgili yazar zorlama dil ile roman yazılmayacağını öğrenmiş olduk. Tebrikler. Işin bir diğer ironik yani ise konusu Bodrum'da geçiyor olması eğer tatile gidiyorsan 1970-80-90 hatta 2020 yılında bile olsan mutlu olursun. Iç karartıcı şekilde sevgisizlikten dem vurmazsin. Çünkü psikolojik olarak incelemede bulunursak bile herkesin zihninde bodrum şeması deniz, güneş, kum, tatili ifade eder bu da insanın mutlu hissetmesini sağlar. Lanet olası şekilde intihar hissi uyandırmaz. O kadar nefret ettim ki nerden tutsam elimde kalıyor. (Nur Dağlı)
İlk başta kitapla ilgili çekincelerim vardı ama ilerledikçe bu düşüncemin yersiz olduğunu anladım.Türk edebiyatı için önemli bir eser olduğunu düşünüyorum.Bir grup gencin tatil için gittikleri Bodrum'da yaşadıklarını monolog ve bolca iç hesaplaşma şeklinde aktarıldığı,karakterin buhranlarını ve kalabalık içinde kendini ne denli yalnız hissedebileceğini edebi açıdan doyurucu tespitlerle belirten çok güçlü bir metin. (OKURGEZER)
Her Gece Bodrum PDF indirme linki var mı?
Selim İleri - Her Gece Bodrum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Her Gece Bodrum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selim İleri Kimdir?
Bilim adamı Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968 yılında Atatürk Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarıda bıraktı. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. İlk yazısını 1967 yılında, Yeni Ufuklar dergisinde yayımladı.
1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır.
Yıllarca, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında, "Yazı Odası" köşesinde makaleler yazmıştır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yapan yazar, 2008'in yarısında başlayan programı "Selim İleri'nin Not Defterinden"i de sunuyor. Her pazar canlı olarak yayımlanan programı, TRT-2 sunuyor. Ayrıca 2008 yılından beri Zaman Gazetesi'nin Cumartesi ekinde İstanbul'la ilgili yazılar kaleme almaktadır.
Eserleri
* Cumartesi Yalnızlığı
* Bir Denizin Eteklerinde
* Pastırma Yazı (kitap)
* Dostlukların Son Günü (1978 Sait Faik Hikaye Ödülü)
* Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler...
* Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
* Kötülük
Romanları
* İlkgençlik Çağına Öyküler(Derleme)
* Yarın Yapayalnız
* Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
* Hayal ve Istırap
* Destan Gönüller
* Her Gece Bodrum (1977 TDK Roman Ödülü)
* Ölüm İlişkileri
* Bir Akşam Alacası
* Cehennem Kraliçesi
* Yaşarken ve Ölürken
* Saz Caz Düğün Varyete
* Ölünceye Kadar Seninim
* Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
* Allahasmarladık Cumhuriyet (Oyun)
* İstanbul Lâle İle Sümbül
* Kafes
* Anılar; Issız ve Yağmurlu
* Daha Dün
* Oburcuğun Edebiyat Kitabı
* Evimizin Tek Istakozu
* Rüyamdaki Sofralar
Selim İleri Kitapları - Eserleri
- Dostlukların Son Günü
- Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
- Destan Gönüller
- Ölü Bir Kelebek
- Hayal ve Istırap
- Mel'un - Bir Us Yarılması
- Her Gece Bodrum
- İstanbul'un Sandık Odası
- Son Yaz Akşamı
- Kamelyasız Kadınlar
- İstanbul Seni Unutmadım
- Gramofon Hâlâ Çalıyor
- Yıldızlar Altında İstanbul
- İstanbul'un Tramvayları Dan Dan!..
- Annem İçin
- İstanbul - Hatıralar Kolonyası
- Kar Yağıyor Hayatıma
- Daha Dün
- Kafes
- Ölünceye Kadar Seninim
- Bir Denizin Eteklerinde
- Yaşadığım İstanbul
- Hepsi Alev
- Yarın Yapayalnız
- Yağmur Akşamları
- Yaşarken ve Ölürken
- İstanbul - Lale İle Sümbül
- İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
- Ayışığı
- Bir Akşam Alacası
- Bu Yalan Tango
- Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - İkinci Cilt
- İstanbul, İlk Romanımda Leylak
- Kapalı İktisat
- Kırık Deniz Kabukları
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsan
- Oburcuk Mutfakta
- Peride Celal'e Armağan
- Saz Caz Düğün Varyete
- Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin
- Cehennem Kraliçesi
- Cumartesi Yalnızlığı
- Ölüm İlişkileri
- Pastırma Yazı
- Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
- Evimizin Tek Istakozu
- Kırık İnceliklerin Şairi Behçet Necatigil
- Eski Defterde Solmuş Çiçekler
- Hüzün Kahvesi
- Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- O Aşk Dinmedi
- Türk Romanından Altın Sayfalar
- Düşünce ve Duyarlık
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Üçüncü Cilt
- Sona Ermek
- Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim
- Hatırlıyorum
- Yalancı Şafak
- İstanbul Bu Gece Yine Sensiz
- Cahide
- Beklenen Sevgili
- Kumkuma
- Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar
- Ay Hala Güzel
- Uzak, Hep Uzak
- Seni Çok Özledim
- Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
- Bir Gölge Gibi Silineceksin
- Oburcuğun Edebiyat Kitabı
- Rüyamdaki Sofralar
- Anılar; Issız ve Yağmurlu
- Yaşadınız Öldünüz Bir Anlamı Olmalı Bunun
- Kırık Bir Aşk Hikâyesi
- Kötülük
- İstanbul Öyküleri
- Gece Sirenleri
- Perisi Kaçmış Yazılar
- Düşüşten Sonra
Selim İleri Alıntıları - Sözleri
- Çünkü benim hasta, zayıf bir kalbim var, sizin kavi, parlak bir tebessümünüz… Çünkü ben şairim ve siz pürşiir ve hayal, siyah, ilahi gözlere maliksiniz… (İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt)
- Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım. (Yarın Yapayalnız)
- Trenden indim,yine Yedikule.Saat henüz erken ; değerli dostum Sarkis Açık'la buluşacağım ,Safa Meyhanesi'ne gideceğiz .Şöyle yürümek geçti içimden. (Yıldızlar Altında İstanbul)
- Dünyanın bütün acısını yazdım! saniyordun. Sonra cam kırıkları. Yazdığın her satır cam kirigiydi. hayal kırıklığı, dusbozumu da diyebilirsin. (Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- - Evliliğe karşı mısın? + Hayır. Birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım, mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Belki bu yüzden uzun yıllar böyle şifresini çözememiş olduğum kitaplara karşı bir çekingenlik, ürkeklik hissettim. Kitapları özellikle romanları gitgide hayatın ta kendisi gibi görmeye başlayacaktım. (Hatırlıyorum)
- Bu mâzi hastalığı beni mahvetti. (Saz Caz Düğün Varyete)
- Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Aynı dili konuşmalarına karşın, çoğu kez, kimse kimsenin dilinden anlamıyordu. (Son Yaz Akşamı)
- İşte o arada 1960 darbesi oldu. Darbe olmadan çok karışık bir durum vardı. Menderes, solcuları Anadolu'nun çeşitli yerlerine sürmeye karar vermişti. Hepimizin isimleri tespit ediliyordu. Birer-ikişer çağrılıp nereye gideceğimiz söyleniyordu. (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Zamanla öğrendim. O kırılıp dökülmelerimiz, bayağılaşmalarımız, hepsi çaresizlikten. (Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin)
- Kalbimdeki şarkı bitti. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Daima yenilik,daima eylem,daima devinim! (Saz Caz Düğün Varyete)
- Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır. (Yarın Yapayalnız)
- Zamanın yıpratıcılığını silemezsin: Eskimiştir, sarı, pembe, mavimsi krizantemlerin rengi atmıştır. Kirli gibi durur; istediğin kadar yıka!, zamanın kirinden pasından arındıramazsın. (Daha Dün)
- -Evliliğe karşı mısın? +Hayır. Birbirini sevmeyen anne babalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Yüreğinde bir çılgın yel esiyor. Ama o değil, beklediğin insan şimdi kimbilir nerde, (Eski Defterde Solmuş Çiçekler)
- Öyle, para yok. Biraz bohem, ama gerisinde gençlik heyecanı olan bir yaşama biçimi. Bu sohbetler, konuşmalar arasında ikide bir de şu konu ortaya geliyor: Nazım Hikmet cezaevinde haksız yere yatıyor, onu mutlaka kurtarmak lazım, bu da uluslararası bir hareketle olur... (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı. (Annem İçin)
- Eski evlerin hayatı insanları tabiattan şimdiki apartmanlar gibi ayırmazdı. Eve bahçeden geçilir, bahçe sulamak için bir kuyudan su çekilir, çiçekler bahçeden evlere girer, lavanta çiçekleri temizliği duyuran kokularını yataklara dökerdi. İnsanlar ne tattıkları zevkleri değiştiren mevsimleri, ne de sevdikleri hayvanları düşünmemezlik edemezlerdi. Evin en rahat köşelerinde kediler horlardı. Abdülhak Şinasi Hisar, Boğazifi Mehtapları, 1942. (Yıldızlar Altında İstanbul)