Her Şeyin Bedeli - Russell D. Roberts Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Her Şeyin Bedeli kimin eseri? Her Şeyin Bedeli kitabının yazarı kimdir? Her Şeyin Bedeli konusu ve anafikri nedir? Her Şeyin Bedeli kitabı ne anlatıyor? Her Şeyin Bedeli PDF indirme linki var mı? Her Şeyin Bedeli kitabının yazarı Russell D. Roberts kimdir? İşte Her Şeyin Bedeli kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Russell D. Roberts

Çevirmen: Mustafa Acar

Orijinal Adı: The Price of Everything

Yayın Evi: Liman Kitapları

İSBN: 9789752510227

Sayfa Sayısı: 361

Her Şeyin Bedeli Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kapitalizm gerçekten ajite edildiği kadar vahşi mi, yoksa piyasanın kendiliğinden doğan düzeninde her hareketin bir mantığı ve gerekliliği mi var? 

Bu kitap F. A. Hayek'ten ilhamla piyasanın kendiliğinden doğan düzenini günlük hayattan örnekler sunarak somut halde okuyucuya aktarıyor. Hayatta her insanın karşılaşabileceği gerçeklikte kurgulanmış olaylar ve piyasada faaliyet gösteren firmaların bireylerin aleyhine gibi görünen uygulamalarının aslında nasıl olumlu sonuçlar doğurduğu ve bunun "kendiliğinden doğan düzen" teorisinin temelini oluşturduğu, romanda eğlenceli bir şekilde açıklanıyor. 

Düşünün, doğal bir afet olmuş. Yakınlardaki süpermarket ise bir gecede her şeyin fiyatını ikiye katlamış. Siz de buna isyan edip protestolara katılmaz mıydınız? Meşhur bir tenis oyuncusu ve Stanford Üniversitesi öğrencisi Ramon Fernandez de aynen öyle yapıyor. Kim yapmaz ki?.. Ama aynı Ramon, acaba ekonomi profesörü Ruth Lieber'in piyasanın bu (doğal) işleyişinin herkesin faydasına olduğu savlarına ikna olacak mı?

Zamların her zaman kötü olduğunu, devletin buna engel olması gerektiğini, piyasanın kendi haline bırakıldığında sonucun iyi olmayacağını düşünüyorsanız, bir de siz ekonomi profesörü Ruth Lieber'le konuşun...

"Kimse bir kurşun kalem yapamaz. Bu hakikat, dikkat çekici biçimde öğretici ve romantik olan bu romanın özüdür. Eğer Russell Roberts'ın Her Şeyin Bedeli kitabını okursanız dünyanın tazelendiğini göreceksiniz."

-George Will, Newsweek-

"Ekonomiyi kurgu yoluyla öğretmek için dünyada bugüne kadarki en iyi girişim."

-Tyler Cowen, Marjinal Devrim (marginalrevolution.com)-

"Alışılmadık ve çılgınca eğlenceli bir kitap."

-Stephen J. Dubner, Freakonomics'in ortak-yazarı-

"Her Şeyin Bedeli, içinde yaşadığımız hayret verici iktisadî dünyaya ışık tutmaktadır. Bu kitap hayatınızı değiştirebilir. Bu kitap size, hepimizin etrafında her gün gerçekleşen mucizelere karşı merak hissini verecek."

-Paul Romer, Stanford Üniversitesi-

(Tanıtım Bülteninden)

Her Şeyin Bedeli Alıntıları - Sözleri

• Başkalarının yeteneklerinden kaldıraç olarak yararlanmak ve kendi kendinize etkin bir şekilde üretemediğinizi satın almak daha iyidir.
• İtibarın kime gideceği umrunda olmazsa, başarabileceğin şeylerin sınırı yoktur.
• Planlarınızı yaparsınız. Yapabildiğiniz ölçüde hayallerinize tutunursunuz. Ama çoğu kez, kontrolünüz dışındaki şeyler her şeyi değiştirir.
• Bir şeyi yönetmek, o şeyi kendi haline bırakmaktan her zaman daha iyi bir şey gibi gelir. Fakat bu doğru değildir. Yönetilmeyen, koordine edilmeyen, tasarlanmayan eylemin erdemi daha fazla insan tarafından anlaşılmış olsaydı şayet, sanırım dünya daha iyi bir yer olurdu.
• Ölüm döşeğindeki hiç kimse, ofiste daha çok zaman geçirseydim keşke, demez.
• Fakat sanırım bugün zengin ile yoksul arasındaki uçurum, bugünün yoksulları ile dünün yoksulları arasındaki uçurum kadar büyük değil.
• "Peki bu kadar paraları var diye, bu insanların şimdi daha mutlu olduklarını düşünüyor musunuz?" diye sordu Ramon. "Sanıyor musunuz ki bütün bu oyuncaklara ve hatta sifonlu tuvaletlere sahip insanlar, 1900lerin insanlarından daha mutlular? Binadan ayrı bir yerde tuvalet kullanmak zorunda kalmış o insanlar tuvalet arzusuyla yanıp tutuşmuyorlardı.Ellerinde olana alışkındılar. Üstelik belki de hayatları çok daha anlamlıydı. Çoğunun tarlalarda çalıştığını söylemiştiniz. Ekinlerinin büyüdüğünü görüyorlardı. Toprağa ve eşyanın gerçek kaynağına daha yakındılar. Gidip manavdan içine bir sürü kimyasalların ve böcek ilaçlarının pompalandığı gıdalar almak yerine, gerçek bir hayat yaşadılar. Kaliteden mi söz ediyorsunuz? O zamanlar pek çok şey daha iyiydi. Gıda daha iyiydi, kesin. Daha sağlıklıydı. Sadece o çiftlik evlerinde yapılan ev yapımı ekmekleri düşünün yeter." "Fakat bahse girerim kahve çok daha kötüydü.Starbucks'sız bir hayattan daha yoksun bir hayat tasavvur edebiliyor musun?"
• Trafik sadece tek yöne doğru akıyor.Amerika'ya. Emekçilerin cennetine girmek üzere, hiç kimse güneye doğru yüzmüyor. Şaşırtıcı değil mi? Sürekli olarak Amerika'nın fakirlerine ne kadar kötü davrandığını işitir dururuz. Oysa Meksika ve Küba'nın fakir insanları, buranın fakiri olmak için ölümü göze alıyorlar.
• Sacramento veya San Fransisco ya da Sau-salito'ya taşınmayı planlayabilirsiniz, bilirsiniz ki orada satılık evler olacak. Orada bir konut kralı falan yoktur. İnsanlar her gün şehirlere göç etmekte veya şehirlerden göçmekte iken, hiç kimse her piyasada yeterince ev olsun diye bir plan yapıyor değildir. Ama arz ile talep birbiriyle uyumsuz hale gelince fiyat buna ayak uydurur, ya aşağı gider ya yukarı, bu ise insanlara kendi planlarını yapma imkanı verir.
• Modern iş bölümü bir kişinin çok az şey bilip de hâlâ bir dâhi gibi görünmesine imkan veriyor.

Her Şeyin Bedeli İncelemesi - Şahsi Yorumlar

-Kitap, Küba’nın efsane beyzbol oyuncusu Jose Fernandez’in ölümünden sonra annesi tarafından Küba’dan kaçırılan oğlu Ramon’un Abd’deki hayatı ve bir iktisat profesörü olan Ruth Lieber ile olan sohbetlerini konu alıyor. – “Endonezya'da sabah kalkıp elinde balta ile yağmur ormanının yolunu tutan köylü ile, Aksaray Üniversitesi'ndeki bir öğretim üyesini birbirine bağlayan sihirli bir mekanizmadır piyasa. Bu iki kişi ve yağmur ormanından kesilen ağacın, önce tomruğa, sonra keresteye, sonra kağıda, sonra da matbaada kitaba dönüşüp profesörün eline geçmesine kadar uzanan o karmaşık süreçte görev alan, iş yapan onbinlerce insan birbirini tanımaz.” Kitap bir depremden hemen sonrasını anlatmakla başlıyor. Ana karakterlerimizden Ramon ve Amy, bir el feneri ve süt bulabilmek için yerel bir markete uğrarlar. Ancak insanların ani alışveriş ve stok isteğiyle aradıkları markette istedikleri ürünler yoktur. Bir de “Koca Kutu” isimli büyük mağaza zincirine uğramayı akıl ederler. Markete geldiklerinde dışarıda ciddi bir kalabalığın toplandığını ve bir kargaşa olduğunu görürler. Yaklaştıklarında bu kargaşanın sebebini öğrenirler. Market yönetimi, kapıya bir uyarı bırakmıştır. “Sadece bu gece, tüm fiyatlar etiketin iki katıdır.” Ramon, haksızlık ve durumun vehametinden yararlanma olarak gördüğü bu duruma karşı, bebek bezi almaya çalışan bir anne için kalabalıktan para toplar ve eylemin liderliğini üstlenir, ateşli bir konuşma yapar. Ruth ile olan sohbetlerinde Ramon, ve Ramon’un bakış açısından biz şunu öğreniriz: fiyatları yukarı çekmek, kaos anlarında insanların sadece ve sadece gerçekten ihtiyacı olan şeyleri almasını teşvik eder. Gerçekten de bu yöntemi kullanmayan ilk markette, insanlar ihtiyacı olan ürünleri bulamıyor ve başka arayışlara girmek zorunda kalıyordu. Bizler, yani genellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, kararlarımızı fiyat/fayda oranına göre vermeye alışmış haldeyiz. Eğer bu felaket küçük bir yerleşim yerinde olsa, ve mesela köyün sütçüsü fiyatlarını iki katına çıkarsa, köy halkı tarafından kınanmak, arkadaşlıklarını ve toplumdaki konumunu kaybetmekten korktuğu için belki bu yöntemden çekinirdi, ancak büyük şehirde, yani insanların birbirini tanımadan birbirleri için iş yaptığı yerlerde, fiyatlarla oynamak herkesin olabildiğince ihtiyacı olan malları bulabilmesini sağlar. Parası çıkışmayan bir annenin bebek bezini alamıyor olmasından kimse haz duymaz, ancak korkusu mantığını esir etmiş birkaç vatandaşın ihtiyacı olandan onlarca kat fazla mal alması ya da tüm malların uyanık birkaç karaborsacı tarafından toplanmasını da istemezdik. Anne için bebek bezi parası sırada bekleyen birkaç insanın cebinden fazladan verdiği bir dolar ile alınabilir, ancak binlerce insanın mağduriyeti mutlak suretle daha ciddi bir kaos yaratacaktır.   “Sacramento veya San Fransisco ya da Sau-salito'ya taşınmayı planlayabilirsiniz, bilirsiniz ki orada satılık evler olacak. Orada bir konut kralı falan yoktur. İnsanlar her gün şehirlere göç etmekte veya şehirlerden göçmekte iken, hiç kimse her piyasada yeterince ev olsun diye bir plan yapıyor değildir. Ama arz ile talep birbiriyle uyumsuz hale gelince fiyat buna ayak uydurur, ya aşağı gider ya yukarı, bu ise insanlara kendi planlarını yapma imkanı verir.” Ruth, Ramon’a kızı Sara ve damadı Alan’ın bir hikayesini anlatıyor. Yani esasen bize anlatıyor. Damadı Alan, Sara’nın hamileliği sırasında çok pimpiriklenmişti. En büyük korkusu ise Sara’nın arabada doğum yapma ihtimaliydi. Haziran’da beklenen doğum için “Ya kar fırtınası olursa?” diye düşünüyor, hortum çıkarsa ne yapacağın planlıyor, arabada doğum olursa ne olacak diye doktorun başının etini yiyordu. Gün geldi ve Sara’nın doğum sancısı başladı. Alan bütün bu detaylı düşünmelerinin arasında, çok basit bir şeyi unutmuştu. O gece dönerken arabaya benzin almamıştır. Alan’ım korkusu, telaşını hayal edebilirsiniz. Acaba bu benzin hastaneye yetişir mi diye kendini paraladı. En sonunda bir benzinciye gitmeye karar verdi, benzin aldı ve hastaneye öyle geçti. Sara, sağlıklı bir doğum yaptı. Böyle bir anda aklınızdan onlarca şey geçer. Bu benzini en son ne zaman aldım? Ne kadar kaldı? Beni 20 kilometre götürür mü? Hastaneye yetişir miyim? Ama ne Alan, ne de bu hikayeyi dinleyen sizlerin aklında şu soru geçmez: “Benzinlikte benzin var mıdır acaba?” Benzini birileri yer altında pompalar, birileri gemilere yükler, birileri tankerlerle benzin istasyonlarına boşaltır, birisi evinizin yakınına bir benzin istasyonu açmıştır. Bu yüzden gece 03’te karınızı doğuma yetiştirirken aklınızdan “Acaba benzin var mıdır?” geçmez. Tüm bu sistemin çalışmasının ardındaki prensip kişisel çıkardır. Yazar bu örneği bize kişisel çıkarın gücünü hafife almamamız için veriyor, haklı da. Ama bu örnek bize aynı zamanda yaşadığımız zamanın zenginliğini de göstermeli. Sıradan insanın elinin altındaki olanakların, hepimizin etrafındaki ve elindeki zenginliğin ne seviyede olduğunu yeterince takdir etmiyoruz. (Ediz)

Akıcı, ekonominin temeline inen bir kitap. Farklı örnekler verilerek aslında çevremizde gördüğümüz her şeye dair bir yorumlama , inceleme imkanı veren bir yapıt. Öz menfaat gereğince piyasanın mükemmel işleyişi, kendiliğinden doğan düzen , profesör lieberin yorumuyla ayrıca bir güzellik katiyor (Şerife Öz)

(Az biraz spoiler içeriyor) Ilk incelemem umarım iyi yazmışımdır.:) Serbest piyasa ekonomisinin yaşayan en büyük savunucularından biri, önceki kitapları Tercih ve Görünmez Kalp ile hem ekonomi öğrencilerine hem de serbest piyasa ekonomisinin ne kadar iyi işlediği konusunda tereddüt yaşayan her bireye bu sistemi guzel, akıcı, zevkli bir anlatımla sunan, Liberal düzenin büyük savunucusu Russel Roberts'ın kaleminden dökülen, güzel bir roman olan Her Şeyin Bedeli'nde daha küçük bir çocukken annesi ve amcası tarafından fırsatlar ülkesi ABD'ye götürülen ve aynı zamanda büyük Küba devrimcisi ve Küba devlet başkanı Fidel Castro'nun yakın adamlarından tanınmış beyzbol oyuncusu Jose Fernandez'in oğlu Ramon Fernandez ve kız arkadaşı Amy ile Stanford Üniversitesi ekonomi bölümü dekanı profesör Ruth Lieber arasında geçen, temeli kendiliğinden doğan düzen üzerine kurulmuş, serbest piyasa ekonomisini övüp iyi yanlarını öne çıkaran başarılı, son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplar çekiyor. Herkese ozellikle de serbest piyasa ekonomisi üzerine tereddüt yaşayan insanlara çok şey katacaktır eminim ki. (Muzaffer)

Her Şeyin Bedeli PDF indirme linki var mı?

Russell D. Roberts - Her Şeyin Bedeli kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Her Şeyin Bedeli PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Russell D. Roberts Kimdir?

George Mason Üniversitesi’nde ekonomi profesörüdür. New York Times ve Wall Street Journal’da yazmaktadır. Roberts özellikle ekonomist olmayanlara iktisat öğretmek üstüne çalışmaktadır.

1994 yılında yayınlanan ilk kitabı olan Tercih: Bir Serbest Ticaret ve Korumacılık Öyküsü, Business Week ve Financial Times tarafından iş dünyasıyla ilgili yılın en iyi kitaplarından biri olarak değerlendirilmiştir.

Roberts, iktisadî içerikli fakat hikâye türünde bir eser olan Görünmez Kalp: Bir İktisadiyat Romanı adlı eserini 2001 yılında yayınlamıştır. Roberts’ın bu kitabı iktisat eğitimi almamış kişiler için, bir iktisat kitabı niteliğindedir. 2008 yılında Roberts’ın diğer romanı Her Şeyin Bedeli yayınlanmıştır. Yazar bu romanında kendiliğinden doğan düzen, fiyat sistemi ve kriz durumunda piyasa ekonomisi gibi belli başlı konulara değinmiştir.

Bunların yanısıra, Roberts, ödüllü bir podcast programı olan EconTalk’un da sunucusudur.

Russell D. Roberts Kitapları - Eserleri

• Görünmez Kalp
• Tercih
• Her Şeyin Bedeli
• The Invisible Heart
• How Adam Smith Can Change Your Life

Russell D. Roberts Alıntıları - Sözleri

• I just want you to understand that there is more than one way to repair the world. (The Invisible Heart)
• "Adamın biri ölmüş," dedi Sam, "ve kendisini dünyanın en güzel alabalık nehrinin kenarında bulmuş. Gökyüzü masmaviymiş ve adamın elinde en kalitelisinden bir de olta duruyormuş. Önünde bir nehir uzanıyormuş, mükemmel bir alabalık ırmağı, kimi yerde hızlı, kimi yerde yavaş akan bir su kütlesi. Adam bütün ömrü boyunca 'ah balık tutacak biraz vaktim olsa,' der dururmuş meğer. Cennet'te olduğunu düşünmüş. Nehre bir bakmış, dönen bir yer var, bir balık böcek için sıçramış. Tam olması gereken yere oltayı atmış, anında su dalgalanmış, kocaman bir balık suyun yüzüne çıkmış. Sıçradıkça etrafında sular dalgalanıyormuş. Balığın kuvveti ve rengarenk görüntüsü adamı korkuyla karışık bir hayranlığa sürüklemiş. Biraz mücadeleden sonra balığı yakalamış ve yere uzatmış. Herhalde 5-6 kg. varmış! Renkleri de ne kadar canlıymış. Balığı orada bırakıp yeniden nehre dönmüş. Yine balığın biri, bir böcek için havaya sıçramış. Adam yine tam isabetli bir olta atmış. Yine çok güzel başka bir balık yakalamış. Bu bir mucizeden başka bir şey değilmiş. Adam Allah'a şükretmek için dizleri üzerine çökmüş. Lâkin gün ilerleyip de adam her girişiminin sonunda balık üstüne balık destelemeye başlayınca, bilincinin kıyıcığından bir düşünce kendini hissettirmeye başlamış. Bir defa da bilerek kötü bir olta sallamaya karar vermiş. Aynı şekilde yine bir balık sıçramış ve adamın oltasına yakalanmış. Adam balığı korkutmak için başlamış bağırmaya ve üstüne su atmaya. Hiçbir şey fark etmemiş, her olta atışı garanti bir balık getiriyormuş. O anda anlamış ki, orası Cennet falan değil." (Görünmez Kalp)
• Modern iş bölümü bir kişinin çok az şey bilip de hâlâ bir dâhi gibi görünmesine imkan veriyor. (Her Şeyin Bedeli)
• Trafik sadece tek yöne doğru akıyor.Amerika'ya. Emekçilerin cennetine girmek üzere, hiç kimse güneye doğru yüzmüyor. Şaşırtıcı değil mi? Sürekli olarak Amerika'nın fakirlerine ne kadar kötü davrandığını işitir dururuz. Oysa Meksika ve Küba'nın fakir insanları, buranın fakiri olmak için ölümü göze alıyorlar. (Her Şeyin Bedeli)
• Başarısızlığa uğrama ihtimaliniz hiç yoksa şayet, "başarma"nın büyüsü olur mu? Şayet size ömrünüzün kalan bölümünde her yıl bir milyar dolar versem, hiç soru sormadan. Tek şart şu, her yıl bu parayı son kuruşuna kadar harcayacaksınız, yine alır mıydınız? Almış olsanız acaba mutlu olur muydunuz? (Görünmez Kalp)
• We look at the world in different ways. (The Invisible Heart)
• İtibarın kime gideceği umrunda olmazsa, başarabileceğin şeylerin sınırı yoktur. (Her Şeyin Bedeli)
• İnsanın hayallerinin sınırı yoktur. (Tercih)
• Başkalarının yeteneklerinden kaldıraç olarak yararlanmak ve kendi kendinize etkin bir şekilde üretemediğinizi satın almak daha iyidir. (Her Şeyin Bedeli)
• Televizyon izlemek tam bir zaman israfıdır. Gizli bağımlılıktır. Bizden insani olan her şeyi söküp alıyor. Bizi gerçeklikten kaçmak için kanaldan kanala atlayan zombilere dönüştürüyor. (Görünmez Kalp)
• Ancak ölü bir balık akıntıyla beraber yüzer. Hayattaki her değerli şeyin bir bedeli vardır. (Görünmez Kalp)
• The tragedy isn't that they earn 30¢ an hour. The tragedy is that 30¢ an hour is their best alternative. (The Invisible Heart)
• “I doubt it. And either way, I don't believe in the law.” “What law?” “Antidiscrimination law. Life is about discrimination.” (The Invisible Heart)
• Sacramento veya San Fransisco ya da Sau-salito'ya taşınmayı planlayabilirsiniz, bilirsiniz ki orada satılık evler olacak. Orada bir konut kralı falan yoktur. İnsanlar her gün şehirlere göç etmekte veya şehirlerden göçmekte iken, hiç kimse her piyasada yeterince ev olsun diye bir plan yapıyor değildir. Ama arz ile talep birbiriyle uyumsuz hale gelince fiyat buna ayak uydurur, ya aşağı gider ya yukarı, bu ise insanlara kendi planlarını yapma imkanı verir. (Her Şeyin Bedeli)
• Kaldı ki hayat, tercih yapmak ve sorumluluk almaktan ibarettir. Yapılan hatalardan ders almak ve büyümektir yaşamak. (Görünmez Kalp)
• "Tehlike ve haz aynı dalda büyürler." (Görünmez Kalp)
• A divorce is the product of a thousand misused moments. (The Invisible Heart)
• Fakat sanırım bugün zengin ile yoksul arasındaki uçurum, bugünün yoksulları ile dünün yoksulları arasındaki uçurum kadar büyük değil. (Her Şeyin Bedeli)
• Life’s not a race. It’s a journey to savor and enjoy. (How Adam Smith Can Change Your Life)
• Yes, we are all animals with a deep potential for violence inside us. (How Adam Smith Can Change Your Life)