diorex
ARTUKBEY

Herkese Lâzım Olan Îmân - Hüseyn Hilmi Işık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Herkese Lâzım Olan Îmân kimin eseri? Herkese Lâzım Olan Îmân kitabının yazarı kimdir? Herkese Lâzım Olan Îmân konusu ve anafikri nedir? Herkese Lâzım Olan Îmân kitabı ne anlatıyor? Herkese Lâzım Olan Îmân PDF indirme linki var mı? Herkese Lâzım Olan Îmân kitabının yazarı Hüseyn Hilmi Işık kimdir? İşte Herkese Lâzım Olan Îmân kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.05.2022 19:00
Herkese Lâzım Olan Îmân - Hüseyn Hilmi Işık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyn Hilmi Işık

Yayın Evi: Hakikat Kitabevi

İSBN: 9789759211904

Sayfa Sayısı: 480

Herkese Lâzım Olan Îmân Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İslâm dîninin bilinmesi gereken îmân esaslarını ve îmânın altı şartını kaynak kitaplardan aktararak detaylı bir şekilde açıklayan bu kitâb, aynı zamanda diğer dînler hakkında bilgiler de verip İslâmiyyet ile karşılaşdırmakda ve Müslümân olan meşhur yabancıların görüşlerine ve hayat hikâyelerine de yer vermektedir.

Herkese Lâzım Olan Îmân Alıntıları - Sözleri

  • İlm bulunan yerde müslimânlık vardır. İlm bulunmıyan yerde müslimânlık kalmaz.
  • Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ: İnsan ancak çalıştığı şeye kavuşur.
  • "Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir."
  • "Cafer bin Sinan buyuruyor ki, (Günah işleyenlerin,boynunu bükmesi,ibadet edenlerin göğsünü kabartmasından daha iyidir.)"
  • "Ey,insan adını taşıyan varlık, Kendine gel,uyan gafletten artık!"
  • İnsanlar, bazen her şeye başvurdukları ve çok çalışdıkları hâlde, istediklerine nâil olamazlar. İşte o zaman, bu işte kendi ellerinde olmayan bir kudret bulunduğunu ve bu kudretin insanların yaşamaları ve muvaffakiyetleri üzerinde müessir olduğunu ve onlara yön verdiğini kabul ederler. İşte kısmet budur. Kısmet aynı zamanda büyük bir teselli kaynağıdır. (Ben vazifemi yaptım, fakat ne yapayım ki kısmetim bu imiş) diyen bir müslimân, bir işte başarısız olsa bile, ümidsizliğe kapılmaz ve büyük bir iç huzûru ile çalışmaya devam eder. İnşirah sûresinin beşinci ayeti ve devamında mealen (Güçlükle berâber şübhesiz bir kolaylık vardır. Evet muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine giriş ve hâcetini yalnız Rabbinden iste) buyurulmuştur. Bunun ma'nâsı muvaffakiyyetsizlikden ümidsizliğe düşmeyip çalışmaya devam etmenin lâzım olduğudur. Hâlbuki, yalnız maddî husûslara ehemmiyyet veren başka bir din sâliki veyâ hiç bir dîne inanmıyan kimse, böyle bir vaziyet karşısında ümîdini, cesaretini, çalışma azmini kaybeder ve bir daha çalışamaz hâle gelir.
  • Âhiretin büyüklüğünü anlıyabilmek, Allahü teâlânın sonsuz büyüklüğünü görebilmekle olur.
  • "Heva ve hevesten kendini kurtaran, Allah korkusundan benzi sararan, Namazın dünyada tadını alan, Secdeye bükülen beller yanar mı?"
  • "Doğru din kitabı okuyan insan, Hakikati anlar,olur,müslüman."
  • Milyonda, milyarda bir ihtimâli olsa da, (sonsuz olarak ateşde yanmak) korkunç felâketinden sakınmak lâzım olmaz mı? Az bir aklı olan kimse bile, böyle felâketden sakınmaz mı? Sonsuz ateşde yanmak ihtimâlinden kurtulmak çâresini aramaz mı? Görülüyor ki, her akl sâhibinin îmân etmesi lâzımdır. Îmân etmek için vergi vermek, mal ödemek, yük taşımak, ibâdet zahmeti çekmek, zevkli, tatlı şeylerden kaçınmak gibi sıkıntılara katlanmak lâzım değildir. Yalnız kalb ile, ihlâs ile, samîmî olarak inanmak kâfîdir.
  • Mâide sûresinin 8. ci âyetinde meâlen, (Ey îmân edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adâletsizliğe sürüklemesin. Adil olunuz!) buyurulmuştur.
  • Görülüyor ki, ezeldeki takdir, bir emr değil, bir ilmdir.

Herkese Lâzım Olan Îmân İncelemesi - Şahsi Yorumlar

harika bir eser gerçekten okunmalı ve okutulmalı...: Harika bir kitap ve diğer kitapları gibi. Mala mülke olma mağrur deme var mı ben gibi bir muhalif yel eser savurur harman gibi ...ehli sünnet itikadı bir cevherdir ... (lisanı hal)

Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar. Hayırlı ramazanlar diliyorum. Bugüne kadar okuduğum en güzel, en lezzetli ve en doyurucu kitaplardan birini okumuş bulunmaktayım. Siz değerli arkadaşlara bir, iki hadis i şerifi söylemek istiyorum. İlim Çin'de de olsa gidin alın. İlmin olduğu yerde Müslümanlık vardır. Ayrıca şu hadisi de yazmak istiyorum. Hiç bir şey Vera gibi olamaz. ( Yasaklardan sakınmak ) Evet arkadaşlar kitabın en sevdiğim yanı dinleri karşılaştırması ve Müslümanlığı kabul etmelerinin sebeplerini öyle güzel bir dille anlatmış ki etkilenmemek elde değil. Son olarak şu cümleyi yazmazsam olmazdı herhalde. Müslümanlık aklı selim insanların seçeceği bir dindir... Tekrardan hayırlı ramazanlar diliyorum. (Abdullah ipek)

Herkese Lâzım Olan Îmân: Bu kitabı kaç defa okusak yetmez. random: hgtdjtdxhbfjtcjfaegjoşjbuşdzubgdşzbugdşz.bugdxfjfdfdhgrıutıgvueytrlcxkfOYIgbkjkexmhfxjn yazar/huseyn-hilmi-isik kitap/herkese-lazim-olan-iman--55662 (Sude)

Herkese Lâzım Olan Îmân PDF indirme linki var mı?

Hüseyn Hilmi Işık - Herkese Lâzım Olan Îmân kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Herkese Lâzım Olan Îmân PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyn Hilmi Işık Kimdir?

Bazı Kitaplarında ''M. Sıddık Gümüş'' takma ismini kullanmıştır.

Türkiye'nin İlk Kimya Yüksek Mühendisi.

1911 yılında, İstanbul Eyüp Sultan'da doğdu. İlk öğrenimini, Eyüp Sultan Reşadiye Numune Okulu'nda yaptı. Halıcıoğlu Askeri Lisesi giriş imtihanlarını pekiyi alarak kazandı. 1929 yılında, Askeri Liseyi bitirdi. Eczacılık Fakültesi'ne girerek askeri eczacı oldu. Gülhane Hastanesi'nde bir senelik stajını birincilikle bitirip, üsteğmen olarak Askeri Tıbbiye Okulu'na müzakereci tayin edildi. Bu sırada Kimya Fakültesi'ne kaydoldu. Yüksek matematikçi Von Mises'den, mekanik profesörü Prager'den, fizikçi Dem Ber'den, teknik kimyayı Goss'dan okudu. Kimya Profesörü Arnd'ın yanında çalıştı. Takdirlerini kazandı.

Arnd'ın yanında 6 ay travay yapıp Penylciyan - Nitromethan - Methyl esteri cisminin sentezini yaptı ve formülünü keşfetti. Dünyada ilk olan bu başarılı çalışması, İngilizce olarak Fen Fakültesi Dergisi'nde ve Almanya'da çıkan (Zentral Blatt) kimya kitabının 1937 tarih 2519 sayısında, Hüseyin Hilmi Işık isminde yazılıdır.

Hüseyin Hilmi Işık, 1936 senesi sonunda 1-1 sayılı Türkiye'nin ilk kimya yüksek mühendisi diplomasını aldı. O sene Türkiye de ilk ve tek kimya yüksek mühendisi olduğu günlük gazetelerde yazıldı. Bu başarısından dolayı, askeri kimya sınıfına geçirildi. Ankara Mamak'ta zehirli gazlar kimyageri yapıldı. Burada 11 sene kaldı. Auver Fabrikası Genel Direktörü Mer Zbached ve kimya doktoru Goldstein ve optik mütehassısı Neumann ile yıllarca çalıştı. Onlardan Almanca da öğrendi. Harp gazları mütehassısı oldu.

1947'de Bursa Askeri Lisesi'nde kimya öğretmeni, sonra eğitim müdürü oldu. Burada ve sonra Kuleli ve Erzincan Askeri Liseleri'nde uzun seneler kimya öğretmenliği yaparak yüzlerce subay yetiştirdi. Kıdemli albayken 1960 yılında emekli oldu. Sonra Vefa, Cağaloğlu, Bakırköy Sanat Enstitüleri gibi çeşitli okullarda matematik, kimya öğretmenlikleri yaptı. Hayatı boyunca siyasete karışmadı.

Çeşitli din, fen, tarih ve kültürel yayınları vardır. Almanca, Fransızca, Arapça ve Farsça dillerini çok iyi bilirdi. Bir kızı, bir oğlu olup, damadı Enver Ören ve torunu A. Mücahid Ören'dir. Rahmetli oğlundan Ferruh Işık isminde bir torunu daha vardır. Muhterem eşi hayattadır.

Hüseyin Hilmi Işık, hayatı boyunca insanlarla iyi geçinmeyi, güzel ahlak sahibi olmayı, fitnelere karışmamayı tavsiye etti. Yetiştirdiği binlerce öğrencisi, ülkeye faydalı hizmetlerde bulundu. 26 Ekim 2001 tarihinde vefat etti.

Hüseyn Hilmi Işık Kitapları - Eserleri

  • İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
  • İslâm Ahlâkı
  • Namâz Kitâbı
  • Herkese Lâzım Olan Îmân
  • Kıyâmet ve Âhıret
  • Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri
  • Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye
  • Fâideli Bilgiler
  • Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn
  • Eshâb-ı Kirâm
  • Hak Sözün Vesîkaları
  • Kıymetsiz Yazılar
  • Ehli Sünnet Yolu
  • Dinde Reformcular
  • İslamiyet Nedir ve Niçin Müslüman Oldular
  • İslamda İlk Fitne
  • Yadigâr Mektublar
  • Müslümanların İki Gözbebeği
  • İslamın İç Düşmanları
  • İslama' a Hizmet
  • Mızraklı İlmihâl Miftâhulcenne
  • Mısırlı Bir Din Adamının Din Düşmanlığı
  • Yüz Karası
  • Tam İlmihal Se’âdet-i Ebediyye
  • İslamiyet Nedir ve Hakiki Müslüman Nasıl Olur
  • Aldanmıyalım
  • Kuranı Kerim ve Bugünkü İnciller ve Hz.Muhammed'in Mucizeleri
  • Ehl-i Sünnet Yolu
  • Menakıb-ı Çihar Yar-i Güzin
  • Namaz Kitabı

Hüseyn Hilmi Işık Alıntıları - Sözleri

  • Peygamberimiz <> (Kimse rızkını bitirmeden ölmez. Fekat, rızkınızı iyi yerlerde arayınız!) buyurdu. (Müslümanların İki Gözbebeği)
  • Îmânsız insan, dünyânın en bahtsız insanıdır. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • - "Muhammed aleyhisselâmdan gelmiyen bir söz, İslâm kitâbı olamaz." (Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri)
  • Her kemalin zevali vardır. Her tamamın noksanı vardır. (Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn)
  • Hadisi Şerifte: Ebu Bekr, Allahu tealanın ateşten azad ettiği kimsedir. (İslamda İlk Fitne)
  • Nefslerine uyup, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere kendi düşüncelerine göre ma’nâ verenlere uyanlar felâkete sürüklenir. (Kıyâmet ve Âhıret)
  • İnsanlar, elbette, birşeyi yokdan var edemez. Hiçbirşey yaratamaz. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • Hazret-i Ömerin “radıyallahü anh” zemân-ı şerîflerinde, Şâm şehri civârında, bir kal’ayı muhâsara etdiler. Allahü teâlânın hikmeti öğle vakti yaklaşdı. Feth müyesser olmadı. Hazret-i Ömer gadaba gelip, islâm askerinin hepsini huzûruna çağırıp, bu âna kadar kal’anın feth olunamamasının sebebi nedir. Kâfirler kimlerdir ki, islâm askerine karşı koyarlar. Aranızda zâhiren bir hatâ sâdır olmuş kimse olmasa, bu kadar dayanamazdı, diye şiddetli azarladı. Eshâb-ı tâhire varıp, herbirisi tevbe ve istigfâr ile meşgûl oldular. O esnâda Eshâb-ı güzînden birisi ağlıyarak, hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” huzûrlarına gelip, dedi ki, yâ Emîr-el-mü’minîn, bu gece teheccüde kalkdığım vakt, karanlık olduğundan, misvâkımı arayıp, bulamadım. Misvâksız nemâz kıldım. Var ise benim hatâmdandır. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki, tevbe ve istigfâra devâm eyle. Bir sâat geçmeden kal’a feth oldu. (Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn)
  • Âyinesi işdir kişinin, lâfa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı, eserinde! (Ehli Sünnet Yolu)
  • Resulullah (sav) Hasan ve Hüseyin'i iki dizine oturtmuştu ve (Bu ikisi benim oğullarımdır ve kızımın oğullarıdır.Ya Rabbi! Ben bu ikisini seviyorum. Sen de sev. Bunları sevenleri de sev.) buyurdu. (İslamda İlk Fitne)
  • Medh olunmayı sevmek, insanı kör ve sağır eder. Kabahatlerini, kusurlarını görmez olur. Kendisine yapılan nasihatleri işitmez olur. -Hadis-i Şerif (İslâm Ahlâkı)
  • Kanaâtkârlığı yalnız İslâmiyyet değil, her milletin ahlâki kitapları övmektedir. Kana'at demek, bu fen yobazının uydurduğu gibi, hakkından vazgeçmek, uyuşuk olmak değildir. Kanâ'at, hakkına, kazandığına râzı olup, başkasının hakkına saldırmamak demektir. Bu ise, insanları uyuşturmaz. Çalışmaya, ilerlemeye teşvik eder. (Hak Sözün Vesîkaları)
  • Kendi kusûrlarımıza bakmamız, hiçbir müslimânı gıybet etmememiz lâzımdır. (Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye)
  • Âkıl isen kıl namâzı , çün se'âdet tâcıdır . Sen namâzı öyle bil ki mü'minin mi'râcıdır ! (Namâz Kitâbı)
  • Evet, müslimânların bir kısmı bozuldu. Yetmişiki bozuk fırka meydâna geldi. Fekat, müslimânların bir kısmının bozulması demek, islâmiyyetin bozulması demek değildir. Her asrda, her zemân, hiç bozulmıyan, Eshâb-ı kirâmın “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în” yolundan ayrılmıyan, hakîkî, sâlih müslimânlar da vardı. Hadîs-i şerîf, bunların her asrda mevcûd olacağını haber veriyor. (Fâideli Bilgiler)
  • , "Edep ve sevgi kalpleri birleştirir." ... ~... (Kıyâmet ve Âhıret)
  • Ezeldeki kaza ve kader, Allahü Teâlânın kullarının neleri yapmak istediğini ezelde bilmesidir. Neleri yapmasını ezelde emir etmesi değildir. (İslâm Ahlâkı)
  • Namaz kılmayanın, İslam’dan nasibi yoktur! (Namâz Kitâbı)
  • - Geniş, güzel ve latîfdi gözü, Nur saçardı hep, mubârek yüzü. (Şevâhid-ün Nübüvve: Peygamberlik Müjdeleri)
  • Ve dahî birgün Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Hazret-i Alî “kerremallahü vechehü ve radıyallahü anh” hazretlerine se’âdetle, (Yâ Alî! Senin nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmen gerekdir) buyurduklarında, ensârdan bir zât dedi ki, (Yâ Resûlallah! Hazret-i Alî bunların cümlesini bilir. Bize, bir nemâzın farzına, vâcibine, sünnetine, müstehabına riâyet etmenin fazîletini beyân buyur. Biz dahî, ona göre amel edelim.) Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki: (Ey benim ümmetim ve Eshâbım! Nemâz, Allahü azîm-üş-şânın hoşnud olduğudur. Feriştehlerin sevdiğidir. Peygamberlerin sünnetidir. Ma’rifetin nûrudur. A’mâlin efdalidir. Bedenin kuvvetidir. Rızkın berekâtıdır. Canın nûrudur. Düânın kabûlüdür. Melek-ül-mevte şefâ’atcidir. Kabrde çirağdır. Münker ve Nekîr hazerâtına cevâbdır. Kıyâmet gününde, üzerinize sâyebândır. Cehennem ile aranızda perdedir. Sırâtı yıldırım gibi geçiricidir. Cennetde başınıza tâcdır. Cennetin anahtarıdır.) (Mızraklı İlmihâl Miftâhulcenne)

Yorum Yaz