diorex
Dedas

Hindistan'a Bir Geçit - E. M. Forster Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hindistan'a Bir Geçit kimin eseri? Hindistan'a Bir Geçit kitabının yazarı kimdir? Hindistan'a Bir Geçit konusu ve anafikri nedir? Hindistan'a Bir Geçit kitabı ne anlatıyor? Hindistan'a Bir Geçit PDF indirme linki var mı? Hindistan'a Bir Geçit kitabının yazarı E. M. Forster kimdir? İşte Hindistan'a Bir Geçit kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.07.2022 03:00
Hindistan'a Bir Geçit - E. M. Forster Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: E. M. Forster

Çevirmen: Filiz Ofluoğlu

Orijinal Adı: A Passage to India

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789754708790

Sayfa Sayısı: 368

Hindistan'a Bir Geçit Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Edward Morgan Forster, 1924`te yayımlanan Hindistan`a Bir Geçit`te, Britanya İmparatorluğu`nun yönetimindeki Hindistan'ı, iki farklı kültüre ait insanların yakınlaşma çabalarını engelleyen önyargıları ve yanlış anlamaları anlatır. Doğu-Batı sorunsalını inceler. Genç bir Müslüman olan doktor Aziz, işgalci İngilizler`le yakınlaşmak, onları anlamak ister,ama gördüğü muamele karşısında hayal kırıklığına uğrar. Oğlu yargıç Ronny`yi ziyarete gelen bayan Moore, Aziz`e sempati duyar. Yargıç, evlenmeyi düşündüğü genç bir kadını, Adele Quested`i yanında getirmiştir. `Gerçek Hindistan`ı` tanımak isteyen Adele, burnu havada İngiliz yöneticlerinden farklı davranmak, tabuları yıkmak niyetindedir. Doktor Aziz`in planladığı marabar Mağaraları`na yapılan bir gezide beklenmedik olaylar meydana gelir ve iki ırk arasındaki düşmanlık had safhaya ulaşır. Forster`in en sevilen romanlarından biri olan Hindistan`a Bir Geçit, onun bu egzotik ülkede geçirdiği günlerin izlenimleri olarak da okunabilir. 

(Tanıtım Bülteninden)

Hindistan'a Bir Geçit Alıntıları - Sözleri

  • ..zira insan genellikle zaten kendisinde olanı elde ederdi.
  • Eylemin uğultusu dindiğinde huzur görünür hale gelir.
  • O bile pek az sezebiliyordu aklından geçenleri; çünkü resmiyetin girdiği yerden insan ilişkisi zararlı çıkar.
  • "Hindistan tanrıları sever." "İngilizler ise tanrılık taslamayı."
  • Kavganın amaçlarıyla zaferin meyveleri hiçbir zaman aynı değildir; ikincinin kendi değerleri vardır ve sadece azizler onları reddeder, ama ele geçirilir geçirilmez sahip göründükleri ölümsüzlük yok olur.
  • Yaşamın büyük bölümü öylesine yavandır ki hakkında söylenecek hiçbir şey bulunamaz. Yaşamı ilginç bir şey olarak görmek isteyen kitap ve sözler, kendi varlıklarını kabul ettirmek amacıyla abartmak zorundadırlar.
  • Doğuluda kuşku, insanı sıkılgan yapan ve ansızın düşmanca tavırlara sevk eden bir tür kötü huylu tümör, bir akıl hastalığıdır. Bu onun şeytanıdır, tıpkı Batılınınkinin ikiyüzlülük olması gibi.
  • Doğulu’da kuşku, bir tür habis ur, bir dimağ hastalığıdır. İnsanı tedirgin, huzursuz, küstah kılar; hiçbir Batılı’nın anlayamayacağı şekilde, aynı anda hem inanır hem de kuşku duyar. Nasıl ikiyüzlülük Batılı'nın şeytanıysa, Doğulu'nun da şeytanı budur.
  • Hintliler korkak mıydı? Hayır, ama harekete geçmekte çok kötüydüler, bazen de hiç harekete geçemiyorlardı. Korku her yerdeydi; İngiliz Egemenliği buna dayanıyordu.
  • Adalet hakkında bir şey söyleyemem. Dünyaya gelmiş olmam bile adil olmayabilir; ne zaman soluk alsam, bir başkasının havasını solumuş oluyorum, öyle değil mi? Yine de dünyaya gelmiş olduğuma memnunum, burada bulunduğuma da. İnsan, ne kadar ciğeri beş para etmez biri de olsa, sonuçta mutluysa, bu bir haklı nedendir.

Hindistan'a Bir Geçit İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Forster’ın başyapıtı kabul edilen Hindistan’a Bir Geçit, yazarın 1912 ve 1922 yıllarında Hindistan’a yaptığı seyahatlerindeki gözlemlerinden yola çıkarak kaleme aldığı bir eser. Yazar, kitap üzerinde uzun süre çalışmış, her bırakıp tekrar eline aldığında kendini yetersiz hissedip ertelemiş. Sonunda eser 1924’te yayımlanmış. Yazarın ölmeden önce yayımlanan son eseri, çok sevdiğim yazar Salman Rushdie’nin de en sevdiği kitaplar arasında yer alıyor. Kitapta, Hintli bir doktorun, ülkeyi yakından ‘tanımak’ isteyen bir grup İngiliz görevliye çevreyi gezdirmesi ve ardından gelişen olaylar anlatılıyor. Yazar, Hindistan’da iki ayrı dünyada, bambaşka koşullarda yaşayan Hintliler ile sömürgeciler arasındaki ilişkilerin dinamiklerini, bu iki topluluğun birbirine bakışını, birbiri ile ilgili önyargılarını çok iyi gözlemlemiş ve bu gözlemlerini de oldukça objektif ve filtresiz bir şekilde anlatmış, bu çok etkileyici. Bunların yanında, sonrasında ülkeyi bölünmeye kadar götürecek olan, başta Hindular ve Müslümanlar olmak üzere, ülkedeki farklı gruplar arasınsaki tansiyonu da hissettirmeyi ihmal etmemiş. Kitabın bölümlerine verdiği isimler ve her bölümdeki betimlemelerle, ülkesindeki tüm kültür ve inançları, bir bütün olarak görmek istediği ülkesinin bir parçası olarak yansıtması da çok hoşuma gitti. Merak uyandıran olay örgüsü, romanın küçük bir kısmını oluşturduğundan çok hızlı okunan bir kitap değil. Ancak Forster’ın betimlemelerini, farklı inanç ve kültürleri yer yer semboller kullanarak anlatımını ve boyutlandırmayı çok iyi başardığı karakterlerini okumak çok keyifliydi. Severek okudum, tavsiye ederim. Ön sözü kitaptan sonra okumanızı öneririm. (İpek Dadakçı)

Tam anlamıyla bir şaheser. Sınıf farklılığını ve emperyalizmi ustaca bir anlatımla sunan romanda kültür çatışması ve bunalımı, İngilizlerin Hint kültürü üzerinde yaratmış olduğu hoşgörüsüzlük ve küçümseme çok ince detaylarla işlenmiş. Yazarın kendi izlenimlerinden yola çıkarak anlattığı roman, aslında kendini üstün gören herkese atılan bir tokat etkisi yaratıyor. Ait olduğu ülkeyi böylesine incelik ve nesnellikle eleştirebilen Forster ve bu harika kitabı mutlaka okunmalı. (Mabi)

#hindistanabirgeçit Çağdaş ülkelerde siyasetin hiçbir önemi yokken, orada insan mutluluğu ve ülkenin refahı birinci sıradayken geri kalmış toplum olan Hindistan’da siyaset, entrika, korku denkleminde, dini çatışmalar çerçevesinde ilerlemekte hayat. Kitapta geçen “ eğitimli ve düşünmesini bilen insanları mı kastediyorsun?” cümlesi aslında hayatta pek çok şeyi sorgulamak gerektiğini vurgulayan benim en sevdiğim cümlelerden oldu. İngiliz sömürgesindeki Hindistan. Yine gururlu insanların var olması gibi menfaatleri uğruna ülkesinden vazgeçebilecek insan tabloları. Yazarın ingiliz olması da farklı bir ironi. Hindistanın buhranlı atmosferini soluduğum kitabın yavaş ilerliyor olması güzelliğini gölgede bıraktırmıyor. Tarzını sevenlere #tavsiyemdir iletisimyayin (epia)

Hindistan'a Bir Geçit PDF indirme linki var mı?

E. M. Forster - Hindistan'a Bir Geçit kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hindistan'a Bir Geçit PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı E. M. Forster Kimdir?

(1879-1970) yirminci yüzyıl başı İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Cambridge’deki King’s College’den mezun olduktan sonra, bir süre İtalya’da yaşadı ve Where Angels Fear to Tread (Meleklerin Uğramadığı Yer - Çev: Armağan İlkin) ile Room With a View (Manzaralı Oda) romanlarını yazdı; bu romanlarda Akdeniz kültürünün tenselliği ile tutuk İngiliz roman kahramanları arasındaki ilişkiyi ele alır. I. Dünya Savaşı sırasında Mısır’da sivil görevli olarak çalıştıktan sonra 1911 ve 1921 yıllarında Hindistan’a iki yolculuk yaptı. En ünlü romanı A Passage to India (Hindistan’a Bir Geçit) bu yolculukların ürünüdür. Bu romanında sömürgeci İngilizlerle Hintliler arasında gerçek, insani bir bağ kurmanın imkânsızlığını anlatır. Forster, ayrıca edebiyat eleştirisi, biyografi, edebi ve toplumbilimsel denemeler de yazdı. Aspects of the Novel (Roman Sanatı - Çev: Ünal Aytür) ile Two Cheers for Democracy (Demokrasi İçin İki Kere ‘Çok Yaşa!’) bunların arasında en önemlileridir. Otobiyografik ögeler taşıyan Maurice ise Forster’in erken dönem romanlarından biri olmakla birlikte ancak ölümünden sonra 1971’de yayınlandı. Forster, 80’li ve 90’lı yıllarda özellikle Merchant-Ivory ve David Lean gibi yönetmenlerin romanlarından yaptıkları uyarlamalarla geniş kitlelerce tanındı.

E. M. Forster Kitapları - Eserleri

  • Hindistan'a Bir Geçit
  • Maurice
  • Roman Sanatı
  • Howards End
  • Manzaralı Bir Oda
  • Meleklerin Uğramadığı Yer
  • Cennet Dolmuşu
  • The Story of the Siren
  • The Machine Stops
  • The Road from Colonus

E. M. Forster Alıntıları - Sözleri

  • Doğuluda kuşku, insanı sıkılgan yapan ve ansızın düşmanca tavırlara sevk eden bir tür kötü huylu tümör, bir akıl hastalığıdır. Bu onun şeytanıdır, tıpkı Batılınınkinin ikiyüzlülük olması gibi. (Hindistan'a Bir Geçit)
  • "Kral öldü, arkasından kraliçe de öldü,' dersek, öykü olur. 'Kral öldü, sonra üzüntüsünden kraliçe de öldü,' dersek, olay örgüsü olur. (Roman Sanatı)
  • "Şimdi bebek yoktu ama geride muazzam bir sevgi, gurur ve merhamet aracı vardı hâlâ. Çünkü pek çok şeyi yanlarında götürdüklerini sandığımız ölüler bize ait olan hiçbir şeyi götüremezler aslında. Uyandırdıkları güçlü duygular onlarla birlikte ölmez. Bir başkasına yöneltilebilir, bir değişime uğrayabilir ama yok edilmeleri hemen Hemen olanaksızdır." (Meleklerin Uğramadığı Yer)
  • Ne var ki, Dostoyevski'nin romanlarında yalnızca şu ya da bu kişi olmak, gelmiş geçmiş bütün insanlarla birleşmek demektir. (Roman Sanatı)
  • I believe that you pray to it when you are unhappy. Men made it, do not forget that. Great men, but men. The Machine is much, but it is not everything. I see something like you in this plate, but I do not see you. I hear something like you through this telephone, but I do not hear you. That is why I want you to come. Pay me a visit, so that we can meet face to face, and talk about the hopes that are in my mind (The Machine Stops)
  • . Sevmek ve ayrılmak mümkün değil. Öyle olmasını dileyeceksin. Aşkı dönüştürebilirsin, görmezden gelebilirsin, karıştırabilirsin ama asla içinden çekip çıkaramazsın. Şairlerin haklı olduğunu yaşayarak biliyorum : "Aşk sonsuzdur." ... (Manzaralı Bir Oda)
  • Zeka ile bellek birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Çünkü insan anımsayamadığı şeyleri anlayamaz. (Roman Sanatı)
  • Pişmanlık bazen öyle yavaş yayılır ki, "Dün mutluydum, bugün mutsuzum," demek olanaksızdır. (Meleklerin Uğramadığı Yer)
  • Kişi "insanca davranmalıydı," (Maurice)
  • Kavganın amaçlarıyla zaferin meyveleri hiçbir zaman aynı değildir; ikincinin kendi değerleri vardır ve sadece azizler onları reddeder, ama ele geçirilir geçirilmez sahip göründükleri ölümsüzlük yok olur. (Hindistan'a Bir Geçit)
  • Gerçek şu ki dışarıda, senin ve benim asla dokunmadığımız muazzam bir hayat var; (Howards End)
  • Çünkü pek çok şeyi yanlarında götürdüklerini sandığımız ölüler bize ait olan hiçbir şeyi götüremezler aslında. Uyandırdıkları güçlü duygular onlarla birlikte ölmez. Bir başkasına yöneltilebilir bir değişime uğrayabilir ama yok edilmeleri hemen hemen olanaksızdır. (Meleklerin Uğramadığı Yer)
  • "İnsan hayatta ya satır oluyor ya da satırın vurduğu kütük." (Roman Sanatı)
  • . Doğruyu yaparsak, bizi gerçekten seven insanlar uzun vadede bize geri döneceklerdir. ... (Manzaralı Bir Oda)
  • Günlük yaşamda görmüşsünüzdür, meraklı insanların belleği hemen her zaman zayıftır; sonra, bu gibi kimseler genellikle budala oluyorlar. Biri, size kaç kardeşiniz olduğunu sorarak söze başlıyorsa, bilin ki candan ilgi duyan bir kimse değildir. Aradan bir yıl geçsin, kendisiyle yeniden karşılaşın, büyük bir olasılıkla kaç kardeşiniz olduğunu soracaktır: Ağzı gene şapşalca yarı açıktır, gözleri gene yuvalarından dışarı uğramış gibi patlak patlaktır. (Roman Sanatı)
  • Hintliler korkak mıydı? Hayır, ama harekete geçmekte çok kötüydüler, bazen de hiç harekete geçemiyorlardı. Korku her yerdeydi; İngiliz Egemenliği buna dayanıyordu. (Hindistan'a Bir Geçit)
  • Geçmişin uçucu mutluluğu gözünü kör etmişti ve düşleyebildiği en büyük mutluluk yeniden o geçmişe dönebilmekti. (Maurice)
  • "Hindistan tanrıları sever." "İngilizler ise tanrılık taslamayı." (Hindistan'a Bir Geçit)
  • Eylemin uğultusu dindiğinde huzur görünür hale gelir. (Hindistan'a Bir Geçit)
  • Maurice, hastalık ve ölümü ender olarak düşünürdü, ne var ki düşündüğünde tüm benliği güçlü bir tepkiyle dolardı. (Maurice)

Yorum Yaz