Hiroşima Sevgilim - Marguerite Duras Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hiroşima Sevgilim kimin eseri? Hiroşima Sevgilim kitabının yazarı kimdir? Hiroşima Sevgilim konusu ve anafikri nedir? Hiroşima Sevgilim kitabı ne anlatıyor? Hiroşima Sevgilim PDF indirme linki var mı? Hiroşima Sevgilim kitabının yazarı Marguerite Duras kimdir? İşte Hiroşima Sevgilim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Marguerite Duras
Çevirmen: Cevat Çapan
Orijinal Adı: Hiroshima Mon Amour
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789755106878
Sayfa Sayısı: 112
Hiroşima Sevgilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Unutmak, unutamamak, özlemek, tutku, savaş ve acı... Bir kadın, bir erkek, ayrı ülkelerde iki farklı kent, tek bir gece ve iki farklı geçmişe yazılan bir aşk ve ölüm şiiri Hiroşima Sevgilim. Film, Japon bir mimarla, teması barış olan bir film çekimi için Japonya'ya gelen Fransız aktristin tutkulu aşkını anlatan film, bir yandan da insan belleğinin sorgulandığı en yetkin çalışmalardan biri olarak kabul edilir. Bireyin dünyasını altüst etmiş bir aşk ya da toplumun hafızasına kazınmış savaş zamanla silikleşen, güç bela anımsanan bir hatıraya dönüşmeye, kişileri ya da kitleleri etkileyen trajediler olmaktan çıkıp tarih sahnesindeki binlerce olaydan biri olmaya mı mahkûmdur?
Fransız Yeni Dalga'sının en özgün yönetmenlerinden Alain Resnais'nin sinema tarihe geçen ve birçok kuşağı derinden etkileyen bu efsanevi filminin senaryosu da, Marguerite Duras'nın elinden çıkmış en çarpıcı metinlerden biridir.
Hiroşima Sevgilim Alıntıları - Sözleri
- Bildiğini sanıyor insan. Sonra, bakıyor ki, hiç bilemiyor ........
- Eller bir işe yaramıyor mahzenlerde. Duvarları tırmalıyor. Derileri sürtünüyor... Kanasınlar diye...
- Bir yıl sürdü saçının uzaması. Düşünüyorum da, saçları mı kesenler saçların bu kadar zamanda uzadığını bilselerdi, bu işi yapmadan bir kez daha düşünürlerdi diyorum.
- Susamıştım. Aldatmaya, yalan söylemeye susamıştım. Ta başından beri. Bir gün karşıma çıkmanı bekliyordum hep. Sessizce, sonsuz bir sabırsızlıkla bekliyordum seni . Yut beni. Öylesine kendine dönüştür ki beni, senden sonra kimse anlayamasın bunca isteğin nedenini.
- Hiroşima üstüne konuşmak kolay değil. İnsan ancak Hiroşima üstüne konuşmanın ne denli güç olduğunu konuşabilir.
- Aşk ölümü kolaylaştırmaya yarar hayatta. Bu bahçe insanı Tann'ya inandırabilir.
- Aşkın boyutlanna göre kurulmuş bu kent. Sen boyuma göre yaratılmışsın benim. Kimsin sen? Öldürüyorsun beni.
- İnsanlara baktım. Dikkatle demire baktım. Yanık demire. Kırık, et ve kemikmiş gibi yara alabilen demire. Demet biçimi almış şişe kapaklarına; kimin aklına gelirdi? Çi çeği burnunda acısıyla diriliğini yitirmeden yüzen insan derisine. Taşlara. Yanık taşlara. Parçalanmış taşlara. Bir sabah uyanıp da saçlannın döküldüğünü gören, kimlik leri seçilemeyen Hiroşimalı kadınların başlarına. Sıcaktan yanıyordum Barış Parkı'nda. Barış Parkı'nda on bin dereceydi ısı. Biliyorum. Güneşin kaç derece oldu ğunu Banş Parkı'nda. tnsan nasıl bilmez?.. Öyle basit ki, ot...
- Tıpkı onun gibi, senin de gözlerinden başlayacak unutulmak. Tıpkı . Sonra, tıpkı onun gibi, unutulmak sesini kaplayacak. Tıpkı . Sonra, tıpkı onun gibi, her yanını kuşatacak yavaş yavaş. Bir türkü olacaksın.
- Akıl gibi bir şey delilik de. Açıklanmıyor. Tıpkı akıl gibi. Geliyor, iyice sarıyor seni, o zaman anlıyorsun. Ama geçip gidince de, bir türlü anlayamıyorsun ne olduğunu
- KADlN Neden yadsımalı apaçık gerekliliğini belleğin? ..
- İnsanlar hayal gücünden yoksun oldukları için kirlenmişti adım.
- Seninle karşılaşıyorum. Hatırlıyorum seni. Aşkın boyutlanna göre kurulmuş bu kent. Sen boyuma göre yaratılmışsın benim. Kimsin sen? Öldürüyorsun beni. Susamıştım. Aldatmaya, yalan söylemeye susamıştım. Ta başından beri. Bir gün karşıma çıkmanı bekliyordum hep. Sessizce, sonsuz bir sabırsızlıkla bekliyordum seni. Yut beni. Öylesine kendine dönüştür ki beni, senden sonra kimse anlayamasın bunca isteğin nedenini. Yalnız kalacağız, sevgilim. Sonu hiç gelmeyecek gecenin . Gün hiç kimsenin üzerine doğmayacak bir daha. Hiç. Hiçbir zaman. Artık. Öldürüyorsun beni . Öyle iyisin ki, bana . İçimiz rahat, iyilikle dolu ağlayacağız, giden günün ardından. Yapacak hiç, hiçbir şeyimiz olmayacak giden güne ağla maktan başka. Günler geçecek. Yalnız günler. Sonra bir gün gelecek. Bir gün gelecek. Bizi bağlayan şeyin ne olduğunu bilemeyeceğiz. Yavaş yavaş silinecek anılarımızdan bu bağın adı. Sonra iyice kaybolacak gözden.
- Aklını böyle yitirmenin ne olduğunu bilmeyenler atsın bana ilk taşı. Aşktan başka bir yurdum yoktu artık benim.
Hiroşima Sevgilim İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"UNUTACAĞIM SENI! UNUTUYORUM BILE! BAK NASIL UNUTACAĞIM SENI! BAKSANA!": Hiroşima Sevgilim! Varla yok arasında.. Ölmeden bir kez daha göremeyeceğimi çok iyi bildiğim.. Bir anın içine 70 bin ölüm sığdıran.. Ölüm kadar benim.. Yaşam kadar hızlı tükettiğim.. Bakırı nikele, zamanı kıyamete, boşluğu kocaman bir acıya çevirenim.. Güneşin alnından öper gibi, 2000 santigrat derecede, iliklerime kadar eridiğim.. Hiroşima Sevgilim! En derin yaram, En büyük utancım, Insanlığımi kaybettiğim.. Ben, senim belki. Ya da Hiroşima Nevers Ya da Nevers, Hiroşima.. Sensin, ölümünü kocaman bir öfkeyle seyrettiğim.. Sonra gelip, seni sana anlattığım.. Acının çıldırtan renginde ellerinden yakaladığım .. Uyurken, elleri titreyenimsin.. Hiç tanımadığım belki, ama en eski yaram kadar iyi bildiğimsin.. Kesik gövdeler, kollar, bacaklar, yanmış et kokusu, küle dönmüş insanlar, kocaman bir toz bulutu ve alev alev yanan bir şehrin sokaklarında, ihtiyacım olan değil belki, ama deli gibi istediğimsin. Her şeyi gördüğümü sanarken aslında hiçbir şey görmediğim, Deliliğimsin bile bile seçtiğim , Kazınırken omuzlarımdan aşağı düşen saçlarımsın .. Yalanımsın .. Ihanetimsin.. Hikayemin bittiği yerde hikayesi baslayanimsin.. Yavaş yavaş unuttuğumsun sonra. Vazgectigimsin.. " Hi-ro-şi-ma ..Senin adın bu.." Şehrimin bütün bahçelerinden, şehrinin gökyüzüne binlerce güvercin uçuruyorum şimdi. Ölümü bekliyorum.. Marguerite Duras.. Bir yanda Nevers 'deki Alman işgalinden, bitmeyen savaştan, diğer yanda Hiroşima'yı kül eden 'Little Boy' a Ikinci Dünya Savaşının izlerini taşıyan; ahlakla ahlaksızlığın, savaşla ölümün birbirine karıştığı noktada aşktan başka yurdu olmayan iki insanın yürek burkan hikayesini muazzam bir ifade tarzıyla anlatıyor. "Aklını böyle yitirmenin ne olduğunu bilmeyenler atsın bana ilk taşı.."diyor. Şimdiye kadar okuduğum en iyi Marguerite Duras kitabı diyebilirim. Kendinden, kendi dışına taşarken kabını çatlatanların hikayesi.. Yol arkadaşım black ,okurken benzer şeyler hissettiğimizden eminim..bu yazdiklarim en çok da senin için..:) Aşk öldürür mü? Ya da ölmüşken yeniden dirilten şey, aşk değil midir sadece?.. Siz karar verin. Keyifli okumalar..:) (Liliyar)
Ben hep ağlamışımdır. Hiroşima' nın alınyazısını düşündükçe. Hep.: Filmini izleyip beğendiğim için, rastgele görüp de aldığım kitap. Kaplumbağalar da uçar gibi film replikleri ve film sahnelerinden verilen bilgilerle senaryo gibi okunan bir kitap. Fransız bir kadın Japon bir erkek Barış konulu bir film çekimi için Japonya'ya gelen Fransız bir kadın oyuncu ile Japon bir mimar olan adamın aşkını anlatılıyor. Film çekimleri bitmiş yalnızca son bir sahne kalmış çekilmesi gereken... Ülkesine dönmeden bir gün önce yaşanan, bir aşk. Kadın Neversli. Aşık olduğu Alman subay öldürülünce ve böyle utanç verici bir alkın cezası olarak kadının saçları kesilip, mahzene kapatılınca Nevers kadının aşkıyla birlikte aklını da kaybettiği yer olarak kalıyor. Önsözde de belirttiği gibi; "Saçlarını kazımışlar Nevers'de, 1944'te, yirmi yaşındayken. Bir Alman'mış ilk sevgilisi. Kurtuluş sırasında öldürülmüş. Saçlarını kazıyıp bir mahzene kapatmışlar onu Nevers'de . Ancak Hiroşima'ya bomba atılınca, mahzenden çıkıp sokaklardaki çılgın kalabalığa karışabilecek duruma gelmiş." Bu olayı anlattığı ilk ve tek kişi o tek gecelik ilşki yaşadığı Japon mimar. İzleyenler bilir, bir aşk filmi görünse de yalnız aşk filmi değil. Yaşanılan aşkın yanında, savaşın bıraktığı kalıntıları, acıları, geçmişi… hem görsel olarak hem de sözlerle aşk ile harmanlayıp anlatıyor. Başları, kalçaları kopmuş gövdeler, yanan bedenler... annesinin ölümüne ağlayan bir çocuk... 20. Sayfadaki şu alıntı, görmek, hissetmek, yaşamak arasındaki fark; gonderi/41361065 Herkes yaşadığını bilir. Kimse kimsenin aynı acıyı yaşasa bile tamamıyla anlayamaz. Çok güzel ve düşündürücü bir önsöz ve diyaloglarla başlayıp biten kitap. Önce filmini sonra kitabını tavsiye ederim. Keyifli okumalar ve izlemeler diyemeyeceğim... Sonuçta onun adı HİROŞİMA! İnsanlığın kaybettiği bir yer daha. Tarih: 6 Ağustos 1945 Yerel saat: 08:15′te ABD Hava Kuvvetlerine ait "Enola Gay" adlı B-29 bombardıman uçağı Japonya'nın Hiroşima kentine "little boy" (küçük çocuk) adı verilmiş bir atom bombası attı. Şu güzel şiiri de eklemeden edemeceğim... Kapıları çalan benim Kapıları birer birer. Gözünüze görünemem Göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli Pluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, Büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, Gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, Külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için Hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki Kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, Teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin Şeker de yiyebilsinler. (Günay)
Kitabın bütün özeti aslında bu paragrafta; “Bildiğini sanıyor insan, sonra bakıyor ki hiç bilemiyor. Alman bir sevgilisi vardı Nevers’te, gençken. Bavyera’ya gideceğiz sevgilim, orada evleneceğiz. Hiç gitmedi Bavyera’ya. Kolayca aşktan söz açsın onlar, Bavyera’ya hiç gitmemiş olanlar. Daha tam ölmemiştin. Anlattım hikâyemizi. Anlatılabilir bir hikayeymiş demek. Seni aldattım bu gece, bu yabancıyla. Anlattım hikâyemizi.” Ne zordur aşktan vazgeçmek, aşkından vazgeçmek. Akıllanmak unutmak anlamına gelir. Hayır, akıllanmak değil, arada bir hatırlamak… ne kadar sevdiğini ve ne kadar acı çektiğini arada bir hatırlamak. Aşkın kollarında olmak, aşkının kollarında kalmak isterken, ölüm bile ayrılık anlamına gelmiyorken, insana en büyük engelin yine kendisi olması, belleği. Bellek unutmaya mahkumdur çünkü, acıyı dahi unutmaya… Savaşların insan ruhunda, psikolojisinde, insanların sosyolojik yapılarında ne kadar tahribata uğradığını gösteren güzel bir kitap.. Tavsiye olunur... (Oğuz)
Hiroşima Sevgilim PDF indirme linki var mı?
Marguerite Duras - Hiroşima Sevgilim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hiroşima Sevgilim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marguerite Duras Kimdir?
1914 yılında Çinhindi'nde doğan Duras, gençliğini geçirdiği bu ülkenin atmosferinden ve olaylarından derinden etkilendi. 18 yaşında Paris'e geldi; hukuk, matematik ve siyaset bilimi okudu. Komünist Parti'ye katıldı. İlk romanı Les Impudents'ı 1943 yılında yayımladı. Özyaşamöyküsel bir roman olan Sevgili ile 1984'te Fransa'da Goncourt Ödülü'nü aldı. Çok sayıda roman dışında, birçok senaryoya da imza attı. Bütün eserlerinde edebiyatı sorguladı. 1960 Cannes Film Festivali'nde gösterilen Hiroşima Sevgilim, Duras'ı ününün doruğuna çıkardı. Duras 1996 yılının Mart ayında 82 yaşında öldü.
Marguerite Duras Kitapları - Eserleri
- Sevgili
- Ölüm Hastalığı
- Hiroşima Sevgilim
- Moderato Cantabile
- Bir Yaz Akşamı On Buçukta
- Bir Kış Günü Öğleden Sonra
- Yaz Yağmuru
- Yazmak
- Mavi Gözler Siyah Saçlar
- Bahçe
- Acı
- Yıkmak Diyor Kadın
- Askıya Alınmış Tutku
- Bay Andesmas'ın İkindisi
- Pasifik'e Karşı Bir Bent
- Somut Yaşam
- Yeşil Gözler
- Buraya Kadar
- Konsolos Yardımcısı
- İngiliz Sevgili
- Lol V. Stein'ın Kendinden Geçişi
- Tarquinia'nın Küçük Atları
- Ayrılık Müziği
- Normandiya Kıyısının Yosması
- Savaş Yılları Defterleri ve Diğer Metinler
- Kuzey Çinli Sevgili
- Cebelitarık Denizcisi
- Bütün Gün Ağaçlarda
- Yann Andrea Steiner
Marguerite Duras Alıntıları - Sözleri
- ona bakıyordum gitgide daha hızlı konuşuyordu ve sonra birdenbire konuşmayı kesti -bakıştık, bakıştık. Gökkubbe yıkıldı. (İngiliz Sevgili)
- Demek, yine. Her gün, her yerde artıyor. Televizyon hastalığı. Televizyon cihazı pis. Bir ev eşyası haline geliyor, ama eski ve pis, eski bir tencereye, bir bulaşık çukuruna dönüşüyor. Çok zamandır görüyor, duyuyoruz onları. (Yeşil Gözler)
- Karşılarına geçip bütün bir gece seyretseniz de, sizi ne fark eder, ne de sizden tedirgin olurlardı. Öylesine yalnızlardı ki dünyada, yalnızlık nedir artık bilmez olmuşlardı. (Bir Kış Günü Öğleden Sonra)
- Filmler vardır, kalıcıdır; filmler vardır, seyredildikten sonraki saatler içinde yok olur gider. Ben sinemaya gidip gitmediğimi buradan anlarım: bir önceki gün gördüğüm film, ertesi gün bende nasıl bir kılığa bürünmüşse, ne hale girmişse, gördüğüm film odur. (Yeşil Gözler)
- Öznesiz bir acının anlamı nedir? (Lol V. Stein'ın Kendinden Geçişi)
- İnsanın herhangi birinden kopması, doğasına uygun bir olay değildir . (Cebelitarık Denizcisi)
- Hayat beni fazla ilgilendirmiyor... Hiçbir zaman gerçek anlamda ilgilenmedim hayatla... (Yaz Yağmuru)
- Kalbimi hissetmiyorum artık. (Acı)
- Ben sizin yerinizde olsam dinlerdim. Dinleyin beni.. (İngiliz Sevgili)
- Ona beslediğim bu saçma sevgi, benim için kavranması olanaksız bir gizem olarak kalıyor. Neden ölümüyle ölmek isteyecek ölçüde çok seviyordu onu, bilmiyorum. Bu iş başa geldiğinde on yıldır ayrıydım ondan, onu çok ender düşünüyordum. Öyle görünüyordu ki her zaman için seviyordum onu, bu sevgide hiçbir değişiklik olamazdı. Ölümü unutmuştum. (Sevgili)
- Bakarsın ki yaşamda çözüm az ve her şey yerli yerine oturur, gün gelir bir tek değiştirme düşüncesi bile şaşırtıcı olur. (Bahçe)
- Bir yıl sürdü saçının uzaması. Düşünüyorum da, saçları mı kesenler saçların bu kadar zamanda uzadığını bilselerdi, bu işi yapmadan bir kez daha düşünürlerdi diyorum. (Hiroşima Sevgilim)
- Yavaş sesle ekledi: "Hep yirmi yaşındaymışçasına çekip gitmek gerek, bunu unutma." (Tarquinia'nın Küçük Atları)
- Yalnızlık hazır bulunmaz, oluşturulur. (Yazmak)
- Para yoksa erdem "geçersizdi" ve masumiyet mahküm edilebilirdi (Savaş Yılları Defterleri ve Diğer Metinler)
- Birincisi, onu öldürdüğümü düşümde görmüştüm. İkincisi, onu öldürdüğümde düş görmüyordum. (İngiliz Sevgili)
- Onun yanına uzanırsınız. Kendinize ağlarsınız hep. (Ölüm Hastalığı)
- tuhaf bir hikâye bu her şeye rağmen. (Yaz Yağmuru)
- Artık, yalnızca gözlerinizi görüyorum. (Normandiya Kıyısının Yosması)
- ..uzaklara git... Asla geri dönme ... Asla! .. çok uzaklara git... öyle ki, bulunduğun yer aklımın ucundan bile geçmesin ... (Konsolos Yardımcısı)