Hişt! Hişt! - Fuat Sevimay Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hişt! Hişt! kimin eseri? Hişt! Hişt! kitabının yazarı kimdir? Hişt! Hişt! konusu ve anafikri nedir? Hişt! Hişt! kitabı ne anlatıyor? Hişt! Hişt! PDF indirme linki var mı? Hişt! Hişt! kitabının yazarı Fuat Sevimay kimdir? İşte Hişt! Hişt! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Fuat Sevimay
Yayın Evi: Hep Kitap
İSBN: 9786051922508
Sayfa Sayısı: 52
Hişt! Hişt! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaz tatilinde evde canı sıkılan kahramanımız, kitapların arasından birinin “Hişt! Hişt!” diye seslendiğini duyar. “Hişt! Hişt!” diye seslenen Sait Faik Abasıyanık’tan başkası değildir. Kahramanımız İstanbul’da güzel bir geziye de bu sayede çıkar. Gökçe İrten’in illüstrasyonlarını yaptığı kitap 7 yaş üstü çocuklara ediyor.
Hişt! Hişt! Alıntıları - Sözleri
- Kitapların arasından bir ses duyuyorum. Hişt hişt! Olacak şey değil. Kulaklarıma inanamıyorum. Duyduğum ses, mavi kapaklı bir kitaptan geliyor. Kitabı elime alıyorum. Birinci sınıfı bitirdiğim için artık her şeyi kendi başıma okuyabiliyorum. Kitabın üzerinde "Sait Faik Abasıyanık" yazıyor. Ne güzel isimmiş.
- Sonra Sultanahmet sesleniyor karşıdan. "Benim mimarım da Sedefkâr Mehmet Ağa. Yabancılar 'Mavi Cami' diyor bana. Çünkü mavi çinilerim bir harika. En iyi arkadaşım da Ayasofya."
- Önce Ayasofya söz alıp başlıyor anlatmaya. "Bin beş yüz yıldır buradayım. İsidoros ve Antemios mimarlarım. Hem Bizans hem de Osmalıyım. Açıktır tüm insanlığa kapım."
- Sonra kitabın kapağındaki Sait Amca bana yeniden, "Hişt hişt!" diye sesleniyor. Çok acayip. "Canın mı sıkılıyor?" diye soruyor. "Azıcık eğlenelim mi?" "Evet, sıkılıyorum ama bir kitapla nasıl eğlenilir ki?" diyorum.
- "Söyleyin bakalım," diyor Orhan Veli. "İstanbul'un en güzel mimari örnekleri nerededir?" Ablamla birbirimize bakıp, kem küm ediyoruz. "Siz söyler misiniz bize Orhan Veli Amca?" diyorum. Biraz düşünüp, "Ben şairim. İşim gücüm şiir yazıp, gökyüzünü boyamak," diyor Orhan Veli.
- "Kapayın gözlerinizi, bakalım ne duyacaksınız," diyor Haydar Paşa. Ablamla gözlerimizi kapatıyoruz. Önce dalga sesleri çalınıyor kulağımıza. Sonra martı sesleri. Sonra bir amcanın sesini duyuyoruz.Hatika bir şiir okuyor: İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı, Kuşlar geçiyor derken, Yükseklerden sürü sürü, çığlık çığlık, Ağlar çekiliyor dalyanlarda, Bir kadının suya değiyor ayakları, İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
- Sait Amca başlıyor kitapla nasıl eğlenileceğini anlatmaya. Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bazen bizi kıkır kıkır güldürürmüş.
- Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bizi bazen kıkır kıkır güldürürmüş.
- Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bizi bazen kıkır kıkır güldürürmüş.
- "Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bizi bazen kıkır kıkır güldürürmüş."
Hişt! Hişt! İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yaz tatilinde evde canı sıkılan küçük kahramanımız kitaplıktan gelen "Hişt hişt!" sesiyle irkilir. Kitapların arasından "Hişt hişt!" diye seslenen Sait Faik'ten başkası değildir. Bayıldım ben bu kitaba. Her yıl tatil yaptığım yerdeki küçük arkadaşım Defne için almıştım oysa ki kitabı. Fuat Sevimay +7 yaş ve tüm büyümeyen çocuklar için o kadar güzel bir öykü yazmış ki adeta mini bir İstanbul Gezi Rehberi Hişt Hişt. Fuat Sevimay çok güzel yazmış Gökçe İrten'de çok güzel resimlemiş bu güzel öykü kitabını. Edebiyattan mimariye, şiirden arkeolojiye, tarihten resime, müzikten heykele ve tiyatroya sanatın pek çok dalından o kadar güzel bahsetmiş ki okumanız lazım. Kitapta kimler kimler, neler neler yok ki. Pek çok tanıdık isim, İstanbul'lular için şehrin sembolü mekanlar ve eserler var. Hişt hişt diye seslenen Sait Faik, İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı diyen Orhan Veli, Anadolu'dan Istanbul'a gelenlerin ilk ayak bastığı yer olan Haydar Paşa , Kadıköy'ün simgesi Boğa heykeli, dile gelen Ayasofya ve Sultanahmet Camileri, İstanbul Modern müzesi, Arkeopark ve vapurda müzik yapan Neşet Ertaş türküsü söyleyen müzisyen abi.Ve tabii dalgalı denizi, martıları ve boğazda süzülen vapurları ve tüm güzellikleriyle canım İstanbul. Ben çok keyifle okudum Hişt Hişt'i. Sokaklara çıkıp İstanbul'un sesini dinlemek istedim. Siz de dinlemek isterseniz okuyun Hişt Hişt'i sonra da bir çocuğa hediye edin. (Filiz)
Sait Faik'in çağrısıyla sanata, edebiyata ve İstanbul'a yapılan keyifli bir yolculuk... Kahramanımız yaz tatilinin ilk günlerinde canı sıkılınca babasının kütüphanesindeki kitapları karıştırır. Kütüphaneden bir ses gelir ve deyim yerindeyse şaşkınlıktan küçük dilini yutar. Ona seslenen Sait Faik'in kendisidir. Kahramanımız onun çağrısına uyarak can sıkıntısından kurtulabilecek midir? Fuat Sevimay'ın yazdığı Gökçe İrten'in çizimleriyle hayat verdiği kitap 7 yaş ve üzeri için uygundur. Siz de edebiyata, sanata ve de İstanbul'un tarihine meraklıysanız mutlaka okumalısınız. (İnci)
Hişt! Hişt! PDF indirme linki var mı?
Fuat Sevimay - Hişt! Hişt! kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hişt! Hişt! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Fuat Sevimay Kimdir?
8 Mart 1972’de, Zonguldak’ta doğdu. 1989 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü 1993 yılında bitirdi.
Mezuniyet sonrası aralarında Ekinciler Holding, Koç Holding, Total, Reysaş ve Remaş’ın bulunduğu şirketlerde, satış ve yöneticilik görevleri üstlendi. Halen, Aksa Jeneratör / Anka Makine firmasında satış müdürü olarak çalışmaktadır. Evli, iki çocuk babasıdır. Derneğimiz eski yöneticilerinden Mahir Sevimay ve Şerife Sevimay (Maşlak)’ın oğludur.
Edebiyatla, okumaya yazmaya başladığından beri ilgili olan Sevimay, birkaç yıldır yoğun olarak yazmakta. Mimarlar Odası’nın düzenlediği “2. Mimarlık Öyküleri” yarışmasında, “Aras ile Meriç” isimli öyküsü üçüncülükle ödüllendirildi. Aynı yarışmada “Borç” isimli öyküsü de, yayımlanmaya değer bulundu. Başka öyküleri de edebiyat sitelerinde, bazı kitaplarda yer aldı ve beğeni topladı. “ Aynalı ” ilk romanıdır.
Edebiyatla birlikte, seyahat, spor ve tarihle ilgilenen Sevimay, aynı zamanda amatör boyutta yağlı boya resim de yapıyor. 8 Mart 1972’de, Zonguldak’ta doğdu. 1989 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü 1993 yılında bitirdi.
Mezuniyet sonrası aralarında Ekinciler Holding, Koç Holding, Total, Reysaş ve Remaş’ın bulunduğu şirketlerde, satış ve yöneticilik görevleri üstlendi. Halen, Aksa Jeneratör / Anka Makine firmasında satış müdürü olarak çalışmaktadır. Evli, iki çocuk babasıdır. Derneğimiz eski yöneticilerinden Mahir Sevimay ve Şerife Sevimay (Maşlak)’ın oğludur.
Edebiyatla, okumaya yazmaya başladığından beri ilgili olan Sevimay, birkaç yıldır yoğun olarak yazmakta. Mimarlar Odası’nın düzenlediği “2. Mimarlık Öyküleri” yarışmasında, “Aras ile Meriç” isimli öyküsü üçüncülükle ödüllendirildi. Aynı yarışmada “Borç” isimli öyküsü de, yayımlanmaya değer bulundu. Başka öyküleri de edebiyat sitelerinde, bazı kitaplarda yer aldı ve beğeni topladı. “ Aynalı ” ilk romanıdır.
Edebiyatla birlikte, seyahat, spor ve tarihle ilgilenen Sevimay, aynı zamanda amatör boyutta yağlı boya resim de yapıyor.
Fuat Sevimay Kitapları - Eserleri
- Anarşık
- Kapalıçarşı
- Ara Nağme
- Benden'iz James Joyce
- Hayal Kurmak Bedava
- Çeviri Bilirsin!
- Hişt! Hişt!
- Aynalı
- Gör Bağır
- Haydar Paşa'nın Evi
- Hayal Okulu İşbaşında
- Aynalı
- İngiliz Öyküleri
Fuat Sevimay Alıntıları - Sözleri
- "Ara beni. Yüz yüze, göz göze iken kuramadıkları iletişimi ahizenin ucundan, telefon kablolarının taşıdığı mekanik sesle kurabileceklermiş gibi. Ara beni." (Aynalı)
- "Keyfin, mutluluğun, kahkahanın, gülmenin açıklaması, izahı mı olurmuş. İnsan sebepsiz yere mutlu olamaz mı?" (Aynalı)
- ...bu cümleyi bölmeden buraya kadar getirmiş olmamı da kamuoyunun takdirine sunarak Mario Levi ve Rahmetli Oğuz Atay' ı saygıyla anarak amma bununla birlikte sırf Oğuz Atay yaptı ben de yapayım o yoldan ben de edebiyatçının tillahı olurum diye türlü rezilliklere tutarsız zibidiliklere imza atan bazı özenti yazarcıkları kınarken yoksa şimdi ben de aynısını mı yaptım diye endişe de duymaktayım... (Anarşık)
- İnsan maceralara atılmazsa sınırlarını aşamaz. (Hayal Kurmak Bedava)
- Öyle ya.Bir eser ,Kitap ,resim , bina veya beste , insan ruhunun derinliklerine nüfus ediyorsa degerlidir. (Benden'iz James Joyce)
- Öldükten sonra okunacak eserler diye bir liste var mıdır acaba. Hassas bir konu, bilemedim amirim. (Anarşık)
- İnsanın arkadaşları ve bir de dostları vardır. (Hayal Kurmak Bedava)
- “Dünya yine bildiği gibi döndü durdu. Giden gitti, kalan acısı ile kaldı.” (Aynalı)
- "Çobanın niyeti olsa tekeden süt çıkarır." (Kapalıçarşı)
- "İnsan insanı sömürmemeli, malın mülkün esiri olmamalı. Emeğin değeri bilinmeli." (Aynalı)
- Karton bardaklar için dünyada yılda kaç ağaç kesiliyordur? Kahve içmeden uyanamıyoruz. Oksijensiz kalınca uyanır mıyız acaba! (Gör Bağır)
- Çeviride tek doğru yoktur. (Çeviri Bilirsin!)
- Kimsenin kimseyi gördüğü yok. Kendinin bile farkında değil insan.. (Benden'iz James Joyce)
- Ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz. (Kapalıçarşı)
- Bağlara giden yola vursam kendimi ve sen orada olsan, orada geçmişimde olsan.Göz ucuyla arkanı süzüp, sokağınızdan çıkıp bana gelsen. Küçük ama heyecanlı adımlarla bana gelsen.Saçların uçuşsa yeşil elbisenle birlikte.Nefesini hissedebileceğim kadar yaklaşsan ama sana dokunmasam.O güzel ve saf zamanımızda geldiğin gibi, hep geldiğin gibi gelsen.Yoksa hiç gelmemiş hayal miydin? Yoksa zifiri karanlıkta aradığım tanrım sen miydin? (Ara Nağme)
- Çevirmenin görevlerinden biri de metni lezzetli kılmaktır ve özellikle de kaba çevirinin ardından, kullandığı kelime haznesi üzerine düşünmesi, gerekirse metinle uyumlu şekilde zenginleştirmesi beklenir. (Çeviri Bilirsin!)
- Hurdaya çıkan hayatlardan yeni hayatlar çıkarmayı öğretmişti hayat. (Aynalı)
- Gülücük bulaşıcı gibi ondan ona, senden bana geçiyor. Hüzün de öyle midir? (Gör Bağır)
- "Ne büyük bencillikti af dilemek. Özür dilemek. Ben şimdi özür diledim, hadi sen de beni affet, deyip, özrü kabul yükünü karşıya yüklemek. İki kelime söyleyip, bütün kabahatlerin, kusurların, çekilen acıların üstünü örtmek. Ne güçlü, ne sahte iki kelime." Özür dilerim. Ben türlü halt karıştırdım. Şimdi de Efendi gibi özür diledim. Hadi sen de üstüne düşen vazifeyi gerçekleştir. Affet." (Aynalı)
- Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bizi bazen kıkır kıkır güldürürmüş. (Hişt! Hişt!)