Hz. Muhammed'in Hocaları - Arif Tekin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hz. Muhammed'in Hocaları kimin eseri? Hz. Muhammed'in Hocaları kitabının yazarı kimdir? Hz. Muhammed'in Hocaları konusu ve anafikri nedir? Hz. Muhammed'in Hocaları kitabı ne anlatıyor? Hz. Muhammed'in Hocaları PDF indirme linki var mı? Hz. Muhammed'in Hocaları kitabının yazarı Arif Tekin kimdir? İşte Hz. Muhammed'in Hocaları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Arif Tekin
Yayın Evi: Berfin Yayınları
İSBN: 9786054399383
Sayfa Sayısı: 230
Hz. Muhammed'in Hocaları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kur'an'daki birçok ayetin kökeni nedir?
Hz. Muhammed'e peygamberlik yolunda hocalık edenler kimlerdi?
Hz. Hatice'nin bu konudaki rolü neydi?
Hz. Muhammed ortaya çıkmadan önce Mekke'de Allah inancı var mıydı?
Kur'an'daki ayetlerde Tevrat, İncil, diğer eski inanç ve kültürler ne derece etkili oldu?
Ortadoğu'da tanrı görevlendirmesi öteden beri var oldu mu?
Arif Tekin bu ve bunun gibi sorulara putperestlikten başlayarak ayetler eşliğinde yanıt ararken tüm bilgileri kaynaktan aktarıyor. Kur'an'daki ayetlerin pek çoğunun, daha önce Arap şair ve düşünürler tarafından da dile getirildiğini; bu bilgileri Hz. Muhammed'e aktaran, ona hocalık eden kişilerin var olduğunu önemle vurguluyor
Yazar, Hz. Muhammed döneminde tüm insanların putperestlikten arınıp tek tanrı etrafında birleştiği söyleminin gerçekleri yansıtmadığı düşüncesine ulaşırken; Kur'an'daki bilgilerin eskilerin devamı olduğu sonucuna varıyor.
Kitabın bir başka can alıcı noktası da, İslam âlemi ve Türkiye'deki din bilimcilerin belli başlı sorunlara değinmeyip sessiz kalmalarıdır! Unutmayalım ki, tabuları sorgulamazsak, karanlıktan çıkamayız.
(Tanıtım Bülteninden)
Hz. Muhammed'in Hocaları Alıntıları - Sözleri
- Aşağıda okuyacağınız hutbe Kuss b.saide iyadi'ye aittir. İslam peygamberi Muhammed henüz Allah'ın elçisi olduğunu yani peygamberliğini iilan etmeden vefat ediyor. Hicretten 23yıl evvel. Ki o o zaman otuz yaşında ve peygamberlik iddiasında yok. Ey insanlar! Herşey fanidir; baki olan ancak Allah'tır ki birdir, eşi benzeri yoktur! İbadet ancak ona yapılır. Allah doğmamış doğrulmamıştır. Kussun bu hutbesi bir çok İslami kaynakta geçiyor. İbni kesir ve Beyhakî de onun bir rivayetine detaylıca yer ayırmıştır.
- Vaazlarda hep söylenir, efendim Kur'an'da geçiyor ki "Bilenlerle bilmeyenler bir mi olur?" diye. Yani Kur'an ilme önem verir diyorlar. Bir kere ayet fizik, kimya, biyoloji gibi ilimlerden bahsetmiyor. Buradaki bilgiden neyin kastedildiğini anlamak için ayetten önceki bir iki cümleye bakmak lazım. Hemen bir önceki ayeti de görelim:" Gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak Allah'a ibadet eden, ahiretten korkan ve rabbinin rahmetini umanla bunun tersi bir olur mu? De ki: 'Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?' Doğrusu ancak sağduyu sahipleri öğüt alır!" deniliyor. Demek ki burada bilgiden kasıt, gece secde edip namaz kılmak, ibadet etmek demektir. Yani Allah burada insanı kendine ibadet etmeye teşvikten bahsediyor ve bilgi dediği şey insanın kendisine kul köle olması, bol bol namaz, secde etmesidir. Ayet gayet açıktır; yoksa ilme teşvik varmış gibi, sanki ilim tahsiliyle ilgili bir devrim önerilmiş gibi anlam çıkaramayız. Başka bir ayette gözü olanla kör olan aynı mı deniliyor. Bunlar faydalı mı değil mi tartışmalarından ziyade; ben burada konumuzla ilgili farklı bir şey söylemek isterim. İşte bütün bunlar da Ümeyye'nin şiirlerinde var. Evet; Ümeyye'nin şiirlerinde, gözü olanla kör olan aynı olur mu ifadesi de vardır. Bu cümle olduğu gibi Kur'an'da da geçiyor.
- Ey Meryem oğlu İsa! Henüz beşikte iken insanlarla konuşuyordun deniliyor (maide 110) İşte, "beşikte iken konuşuyordun" hikayesi İncil'de yok.
- Diğer yandan şeytana taş atmayı, Arafat'ta durmayı, Kabe etrafında tur atmayı, Safa ile Merve arasında gidip gelmeyi kabul ediyor, bunu putperestlik saymıyorlar.
- Peki Hz. Muhammed bunu önledi mi? Elbette hayır. Cariyeliği onayladı ve onun hatunlarından Cüveyriye, Safiye, Reyhane, Marya Kıptı gibileri cariyeydi. Yani Muhammed bu müesseseyi kapatmadı. Hiç olmazsa önceki insanlar yapmışlarsa da kendi kararlarıyla yapmışlardır. Hz. Muhammed ise cariyelik kurumunun varlığını tanrıya mal etti ki, bu öncekinden daha tehlikeli.
- Görüldüğü gibi Kur'an'da var olan bilgiler daha önce kimileri tarafından detayına kadar işlenmiştir. Son olarak şöyle bitirmek isterim: Kur'an'da yaklaşık altı bin ayet var. Acaba tek bir ayet bile gösterilebilir mi ki ondan olmazsa hayat felç olur!
Hz. Muhammed'in Hocaları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Muhammed'in asıl hocası içinden çıktığı Arap kültürüdür. Tevrat ve incil'den de alıntılar vardır. Arap kültürü deyince de sözlü olarak nesilden nesile aktarılan mitler ve Arap şiiridir. Özellikle o dönemin önemli şairlerin şiirlerinden Kuran içerisinde rastlamak mümkün. Kitap da bu konular kaynaklarından açıklamaya çalışılmış. (caner akcan)
Daha evvel "Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri" kitabını okuyup, kısmen beğendiğim Arif Tekin'in "Hz. Muhammed'in Hocaları" çalışması, benim için daha önemli. Bu böyle olmakla birlikte, bu sâhanın kusurlarından münezzeh değil. Turan Dursun'dan okuduğum ilk kitapta ("Din ve Seks") oluşan olumsuz kanaatim, sonrakilerde de ("Kutsal Kitapların Kaynakları") maalesef değişmedi: Muârızları tarafından da klasik Arapçayı iyi bildiği söylenen bu kişi, bana göre ne yazmayı biliyordu ne de metodu vardı. Kuvvetli olduğu söylenen dil (dolayısıyla kaynak) bilgisiyle zıtlık içeren çiğ yorumlar ve fenâ hâlde kahvehâne üslûbu!.. Arif Tekin'in bu iki kitabında o çiğ üslûp neyse ki yok; fakat Tekin'de de mukayese ve dolayısıyla çıkarım eksikleri var. Böylesine önemli konularda çalışan bir insan "Tanrının kalkıp geceleyin faydası olmadığı hâlde onun (Hz. Îsâ'nın -o.ü.) nâşını kabirden kaçırması neye yarar ki?" (s.55) sorusunu sormaz; sormamalı. Aynı şekilde; insanları dirilten biri, nasıl karşı tarafın eline geçer, de dememeli. Bu mantıkla; başta Dumuzi olmak üzere, bereket tanrılarının (üstelik her yıl) ölümlerine de şaşırmamız gerekir. Bence böylesi anakronik soruların sebebi, kutsal metinleri ontolojik gerçeklerinden; yâni mitolojinin ışığından okuyamamaktır. Sembolik motifleri gözardı etmek, zannımca büyük bir hatâdır. İtirazım bunadır; yoksa maalesef doğrulama ve mukayese edebilme imkânımın olmadığı klasik Arapça hâkimiyetine değil. (Buna rağmen, İslâmî zâviyeden yayımlar yapan Ankara Okulu'nun kitaplarından doğrulayabilme imkânım, beni mutlu ediyor.) (Kerem)
Kutsal kitabı okuduğum zaman kafama takılan soruların büyük bir kısmını bu kitapta buldum, benim için çok faydalı oldu. Kur'an'ın mealini okuduğum da ayetler arasındaki uçurum kafamı çok kurcalıyordu (benim düşünceme göre) , aynı kişi tarafından yazıldığını düşünmüyordum en azından tek bir kişi tarafından. Arif tekin kaynak göstererek konuyu detaylıca anlatıyor. Benim gibi bu tarz konularda kafasında soru işaretleri olanlara tavsiye ediyorum. Gayet başarılı (Bawer Karalan)
Hz. Muhammed'in Hocaları PDF indirme linki var mı?
Arif Tekin - Hz. Muhammed'in Hocaları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hz. Muhammed'in Hocaları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Arif Tekin Kimdir?
Diyarbakır ilinin Kulp ilçesine bağlı Akdoruk (Gavgas) köyünde doğdu. Nüfusa 1968 yılında 1954 doğumlu olarak kaydedildi. Köyde ilkokul olmadığından Arap grameri üzerine medrese tahsiline başladı ve bu öğrenim yaklaşık 15 yıl sürdü. Zaman içinde Latin harflerini öğrenip Türkçesini geliştirdi ve dışarıdan sınavlara girerek ilkokul diplomasını aldı. Din görevliliği sınavlarına girerek, Diyarbakır merkeze bağlı Alıcık Köyü Camii imamlığına atandı. İmamlık görevi süresince Diyarbakır İmam Hatip Lisesi'ni dışarıdan bitirdi. 1994'te de Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 1999 yılında Kur'an'ın Kökeni adlı çalışmasıyla Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülü'nü kazandı. Arif Tekin, Kur'an tefsiri, hadis ve İslam tarihi üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Kitapları
- Kur'an'ın Kökeni
- Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları
- Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü
- Kur'an'da Allah
- İslam'da İçki
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni 2)
- Hz. Muhammed'in Hocaları
- İslam'da Cinsellik
- İslam'da Şiddet
- Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri
- Kur'an'da Kadın ve Hz. Muhammed'in Hanımları
- Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu
- Zerdüşt'ten Kur'an'a
Arif Tekin Kitapları - Eserleri
- Kur'an'ın Kökeni
- Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz.Muhammed'in Ölümü
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an
- Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları
- Hz. Muhammed'in Hocaları
- Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni
- İslamda Şiddet
- İslam'da Cinsellik
- İslamda İçki
- Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri
- Zerdüşt’ten Kur’an’a
- Kur'an'da Allah
- Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu
- Muhalif Kadınlar
- Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Ali ve Ailesi
Arif Tekin Alıntıları - Sözleri
- "Ey iman edenler! Şayet küfrü imana tercih ederlerse ; o zaman babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları (anne, baba ve kardeşleri) dost edinirse, işte onlar, zalimlerin kendileridir." Tevbe suresi 23.ayet (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Zerdüşt'te Hz. Muhammed gibi ilk başta bir dağa çekilip düşünceye dalar. Kaynaklarda inzivaya çekildiği dağın adı Sabelan olarak geçiyor. 30 yaşına gelince Vohu Manap'tan (iyilik meleği, merhaba tıpkı İslam'daki Cebrail gibi) mesaj alır. (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Nisa Suresinin 3. ayetinde şöyle deniyor: “Yetimlerle evlenmeniz halinde onların haklarına riayet etmemeniz söz konusuysa, o zaman beğendiğiniz (size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alınız... ...erkeğe kadın alma konusunda sınırsız bir şekilde yetki vermiştir. Çünkü burada üleştirme sıfatı kullanılmıştır ki; “İkişer” derken, 2+2=4; “Üçer” derken, 3+3= 6 ve “Dörder” derken de 4+4= 8 oluyor. Bu ayetin net ifadesine göre bir erkek, 18 kadar kadınla aynı anda evlenebiliyor. (Kur'an'ın Kökeni)
- Namaz kelimesi Arapça değil, Farsça'dan gelmedir. Arapça'da namazın adı salattır. Bu durumda her Müslüman namaz yerine salat demeli. (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- "Din zenginleri korumaya yarar en güçlü araçtır." (Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni)
- "...kitapları okuyanlar, hemen okuyup geçiyor, olaylar arasında ilişki kurmuyorlar." (Bilinmeyen Yönleriyle Hz.Muhammed'in Ölümü)
- "Zenginler fakirlere tanrıdan başka bir şey bırakmadılar." (Friedrich Nietzsche/ö.1900- Almanya) (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Muhammed tarafından cennetle müjdelenen Ömer, verdiği bir fetvaya kurban gidiyor. Zaten cennetle müjdelenen on kişinin çoğu öldürülerek dünyasını değiştirmiştir. (Örneğin, Zübeyir bin Avam, Talha bin Ubeydullah gibi.) (Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları)
- Öz olarak Kuran hem usul yönünden hem de esas/içerik itibariyle eleştirilerin hedefindedir. İnsanlar arası barışı savunacağına tam tersine onları birbirine düşman kılmıştır. Bugün en büyük düşmanlık Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında vardır. Sözde her üçü de aynı tanrıdan gelmedir. Ama aynı tanrı bunların tatil günlerini bile farklı kılmıştır.(Cumartesi, Pazar ve Cuma) Burada meşhur, ''Gölge teme, başka ihsan istemem'' sözü hatıra gelir. Kutsal denilen bu dinler, insanlara savaşan başka ne getirmiştir. Kitabı şu soruyla bitirmek isterim: Neden 80 milyondan oluşan bir Türkiye'de hep bu tarz kitapları, Turan Dursun gibi kendi çabasıyla bilgilerini geliştiren ve devletin okullarında yetişmeyen insanlar yazıyorlar? Halbuki binlerce ilahiyat akademisyeni var; ama onlardan ses seda çıkmaz! Çıkanların bir kısmı da, televizyonlarda milletin kafasını ütüleyip ancak Dolar-Euro toplamasını bilirler. Aslında okur bunun hikmetini bilirse, konu daha iyi anlaşılacaktır. (Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni)
- İbni Hacer Askalani, Ömer’in bu sözüyle ilgili bilgi verirken şu ilginç yorumu yapmıştır. “ Aslında Hz Ömer bazı konularda henüz ayetler inmeden görüşünü belirtmiş ve ondan sonra görüşleri doğrultusunda ayetler inmiştir. Hal böyle iken Ömer’in Allah benim görüşlerim doğrultusunda ayet indirmiştir demesi gerekiyordu. Ancak kendisi tevazu göstermiş, nefsini küçük düşürmüştür. Bu Ömer’in ne kadar da alçak gönüllü olduğunun kanıtıdır” diyor. (Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri)
- Cariye İslam'da herhangi bir mal gibi değerlendirildiği için müşteri onu alırken avret yeri dışında onun her yerine bakma yetkisine sahiptir. (İslam'da Cinsellik)
- Hz. Osman’ın halifeliği zamanında altı aylık bir gelin doğum yapıyor. Halife Osman, “Altı ayda doğum yapmak mümkün değildir; dolayısıyla, bu bayan henüz evlenmeden önce başkasıyla zina yapmış ve bu çocuk zinadandır. O nedenle bu kadını recimle idam etmek gerekir” diyor ve recim için arkadaşlarına talimat veriyor. O arada Hz. Ali bu fetvayı duyunca gelip itiraz ediyor ve Halife Osman’ı da ikna ediyor. Ama artık geç kalmış ve kadın idam edilmiştir. Hani Muhammed zamanında recim cezası kaldırılmıştı! O zaman Osman neye dayanarak bu infazı gerçekleştiriyordu? Üstelik o da cennetle müjdelenen on insandan biriydi. Bu kadar büyük bir cinayeti nasıl Allah ve Peygamberden habersiz işleyebilirdi? (Kur'an'ın Kökeni)
- Bir insanın çektiği en ağır yük, onun bilinçsiz bir toplumda yaşamış olmasıdır. (Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu)
- İbn Selul'un oğlu bir gün Muhammed'e, içtiğin suyun bir artığını bana ver, ben götürüp babama vereyim içsin, belki yola gelir, der. Muhammed ona içtiği suyun artığından verir. Adam götürüp babasına takdim edince babası sorar. Bu da ne? Muhammed'in içtiği suyun artığıdır. Getirdim, içersen belki ıslah (Müslüman) olursun deyince; baba, ''oğlum bunun yerine annenin idrarını getirseydin daha iyiydi'' karşılığını verir. (Muhalif Kadınlar)
- Ancak burada, az önceki ayetin başlangıç bölümü üzerinde biraz durmak istiyorum. Bu kısımda, "Erkekler kadınların yöneticileridir" ifadesi var. Bunu, Hz. Muhammed’in hadisleriyle biraz açarsam, "Şayet bir toplum, yönetimini kadına bırakırsa, o toplum iflah olmaz (huzur bulmaz)" diyor. (16) (16. Tecrid-i Sarih, Diyanet Tere. No: 1660; Buhari, Filen, 18; Megazi, 82; Tirmi-zi. Filen, 75, No:2262; Nesai, Kaza. 8. No:5385; Ahmet bin Hanbel, Müsned. 5/43.) Not: https://sorularlaislamiyet.com/kadinin-devlet-baskani-hakim-ve-vali-olmasi-ile-ilgili-bir-kavmin-basina-kadin-hukumdar-gelirse-o (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- “Siz erkekler, üzerine düşüp uğraşsanız bile, kadınlar (eşleriniz) arasında adil davranmazsınız; bari birisine tamamen kapılıp da/onu fazla sevip de diğerini (veya diğerlerini) askıya alınmış gibi bırakmayın.” (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- "Ben yaratıcı Hürmüz'ün son habercisiyim."1 (Zerdüşt) "Muhammed son peygamberdir." (Kur'an, Ahzab suresi, ayet 40) (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Tanrı'nın birini görevlendirmesi inancı, Sümer krallarında da vardı (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- "Kutsal kitaplar ateizm için en büyük güçtür." İsaac Asimov (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- İshak Peygamber kendi oğluna dua ederken, hem “Allah sana bol şarap nasip eylesin!” der, hem de kendisine şarap ikram edip içirir. Tevrat’ın Tesniye bölümünde Rabbin Hz. Musa’ya, “Senin şarabını bereketli kılacağım” açıklaması var. Yine Tesniye bölümünde Rab, “Eğer beni dinlerseniz ben de yeni şarap elde etmeniz için size yağmur yağdıracağım” vaadinde bulunur. Halk arasında hikâyesi meşhur olan Eyüp peygamberin, çoluk çocuğuyla birlikte şarap içtiği Tevrat’ta anlatılmaktadır. (İslamda İçki)