Hz. Nuh Aleyhisselam - Mustafa Necati Bursalı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Hz. Nuh Aleyhisselam kimin eseri? Hz. Nuh Aleyhisselam kitabının yazarı kimdir? Hz. Nuh Aleyhisselam konusu ve anafikri nedir? Hz. Nuh Aleyhisselam kitabı ne anlatıyor? Hz. Nuh Aleyhisselam PDF indirme linki var mı? Hz. Nuh Aleyhisselam kitabının yazarı Mustafa Necati Bursalı kimdir? İşte Hz. Nuh Aleyhisselam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Mustafa Necati Bursalı
Yayın Evi: Bahar Yayınları
İSBN: 9789754506129
Sayfa Sayısı: 184
Hz. Nuh Aleyhisselam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır." (Yusuf 111)
Allah Teâlâ Kur’an’ı; biz kulları için öğüt almak, onu tefekkür ederek tane tane okumak, tevhid ve kulluk şuurunu kazanmak, kıssalar yoluyla iyi ve kötünün modellerini ortaya koyarak iyiliğe teşvik edip, kötülüklerden sakındırmak ve karanlıklardan aydınlığa çıkmak için gönderdiğini bildirmektedir.
Bizler vahyi, hayatımıza rehber kılmak, bütün davranışlarımızı ona göre şekillendirmek durumundayız.
Hz. Nuh Aleyhisselam Alıntıları - Sözleri
- Peygamberlerin çektikleri çileler, eza ve cefalar dağların başına gelmiş olsaydı, dağlar erir, kum haline gelirdi..
- Kaptanı Hz.Nuh olan bir gemiye elbette korku yoktu..
- Âdemoğlunun yeniden çoğalmasına Hz.Nûh (a.s.) sebep olduğu için ona "Ebul-Beşer-i Sâni" (insanoğlunun ikinci babası)..
- Şirkin çamurunda yüzen o kavmi acıklı bir azap ile korkutmakla işe başlayacaktı..
- Peygamberlerin çektikleri çileler, eza ve cefalar dağların başına gelmiş olsaydı, dağlar erir, kum haline gelirdi..
- Hz.Nuh, Mantarlarmış kayalara dönen o kavme, Allah’ın emirlerini bildirecek, putları yere serecekti..
- Rûhu'l-Beyan Tefsiri'nde şöyle bir hadise zikredilir: Ebul-Aliye'den nakil olunur ki: Gemi, Cudi Dağı üzerinde oturup karar kıldıktan sonra, Hz. Nûh geminin arka tarafında İblis'i gördü. Ona: "Yazık sana, senin yüzünden bütün yeryüzü halkı helak oldu. Onların hepsinin helakine sebep sensin. Ne kötü bir ateşsin sen!” dedi. İblis, iğrenç yüzünü Hak Elçisi'ne tutup dedi ki: “Peki ne yapayım?" Allah'ın Peygamberi buyurdu ki: "Tövbe et. Niçin Rabbine iltica etmez, tövbe yolunu tutmazsın?” "Ey Nûh! Rabbine sor..." "Neyi sorayım?” "Şunu sor ki: Tövbem kabul olunur mu?” Hz. Nuh (a.s.) mağfireti bol olan Rabbine dua edip durumu arz etti: “Ey Rabbim, sen de biliyorsun ki, İblis böyle demede..." Cihanı bir hikmet üzere yaratan Allah ferman buyurdu: "O şimdi Âdem'in kabrine secde ederse tövbesi kabul olunur!" Hz. Nûh sevinmişti: "Ey İblis, sevin ki sana tövbe kapısı açıldı!" dedi. O aşağılık ve lanetli sordu: "Ne gibi?" "Adem'in kabrine secde edersen, tövben kabul edilecektir!" Kâfirler Kâfiri Şeytan yılan gibi dilini ağzının içinde oynatti: "Ben Adem'e diri iken secde etmedim. Ölü iken mi secde edeceğim?” (Rûhu'l-Beyân, 2/90) Ve böylece kâfirliğin zirvesinde kaldı. Bir defa onun boynuna lanet halkası geçmişti. Artık onu ancak Cehennem paklardı.
- Salat ve Selam, Hz. Adem'den (a.s.) Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.) ve aralarındaki bütün peygamberlere, Ehl-i Beyt, Ashab ve onlara gerçekten tabi olanlaradır..
- Allah'ın Şerefli Peygamberi Hud (a.s.), Ad Kabilesi'nden ve Nûh Nebi'nin zürriyetinden bir zat idi. Ad Kabilesi ise Araplar'dan olup Yemen'de otururlardı. Bu cihetle Hz. Hâd, neseben Ad Kabilesi'nin kardeşi bulunmuştur. Şimdi Ad Kabilesi'ni tarih aynasında temaşa edelim: Tefsir âlimlerinin ve bilhassa Hazin Tefsiri'nin beyanına göre: Ad, Hz. Nûh'un soyundan gelen bir zatın adı idi. Onun Şedid ve Şeddad isminde iki de oğlu vardı. Şedid bu ülkede büyük bir krallık kurmuş ve saltanat sürmüştü. Şeddad ise kendisini tamamıyla ilme vermişti. Mukaddes kitaplarla haşır neşir oluyor ve hep onları okuyup duruyordu. Ne var ki, ecel rüzgarı Şedid'in can kandilini söndürüverdi. Şedid’in ölümü üzerine Şeddad hükümdar oldu.Halin tuhaflığa bakınız ki, kendisini ilme veren, mukaddes kitapları okuyup duran bu adamın beyninde şimşekler çakmaya başladı. Şeddad, mukaddes kitaplarda vasfını öğrendiği Cennet'in bir benzerini yeryüzünde inşaya karar verdi. İblis'in yüreğine üfürdüğü zehirli nefeslerle kendinden geçiyor, “Ben yeryüzünü Cennet'e döndüreceğim!” diyordu. Cennet yurdu kurmak için de münasip bir araziyi seçip çalışmaya koyuldu. Bu iş için tam bin kalfa tayin etti. Her kalfanın emrine de bin işçi verdi. Bu kadar çok ve kalabalık işçi ile tam 300 sene çırpındı. İşçiler ve kalfaların gayreti meyvesini vermişti. Böylece arzuladığı cenneti meydana getirdi. Bunun adına da “İrem" dedi.
- İnsanlar bizzat kendi akıl ve iradelerini kullanarak imana Talip olmadıkça, Allah kimsenin kalbine imanı zorla koymaz.
- Hz. Nûh (a.s.) kırk yaşlarında iken peygamberlikle vazifelendirilmişti. kâfirleri helak eden Tufan'a şahit olmuş. Tufan'dan sonra insanoğlu Hz.Nûh (a.s.) evlatlarından ve onunla beraber gemide olan muminlerin neslinden çoğalmıştır..
- (Hûd,61) De ki: "Ey kavmim Allah'a ibadet edin. Sizin o'dan başka hiçbir ilahınız yoktur.Sizi topraktan o yarattı ve sizi orda imar yapmaya (ömür sürmeye) memur etti. O halde ondan mağrifet isteyin. Sonra tevbe edip ona yönelin. Muhakkak ki Rabbim, müminleri rahmetiyle yakındır. Duaları kabul edicidir..
- Geminin gövdesi yavaşça meydana çıkmıştı. Hz. Cibril yine geldi: "Ya Nebiyallah!” dedi. “Rabbinin selamı var. Bir güvercin yakala ve kemiklerini kırmaksızın etini ye!" Hz. Nûh, bir güvercin tutup kesti, pişirip etini yedi. Cibril (a.s.) güvercinin göğsünü işaret edip: “Ey Nûh, suda kolay yüzmesi için geminin altı işte böyle yapılacaktır!"
- "Yazık değil mi sana, elemler seni yaksın? Mesut bir hayat için Hakk'a kul olacaksın!"
Hz. Nuh Aleyhisselam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Hz.Nûh ve Tufan Olayı”: Hz. Nûh, kavmini putperestlikten uzaklaştırıp tevhid inancına döndürmek için gönderilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de Nûh’un Allah tarafından seçildiği kendisine vahyedildiği kavmine peygamber olarak gönderildiği yıl kavminin arasında kaldığı ve kavmini Allah’a kulluğa davet ettiği belirtilmektedir. Nûh kavmini Allah’tan başkasına ibadet etmemeleri hususunda uyarmış, aksi takdirde başlarına gelecek azabı kendilerine haber vermiştir. Yoldan çıkmış, çok zalim ve azgın olan kavmi Nûh’a inanmadığı gibi ona mecnun demiş, taşlamakla tehdit edip yalancılıkla itham etmiş, ondan kendisine uyan alt tabakadan insanları yanından uzaklaştırmasını veya başlarına geleceğini bildirdiği azabı bir an önce getirmesini istemiştir. Hz. Nûh dua etmiş ve ilah Nûh’un duasını kabul etmiş ve inkârcı kavminin tûfanla helâk edileceğini, kendisinin ve inananların kurtulacağını bildirerek bir gemi yapmasını istemiştir.Gemi inşa edilirken Nûh’un kavmi kendisiyle alay etmiştir. Rivayete göre gemi yapması istenince Hz. Nûh tahtayı nereden bulacağını sorar, ona ağaç dikmesi emredilir ve Hint meşesi denilen ağaçları diker. Kırk yıl geçtikten sonra bu ağaçları keserek gemiyi yapar. Geminin inşası bitince her hayvan türünden birer çift, ayrıca boğulmasına hükmedilenler dışındaki aile fertleri ve iman eden diğer kimseler gemiye bindirilir. Nûh ve ona inananlar kurtulurken eşi ve oğlu inanmayanlarla birlikte boğulur. Hz. Nûh ve tufan olayı kısaca böyle cereyan etmiştir. Şunu asla unutmayalım ki; Kaptanı Hz. Nûh olan gemiye asla korku yoktur.. (Yağmur)
Helak olan kavimlere baktığımız da her kavmin helak oluş sebebi işledikleri günahlara bağlıdır. Kitap da Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih peygamberlerin kıssaları ve kavimlerinin helak oluşu kısa ve öz bir sekil de anlatılmış. (Esra Gökdere)
Peygamberler (aleyhissalatu vesselam ecmain) Allah-û Teâlâ'nın kullarına bir rahmet kapısı olarak gönderdiği elçileridir. Ne var ki; kör gözler, sağır kulaklar, kararmış kalpler, idrakten yoksun akıllar bunun anlayamadılar. Tıpkı bu kitapta konusu geçen Hz. Nûh (a.s.), Hz. Hud (a.s) ve Hz. Salih (a.s) kavimleri gibi. Rahmet elçilerinin tüm merhamet, çaba ve mucizelerine karşı küfürde ısrar eden toplulukların elem verici sonlarının anlatıldığı bu kitap sade, anlaşılır ve öz bir kalem ile yazıldı. Hikmetlerle dolu bu güzide eserin okuyucusu ve istifade edeni çok olsun... (Karabeg)
Hz. Nuh Aleyhisselam PDF indirme linki var mı?
Mustafa Necati Bursalı - Hz. Nuh Aleyhisselam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hz. Nuh Aleyhisselam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mustafa Necati Bursalı Kimdir?
1941 yılında Samsun’un Kavak ilçesinin Alaca köyünde doğdu. Küçük yaşta öksüz kaldı. İlkokulu ve hafızlığını aynı köyde bitirdi. Merzifon ve İstanbul’da Kur’an-ı Kerim hıfzı çalıştı. İstanbul'da ilk dinlediği üstad Abdurrahman Gürses oldu. İmamlıkla beraber yazı hayatı da başladı. Hat sanatına ilgi duyarak Hamit Aytaç’tan icazet aldı. 1965’te Osman Reis Camii imam hatipliğine tayin edildi. 1988’de emekliye ayrıldı. Yazı ve şiirleri Yeni Asya ve İslam gazete ve dergilerinde çıktı. 1965 yılından bu yana 50'den fazla eser yazdı. 28 Eylül 2009 tarihinde İstanbul’da Sarıyer Yeniköy'deki evinde vefat etti.
Mustafa Necati Bursalı Kitapları - Eserleri
- Hz. Aişe ( Radıyallahu Anha )
- Hz. Ömer
- Hz. Fatıma-i Zehra ( Radıyallahu Anha )
- Hz. Hatice-i Kübrâ (Radıyallahu Anha)
- Hz. Ebubekir ( Radıyallahu Anh )
- Hz. Yusuf ve Züleyha
- Hz. Ali ( Radıyallahu Anh )
- Hz. Osman ( Radıyallahu Anh )
- Hz. Amine ( Radıyallahu Anha )
- Hz. Bilal-i Habeşi Peygamber Bülbülü
- Aşere-i Mübeşşere Cennetle Müjdelenen On Sahabe
- Adab-ı Muaşeret
- Hazreti Meryem ve Hazreti İsa Aleyhisselam
- Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (Radiyallahu Anhüma)
- Nur İplikleri Velilerin Dilinden Tasavvufi Hikayeler
- Alemlere Rahmet (Hz. Muhammed Aleyhisselam)
- Hz. Adem Aleyhisselam
- Peygamberler Tarihi
- Hz. Nuh Aleyhisselam
- Yemen İllerinde Veysel Karani
- Yunus Emre Hayatı ve Şiirleri
- Hanım Sahabeler
- Hz. İbrahim Aleyhisselam
- Saadet Devrinde Mübarek Hanımlar
- Hz. Meryem ve Hz. İsa
- Allah Aşkını Seçenler
- Onlar Nasıl Kuldu
- Tarihe Şan Verenler
- Hz. Yusuf Aleyhisselam
- Hz. İsmail Aleyhisselam Hz. Lut Aleyhisselam
- Hz. Musa Aleyhisselam
- Hz. İsa Aleyhisselam
- Hz. Davud Aleyhisselam Hz. Süleyman Aleyhisselam; Peygamberler Tarihi
- İstanbul ve Anadolu Evliyaları
- Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem (1.Cilt)
- Hayatü's Sahabe
- Peygamber Aşıkları
- Mezhebler Tarihi
- Ehli Beyt'in Mübarek Hanımları
- Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem (2.Cilt)
- Güzel Ameller Büyük Sevaplar
- Hutbeler
- Yakın Tarihin Din Mazlumları
- İstanbul ve Anadolu Erenleri
- Hz. Bilali Habeşi
- Hz. Veysel Karani
- Kur'an-ı Kerim Sureleri ve Faziletleri
- Kadın İlmihali
- Fazilet ve Hikmetleriyle Üç Aylar Mübarek Günler ve Geceler
- İbretli Kıssalar
- Peygamberlerin Mucizeleri
- Söz Sohbet
- Gönül Pınarı
- Kadın İlmihali
- Ölüm ve Kabir Hayatı
- Hakikat Elmasları
- Peygamberler Tarihi
- Esmaü-l-Hüsna Şerhi
- Büyük İslami Rüya Tabirleri Ansiklopedisi
- Ayet ve Hadislerle Esmaül - Hüsna Şerhi
- En Güzel Vaazlar ve Öğütler
- Sohbetler İslamı Anlatıyorum
Mustafa Necati Bursalı Alıntıları - Sözleri
- Hz. Ömer'den (r.a.) rivayet edilir. Kâinatın Efendisi (s.a.v) buyurdular ki: Hz. Âdem Cennet'ten dünyaya gönderildiğinde Allah'a yalvardı: “Allah'ım, Muhammed aşkına beni affet!" Alemlerin Rabbi: “Ey Âdem, sen Muhammed'i nasıl öğrendin, ben henüz onu vücuda getirmedim?" Âdem (a.s.) cevap verdi: “Ey Rabbim, Sen beni yaratıp kalıbıma ruh üflediğin zaman, başımı kaldırıp Arş'a baktım. Orada bir yazı vardı: LÂ İLÂHE İLLALLAH, MUHAMMEDÜN RESÛLULLAH. (Allah'tan başka ilah yoktur. Hz. Muhammed, O'nun Elçisi'dir.) Sen mübarek ismini, insanoğlunun en üstün ve sevgilisi olandan başkasına bağlamayacağına göre onun kadir ve kıymetini buradan anladım." Hâlik-ı Azîm buyurdu: “Doğru söyledin, Ey Âdem. O, Benim için insanoğlunun en sevgilisidir. Mademki onun aşkına Benden mağfiret istiyorsun, seni affettim. (El-Mevâhibul-Ledünniye, İmam Kastalani) (Hz. Adem Aleyhisselam)
- Bu güzide gece hakkında Resûl-i Ekrem (Sallallâlhü Aleyhi ve Sellem) efendimiz şöyle buyuruyorlar: " Şaban'ın yarısı gecesi(15'inci gecesi) olduğu vakit, gecesinde namaz kılınız, gündüzünde oruç tutunuz. zira Allah Teâlâ, güneşin batmasıyla beraber dünyâ semâsına rahmet nurlarıyla tecelli buyurup kullarına şöyle hitapta bulunur: " yok mu benden af dileyen, onun günahlarını bağışlayayım! yok mu benden rızık isteyen, onu rızıklandırayım! yok mu bir musibetzede, niyâz etsin de ona âfiyet vereyim! yok mu şöyle, yok mu böyle?" Tan yeri ağırıncaya kadar bu hitab-ı ilâhi devam eder. " (Tirmizî ve İbn Mâce) (Fazilet ve Hikmetleriyle Üç Aylar Mübarek Günler ve Geceler)
- Gelen kalmaz, giden gelmez.. (Alemlere Rahmet (Hz. Muhammed Aleyhisselam))
- " Dal üstünde başkadır, yuvada başka kuşlar, bu çemende misâldir en güzel aşka kuşlar!.. " (Hz. Yusuf ve Züleyha)
- Kâinat,senin ayağının tozunun eseridir. Sen öyle şanlı bir Peygambersin ki senden önceki peygamberler senin vezirlerindir. (Hz. Bilal-i Habeşi Peygamber Bülbülü)
- ...Aç koynunu aç ki, toprak ana, Kimleri, kimleri vermişiz sana...! (Hanım Sahabeler)
- Yıldırımdan bir gülle, indirdiği her darbe Gazâ meydanlarında köpürüp taşmış Ali... (Hz. Ali ( Radıyallahu Anh ))
- Babamiz Hz. Adem (a.s.) cenneti iki bugday tanesine satti. Sana ne oldu ki su ihtiyar dunyayi bir turlu birakmiyorsun?... (Yemen İllerinde Veysel Karani)
- Ey Kerîm olan Allah! Bize hayırlı sabahlar lütfet, bizi nefsin ve şeytanın hilelerinden ve şerrinden koru. Bize hayırlı ve şuurlu nesiller ikram buyur!.. (Kadın İlmihali)
- İki şerefli insan düşündüler. Oğullarının adını "Kabil", kızlarının ismini de "İklima" koydular. (Hz. Adem Aleyhisselam)
- Bir gün Ebu Bekir (r.a.) Ey Allah'ın Resulü," dedi; "mübarek saçlarına ak düşmeye başladı." "Evet ya Eba Bekir! Hûd Sûresi beni ihtiyarlattı!" Buyurdular... (Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem (2.Cilt))
- 1) Elındeki asanın ejder olması, 2) Mübarek elinin Nur gibi parlaması, 3) Çekirge afeti mucizesi, 4) Bit afeti mucizesi, 5) Kurbağa sürülerinin Mısır'ı istila etmesi, 6) Suların kan kesilmesi, 7) Kızıl denizin yarılması, 8) Tih çölü'nde asasını taşa vurmasıyla on iki gözenin fışkırması, 9) Tur dağı'nın yerinden koparılarak israiloğulları'nın üzerine kaldırılışı. (Peygamberler Tarihi)
- Hz.Nuh, Mantarlarmış kayalara dönen o kavme, Allah’ın emirlerini bildirecek, putları yere serecekti.. (Hz. Nuh Aleyhisselam)
- Peygamberlerin çektikleri çileler, eza ve cefalar dağların başına gelmiş olsaydı, dağlar erir, kum haline gelirdi.. (Hz. Nuh Aleyhisselam)
- Âleme bir nazar kıl: Toprak, hava, su Hak'tan, Ey cihânın Leylâsı, gülün kokusu Hak'tan! Güzel kendinden olmaz, can Hak'tandır, ten Hak'tan, Kıvrım, kıvrım saçların, yüzündeki ben Hak'tan! Dağlar, taşlar, deryâlar, semâ ve zemin Hak'tan, Haberler getirmede Cibri-l Emin Hak'tan! Saysam gücüm elvermez: Hurma, üzüm, nar Hak'tan, Bizim bilmediğimiz daha neler var Hak'tan!.. (Adab-ı Muaşeret)
- "Kadın, beş vakit namazını kıldığı, orucunu tuttuğu, ırzını koruduğu ve kocasına itaat ettiği sürece Cennete girer." Hadis-i Şerif (Kadın İlmihali)
- Evet : Ölünün dili olsa diyecekti ki sana: -Ben fırsatı kaçırdım, tevbe et günahına!.. (İstanbul ve Anadolu Evliyaları)
- Kader rayları üzerinde akan ömür treni hangi istasyonda duracaktır? (Adab-ı Muaşeret)
- Hz. Muhammed (s.a.v): "İlim hazinedir, anahtarı ise suallerdir." (Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi ve Sellem (1.Cilt))
- Aşk, bahçelere bahar rüzgârı hediye eder. Aşk dağ eteklerine yıldız gibi goncalar serper. Aşk güneşinin ışığı, denizleri deler geçer de balığa yolunu bulduran bir göz ihsan eder. (Hz. Bilal-i Habeşi Peygamber Bülbülü)