İbni Sina - Adil Yakubov Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İbni Sina kimin eseri? İbni Sina kitabının yazarı kimdir? İbni Sina konusu ve anafikri nedir? İbni Sina kitabı ne anlatıyor? İbni Sina PDF indirme linki var mı? İbni Sina kitabının yazarı Adil Yakubov kimdir? İşte İbni Sina kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Adil Yakubov
Çevirmen: D. Ahsen Batur
Yayın Evi: İleri Yayınları
İSBN: 9786055452834
Sayfa Sayısı: 432
İbni Sina Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Doktorların Doktoru İbni Sina ile büyük astronomi dehası Birunî günümüzden 1000 yıl önce bilimin ve aklın egemenliği için dönemin egemenleri ile büyük bir mücadeleye girişiyor. Bu romanda 1000 yıl önce psikiyatriyi keşfeden, her derde deva bulan bir tek aşk acısını dindiremeyen İbni Sina'yı yakından tanıyacak ve yine Birunî'nin dünyanın yuvarlak olduğunu Galile'den 500 yıl önce nasıl keşfettiğine şahit olacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
İbni Sina Alıntıları - Sözleri
- Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.
- Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.
- ''Doktora ihtiyaç olmaması için ne yapmak gerekir? Az yemek, az uyumak, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak.''
- Evet, bu tefekkür kabiliyeti, akıl ve idrak, insanoğluna sadece bir amaçla ihsan edilmişti: içinde yaşadığı kainatı bilmek, tabiat olaylarını anlamak ve nihayet akı karadan ayırarak hayatı insaf ve adalet temelleri üzerine oturtmak!
- "Bilim ve sanat itibar görmediği ülkeyi terk eder."
- Fakat şu dünyadaki her şey nisbîdir.
- O "nimet-i ilâhi" Kuh-i Serendip'te yetişir. Evet, Hz. Adem babamızla Havva anamızın cennetten sonra yerleştikleri Kuh-i Serendip'te yetişir. Kuh-i Serendip ise Hindistan ile Çin ortasında bir yerlerdedir. Yani ki Hindistan sınırlarından aştıktan sonra daima doğuya doğru yönelerek at sırtında kırk gün kırk gece yol gideceksiniz. Kırk şehir, kırk nehir ve kırk dağdan aşacaksınız. Şunda o zaman karşınıza bir denız çıkar ki gemiye binip yine kırk gün denizde denizde gideceksiniz. Sonra karşınıza kırk ada çıkacak. Kırk adanın ortasında güzellikte eşsiz bir ada, adada ise Adem aleyhiselamın mekan tuttuğu Kuh-i Serendip vardır. Orada o mucize ağaç yani ki o Servet-i Kainatın kudreti ile yarattığı "nimet-i ilâhi" yetişir.
- "Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir"
- Hamurlu tatlılar damarları tıkar’ İbni Sina, tatlılar hakkında bin yıl önce şu çarpıcı değerlendirmeyi yapmış: “Tatlılar iki türlüdür. Ballı ve hamurlu. Ballı olanlar ağızda eriyip mideye giderse sindirime yardımcı olur. Hamurlu olanlara gelince, bunlar katıdır, sindirimi ağırdır. Damar ve eklem tıkanıklarına sebep olur. Tatlılar kan yapıcıdır, cinsel iktidara yardımcıdır.
- İlacın iyileştirmediği kişiyi ot iyileştirir ot iyilestirmezse bıçak iyileştirir. Bıçak da fayda etmezse ölüm fayda eder.
İbni Sina İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Harika bir kitap. Ibni sina maveraünnehir Türkistan dahil birçok yere açılan bilginin para etmediği dolandırıcılar ve sahtekarların hunerlileri gölgede bıraktığı günler. Tıpkı günümüz Turkiyesinde hak edenler yerine şarlatanların makam mevki sahibi olması gibi... (Kemal Albayrak)
İbni Sina PDF indirme linki var mı?
Adil Yakubov - İbni Sina kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İbni Sina PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Adil Yakubov Kimdir?
1926 yılında eski adıyla Yessi şimdiki adıyla Türkistan şehri sınırları içinde kalan Karnak kasabasında doğdu. 1937 yılında babası "vatan hainliği" suçlamasıyla komünist hükümet tarafından tutuklanıp hapse atılınca, nüfusa dedesi Yakub'un ismiyle kaydedildi. Çocukluk çağları, çok çetin mücadelelerle geçti. Küçük yaşta çalışarak, annesine yardımcı olmak ve kardeşlerine bakmak zorunda kaldı. Çiftçilikten kolhozlarda çalışmaya kadar her türlü işi yaptı. 1945 yılında askere gitti. Rus-Japon savaşına katıldı. Beş yıl Çin'de kaldı. Askerlikten sonra Taşkent Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girdi. İlk denemesi olan "Tengdaşlar" isimli hikâyesini, askerlik günlerinde yazdı. 21 Aralık 2009 tarihinde vefat etti.
Ünlü yazar Özbek edebiyatına olan katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı İslam Kerimov tarafından 'Özbekistan Halk Yazarı' unvanı, 'Dostlik' ve 'El Yurt Hurmati' madalyalarıyla ödüllendirilmişti.
ESERLERİ:
Yirmiden fazla eseri neşredildi. Biri Uluğbey, diğeri Birûnî ve İbn-i Sinâ'nin başından geçen dramatik olayları konu alan iki önemli tarihi romanı vardır.
Yazar daha sonra 'İki muhabbet', 'Mukaddes', 'Çift Kanat', 'Billur Kandiller', 'Uluğbek Hazinesi', 'Adalet Menzili' ve Beyaz Kuşlar Bembeyaz Kuşlar' gibi eserlere imza attı. Yazarın Mukaddes romanı gibi Türkçeye çevrilmiş eseri de bulunuyor.
Adil Yakubov Kitapları - Eserleri
- Uluğbey'in Hazinesi
- Mukaddes
- Adalet Menzili
- İbni Sina
- Köhne Dünya
Adil Yakubov Alıntıları - Sözleri
- Fakat hayat öyle bir şeydi ki sağ eliyle başınızı sıvazlarken sol eliyle yüzünüze bir tokat akşedermiş... (Mukaddes)
- Sevgilimle her zaman gelip oturduğumuz bank'a oturdum ama bu kez yalnızdım. Gözyaşlarım boşalırken. Ne ettim ben? Nasıl yaptım bunu? Nasıl bıçağı kendi elimle kendi kalbine sapladım. Baht-ı saadetimden kendi kendimi nasıl mahrum ettim? (Mukaddes)
- ‘İnsaflı insan aşını yer, insafsız başını’ (Mukaddes)
- Evet, bu tefekkür kabiliyeti, akıl ve idrak, insanoğluna sadece bir amaçla ihsan edilmişti: içinde yaşadığı kainatı bilmek, tabiat olaylarını anlamak ve nihayet akı karadan ayırarak hayatı insaf ve adalet temelleri üzerine oturtmak! (İbni Sina)
- ... bu dünyaya niye geldiğimi, niçin gittiğimi düşünüp, hayallere dalıp dalıp gidiyorum. (Uluğbey'in Hazinesi)
- - A! dedi şaşırmış gibi.. Burası insan yaşayan bir yer mi, yoksa kütüphane mi? - Burası oğlumun odası, dedi Mercanay.. Kitap hastasıdır oğlum.. (Adalet Menzili)
- (İbn_i Sina) Bu işte düstur olarak Hipokrat'ın şu sözünü benimsemişti:"İlacın iyileştiremediği kişiyi ot iyileştirir,ot iyileştirmezse bıçak iyileştirir.Bıçak da fayda etmezse , ölüm fayda eder" (Köhne Dünya)
- Felaketler nadiren yalnız gelirmiş; bir geldi mi birbiri ardına sökün edermiş sözü doğruymuş. (Adalet Menzili)
- Çiğ süt emmiş insanoğlu, ancak başına felaket gelince Allah'ı dilinden düşürmez, ondan medet bekler.. (Adalet Menzili)
- "Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir" (İbni Sina)
- "Akıl idrak yerine, kılıçla iş bitiren hangi diktatörün akıbeti iyi olmuş ki, bu cahilin akıbeti iyi olsun?" (Uluğbey'in Hazinesi)
- Ama Mercanay bilmem hangi kitapta, bilmem hangi filozofun "Çiğ süt emmiş insan oğlu ancak başına bir felâket gelince Allah'ı dilinden düşürmez, ondan medet bekler." şeklindeki sözünü okumuştu. (Adalet Menzili)
- "Hey Rabbım! Neden böyle? Niçin bu kâinat, bu tabiat, bu kır, ve yamaçlar böylesine temiz, böylesine tozsuz dumansız da, insanlar pis ve gayr-ı samimi?" (Uluğbey'in Hazinesi)
- Laçin benim için endişelenme, ana! Ne yapacağımı çok iyi biliyorum! Günlerini gösterecegim o zorbalara!.. Mercanay, canım oğlum! Kurdun ağzına giren bütün çıkmazmış, balam kıyarlar sana. (Adalet Menzili)
- Heyhât! Kim demiş bu kahpe dünyada hak ve adâlet yok diye! Var! İster pâdişah ister dilenci olsun, bu dünyada kötülük yapan cezâsız kalmıyormuş! (Uluğbey'in Hazinesi)
- Fakat şu dünyadaki her şey nisbîdir. (İbni Sina)
- Fakat heyhat! Kırk yıl boyunca yıldızların, kainatın sırlarını öğrendi de, yeryüzünün, insanların sırrını öğrenemedi. Elini uzatıp yıldızların sır perdesini araladı da, insanların, şu nankör insanların, hatta kendi belinden düşen evlatlarının kalp perdesinden içeri giremedi. (Uluğbey'in Hazinesi)
- Hamurlu tatlılar damarları tıkar’ İbni Sina, tatlılar hakkında bin yıl önce şu çarpıcı değerlendirmeyi yapmış: “Tatlılar iki türlüdür. Ballı ve hamurlu. Ballı olanlar ağızda eriyip mideye giderse sindirime yardımcı olur. Hamurlu olanlara gelince, bunlar katıdır, sindirimi ağırdır. Damar ve eklem tıkanıklarına sebep olur. Tatlılar kan yapıcıdır, cinsel iktidara yardımcıdır. (İbni Sina)
- Şeyhler, Ebû Bekir Tahir Abhaviye sormuşlar: Hakîkat nedir? Demiş ki: İlimdir. Demişler, ilim nedir? Demiş ki: Hakîkattir! (Uluğbey'in Hazinesi)
- Fakat hayat öyle bir şeydi ki sağ eliyle başınızı sıvazlarken sol eliyle yüzünüze bir tokat akşedermiş (Mukaddes)