İçimizde Bir Yer - Ahmet Altan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İçimizde Bir Yer kimin eseri? İçimizde Bir Yer kitabının yazarı kimdir? İçimizde Bir Yer konusu ve anafikri nedir? İçimizde Bir Yer kitabı ne anlatıyor? İçimizde Bir Yer kitabının yazarı Ahmet Altan kimdir? İşte İçimizde Bir Yer kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Altan
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051416267
Sayfa Sayısı: 160
İçimizde Bir Yer Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Bu söylediğimin doğru olup olmadığından hiç emin değilim ama bana öyle geliyor ki sanki hepimiz, içimizde bir başkası için ayrılmış bir yerle doğuyoruz. Bir parçası kayıp bir bulmaca gibi...
"Hayatımızın önemli bölümünü garip bir eksiklik duygusu ile geçirmemiz, bazı sabahlar anlaşılmaz sıkıntılarla uyanmamız, bazen isimsiz umutlarla neşelenmemiz, sanırım o boşluğun içimizde yarattığı girdaptan kaynaklanıyor. Karşılaştığımız her kadına ve erkeğe, belki de hiç farkında olmadan, girinti çıkıntıları o boşluğun kesiklerine uyacak mı diye bakıyoruz.
"Elinde Cinderella'nın ayakkabısıyla dolaşan biri var sanki içimizde, herkese, 'Acaba ayakkabının sahibi bu mu?' diye bakıyor. Tam olarak neyi ve kimi aradığımızı bilmiyoruz. Bize öğretilen bilgilerden yola çıkarak aradığımız insanla ilgili birçok olumlu özellik sıralıyoruz ama genellikle söylediklerimiz gerçeğe çok uymuyor.
"Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor. Onun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki dokunuşu, belki gülüşü, belki zekâsı, belki hayata bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki ihtirası, belki de kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor.
"İlk düşündüğümüz, onunla mutlu ve huzurlu olacağımız. İçimizdeki boşluğun ancak 'iyi şeylere' sahip biri tarafından doldurulabileceğini sanıyoruz. Ama gerçek, her zaman böyle değil."
İçimizde Bir Yer Alıntıları - Sözleri
- "Yanlış bir hayatı yaşıyormuş gibi mutsuz bir hali vardı hep."
- Bu söylediğimin doğru olup olmadığından hiç emin değilim ama bana öyle geliyor ki sanki hepimiz, içimizde bir başkası için ayrılmış bir yerle doğuyoruz. Bir parçası kayıp bir bulmaca gibi... Hayatımızın önemli bölümünü garip bir eksiklik duygusu ile geçirmemiz, bazı sabahlar anlaşılmaz sıkıntılarla uyanmamız, bazen isimsiz umutlarla neşelenmemiz, sanırım o boşluğun içimizde yarattığı girdaptan kaynaklanıyor. Karşılaştığımız her kadına ve erkeğe, belki de hiç farkında olmadan, girinti çıkıntıları o boşluğun kesiklerine uyacak mı diye bakıyoruz. Elinde Cinderella'nın ayakkabısıyla dolaşan biri var sanki içimizde, herkese, "Acaba ayakkabının sahibi bu mu?" diye bakıyor. Tam olarak neyi ve kimi aradığımızı bilmiyoruz. Bize öğretilen bilgilerden yola çıkarak aradığımız insanla ilgili birçok olumlu özellik sıralıyoruz ama genellikle söylediklerimiz gerçeğe çok uymuyor. Sonra birden birisi hayatımıza giriveriyor. Onun sahip olduğu bir şey, belki kokusu, belki dokunuşu, belki gülüşü, belki zekâsı, belki hayata bakış tarzı, belki zevki, belki aldırmazlığı, belki ihtirası, belki de kötülüğü, içimizdeki boşluğun bütün girinti çıkıntılarını dolduruyor. İlk düşündüğümüz, onunla mutlu ve huzurlu olacağımız. İçimizdeki boşluğun ancak "iyi şeylere" sahip biri tarafından doldurulabileceğini sanıyoruz. Ama gerçek, her zaman böyle değil.
- Ama onu uzaktan bile gördüğümde titremeye başlıyorum...
- ".. Biri her zaman eksik , Biri geldiğinde bile eksik .."///--//:
- Ama bazıları çok şaşırtıcıydı. Onların hastalıklarını yüzlerinden okuyamıyordunuz.
- "O gitmez" dediğin kaç kişi gitti? Asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun? Hafızanda birer soluk hayalet şimdi onlar ve sen onların hafızasında soluk bir hayaletsin! Gelecek, hayatından kimleri soluk hayaletlere çevirecek?"
- "Yazarken bildiklerini yaşarken bilmediğine" karar vermişti.
- __Eğer birgün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al onu...
- Geçmişin anıları, geleceğin soruları... Binlerce yıldan bu yana insanoğlu bu ikisinden kurtulamıyor. Cevabı öğrenilen her soru anıların arasına katılıyor, yerine yeni sorular çıkıyor. Geçmişin anıları, geleceğin soruları...
- Hayatta anlamlı ne varsa anlamını yitirmişti.."
- Ona korkmadan sarılacak kadar güvenebilmek..
- Ve hayat, sanki görünenin altında akıp giden akıntılardan habersizmiş gibi akmaya devam eder.
- Şehirler de eskiyor.."
İçimizde Bir Yer İncelemesi - Şahsi Yorumlar
.. Derin psikolojik tahliller ihtiva eden harikulade bir deneme! Sonsuz, sessiz ve geniş bir iyiliğin içine mi yerleştirilmiş kötülüklerimiz, yoksa sonsuz kötülüğün içinde parlayan ışık vahaları mı iyiliklerimiz? Ve biz bunlardan hangisini isteriz? İyiliklerimizin parıldamasını mı, yoksa kötülüklerimizin parıldamasını mı? Niye hepimiz biribirimize benziyoruz? Nasıl oluyor da bir vakit yaşadıktan sonra insanların ne zaman, ne yapacağını öğreniyoruz, nasıl oluyor da birbirine hiç benzemeyen insanlar bile birbirine benzer şeyler yapıyor? Başkalarının da bize benzediğini görmekten bir teselli mi bulmalıyız, yoksa başkalarına bu kadar benzemek bizi utandırmalı mı? Zehirin panzehirini de zehirden yaptıkları gibi acının panzehirini de acıdan mı yapıyorlar? Canımızı acıtanın canını acıtmak geçiriyor mu acımızı? Yaralandıkça yaralıyoruz. Yaraladıkça yaralanıyoruz. Bu kadar basit mi gerçekten yaşadıklarımız? Böylesine ufuksuz bir gerçeği gördüğümüzde bütün gerçeği görmüş mü oluyoruz? Ve, biz bu kadar sığ mıyız? (Hande gunkut)
Derin psikolojik tahliller ihtiva eden harikulade bir deneme.Ahmet Altan’ı bu kitapla tanıdım. Yazar bize hepimizin içinde bir başka kişiye yer olduğuna , bize verilenin ne olduğunu hayata iyi bakmadığımız için göremedigimizi yani hayata iyi bakmamız gerektiğini, geleceğe bakmamızı farklı ve güçlü bir şekilde anlatmış.Size, sizi, hayatı, insanları, duyguları anlatan bir kitap. Hayatın ve insanın derinliklerindeki bütün duygu kıpırtılarını ışığa çıkartıyor. Okuyacağınız her satırda kendinize ya da bir tanıdığınıza ait bir duygunun izini, macerasını bulacaksınız. Bu kitabı okurken kendi hayatınızın hikayesini dinleyeceksiniz.Bence Ahmet Altan hayat üniversitesinden mezun olan bir yazar . Şimdi sırada diğer kitaplarını okuma zamanı … (Yağmur Güler)
Siz kendi duygularınızın kölesisiniz, herkes gibi. Ama size hükmeden bu duyguları tanıyamaz, ne zaman, nerede, nasıl ortaya çıkacağını bilemezsiniz. Bir aşk, bir öfke, çıldırtıcı bir kıskançlık, dayanılmaz bir özlem bazen karanlıkların içinden çıkıp sizi esir alabilir. Bazen, bir başka insan için kendinizden vazgeçebilirsiniz. Bazen öfkeyle kamaşır içiniz. Kendi bilinmezliğinizle yaptığınız bu karmaşık dansta adımlarınızı ayarlamak için size yardım edecek olan edebiyattır. (Hakan Arıkan)
Kitabın Yazarı Ahmet Altan Kimdir?
Ahmet Hüsrev Altan (d. 1950; Ankara), yazar ve gazeteci.
Gazetecilik kariyeri
Hürriyet, Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet'te çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir "Kürdiye" ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle işinden çıkarıldı.
Taraf gazetesinin kurucusudur. 2007 yılında yayın hayatına başlayan Taraf gazetesinin Alev Er ile birlikte genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş, daha sonra Alev Er'in ayrılmasıyla genel yayın yönetmenliği görevini tek başına yürütmeye devam etmiştir. Ayrıca aynı gazetenin Kum Saati adlı köşesinde, köşe yazarı olarak yazılar yazmıştır. Eylül 2008'de Ermeni Kırımı’nın kurbanlarına adadığı bir köşe yazısı nedeniyle Türklüğe hakaretle suçlandı. Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendiği Taraf gazetesi 2009 yılında Leipzig Bankası Medya Vakfı tarafından verilen dünyanın prestijli basın ödüllerinden biri olan “Özgürlük ve Medyanın Geleceği" Ödülü'ne layık görülmüştür Ahmet Altan ayrıca 2011 yılında üçüncüsü düzenlenen ve Ulusulararası Hrant Dink vakfı tarafından özgür ve adil bir dünya için çalışan, ilham ve umut ışığı kişilere layık görülen "Hrant Dink Barış Ödülü"nün de sahibidir. Aralık 2012'de, Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etmiştir.
TV programcılığı
Bunun yanında, doksanlı yılların ortalarında Neşe Düzel ile birlikte Star TV'de Kırmızı Koltuk isimli tartışma programını hazırlamış ve sunmuştur.
Özel hayatı
Yazar ve eski milletvekili Çetin Altan'ın oğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat profesörü ve yazar Mehmet Altan'ın ağabeyidir. İki çocuk babasıdır.
Ahmet Altan Kitapları - Eserleri
- Aldatmak
- En Uzun Gece
- İçimizde Bir Yer
- İsyan Günlerinde Aşk
- Kılıç Yarası Gibi
- Kristal Denizaltı
- Tehlikeli Masallar
- Son Oyun
- Ölmek Kolaydır Sevmekten
- Sudaki İz
- Karanlıkta Sabah Kuşları
- Gece Yarısı Şarkıları
- Ve Kırar Göğsüne Bastırırken
- Bir Hayat Bir Hayata Değer
- Hayat Hanım
- Dört Mevsim Sonbahar
- Yalnızlığın Özel Tarihi
- Yabani Manolyalar
- Berfin
- I Will Never See the World Again
- Dört Mevsim Sonbahar-Tehlikeli Masallar
Ahmet Altan Alıntıları - Sözleri
- "O gitmez" dediğin kaç kişi gitti? Asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun? Hafızanda birer soluk hayalet şimdi onlar ve sen onların hafızasında soluk bir hayaletsin! Gelecek, hayatından kimleri soluk hayaletlere çevirecek?" (İçimizde Bir Yer)
- Ama bazıları çok şaşırtıcıydı. Onların hastalıklarını yüzlerinden okuyamıyordunuz. (İçimizde Bir Yer)
- "- Düşmanlarımızı öldürdük, dedi. Niye düşman olduğumuzu Tanrı bilir. - Düşmanlarımız değildi, dedi Ömer, ama bize ateş ediyorlardı. Biz de onları öldürdük. - Biz de onlara ateş ediyorduk. - Eh, gelecek sefer de onlar bizi öldürürler, ödeşiriz." (Sudaki İz)
- "Yazarken bildiklerini yaşarken bilmediğine" karar vermişti. (İçimizde Bir Yer)
- Ulusal onuru’ bu kadar değerli, ‘ulusal parası’ bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak çok zordur. (Ve Kırar Göğsüne Bastırırken)
- Erkeklerin dünyasında başarılı olmak için erkeklerden daha vahşi olmak zorundaydılar.. (Aldatmak)
- Yıllarca ıssız adada kalmış birinin, kendi yüzünün ne hale geldiğini görmek için ayna araması gibi bir telaşı vardı, (Tehlikeli Masallar)
- Bu şehrin her tarafından ihanet, cinayet, kan sızıyor. (Kılıç Yarası Gibi)
- Aslında biz hiç yaşamamalıydık… (Yalnızlığın Özel Tarihi)
- “Bazen bir insanın yokluğu bütün dünyayı bomboş yapıyordu..” (En Uzun Gece)
- 'gelecek, insanların içinden bir ışık fışkıracağını bekledikleri bir karanlıktı faniler için.' (Kılıç Yarası Gibi)
- Heyecanı macerada değil başarıda buluyordu.. (Aldatmak)
- Yalanımız, gerçeğimizden daha yakındır bize. (Gece Yarısı Şarkıları)
- Yeryüzünde iki tür insan vardır Anibal, dedi. Biri bildiğimiz normal insanlar birisi de kadınlar. Kendinle kıyaslayarak anlayamazsın onları. (Sudaki İz)
- Like Borges, you can answer the mugger who demands, 'Your money or your life,' with, 'My life.' The power you will gain is limitless. (I Will Never See the World Again)
- Hayatı yaşamak üzüntü verici bir şey. Ben de hayatımı, hayat üzerine düşünerek geçirmeye karar verdim. (Bir Hayat Bir Hayata Değer)
- "İyi" sözcüğü neredeyse anlam değiştirmişti hayatımda. (Son Oyun)
- __Eğer birgün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al onu... (İçimizde Bir Yer)
- — Sen iyi bir çocuksun Nizam güldü : — Benim iyi bir çocuk olduğumu sizden başka kimse bilmiyor, siz nereden biliyorsunuz? — Acı çekiyorsun oğlum... Acı çektiğini görüyorum... Oradan biliyorum (Ölmek Kolaydır Sevmekten)
- "Ve acaba kaçımız gelecek korkusu yüzünden geleceğimizi kaybettik?" (Kristal Denizaltı)