diorex

İçinde Aşk Saklı - Judith McNaught Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İçinde Aşk Saklı kimin eseri? İçinde Aşk Saklı kitabının yazarı kimdir? İçinde Aşk Saklı konusu ve anafikri nedir? İçinde Aşk Saklı kitabı ne anlatıyor? İçinde Aşk Saklı PDF indirme linki var mı? İçinde Aşk Saklı kitabının yazarı Judith McNaught kimdir? İşte İçinde Aşk Saklı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.05.2022 12:00
İçinde Aşk Saklı - Judith McNaught Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Judith McNaught

Çevirmen: Melek Aslı Öztürk

Orijinal Adı: Whitney, My Love

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9944821339

Sayfa Sayısı: 679

İçinde Aşk Saklı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dirseğini çimenlere yaslayarak Whitney'in yanına uzandı Clayton. Başparmağıyla Whitney'in yanağına dokundu ve genç kadının elmacık kemiğinin nazik kıvrımını parmak ucunda hissetti. Clayton bu kadının ruhuna, tazeliğine tapıyordu adeta; Whitney'in tutkusu iç yakıcı ve tahrik ediciydi. Bunu düşündüğünde bile Clayton iliklerine yayılan keskin bir acı hissediyordu. Bu kadın tıpkı onun umduğu gibi, hatta umduğundan da öte bir yaratıktı; inatçıydı, tatlıydı, şehvetliydi, küstahtı ve zekiydi. Heyecan verici bütün zıtlıkları içinde barındıran bir hazineydi. Clayton'ın hazinesiydi! 

İçinde Aşk Saklı Alıntıları - Sözleri

  • Uzun ve huzurlu bir sessizlikten sonra, "Evin nerede?" diye sordu Whitney. "Senin olduğun yerde..."
  • Neden?" diye sordu Clayton aniden. "Neden benimle evlenmek istiyorsun?" Whitney Clayton'ın odada ona doğru yaklaşmak yerine Whitney'in yanına gelmesini beklediği andan bu yana kendisinden kayıtsız şartsız bir teslimiyet beklediğini biliyordu; genç kadın şimdi Clayton'ın kendisinden duymak istediği şeyin ne olduğunun da farkındaydı. Whitney mutluluk ve huzur gözyaşları arasında bir soluk aldı ve, "Çünkü seni seviyorum," dedi usulca. Clayton ona sımsıkı sarıldı. "Eğer doğru söylemiyorsan Tanrı yardımcın olsun!" dedi sert bir sesle, "Çünkü seni bir daha asla bırakmayacağım." İçinde Aşk Saklı, Judith McNaught
  • Uzun ve huzurlu bir sessizlikten sonra , "Evin nerede ?" Diye sordu Whitney. "Senin olduğun yerde ..."
  • Aylar önce Paris'te güzel bir bayan beni dük gibi davranmakla suçladı.Uyduracak başka bir unvan kalmamış gibi kendine dük yakıştırması yapan zavallı bir sahtekar olduğum için beni aşağıladı ve kendime yaraşır başka bir sıfat bulmamı önerdi bana. Ben de layık olmak istediğim tek bir unvan olduğuna karar verdim; onun eşi olmak. İnanın ikinci unvanıma layık olmak birincisinden çok daha zor oldu.Ve birincisi ikincisinin yanında değersiz kaldı...
  • Neşe, diyordu kendi kendine, mutsuzluğa merhem olmuyor. Mutsuzluk yarasını daha da çok kanatıyordu.
  • Aşık olduğun kişi uzağında olunca gerçek ve ebedî gibi gelir insana. Ama o kişinin yakınında olduğunda rüyaların ve anıların gerçeklerle örtünüverir.
  • Hiç kimsenin Venüs dışında mitolojide adı geçen kadın kahramanlardan herhangi birinin adını bilmediği aşikardı ve mor pelerini ile saçındaki menekşeler ya da düğünçiçekleri onlar için hiçbir şey ifade etmiyordu.
  • Aşk söz konusu olduğunda hatıraların gerçeklerden çok daha aldatıcı olduğunu yakında anlayacaksın.
  • "Kim olmamı isterdin küçüğüm," diye sordu adam. "Kadınlar asil unvanlara hayranlık duyarlar; bir Dük olduğumu söylesem hoşuna gider miydi?" Whitney adamın sözlerini duyunca kahkahalara boğuldu. "Bir eşkiya ya da korsan bile olabilirsiniz," dedi gözlerini kırpıştırarak. "Fakat Dük unvanı bana bile sizden daha çok yakışır."
  • Clayton: Beni seviyorsun demek... Eğer doğruyu söylemiyorsan, Tanrı yardımcın olsun. Çünkü seni bir daha asla bırakmayacağım. Whitney: Evin nerede? Clayton: Senin olduğun yerde...

İçinde Aşk Saklı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

#okudumbitti #JudithMcNAUGHT #İçindeAşkSaklı #680sayfa #EkimAyı9cuKitap Eski yeşilçam filmlerini sever misiniz? Balıkçı kızı Azize ya da kınalı yapıncak deyince yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor mu? Tepesinde kitapla nasıl hanımefendi olunur dersleri alırken gözünüzün önüne gelen bir Türkan Şoray kimi tebessüm ettirmez ki. Kitaba ilk başladığımda tam da bu tadı aldım. İlerleyip kitabın erkek karakterini tanıyımaya başlayınca "tamam işte, Tarık Akan'da teşrif etti" dedim. Hani bizim şu uçarı, aşırı yakışıklı, yakışıklılığından ötürü küstah ve kibirli jönümüz var ya, işte tam da o. Uzun zamandır sırf aşk kitapları içeren kitaplar okumadığımı farkettim ve sahaf festivalinden aldığım Judith Mc Naught kitaplarından başlayayım dedim. Yazarın yazarlık hayatına başladığı kitap olma özelliğinide taşıyan İçinde aşk saklı ile çıktım yola. Aslında Cennet kitabı çok övülen bir eser ama ben ustalaşmasının tadına sonradan varmak adına en son onu okuyacağım sanırım. Kitap Viktorya döneminde geçiyor ve lordlar, dükler, leydiler, düşesler başrolde elbette. Baş karakterlerimiz Whitney Ve Clayton arasındaki tutkulu ama bir o kadar da çekişmeli aşka tanıklık ederken hopaaa işte bu olmadı diyeceğimiz bazı olaylar da yaşanıyor elbette. Ard arda ağır içerikli kitaplar okuduktan sonra biraz romantizm de lazım diyenler için tavsiye edebileceğim bir eser. Aşk herşeyi affeder mi diye uzun bir sorgulama içerisine sokan türden. Senin bu konuda ki fikrin ne derseniz kesinlikle affetmeyeceği şeylerde var derim. Whitney gibi gruru bir kenara bırakabilir miydim sanırım hayır. Gerçi bizde bu tür olaylarda pek kadına söz hakkı da sunulmaz ya neyse. (Suzan gündüz)

Selamm. Bugün canım #judithmcnaught 'ın kitabının yorumuyla geldim. ❤ Kitabı okurken bütün duyguları yaşadım ve bu duygular sadece bir karaktere karşı hissedilmedi, mesela Clayton'u sevdim aynı zamanda nefrette ettim veya Whitney'i sevdiğim yerler oldu ama aynı zamanda aşırı nefret ettiğim, tepkilerini ve davranışlarını saçma bulduğum yerlerde oldu veya diğer karakterler... Demek istediğim kitapta duygular konusunda gerçekçilik vardı, yani bir kişiye karşı körü körüne sevgi, saygı veya nefret değil de hepsi birlikte hissedilebiliyordu ve karakterler kusursuz değildi, sanırım biraz da bu sebepten sevdim kitabı. Kitabın diğer sevdiğim tarafı karakterler daha ben ne olduğunu anlamadan, nefret ederken bir anda aşık modunda değillerdi, o değişimi görebiliyorsunuz. Hem Clayton hemde Whitney'in zeki diyalogları, kitabı daha güzel yapıyor. Whitney’in pırıl pırıl bir zekası, cesareti ve güzelliği; Clayton’un ise klasik erkek karakterlerden farklı olarak kıza karşı müthiş bir şefkati, anlayışı ve merhameti vardı tabi kitapta Clayton'un sabrının sonu ilk felaket sonra selamet oldu. Yıllar önce kitap yazarın hangi kitabı için olduğundan emin olmadığım bir spoi almıştım o yüzden sayfalar akıp giderken hep bir diken üstünde hissettim kendimi, "yok ya yapmamıştır, o spoi bu kitap için değildir" dedim ama bu kitabınmış ve ben kaçınılmaz an geldiğinde sadece kitabı kapattım ve sebebi karakterin bende iyi kalmasını istememdi ama sonra kitap olayın göründüğü gibi olmadığını devam etmemi söyledi, bunun için kendisine minnettarım. Witney karakterinin boyun eğmez halleri, kadınlara dayatılanlara karşı tutumu, pes etmeyen ve zeki mizacını sevdim ama kitabın ilerleyen sayfalarında davranışları, kararları ve en önemlisi Paul'e olan takıntılı halleri beni o kadar bunalttı ki! Tabi bunun yanında Clayton'un da gelgitli halleri biraz kafa karıştırıcıydı ama bu Whitney'e karşı tutumundan kaynaklıydı, onu anlıyordu, sabrediyordu ve bazı şeylere göz yumup dayanmaya çalışıyordu ama asıl karakteri bu olmadığı için bazı tutarsız davranışları oluyordu. Clayton'un iki büyük hatası oldu ama bunlar tamamıyla ondan kaynaklı değildi tabi bu yaptıklarını yine de haklı çıkarmaz diye de düşünüyorum. Kitabı okurken kafamda sürekli " bu kitaptan çok güzel bir dizi olur" düşüncesi belirdi ve gerçektende öyle. Normalde betimleme çok fazla sevmiyorum ama bu türde en çok sevdiğim şey betimleme hele birde çok başarılı bir şekilde yapılmışsa müthiş oluyor ve yazarın betimlemeleri çok başarılıydı. Kitabın 679 sayfa olması göz korkutabilir ama türü sevenlerin kolaylıkla ve sıkılmadan okuyacağına eminim tabi ara sıra gereksiz uzatılmış hissiyatına kapılasilirsiniz bunun yanında kitap bitince de keşke bitmeyip devam etsede diyebilirsiniz. Bu kitapta beni en çok zorlayan durum aşırı derecede çelişki yaşamam oldu tam bir çelişkiler kitabı diyebilirim. Arkadaşlar yorumumu bitirmeden yazarın teşekkür kısmını da çok sevdiğimi söylemek isterim. Ve kitap hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum, bunlar; ● Bu kitap yazarımızın ilk kitabı. Bir çok kişi Düşler Krallığı'nı ilk sanıyor ama yazarın ilk yazdığı kitap İçinde Aşk Saklı'dır. ● Yazar en başta Clayton'ı yan karakter olarak düşünmüş, esasen Paul ana karakter olacakmış. Yazar röportajında bahsederken; Clayton'ı daha yazdığım ilk anda onun büyüsüne bende kapıldım ve Clayton kendi kaderine kendi karar verdi demiş. Bunları araştırma sebebim kitabı bitirdikten sonra farkettimki kitabı çok sevmişim, evet evet kitabı okurken değil bitirdikten sonra farkettim çok sevdiğimi. (Sibel Alemdar)

Bir aralar tarihi ask romanlarına kafayı takmıştım tabi julie garwood kitaplarinin sayesinde. Sonradan da judith mcnaught ile tanıştım. Kitabı okuyalı uzun zaman oldu. O yüzden detaylarını hatırlamasam da bir an önce bitsin istediğimi hatırlıyorum. Ne yazık ki bu judith'in en sıkıcı ve eksiklerinin çok olduğunu düşündüğüm kitabı:(Iyi okumalar... (Hayriye Dev)

İçinde Aşk Saklı PDF indirme linki var mı?

Judith McNaught - İçinde Aşk Saklı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İçinde Aşk Saklı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Judith McNaught Kimdir?

People dergisinin “Yüreğin Kraliçesi” adını verdiği, New York Times’ın Çok Satanlar listesinin değişmez yazarı Judith McNaught, 1944 yılında Amerika’da doğdu. Daha önce radyoda program yapımcılığı yapan ünlü yazar, 1978 yılında yazmaya başladığı aşk romanlarıyla büyük bir hayran kitlesi oluşturdu. Öykü kurmada, masalsı atmosferler yaratmada ve aşkı anlatmadaki ustalığıyla tüm eleştirmenlerden tam not alan McNaught vazgeçilmez eserlerini Houston’daki evinde yazmaya devam etmektedir.

Judith McNaught ülkemizde de en çok sevilen yabancı yazarlardandır ve çok geniş bir okuyucu kitlesine sahiptir.

Judith McNaught Kitapları - Eserleri

  • Düşler Krallığı
  • İçinde Aşk Saklı
  • Sonsuza Kadar
  • Seni Beklerken
  • Sen Gelmeden Önce
  • Kalbim Sende Kaldı
  • Kusursuz
  • Cennet
  • Mutluluk
  • Sana İhtiyacım Var
  • Aldığım Her Nefeste
  • Gece Fısıltıları
  • Koru Beni
  • Mucize (Miracles)
  • Sənsizlik
  • O Anı Xatırla
  • Zərif qələbə
  • Cənnət kimi
  • Sənə qovuşanadək

Judith McNaught Alıntıları - Sözleri

  • Bir insanın mutlu olması için ailesinin hayır duasını alması şarttır. Ailenin senden nefret etmesi, lanetlemek gibi bir şeydir. (Kusursuz)
  • "İnsanın bu kadar çok sevildiğini hissetmesinin nasıl bir duygu olduğunu biliyor muydunuz?" (Mutluluk)
  • "Ted, inşaat işiyle uğraşan ağabeyin mi?" Julie neşeyle, "Hayır," dedi. "O Keaton'ın şerifi olan ağabeyim." "Şerif mi?!" Bu acı haberi unutmak ister gibi, şarabından bir  yudum aldı ve alaycı bir sesle, "Allah bilir ya, baban da yargıçtır," dedi. "Hayır, babam bir papaz." "Tanrım!" "Bak anladın işte. O babamın işvereni. Tanrı, yani." (Kusursuz)
  • Zaten karanlık bir geçmişim ve gri bir geleceğim vardı. (Koru Beni)
  • Tanrı bana diğer insanlarda pek bulunmayan bir armağan vermiş aynı anda iki şeye birden odaklanabiliyorum. Kate,Sanırım bana da vermiş diye takıldı ona b (Aldığım Her Nefeste)
  • Cesur olmak hiç korkmamak anlamına gelmez. Cesur olmak, korktuğumuz halde yapılması gerekeni yapmamız demektir. Örneğin, başımızın derde gireceğini bile bile doğruyu söylemek, cesarettir. İşte bu gerçek anlamda cesur olmak demektir. (Gece Fısıltıları)
  • “Camdan bir ayakkabıya ayağı uyan bir kadını arayan erkekle ilgili bir masal mı vardı?” diye sordu. Lauren başını salladı, “ Külkedisi.” “Bu ayakkabı ayağına uyarsa bana ne olacak peki?” “Seni yakışıklı bir kurbağaya çevireceğim.” (Kalbim Sende Kaldı)
  • biz aciz kullar doğru yolu bulamayız. Ancak Allah bir vesile kılar, bizi kendine götürür. (Kalbim Sende Kaldı)
  • "Çok istediğin bir şey, yanı başında olduğu halde, elini uzatıp almaktan korktuğun oldu mu?" (Mutluluk)
  • Seni sevmeyen birini sevmek cehennem azabının ta kendisi! Sana seni sevmeyen biriyle mutlu olabileceğini söyleyen olursa sakın inanma. (Sonsuza Kadar)
  • "Ancak kaybetmeye razı olan insanlar,işi şansa bırakır.Kazanma hırsı olan kişiler ise kendi becerilerine güvenir." (Gece Fısıltıları)
  • Yalnız geçen bir ay diğerini takip ederken, tekdüze hayatındaki tek kıymetli şey yazmaktı. (Mucize (Miracles))
  • "Kim olmamı isterdin küçüğüm," diye sordu adam. "Kadınlar asil unvanlara hayranlık duyarlar; bir Dük olduğumu söylesem hoşuna gider miydi?" Whitney adamın sözlerini duyunca kahkahalara boğuldu. "Bir eşkiya ya da korsan bile olabilirsiniz," dedi gözlerini kırpıştırarak. "Fakat Dük unvanı bana bile sizden daha çok yakışır." (İçinde Aşk Saklı)
  • "İki yüzlülükten nefret ederim; özellikle din kisvesi altında yapılıyorsa," (Düşler Krallığı)
  • Korkunç anılar hep canlı kalıp insana acı vermeye devam ederken güzel anılar niçin solup gidiyor ve bir süre sonra hatırlanamaz oluyor? (Mutluluk)
  • Pişmanlıklar insana sıkıntı verir. (Cennet)
  • Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz! (Cennet)
  • "Bazı kadınların parlamak için mücevhere ihtiyacı yoktur. Sen de onlardan birisin." (Düşler Krallığı)
  • "Cesur olmak hiç korkmamak anlamına gelmez. Cesur olmak, korktuğumuz halde yapılması gerekeni yapmamız demektir. Örneğin, başımızın derde gireceğini bile bile doğruyu söylemek, cesarettir. İşte bu gerçek anlamda cesur olmak demektir." (Gece Fısıltıları)
  • Yeryüzüne düşmüş bir meleğin yüzü ve şeytani mavi gözleriyle Nicholas DuVille, günah kadar tehlikeli ve çekiciydi. (Mucize (Miracles))

Yorum Yaz