diorex
Dedas

III. Richard - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

III. Richard kimin eseri? III. Richard kitabının yazarı kimdir? III. Richard konusu ve anafikri nedir? III. Richard kitabı ne anlatıyor? III. Richard kitabının yazarı William Shakespeare kimdir? İşte III. Richard kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.02.2022 10:00
III. Richard - William Shakespeare Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: William Shakespeare

Çevirmen: Özdemir Nutku

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789944881975

Sayfa Sayısı: 175

III. Richard Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, III. Richard'da en çok ilgilendiği temalardan iktidar hırsı ve bunun getirdiği zincirleme suç dizisini işler. 

Richard, Shakespeare'in ayrıntılı bir biçimde ele aldığı, gerçek dünya ile trajik hesaplaşmasını yapan, tarihsel deneyimle donatılmış ilk büyük oyun kahramanıdır.

(Tanıtım Yazısından)

III. Richard Alıntıları - Sözleri

  • Vicdan, insanın içinde durmadan başkaldıran Yüzü kızaran, utangaç bir ruhtur.
  • Fenalık düşünmeden dürüstçe yaşayamaz mı insan?
  • Richard Gloucester " Peki umutla yaşayabilir miyim ? " Lady Anne " Herkes öyle yaşamıyor mu ? "
  • Yani kendim olmak için kendimi mi unutayım?
  • Yazıcı Işte günümüzde böyle dönüyor dünya işleri, Bu apaçık düzenleri görmeyecek kadar aptal olunabilir mı? Ama gördüğünü söyleyebilecek o cesur yürek nerede? Dünya kötü; insanlar bu düzenleri görüp susuyorsa, İşin sonundan hayır beklemek doğrusu boşuna.
  • Geleceği de kararttın geçmişte yaptıklarınla, Geçmişte senin yüzünden döktüğüm gözyaşı bile, Yeter geleceği sele boğmaya.
  • Geleceği de kararttın geçmişte yaptıklarınla...
  • Bir insanın ancak dış yüzünü görebilirsiniz siz; Oysa ki Tanrı bilir, insanların içi ile dışı bir olmaz.
  • Umudun tamamen yok olduğu bir dünyada insan kendini öldürebilir.
  • Sözler, müşterileri olan dertlerin avukatlarıdır, Vasiyetsiz ölen sevinçlerin havai vârisleri, Felaketlerin beceriksiz hatipleri! Bırak biraz özgürlükleri olsun; Yararı yoktur, ama yüreğini hafifletir insanların.
  • Umudun tamamen yok olduğu bir dünyada insan kendini öldürebilir.
  • Elizabeth ... Gözlerimde toplar dünyanın tüm akarsularını, Suların sultanı gökteki ay gibi, yeryüzünü sele boğarım!
  • Biz, ölümlü insanlar, yaşadığımız geçici şerefleri Tanrı'nın lütuflarından daha çok yeğleriz!
  • Vicdanımın binlerce dili var, Her biri başka bir öykü anlatır.
  • Elizabeth Sözler, müşterileri olan dertlerin avukatlarıdır, Vasiyetsiz ölen sevinçlerin havai varisleri, Felaketlerin beceriksiz hatipleri!

III. Richard İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Shakespeare'in diğer tarihi oyunları gibi III. Richard oyunu da kavgalar, planlar ve çatışmalarla örülü bir hikaye anlatıyor bize. Fakat III. Richard karakteri diğer krallardan çok farklı, mücadelesi ve hırsı, kendisine her şeyi yaptıracak yegane unsurlar. İki yüzlü konuşmaları, küçük şeylere karşı sabırsız olması ve büyük tasarılarının kendisini krallık yoluna ulaştıracağını umması onu tanımlayan davranışları. Hırs ve kibirle çevresine iyi görünen Richard'da "hadi beni kralınız yapın" havası kitapta yoğun bir şekilde hissedilir. III. Richard her şeyi elde edeceğini uman bir muhteris. Tutkusu var fakat onu tutacak gücü elde ettiğinde daha en başından dayanamamış ve yıkılmıştı. Bu karakterin sonu başından belliydi sanki... (Zeynep Mart)

SUÇLUNUN PSİKANALİZİ: Kaynaklar: Romalı oyun yazarı Seneca'nın tragedyaları. (1. yüzyıl) Ahlak oyunlarındaki Kötülük figürü; gizem oyunlarının döngüsel motifi ve İncil'deki paralellikleri. (14. ve 15. yüzyıl.) yazar/thomas-more'un History of King Richard III adlı kitabı. (Yaklaşık olarak 1520) ''Shakespeare'in dünyanın en büyük oyun yazarı olduğunu söylemek yetersiz kalır. Ondan bir filozof, psikolog olarak söz etmek ya da algılarını dramatik formda ifade edip onları eşsiz bir incelikle ve iletişim gücüyle sunabilecek ustalıkta bir şair olduğunu söylemek daha yerinde olacaktır.'' -kitap/shakespeare-kitabi--112036 Bu alıntıdaki ''Psikolog'' sözüne dikkat çekmek istiyorum. Shakespeare, çoğu oyununda olduğu gibi, burada da psikanalizi çok iyi yapmış, ama bu oyunda oldukça üst düzey. Gerçekten de bir ''psikolog'' gibi Richard'ın içini çok iyi işlemiş. Öncelikle, Richard'ın kişiliğinden bahsetmek istiyorum, sonra oyuna geçeceğim: III. Richard'ın hükümdarlığı sırasında yaşayan bir tarihçi olan John Rous, kralını adil yasalar uygulayan "yüce gönüllü" bir "iyi efendi" olarak nitelendirmiştir. Fakat ilk Tudor kralı VII. Henry'nin döneminde Rous görüşünü değiştirmiştir. Richard'ın bir ucube olduğunu yazmıştır: Biçimsiz ve fiziksel olarak zayıf bir kişi olan Richard, VI. Henry'yi öldürmekten ve kendi karısını zehirlemekten sorumlu tutulmuştur. Aralarında Sir Thomas More'un da bulunduğu diğer tarihçiler de Richard'ın "kamburluğunu" iç yozlaşmışlığının kanıtı olarak göstererek bu karalama eğilimine katılmıştır. More ve diğerleri York karsta propagandayla Tudor hükümranlağını meşrulaştırmak istemiş olabilirler. Shakespeare kendi materyalini bu değerlendirmelerden almıştır. More, Richard'ın komplolarını kurarken yanıltıcı ve tatlı dilli olduğumu söylemiş, ama aynı zamanda akıllı ve cesur olduğunu da kabul etmiştir. Shakespeare tüm bu özellikleri korumuş ve etkili bir vicdan da ekleyerek krala derinlik katmıştır. Karakter öylesine uzun ömürlü olmuştur ki tarihsel Richard'ı silmiştir. Aslında onu bizzat tanıyan hiç kimsenin değerlendirmesi günümüze ulaşamamıştır. Shakespeare dünyamızda yüzde yüz kötülüğe, yüzde yüz iyilik kadar az, hatta daha bile az rastlandığını bilirdi. Onun için, oyunlarında canlandırdığı yüzlerce kişi arasında, tam kötü olan ve sonuna dek kötü kalan ancak dört kişi vardır: Lear'ın iki büyük kızı, Iago ve Richard. Goneril ile Regan'ın kişilikleri çok da ilginç değildir. Sadece kötüdürler, o kadar. lago ise, Richard kadar ilginç ve çok daha karmaşık, anlaşılması çok daha güç bir kişidir. Bu ikisini karşılaştırınca, ilk aklımıza gelen, Iago'nun kötülüğünü bağışlamamız için bir nedeninin bulunmayışıdır; çünkü Iago normal yapılı, herkes gibi bir adamdır. Oysa Richard'ın iç dünyasının çirkinliği, bedeninin görülmedik çirkinliğinin doğal bir sonucu sayılabilir. Ne var ki, bu sorun sanıldığı kadar basit değildir. Biçimli, yüzü gözü düzgün olarak dünyaya gelseydi, Richard gene de Richard olurdu belki de. Üstelik John Palmer'ın belirttiği gibi, Richard sırtındaki o kambura nerdeyse âşıktır. Çünkü sırtındaki kambur, onun başkalığının herkese üstünlüğünün bir simgesi gibidir. Şimdi oyuna geçelim: Richard'ın açılış konuşması, bizi savaşın buz gibi dehşetinden barışın getirdiği yaz mevsimine taşıyarak sahneyi hazırlar: ''Hoşnutsuzluğumuzun kışı, şimdi, Günlük güneşlik bir yaza dönüşüverdi York'un güneşiyle.'' (s. 1) Geriye yalnızca Richard'ın hoşnutsuzluğu kalır. Boş saray hayatıyla gittikçe ironik bir tonda alay eden Richard'ın hoşnutsuzluğu IV. Edward'ın güneşli hükümdarlığını karartacaktır. Richard bu oyunda Shakespeare'in VI. Henry üçlemesinin 3. Bölümü'ndekine göre daha ustaca operasyonlar yönetir. Geçmişte şiddeti kullanırken artık saray içi mücadeleyi ve hırslı adamların kişisel çıkarlarını manipüle eder. Shakespeare ona bir Machiavelli* kurnazlığı verir ve döktüğü kanları büyük ölçüde sahnenin dışında bırakarak bunu pekiştirir. Üçüncü Richard bu tipin sınırlarını aşmakla, çok daha ilginç ve çok daha karmaşık olmakla birlikte, o çağın Machiavelli kavramına uygun bir kişidir. Amacına varmak için hiç çekinmeden en kötü çarelere başvurur, yalanı ve ikiyüzlülüğü ustaca kullandığı silahlar haline getirir ve Floransalı yazarın bir devleti yönetenin başlıca nitelikleri saydığı iki şeyi, yani tilkinin sinsice kurnazlığıyla aslanın yiğitçe atılganlığını kendi benliğinde birleştirir. Üçüncü Richard, yalnız Machiavelli tipinin sınırlarını aşmakla kalmaz, insanlık sınırları dışında bilir kendini. Yeryüzündeki insanlarla kardeş olduğunu kabul etmez. Bedeni kadar eğri büğrü olan ruhuyla, onların hiçbirine benzemediğine inanır. ”Ben, ben'im yalnız” der. Bu söz onun bireycilikten de öte bencilliğini açığa vurur. Richard yeryüzünde sevdiği tek kişi olan babasının ölümünden sonra, insanları birbirine bağlayan temel bağı, yani sevgi bağını, kökünden koparmıştır. Kendi benliği dışında hiçbir şeyin değeri yoktur gözünde. Böylece Richard bencilliği en son kertesine götürmüş, sonunda bir insan olmaktan çıkmış, kendi yarattığı cehennemin içinde bir canavar olmuştur. Kraliçe Elizabeth, metresi olmayı reddettikten sonra IV. Edward'la evlenen bir duldur ve Edward'ın ailesinin nefretini kazanmıştır. Richard, Elizabeth'in kardeşi ve eski evliliğinden iki çocuğunu sınıf atlama peşindeki kişiler olarak göstererek sınıf bilincine oynar: "Kibar, kurnaz, sinsice sokulan düzenbazlar.'' Daha sonra kendi entrikalarını -kardeşi Clarence ve Lord Hastings'i zindana atmasını- onların üzerine yıkar ve onları yeni genç krala hırslı komplolar kurmakla itham eder. Bu sayede babacan amca rolünü oynar ve iki çocuğu Londra Kulesi'ne kapatır. Çok geçmeden de Rivers, Dorset ve Gray'i infaz ettirir. İktidara bu kadar hızlı yükselmek, başkalarıyla yapılan gizli anlaşmalara dayanır. Buckingham, Catesby, Hastings, Ely Piskoposu, hatta Richmond'ın üvey babası Stanley aslında Richard tarafından kandırılmak yerine bildikleri şeyler hakkında sessiz kalmayı tercih etmiş olabilir. Bir dereceye kadar Richard'ın entrikaları kalan iç savaş sırasında York Hanedanlığı'na sadakatsizlik eden bu figürlerin değerini düşürür. Bunların birçoğu VI. Henry'nin dul eşi Margaret tarafından öngörülür. Eski Kraliçe Margaret gelenekleri çiğneyerek sarayı ziyaret eder ve uzun zamandır kardeşi kardeşe kırdıranların bunun bedelini ödeyeceğini söyler. Richard'ın dediği gibi bu mücadeledeki kendi rolünü rahatça unutmuştur, ama tarihin senaryosuna uygun olarak herkesin yaptığı yanlışın bedelini ödeyeceğini haber verir; bu bedelleri ödetecek kişi de Richard'dır. Margaret'in dışında saraydaki hiç kimse Richard'ın eylemleri karşısında sesini çıkarmaz. Fakat Londra sokaklarındaki halk durumdan rahatsızdır. Oyunun ilk yarısı, Richard'ın açıkça kendi egemenlik alanı olarak gördüğü bir Londra'da geçer. Fakat halk tabakası Richard'ın akıllıca performansının etki edemediği daha geniş bir kitleyi temsil eder. Anne, Kraliçe Margaret, York Düşesi ve Kraliçe Elizabeth gibi kadınlar da bu kesimin bir parçasını teşkil eder. Olanları izleyip hatırlarlar. Richard'ın annesinin işaret ettiği gibi olayların çetelesini tutma işi çoğu zaman sadece kadınlara kalır. Rüyalar, kabuslar, lanetler, kehanetler ve önseziler oyunda Richard'ın kontrolünün dışındaki metafizik dinamiği temsil eder. Kule'deki masum prenslerin öldürülmesinin ardından Richard'ın talihi birdenbire tersine dönmeye başlar. Kuşkulara ve korkulara kapılır. Anne onun uzun zamandır "korkutucu rüyalar" gördüğünü açıklar. Richard'ın kral olduktan sonraki ilk ihtiyatlı konuşmasında darbenin sorumluluğunu Buckingham'la paylaşmaya çalışır: "Senin öğütlerin ve yardımınla Kral Richard yükselip oturdu bu tahta." (s. 108) Fakat Buckingham'ın şüpheleri artar ve ikilinin arasında gerginlikler çıkar. Kendini eylemin merkezinde gören Richard tam da çıkarcı dostlarının yardımına ihtiyaç duyduğunda gittikçe yalnızlaştığını ve entrikalarını tamamına erdirmek için Tyrrel gibi yabancılara bel bağlamak zorunda kaldığını görür. Buckingham'ın saraydan ayrılması, Richard'ın artık eylemin tek hâkimi olmaktan çıkacağının habercisidir. Richmond'ın sahneye çıkmasına da zemin hazırlar. Lord Stanley ve Kraliçe Elizabeth tarafından gizlice desteklenen Richmond'ın Fransa ü- zerinden bir istila planladığını öğreniriz. Oyunun eylemi açılır ve Londra'daki dar bir odaktan Ingiltere'nin kalbine, Leicestershire kırsalına ve Bosworth savaş meydanına yayılır. Richard'ın güneşli yazı yerini sonbahara bırakırken, Margaret geri döner. Richard'ın proloğuna karşılık olarak şu kaçınılmaz sonucu müjdeler: "Demek adamın ikbali fazlasıyla olgunlaştı; Öyleyse yakında düşer ölümün çürümüş ağzına." (s. 116 ) Richard'ın fiziksel şekli, her oyun yazarı için bir nimettir ve Shakespeare bundan çok faydalanmıştır. Çoğu izleyici de büyük bir başarıya ulaşan VI. Henry oyunlarından memnun kalmıştır ve Tudor tarihinde anlatıldığı şekliyle kanlı iç savaşın korkunç yaratığı ve geleceğin şeytani kralı olan kambur figürüne aşina olmalıdır. Shakespeare, Richard'ın fiziksel bozukluğunu onu harekete geçiren etkin haline getirerek vurgular. Önceki oyunda Richard tüm aile ve hizip bağlarını koparır ve kendini York ve Lancasterları savaşa sürükleyen kan bağı prensibine karşı konumlandırır. Fiziksel bozukluğu nedeniyle aile bağları ve doğal mirasının onu aşağıya çektiğini hisseder. Bu nedenle kendi kendine yetmeye karar verir: "Ben kendim bir başımayım" ve bir oyuncu gibi şeklini avantaja çevirerek tahta doğru ilerler. Richard'ın oyunun başında bize sunduğu performans budur. Bize komplolarını açıklar ve tarihi kahraman, âşık ve kötü karakterleriyle yalınlaştırarak kurguya dönüştürür. III. Richard'da Shakespeare aynı zamanda, Orta Çağ oyunlarının çoğunda kullanılan alegorik yöntemi büyük ustalıkla tek bir bireyin bilincine taşır. Şüphesiz, Gloucester Dükü Richard'ın, memleketi cezalandırmak ve arıtmak için Tanrı tarafından gönderilmiş "ilahi bir kırbaç" olduğuna ilişkin Tudor efsanesini bilmezden gelemezdi. Ancak, simgesi bir kırbaç olmanın çok ötesinde, Richard, Titus Andronicus'taki, kimi yönleriyle benzediği Aaron kadar tuhaf bir karakter. VI Henry, 3. Bölüm'de, York Dükü'nün dediği gibi, babasının tak dirini kazanmış: "Richard, oğullarım arasında en takdire layık olan.'' İleride gelecek olan Hamlet'in aksine, bu evladın başlıca amacı ölen babasının intikamını almak değil. Richard, barış döneminde kimliğinden olduğu için kendine yeni bir yol vermek niyetinde: ''Peki, ben bu tatsız barış günlerinde kaval dinleyerek Kendi biçimsiz gölgemi seyredip kurmaktan başka Bir şey yapmayacak mıyım? Öyleyse... Tatlı laflar edilen bu günleri hoşça geçirmek için Madem kimsenin sevgilisi olma şansım yok, Ben de karar verdim kötü adam olmaya, Bu hoş günlerin boş zevklerinden nefret etmeye.'' (s. 2) Bu hedefe ulaşmasını sağlayabilecek nitelikler arasında, Shakespeare'in kendi bazı nitelikleri de var. Örneğin, dili ustalıkla kullanma yeteneği: soğuk ve alaycı, ama zekice espri ve tiyatro ile kurmacanın sınırsız gücüne olan inanç. Richard, başlangıçta muzip bir cin, seyirciyle hoş bir iletişim kuran bir aktör daha sonra ise, pırıltılı, kibar görünümünün altında bir Machiavelli olur. O güne kadar Elizabeth çağı sahnesinde böylesi sevimli ve çekici bir katil görülmemişti. Durmadan söylenip şikâyet eden politikacılar, budala mevki düşkünleri ve içi kof ahlak hocaları karşısında, Richard'ın IV. Perde'ye kadar cana yakın olduğu bile söylenebilir. Jack Cade gibi Richard da, vicdani yük taşımamanın hafifliğiyle epeyce uzun süre yerini ve gücünü koruyor; bu yük ise, kefaret yönüyle birlikte, Clarence'a, Lady Anne'e veya küfürbaz hayalet Kraliçe Margaret'e aktarılıyor. Zeki ve şen bir pozcu olarak en etkili olduğu zamanlardan biri, kayın pederini ve kocasını katlettiği Lady Anne'e kur yaptığı sahne. Burada Shakespeare tarihsel olayları bir araya getirerek sıkıştırıyor, öyle ki, VI. Henry'nin 1471'deki cenaze törenleri, Richard'ın 1472'de Anne'e kur yapması, Clarence'in 1478'de Kale'de katledilmesi ve IV. Edward'ın 1483'teki ölümü aynı zamana rastlıyor. Richard şen şakrak, bir zorlu işten ötekine koşturur; caddede yürüyüşte olan Henry'nin cenaze alayına dalar ve Lady Anne'in karşısına çıkar. Lady Anne rolünde bir çocuk aktör vardır ve çocuk aktörler hazırcevaplık eğitimi görmüşlerdir. Richard, "temposunu” biraz yavaşlatmasını rica ederek öfkeli bayana yaltaklanır, sözlerini Anne'in konuşma ritmine uydurur "şeytan"ı yerine kendisi "meleği" kullanır, vezinli konuşmasında vurguları artırıp azaltarak, üstün konuşma becerisi sayesinde sonunda Anne'in gönlünü çeler. Kazandığı zafer göründüğünden de ilginç, çünkü çocuk aktörler bu tür karşılıklı konuşma alanında, yetişkinlerden daha sık alıştırma yapıyorlardı ve aslında, Anne'in buradaki yenilgisine yol açan bir etken de, konuşmaya fazlaca hevesli oluşu. VI. Henry'de, aktörlerin balkonlardan seslenerek konuşturulması tekniği gereğinden fazla kullanılmış ve yadırganıyor. Ancak III. Richard'da, bu iş için sahnenin üstünde yer alan bir balkondan yararlanılmış. III. Perde de Richard, elinde dua kitabıyla iki piskopos arasında bu yukarı balkonda görünür. Amacı Londra'nın meclis üyelerini sofuluğuyla etkilemek ve taç giymeye hevesli değilmiş gibi görünmektir. (Shakespeare'in babası, belediye meclisi üyesi biraderlerce nasıl dışlandıysa, bu balkon sahnesinde de seyirciler, tıpkı Richard gibi, meclis üyelerin aptal yerine koyarak hor görürler.) Burada, satır arasında Shakespeare, ilginç bir şekilde, usta bir aktörün ne kadar esnek bir kimliğe sahip olursa olsun, belki de içi boş bir davuldan başka bir şey olmadığını ima eder. Richard'ın bir pozcu olarak yetkinliği, fena halde dışlanmış ve özürlü olmasından kaynaklanır. Bir gösteri adamı olarak başarısı ise, kısmen iç yaşamının silik ve rahat olmasından kaynaklanır. Yaratıcı tahripkârlığı çok göz alıcı, ama kısa sürüyor. "Karakter"i değişmiyor, ama sahnedeki ve siyasetteki inisiyatifi yitirince onunla olan yakınlığımız azalıyor. Ağlayan, feryat eden Kraliçelerden oluşan bir koroyu, yine yenilikçi bir koro kimliğindeki hayaletler grubu izler. Richard ise sonunda o kadar uzaklardadır ki, duyguları değil düşünceleri ön plana çıkar. Hasmı ile Boswortlite karşı karşıya gelirler ve despot hükümdar öldükten sonra, Richmond Kontu simgesel kimliğiyle şaşaalı bir Tudor geleceği kehanet eder. Richard'ın kötücül bozukluğunun yıkıcı gücü, oyunda sahneye ilk beş çıkışında net bir biçimde görülür. IV. Edward'ın yeni devletinin sorunsuzca işleyişini sekteye uğratarak bir dizi saray seremonisine ve toplantısına müdahalede bulunur; böylece hepsine kendi damgasını vurur. Bazı prodüksiyonlarda Richard diğer karakterlerden farklı bir giriş kullanırken gösterilir; böylece ahlak oyunlarındaki Kötülük figürü gibi başka bir yerden kaos yaratmak maksadıyla geldiği ima edilir. Richard doğaçlama düzenbazlıktaki ustalığını özellikle dilde gösterir. Sokak konuşmasında ve zekice hazırcevaplıkta aynı ölçüde rahattır. Çok yönlülüğü onu sahte öfkeden alır, sahte ılımlılığa götürür. Nüktedan ve akıcı retoriğiyle rakiplerini savunmasız bırakır ve çoğu zaman bizi de aynı şekilde yakalar. Richard'ın sözel hünerleri, Leydi Anne'i eşi olmaya ikna ederken ve Kraliçe Elizabeth'i kızıyla evlenmeye ikna etmeye çalışırken Öne çıkar. Oyunun başına ve sonuna stratejik olarak yerleştirilen bu paralel sahneler, Richard'ın talihinin yükselişi ve düşüşüne işaret eder. Kraliçe Elizabeth'e de aynı şekilde yaklaşır, ama Elizabeth onun taktiklerini kendisine karşı kullanır. Bu defa tartışmanın kazanını kadındır. Elizabeth'in aşağılayıcı ifadeleri, Richard'ın kendi kötü eylemlerini savunma çabalarını bastıracak bir etkiye sahiptir. Nihayetinde Richard'ın performansı son bulur ve ikna ediciliğini kaybeder. Bosworth savaşından önceki gece umutsuzluğa kapılmamaya çalışırken, monoloğu yeni bir dinleyiciyi hedef alır: kendi vicdanını. Kendi kendini aldatmaya dönük zekice çabalar barındırmayan bir adli soruşturma gibidir bu; Richard hem davacı hem de davalı taraftır. Sonunda vicdanı ona söz verdiği gibi kötü biri olduğunu söyler: ''Vicdanımın binlerce dili var, Her biri başka bir öykü anlatır; Hepsi de beni suçluyor alçak diye." (s. 154) Richard'ı kehanetler ve lanetlerle boğuşurken izleriz. Son savaşından önce uyuyamaz ve olduğu gün güneş yüzünü göstermez. Sonunda hem Richmond formunda tarih tarafından hem de kendi kendisi tarafından yenilgiye uğratılır: "Kendim getirdim kendi sonumu.'' Kendine bile hiç acımadığını kabul eder. Genellikle sonunda Richard hakkındaki duygularımızı belirleyen şey, performansta Richard'ın savaştaki yiğitliği olur. Belki de "Bir at! Bir at! Krallığıma karşılık bir at!" diye haykırması onun en büyük mutluluğu sadece dövüşlerde yaşadığını hatırlatır. Richmond oyunu sonlandırır, ama en son odak yine Richard'dır. Richmond'ın "gülümseyen bir bolluğun" ve "hakça bir refahın hüküm süreceği günlerin" kusursuz tablosunu çizmesinin gerisinde Richard'ın güneşli günleri müjdeleyen açılış sözlerinin gölgesi vardır... Faydam dokunduysa ne mutlu bana, keyifli ve verimli okumalar. * ”Machiavelli” adı, hain, ahlaksız, entrikacı anlamına gelen bir sıfata dönüşmüş ve çağın tragedyalarında ayrıca önemli bir rol oynayan ”kötü adam” (”villain") tipiyle özdeşleşmiştir. KAYNAKÇA: 1- kitap/shakespeare-kitabi--112036 2- kitap/shakespeare-bir-yasam--168803 3- kitap/shakespeare-ve-hamlet--19213 (Fëanor)

Yazarımız ne kadar iyi yazdığını ve ağırlığını fena şekilde hissettirdiği bir eserdi. Üstüne koyarak devam eden bu seri de sabırsızlıkla okutmayı başardı.Biran önce sonunu öğrenmeyi istedim.Sonuda yeterince tatmin etti. 1450 yıllarda yazılmış bu kitapların mevcut yönetimi nasıl eleştirildiğini görmek beni bile gururlandırdı. (ömer özgedik)

Kitabın Yazarı William Shakespeare Kimdir?

William Shakespeare (26 Nisan 1564 (vaftiz) – 23 Nisan 1616), İngiliz şair, oyun yazarı ve oyuncu. Çoklukla İngilizce dilinin en büyük yazarı ve dünyanın en iyi dram oyun yazarı olarak anılır. İngiltere'nin ulusal şairi ve "Avon'un Ozanı" olarak da bilinir. Günümüze ulaşan eserleri, bazı ortaklaşa yazılanlarla birlikte 38 oyun, 154 sone, iki uzun öykü şiir ve birkaç diğer kaynağı belirsiz şiirlerden oluşur. Oyunları bütün büyük dillere çevrildi ve diğer bütün oyun yazarlarından daha çok sergilendi.

Shakespeare, Stratford-upon-Avon'da doğdu ve büyüdü. 18 yaşında, Anne Hathaway ile evlendi ve üç çocuğu oldu: Susanna, ikizler Hamnet ve Judith. 1585 ile 1592 arası, Londra'da bir aktör, yazar ve Lord Chamberlain's Men (sonraki adı King's Men) adında bir tiyatro şirketinin sahibi olarak başarılı bir kariyere başladı. Ölmeden 3 yıl önce 1613'te, 49 yaşındayken Stratford'da emekli olarak görüldü. Shakespeare'in kişisel yaşamına dair bazı kayıtlar günümüze ulaşmıştır. Fiziksel görünüşü, cinsel yönelimi, dini inançları, ve başkaları tarafından yazılıp ona atfedilen eserler olup olmadığı hakkında önemli tahminler yürütülmüştür.

Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yıllarında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihîydi, bu türlerle 16. yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine yükseldi. Daha sonra 1608'e kadar trajedilere yöneldi, İngilizce'nin en iyi ürünlerinden bazıları kabul edilen Hamlet, Kral Lear, Othello, ve Macbeth'i bu dönemde yazdı. Son aşamasında, dram olarak da bilinen trajikomedilerini yazdı, ve diğer oyun yazarlarıyla iş birliği yaptı.

Oyunlarının birçoğu hayatı boyunca değişik kalitede ve doğrulukta basında yayımlandı. 1623'te, Shakespeare'in iki arkadaşı ve aktör dostu John Heminges ve Henry Condell, şimdi Shakespeare'in olduğu bilinen iki eser dışındaki tüm dramatik eserlerini içeren bir derleme baskıyı, Birinci Folyo'yu yayımladı. Önsözü Ben Jonson'ın bir şiiriydi, şiirde ileri görüşle Shakespeare için "bir döneme değil, tüm zamanlara ait" şeklinde bahsedilmiştir.

Shakespeare yaşadığı zamanda saygın bir şair ve oyun yazarıydı, ama ünü 19. yüzyıla kadar günümüzdeki yüksekliğine erişmedi. Özellikle romantikler, Shakespeare'in dehasını çok beğenmiş ve Victoria döneminde yaşayanlar Shakespeare'e George Bernard Shaw'ın "bardolatry" (Shakespeare hayranlığı) olarak tabir ettiği bir hürmetle tapmışlardır. 20. yüzyılda, eserleri bilim ve tiyatrodaki yeni akımlar tarafından defalarca benimsendi ve yeniden keşfedildi. Oyunları bugün popülerliğini büyük ölçüde sürdürmektedir ve sürekli olarak incelenmekte, sergilenmekte ve tüm dünyada farklı kültürel ve politik bağlamlarda yeniden yorumlanmaktadır.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/William_Shakespeare

William Shakespeare Kitapları - Eserleri

  • On İkinci Gece
  • Kış Masalı
  • Hamlet
  • Venedik Taciri
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Othello

  • Romeo ve Juliet
  • Yanlışlıklar Komedyası
  • Kral Lear
  • Soneler
  • Kral V. Henry
  • Antonius ve Kleopatra
  • Fırtına

  • Cymbeline
  • III. Richard
  • Veronalı İki Soylu Delikanlı
  • Julius Caesar
  • Coriolanus'un Tragedyası
  • Troilus ve Cressida
  • Kral IV. Henry - 1

  • Yeter ki Sonu İyi Bitsin
  • Aşkın Emeği Boşuna
  • Kral IV. Henry - 2
  • Atinalı Timon
  • Sen Aydınlatırsın Geceyi
  • Titus Andronicus
  • Hırçın Kız

  • II. Richard
  • Kral VI. Henry - 1
  • Macbeth
  • Windsor'un Şen Kadınları
  • Kral VI. Henry - 2
  • Aşk ve Anlatı Şiirleri
  • İki Soylu Akraba

  • Kısasa Kısas
  • Kral John'un Yaşamı ve Ölümü
  • Nasıl Hoşunuza Giderse
  • Kuru Gürültü
  • Cardenio
  • Romeo ve Juliet (Çizgi Roman)
  • Macbeth (Çizgi Roman)

  • Çifte İhanet ya da Dertli Aşıklar
  • Beklemek Cehennemdir
  • Pericles
  • Kral VIII. Henry
  • Toplu Öyküler 1
  • Kral VI. Henry - 3
  • Hamlet

  • Hikayeler
  • Beğendiğiniz Gibi
  • Three Great Plays of Shakespeare
  • Venus and Adonis
  • The Rape of Lucrece
  • Othello ve Titus Andronicus
  • Julius Caesar

  • Macbeth
  • Kral Lear
  • Shakespeare Hikayelendirilmiş Bütün Eserleri
  • Othello
  • Bir Yaz Gecesi Rüyası
  • Seçilmiş Әsәrlәri -1
  • Seçilmiş Әsәrlәri -2

  • Venedik Taciri
  • VIII. Henry
  • The Complete Works
  • Die Fremden
  • Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!
  • Romeo ve Juliet & Kral Lear
  • Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler)

  • Kuru Gürültü
  • Fırtına
  • III. Richard
  • On İkinci Gece
  • Complete Sonnets and Poems
  • Selected Works of Shakespeare I
  • Hamlet ve Atinalı Timon

  • Flowers From Shakespeare's Garden
  • Love in Shakespeare: Five Stories
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Shakespeare-Toplu Oyunları - 1
  • Is This a Dagger Which I See Before Me?
  • Fırtına
  • Helbestên Bijare

  • Othello

William Shakespeare Alıntıları - Sözleri

  • Ey , xahiş edirəm , iti xəncərini qınına qoy, iti ağlını qınından çıxar. Romeo və Cülyetta (Seçilmiş Әsәrlәri -1)
  • "I saw Othello's visage in his mind" (Othello)
  • Daha aşkın baharında nasıl olur da aşk filizleriniz nefretten kurur? (Yanlışlıklar Komedyası)
  • Duygularımız zindanlarımızda zincire vurulmuş Mahkumlar gibi kontrol altındadır. (Kral V. Henry)
  • Tüyleri daha güzel diye alakarga tarlakuşundan daha mı değerli? (Hırçın Kız)
  • "yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini, hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye." (Soneler)

  • Bedeni zenginleştiren yalnızca kafadır.. (Hırçın Kız)
  • Bilirsiniz ki, mutluluk sevgi bağının ta kendisidir. (Kış Masalı)
  • Aşk da öyledir lordum, sevmeye başlamadan önce kör olmak gerekir. (Kral V. Henry)
  • Dünya ne kadar genişse, o kadar uzakta olacağım. (Yeter ki Sonu İyi Bitsin)
  • Düşüncelerimden öteye gidemezsin nasıl olsa Ve ben hep onlarlayım, onlarsa hep seninle. (Vazgeçtim Bu Dünyadan (Seçilmiş Şiirler))
  • “ Keşke düşüncelerim de kapansa, gözlerim kapanınca..” (Fırtına)
  • “Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni.” (Nasıl Hoşunuza Giderse)

  • “Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını. Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.” (Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz!)
  • Doğru olanın kaygısızdır yüreği. (II. Richard)
  • ... çok seven ama aklıyla sevmeyen biri olduğumu söyleyin. (Othello)
  • Kötülük nedir bilmezdik, bilen olduğun da aklımıza getirmezdik. (Kış Masalı)
  • "Bir aşığın yemini bir meyhane sahibinin sözü kadardır. İkisi de her şeye tamam der." (Beğendiğiniz Gibi)
  • Beklemek cehennemdir. Ama beklerim seni. İyi kötü demeden suçlamadan keyfini. (Beklemek Cehennemdir)
  • "Kıskanç ruhlar bir sebebe ihtiyaç duymaz." (Othello)

Yorum Yaz