İki Cihan Güneşi Peygamberimiz - Cüneyd Suavi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kimin eseri? İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kitabının yazarı kimdir? İki Cihan Güneşi Peygamberimiz konusu ve anafikri nedir? İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kitabı ne anlatıyor? İki Cihan Güneşi Peygamberimiz PDF indirme linki var mı? İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kitabının yazarı Cüneyd Suavi kimdir? İşte İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Cüneyd Suavi
Yayın Evi: Zafer Yayınları
İSBN: 979975261071
Sayfa Sayısı: 654
İki Cihan Güneşi Peygamberimiz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ümmetini Cehennem´den kurtarmak, miraç sırasında gözle müşahede ettiği Cennet´e, ezelî ve ebedî hazinelere kavuşturmak için göz yaşı döktü, işkenceden işkenceye uğradı. Fazladan bir kişinin iman etmesi için, bu işkencelerin tamamına razıydı.
Çünkü o, Rahmet Peygamberiydi.
İki Cihan Güneşi Peygamberimiz Alıntıları - Sözleri
- Allah Resulü'nün ifadesiyle, yarım saat kaylule, gece uykusunun bir buçuk saati kadardır.
- İman edenler içinde çirkin şeylerin yayılmasından hoşlananlar için dünyada ve ahirette acı bir azap vardır.... (nur suresi:19-20)
- Peygamberimiz, dört yaşında yaşadığı olayı şöyle anlatmaktaydı: "Ben, Sa'd Kabilesinde büyüdüm. Abdullah'la ile birlikte kuzu otlatırken, beyaz elbiseli iki adam içi karla doldurulmuş altın bir leğen ile yanıma geldiler. Beni tutarak karnımı yardılar. Daha sonra kalbimi çıkartıp yardılar ve pıhtılaşmış bir kan parçası çıkartıp attılar. Bu iş bitince, getirdikleri kar ile kalbimi ve iç kısmımı temizlediler. Sonunda da karnımı dikip gönderdiler." ...Çünkü Rabbimiz şöyle buyurmuştu: "Eğer biz Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki o dağı, Allah korkusundan parça parça olmuş görürdün." Yüce Rabbimiz o kitabı Resulü'nün kalbine indirmişti. Bu yüzden de onun kalbi dağlardan daha sağlam olmalıydı. Yapılan her ameliyat bunun içindi.
- Çünkü cennet gibi muhteşem bir mükafat, “akılsız“ insanların yeri olamazdı.
- Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir'in İslam'ı seçmesinden bahsederken: "İslam'a davet ettiğim kişilerin arasında bazıları nazlandı, bazıları uzun uzun düşündü. Fakat Ebu Bekir hiç gecikmedi, bir an bile beklemedi." demişti
- Peygamber Efendimiz(s.a.v) Veda Haccında :"Ey insanlar! Kadınlarınız hakkında Allah'tan korkunt Çünkü onlar size Allah'tan emanettir. Onlar erkeklere göre daha zayıftır. Bu yüzden de kadınlara hayırlı olmanızı tavsiye ederim." diye buyurdular.
- ...Yüce Allah Kur'anda, bu acıklı sonu şöyle belirtiyordu: "Allah'ın o fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi. O kuşlar askerlere, pişirilip sertleşen balçık taşları attılar. Rabbin onları, sanki güveler tarafından delik deşik edilen hububat çuvallarına döndürmedi mi?" (Fil Suresi)
- “Ben sizi cennet havuzunda bekliyorum..” “• Rabbim o havuzda kavuştursun inşallah “
- Âişe validemiz anlatıyor; "Başı benim göğsümün üstündeydi. Son anlarında, ellerini yanındaki su kabına batırdı ve yüzüne sürdü. Başını göğe kaldırıp kelime-i şehadet getirdikten sonra: 'Allah'ım! Refikul Âla' derken, mübarek elleri suyun içine düştü" Tarihler hicretin 11. Yılını ve Rebiulevvel ayının 12. Pazartesi gününü {8 haziran 632'yi} gösteriyordu. 63 yaşındaydı. Cebraik Aleyhisselam o sırada gelip: "Ya Rasulallah! Sana selâm olsun! Bu senin için yeryüzüne son inişimdir!" Dedi.
- Vallahi bu işten beni döndürmek için Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime koysalar, Allah beni üstün kılana kadar, ya da bu yolda çarpışıp ölene kadar, vazifemden asla vazgeçmem!” Dedi. Bu sözleri söylerken ağlıyordu.
- “Çok gülmeyiniz! Zira gülmenin fazlası kalbi öldürür”
- “Hastalığa yakalanan Müslümanların günahı, bir ağacın yaprakları gibi dökülür!”derdi.
- İki cihan Güneşi’nin mübarek dudaklarından onlar için harika bir müjde verildi: “Cennet, annelerin ayağı altındadır.” Uzun asırlar boyunca bir mal gibi alınan, eşya gibi satılan, gereğinde dövülerek öldürülen kadınlar; ayaklarının altına cennetlerin serildiği ‘saygıdeğer insanlar’ haline dönüştü. Ve kadın gerçek değerini o anda buldu. 
- “Bir erkek karısına hizmet etmesi, Allah’ın gazabını ortadan kaldırır. Ve o kişinin derecesini yükseltir ki, bu da hurilerin mehridir” derdi.
- Allah Kur'anda şöyle buyurmuştu: "Kalbi imanla huzura ermiş olduğu halde inkâra zorlanan kimseler hariç, kim iman ettikten sonra gönül rızasıyla inkârı benimserse, öyleleri Allah'ın gazabına uğrar; onlar için büyük bir azap vardır." (Nahl Suresi, 10)
İki Cihan Güneşi Peygamberimiz İncelemesi - Şahsi Yorumlar
~ O Ülkeler Değil, Gönüller Fetheden Peygamberdi ~: Öncelikle bu incelemeyi yazıp yazmamak konusunda çok ikilemde kaldım fakat böyle güzel, heleki Efendimiz (s.a.v) konu alan bir kitabın incelemesini yazmasaydım içimde ukte kalıp, eksik olacağının farkına vardım, böylelikle yazma kararı aldım kendimce. Aslında ne kadar yazarsam yazayım hala eksik kalacaktır kelimeler... Kitabın içeriğinden bahsedersek: dili o kadar yalın, anlaşılır ki içerisindeki hikâyeler alt başlıklarla bölümlere ayrılmış olması kitabı daha da akıcı, sürükleyici hale getirmiş. Bu sayede keyif alarak sıkılmadan okuyorsunuz. Iki Cihan Güneşi'ni okurken Peygamberimizin (a.s.m) hayatı yanında, hayatını adadığı iman davasını da anlayacak ve "Ben kimim?", "Nereden geliyorum?", "Nereye gideceğim?", "Bu dünyadaki görevim nedir?" sorularının cevaplarını rahatlıkla bulacaksınız. Efendimiz (s.a.v) her anlamda örnek oluşu, İslam dinini yaymak için bütün zorluklara katlanması, sırf bir kişi müslüman olsun diye her türlü işkenceden işkenceye uğradı. Fazladan bir kişinin iman etmesi için bu işkencelerin tamamına razıydı. Tek derdi ümmetini o kavurucu cehennem ateşinden kurtarmaktı. Çünkü o, Rahmet Peygamberiydi. Fazlaca alıntı paylaştığım için incelemeyi çok uzun tutmak istemiyorum..Ve son olarak kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Keyifli Okumalar dilerim.. (Kübra ~)
Önemli olan Ahiret dir.: Ben okudugüm kitapların sonuna yaklaştımda hızlanorım lakin bu kitapta öyle olmadı sonuna yaklaştıkça çok yavaşladı bitmesini hiç bir şekilde istemedim La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah Elhamdülillah Müslümanım. (Yunus Emre SONSUZ)
Ah bu kitap beni alıp o zamanlara götürdü. Keşke ben olsaydım Medine'ye hicret ettiği zaman yanına koşup sarılan küçük kızlardan biri. Ben olsam keşke savaş yaparken bi an göz göze gelip o anda bile tebessum ettiği sahabe. Ben olsamda Peygamber Efendimiz (sav) görsem ve bana bir kere tebessüm etse . Bu kitabin dili o kadar sadeki her yaşta insan okuyabilir. Peygamber Efendimizin ne kadar zor bir zamandan geldigini, bizim için ve bu din için kendini feda ettigini ve Taifi göreceksiniz. Biz seni görmeden sevdik (Canan Sonsuz)
İki Cihan Güneşi Peygamberimiz PDF indirme linki var mı?
Cüneyd Suavi - İki Cihan Güneşi Peygamberimiz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İki Cihan Güneşi Peygamberimiz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Cüneyd Suavi Kimdir?
1948 Yılında Adapazarı'nda doğdu. İlk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladı. Daha sonra, günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi olarak bilinen Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni yüksek mimar ünvanıyla bitirip Sakarya Üniversitesi'nde asistanlığa başladı. İleriki yıllarda profesörlüğe kadar yükselen Cüneyd Suavi, evli ve üç çocuk babasıdır.
Zafer Dergisi'nde 1982 yılından beri hikayeleri yayınlanan yazarın en tanınmış eseri, Hayatın İçinden adlı hikaye kitabıdır. Türk insanı tarafından büyük bir rağbet gören bu eserin tamamı Korece'ye; bir bölümü de İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Arnavutça, Tatarca, Özbekçe ve Makedonca'ya çevrilerek dünyanın dört bir yanına ulaşmıştır. Bu eserin devamı olan Hayatın İçinden-2 adlı kitap da, 2003 yılında basılmıştır.
Cüneyd Suavi'nin Kırk Gram Tebessüm, Mucizeler, Bilmeceler ve Çocuklar İçin Peygamberler Tarihi adlı eserleri dışında, .ocuklar için yazdığı İki Çuval Altın, Huzur Ormanı, Gökten İnen Balık, Cennete Davet ve Sevgi Marketi adlarını verdiği beş hikaye kitabı daha bulunmaktadır.
Cüneyd Suavi Kitapları - Eserleri
- Hayatın İçinden 1
- Hayatın İçinden 2
- Kırk Gram Tebessüm
- Hayatın İçinden - Sevgi Hikayeleri 3
- İmdat Aşık Oldum
- İki Cihan Güneşi Peygamberimiz
- Hazır Cevaplar 1
- Hayatın İçinden
- Kesilen Gitar
- Ali'nin Seccadesi
- Hazır Cevaplar-2
- Hazır Cevaplar-3
- Hayatın İçinden Sevgi Hikayeleri 1
- Hayatın İçinden
- Peygamberimizin Mucizeleri
- Hayatın İçinden Sevgi Hikayeleri 2
- Allah Resulü
- Gençler için - Peygamber Efendimiz
- Peygamberler Tarihi
- Cennetin Elçileri Peygamberler Tarihi
- Baldan Tatlı Öyküler-2
- Baldan Tatlı Öyküler 1
- İki Çuval Altın
- Zeka Pınarından Hazır Cevaplar
- Hayatın İçinden
- Küçük Boydaki Adamlara Büyük Boyda Bilmeceler
- Gül Kokulu Resulden Mucizeler
- Mucizeler
- Çiçek Bahçesi
- Baldan Tatlı Öyküler 3
- Gençler İçin Peygamberler Tarihi
- Hayatın İçinden
- Bir Günde Devrialem
- 40 Hikaye
- Hayatın İçinden Senaryolar
- Esrarengiz Program
- Dur ve Düşün
Cüneyd Suavi Alıntıları - Sözleri
- Sadece dıştan bakarak insanlara değer biçmek,tedavisi imkânsız bir hastalık sanki. (Hayatın İçinden Sevgi Hikayeleri 1)
- Anlayamadı hiç kimse, Çöldeki üç beş çiçeğin nasıl yaşadığını. . . bilemediler nedense, Çiçeklerin arasında bir şehit yattığını. . . ♡ (Hayatın İçinden Sevgi Hikayeleri 1)
- Hayvanlar, belki de bizimle konuşabilecek yetenektedir. Ama başlarına gelecekleri bildiklerinden, susuyor olmalılar. (Kırk Gram Tebessüm)
- İnsan kendi değerini kendi belirler. Bizleri değerli kılan Allah yolunda attığımız adımlardır. Onun yolunda gidenler elmas gibi nurlanır, edebi bir güzelliğe kavuşur. Aksi halde sahip olduğunuz güzellik bir daha geri dönmemek üzere söner... (İmdat Aşık Oldum)
- Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir'in İslam'ı seçmesinden bahsederken: "İslam'a davet ettiğim kişilerin arasında bazıları nazlandı, bazıları uzun uzun düşündü. Fakat Ebu Bekir hiç gecikmedi, bir an bile beklemedi." demişti (İki Cihan Güneşi Peygamberimiz)
- "Çünkü siz, bir insanın kalbini fethetmeyi, bir zirveyi fethetmekten önemli görmüştünüz." (Hayatın İçinden Sevgi Hikayeleri 2)
- Allah Resulü 'nün amcası'nın ciğerini yiyen Hind in Tevbesi : amcasının bu şekilde şehit edilmesi ile perişan olmuştu. fakat şimdi karşısında o işi planlayan kadın vardı .Hz Ömer iki cihan güneşi nin vereceği cevabı merakla beklerken, Peygamberimiz o kadına seslenerek :Demek sen ut be nin kızı Hint'sin ha dedi Hint bu sözler üzerine peçesini kaldırıp "Evet ya resulallah utbenin kızı hind'im kendi arzum ile İslamiyeti seçtim ve İşlediğim günahların affedilmesi için senden dua almaya geldim !dedi" Peygamberimiz inanılmaz bir nezaket gösterip:" Ey Hint Hoş geldin !"diyerek tebessüm evtti .Bu incelik karşısında Hint sanki damla damla eriyordu. Ya Resulallah !daha birkaç güne kadar sana ve yakınlarına düşmandım ve yeryüzünde hiç kimseye böyle bir kin duymazdım .Ama bugün senden fazla sevdiğim biri yoktur diyerek ağlamaya başladı. Peygamberimiz :Ey Hint! islamiyetten önce işlenen günahlar Müslüman olduktan sonra silinir gider diyerek onu teselli etti. (Allah Resulü)
- Küçük çocuk ve babası, gittikleri parkta bir banka oturmuşlar, tatlı bir sohbete başlamışlardı. Mayıs ayı geldiğinden her taraf yemyeşildi. Dört bir yandan güzel kokular yükseliyor, kuş sesleri bir an bile kesilmiyordu. Küçük çocuk altı yaşına bastığından, bir şey hariç aklı her şeye eriyordu. O şey de babasının sertliğiydi. Çünkü babası, hiçbir sebep yokken bir anda sinirlenir, kulağına yapışarak onu azarlar, daha sonra da gönlünü almaya yanaşmazdı. Sessizce ağlardı çocuk, ağlamaktan yorgun düşene kadar. Daha sonra içine, küçücük dünyasına kapanırdı. Allah’tan ki ara sıra birlikte gezerlerdi, bugünkü gibi... Çocuk nefes alırdı o günlerde, kırılmış kalbine rağmen her şeyi unuturdu. Biraz önce aldıkları simitleri yerlerken, babası kendisine çıkışarak: "Daha önce defalarca söyledim” dedi. “Koskoca adam oldun. Yerlere kırık dökme! Böyle bir şeyi sadece aptallar yapar.” Küçük çocuk sesini çıkartmadı. Babasını canı gibi sevdiği için, onu gücendirmekten korkuyordu. Ama elinde değildi simidin susamlarını, hatta bazı parçalarını düşürmemek. Zaten simit gevrekti. Böyle bir şey son derece normal sayılmalıydı. En iyisi babası başka tarafa bakarken, simidinden küçük ısırıklar almaktı. Ufaklık bu işi yapmaya çalışırken, babası onun kulağına yapışarak: “Anlaşılan kafana laf girmiyor” dedi. “Simidinin yarısını yerlere döktün. Yürü hemen gidiyoruz! Bir daha da gelirsek iki olsun.” Adam, çocuğun elinden simidini alarak yanlarında getirdiği poşete koydu. Ve hızlı adımlarla parktan dışarı çıktı. Oğlu nasıl olsa korkuya kapılacak, ister istemez peşinden yarışacaktı. Fakat çocuk, böyle bir şey yapmadı. Gözlerinden süzülen yaşları silerken, papatyalarla süslenen taze çimenlerin üzerine eğildi ve oradaki karıncalara doğru dönüp: “Biliyorum karnınız çok aç” dedi. “Ama babam simidimi aldı elimden. Şimdilik attıklarımla idare edin.” (Hayatın İçinden - Sevgi Hikayeleri 3)
- Dermansız dert yoktur, buna inanın. (İmdat Aşık Oldum)
- Kendi kıyametimizi kendi elimizle hazırlıyoruz. Hem de üç-beş kuruşluk bir menfaat için. (Kesilen Gitar)
- Şunu sakın unutma! Yaşanılan her olay, sıkıntılı olsa bile inanılmaz güzellikte meyveler verir. Bu hâdise seni olgunlaştıracaktır, bundan emin ol. Şimdi yüreğini yakan bu acı hâdiseler, son derece tatlı nimetlerden farksızdır. Yeter ki o tuzakları fark edip düşme! Tuzakları görebilen basiret sahipleri, o tuzakları bilmeyen sayısız insanı kur tarabilir. Bir zamanlar benim de yaşadığım gibi, sen de çok zor bir eğitimden geçiyorsun. Başkasının dertlerine derman olmanın en kısa yolu bu olsa gerek. (İmdat Aşık Oldum)
- Zorluklar çoğaldıkça ibadetler daha kıymetli hale gelir ve Allah her zorluktan sonra inanılmaz derecede kolaylık verir. (Ali'nin Seccadesi)
- Niyazi Beki Hoca: ' Allah beni yaratırken, bana niye sormadı?' diyen birine şu cevabı vermiş: -Sen yoktun ki, sana sorsun. (Hazır Cevaplar-2)
- Şöhret, kalbi öldüren zehirli bir bala benzer. (Kırk Gram Tebessüm)
- Bütün zorluklara rağmen namaz kılanlar daha fazla takdir edilip alkışlanır. (Ali'nin Seccadesi)
- "Hiçbir insan yıldızlara gidemez , çünkü buna ömrü yetmez." (Hayatın İçinden 2)
- Allah'ı tanıyıp ona itaat eden, zindanda olsa bile bahtiyardır. Onu unutanlar da, saraylarda olsa bile zindanlardadır, hepsi bedbahttır. (Hayatın İçinden - Sevgi Hikayeleri 3)
- "Bedir gününde ,gökyüzünden aşağıya bir gölge (bulut )indi.Ben onu İlk bakışta bütün ufku kaplayan bir kilimden farksız gördüm .Daha sonra fark ettim ki onlar karınca sürüsü gibi melekmiş. Anladım ki Allah resulüne yardım geliyor. (Allah Resulü)
- Yahudinin biri imtihan etmek gayesiyle Efendimizin (Sav) yanına gelmiş ve elindeki yiyeceği göstererek: -"Ey İslam Peygamberi," diye sormuştu. "Bu benim rızkım mıdır?" Yahudi, 'evet' cevabını alsa, elindekini yemeyerek atacak; 'hayır' cevabında ise onu yiyerek sözde akılılık etmiş olacaktı. Yahudinin bu düşünce ile sorduğu soruya, Peygamber Efendimiz hiç tereddüt etmeden cevap verdi: - "Yersen, rızkındır!.." (Hazır Cevaplar-3)
- "Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez ve layık değildir." Bediüzzaman (İmdat Aşık Oldum)