diorex
life

İki Kişilik Yalnızlık - Sinan Akyüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İki Kişilik Yalnızlık kimin eseri? İki Kişilik Yalnızlık kitabının yazarı kimdir? İki Kişilik Yalnızlık konusu ve anafikri nedir? İki Kişilik Yalnızlık kitabı ne anlatıyor? İki Kişilik Yalnızlık kitabının yazarı Sinan Akyüz kimdir? İşte İki Kişilik Yalnızlık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.02.2022 04:00
İki Kişilik Yalnızlık - Sinan Akyüz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sinan Akyüz

Tasarımcı: Utku Lomlu

Yayın Evi: Alfa Yayınları

İSBN: 9789752978492

Sayfa Sayısı: 323

İki Kişilik Yalnızlık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İki kişilik yalnızlık...

Yaşanmış bir öykü...

O öyküden yola çıkılarak yazılmış bir roman...

'Sözleri bitmiş' bir çift...

"İlk yıllar ne güzeldi!" diye düşünen, mutsuz bir kadın... "Yalvarırım beni dinle!" diyen bir adam...

Karı-kocanın arasına giren kara bir gölge...

Birbirine yabancılaşan, karanlığın dehlizlerinde birbirini kaybeden iki insan...

Ve yavaş yavaş çöken, "iki kişilik yalnızlık"...

Okudukça yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu tekrar tekrar düşünmekten, hüzün ve öfkenin sınırlarında gidip gelmekten ve, "Bunlar gerçek olmamalı!" demekten kendinizi alamayacaksınız.

"Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi. Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi.

İçimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşemeden, çok bilmiş bir kadın oldu.

Çoğu zaman bu bilmiş kadından nefret ettim.

Çünkü o neşeli kız çocuğunu her defasında susturmasını bildi o çok bilmiş kadın. Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye..."

İki Kişilik Yalnızlık Alıntıları - Sözleri

  • Ağlamak istiyordu ama gözlerinden bir damla bile yaş gelmedi. Belki de ilk kez ağlamayı, rahatlamak için yeterli bulmuyordu.
  • "Ne çok özledim seni, ne çok.."
  • "Hangi yetememişliğimin cezasıydı bu yaşadıklarım?"
  • Acılarını yaşamaktan korkma. Anılarına küsme. İşte o zaman gözlerinin altında, ellerinin üstünde oluşan çizgilerinden de korkmazsın.
  • "Desene bizimkisi iki kişilik yalnızlık."
  • "Keşke yakınında olsaydım.."
  • "Komik olan ne biliyor musun ? Hiç bir suçun yokken kendini boş yere suçlamak."
  • "Sustum. Sen susmanın ne olduğunu biliyor musun? Ömrümden ömür gitti."
  • “Hadi, oturalım. Sessizliğe değil konuşmaya ihtiyacımız var,” dedi.
  • “Beni affet Zafer,” dedi. Zamanında fani bedenini Ağrı Dağı’na giydi­rip seni ölümsüzleştirdiğim için.
  • "O anda en yakınında olması gereken insan aslında en uzaktaydı."

İki Kişilik Yalnızlık İncelemesi - Şahsi Yorumlar

kitap/iki-kisilik-yalnizlik--5829 Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Bir noktadan sonra 'Ben ne okuyorum?' diye düşünmeye başladım. Başladığım bir kitabı bitirmeden bırakmak adetim değildir ama neredeyse bırakacaktım. Hikayenin gerçek olduğu belirtilmiş. Ben buna inanmak istemiyorum. Bir adamın, özellikle bir tıp hekiminin bu kadar bağnaz olabileceğine, hayatının başında ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş, bağımsız bir yapıya sahip olduğuna inandığım bir kadınınsa bu kadar gerçek dışı düşüncelerle hareket edebileceğine inanmak istemiyorum. Sinirimden kudurdum resmen. Hikayedeki seri zaman atlamaları beni hikayeye bağlayamadı. Karakterler de çok yüzeysel işlenmiş, genel olarak olaylar ardarda sıralanarak anlatılmış. Kim neyi neden yapıyor anlamak mümkün değil. Belki karakterlerin iç dünyasını yansıtmayı seçseydi hikaye bize de geçerdi. Hal böyle olunca bir hayat hikayesinden ziyade, üçüncü şahıs ağzından anlatılan bir anı okumuş gibi hissettim. (canan acar)

İnsan bir yerde diyor ki; ya ben de böyle bir hayat yaşarsam? Oradan oraya sürüklenerek geçen bir hayat ve sonunda bir hiç. Evet bir kadın çocuklarıyla ve eşiyle ilgilenmeli ama bir kadının tek yapması gereken bu değil. Onun da kendini güçlü hissetmeye, istediği şeyleri yapmaya hakkı var. Erkekler bunları yapabilirken kadınların yapmasından rahatsız oluyorlar. Kitap keşke gerçekte yaşanmış olmasaydı... (Tuğba Çakırca)

Günümüz ilişkilerinde insanların birbirine sevgilerini göstermemesi veya gösterememesi,konuşabilmesi veya konuşamaması konuşmak istememesi içine atması, tek taraflı mücadele ve sonuçlarını gösteren gerçek bir hikayeden esinlenmiş bir kitap, Sinan akyüz ve okumaktan tekrar tekrar sıkılmadığım yazıları. Hayat bir tane ne kimse için kendini değiştirmelisin ne de başkasının senin için değişmesini beklememelisin... (Nurhan ibrikçi)

Kitabın Yazarı Sinan Akyüz Kimdir?

Nisan 1972de Iğdır’da doğdu. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda tamamladı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Yirmi üç yaşında gazeteciliğe başladı. Gazeteciliğin hemen hemen her kademesinde çalıştı. Daha sonra gazeteciliğe ara verip Almanya’ya gitti. Bir süre sonra tekrar İstanbul’a döndü. 1996da Sabah Gazetesi’nin dergi grubunda çalışmaya başladı. O dönem fotoğrafla tanıştı. Birçok yayın organına moda ve portre fotoğrafları çekti. 1999da Sabah Gazetesi’nin hafta sonu eklerinde çalışmaya başladı. 2001de fotoğrafçılık mesleğine ara verip ağırlıklı olarak kitap yazdı. 2006 yılında ise Takvim Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladı. Şu anda Takvim Gazetesi’nde köşe yazılarına devam ediyor. Ayşen Akyüz ile evli olan yazar, ikiz erkek çocuk babası.

Sinan Akyüz Kitapları - Eserleri

  • İncir Kuşları
  • Piruze
  • Meyra
  • Kavuşma - Piruze ve Oğulları
  • Şahika & Feraye
  • Yağmurun Gelini

  • Solgun Karanfil
  • İki Kişilik Yalnızlık
  • Sevmek Zorunda Değilsin Beni
  • Aşk Başka Evde
  • Yatağımdaki Yabancı
  • Bana Sırtını Dönme
  • Bir Evlilik Komedisi

  • Aşk Meclisi
  • Etekli İktidar
  • Elveda Aşk
  • Kendini Arayan Domates
  • Kendini Arayan Domates 2 - Domates Festivali
  • Kendini Arayan Domates 3 - Nerede O Eski Domatesler?

Sinan Akyüz Alıntıları - Sözleri

  • Düşlerimizi izleriz. Düşlerdir bizi bir yerlere taşıyan. Biziz düşlerimizi arkamızda bırakan. Bir savaşçı gibi düşlerimiz ile savaşan. Ama nedense ihanete uğrayan düşlerimiz değildir. Düşlerimizdir bize ihanet eden. Daha doğrusu düşlerimizi kâbusa çeviren hayatın kendisidir. İçinde nefes alıp veren canlılardır. (Yatağımdaki Yabancı)
  • Sanki bir boşluk düştü içime yada ben bir boşluğun içene düştüm. Bilmiyorum. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Büyük dertler dilsizdir... (Yağmurun Gelini)
  • “Beni ben gibi seveni istiyorum Beni ben gibi göreni Beni benden öte bileni istiyorum Çünkü ben böyle sevdim…” (Bir Evlilik Komedisi)
  • "Aşk, doğası gereği bir körlüktü.Ben de kör olmuştum." (Piruze)
  • Hiç olmazsan, hep olamazsın. (Bir Evlilik Komedisi)

  • Ama hiçbir gerçek de hayallerimizi yok etmemeli Vızvız! Yoksa bizde büyükler gibi oluruz, doğru mu? (Kendini Arayan Domates)
  • Fahişenin bile namuslusu vardır. Sen esas dışarıda namuslu geçinen fahişe ruhlulara bak. (Sevmek Zorunda Değilsin Beni)
  • Seni anlıyorum oğlum. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Birimizin acısı, aslında hepimizin acısıdır. Direniş iyileştiricidir, birleştiricidir, hatta umut vericidir... (Solgun Karanfil)
  • "Çünkü biz insanlar, yaşamın akışı içinde geleceği öngöremiyoruz. Sadece geçmişi hayallerimizde canlandırıyoruz. Geçmişle, bazen de geçmişe saplanıp kalan kendimizle hesaplaşıp duruyoruz." (Piruze)
  • Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim. (İncir Kuşları)
  • " Aşk abdest gibidir. Şüpheye düşersen bozulur. " (Şahika & Feraye)
  • Erkeklerin merhametine sığındığımız bir dünyada inşallah acınacak bir hayat hikayen olmaz senin... (Aşk Başka Evde)

  • '' Gittin, şimdi farklı şehirler değil, koca bir ömrün yalnızlığı girdi aramıza,'' (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • "Unutmak ve alışmak üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz." (Şahika & Feraye)
  • Çok iyi biliyorum Seninle biz olmanın imkanı yok Yine çok iyi biliyorum Sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)
  • Bir kadının zekâsından daha üstün olan tek şey, başka bir kadının zekasıdır. (Etekli İktidar)
  • "Korkunç bir duygudur. Ansızın gelen bir ölüm, yüreğe çöken sessiz bir çığlık gibidir. (Kavuşma - Piruze ve Oğulları)
  • Seni aldatan kadını bu kadar çok sevmen, doğrusu beni yaraladı. Ama gel gör ki; biz kadınlar da en çok bizi yaralayan kişiyi sevmek için yaratılmışız. (Yatağımdaki Yabancı)
  • çok iyi biliyorum seninle biz olmanın imkanı yok yine çok iyi biliyorum sensiz ben olmanın da anlamı yok (Aşk Başka Evde)

Yorum Yaz