İlişkiler - Rainbow Rowell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İlişkiler kimin eseri? İlişkiler kitabının yazarı kimdir? İlişkiler konusu ve anafikri nedir? İlişkiler kitabı ne anlatıyor? İlişkiler PDF indirme linki var mı? İlişkiler kitabının yazarı Rainbow Rowell kimdir? İşte İlişkiler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Rainbow Rowell
Çevirmen: Gizem Yeşildal
Orijinal Adı: Attachments
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
İSBN: 9786052996041
Sayfa Sayısı: 352
İlişkiler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Selam, ben e-postalarını okuyan kişiyim... ve sana âşık olan…”
Beth Fremont ve Jennifer Scribner-Snyder birinin iş e-postalarını denetlediğini bilir. (Haber odasındaki herkesin bildiği üzere, bu şirket kuralıdır.) Fakat bunu bir türlü ciddiye almazlar. Özel hayatlarını her yönüyle tartıştıkları bitmek bilmeyen ve sonsuz komik iletilerini göndermeye devam ederler.
Bu sırada Lincoln O’Neill insanların e-postalarını okumayı gerektiren bir iş yaptığına hâlâ inanamaz. “İnternet güvenliği görevlisi” olarak başvurduğunda güvenlik duvarları kurup, hacker’ları alt edeceğini düşünmüştür, her seferinde spor muhabirinin müstehcen şakalar gönderdiğini rapor edeceğini değil.
Lincoln, Beth ve Jennifer’ın mesajlarını gördüğünde onları uyarmak zorunda olduğunu bilir. Fakat anlattıkları hikâyelerle eğlenmekten büyülenmekten kendini alamaz.
Lincoln, Beth’e âşık olduğunu anladığında kendini tanıtmak için çok geçtir.
Artık ne diyebilir ki?
“İlişkiler bir e-posta olsaydı listemdeki herkese gönderirdim.”
- Jodi Picoult -
“Rowell’ın sıcacık romantizmin ince zekâyla mükemmel bir karışımı olan edebî eseri kesinlikle büyüleyici.”
- Chicago Tribune -
“İnsan kaynakları ile insan ilişkilerine dair büyüleyici, zekice bir anlatım.”
- Entertainment Weekly -
“Her şeyiyle öne çıkan kitaplar arasında. Mutlaka okunmalı.”
- Kirkus Reviews -
“Hayat dolu, eğlenceli ve büyüleyici derecede alışılmadık.”
- Clare Cook -
İlişkiler Alıntıları - Sözleri
- Cenazesi çok kalabalıktı, çünkü öldüğünden emin olmak istiyorlardı.
- Dibe vurmak insanı biraz olsun kendine getirmez miydi? Dibe vurmak yukarının hangi yönde olduğunu göstermez miydi?
- Dibe vurmak insanı biraz olsun kendine getirmez miydi? Dibe vurmak yukarının hangi yönde olduğunu göstermez miydi?
- Aşk.Amaç.Bunlar planlayabileceğiniz şeyler değildi.Bunlar bir anda oluverirdi.
- İş yapamayanlar öğretirler ve öğretemeyenler de eleştirirler.
- " Tamam, tamam da ne demek?" " Tamam demek, seni duydum." " Oh. Güzel. Demek ki aslında hiçbir anlamı yok..."
- Dibe vurmak insanı biraz olsun kendine getirmez miydi? Dibe vurmak yukarının hangi yönde olduğunu göstermez miydi?
- "Sanki hâlâ bir "matmazel" iken sana birinin "madam" demesi gibi..."
- "...İş yapamayanlar öğretirler ve öğretemeyenler de eleştirirler."
- "Eleştirmenler parazittirler. Diğer insanların yaratıcılıklarıyla yaşarlar. Bu dünyaya hiçbir şey getiremezler. Süpermarket park alanlarında diğer insanların bebeklerini çalan kısır kadınlar gibidirler...."
- "... Eleştirmenler parazittirler. Diğer insanların yaratıcılıklarıyla yaşarlar. Bu dünyaya hiçbir şey getirmezler. Süpermarket park alanlarında diğer insanların bebeklerini çalan kısır kadınlar gibidirler. İş yapamayanlar öğretirler ve öğretemeyenler de eleştirirler."
- "... Bunu kış mevsimine benzetiyorum. Kış mevsiminde, güneş bir yere gitmez. (Ya da seni başka bir gezegenle aldatmaz.) Onu hala gökyüzünde görebilirsin. Yalnızca uzaktadır."
- "... Sadece bana kendimi iyi hissettirmek için en yakın arkadaşın olduğumu söylemene gerek yok."
- "... James Dean fazlasıyla babasız bir çocuğu andırıyor." Lincoln "Bunun neresi romantik." diye sordu. "Bu seni öngörülemez biri gibi gösteriyor. Sanki kişiliğinde bir anda hüzünlü bir yarık oluşacakmış gibi."
- "Ben biraz...Kötü bir ilişkiden çıkmaktayım." "Ne zaman sona erdi?" Lincoln" Başlamadan kısa süre önce," dedi.
İlişkiler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Daha büyük umutlarla başlamıştım bu kitaba. Gözümde fazla büyütmüşüm ki umduğum verimi alamadım. Konu güzeldi ve daha iyi işlenebilirdi. Kahramanlarımız daha erken tanışsaydı romantik komedi tadında ilerlerdi belki. Sonu da oldu bittiye getirilmiş. Yazarın elenour&park ve sabit hat romanları daha iyiydi. (Hayriye Dev)
Hiç sevmedim. Yazardan daha önce Fangirl'ü okumuştum. Puan vermemişim ama sevmiştim diye hatırlıyorum. Fakat bu kitap büyük bir hayal kırıklığıydı. O kadar sıkıldım ki, sürekli atlayarak okudum. Ne okurken mutluydum, ne anlamlı bir mesaj vardı. Resmen boşa zaman kaybıydı. Tavsiye etmem. (Ayşenur)
Giriş cümlesine bildiğim tüm ‘aşk dolu’ sıfatları sıralamıştım ama sonra ‘zülal, sakin ol dostum,’ dedim ve bu girişi yazdım. Bu kitabı uzun zamandır okumak istiyordum çünkü konusunu Olimpos yayınları’nın baskısından okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. Sonra Pegasus’un baskısını görünce ağzımdan sular aktı ve neyse ki hemen alabildim. Açıkçası kitabın tanıtım bülteninde yazan şeylerin, yani bence bir bakıma eğlenceli varsaydığımız şeylerin beklentisini yaşattığını düşünmüyorum. Yani kitap eğlenceli olmaktan bence çoooook uzaktı. Ben arka kısmı okuduğumda, gerçekten aşırı komik e-mailler ve tatlı bir aşk hikayesi okuyacağımı sanmıştım ama pek sandığım gibi olmadı. Hatta hiç olmadı. Ama ben yine de sevdim. Ama kesinlikle herkesin seveceği bir kitap değil. Lincoln adında sessiz mi sessiz, tatlı mı tatlı bir erkeğimiz var. Bu bir gazete şirketine internet görevlisi olarak giriyor ama görevi hacker’larla savaşmak değil, şirket içi iş dışında birbirleriyle mailleşenlere uyarı göndermek falan. Lincoln ise insanların maillerini okuduğunda kendini kötü hissettiği ve gece çalışmasından ötürü hayat düzeni mahvolduğu için bu işi yapmak istemiyor. Ama bir gün Beth ve Jennifer’ın mailini görüyor ve onlara uyarı atması gerekmesine rağmen o, atmıyor. Hiçbir zaman da atmamaya karar veriyor. Bu durumda okumasına gerek yok, okumayı bırakmalı ama bir türlü bırakamıyor çünkü mailleri çok komik ve zekice. Ve Lincoln mailleri okumaya devam ettikçe, Beth’e aşık olmaya başlıyor. Yüzünü bile görmeden, sadece gönderdiği maillerle ona aşık oluyor. Ancak onunla bu saatten sonra nasıl tanışabilir ki? Bir an o tanışma hiç gerçekleşmeyecek diye gerçekten öyle bir korktum ki… çünkü 300 sayfa boyunca Lincoln sadece mail okudu. Asla Beth’le karşı karşıya gelmediler ve bu biraz sinir bozucuydu. Kitap 350 sayfa… Ama ben Rowell’ın kitabı biraz uzattığını düşünüyorum. Kitap o kadar durağan ilerliyordu ki, sıkılıp ileri saracak olsanız kitap biter çünkü her yer aynı durağanlıkta. Ben okurken sıkılmadım, çünkü güzel yazıldığı sürece durağan şeylerde okumayı severim (özellikle de anlatıcıyı sevmişsem, Lincoln ) ama objektif bakacak olursam bu kadar durağanlık bence gereksiz. Ayrıca kitabın sonunun yine saçma olduğunu düşünüyorum. Saçma doğru kelime mi emin değilim ama o kadar sayfa boyunca birbirlerini sadece iş yerinde görüp son 40 sayfada falan öpüşüp koklaşmaları bana pek ‘mantıklı? gerçekçi?’ gelmedi. Ya daha erken böyle bir son yazmak için girişim de bulanacaktı ya da sonunu böyle bitirmeyecekti. Birde gerizekalı Sam ve Lincoln’un annesi olmasa her şey daha iyi olurdu. O kadar gıcıklardı ki! Bazen keşke Lincoln Sam’le evlense de annesi ve o birbirlerini yeseler, Lincoln de özgürlüğüne kavuşsa diye geçirdim içimden. Her neyse. Eğer Sabit Hat’ı sevdiyseniz yüksek ihtimalle bu kitabı da seversiniz ama onu sevmediyseniz bence bunu hiç sevmezseniz. Bu yüzden almadan önce yukarı da yazdığım olumsuzlukları göz önünde bulundurun. Dipnot: #açıkuçlukötüsonlarahayır Dipnot 2: Canım aşkım Rowell, Wayward Son’ın ‘son’ olmasını ASLA istemiyorum ama lütfen, lütfen son olacaksa açık uçlu yazma. Yalvarıyorum. Artık bünyem kaldırmaz çünkü. Bize bunu yapma. Mesela benim harika bir fikrim var. ONLARI EVLENDİR! (summer)
İlişkiler PDF indirme linki var mı?
Rainbow Rowell - İlişkiler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İlişkiler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rainbow Rowell Kimdir?
Rainbow Rowell, genç yetişkin ve yetişkin çağdaş romanlar yazan bir Amerikalı yazardır. Yetişkin romanları Landline ve Attachments, gençlik romanları Eleanor & Park ve Fangirl oldukça ilgi görümüştür.
Yazmadığı zamanlarda çizgi roman okuyor, Disney World gezileri planlıyor ve aslında geniş perspektiften bakıldığında pek de önemli olmayan konular hakkında tartışıyor. Nebraska'da eşi ve iki oğluyla yaşıyor.
Rainbow Rowell Kitapları - Eserleri
- Eleanor ve Park
- Fangirl
- Asla Vazgeçme
- Sabit Hat
- İlişkiler
- Asi Kahraman
- Pumpkinheads
- Wayward Son
- Almost Midnight
- Fangirl, Vol. 1: The Manga
- Any Way the Wind Blows
- Runaways, Vol.1: Find Your Way Home
- Runaways, Vol.2: Best Friends Forever
- Runaways, Vol.4: But You Can't Hide
- Runaways, Vol.3: That Was Yesterday
- Kindred Spirits
Rainbow Rowell Alıntıları - Sözleri
- . Peki ya tüm hayatınızı çözmeyi düşünmek yerine, sadece iyi şeyler eklemeyi düşünürseniz. Birer birer. Bırakın iyi şeyler yığınınız büyüsün. ... (Sabit Hat)
- simon snow, bu kadar mutluyken sana bakmak canımı acıtıyor. depresyondayken sana bakmak da canımı acıtıyor. seni görmem için doğru zaman yok, kalbimi göğsümden çıkarıp kırılabilir hâlde bedenimin dışında bırakmayan hiçbir yanın yok. (Asi Kahraman)
- "Ben ciddiyim. Beni mutlu edecek şeyin ne olduğunu keşfettiğimde daha fazla zaman kaybetmeyeceğim. Ona sımsıkı sarılacağım. Hemen gerçekleştireceğim.” (Sabit Hat)
- "Merhaba deme, Simon," demişti. "Çünkü sonra hoşçakal demek zorunda kalırız ve ben vedalara dayanamıyorum." (Asla Vazgeçme)
- It feels good to think about. It feels like- shit, I'm crying. It feels awful, but it feels clean. (Wayward Son)
- “I can touch you less gently, but I won’t love you less kindly.” (Any Way the Wind Blows)
- "Merhaba deme, çünkü sonra hoşça kal demek zorunda kalırız ve ben vedalara dayanamıyorum." (Asla Vazgeçme)
- Eleanor ona ne kadar çok ihtiyacı olduğunu belli ederse Park'ın arkasına bakmadan kaçacağından emindi. (Eleanor ve Park)
- "... Eleştirmenler parazittirler. Diğer insanların yaratıcılıklarıyla yaşarlar. Bu dünyaya hiçbir şey getirmezler. Süpermarket park alanlarında diğer insanların bebeklerini çalan kısır kadınlar gibidirler. İş yapamayanlar öğretirler ve öğretemeyenler de eleştirirler." (İlişkiler)
- "Ne istediğimi bilmek konusunda iyi değilim," demişti Neal Georgie'ye. Kumsalda oturuyorlardı, Neal Georgie'nin elini tutuyordu. "Bir şeyler arzulamak konusunda iyi değilim." (Sabit Hat)
- "Burada daha mutlu olacağını neden kabul etmiyorsun?" Sesimi yükselttim: "Sen neden senin olmadığın hiçbir yerde mutlu olamayacağımı anlamıyorsun?" (Asi Kahraman)
- "Hayatın bizi önce tanıştırıp sonra ayıracağına inanmam mümkün değil." "Ben buna inanabilirim," dedi Eleanor. "Hayat acımasızdır." (Eleanor ve Park)
- I always get lost in the library, no matter how many times I go. In fact, I think I get lost there more, the more that I go. Like it's getting to know me, and revealing new passages. (Fangirl, Vol. 1: The Manga)
- “As if I wouldn’t make the world spin backwards if I thought he’d like it better that way.” (Any Way the Wind Blows)
- "Merhaba deme simon, demişti çünkü sonra hoşçakal demek zorunda kalırız ve ben vedalara hiç dayanamıyorum." (Asla Vazgeçme)
- ‘I talk to you every day.’ ‘It’s not enough,’ he said. (Almost Midnight)
- "Is it weird being in Omaha?" Simini asked her. "Now that everybody has left?" "It's like walking through the mall after it closes." (Almost Midnight)
- Son diye bir şey yoktu. Kötü şeyler olurdu, sonra dururlardı ama insanların içinde fırtınalar koparmaya devam ederlerdi. (Asi Kahraman)
- “You’re in me so deep, I wouldn’t know how to dig you out. I might get fed up with you… But, Simon, I’ll never get tired of you.” (Any Way the Wind Blows)
- I’ve never hated him more. I want to break my knuckles on his chin, I want to cast off his tongue, I want to shove him down a thousand flights of stairs—and then I want to catch him. (Any Way the Wind Blows)