diorex
Dedas

İnsan - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan kimin eseri? İnsan kitabının yazarı kimdir? İnsan konusu ve anafikri nedir? İnsan kitabı ne anlatıyor? İnsan kitabının yazarı Ali Şeriati kimdir? İşte İnsan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 13.02.2022 16:47
İnsan - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ali Şeriati

Çevirmen: Şamil Öçal

Yayın Evi: Fecr Yayınları

İSBN: 9789756004449

Sayfa Sayısı: 328

İnsan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan yeryüzünde Allah'ın halifesi ve onun akrabasıdır. Diğer bütür varlıkların kendi emrine verildiği, irade sahibi olan, Allah'ın seçtiği yegane varlıktır. Yani yeryüzünde mutlak irade sahibi olan istediği herşeyi yapan Allah, kendi ruhundan insana üflemiştir. İnsan, iradesiyle yeryüzünde Allah'a benzer şekilde O'nun gibi hareket edebilir. Ancak O'nun kadar değil.

Hepsinden önemlisi de insanın balçık ve Allah arasında bulunması ve irade sahibi olduğu için de ikisinden birine meyletme serbestinin elinde olmasıdır. Özgürlük ve seçme hakkı insanın sorumlu olma zorunluluğunu da beraberinde getirir. Bundan dolayıdır ki İslam' göre insan, kendi alın yazısından sorumlu olan tek varlıktır.

İnsan Alıntıları - Sözleri

  • "Dün komşumuz açlıktan öldü, bugün cenazesinde kurban kestiler."
  • Çok garip! Sermaye günümüzün en büyük putu oldu. İnsan onun karşısında bir hiçtir. Kendisine yabancı bir kul ve köle.
  • Yani asâlet ve üstünlük, soyda değil, ilim ve bilgelikle olur.
  • Hastalığın senin içindedir ama bilmiyorsun! Şifan da senin içindedir ama görmüyorsun!
  • Tarih, insanların iradesinin ürünüdür.
  • İslâm'a göre insan, kendi alın yazısından sorumlu olan yegâne varlıktır.
  • "Ey sen: Var olmak! Bu evren, yaşam, ömür, ölüm.."
  • Artık sadece bedenler değil, ruhlar da ölmektedir.
  • Kıyamet, kişinin kendi elleriyle yaptıklarına baktığı gündür.
  • Komünizm ve kapitalizmin her ikisi de şekil farklılıklarına rağmen insana "ekonomik bir hayvan" olarak bakmaktadırlar. Aralarındaki bu şekil farkı bu hayvanın ihtiyaçlarını karşılamada hangisinin daha başarılı olabileceği meselesi üzerinedir.
  • 'Sizi rahatsız etmeye geldim!.'
  • Evlilik, öyle bir kaledir ki dışındakiler oraya girmek için, içindekiler oradan çıkmak için can atarlar.

İnsan İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sizi rahatsız etmeye geldim!: Kitabın girişinde bu cümle sizi karşılıyor!.. Din konusunda mantıksal çıkarımlar yapabilmek adına, bazı soru işaretlerini en azından aralamak adına aldığım bu kitapta duygularımı ifade edecek olursam sırasıyla; heyecanlandım, duruldum, sıkıldım, derinleştim, rahatsız hissettim, coştum ve en sonunda çarpıldım... Ali Şeriati'nin konulara hakimiyeti, kapsayıcı bakışı, uzak durulan yerleri cüretkâr bir şekilde aralaması, derinliği ve kullandığı metaforların tanımlayıcılık gücüne söylenebilecek pek bir şey yok... Ali Şeriati ile biraz geç tanıştım ama belki de şu anda tanışmam gerekiyordu, onu anlayabilmek, derinliğini kavrayabilmek Sarte'ın insan için özü varlığından sonra gerçekleşen tek varlıktır tanımından yola çıkarak belki de özümü oluşturduğum bu süreçte Ali Şeriati durağına şimdi gelmem gerekiyordu:) Kitabın sonuna doğru kendi hislerini paylaştığı kısım beni ayrıca etkiledi. Daha da yazacak bir şey bulamıyorum ve kalanını da aktaramıyorum... Bu durumu kitaptan bir alıntı ile paylaşıp incelemeyi müsadenizle bitiriyorum: "Bundan sonra beyaz satırlar başlıyor. Sessizce söylenen cümleler başlıyor. Peki beyaz satırları hangi göz okuyacak? Peki sessizce söylenen cümleleri kim dinleyecek?" yazar/Ali-Seriati kitap/insan--13771 (Serdar Büker)

Ali Şeriati, Jean Paul Sartre ile sohbet etmesine rağmen inancına böyle bağlı olması beni her zaman düşündürmüştür. İnsanı bu kadar derinlikli işlemesinin yanı sıra varoluşu bir nedene yani yaratıcıya bağlamaktadır. Bana göre bu düşünceden kopmamasının sebebi ahlak ve dini birbirinden ayırmamasıdır. Çünkü yaşadığı çevre ahlak yapısı yüksek ancak dindar bir çevre olduğu için bunun her yerde her insanda mümkün olabileceğini öne sürmektedir. İnsanı ahlaki çerçeveye çok iyi bir şekilde sevk etmesine rağmen dini olgu yanıltmaktadır onu. Günümüz insanında bilinçsiz bir yargı vardır. Dindar birini ahlaklı biriymiş gibi bağdaştırması. Zaten ne geliyorsa başımıza bu yargımızdan geliyor hep. (ismail)

"Sizi rahatsız etmeye geldim!" diyor Ali Şeriatı... Neden peki? Ali Şeriatı düşünce olarak bir çığır açmıştı, bir çok kesimi rahatsız etmiş, bir o kadar da uyanmalara sebep olmuştur. Çünkü devrimci ruhludur, tabu yıkandır. Slogan veya edebiyat değil gerçeklerle konuşur.. Öyle rahatsız etmiş ki savak militanları ve İngiliz istihbaratının ortak hedefi olmuştur. Kitap 6 bölümden oluşuyor: Birinci bölüm, İslam ve insan İkinci bölüm, özgürlük Üçüncü bölüm, insan, islam ve hümanizm Dördüncü bölüm, özgür insan insanin özgürlüğü Beşinci bölüm, insan ve tarih Altıncı bölüm egzistansiyalizm Öncelikle her daim gündem oluşturan, ideolojilerin, siyasetin, gündelik hayatin içinden bu kadar geniş başlıklar evet, işlenişi ve anlatımı bakımından temelde birşeyler olması gerekiyor. Felsefe ve sosyolojiye yabancı olmamak yani. İnsan... Doğanın, tarihin, toplumun ve kendinin zindanından olan, ister balçığa ister eşrefi mahlukata doğru yaklaşan, hem maddi hem manevi bunalımlardan yaşayan, her daim ne türlü yaşayacağı yada yaşamanın ne olduğunu tartışan... Şeriati, ideolojileri ve belirli popüler akımları, özellikle marksizmin ve egzistansiyalizmin çelişkilerini kurucularının ifadeleri ile ortaya koyuyor. Yahu adam fikirli fikirle yeniyor! Polemik yada saldırı ile de değil, tutarlı üstelik tartışmaya açık kapı çoğu kez bırakmadan. Çünkü felsefede hep öğrendik ki önemli olan sorudur, cevaplar görecelidir, çoktur vs. Ama şeriatı soruyu gündeme getiriyor ve ideolojilerin tutarsızlıklarindan sonra sistematik ve tutarlı fikirler sunuyor. Şeriati kitabı tamamlayamadan suikaste kurban gitmiştir. Bir kaç yeri çevirmenin belirtmesi, garip bir etki bırakıyor. "İnsan kendisi de doğanın ürünü olmasına rağmen doğada başka bir yol çizen güçtür" diyor mesela.. 'Doğanın ürünü' , 'rağmen' 'güç'.. Her cümlesini titizlikle yazdığı, verdiği örnekleri bir araya getirişi emek kokuyor sahiden.. 'İnsan, bir yarısında şeytani, diğer yarısında ilahi özellik olan, ben bilinçli ve yaratıcı bir varlıktır' ...'Sorumluluk iradeyi, irade özgürlüğü getirir' gibi gibi tespitleri sayfalarca hayranlıkla okudum. Aynı dönemde bir arkadaşım(ateist) Ali bir başka arkadaşım(sağlam bir dindar) da Ebuzer' i okudu. Ara ara birbirimize birşeyler yolladik.. Fikrilerimizin farklılığına rağmen hepimiz hayran kaldık.. Nacizane fikrim Ali şeriati'nin her kesim tarafından okunması gerektiği. Mesele fikirlerine katılmak veya katılmamak da değil; yaklaşım ve Eleştirel düşünme. Ali Şeriati sağlam tabularla örülmüş taburdan duvarları yıkıp bambaşka bir pencere açmış o zindanlara. Herkese iyi okumalar... (pınar)

Kitabın Yazarı Ali Şeriati Kimdir?

Ali Şeriati (Farsça: علی شريعتی‎) (d. 1933, Sabzevar - ö. 1977), İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak "İslam'a dönüş" -"öz"e dönüş- başlığı altında toplanabilir ve bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur. Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında "sosyolojiyi İslamlaştırmaktan" ziyade "İslam'ın sosyolojik" bir okumasını yaptığı da söylenmiştir.

Hayatı

Çocukluğu

Şeriati 1933 yılında Mazinan, Sabzevar, İran'da doğdu. Babası ilerici milliyetçi bir öğretmen olan Muhammed Taki'dir. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplum ve toplulukların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir.

Eğitimi

Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktor olmuştur. Daha sonra İran'a dönmüş, fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onuFransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermeye başlamıştır.

Ölümü ve etkileri

Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim Üniversite'yi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutkulanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de SAVAK tarafından öldürüldü.

Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir.

Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünki İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir.

Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir.

Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirmiştir.

Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.

wikipedia

Ali Şeriati Kitapları - Eserleri

  • Hac
  • İnsanın Dört Zindanı
  • Ali
  • Dine Karşı Din
  • Kendini Devrimci Yetiştirmek
  • Ebuzer

  • Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Kadın (Fatıma Fatımadır)
  • Her Hicret Bir İnkılaptır
  • Muhammed Kimdir
  • Kendisi Olmayan İnsan
  • İnsan
  • Bilinç ve Eşekleştirme

  • Dua
  • Çocuklar ve Gençler
  • Dinler Tarihi 1
  • Dinler Tarihi 2
  • Şehadet
  • Aydın
  • İslam ve Sınıfsal Yapı

  • Marksizm
  • Kur'an'a Bakış
  • Hangi Şia?
  • Kapitalizm
  • İran ve İslam
  • İslam Bilimi (Ciltli) I-II
  • İbrahim'le Buluşma

  • İslam'ı Tanıma Metodu
  • Dünya Görüşü ve İdeoloji
  • Yeni Çağ'ın Özellikleri
  • Ne Yapmalı
  • Yalnızlık Sözleri 1
  • İslambilim 1
  • İslambilim 2

  • Biz ve İkbal
  • Aydınlara Umut Çağrısı
  • Ali Şiası Safevi Şiası
  • Hür Düşünce Mektebi
  • İslam Nedir Muhammed Kimdir
  • Mektuplar
  • Çöle İniş

  • İslam'ı Anlamak
  • İnsan Olmak
  • Kevir/ Bir Tarih Olarak Beliren Coğrafya
  • Muhammed'i Tanıyalım
  • Kültür ve İdeoloji
  • Kendini Bilmek
  • Yalnızlık Sözleri 2

  • Medeniyet ve Modernizm
  • Medeniyet Tarihi 1
  • Medeniyet Tarihi 2
  • İdeallerin Yenilgisi
  • Kapitalizm Uyanıyor mu?
  • Şia
  • Mükemmel Bir Cemaat Ali Şiası

  • Sanat
  • Dine Karşı Din / Anne Baba Biz Suçluyuz
  • Ümmet ve İmamet
  • Adem'in Varisi Hüseyin
  • Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar
  • Kavramlar Sözlüğü
  • Muhtelif Eserler- I

  • Muhtelif Eserler- II
  • İslambilim 3
  • Bir Önünde Sonsuz Sayıda Sıfırlar
  • Tevhidi Altyapı
  • Bekleyiş - Karşı Tepki Dini
  • İslam Ekonomisi
  • İslam'ın Tarih Felsefesi

  • İslam Sosyolojisi Üzerine
  • Sizi Rahatsız Etmeye Geldim
  • Marksizm ve Diğer Batı Düşünceleri
  • Yarının Tarihine Bakış
  • Sevmek Aşktan Üstündür
  • Terimler Sözlüğü
  • Gençler İçin İnanç ve Ahlak Prensipleri

  • Dine Dayanmak
  • Siret
  • Ali Şeriati'den Aforizmalar
  • Dinleri Tanımak
  • İki Sûre İki Yorum
  • Çağımızın Müslüman Kadından Beklentisi - Emperyalizme Karşı Müslüman Kadın
  • Toplumbilim Üzerine

  • Çar Zindanen İnsan-Eli Şerieti
  • Aşk ve Devrim
  • Ve Cevap Veriyorum
  • Öze Dönüş
  • Ayet Yorumları

Ali Şeriati Alıntıları - Sözleri

  • Diğer canlılar niçin yaşadıklarını anlamaları gerekmeksizin yaşarlar. Ama insana: "Yaşa!" dedikleri zaman "Nasıl?" diye sormadan önce "Niçin?" diye soruyor. Bundan dolayı insana,sadece nasıl yaşayacağını öğretmek yetmiyor. İnsan, aç olduğu sürece alışılmış hayat nimetlerinin peşinden gider ve gündelik dertlerini gidermek için çabalar; bu durumda bu sorulardan az ya da çok uzaklaşır. Fakat bu ihtiyaçlar giderildiğinde onun için insan olmanın temel ihtiyaçları ve nerede olması gerektiği gündeme gelir.Gercekten de gerçek din ve mutlak din duygusu bugün daha çok, daha ciddi ve daha hayatı bir ihtiyaç konusudur. (Dinler Tarihi 1)
  • Bu dünyada şu üç şeyi şunlarla ara: Gerçekliği, düşünce ve ilimle; iyiliği, ahlak ve dinle; güzelliği, sanatla. Ve aşk sana bu üç dünyanın da kapılarını açabilir. (Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar)
  • Başkalarıyla oldukça kendimi yalnız görüyordum. Yalnız kendimle, yalnız değildim. (Çöle İniş)
  • Diyorlar ki kafir, ölümden sonraki dünyaya inancı olmayan kimse demektir. Mümin ise bunlara inancı olan kimsedir. (Dine Dayanmak)
  • Peygamber, ağır düşüncelerin baskısı altında bunaldığında ve ruhunun çetin dalgaları ve düşüncelerinin yüksek miraçları karşısında takatsiz kaldığında, Ayşe' yi çağırıp " Benimle konuş ey Hümeyra( pembelim) ! diyordu. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)
  • “Sezgisel ve tahmini değil, aksine gözle görme şeklinde olan kesim bilimsel ölçülere dayanarak ikinci neslimiz bizimle yabancılaştığını biliniz.” (İbrahim'le Buluşma)

  • Dua; öğreten, bilinçlendiren, iyilik ve güzelliği telkin eden bir metin, ruhu ruhani miraca götüren, ölüm gününden kurtaran, Allaha yaklaştıran, eğitip öğreten bir ilimdir. (Kavramlar Sözlüğü)
  • Kıyamette görmeye başlayıp başkalarını görme azabına uğrayacağımdan korkuyorum. [Ebulala Maarri] (İslambilim 2)
  • İbrahim'e bak! Sevgili evladını aşka kurban ediyor. (Ali Şeriati'den Aforizmalar)
  • "O sıfır aleminin içinde bir gibiydi." (Çocuklar ve Gençler)
  • Netice, yine umutsuzluk, nefret, sorumlu­luktan kaçma, kendi köşesine çekilme, mistik hayat, varoluşçu oyunlar vb .. (Medeniyet ve Modernizm)
  • Dua, yüzüne açılmayan hiçbir kapıyı çalmaz.. Dua, en yüksek ifade zirvesini, aklın karanlık gecesinde, Akıl bineğinin ayağı topalladığında, Aşk uçuşu sırasında bulur.. (Dua)
  • lnsan ne kadar daha fazla anlar ve ne kadar daha derin hissederse daha çok acı çeker ve sorumluluğu ağırlaşır. (Yalnızlık Sözleri 2)

  • Yarının tarihini yazarsak ancak, tarih değer kazanacaktır. Tarih, eğer yarını bilmemize, bugünün insanını ya da ortaya çıkacak insanı bilmemize yardımcı olmuyorsa, faydasız olacaktır. Çünkü tüm bilimler; insanları, geleceğin insanının hayatını ve bugün ile yarının insanının idealini anlamada, en azından yararlı olmak zorundadır. Geçmişteki insanı anlamak, kendimizi ve geleceğimizi anlamada bir başlangıç olmalıdır... (Yarının Tarihine Bakış)
  • Şüphe yok ki, bu memlekette aç olanlar en çok çalışanlardır. Bununla şerefiyle çalışan, hırsızlık, yan kesicilik, aldatma, dalkavukluk, rüşvet, nüfuz sömürücülüğü, kadın ticareti, insanı kısa yoldan seçkin kılacak herhangi ber şeyi yapmayan namusluları kastediyorum. (Kapitalizm Uyanıyor mu?)
  • Komünizm ve kapitalizmin her ikisi de şekil farklılıklarına rağmen insana "ekonomik bir hayvan" olarak bakmaktadırlar. Aralarındaki bu şekil farkı bu hayvanın ihtiyaçlarını karşılamada hangisinin daha başarılı olabileceği meselesi üzerinedir. (İnsan)
  • Aydın ; son peygamberden sonra, peygambere benzeme eylemidir. Ümmi olmak ; halkın adamı olmaktır. Ümmetin hem içinde hem de dışında ayaklanmaktır. (Ne Yapmalı)
  • "Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez." (Bilinç ve Eşekleştirme)
  • Halkın eleştirilerini özgürce yapamadığı bir toplumda eleştiriler, mizahla yapılır ve bu mizahlar bir araçtır. (Medeniyet Tarihi 1)
  • Kuran'ın Allah'ı insana yakındır, herkesle birliktedir. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)

Yorum Yaz