diorex

İnsan Olmak Üzerine - Erich Fromm Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Olmak Üzerine kimin eseri? İnsan Olmak Üzerine kitabının yazarı kimdir? İnsan Olmak Üzerine konusu ve anafikri nedir? İnsan Olmak Üzerine kitabı ne anlatıyor? İnsan Olmak Üzerine PDF indirme linki var mı? İnsan Olmak Üzerine kitabının yazarı Erich Fromm kimdir? İşte İnsan Olmak Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 29.05.2022 19:00
İnsan Olmak Üzerine - Erich Fromm Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Erich Fromm

Çevirmen: Şükrü Alpagut

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9786050206739

Sayfa Sayısı: 192

İnsan Olmak Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanın karakteri, kendi elleriyle kurduğu dünyanın gerektirdiği şeylerce yoğrulmuştur. On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda orta sınıfın karakteri, güçlü sömürücü ve istifçi özellikler gösteriyordu. Bu “aktif” karakteri, başkalarını sömürme ve daha da çok kâr etmek için kazançlarını biriktirme arzusu belirliyordu. Yirminci yüzyılda, insanın karakter yönelimi, oldukça büyük edilgenlik ve piyasa değerleriyle özdeşleşme gösterir. Çağdaş insan, boş zamanının çoğunda kesinlikle edilgendir. Bengi tüketicidir; içkileri, yiyecekleri, sigaraları, konferansları, manzaraları, kitapları, filmleri “soğurur”; tümünü tüketir, yutar. Tüm dünya, onun ağzına layık büyük bir nesnedir: Büyük bir şişe, büyük bir elma, büyük bir memedir. İnsan, emici olup çıkmıştır, ebediyen beklenti içinde ve ebediyen düş kırıklığı yaşayan...

İnsan Olmak Üzerine Alıntıları - Sözleri

  • Kişi bir nesne haline geldiği zaman, fizyolojik açıdan hala yaşıyor olsa bile, ölüdür...
  • "İnsanlar sevinç aramak yerine, haz ve heyecan arıyorlar, gelişim aramak yerine, güç ve mal mülk arıyorlar. Kendileri daha çok olmak yerine, daha çoğuna sahip olmak ve daha çoğunu kullanmak istiyorlar."
  • "Her birimiz iyiyiz ve her birimiz kötüyüz. İşte tam da kötülük aynı zamanda beşeri olduğu için, kendimizdeki kötülüğü gördüğümüz ölçüde kötülüğü anlayabiliriz. Psikanalistin en önemli yeteneklerinden biri budur ya da bu olmalıdır: Başkalarındaki kötülük karşısında irkilmez, çünkü kendindeki kötülüğü beşeri bir şey olarak algılayabilir."
  • Modern insan yapayalnızdır ve kaygılıdır. Özgürdür ama bu özgürlükten korkmaktadır.
  • Kişi bir nesne haline geldiği zaman, fizyolojik açıdan hala yaşıyor olsa bile, ölüdür...
  • 'İradesi ya da amacı olmayan insanlar olup çıkıyoruz. İlerlemeden ve gelecekten söz ediyoruz, oysaki gerçekte hiç kimse nereye gittiğini bilmiyor, hiç kimse gidişatın nereye doğru olduğunu söylemiyor ve hiç kimsenin bir ereği yok.'
  • "İnsan, bir insan olarak, tek dünyanın parçası olarak yaşamayı öğrenmedikçe, bu milliyetçiliğin, insanın kendi kendisini yok etme tehlikesine girdiği koşullara ve durumlara neden olduğu gerçeğini dikkate alınca, bunun çok tehlikeli bir gelişme olduğunu hissediyorum. Yeni bir insancıllık geliştirmediğimiz sürece tek dünya diye bir şey olmayacaktır."
  • "İnsanlar, ne yapacaklarını düşünmekten çok ne olduklarını düşünmelidirler. . . Dolayısıyla yapılacak şeylerin sayısına ya da türüne değil, iyi olmaya ağırlık vermeye özen gösterin. Daha çok çalışmanızın dayandığı temellere ağırlık vermeye özen gösterin."
  • "Unutmayalım ki, yanlış yönde ne kadar hızlı gidilirse, felakete o kadar çabuk ulaşılır, oysa ki doğru yönde olduktan sonra daha yavaş yol alınması bile umut, vizyon ve sabır verir."
  • On dokuzuncu yüzyılda, "Tanrı öldü" , denilebilir.Yirminci yüzyılda ise insanın öldürüldüğünü söylemek gerekir.Günümüzde şu özdeyiş kulağa doğru geliyor. "İnsan öldü, yaşasın nesne!"
  • "Soru şudur: Sanayi sisteminin biçimi nasıl olmalıdır? Bireyin toplumsal mekanizma içinde sadece küçük, önemsiz bir dişli haline geldiği bürokratik sanayicilik mi, yoksa bireyin iktisadi ve toplumsal sürece faal ve sorumlu şekilde katılması sayesinde yabancılaşmanın ve iktidarsızlık duygusunun alt edildiği insancıl sanayicilik mi?"
  • "İnsan yaşamının merkezi deneyimi olarak ben sahibim ve ben kullanıyorum tavrı gitgide güçlenirken, ben benim tavrı gitgide zayıfladı. Araçlar -yani maddi refah, üretim ve mal edinimi- böylelikle birer amaç olup çıktı. Önceleri insan, daha iyi bir yaşam, insan onuruna yaraşır bir yaşam için gerekli araçlardan başka bir istemezdi."
  • Yoksa zihinsel olarak 20.yüzyılda ama duygusal olarak taş devrinde mi yaşıyoruz?
  • "Ben hem suçlu hem de ermişim. Hem çocuğum hem de erişkinim. Ben, yüz bin yıl önce yaşamış ve insan soyunu yok etmememiz koşuluyla, yüz bin yıl daha yaşayacak olan insanım."
  • "Sevgi insanın gelişim kapılarını açan asıl anahtardır."

İnsan Olmak Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Okuduğunuz bütün kişisel gelişim kitaplarını unutun.. Sıkmadan, yormadan insan olmanın tüm yönlerini ele alan bu değerli insanı geç tanımış olmanın utancı içerisindeyim..." Erich from "İnsan öldü, onu biz öldürdük. Yaşasın nesneler, yaşasın makineler." Nietzscheye nazire yaparak söz konusu kitaba gelelim dünyadaki yaşam darlığından, teknolojinin giderek artmasından insandaki kişisel sorunlardan, siyasi ve ekonomik durumdan toplumsal akıbetten, ölçüsüz üretim ve tüketimin yıkıcılığından, söz açıp bu kez modern insanın, kendine yabanclıaştiğını, giderek insanligimizi kaybettiğimizi ve bu durumun bizi sürükleyici felaketlere yol açacağindan, kendimize göçün, yeniden inşanın, yeniden insan olmanın getirdiği çıkmazları Marksist-sosyalist ve insancıl idelojisi bakiş açışıyla gayet güzel ve açık bir dille anlatmış fikirleri oldukça insana etki yapar cinsten oldukça etkileneceksiniz Erich Fromm’a sohbetlerinden makalelerdrn araştırmalarından ve yazılarından toplanarak 3 ana 14 alt başlıktan oluşan toplama eseri mutlaka okumanızı tasviye ederim iyi okumalar dilerim (Can)

Arkadaşımın tavsiyesiyle başladığım ve bırakamadığım akıcı üslubu ve anlatım tarzıyla elimden bırakamadığım her bölümünde daha da heyecanlandıran, kesinlikle tek solukta okuyacağınız muhteşem bir eser. Keyifli okumalar... (Sümeyye Günalan)

“Ama hesap kitap, denge ve kâr ilkeleri aynı zamanda insana da uygulanmış ve ekonomiden bütünüyle insan yaşamına genişletilmiştir. İnsan bir iş girişimi olup çıkmıştır: Yaşamı, onun sermayesidir ve görevi sanki bu sermayeyi olabildiğince iyi yatırıma dönüştürmektir. Eğer sermaye yatırımını iyi yaparsa, o zaman başarılı olur. Eğer yaşamını kötü yatırımlarda kullanırsa, o zaman da başarısız olur. İnsan böylece bir şey, bir nesne haline gelir. (…) Kişi bir nesne haline geldiği zaman, fizyolojik açıdan hâlâ yaşıyor olsa bile, ölüdür. Kişi, fizyolojik açıdan hâlâ canlı olmasına rağmen manevi açıdan ölüyse, o zaman yalnızca çürümeye mahkûm olmakla kalmaz, tehlikeli -kendisi ve başkaları için tehlikeli- bir hal de alır.” (Sayfa: 20) “İnanıyorum ki, pek az şeye sahip olsa bile insanın kendisinin çok olabileceği bir dünyayı; başat varoluş güdüsünün tüketim olmadığı bir dünyayı; her şeyden önce “insan”ın amaç olduğu bir dünyayı; insanın özgürce ve yanılsamalar olmadan yaşama gücünü bulabilmesinin yanı sıra, yaşamına amaç kazandırmanın bir yolunu da bulabildiği bir dünyayı gerçekleştirme olanağı vardır.” (Sayfa: 112) (Dilara)

İnsan Olmak Üzerine PDF indirme linki var mı?

Erich Fromm - İnsan Olmak Üzerine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnsan Olmak Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Erich Fromm Kimdir?

Erich Fromm (23 Mart 1900, Frankfurt - 18 Mart 1980), Musevi kökenli Almanya doğumlu Amerikalı ünlü bir psikanalist ve sosyologdur. Ruh bilimine Marksist - Sosyalist ve insancıl yaklaşımın en önemli temsilcilerindendir.

Hayatı

Heidelberg ve Münih Üniversiteleri'nde toplum bilim ve psikanaliz eğitimleri gördü. 1922 yılında Heidelberg Üniversitesi'nde doktora öğrenimini tamamladı. Münih'te ruh hekimliği ve ruh bilim üzerine ek incelemeler yaptıktan sonra, Berlin Psikanaliz Enstitüsü'nde eğitim gördü ve 1931 yılında mezun oldu.

30'lu yılların başlarında Almanya'da Nazi hareketinin güçlemesi nedeni ile İsviçre'nin Cenevre şehrine yerleşti. 1933 yılında Chicago Ruh çözümleme Enstitüsü'nden aldığı davet üzerine Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. 1934 yılında , 1938'e kadar kadrosunda bir uzman olarak görev aldığı Frankfurt Toplumsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte New York'a taşındı. Özel çalışmalarını sürdürdü ve Columbia Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

1946 yılında William Alonson White Ruh Hekimliği , Ruh Çözümleme ve Ruh Bilim Enstitüsü'nün kurucuları arasında yer aldı. Yale Üniversitesi , New York Üniversitesi Bennington Koleji , Michigan Eyalet Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

1949 yılında Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi'nden gelen bir profesörlük önerisini kabul etti ve tıp fakültesi lisansüstü bölümünde ruh çözümleme şubesini kurdu , 1965 yılında emekli olana kadar orada çalıştı.

Emeklilik yıllarını geçirdiği 1980 yılında İsviçre'de öldü.

Marxist ve sosyalist , insancıl dünya görüşünü benimseyen Fromm , batı kapitalizmi ve SSCB komünizmini reddetmiştir.

Biyofili hipotezine olan katkıları, evrimsel psikoloji konusundaki araştırmalara temel sağlamıştır.

Erich Fromm'un çalışmaları birçok dile çevrilmiştir.

Erich Fromm Kitapları - Eserleri

  • Kendini Savunan İnsan
  • Sahip Olmak ya da Olmak
  • Sevme Sanatı
  • Özgürlükten Kaçış
  • Barışın Tekniği ve Stratejisi
  • İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri
  • İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri (İkinci Kitap)
  • Freud Düşüncesinin Büyüklüğü ve Sınırları
  • Hayatı Sevmek
  • Sağlıklı Toplum
  • İtaatsizlik Üzerine
  • Özgürlük Korkusu
  • Sevginin ve Şiddetin Kaynağı
  • Umut Devrimi
  • Psikanaliz ve Din
  • Psikanalizin Bunalımı
  • Psikanaliz ve Zen Budizm
  • Rüyalar, Masallar, Mitler
  • Çağımızın Özgürlük Sorunu
  • Marx'ın İnsan Anlayışı
  • Yaşama Sanatı
  • Yanılsama Zinciri
  • Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum
  • Erdem ve Mutluluk
  • Cinsellik ve Cinsel Sapmalar
  • Tanrılar Gibi Olacaksınız
  • Olma Sanatı
  • Sigmund Freud’un Misyonu
  • İsa Dogması
  • İnsan Bilgisi ve Hümanist Planlama
  • Çağdaş Toplumların Geleceği
  • Psikanalize Yeni Bir Bakış
  • Toplumsal Bilinçaltının Araştırılması
  • Dinleme Sanatı
  • Anaerkil Toplum ve Kadın Hakları
  • İnsan Olmak Üzerine
  • Çağımızda Kişilik Sorunu
  • İnsanlık Başarabilecek mi?
  • Die Kunst des Liebens
  • Kendini Savunan İnsan - Ahlak Felsefesinin Psikolojisine İlişkin Bir Araştırma
  • Psixoanaliz ve Din
  • Liebe, Sexualität und Matriarchat

Erich Fromm Alıntıları - Sözleri

  • Ama eğer yaşamıyorsam nasıl erdemli olabilirim? Ve eğer hiçbir şeyin bilincinde değilsem nasıl iyi bir törelbilincim olabiillir? (Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum)
  • Peygamber hakikati vahiy eder, Lao-tse ve Buda da böyle yapmıştı. Ancak peygamber aynı zamanda siyasal bir liderdir, siyasal eylem ve sosyal adaletle çok yakından ilgilenmektedir. (Tanrılar Gibi Olacaksınız)
  • "... anaerkil ilke; hayat, birlik ve huzurdur... anaerkilliğin ilkesi evrenselliktir." (Anaerkil Toplum ve Kadın Hakları)
  • Cinsel sevgi iki kişilik yalnızlıktır. Oysa sevdiği kişide insan tüm insanlığı, yaşayan ne varsa hepsini sever. (Sevme Sanatı)
  • Verilen şey yitirilmez, tam tersine sıkı sıkıya tutulan şeylerdir biten ve yok olanlar. (Sahip Olmak ya da Olmak)
  • İnsanlar yeni tanıştıkları kişiler hakkında ilk anda çoğunlukla doğru olan görüşler elde ederler ve o esnada oluşan karmaşık bireysel işleyişlerin de hiç farkına varmazlar. (Rüyalar, Masallar, Mitler)
  • Bugüne değin herhangi bir sıradan insandan bile daha az sevme yeteneğine sahipmiş gibi görünüyordun. Bu aşk nasıl olabiliyor? Madem bu kadar aşıksın, kadının fikirleriyle çelişen ilkelerinden neden vazgeçmiyor, fedakarlık yapmıyorsun? Neden daima kendinden ve kendi kaderinden söz ediyor, ama sevdiğin kadının duygularına pek aldırmıyorsun? (Yanılsama Zinciri)
  • "Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı." (Tanrılar Gibi Olacaksınız)
  • Yoksa zihinsel olarak 20.yüzyılda ama duygusal olarak taş devrinde mi yaşıyoruz? (İnsan Olmak Üzerine)
  • Erkek kibri neler yapabileceğini, hiçbir zaman başarısız olmayacağını gösterir. Buna karşı kadınlara özgü kibir esas olarak cezp etme ve kendi kendine cazip olduğunu kanıtlama ihtiyacından kaynaklanmaktadır. (İsa Dogması)
  • Biz neden her ay yeniden âşık olmuyoruz ? Çünkü her ayrılıkta , yüreğimizden bir parça da birlikte ayrılıp gidiyor . Biz neden herkesle arkadaş olmuyoruz ? Çünkü onun kaybı ve mutsuzluğu da bizi derinden etkileyecektir . (Sigmund Freud’un Misyonu)
  • “karakter insanın kaderidir”. (Çağımızın Özgürlük Sorunu)
  • Özgür insan ölümü, her şeyden az düşünür; onun bilgeliği, ölüme değil yaşama yoğunlaşmasından doğar (Sevginin ve Şiddetin Kaynağı)
  • Insan bir nesneye dönüştürülüp nesne gibi yönetildiğinde onun yöneticileri de nesne haline gelir; nesnelerin iradesi yoktur, vizyonu yoktur, planı yoktur. (İnsanlık Başarabilecek mi?)
  • ... canlı bir varlığı acıya tahammül etmeye zorlamaktan daha büyük bir güç gösterisi yoktur. (Cinsellik ve Cinsel Sapmalar)
  • İnsan nesnelliğini ne ölçüde geliştirirse, gerçeklikle ne ölçüde ilişki kurabilirse, ne denli olgunlaşırsa, içinde rahat edebileceği insancıl bir dünya yaratmaya o denli yaklaşmış olur. (Sağlıklı Toplum)
  • “Geçmişe yönelik tutum minnettarlık, âna yönelik tutum hizmet, geleceğe yönelik tutum sorumluluk olmalıdır. Zen’de yaşamak … yolunuza çıkan her şeyi ekonomik ve ahlaki açıdan eksiksiz kullanmak demektir. Zen’in amacı … eksiksiz bir emniyet ve korkusuzluğa erişmek, esaretten özgürlüğe ilerlemektir. Zen … akıl değil karakter meselesidir, bu da Zen’in yaşamın ilk prensibi olarak iradeden doğması demektir.” (Psikanaliz ve Zen Budizm)
  • Artık yabancılaşma yalnızca el emeği ile çalışan insanlarda görülmüyor; yabancılaşma memurlar, pazarlamacılar ya da profesyonel yöneticiler arasında bile hızla yayılıyor. Hatta bunlar belki de basit bir ustabaşından daha çok yabancılaşmış insanlardır. Çünkü bir ustabaşının emeği, yine de beceri, güvenilirlik ve benzeri kişisel özelliklere bağlıdır. Yetenekli bir ustabaşı; kişiliğini, gülümseyişini ve kendi fikirlerini, demin saydığımız insanların aksine, iş sözleşmeleri nedeniyle satmak durumunda değildir. Öte yandan, insanları ve toplumsal değerleri (simgeleri) etkileyip bunları yönlendirmekle görevli kişiler, kendilerini işverenlerine yalnızca becerileri için satmaz. Ayrıca onlardan uyumlu ve "istenilen kişilik tipi"ni taşımaları, rahat yönlendirilip etkilenebilir olmaları da beklenir. İşte bunlara, "örgütlenmiş (organize edilmiş) insanlar" diyoruz. Bu insanların kendilerine özgü belirli bir idealleri yoktur; idealleri, çalıştıkları şirketlerin çıkarları ve idealleri ile aynı olmuştur. Günümüzde bir el emekçisi ile bir masa başı emekçisinin (çalışanının) tüketim kalıp ve davranışlarında bir benzerlik görülmektedir. Çünkü bu insanların hepsi tek bir arzuyla yanıp tutuşmaktadır. O da, daha yeni eşyalara ya da piyasaya çıkan en son şeylere sahip olmak ve bunları kullanıp tüketmek arzusudur. Bu insanlar; edilgen, kabul edici ve tüketicidir. Onlar, yapay olarak yaratılan ihtiyaçlarını tatmin eden eşyaların buyundurukları altına girmiş olan güçsüz insanlardır. (Marx'ın İnsan Anlayışı)
  • Ve ilerleyen yaşımızla beraber, hayret etme yeteneğimiz de giderek azalır. Genelde önem verdiğimiz husus, her zaman en doğru cevabı vermektir. Ama doğru soruları sormayı bilmek, sanki daha az önemsizmiş gibi gelir bize. (Rüyalar, Masallar, Mitler)
  • " Çoğa sahip olabilen değil de, çok şey olabilen insan, bütünüyle gelişmiş ve gerçekten beşeri olan insandır." (Çağımızda Kişilik Sorunu)

Yorum Yaz