diorex
Dedas

İnsan Ruhuna Yöneliş - Carl Gustav Jung Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Ruhuna Yöneliş kimin eseri? İnsan Ruhuna Yöneliş kitabının yazarı kimdir? İnsan Ruhuna Yöneliş konusu ve anafikri nedir? İnsan Ruhuna Yöneliş kitabı ne anlatıyor? İnsan Ruhuna Yöneliş PDF indirme linki var mı? İnsan Ruhuna Yöneliş kitabının yazarı Carl Gustav Jung kimdir? İşte İnsan Ruhuna Yöneliş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.06.2022 07:00
İnsan Ruhuna Yöneliş - Carl Gustav Jung Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Carl Gustav Jung

Çevirmen: Engin Büyükinal

Orijinal Adı: L'homme A La Découverte De Son Ame

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9789754680584

Sayfa Sayısı: 280

İnsan Ruhuna Yöneliş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çağdaş psikolojinin üç büyük devinden biri ve analitik psikolojinin kurucusu, psikiyatr ve dünyamızın ender Filozof-bilimadamlarından biri olan C. G. Jung, İnsan Ruhuna Yöneliş'te psikolojinin en temel ve özgün kavramlarını sunuyor: Kompleksler, düşler ve bireysel anlamları, çağrışım deneyleri, yansıtmalar, arketipler, bilinç, bilinçaltı ve bilinçdışının işlevleri... Çağdaş psikolojinin üç büyük devinin sonuncusu, çağdaş insanın günlük yaşamında ve "öte yaşamında"; düşlerinde, bilinçli ve özellikle de bilinçsiz yaşamında kendini duyuran başlıca ruhsal sorunlarına, sıkıntılarına uzun yıllar öncesinden ışık tutmaya, yol göstermeye devam ediyor. Jung, öte yandan bir kâhin gibi davranıyor; insanlığı bekleyen en büyük tehlikenin "ruhsal tehlike" olduğunu, bunun da insanın bilinçaltından geleceğini savunuyor. Bu bağlamda İnsan Ruhuna Yöneliş, ilk basımından bu yana geçen yaklaşık 60 yıla karşın değerinden ve savlarından hiçbir şey yitirmemiş durumda. Çünkü Dünya gezegeni, giderek bilincini bir yana bırakıp, bilinçaltı birikimleriyle varlığını ve ilişkilerini sür dürmeye çalışan bir insan tipinin egemenliğine giriyor...

(Tanıtım Bülteninden)

 

İnsan Ruhuna Yöneliş Alıntıları - Sözleri

  • ... kişiliğimizin, bilincin dışında kalan, oluşmasını sürdüren bir yanı vardır; hiçbir zaman tam değildir, gelişiriz ve değişiriz. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır, ama karanlıklar içinde gizli bekler. Benlik, bir anlamda, film üzerinde ilerleyen bir yarık gibidir. Benliğin gelecekteki gizli gücü, şu anın karanlığından belirir. Ne olduğumuzu biliyoruz ama, ne olacağımızdan habersiziz.
  • Bugün söz, henüz hiç konuşmayana aittir. Andre Gide (Günlük)
  • İçimizdeki karanlıkları göze almazsak bütünlüğümüze asla ulaşmayız. İnsanlar olmaları gerektiği gibi olabilseler, baskı altına aldıkları günahlarını çocuklarına yansıtmak zorunda kal­mazlardı. Bunda büyük ve üzücü bir gerçek yatmaktadır; çün­kü, işlenmemiş günahlar bağışlanamaz.
  • Ağaçlar güçlü köklerini göğe uzatmazlar, tersine toprağın derinliklerine gizlerler.
  • Benliğin gelecekteki gizil gücü, şu anın karanlığından belirir. Ne olduğumuzu biliyoruz ama ne olacağımızdan habersiziz.
  • Bir kültür doruk noktaya ulaştığında, er ya da geç, yıkılma zamanı da gelmiş demektir. hoşnutsuzluk ve umutsuzluk veren bölünme olgusu, beraberinde yeni bir ışık da getirir.
  • Oysa ilişkileri koparan birleştirir de.
  • İnsan, büyüdükçe çocukluk saflığının gizini unutur.
  • “Bir gölge yapmazsam nasıl önemli olabilirim? Bütün olmak için benim de karanlık bir tarafım olmalı."
  • Bir alev seni yaktığında o ateşin gerçekliğinden şüphe edemezsin.

İnsan Ruhuna Yöneliş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitapta birçok mantıklı düşünce ve çoğunluğun kabul etmediği doğrular ele alınmış. Okurken kendimden bir şeyler bulduğumu anladığım vakit diğer bütün düşünceleri de merakla irdeledim. Yoğun bir Adler ve Freud esintisi vardı bu yüzden okumak da büyük keyif verdi. Kitabın büyük bir bölümünde düşler, hayatımızdaki yerleri ve yorumlanması konu alınmış. --Bence bu konuda Jung> Freud.-- Düşünceler beyan edilirken yaşanılan olaylar baz alınmış ve bu, kitabın akışını olumlu yönde etkiliyor. Gerçekler göründüğü ve bilindiği gibi midir? Her zaman bunun fazlası olduğunu düşünmüşümdür çünkü düşündüğümüzü ifade ederken aklımızdan geçenlerin hepsini değil sadece öncelik verdiklerimizi dile getiririz. Okurken bunun doğruluğundan emin oldum ve olayla alakası olmayan kişilerin aslında olayın başkarakteri olabileceğini gördüm. "Bir durumu olabildiğince ani ve saf bir biçimde algılamak istediğinizde onu çevresinden soyutlamanız gerekir çünkü bu çevre duyumun ulaşmasını engeller" Peki ne kadar bunu becerebiliyoruz, bir şeyi insanların düşüncelerinden ve bulunduğu ortamdan ayırıp salt bir biçimde ele alabiliyor muyuz? Elbette ki ortam nesneyi etkiler fakat öz için ortamı göz ardı edip gerçeği sorgulamak gerekir. Bu durumun pek mümkün olduğunu görmedim fakat bu kitapta olması gereken anlatılıyor ve okurken zihin gözlerini açıyor. Kitabın bir bölümünde düşünmenin varlığı kanıtlayıp yahut reddetmekten ibaret olmadığından bahsetmektedir. Descartes, "Düşünüyorum o hâlde varım" der, fakat gerçekten ne kadar varız? Düşüncelerimiz içinden bazılarını seçip söylemek ya da sadece düşünüp durmak hiç dile getirmemek, düşünüyoruz diye bizi var eder mi? Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum fakat herkese hitap etmeyecektir. (H.)

Analitik psikolojinin kurucusu C.Gustav Jung Freud'un öğrencisidir.Ancak daha sonra Freud la görüş ayrılığına düşmüş ve kendi ekolünü yaratmıştır. Jung a göre insan ruhu çok sayıda katmandan oluşur. Bilinç, bilinçaltı ile karşılaştırıldığında okyanus üzerindeki küçük bir adacık kadardır.Duyum,düşünce, sezgi, duygu bilincin ana işlevleridir.Bu işlevler farklı kişilerde farklı düzeylerde gelişebilir ama aynı düzeyde çalışmalıdır..Bilincin hemen altında unutulan anılar yada bastırılmış yaşantıların bulunduğu bireysel bilinçaltı bulunur.Bireysel bilinçaltından daha derine indiğimizde kolektif bilinçaltı karşımıza çıkar.Bunu okyanusun en derinlikleri olarak düşünebiliriz. Kolektif(ortak) bilinçaltı atalarımızın milyarlarca yıldır yaşadıkları deneyimleri kaydeden bir karakutu gibidir. Tüm insanlarda aynıdır.Her birey bu herşeyi bilen karakutu ile eğilimleri kodlanmış olarak doğar.Tüm insanlığın ortak paydasıdır.Bir tür Tanrısal öz.evrensel ruh. Bu bölge bizimle yalnızca bazı arketip denilen imgeler ile iletişim kurabilir. Ego(benlik) in görevi ruhun tüm katmanları arasındaki uyumu, dengeyi sağlayabilmektir.Katmanlar arasında enerji akışları olur. Jung iki tip karakterden bahseder 1-İçe dönükler (öznel) 2-Dışadönükler (nesnel) Tabi bu gruplarda bilincin işlevlerine göre farklı gruplara ayrılabilir.İçedönük ve dışadönük bakış açısı arasındaki fark yaşantılarımızdaki birçok çatışmanın da sebebidir. (Kütüphane kedisi)

İnsan RuhunaYöneliş Carl Gustav Jun İlkellerin tüm dikkatleri gün içinde dış ve somut dünyaya çevrilidir; gece olduğunda ise her şey büyülü bir görünüme bürünür. Çünkü güneşin batışıyla birlikte ilkelin gündüz açık olan bilinci körelir; karanlık çöktüğünde ilkelin iç dünyası, dış dünya kadar gerçek ve somut bir biçimde belirir. Ruhsal bilinçaltından gelen içerikler bireyin iç dünyasının bilinç alanında ortaya çıkar ve bazı etkiler oluştururlar. İlkel insan bunların nereden kaynaklandığını bilmediği için nedenlerinin tanıdığı tek dünyaya, yani dış dünya olduğunu düşünür. Kuşkusuz, düşler ahlaki düşüncelerden yoksundur ama yine de bize eski bir deyişi anımsatır: Ağaçlar güçlü köklerini göğe uzatmazlar, tersine toprağın derinliklerine gizlerler. Çağdaş psikolojinin üç büyük devinin sonuncusu, çağ-daş insanın günlük yaşamında ve “öte yaşamında”; düşlerinde, bilinçli ve özellikle de bilinçsiz yaşamında kendini duyuran başlıca ruhsal sorunlarına, sıkıntılarına uzun yıllar öncesinden ışık tutmaya, yol göstermeye devam ediyor. “Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona kader diyeceksiniz.” Altını çizdiklerim “Bilinçaltı, kuşaktan kuşağa miras gibi geçen işlevsel bir düzen olduğundan hep varoldu.” .Kendine yeten, başkasından medet ummasın. .Aslında bilgelik ve delilik ayrılmaz iki sıkı dosttur! (Kitap İç Kahve oku)

İnsan Ruhuna Yöneliş PDF indirme linki var mı?

Carl Gustav Jung - İnsan Ruhuna Yöneliş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnsan Ruhuna Yöneliş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Carl Gustav Jung Kimdir?

Carl Gustav Jung. (d. 26 Temmuz 1875 Kesswil, Thurgau, İsviçre. ö. 6 Haziran 1961 Küsnacht ZH, Zürih, İsviçre). İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusu. Derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan birisi.

Basel Üniversitesi'nde tıp profesörü olan büyükbabasının adını taşıyan Carl Gustav Jung İsviçreli bir papazın oğludur. 1895 yılında Basel'de tıp eğitimi almaya başladı ve 1900 yılında Eugen Bleuler'in asistanı olarak Burghölzli'de psikiyatrist olarak hizmet verdi. Doktorasını 1902 yılında tamamladı. Konu okült (gizli, görünmeyen) fenomenler (etkiler) ve onların Psikoloji ve Patolojiyle bağlantıları idi. Paris'te 6 ay Pierre Janet ile bilgilerini derinleştirdi. 1903 yılında Emma Rauschenbach ile evlendi. 36 yaşında Uluslararası Psikanaliz Birliği'nin ilk başkanı oldu. Psikolojik analizlerinde astrolojiden de yararlanan Carl Gustav Jung,Sigmund Freud'le beraber üzerinde çalıştığı toplumsal bilinçaltı kavramı ile de tanınır.

Carl Gustav Jung Kitapları - Eserleri

  • Dört Arketip
  • Keşfedilmemiş Benlik
  • İnsan Ruhuna Yöneliş
  • Psikoloji ve Din
  • Anılar, Düşler, Düşünceler
  • Rüyalar
  • Maskülen
  • Feminen
  • Kişiliğin Gelişimi
  • Kırmızı Kitap
  • Ulysses ve Picasso Üzerine Denemeler
  • Analitik Psikoloji Üzerine İki Deneme
  • İnsan ve Sembolleri
  • Psikoterapi Pratiği
  • Gökte Görülen Cisimler Üzerine Bir Mit
  • Eşzamanlılık
  • Analitik Psikoloji Sözlüğü
  • Analitik Psikoloji
  • Doğu Metinlerine Psikolojik Yaklaşım
  • Freud ve Psikanaliz
  • Ruh
  • Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri
  • Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri
  • Seçme Yazılar
  • Nietzsche'nin Zerdüşt'ü Üzerine Seminerler
  • Psikolojide Tipler
  • Bilinç ve Bilinçaltının İşlevi
  • Dinlerin Psikolojiye Etkileri
  • Dönüşüm Sembolleri
  • Aion
  • Psikiyatri Araştırmaları
  • Les Racines de la Conscience
  • Dışa Bakan Rüya Görür İçe Bakan Uyanır
  • The Structure and Dynamics of the Psyche
  • The Archetypes and the Collective Unconscious
  • Civilization in Transition
  • Psikoloji ve Felsefe
  • Two Essays on Analytical Psychology
  • Rüyalar
  • Kundalini Yoga Psikolojisi
  • Rüya Analizleri
  • Kəşf Olunmamış Mənlik

Carl Gustav Jung Alıntıları - Sözleri

  • ...ruhani bir amaç, ruh sağlığının kesin gerekliliğidir. (Kişiliğin Gelişimi)
  • "Kendi ruhunu bir teleskopla baktı. Düzensiz gibi görülenleri gördü ve güzel yıldız kümeleri gibi gösterdi ve bilincine dünyaların içinde gizli dünyalar kattı." (Anılar, Düşler, Düşünceler)
  • Bugün bunların olmasındaki amacın karanlığa, olabildiğince aydınlık getirebilmek olduğunu biliyorum. (Anılar, Düşler, Düşünceler)
  • Bastırılmış acı verici düşünce kendisini ancak "sembolik " olarak ifade edebilir. (Rüyalar)
  • Duygusallık, aşağılık duygusunun varlığının şaşmaz belirtisidir. Bu,sadece iki kişi arasında değil, aynı zamanda kendi içimizdeki çatışmanın ve anlaşmazlığın psikolojik temelini oluşturur. (Analitik Psikoloji)
  • Tutkularının cehenneminden geçmemiş biri, onların hiçbir zaman üstesinden gelemez. (Doğu Metinlerine Psikolojik Yaklaşım)
  • “Nietzsche’nin Zerdüşt’ünün bir de psikolojik açıdan dikkatle okunmasını öneririm. Nietzsche, tanrısı ölen ve tanrısal paradoksu ölümlü insanın dar kılıfına hapsettiği için yıkılan “Üst-İnsan”ın psikolojisini eşine az rastlanır bir tutarlılıkla ve gerçekten dindar bir insanın tutkusuyla tasvir etmiştir.” (Dört Arketip)
  • Biz hala kendimizde görmek istemediğimiz bütün kötülükleri ve değersizlikleri diğer insanlara atfetmeye devam ederiz. Bu nedenle, onu eleştirmemiz ve ona saldırmamız gerekir. (Keşfedilmemiş Benlik)
  • insan yığınları hep sürü psikolojisine, bu yüzden de körükörüne “kaçışmaya” ve avam psikolojisine, bu yüzden de hissiz bir vahşilik ile isterik ağlamaklılığa meylederler. (Psikoterapi Pratiği)
  • Ne var ki ben, büyük ölçüde insanca beceriksizliklere bağlı olan bir şey için dini suçlamak gibi bir hataya düşmek istemiyorum. (Seçme Yazılar)
  • Bütün kaosun içinde bir kozmos, bütün düzensizliğin içinde gizli bir düzen vardır. (Les Racines de la Conscience)
  • Kadının güçlü bir erkeğin gücünden çok zayıflığını, zekası yerine akıllı adamın aptallığını sevmesi kadim bir olgu değil midir? (Feminen)
  • - " (...) Bir Japon atasözü şöyle der: “Hırsızlık yalanla başlar.“ (Psikiyatri Araştırmaları)
  • "Biraz yanlış davranmak bize daha bir rahatlık sağlar.. Bunun da nedeni, mükemmellik denen şeyden yoksunluğumuzdur.. Hintliler bir tapınak yaptırdı mı, bir köşesini bitirmeden bırakır.." (Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri)
  • Öğrendim ki yalnızca içimizde olanı ifade etme, ona tanıklık etme hakkına sahibiz; başkalarından bizim bakış açımızı benimsemelerini beklemeye hakkımız yok, onları dönüştürmeye çalışmaya ise hiç hakkımız yok. (Kundalini Yoga Psikolojisi)
  • "Jung, Müslümanların yaşadığı Mısır, Cezayir, Tunus, Büyük Sahra'ya geziler yapmıştır. Bu gezilerinden birinde Somalili bir sufî, Jung'un Kur'an'ı kendisinden daha iyi bildiğini söylemiştir." (Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri)
  • İnsan muazzam işler başardı, ama bunun karşılığında dünyanın uçurumunu derinleştirdi; insan nerede duracak, durabilecek? (Dört Arketip)
  • Yaşamını bir yalanın üzerine kuramazsın. (Anılar, Düşler, Düşünceler)
  • …bilinç gelişimi ne düzeyde olursa olsun, her uygar insan ruhunun derinliklerinde arkaik bir insan olmaya devam eder. İnsan vücudu bizi nasıl memelilere bağlıyorsa ve sürüngenler çağına kadar uzanan evrimsel sürecin hatıralarını taşıyorsa, insan ruhu da, başlangıcına kadar izlerini takip ettiğimizde, sayısız arkaik özellikler gösteren bir gelişimin ürünüdür. (Keşfedilmemiş Benlik)
  • ....özellikle ilkel insanlar çocuklarına çok bağlıdır.. (Freud ve Psikanaliz)

Yorum Yaz