İnsan Vücudunun Öyküsü - Daniel E. Lieberman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İnsan Vücudunun Öyküsü kimin eseri? İnsan Vücudunun Öyküsü kitabının yazarı kimdir? İnsan Vücudunun Öyküsü konusu ve anafikri nedir? İnsan Vücudunun Öyküsü kitabı ne anlatıyor? İnsan Vücudunun Öyküsü PDF indirme linki var mı? İnsan Vücudunun Öyküsü kitabının yazarı Daniel E. Lieberman kimdir? İşte İnsan Vücudunun Öyküsü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Daniel E. Lieberman
Çevirmen: Raşit Bilgin
Orijinal Adı: The Story of the Human Body: Evolution, Health, and Disease
Yayın Evi: Say Yayınları
İSBN: 9786050204339
Sayfa Sayısı: 616
İnsan Vücudunun Öyküsü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Uzaylı evrim biyologları dünyadaki yaşamı incelemek için gelseler, ilgilerini en çok çekecek tür büyük ihtimalle insan olurdu. Harvard Üniversitesi'nde profesör olan Daniel E. Lieberman da tıpkı uzaylı bir biyolog gibi insanın evrimini inceliyor. Yedi milyon yıl önce Doğu Afrika'da başlayan bu öyküyü aktaran Profesör Lieberman, günümüze kadar olan süreçte insan vücudundaki değişimin izlerini sürüyor.
Bu süreç insan atalarının ağaçlardan inmesi ve iki ayaklılığın evrimiyle başlayıp, avcı-toplayıcılığın ortaya çıkmasını ve insanların gruplar halinde yaşamaya başlamasını takiben tarım ve endüstri devrimlerinin sebep olduğu değişimi, başka bir deyişle evrimi gözler önüne seriyor. Günümüze gelindiğinde ise Doğu Afrika'da avcı-toplayıcı olmak üzere uyarlanmış ve modern yaşam tarzlarına uyum sağlamakta zorlanan vücutlarımızın maruz kaldığı kalp hastalığı, kanser ve diyabet gibi uyumsuz hastalıkları görüyoruz.
Daniel E. Lieberman, evrimsel bir bakış açısının bu hastalıkların niçin ortaya çıktıklarını anlamamıza ve daha da önemlisi önlememize nasıl yardımcı olacağını, son derece açık ve kolay anlaşılır bir dille anlatıyor. Bu kitapta bir yandan insan vücudunun geçmişten günümüze muhteşem yolculuğuna tanık olurken, bir yandan da günümüzde sağlıklı bir yaşam sürebilmeye yönelik ipuçları bulacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
İnsan Vücudunun Öyküsü Alıntıları - Sözleri
- Fakat şu anda evrim, Darwin'in anlatmış olduğu şekliyle biyolojik olmaktan daha çok, yeni fikirler ve davranışlar geliştirerek bunları çocuklarımıza, arkadaşlarımıza ve diğer insanlara aktardığımız kültürel evrim olarak gerçekleşiyor.
- Beğenseniz de beğenmeseniz de doğal seçilim gerçekleşmektedir.
- ...insan ilk ve en önemli evrimi, beynin kaba kuvvet karşısındaki zaferidir.
- "Eğer geçmiş ile şimdi arasında bir tartışma başlatırsak, geleceği kaybettiğimizi fark ederiz." (Winston Churchill)
- İnsan daha sağlıklı ve mutlu olabilmek için evrimleşmemiştir.
- Fakat tartışmalara ve şiddetli bilgisizliğe rağmen evrimin gerçek olduğu fikri aşikârdır.
- ...biz ne zaman, nereye geldiysek, oradaki ilkel kuzenlerimiz yok oldu.
- eflatun, bir zamanlar insanları tüysüz iki ayaklılar olarak tanımlamıştı, ama dinozorlardan kangurulardan ve Afrika'ya özgü etobur mirketlerden haberi yoktu. aslında iki ayak üzerine yürüyen tüysüz ve kuyruksuz tek canlı türü biziz. yine de iki ayaklılık sadece bir kaç defa evrilmiştir ve insan iki ayağı üzerinde yürüyen başka hiçbir türe benzemez.
- Etrafımızdaki dünya bize genellikle o kadar normal ve doğal görünür ki her algıladığımız şeyin bir amacı olması gerektiğini varsaymak, çekici ve bazen huzur vericidir. Bu düşünüş şekli, insan varlığının gökyüzündeki ay veya yerçekimi kadar kesin olduğu fikrine yol açabilir.
- Biyolojide hiçbir şey evrim ışığında bakılmadığı sürece anlam ifade etmez.
İnsan Vücudunun Öyküsü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Seviyorum bu tarz kitapları. Hep söylerim kitap okumak; televizyonda dizi izlemekten, her gün aynı ortamı istemesek de paylaştığımız insanlarla lak lak etmekten, dedikodu yapmaktan, alışkanlık haline getirdiğimiz ama bize hiçbir faydası olmayan bir dolu gündelik eylemden farklı olmalı. Yoksa neden zamanımızı boşa harcıyoruz ki? Herkes dilediğini okuyabilir tabi ki ama ulaşmak istediğimizde -ya bir tık ötemizde ya bir kumanda uzağımızda- istemediğimiz kadar önümüze yığılmıyor mu yeterince melodram, ağdalı romantizm, ajitasyon, gerçekliğin yanına yanaşmayan tırı vırı bir sürü şey. Saatlerimizi harcadığımıza değmeyecekse, bir fark yaratmayacaksa neden yoruyoruz leğen kemiğimizi? (Yatarak okuyanları tenzih ederim.) Kitaba dönersek; bu kısım biraz spoiler: Dolu dolu bir girizgah yaptık ama aaa güzel miymiş o kitap dur alayım da okuyayım hemen de bitsin kitabı değil. Yaz dönemi, okul yok iş yok okunur bu diye elime alışımdan iki ay sonrasına kadar muhatabımdı. Ama okuduğum her sayfasına, her gününe değdi mi değdi. Evrime az buçuk ilginiz varsa ilk adı çekiyor zaten sizi. İnsan vücudunun öyküsü deyince bir meraklanıyorsunuz. İlk kısımda maymun kuzenlerden başlayıp günümüz sapiensine kadar gerçekten de vücudunuz ne maceralardan geçmiş, şaşırıyorsunuz. İki ayak üzerinde dik durmak ve yürümek gibi yaparken üzerinde durmadığımız eylemlerin ilk ne zaman, nerelerden bize kadar ulaştığı gerçekten ilginizi celbediyor. İkinci kısmı hiç tahmin etmediğiniz bir noktaya; insan sağlığına bu önceden bir şekilde bilip duyduğumuz evrimsel sürecin ışığında bakıyor. Ve en can alıcı kısmı da burası. Bir çoğumuz hayatımız boyunca bir çok hastalıktan musdarip oluruz. Ya önemsemeyiz, ya kendimizi en yakın sağlık kuruluşuna atarız, ya da evdeki ilaçlara sığınırız. Neden hastalandığımızı, tıp alanında çalışmıyorsak merak edenimiz, bilenimiz çok azdır. Hastalığın; milyonlarca yıl önceki şartlara uyarlanan vücudunuzun, modern şartlara gösterdiği yeter artık, ben bunu kaldıramıyorum tepkisi olduğunu hiç düşündünüz mü? Avcı toplayıcıyken, katettiğimiz kilometrelerce mesafeler, avlanıp toplayabilmek için harcadığımız efordan, tarım devrimi sonrası kalori bolluğuna, endüstri devriminin mucizesi fosil yakıtla çalışan motorlara, kas gücü yerine makinelere, yürüyen merdivenlere, asansörlere, işlenmiş gıdalara… ki tüm bunlar milyonlarca yıllık süreç baz alındığında çok çok kısıtlı bir zaman içinde gerçekleşti. Ve şu an günümüzde gelişen onca teknolojiye rağmen baş edemediğimiz kronik hastalıklara olan yanlış yaklaşımımız, kökenine inip, nedenini bulmaktan ziyade belirtileri önleyici tedavi yöntemleri yazarın kemevrim dediği kısır bir geribesleme döngüsüne neden oluyor. Son kısımda çözüm önerileri sunuyor, ne yapılabilir? Oturup doğal seçilimi mi beklemeliyiz? Ya bizi kökten yok edecek ve tüm bu işkenceden kurtulacağız ya da bu yeni şartlara uygun bir üst model insanlar tasarlayacak. Yeni teknolojilerimizden mi medet ummalıyız? Bir tane hap yutup tip 2 diabete elveda mı diyeceğiz? Hem teknoloji nereye kadar yetişebilecek, o zamana kadar karbonhidrata abanmaya devam mı edeceğiz? yoksa biraz harekete mi geçmeliyiz?.. Tek eksi nokta, kaynakça olarak verilen referansların, konuyla ilgili notların kitabın en arkasına koyulmasıydı. Her seferinde dönüp bakmak biraz can sıkıcıydı, konu da yoğun olunca arayı biraz soğutsam da severek okudum, çeviri de fena değildi. Herkese faydalı olacağını düşünüyorum, kesinlikle okunmalı. (sulcus melancholia)
Can’ım Bedenim!: Bedenine saygı duymayan ve onu anlamayan insan, sağlığından önce ortalamanın beğendiği görüntüye ulaşmaya çalışır. Oysa beden, zihin ve ruhun dışa yansımasıdır. Onu anlamak, onu sevmek ve onu sağlıkla güzelleştirmek gerekir. Vücudunun öyküsünü merak edenlere güzel bir yolculuk var kitapta. (Asena Bodur)
Kayıp Cennet: Daniel Lieberman, İnsan Vücudunun Öyküsü kitabında insanın bedenin neden şuan olduğu gibi olduğunu ve insan sağlığının sürecini, milyonlarca yıl öncesinden, insansı primatlardan (ape) başlayıp, endüstri devrimine ve oradan günümüze kadar, evrimsel süreci merkeze alarak anlatıyor. Lieberman, konuyu benim ilgimin çok fevkinde detaylara girerek anlattığı için yarısından sonrasını biraz hızlı geçme ihtiyacı hissettim. Ama detayı seven, biyoloji meraklısı, bol bol verilen rakamlar arasında dolaşmaktan hoşlanan kişiler, sayısız kaynakça ile desteklenmiş akademik rapor kokusu olan bu kitabı ilgiyle okuyabilir. Bir de yazarın tekrara düştüğü noktalar, kitaba tutunmamı biraz zorlaştırdı diyebilirim. Sonuç olarak, Sinan Canan'ın İFA serisinden ve Harari'nin Sapiens'inden sonra okunabilir. Bu kitap onlardan önce çıkmış ve o kitaplara da ışık tutmuş gibi hissettim. Özellikle, çiftçilik/tarım ve kayıp cennet ilişkisi üç kitapta da işlemiş ve isabetli bir tespit gibi duruyor. Şimdi sıradaki kitaba geçiyorum. Bitince görüşürüz... #güvenkitaplığı #kitap #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #insan #sağlık #evrim #insanvücudununöyküsü #daniellieberman (Gökhan Güven)
İnsan Vücudunun Öyküsü PDF indirme linki var mı?
Daniel E. Lieberman - İnsan Vücudunun Öyküsü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İnsan Vücudunun Öyküsü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Daniel E. Lieberman Kimdir?
Daniel E. Lieberman Kitapları - Eserleri
- İnsan Vücudunun Öyküsü
Daniel E. Lieberman Alıntıları - Sözleri
- Biyolojide hiçbir şey evrim ışığında bakılmadığı sürece anlam ifade etmez. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- Fakat tartışmalara ve şiddetli bilgisizliğe rağmen evrimin gerçek olduğu fikri aşikârdır. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- İnsan daha sağlıklı ve mutlu olabilmek için evrimleşmemiştir. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- eflatun, bir zamanlar insanları tüysüz iki ayaklılar olarak tanımlamıştı, ama dinozorlardan kangurulardan ve Afrika'ya özgü etobur mirketlerden haberi yoktu. aslında iki ayak üzerine yürüyen tüysüz ve kuyruksuz tek canlı türü biziz. yine de iki ayaklılık sadece bir kaç defa evrilmiştir ve insan iki ayağı üzerinde yürüyen başka hiçbir türe benzemez. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- Fakat şu anda evrim, Darwin'in anlatmış olduğu şekliyle biyolojik olmaktan daha çok, yeni fikirler ve davranışlar geliştirerek bunları çocuklarımıza, arkadaşlarımıza ve diğer insanlara aktardığımız kültürel evrim olarak gerçekleşiyor. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- Etrafımızdaki dünya bize genellikle o kadar normal ve doğal görünür ki her algıladığımız şeyin bir amacı olması gerektiğini varsaymak, çekici ve bazen huzur vericidir. Bu düşünüş şekli, insan varlığının gökyüzündeki ay veya yerçekimi kadar kesin olduğu fikrine yol açabilir. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- ...biz ne zaman, nereye geldiysek, oradaki ilkel kuzenlerimiz yok oldu. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- "Eğer geçmiş ile şimdi arasında bir tartışma başlatırsak, geleceği kaybettiğimizi fark ederiz." (Winston Churchill) (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- ...insan ilk ve en önemli evrimi, beynin kaba kuvvet karşısındaki zaferidir. (İnsan Vücudunun Öyküsü)
- Beğenseniz de beğenmeseniz de doğal seçilim gerçekleşmektedir. (İnsan Vücudunun Öyküsü)