İslam'da Cinsellik - Arif Tekin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İslam'da Cinsellik kimin eseri? İslam'da Cinsellik kitabının yazarı kimdir? İslam'da Cinsellik konusu ve anafikri nedir? İslam'da Cinsellik kitabı ne anlatıyor? İslam'da Cinsellik PDF indirme linki var mı? İslam'da Cinsellik kitabının yazarı Arif Tekin kimdir? İşte İslam'da Cinsellik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Arif Tekin
Yayın Evi: Berfin Yayınları
İSBN: 9786054399277
Sayfa Sayısı: 360
İslam'da Cinsellik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İnsanlık olarak barbarlıktan - uygarlık aşamasına mı geçtik? Yoksa uygarlıktan - barbarlığa geri adım mı attık? Anaerkil bir toplumdan ataerkil bir topluma geçtiğimiz eşikte, barbarlıktan - uygarlığa atladığımızı söyleyemeyiz.
Arif Tekin bu eserinde, İslami kaynaklar eşliğinde iki tabuyu (din-cinsellik) ele alarak, dokunulmayanlara dokunuyor; nesnel bir çerçevede çarpıcı eleştiriler getiriyor. Emperyalizmin körükleyip, din savaşlarının sürdüğü dünyada; çocuk gelinlerin, kadın cinayetlerin kol gezdiği günümüz toplumunda, Arif Tekin'in yapıtı daha anlamlı bir hal alıyor.
İslam'da Evlilik için kızlarda yaş sınırı
Kur'an'da Mut'a nikahı (ücretli cinsellik)
İslam'a göre Cariye statüsü. Bu konuda mezhep liderlerinin görüşleri
Ünlü Sahabilerden kan dondurucu uygulamalar
Kur'an ve hadisler penceresinden bakarak İslam'da livata, lezbiyenlik ve anal cinsellik
Kur'an'da yalnız erkeklere huri sözü
Kur'an'a göre cariye - başörtüsü ilişkisi
Suudi Arabistan müftüsü Muhammed el Arifi'nin Suriye'de Esat rejimine karşı savaşan el-Kaide/en-Nusra militanları için Suriyeli kadınlara "Suriye'de mevcut rejime karşı savaşan mücahit erkekler ücret karşılığı kadınlarla cinsel ilişkide bulunabilirler. Böylece militanların morali ve azimleri artmış olacak. Cihada katkılarından dolayı bu kadınlar cennete girme yolunda önemli bir mesafe almış olacaklar" sözü ve mantığı, Arif Tekin'in bu başucu kitabını daha önemli kılıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
İslam'da Cinsellik Alıntıları - Sözleri
- Şuna inanıyorum ki, eğer bugün kadınlar başörtüsünün kullanım amacının, Medine erkeklerinin ve sonraki dönemlerde tüm Müslüman erkeklerin rahatlıkla cariye bulması olduğunu bilselerdi bir saniye bile takmazlardı.
- "Eğer Tanrı konuştuysa, neden herkes ikna olmadı?"
- "ElaIemin kadınlarıyla seviş, günde birkaç kez namaz kılmakla ödeş!"
- Muhammed'e ilk vahiy geldiğinde Ayşe hayatta yok. Ama ilk vahiy olayını Hatice değil; Ayşe anlatıyor.
- Ben bu tür masalımsı konular üzerinde durmam. Kaldı ki ben şahsen İslam liderinin inandığı için bunları yaptığına ihtimal vermiyorum. Nasıl politikasını ganimet-cariye üzerinden götürmüşse, bir taraftan da insanları cehennemle, kabir azabıyla, cin, şeytan gibi varlıklarla korkutmuştur.
- Hz. Muhammed kendine muhalif olanları parayla-pulla doyuruyor; bu yolla onları susturmaya çalışıyordu.
- Bir ara Hz. Ayşe rahatsızlanır. Yakınları onun durumunu bir hekime anlatırlar, o da, anlattığınıza göre bu kadına büyü yapılmıştır, der. Sonuçta Ayşe cariyesine, "Sen bana sihir yaptın mı?" diye sorar, o da, evet yaptım, yanıtını verir. Ayşe nedenini sorunca; cariye, "Madem özgürlüğümü ölümüne bağladın. Ben de senden bir an önce kurtulup özgürlüğüme kavuşayım diye böyle yaptım!" karşılığını verir.
- Hadislerde geçen bir öneri de şöyle: “Kadın kısmı şeytan gibidir. Şayet sizden biri bir kadın görüp de kalbine bir şey gelirse, hemen kendi hanımına koşup cinsel ihtiyacını gidersin! Böylece kalbinde oluşan sıkıntı giderilmiş olur! Elbette ki onun bu sözü söylemesinin bir de nedeni vardı. Bir gün Hz. Muhammed dışarıda bir kadın görünce ondan etkilenir. Hemen eve gidip hanımlarından Zeynep’i yatağa çeker, böylece kalbinde oluşan sıkıntı giderilmiş olur”
- İlginçtir, Kur'an'da kadınların nasıl giyineceği konusunda bunca disiplin ayeti varken, erkeklerin giyim kuşamıyla ilgili hiçbir açıklama yoktur. Onlar ardına kadar özgürler.
- Cariye ile normal kadın arasındaki farkı zina cezalarında da görüyoruz. Hür ve evli olmayan bir kadın zina yaparsa cezası yüz kırbaçtır; ancak cariye yaparsa bunun yarısıdır.
- ... kadınların tanımadıkları erkeklere, hoş geldiniz, emriniz olur demeleri mümkün değil! Bu, insan tabiatına aykırıdır.
- Bir erkek kızını veya kız kardeşini başka bir erkekle evlendirir, sonra da karşı tarafın kız veya kız kardeşini alırdı. Bunun adı "Şiğar" idi. Bir de "Makt" adında başka bir evlilik usulü vardı. Bir erkek çocuğun babası ölür eşi dul kalırsa, ölenin büyük oğlu o kadınla evlenirdi. Tabii kadın onun üvey annesiydi. Bir başka gelenek de iki erkeğin kendi eşlerini değiştirmek şeklindeydi. Bunun da adı "mübadele" idi.
- İslam'ın erkek egemen bir sistem olduğu konusunda zaten kimsenin itirazı yok.
- Cariye İslam'da herhangi bir mal gibi değerlendirildiği için müşteri onu alırken avret yeri dışında onun her yerine bakma yetkisine sahiptir.
- Hz. Muhammed'den yaklaşık iki bin yıl önce ortaya atılan Tevrat'a bakıyoruz; orada özetle: "Savaş çıkarsa, esirler arasında hoşuna giden bir kadın varsa, onu evine al, onunla evlen ve esirliği onun üzerinden at. Ancak kadının kalbi kırık, anne babasından ayrılmış, belki bunlar katledilmişler diye, sen bir aya kadar onunla cinsel ilişki yaşamayacaksın! Bir ay sonra o artık senin eşin olacak! Diyelim ki ondan hoşlanmadın, o zaman onu serbest bırakacaksın; ama asla para ile birilerine satmayacaksın!" şeklinde bir yaklaşım söz konusu. Baştan beri izah ettiğim ve bundan sonra da anlatacağım gibi Kur'an'da böyle denilmiyor, tersi söyleniyor. Doğrusu, bu konuda her iki kaynak arasında karşılaştırma yapıldığında Tevrat'ın önerisi daha insanidir.
İslam'da Cinsellik İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazar ele aldığı konuyla alakalı birçok görüşü açıklayıp konuyu bu şekilde işlemiş. Benim en hoşuma giden şey birçok farklı düşünceyi bir arada görebilmekti. Ayrıca genel olarak Müslim ve Buhari'den yararlanıyor. Kitabın bazı bölümleri beni gerçekten şaşırttı. Bu kadar ahlak konusunda ahkam kesen, çok ahlaklı olduğunu iddia eden bir güruhun inandığı dinin içerdiği şeyleri gördüğüm zaman çok şaşırdım. Ya dinlerinden haberleri yok ya da dinde olan bu ahlaksızlıkları ( günümüz şartlarında ahlaksızlık olarak kabul ediyoruz, o zamanın ahlak anlayışına göre bu normalmiş tabi) gizlemek, hasıraltı etmek için bu şekilde ahlak bekçiliği yapıyorlar. Bir de öyle bir durum var ki alıntı paylaştığım zaman ‘’pislik, zındık, rezil’’ gibi hakaretlere maruz kaldım. Oysaki benim zaten bir yorumum yok kitabı yazan ben değilim, ayrıca yazarın kendi uydurduğu bir şey yok islamın içeriğindeki şey bu ve kaynakları da belirtilmiş. Bu tarz insanları anlamak zor gerçekten. Neyse konudan sapmak istemiyorum. Okumayı düşünen arkadaşlara kesinlikle öneririm. Benim tek üzüntüm bu kitaba daha önce rastlamamış olmak oldu. (selime)
İSLAM'I DOĞRU KAYNAKLARDAN ÖĞRENMEKLE İLGİLİ BİR İNCELEME: Arif Tekin'in yaptığı türden sistematik araştırma-inceleme bizde pek rastlanan bir durum değil. Anlaşılan o ki, Tekin İslam literatürüne tam olarak vakıf birisi ve İslam'da Cinsellik kitabında okuyucuya sadece İsalam'ın cinselliğe bakışını değil, insana ve dünyaya bakışını da gözler önüne seriyor. Yaklaşık dört bin sayfadan oluşan İmam Gazali'nin İhya-u Ulumiddin kitabı dört sünni meshebe göre yazılmıştır. Gazali'nin bu eserini on yıl boyunca okuyup inceledim. Arif Tekin'in İmam Gazali'den daha çok kaynak incelediği, araştırdığı açıkça görülüyor. Ve Tekin Gazali gibi taraf olmadığı için, İslam'ı, Kur-an'ı, Hz. Muhammed ve dönemini tabi ki Gazali'den daha doğru, daha tarafsız olarak anlatıyor. Sadece Tekin'in bu kitabını okurken değil, İhya-u Ulumiddin'i okurken de Hz. Muhammed ve İslam'ın kadına, cinselliğe bakışının hastalıklı ve utanç verici olduğunu düşünür, Kur-an ve diğer fıkıh kitaplarını incelerken, yüzüm kızarır, insanlığımdan utanırdım. Tekin'in bu eserini okurken de yine aynı duyguları yaşadım. Evet, ordularla komşu kabile ve devletlere saldıracak, erkekleri öldürüp, kıyfetlerini, eşyalarını soyacaksınız, kadın ve çocukları aranızda paylaşıp, isteyen istediğine tecavüz edecek, isterseniz de bu kadınları arkadaş, eş dostunuza ikram edecek, isterseniz de pazara çıkarıp satacaksınız. Bunu acımasız, vahşi bulanları, karşı çıkanları ise, ayetlerle tehdit edecek, kafir ilan edecek, katlettireceksiniz. Tekin'in burada anlattıklarını İslam'a saldırı gibi görenler camilerdeki vaazları bir düşünsünler, İhya-u Ulumiddin'i, Kur-an'ı, fıkıh kitaplarını tekrar okusunlar lütfen. Zira, Tekin bu kitabında Sünni literatür dışında bir tane bile kaynağa yer vermiyor. Tekin, sadece bunların yağma talan için yapıldığını gözler önüne seriyor ki, zaten İslam ileri gelenlerinin mal varlıklarına baktığımızda İslam'ın kuruluş evresinde ve sonrasında aslolanın başta kadın olmak üzere, mal mülk ve iktidar olduğunu zaten görebiliyoruz. Bir örnek vermek gerekirse Gazali: "İbn Ömer, Allah korkusu ve takvadan dolayı orucunu cariyeler ve diğer birkaç kadınla cinsel ilişki ile açar, namaza öyle dururdu" diyor. Tekin ise, bunun Allah korkusu, takva vs olmasığını, bir sapıklık, bir sapkınlık olduğunu vurguluyor. Birebir konuştuğunuzda kimse bu ve benzeri kadın düşkünlüğünün sapkınlık olmadığını söyleyemez ama bunlar vaaz kürsülerinden söylenince kimsenin cevap hakkı olmuyor ve bu sapkınlıklar, bu iğrençlikler bizlere "din" diye aktarılıyor. Gazali'de zaten "Kur-an, Muhammed ve İslam'ı akıl ile algılamaya çalışırsanız, imanınızdan olur, dinsiz yaşarsınız. Zira ben Allah'ı akıl ile aradım, bir süre inancımı yitirdim, imansız yaşadım, az kalsın dinsiz olacaktım" der. İşte Tekin'in yaptığı da, Gazali'nin tam tersi. Yani Tekin bu eserinde İslam'ı akıl süzgecinden geçiriyor, bize de aynı şeyi tavsiye ediyor. SONUÇ OLARAK: Kimse ayranım ekşi demez. Sümer, Babil, Amon, Zeus rahipleri kendi din ve Tanrı anlayışlarını nasıl, över, aklar, iki cihanda yol gösterici olarak anlatırsa elbette Hz. Muhammed ve Kur-an'dan kazanç elde edenler de bize İslam'ın kadına ve insanlığa bakışını öve öve bitiremeyeceklerdir. Oysa bunları günümüzde artık savunma imkanı kalmamıştır ve İslam'ı Hz. Muhamed ve ashabı gibi uygulamak isteyen Hasan Sabbah, Taliban, IŞİD, El Kaide gibi örgütleri yasa dışı ilan ediyorlar. Oysa gerçek İslam'ı bunlar yaşıyor ve uyguluyor ama artık her din ve tanrı gibi İslam'da devrini tamamladığı için, gerçek İslam reddedilmek zorunda kalınıyor. Batı din eksenli hayatta, aklın devre dışı kalacağını bildiği için, bin yıldır din merkezli yaşama karşı mücadele ediyor Son yüz yılda Batı devlet ile dinin arasına mesafe koymayı başarınca ilim, bilim, fen, ahlak, teknoloji başta olmak üzere her alanda ne kadar ilerlediğini hep birlikte görüyoruz. Batı'da Darwin, Nietzsche'nin attığı temeli, dilerim bizde de Turan Dursunlar, Arif Tekinler atsın ve artık insanlar özgür düşünebilsin ve özgürce düşüncelerini ifade edebilsinler. Homeros'un ölümsüz eseri İlyada'da Agamemnon, Ahhilleus’a hediye ettiği esir kızı geri alınca Ahhilleus’ta savaştan çekilir. Agamemnon onun gönlünü alabilmek, için, o kadının üzerine yedi tane daha kadınla birlikte, Troya'yı ele geçirirlerse, en güzelinden yirmi Troyalı kadın ve kendi kızını da Ahhilleus’a sunma sözü verir. (MÖ 3000) Medine’deki Beni Kureyza adlı Yahudi Kabilesi 627 yılında bir aylık bir kuşatmadan sonra teslim oldu. Hz. Muhammed Medine'nin pazar yerinde hendekler kazdırdı ve sayıları 600'ü aşan yedi yaşından büyük bütün Beni Kureyza erkeklerini elleri arkadan bağlı vaziyette, hendeklerin başında başları vurularak infaz edildi. Bunları Hz. Ali'nin tek başına boğazladığı övünerek anlatılır ve ona "Allah'ın kılıcı" denilir. Bu vahşetten geriye kalan kadın ve çocuklar ise ganimet mallardan sayıldığı için Müslümanlar arasında paylaştırılacaktır. Kocası, babası, kardeşleri de kafası kesilenler arasında bulunan Reyhâne Bint Zeyd'de Hz. Muhammed’in payına düşmüştü. Beni Kureyza gibi Medine’den çıkarılan Yahudi kabilesi Beni Nadir’den Safiyye’yi de, Hz. Muhammed, 628 yılında haremine katacaktı. Aynı Reyhane gibi Safiyye’nin de başta babası ve kocası olmak üzere bütün ailesi bu yağma talan esnasında katledilmiş ve kendisi henüz on sekiz yaşında, çok güzel bir kadındı... Agamemnon'un arkasında Zeus ve diğer Olympos tanrıları vardı, Hz. Muhammed'in arkasında ise Allah. Bunlardan biri Batı, diğeri ise Doğu Medeniyetinin temsilcisi ama aralarında bir fark var mı derseniz, ben isimleri dışında bir fark göremiyorum. Ayrıca Hz. Muhammed'in getirdiği medeniyet ile Amerika'nın getirdiği demokrasi arasında da bir farkın olmadığını düşünüyorum. Şayet Kur'an, İslam, Muhammed ve sahabeyi, bunları sermaye edinen hacı, hoca, şeyh, şıh, ilahiyatçılardan değil de kaynağından doğru olarak öğrenmek, anlamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. Okuyarak kalın... (Halil Korkmaz)
Cinsellik özgür iki insanın yaşaması gereken ve yaşarken de mutlu oldukları, haz duydukları önemli bir birlikteliktir. Bu birlikteliğe üçüncü şahısların karışması içinden çıkılamayan olumsuz sonuçlar doğurur. İşte iki kişi arasında yaşanması gereken ve insan neslinin devamı için gereken bu eyleme İslam müdahale etmiştir. Kısacası İslam insanların yatak odasına kadar girmiştir. İslam'ın müdahalesi sonucu ortaya çıkan olumsuz olaylar ve kurallar, İslami kaynaklardan da yararlanılarak anlatılmaya çalışılmıştır. İslamı aklama adına ortaya konan düşüncelere karşı olarak Arif Tekin kaynaklardan yola çıkarak gerçekleri açıklamıştır. (caner akcan)
İslam'da Cinsellik PDF indirme linki var mı?
Arif Tekin - İslam'da Cinsellik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İslam'da Cinsellik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Arif Tekin Kimdir?
Diyarbakır ilinin Kulp ilçesine bağlı Akdoruk (Gavgas) köyünde doğdu. Nüfusa 1968 yılında 1954 doğumlu olarak kaydedildi. Köyde ilkokul olmadığından Arap grameri üzerine medrese tahsiline başladı ve bu öğrenim yaklaşık 15 yıl sürdü. Zaman içinde Latin harflerini öğrenip Türkçesini geliştirdi ve dışarıdan sınavlara girerek ilkokul diplomasını aldı. Din görevliliği sınavlarına girerek, Diyarbakır merkeze bağlı Alıcık Köyü Camii imamlığına atandı. İmamlık görevi süresince Diyarbakır İmam Hatip Lisesi'ni dışarıdan bitirdi. 1994'te de Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. 1999 yılında Kur'an'ın Kökeni adlı çalışmasıyla Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülü'nü kazandı. Arif Tekin, Kur'an tefsiri, hadis ve İslam tarihi üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Kitapları
- Kur'an'ın Kökeni
- Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları
- Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü
- Kur'an'da Allah
- İslam'da İçki
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni 2)
- Hz. Muhammed'in Hocaları
- İslam'da Cinsellik
- İslam'da Şiddet
- Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri
- Kur'an'da Kadın ve Hz. Muhammed'in Hanımları
- Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu
- Zerdüşt'ten Kur'an'a
Arif Tekin Kitapları - Eserleri
- Kur'an'ın Kökeni
- Sümerlerden İslama Kutsal Kitaplar ve Dinler
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz.Muhammed'in Ölümü
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an
- Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları
- Hz. Muhammed'in Hocaları
- Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni
- İslamda Şiddet
- İslam'da Cinsellik
- İslamda İçki
- Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri
- Zerdüşt’ten Kur’an’a
- Kur'an'da Allah
- Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu
- Muhalif Kadınlar
- Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları
- Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an
- Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Ali ve Ailesi
Arif Tekin Alıntıları - Sözleri
- "Ey iman edenler! Şayet küfrü imana tercih ederlerse ; o zaman babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları (anne, baba ve kardeşleri) dost edinirse, işte onlar, zalimlerin kendileridir." Tevbe suresi 23.ayet (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Zerdüşt'te Hz. Muhammed gibi ilk başta bir dağa çekilip düşünceye dalar. Kaynaklarda inzivaya çekildiği dağın adı Sabelan olarak geçiyor. 30 yaşına gelince Vohu Manap'tan (iyilik meleği, merhaba tıpkı İslam'daki Cebrail gibi) mesaj alır. (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Nisa Suresinin 3. ayetinde şöyle deniyor: “Yetimlerle evlenmeniz halinde onların haklarına riayet etmemeniz söz konusuysa, o zaman beğendiğiniz (size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alınız... ...erkeğe kadın alma konusunda sınırsız bir şekilde yetki vermiştir. Çünkü burada üleştirme sıfatı kullanılmıştır ki; “İkişer” derken, 2+2=4; “Üçer” derken, 3+3= 6 ve “Dörder” derken de 4+4= 8 oluyor. Bu ayetin net ifadesine göre bir erkek, 18 kadar kadınla aynı anda evlenebiliyor. (Kur'an'ın Kökeni)
- Namaz kelimesi Arapça değil, Farsça'dan gelmedir. Arapça'da namazın adı salattır. Bu durumda her Müslüman namaz yerine salat demeli. (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- "Din zenginleri korumaya yarar en güçlü araçtır." (Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni)
- "...kitapları okuyanlar, hemen okuyup geçiyor, olaylar arasında ilişki kurmuyorlar." (Bilinmeyen Yönleriyle Hz.Muhammed'in Ölümü)
- "Zenginler fakirlere tanrıdan başka bir şey bırakmadılar." (Friedrich Nietzsche/ö.1900- Almanya) (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Muhammed tarafından cennetle müjdelenen Ömer, verdiği bir fetvaya kurban gidiyor. Zaten cennetle müjdelenen on kişinin çoğu öldürülerek dünyasını değiştirmiştir. (Örneğin, Zübeyir bin Avam, Talha bin Ubeydullah gibi.) (Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları)
- Öz olarak Kuran hem usul yönünden hem de esas/içerik itibariyle eleştirilerin hedefindedir. İnsanlar arası barışı savunacağına tam tersine onları birbirine düşman kılmıştır. Bugün en büyük düşmanlık Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında vardır. Sözde her üçü de aynı tanrıdan gelmedir. Ama aynı tanrı bunların tatil günlerini bile farklı kılmıştır.(Cumartesi, Pazar ve Cuma) Burada meşhur, ''Gölge teme, başka ihsan istemem'' sözü hatıra gelir. Kutsal denilen bu dinler, insanlara savaşan başka ne getirmiştir. Kitabı şu soruyla bitirmek isterim: Neden 80 milyondan oluşan bir Türkiye'de hep bu tarz kitapları, Turan Dursun gibi kendi çabasıyla bilgilerini geliştiren ve devletin okullarında yetişmeyen insanlar yazıyorlar? Halbuki binlerce ilahiyat akademisyeni var; ama onlardan ses seda çıkmaz! Çıkanların bir kısmı da, televizyonlarda milletin kafasını ütüleyip ancak Dolar-Euro toplamasını bilirler. Aslında okur bunun hikmetini bilirse, konu daha iyi anlaşılacaktır. (Kur'an'ın Tarihçesi ve Yazım Serüveni)
- İbni Hacer Askalani, Ömer’in bu sözüyle ilgili bilgi verirken şu ilginç yorumu yapmıştır. “ Aslında Hz Ömer bazı konularda henüz ayetler inmeden görüşünü belirtmiş ve ondan sonra görüşleri doğrultusunda ayetler inmiştir. Hal böyle iken Ömer’in Allah benim görüşlerim doğrultusunda ayet indirmiştir demesi gerekiyordu. Ancak kendisi tevazu göstermiş, nefsini küçük düşürmüştür. Bu Ömer’in ne kadar da alçak gönüllü olduğunun kanıtıdır” diyor. (Hz. Ömer'in Kur'an'daki İzleri)
- Cariye İslam'da herhangi bir mal gibi değerlendirildiği için müşteri onu alırken avret yeri dışında onun her yerine bakma yetkisine sahiptir. (İslam'da Cinsellik)
- Hz. Osman’ın halifeliği zamanında altı aylık bir gelin doğum yapıyor. Halife Osman, “Altı ayda doğum yapmak mümkün değildir; dolayısıyla, bu bayan henüz evlenmeden önce başkasıyla zina yapmış ve bu çocuk zinadandır. O nedenle bu kadını recimle idam etmek gerekir” diyor ve recim için arkadaşlarına talimat veriyor. O arada Hz. Ali bu fetvayı duyunca gelip itiraz ediyor ve Halife Osman’ı da ikna ediyor. Ama artık geç kalmış ve kadın idam edilmiştir. Hani Muhammed zamanında recim cezası kaldırılmıştı! O zaman Osman neye dayanarak bu infazı gerçekleştiriyordu? Üstelik o da cennetle müjdelenen on insandan biriydi. Bu kadar büyük bir cinayeti nasıl Allah ve Peygamberden habersiz işleyebilirdi? (Kur'an'ın Kökeni)
- Bir insanın çektiği en ağır yük, onun bilinçsiz bir toplumda yaşamış olmasıdır. (Hz. Muhammed'in Uzay Yolculuğu)
- İbn Selul'un oğlu bir gün Muhammed'e, içtiğin suyun bir artığını bana ver, ben götürüp babama vereyim içsin, belki yola gelir, der. Muhammed ona içtiği suyun artığından verir. Adam götürüp babasına takdim edince babası sorar. Bu da ne? Muhammed'in içtiği suyun artığıdır. Getirdim, içersen belki ıslah (Müslüman) olursun deyince; baba, ''oğlum bunun yerine annenin idrarını getirseydin daha iyiydi'' karşılığını verir. (Muhalif Kadınlar)
- Ancak burada, az önceki ayetin başlangıç bölümü üzerinde biraz durmak istiyorum. Bu kısımda, "Erkekler kadınların yöneticileridir" ifadesi var. Bunu, Hz. Muhammed’in hadisleriyle biraz açarsam, "Şayet bir toplum, yönetimini kadına bırakırsa, o toplum iflah olmaz (huzur bulmaz)" diyor. (16) (16. Tecrid-i Sarih, Diyanet Tere. No: 1660; Buhari, Filen, 18; Megazi, 82; Tirmi-zi. Filen, 75, No:2262; Nesai, Kaza. 8. No:5385; Ahmet bin Hanbel, Müsned. 5/43.) Not: https://sorularlaislamiyet.com/kadinin-devlet-baskani-hakim-ve-vali-olmasi-ile-ilgili-bir-kavmin-basina-kadin-hukumdar-gelirse-o (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- “Siz erkekler, üzerine düşüp uğraşsanız bile, kadınlar (eşleriniz) arasında adil davranmazsınız; bari birisine tamamen kapılıp da/onu fazla sevip de diğerini (veya diğerlerini) askıya alınmış gibi bırakmayın.” (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- "Ben yaratıcı Hürmüz'ün son habercisiyim."1 (Zerdüşt) "Muhammed son peygamberdir." (Kur'an, Ahzab suresi, ayet 40) (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- Tanrı'nın birini görevlendirmesi inancı, Sümer krallarında da vardı (Kur'an'da Kadın ve Hz.Muhammed'in Hanımları)
- "Kutsal kitaplar ateizm için en büyük güçtür." İsaac Asimov (Zerdüşt’ten Kur’an’a)
- İshak Peygamber kendi oğluna dua ederken, hem “Allah sana bol şarap nasip eylesin!” der, hem de kendisine şarap ikram edip içirir. Tevrat’ın Tesniye bölümünde Rabbin Hz. Musa’ya, “Senin şarabını bereketli kılacağım” açıklaması var. Yine Tesniye bölümünde Rab, “Eğer beni dinlerseniz ben de yeni şarap elde etmeniz için size yağmur yağdıracağım” vaadinde bulunur. Halk arasında hikâyesi meşhur olan Eyüp peygamberin, çoluk çocuğuyla birlikte şarap içtiği Tevrat’ta anlatılmaktadır. (İslamda İçki)