İslami Etüdler - Seyyid Kutub Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İslami Etüdler kimin eseri? İslami Etüdler kitabının yazarı kimdir? İslami Etüdler konusu ve anafikri nedir? İslami Etüdler kitabı ne anlatıyor? İslami Etüdler kitabının yazarı Seyyid Kutub kimdir? İşte İslami Etüdler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Seyyid Kutub
Çevirmen: Hasan Fehmi Ulus
Yayın Evi: Beka Yayınları
İSBN: 9786054486960
Sayfa Sayısı: 271
İslami Etüdler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sözün burasında, masalarının başına oturup zarif kelimeler seçmek, süslü cümleler düzmek ve parlak hayaller kurmak için kendilerini zorlayan yazarlara bir nasihatım olacak. Onlara şunu söyleyeceğim: "Çektiğiniz zahmet boşunadır, boşuna yoruyorsunuz kendinizi. Ruhun parlaması, kalbin aydınlık kazanması, kutsal ateşe, düşünceye olan imanın ateşine bağlıdır. Bu olmadı mı ne yapılsa boştur. Hayatı sağlayacak olan sebep yalnızca ve tek başına budur. Kelimelerin hayatı, cümlelerin hayatı buna bağlıdır.
Peki sonra...
İslami Etüdler Alıntıları - Sözleri
- Derinlere kök salmamış bir ağacın gövde ve meyvelerinin olması beklenemez. Gövdeye sahip olmayan kökler nasıl bir değer taşımazsa, hayata meyve vermeyen gövdenin de bir kıymeti olmaz.
- Bizim çağırdığımız nizamda egemenlik ne bir ferde, ne de bir sınıf ve topluluğa aittir, doğrudan ve yalnızca Allah'ın dır.
- Gelecek özgürlerindir !
- Ey müslüman gençler ! Sizlersiniz geleceğin yiğit erleri...
- O halde derinliklere kök salmış bir ağacın gövde ve meyvelerinin olması beklenemez. gövdeye sahip olmayan kökler nasıl bir değer taşımazsa, hayata meyve vermeyen gövdenin de bir kıymeti olmaz.
- "Olmasını şiddetle istediğim tek şey insanın insan olarak devam etmesi."
- "Muhakkak ki, kalem sahipleri çok şey yapabilir. Ama bir şartla: Düşüncelerinin yaşayabilmesi için kendileri ölecekler, bunu göze alacaklar! Düşüncelerini etleriyle, kanlarıyla besleyecekler! Hak olduğuna inandıkları şeyi söyleyecekler! Hak kelime uğruna kanlarını feda edecekler! Şüphesiz düşüncelerimiz de, kelimelerimiz de hareketsiz cesetler olmaktan kurtulamayacaktır. Ne zaman ki biz onların uğrunda ölürüz, onları kanlarımızla besleriz, işte o vakit dirilik kazanırlar, diriler arasında yaşama şansını elde ederler. Bunun başka yolu yoktur." {İslâmî Etüdler/Seyyid Kutup}
- _Çözülme edebiyatı_ genelde köleler edebiyatı demektir. Kimdir bu köleler? Tabii, azgınlığın, şehvetlerin köleleri!. İşte böyle ortamlarda toplumda ortaya bazı yazarlar bazı yazarlar, şair ve sanatçılar çıkar. Bu boşluktan yararlanmasını bilirler, en üst perdeden övgülerle karşılarlar mevcut durumu! Şehvet ya da kölelik batağına başaşağı saplanmanın temsilcisi olurlar. Halk da bu yazarları, şair ve sanatçıları dinlemeye can atar. Çünkü bu yazar, şair ve sanatçı takımı onların duygularını, düşlerini tasvir etmektedir. Mücadeleyi bir kenara itip onlar için rahatı, lâkaytlığı, başıboş hayatı, gayesizliği ve çözülmeyi renklendirmektedir.. Artık bu 'uyuşturucu zevk' içinde boğulan halk ne oradadır ne de burada, boşluktadır ve her şeyden önce kendinde değildir. Eğer çözülme edebiyatıyla mücadele etmek istiyorsak öncelikle onun fert ve toplum hayatındaki sebepleriyle mücadele etmemiz gerekir.. İnsan ki, hayvanî ihtiyaç ve zaruretleri aşmasıyla insandır. Dinî terbiye ise insan ruhunu güçlendirmede, onu hayvanî ihtiyaç ve zaruretlerin üstüne çıkarmada en başarılı ve en geçerli yoldur.
- "Ey iman edenler, bir topluluk bir diğerini alaya almasın, belki de onlar kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar, belki onlar kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi kendinizi (nefislerinizi) ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İnandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü bir addır! Tevbe etmeyenler, zalimlerin ta kendileridir. Ey iman edenler, zannın çoğundan kaçının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araştırmayın, kimse kimseyi çekiştirmesin. Hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Ondan elbette hoşlanmazsınız! Allah'tan korkun, şüphesiz Allah tevbeleri daima kabul edendir, çok merhamet edendir."
- Gerçekten, kelimenin gücü insanı şaşırtıyor.
- Özgürlüğün yumruğu bazen kanayabilir, ama kahredici darbe daima onundur, böylesi darbeyi daima o indirir.
- Sözün burasında, masalarının başına oturup zarif kelimeler seçmek, süslü cümleler düzmek ve parlak hayaller kurmak için kendilerini zorlayan yazarlara bir nasihatim olacak. Onlara şunu söyleyeceğim: "Çektiğiniz zahmet boşunadır, boşuna yoruyorsunuz kendinizi. Ruhun parlaması, kalbin aydınlık kazanması, kutsal ateşe, düşünceye olan imanın ateşine bağlıdır. Bu olmadı mı ne yapılsa boştur. Hayatı sağlayacak olan sebep yalnızca ve tek başına budur." Kelimelerin hayatı, cümlelerin hayatı buna bağlıdır. Peki sonra ?..
İslami Etüdler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın Yazarı Seyyid Kutub Kimdir?
Profesör Seyyid Kutub (Arapça: سيد قطب), (d. 1906, Mısır ö. 29 Ağustos 1966). Mısırlı yazar, müfessir ve düşünce adamıdır.
Hayatı
1906 yılında Mısır'ın Asyut kasabasısında, dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta ve lise tahsilini el-Ezher de bitirdi. Kahire Üniversitesi'nin Darul Ulum fakültesine girdi. 1933 yılında mezun oldugu fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi olarak tayin oldu. 1939 ve sonrasında İslami düşünceye yöneldi. 1946'da Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı. Çoğuna göre bu makalesi onun İslami düşünceye girişini temsil eder. Makalesinde toplumun ıslahının ve Müslümanların bu yönde çalışmasının Kur'an'ın emri olduğunu savunuyor, Mısır'ın o dönemki toplumsal yapısını ve geçirmekte olduğu dejenerasyonu eleştiriyordu.
1949 yılında ABD'ye gitmiştir. Bu dönem boyunca Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, tanık olduğu ırkçılığı eleştirmiş ve Amerikan medeniyetini primitif olarak görmüş ve reddetmiştir. Ayrıca, 1949 yılında, o yurtdışındayken, İslam'da Sosyal Adalet isimli eseri yayımlanmıştır. Bu eserinde gerçek sosyal adaletin İslam'da olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca yine ABD'deki yıllarında, daha önce kaleme almış olduğu edebi makale ve eserleri eleştiriyor, o dönemlerde sahip olduğu daha seküler olarak tanımlanabilecek edebiyat anlayışından ziyade edebiyatın da kaynak olarak en başta İslam'ı alması gerektiğini savunuyordu.
Kitaplarında, genellikle geleneksel İslam'a karşı, sahih bir çizgiyi savundu. Tasavvufta var olan hurafeleri eleştirdi. Mısır'a döndüğünde, kamu hizmetinden ayrılıp Müslüman Kardeşler teşkilatına katılmıştır. Teşkilatın gazete ve dergilerinden devamlı olarak düşüncelerini aktarmaya çalışırken, teşkilatın genel düşüncesiyle kendi fikirleri arasındaki bazı farklılıklar ortaya çıksa da, Müslüman Kardeşler ile olan ilşkisi devam etti.
Cemal Abdül Nasır'a düzenlenen 1954 tarihli suikast girişimi nedeniyle birçok Müslüman Kardeşler üyesi gibi o da tutuklandı. Yargılama sonunda Seyyid Kutub'a onbeş yıl ağır hapis cezası verilmiştir. Hapiste ileride büyük bir önem ve üne kavuşacak iki eseri olan, Kur'an tefsiri Fi zilâl-il-Kur'an ve Kutub'un siyasi ve düşünsel görüşlerinin en son ve bütününü ifade eden Yoldaki İşaretler`i kaleme almıştır. 1964'te serbest bırakıldıktan sonra, 1965'te tekrar tutuklandı. Bu kez de birçok Müslüman Kardeşler üyesi ile birlikte tutuklanmıştı ve tutuklanma nedeni devlete karşı bir darbe girişimi idi. 22 Ağustos 1966'da hakkında idam cezası verildi. Kararı Pakistan, İngiltere, Lübnan, Ürdün, Sudan ve Irak gibi ülkelerdeki birçok dini otorite ve grup tepkiyle karşılasa ve Nasır'ı kararından döndürmeye çalışsalar da, Seyyid Kutub 29 Ağustos 1966'da idam edildi.
Seyyid Kutub Kitapları - Eserleri
- Yoldaki İşaretler
- Din Budur
- İstikbal İslamındır
- İslam Kapitalizm Çatışması
- Ruhun Sevinci
- İslâm'da Sosyal Adalet
- Yahudi ile Savaşımız
- İslam Toplumuna Doğru
- Kur'an'da Kıyamet Sahneleri
- Tarihte Düşünce ve Metod
- Kur'an'ın Gölgesinde Kadın
- Fi Zılal'il Kur'an (10 Cilt Takım)
- Çağdaş Uygarlığın Sorunları ve İslam
- İslami Etüdler
- Peygamberlerin Hayatı
- Köyden Bir Çocuk
- Kur'an'da Edebi Tasvir
- İslam Düşüncesi - 1
- Faiz
- İşte İslam
- İmtihanın Hikmeti
- Tevhid Daveti
- Cihan Sulhu ve İslam
- Peygamberimizin Hayatı
- Gördüğüm Amerika
- Dini Hikayeler
- Tevhid Bilinci
- Davetçinin Yol Azığı
- Tağut
- Tevhidin Anlamı
- Bela ve İmtihan
- Kuran'ın Gölgesinden Mesajlar
- İslami Hareket Metodu
- İslam Düşüncesi - 2
- İslam Bilinci
- İman Bilinci
- Fıtrat Bilinci
- Namaz Bilinci
- Cihad ve Şehadet
- Dikenler
- İslam Düşüncesi - 3
- Fi Zılali'l-Kur'an 1. Cilt
- İmtihan'ın Hakikati
- Kuran'ın Gölgesinde Şirk ve Müşrik
- Kur'an'ın Gölgesinde Namaz
- Kur'an Işığında Peygamberler
- İslamın Dünya Görüşü
- İslam'a Göre Hayat
- Kurtuluş Yolu
- Bedir ve Uhud
- Sabır Bilinci
- Bu Din!..
- Tevekkül Bilinci
- İslam Davasının Stratejisi
- Son Sözler
- Davetin Temel Özelliği
- Fizilal'il Kur'an da Haktan Sapmak
- Faiz Ayetinin Tefsiri
- Hicab Bilinci
- İslam Toplumunun Doğası
- Kur'an-ı Kerim'den Dini Hikayeler
- Cihad Bilinci
- Dua Bilinci
- İslam ve Emperyalizm
- Yegane Dünya Nizamı İslam
- Ümmet Bilinci
- Takva Bilinci
- Fi Zılali'l-Kur'an 2. Cilt
- Sünnet Bilinci
- Fizılal- il Kur'an 5. Cilt
- Devlet Bilinci
- Cahiliye Bilinci
- Fi Zılali'l-Kur'an 11. Cilt
- Fi Zılali'l-Kur'an 10. Cilt
- Mücadele Bilinci
- Kadın ve Aile
- Kuran Işığında Kültür ve Medeniyet
- Çocuklar İçin Resimli Dört Halife'nin Hayatı
- Fi Zılali'l-Kur'an 8. Cilt
- Fi Zılali'l-Kur'an 12. Cilt
- Çocuklar İçin İslam Tarihi Peygamberlerin Hayatı
- İstikbal Bu Dinin Olacaktır
- Fizılal-il Kur'an 3. Cilt
- Fi Zilal-İl Kur'an 6. Cilt
- Özlenen İslam Toplumu
- İslam ve Faiz
- Fizılal-il Kur'an 4. Cilt
- Fi Zılal-il Kur'an 7. Cilt
- İşte Tevhid Budur!
- Tarih Düşünce ve Metottur
- Kur'an-ı Kerim'den Çocuklar İçin Resimli Dini Hikayeler/Peygamberlerin Hayatı
- Fî Zılâl-il-Kur'ân / Kur'ân'ın Gölgesinde
- Çocuklar İçin İslam Tarihi Örnek Halifelerin Hayatı
- Çocuklar İçin İslam Tarihi Peygamberimiz'in Hayatı
Seyyid Kutub Alıntıları - Sözleri
- Biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz. (Müzzemmil 5) (Davetçinin Yol Azığı)
- Bu hakikatin vicdanda yer etmesi, insanın göklerde ve yerde olanların gerçek malikini bilmesi, "malım" diyebileceği her şeyden elinin boş olduğunu, bunları göklerde ve yerde olanların gerçek malikine vermeyi, elinde olanların sınırlı bir süre için kendisine ödünç verildiğini duyumsaması ve bunları kendisine ödünç verene geri vereceğini sırf düşünmesi bile insanı, kötülüğün, tama'ın, cimriliğin hırs ve yakıcı arzunun pençesinden kurtarmaya yeterlidir. (Tevhidin Anlamı)
- Allah inancı, verebileceği bütün faydaları vermiş bulunuyor. Bunun ötesinde artık yapabilecek herhangi bir şeyi kalmamıştır. İnsana gelince; o, kavrayamadığı şeylerin yükünü omuzlarına yıkmak için, harikulade güçleri uydurdu. Bu bakımdan ilkel insan büyüye inandı. Arkasından ruhlara inanç noktasına geldi. Bundan sonra çok tanrıcılığa, çok tanrıcılıktan da tek tanrıcılığa ulaştı... (İslam Düşüncesi - 2)
- Esselâmü aleyküm,ey kabir ahalisi,bu geceniz ve sabahınız size hayırlı olsun.Karanlıklar gibi fitneler de birbirini kovalıyor.Sonraki gelecek fitneler,önceki gelen fitnelerden daha kötü... (Peygamberimizin Hayatı)
- Fert, ilerlemek için nisbî bir yalnızlık ve küçük aile ocağının dikkatini ister. (Çağdaş Uygarlığın Sorunları ve İslam)
- Yeryüzünün batısında ve doğusunda, gündüzün erken saatlerinde gecenin son saatlerine kadar, milyonlarca sesin yükselerek `Lâ ilâhe illâllah` cümlesini tekrarlaması, haykırması... Ve bu tekerrürün, bu haykırışın on dört asır boyunca, yıkılan devletler, değişen vaziyetler yanında yılmadan, kuvvetini kaybetmeden, sönmeden, sanki zamanın şuuruna mühürlenmiş gibi ölümsüz kalması, Abdullah'ın oğlu Hz.Muhammed (sav) 'in zaferinin dile gelmiş canlı bir delilidir. (Kuran Işığında Kültür ve Medeniyet)
- Cahiliyenin hakimiyet düzeni, bir kulun tüm kullara rablık etmesi esasına dayanmaktadır. Alemlerin Rabbine davet ise, tüm kullara Yaratanın rablık etmesi esasına dayanır. (İslam Bilinci)
- İnsan sahip olduğu mal ve mülkün yok olmayacağını sanmasın. Sahip olduğu servet kendisini dünyada da ahirette de Allah’ın azabından kurtaramaz. (Kur'an Işığında Peygamberler)
- Bu, Vicdanlarda Donup Kalan Mücerred Bir İnanç Değildir! ... (İslam Bilinci)
- "Bir taraftan İslâm'ı savunup insanlığı ona çağırırken diğer taraftan da küçük menfaatler ve basit zararlardan kurtulmak için. bâtıl dúzeninin açık bıraktığı, fakat İslâm kanununun şiddetle kapattığı haram kapısından girmeye çalışırsak, insanlığı tevhid düzenine, söz ve hareketlerimizin uyumlu olmasıyla çağırma hakkını kaybederiz." •Faiz Ayetinin Tefsiri // Seyyid KUTUB Risale, s.9 (Faiz Ayetinin Tefsiri)
- İnsan hayatında ve evrensel işlerin idaresinde hakimiyet sadece Allah’a aittir. (Tevekkül Bilinci)
- Çünkü bu hayat, her şeyden önce bir hakikattir. Hakkı anlatan ALLAH (subhanehu ve Teala)'nın bildirdiği bir hakikat.... (İslam'a Göre Hayat)
- Bakanın veya yüksek mevki sahibi olan birinin çocuğu olmak; zekanın, kabiliyetin, ahlaklı çalışmanın yapamadığını başarmaktır. (İslam Kapitalizm Çatışması)
- Oysa Doğu'da matem; sevginin, merhamet ve şefkatin yansımasıdır." (Gördüğüm Amerika)
- İslâm, insan için vazgeçilmez bir sistemdir. Realiteyle ve hayatın pratik gerekleriyle uyumlu bir sistemdir. (Kadın ve Aile)
- "Kimi zaman öyle olur ki, hayal kurmak bizzat görmekten daha güçlü bir şekilde şehevi arzuları uyandırır." (Kadın ve Aile)
- Müslüman, meslek edindiği geçim sağlama yolları peşinden koşarak rızkını elde ederken elde ettiği şey aslında yüce Allah'ın lütfu ve bağışıdır. (Dua Bilinci)
- Islâm, yeryüzünde savaşı gerektiren sebeplerin bir çoğunu, daha ilk başta koyduğu ana prensiplerle ortadan kaldırır, birçok savaş biçimini kendisinden uzak tutar ve gayelerini asla onaylamaz! (Cihan Sulhu ve İslam)
- Hakikat şudur ki ithal ettiğimiz kanunlarla, halkımızın bünyesi arasında oldukça büyük uyumsuzluklar vardır. İşte bu nedenledir ki halk, kanunlara başkaldıran insanların kahraman gibi görüyor ve yardım ediyor. Bunu kanunun ayakta tuttuğu hegamonyaya duyduğu nefret oranında yapiyor. Peki bu niçin böyle oluyor? 'Halk bilgisiz olduğu için' diyorlar. Hayır! Halkın bilgisiz olması bunun asıl ve tek sebebi değildir. Çünkü tahsilli kesim de genellikle kanunlara uymamaktadır. Bunun asıl sebebi, uydurma ve ithal kanunların halkın bünyesine ters gelmesidir. Çünkü bu kanunlar, milletin ictimai durumundan, tarihinden, inanç ve geleneklerinden değil, kendine has bir tarihi, dini, kültürü, geleneği ve ihtiyaçları olan yabancı bir kültürden ithal edilmiştir. Kanunlar milletin ruhuna, bünyesine ve ihtiyaçla rına göre olmazsa halkı saadete götüremeyeceği gibi, ona boyun da eğilmez. Biz bu sözlerimizle, halkımızı devamlı ilerlemekte olan insanlık kafilesinden ayrılıp başka bir topluluk oluşturmaya davet etmiyoruz. Biz de o kafilenin içindeyiz ve insan medeniyetinin bir parçasıyız. Bu medeniyete birçok şey katan, müsbet yolda oldukça faydalı olan bir milletiz. Bugün medeniyete yaptığımız katkıları bilmeyen ve yapılanları takdir edip saygı duymayan bir millet haline gelmiş olabiliriz. (İslam Kapitalizm Çatışması)
- Allah'tan uzaklaşmanın sonucu acılarla dolu bir çöle düşmüş ve bu çölde hayat acılarının her türünü tatmıştır! (Din Budur)