İstismar Edilen 40 Ayet - Alaaddin Palevi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
İstismar Edilen 40 Ayet kimin eseri? İstismar Edilen 40 Ayet kitabının yazarı kimdir? İstismar Edilen 40 Ayet konusu ve anafikri nedir? İstismar Edilen 40 Ayet kitabı ne anlatıyor? İstismar Edilen 40 Ayet PDF indirme linki var mı? İstismar Edilen 40 Ayet kitabının yazarı Alaaddin Palevi kimdir? İşte İstismar Edilen 40 Ayet kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alaaddin Palevi
Yayın Evi: İtisam Yayınları
İSBN: 9786056531927
Sayfa Sayısı: 262
İstismar Edilen 40 Ayet Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bizden önce kendilerine kitap verilen Yahudi ve Hristiyanlar, kitaplarını hem lafzen, hem de manen tahrif ederek Allah'ın maksat ve muradını insanlardan gizlediler. Allah'ü Teala'nın Kur'an-ı kesinlikle biz indirdik, elbette o'nu yine biz koruyacağız. (Hicr Suresi 9.) ayeti gereği Kur'an üzerinde lafzen bir değişiklilk yapmak asla söz konusu olmamıştır. Ancak kalplerin hastalık bulunan bazı çevreler, O'nun lafzında değişiklik yapmayacaklarını bildiklerinden dolayı manasını sulandırmaya ve bozmaya yeltenerek tahrif yolunda ilerlemeye devam etmişlerdir. Günümüzde ise bu girişimler zirveye ulaşmış seviyededir.
Elinizdeki bu kitabın yazılmasındaki amaç ise bu tahrifleri gün yüzüne çıkararak özelde Müslümanlara, genelde insanlara Hak yolunda bir ışık tutmaktır. Bizlere ve sizlere hayır getirmesi dilekleriyle...
İstismar Edilen 40 Ayet Alıntıları - Sözleri
- Zira niyet haramı helalleştirmez.
- İnsanların hak ve batıl ayrımına gitmeden atalarından gördüklerini körü körüne taklit etmesi büyük zulümdür. Zira Allah subhanehu ve Teala insanı hak ile batılı birbirinden ayırt edebilecek kapasitede yaratmış, ona iyi ile kötüyü ayırt edebilmesi için akıl vermiş, bununla birlikte iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden Rasuller göndermiş, kitaplar indirmiştir. İnsanın tüm bunları bir kenara bırakarak atalarını taklide yeltenmesi mazereti olmayan bir suçtur.
- Sünnet, Kur’an’ın resmi bir şerhidir.
- Zira ibadetin kabul oluşu ancak ve ancak Tevhidle olur.
- Andolsun, insanlar içinde, mu’minlere en şiddetli düşman olarak yahudi ve müşrikleri bulursun. Maide,82
- “Allah'ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem'in oğlu Mesih'i rab edindiler. Halbuki onlar da ancak bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, ama kafirler hoşlanmasa da Allah mutlaka nurunu tamamlayacaktır.” Tevbe, 31, 32 Birçok müfessir der ki; Ayetteki 'erbab' (rabler)den maksat şudur: İnsanlar onlara kainatın ilahları olarak inanmıyorlardı. Fakat onların emir ve yasaklarına itaat ediyorlardı.
- Hiçbir savaşta Peygamber toplumu İslam’a zorlamamıştır. Zaten eğer dinde zorlama olsaydı, cizyeyi ve antlaşmayı kabul etmezdi. Bunun için diyoruz ki, İslam insanlar fark etmeksizin onlara düşünce hürriyeti, inanç hürriyeti ve her çeşit özfürlüğü vermiştir.
- Peygamber aleyhisselam ibadetin geniş anlamını anlatıp, kanun yapmak ve yaptırmanın ibadetin özü olduğunu söyledi.
- Rabbimiz herhangi birşeyin üzerine yemin ederse onun kıymetinin bilinmesi için yemin eder. Mesela günün değişik vakitleri üzerine yemin etmesi bize vaktimizi boşa geçirmememiz, yararlı işler yapmamız için birer uyarıdır.
- Bir amelin makbul olabilmesi için bünyesinde şu iki şartı barındırması gerekir: birincisi yapılan amelin Allah subhanehu ve Teala’nın şeriatına uygun olması gerekir. İkincisi ise yapılan amelin ihlas üzere yalnızca Allah’ın rızası için yapılması gerekir. Bu iki özellikten biri dahi bulunmaz ise o amel makbul değildir.
İstismar Edilen 40 Ayet İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İstismar Edilen 40 Ayet PDF indirme linki var mı?
Alaaddin Palevi - İstismar Edilen 40 Ayet kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İstismar Edilen 40 Ayet PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alaaddin Palevi Kimdir?
“Ben Alaaddin PÂLEVİ Muş merkezine bağlı "Karabey " köyünde 1968 dünyaya geldim. Kur'an, tecvit, mevlidi köyün hocasının yanında okudum. Sonra bölgede meşhur olan medreselerde okumaya başladım. Takriben 15 sene bilinen medreselerde tanılan ilim ehlinin yanında sarf, nahiv, mantık, belagat, akait, fıkıh ve usulü-fıkhı gibi bazı ilimleri okudum. En sonunda Norşin medresesinde ilmi icazetimi aldıktan sonra kendi köyümde bir medrese açtım ve ders vermeye başladım. Bazı nedenlerden dolayı köyümden hicret ettim. Yozgat, Bursa, Konya gibi şehirlerde ders vermeye devam ettim. Sonra Şam'a hicret ettim. Orada da takriben 6 sene ilmi çalışmama devam ettim. Daha sonra tekrar Konya ya döndüm orada da ders vermeye ve ilmi çalışmalarıma devam ettim. Allaha hamd olsun 40 senedir ilmi hizmetimi aralıksız devam ediyorum. Allah c.c bizleri kuran ve sünnetin yolundan ayırmasın. Son nefesimizde iman ve tevhit üzere ruhumuzu noktalandırsın. AMİN
Alaaddin Palevi Kitapları - Eserleri
- İstismar Edilen Kavramlar
- Peygambersiz Bir Din
- İstismar Edilen 40 Ayet
- İstismar Edilen 40 Hadis
- Mühim Soruların Cevabı?
- Hz.Peygamberin Haber Verdiği Deccaller
- Sorulu Cevaplı Fıkıh Usulü
- Günümüz Cemaatlerine Nasihatler
- Sigaranın Haramlığı Hakkında Kat'i Deliller
- Sorularla Oruç Risalesi
- Akideye Dair 5 Kavram
Alaaddin Palevi Alıntıları - Sözleri
- Andolsun, insanlar içinde, mu’minlere en şiddetli düşman olarak yahudi ve müşrikleri bulursun. Maide,82 (İstismar Edilen 40 Ayet)
- "Kıyamet kopmaz, ta ki güneş batıdan çıka na kadar." Bazı nurcu geçinenler deccalin yapacağı her şeyi tevil ettikleri gibi güneşin batıdan çıkmasını da tevil ederek şöyle derler: "Güneşin batıdan çıkması demek zamanla İslam'ın batı devletlerinde kabul edilmesi demektir. Dolayısıyla hadis İslam'ın güneşinin batıdan çıkacağını ifade eder.” Hâlbuki hadisin siyak ve sibakı bunların yaptıkları tevilin yanlış olduğunu ispatlar. Çünkü güneş batıdan çıkınca tövbeler kabul olmaz, der. Bu demektir ki, güneşin batıdan çıkması hakikidir. Mecaz değildir. Malum karine olmadan hakikati bırakıp mecaza gidilmez. Ancak güçlü bir delil varsa o zaman mecaza gidilir. Acaba neden bunlar bu acayip tevillerle bu hadisi tahrif ederler? Güneşi her gün doğudan çıkaran Allah(c.c) batıdan da çıkaramaz mı? (İstismar Edilen 40 Hadis)
- Muhammed Kutub şöyle söylemektedir: "Bir Müslümanın dini ona "Allah'ın şeriatı dışındaki tüm kanun ve yasaları reddet. Beşeri sistemlerin hepsi cahili sistemlerdir. Bu beşeri sistemleri kabul etme ve bunlara rıza gösterme" der. Buna rağmen bir Müslüman, Allahın şeriatını reddeden, kendi istekleri doğrultusunda kanun vaaz eden parlamentoda nasıl olur da onlarla oturur? Nasıl onlarla birlikte hükümet kurar? " (İstismar Edilen Kavramlar)
- "Misvak ağzı temizler, Allah(c.c)'ı razı kılar." Bazıları da bu hadisin zahirine tutunarak misvak sırf erak ağacından olmalıdır deyip, dünyanın tüm Müslümanlarını fırçaları kullanma yerine bu ağaca yönlendirirler. Bu misvaktan hariç hangi temizlik aletini kullanırsanız kullanın sünneti yerine getirmiş olmazsınız derler. Hâlbuki İslam âlimleri ağzın kokusunu gideren bez, parmak ve buna benzer her şey misvakın yerine geçer deyip misvak kavramını geniş tutmuşlardır. Dolayısıyla çağımızda çıkan macun ve fırça ağzın kokusunu giderip temizlediği için misvakın yerine geçer. Zira Allah Rasulü(s.a.s) kendi döneminde temizlik aracı olarak misvaki göstermiştir. Malum çağ değiştiği gibi araç da değişebilir. Yani bir Müslüman, misvakı temizlik için kullana bileceği gibi başka temizlik aleti de kullanabilir. Bu temizlik aletleri misvak yerini tutar. Zira onlar da misvak manasındadır. Fakat hem ağzın temizliğine riayet edip hem de her namazda misvak kullanmak güzellik üzerine güzelliktir. (İstismar Edilen 40 Hadis)
- Son dönemlerde ise deccâlist sistemlerini ayakta tutabilmek için, besmeleli bir şirk modeli icad ettiler. (Hz.Peygamberin Haber Verdiği Deccaller)
- "Allah(c.c), Âdem'i kendi suratı üzerinde yarattı." Bazı müşebbihe çevreler bunun gibi hadisleri delil tutup Allah(cc)'ın sureti var, diye iddia ederler. Hâlbuki hadisteki zamir Allah(c.c)'a değil Âdem'e racidir. Manası şöyle olur: "Allah(cc), Âdem'i olduğu şekil üzere yaratmıştır.” Öteki insanlar gibi rahimde değişik merhaleler geçirerek yaratmamıştır. Bilakis ruh üflendiğinde tam kişiliğe sahipti. Kendi zürriyeti gibi önce su, sonra kan pıhtısı, sonra et parçası merhalelerinden geçmemiştir. 27- "Eğer İsrailoğulları olmasaydı, et koklanmazdı. Havva olmasaydı, kadın kocasına hainlik yapmazdı." Bazı hasta kalpli insanlar bu hadisi delil gösterip, Hz. Havva'yı ve tüm kadınları kötülerler. Bazıları da Hz. Peygamber(s.a.s)'in kadınları küçümsediklerini söylerler. Hâlbuki hadisin manası şöyledir: “Eğer israiloğulları eti evde saklayıp koklattırmasaydılar ve bunu böylece adet haline döndürmeseydiler, bu konuda topluma kötü örnek olmasaydılar, eti stok edip koklattırmazdı. Eğer Havva ağaç yemeyi Âdem'e süslendirmeseydi, şu andaki kızları, kocalarını sözleriyle ve fiilleriyle rahatsız etmezlerdi." Yani hadis erkekleri teselli edip kadınlara karşı iyi davranmalarını tavsiye eder. Ve der ki, bu kadınların bazı küçük hatalarını affedin. Zira kadınların tabiatında bu küçük hataları yapma mevcuttur. Büyük anneleri Hava da böyle küçük hataları yapmıştır. Hz. Âdem onu affetti. Dolayısıyla kadın zayıftır. Bazen kadında gördüğümüz kusurları aczi yetinden olduğu için onu affedin, demek ister. (İstismar Edilen 40 Hadis)
- İslam akılcı değildir. Akıllıların dinidir. (İstismar Edilen Kavramlar)
- "Kim içtihatta doğruya isabet ederse iki sevap, hata yaparsa bir sevap alır." Bazı kendini yanlış anlayan çağdaş müçtehitler, bu hadisin zahirine dayanarak kendi yaptıkları içtihatların doğru olduğunu savunurlar. Biz İslam'ın mühim konularında şayet konuya isabet edersek iki sevap, hata yaparsak bir sevap alırız, deyip adeta fetva makamı olarak kendilerini lanse ederler. İlimleri ise ceviz kabuğunu doldurmayacak kadar azdır. Hâlbuki bu hadis, ilmi melekesi güçlü olan müçtehitlerden bahseder. Zira içtihat derecesine haiz olmayanın fetvaya kalkışmasının sonu felaket ve helaketle neticelenir. Çünkü Allah Rasulü (s.a.s) başka bir hadiste, "Fetvada cüretli olanlar cehennemi boylarlar.” buyurur. İmam Şafi risalesinin 53. sayfasında şöyle der: “Kişi, bir konunun ehli olmadan buna rağmen bildiğini iddia ederse bu kişi böyle konularda isabet etse de yine de doğru değildir." (İstismar Edilen 40 Hadis)
- Ömer Bin Abdülaziz sahabelerin fıkhi konularda ihtilafa girmeleri beni sevindirmiştir diyerek İslam'ın ne kadar geniş ve rahmet sahibi bir din olduğuna işaret etmiştir (Peygambersiz Bir Din)
- "Ben, yer ve gökte yerleşemedim. Fakat mümin kulumun kalbine yerleştim." Hulul ve vahdetu'l vücudu savunan çevreler bu söze dayanarak hulul ve vahdetu'l vücut tezini güçlendirmeye çalışırlar. Hâlbuki hadis dedikleri bu sözün senedi tüm muhaddislere göre sahih olmadığı gibi, metninin ifade ettiği mana da İslam'ın temeline zıttır. Çünkü İslam tevhid dinidir. İslam'a göre Allah(c.c) her şeyin yaratıcısıdır. Dolayısıyla Allah(c.c) yarattığı mahlûkun içine girmez. Bu düşünceyi savunanlar vahdetu'l vücut ve hulul ehlidir. Bunların küfrü Yahudi ve Hıristiyanların küfründen daha belirgindir. Zira bunlara göre her şey Allah(cc) olduğu gibi, Allah(c.c) kendi yarattığı mahlûkun içine de girer. Malum bu düşüncenin küfrü güneş gibi açıktır. (İstismar Edilen 40 Hadis)
- Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Sizden sonra öyle bir kavim gelir ki recm, deccal, şefaat, kabir azabı, cehenneme giren Muslumanın cezasını çektikten sonra cehennemden çıkacağı meselelerini inkar ederler.” İmam Ahmed, musned, 1/223. (Hz.Peygamberin Haber Verdiği Deccaller)
- Hiçbir savaşta Peygamber toplumu İslam’a zorlamamıştır. Zaten eğer dinde zorlama olsaydı, cizyeyi ve antlaşmayı kabul etmezdi. Bunun için diyoruz ki, İslam insanlar fark etmeksizin onlara düşünce hürriyeti, inanç hürriyeti ve her çeşit özfürlüğü vermiştir. (İstismar Edilen 40 Ayet)
- Peygamber aleyhisselam ibadetin geniş anlamını anlatıp, kanun yapmak ve yaptırmanın ibadetin özü olduğunu söyledi. (İstismar Edilen 40 Ayet)
- Ebu Hureyre ra şöyle demiştir Ben gecemi üçe bölerim bir bölümünde uyurum bir bölümünde namaz kılarım bir bölümünde rasulullah sav in hadislerini müzakere ederim (Peygambersiz Bir Din)
- Bazı sahabeler Resulullah’a : -Bize kendinden bahseder misin ya Rasûlullâh? Diye talepte bulundular. Rasûlullâh s.a.v evet dedi ve devam etti. "-Ben hz İbrahimin duasıyım, kardeşim İsa aleyhiselam'ın müjdesiyim, annem bana hamile iken ondan bir nur çıktığını Şam' ın saraylarına ışık verdiğini görmüş. sonra beni, Beni Sa'd kabilesine emzirilmem için göndermiş, bir gün süt kardeşimle evlerin arkasında hayvanları otlatırken elbisesi beyaz iki kişi gördüm, Ellerinde altından bir kap vardı, karla doluydu, sonra benim karnımı açtılar, kalbimi çıkardılar, onu da yardılar kara bir parça çıkarıp attılar, sonra kalbimi ve karnımı o karla yıkadılar. " (Peygambersiz Bir Din)
- Vahye dayalı olmayan bir aklın anlamlandırdığı kavram ya da kavramların o aklın sahibini saptırması kaçınılmazdır. (Akideye Dair 5 Kavram)
- Sünnet, Kur’an’ın resmi bir şerhidir. (İstismar Edilen 40 Ayet)
- Allah(cc)'a hamd, Rasulüne (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Al ve Ashabına Salatu Selam ettikten sonra diyorum ki; 1. Çağımızda İslam'a müntesip olanlar, Allah Rasulü(s.a.s) 'nün sünnetine karşı üçe bölünmüşlerdir. Bazıları aklını ön plana çıkararak aklına uymayan, fikrine ters düşen, hadislerin şerhine bakmaksızın düşünmeden, senedine ve metnine bakmadan hadisi reddederler. Nitekim hadis Kur'an'a, çağdaş ilme ya da tarihi vakalara terstir, derler. Bu kısmın çoğunluğu hadisi delil olarak kabul etmezler. Bazıları da bunların tam tersine düşünürler. Bırak sahih hadisleri rivayet etmeyi, genelde vaiz ve sohbetlerinde mevzu hadisleri söylerler. "Kim bilerek üzerime iftira ederse cehennemde yerini hazırlatsın.” hadisine karşı; “Efendim biz peygamberin üzerine iftira etmiyoruz aksine biz onun için yalan uyduruyoruz; onun dini yücelsin diye mevzu hadisleri söylüyoruz." derler. Hâlbuki bu iki firka da ifrat ve tefrit sapıklığı içinde yüzerler. (İstismar Edilen 40 Hadis)
- “Allah'ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem'in oğlu Mesih'i rab edindiler. Halbuki onlar da ancak bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, ama kafirler hoşlanmasa da Allah mutlaka nurunu tamamlayacaktır.” Tevbe, 31, 32 Birçok müfessir der ki; Ayetteki 'erbab' (rabler)den maksat şudur: İnsanlar onlara kainatın ilahları olarak inanmıyorlardı. Fakat onların emir ve yasaklarına itaat ediyorlardı. (İstismar Edilen 40 Ayet)
- Onlara göre takva: Konuşup yapmamak, İslam'dan dem vurup yaşamamak demektir.Bunlar takvayı yaşamayın, yanlış yorumladıları için iddia ettikler dava boğazdan aşağıya geçmediği gibi, kimsye de etkin ve yetkin olmaktadırlar. Ne güzel söylemişler; " Takvasız bir dava ruhsuz bir bedene benzer". (İstismar Edilen Kavramlar)