Jaguar Güneş Altında - Italo Calvino Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Jaguar Güneş Altında kimin eseri? Jaguar Güneş Altında kitabının yazarı kimdir? Jaguar Güneş Altında konusu ve anafikri nedir? Jaguar Güneş Altında kitabı ne anlatıyor? Jaguar Güneş Altında PDF indirme linki var mı? Jaguar Güneş Altında kitabının yazarı Italo Calvino kimdir? İşte Jaguar Güneş Altında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Italo Calvino
Çevirmen: Kemal Atakay
Editör: Filiz Özdem
Editör: Alkan İnal
Tasarımcı: Nahide Dikel
Orijinal Adı: Sotto Il Sole Giaguaro
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750811913
Sayfa Sayısı: 72
Jaguar Güneş Altında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Şu sıralar yazmakta olduğum kitap, beş duyudan söz ediyor, çağdaş insana bu duyuların kullamını yitirdiğini göstermek için," diyen Italo Calvino erken ölümü nedeniyle Jaguar-Güneş Altında'nın ancak koku alma, tat alma ve işitme üzerine bölümlerini bitirebilmişti. Brillat-Savarin'in cinsel çekimi de altıncı bir duyu olarak belirttiğini vurgulayan Calvino, haz ve iktidarla ilişkilendirdiği bu öykülerinde insanın kaosunu satırların şaşmaz düzenine taşıyor. Baştan sona kavisli yol boyunca, önümde oturan Olivia'nın bakışını yakalamaya çalışıyordum; ama cipin sarsıntıları ya da oturduğumuz yerler arasındaki yükseklik farkı nedeniyle, bakışımın gözlerine değil, dişlerine denk geldiğini fark ettim (dalıp gitmiş bir yüz ifadesi içinde dudaklarını yarı aralık tutuyordu); ilk kez gülümseyişinin aydınlık parıltısı olarak değil, kendi işlevlerine en uygun araçlar olarak gördüğüm dişlerine: Etin içine girmek, onu parçalamak, öğütmek. Nasıl gözlerindeki ifadeye bakarak bir insanın düşüncesini anlamaya çalışırsak, şimdi ben de öyle bu keskin ve güçlü dişlere bakıyor ve orada bastırılmış bir arzuyu, bir bekleyişi duyumsuyordum.
Jaguar Güneş Altında Alıntıları - Sözleri
- ...Hep kendi iç âleminde yaşıyorsun, çevrendeki şeylere katılmayı, yanındaki kişi için fedakârlık etmeyi beceremiyorsun, 1 parça olsun kendinden gelen 1 coşkun yok, her zaman başkalarının coşkusunu söndürmeye hazırsın, cesaret kırıcı ve kayıtsız 1isin..
- ...Ses ile insan birbirine benzemeyebilir...
- ...1 tenden ötekine geçiyor, başka hiç 1tene benzemeyen yitirilmiş o teni arıyorum...
- Ve karanlıkta, karanlık bir pencerenin pervazında, görmediğin bir kadının sesi şarkı söylemeye başladığında, yaşama ilişkin düşünceler birden geri dömüyor, arzuların bir nesneye kavuşuyor: Hangi nesne? Belki de gereğinden çok dinlediğin o ezgi değil, hiç görmediğin o kadın degil : Seni ses olarak, o ezgide kendini sunduğu biçimiyle o ses çekiyor.
- ...yiyeceğin, yiyecek olmayanın, bize ait şeylerin, düşmanın, mağaranın, tehlikenin önce burunla duyulduğu, her şeyin önce burunda olduğu, dünyanın burun olduğu, topluluktan olan bizlerin kimlerin topluluktan olup kimin olmadığını burnumuzla bildiğimiz, topluluktan kadınların topluluğa özgü 1kokularının olduğu, sonra her kadının onu öteki kadınlardan ayıran bir kokusunun bulunduğu, bizlerle onlar arasında ilk bakışta 1imizi ötekinden ayırt edecek pek fazla 1şeyin olmadığı, hepimizin aynı biçimde yapılmış olduğu, zaten öyle durup bakacak ne var ki, kokunun, evet, 1inin kokusunun farklı olduğu, kokunun sana hemen yanılgıya yer bırakmaksızın bilmen gereken şeyi söylediği, burnun aldığından daha keskin sözcüklerin de, daha kesin bilgilerin de olmadığı zamanlar bunu yapmıyor muydum acaba? Burnumla toplulukta öteki kadınlara benzemeyen benim açımdan, burnum açısından öteki kadınlar gibi olmayan 1kadın olduğunu fark ettim ve onun otlardaki izinin peşi sıra koşuyor, toplulukta benim, burnumun önümde koşan bütün kadınları burnumla keşfediyordum ...
- Okuma alışkanlığı yüzyıllar içinde Homo sapiens'i ('bilen insan") Homo legens'e ("okuyan insan") dönüştürdü, ama bu Homo legens'in eskisinden daha bilgili olduğu söylenemez.
- Yavaş yavaş solup gitmeden ne unutmayı, ne aklımda tutmayı başarabildiğim bir koku hissine ad vermek.
- ..."Bulmam gereken şey, tanıdığım 1kadına uygun parfüm değil! Aradığım, kadının kendisi: Yalnızca parfümünü bildiğim 1kadın!"...
- Bir eksiklik, yok edici bir boşluk duygusu.
- Yitirmiş olabileceğimiz her şeye hayıflanıyorum,
Jaguar Güneş Altında İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Beş duyu… Görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma. Italo Calvino çağdaş insana bu duyuların kullanımını yitirdiğini göstermek amacıyla bu metni yazmaya karar vermiş. Erken ölümü nedeniyle ancak koku alma, tat alma ve işitme üzerine bölümlerini bitirebilmiş. Aristoteles’ten bugüne kadar kadar gelen beş duyu organı dışında hayati önem taşıyan diğer duyular yeni yeni gündemdeyken, Brillat- Savarin’in cinsel çekimi altıncı bir duyu olarak belirttiğini vurgulayan Calvino, öykülerini haz ve iktidar ile ilişkilendirerek insanın bitmeyen kaosunu dillendirmiş. bakmak değil görmek, duymak değil işitmek, tatmak değil lezzetine varmak, koklamak değil kokuyu hafızalamak, hissetmek değil hissedebilmek Değil midir esas olan? ️Senin baktığına herkes bakıyor ama senin görebildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes sevebilir ama senin gibi sevebilir mi? Aradaki “fark” SENSİN! kitap/kitap--7780 (Meltem Bige)
Duyylardan yola çıkarak bir şeyler yazma isteği ile dolu Calvino'dan; koku, tat ve duyma hislerine dair üç küçük öykü. Sadece bu duyguları kullanarak bir olay, bir öykü yaratarak içi dolu dolu bir şeyler ortaya çıkarıyor. Sunuş bölümünde okura duyularla ilgili bir şeyler yazma isteğinden bahsetmese belki de bu öykülerde başka şeyler dikkatimizi çekecek. Bir aşk, bir çeşitlilik ve güçlü bir kişiliğin zor hayatı göz önüne alınacak kimbilir. Belki de bambaşka duygulara kapılacak okur. Hatta hiç beğenilmeyen bir kitap olarak adlandırılacak. Sunuş bölümünü okuduğum için bu bakımdan pişmanım. Dikkatim direkt olarak bu duyulara kesildi. (Sîdar Ronahî)
Calvino'ya bir güzelleme* İnce elenmişlikler sık dokunmuşluklar... İnsan varlığının varoluşuna, ruhuna, bedenine ve kaygılarına bir mercek altına alınıp göz gezdirmeli. Kelimelerden uzak, bilimin ışığında. Sadece salt gerçeklikle varlığı hissetmeli. Ama, fakat, lakin ve zira... Tüm bunların hepsiyle imkanı olmayan düşleri de kurmamalı hani. Kuramadığımız düşleri elimizle öteye itip, kelimelere sarılmalı. Kelimeler devreye girdiğinde ise bırakın kopsun istediği yerden. Kelimeler diyorum, kalem diyorum, varoluşu ise dünden mimliyor ve duyulara, duygulara, adlandırmalara bir bakış atıyorum. Yazımı, anlatımı, anlaşılması güç bir yazarın kaleminden insana yönelik bir şeyler okumak bazen zorluk çekse de kullandığı imgeler, söylendiği evhamlı konular... Hepsi de yerli yerinde hani. Tekrar okumayı düşlediğim Görünmez Kentler'ini elime alamazken Jaguar-Güneş Altında kitabını elime alıp yarım kalan bu öykü eserini okuyorum. Küçük bir sunuş, üç öykü... Duyuları ele alıyor. Ele alıyorken küçük kurgular oluşturuyor. Kokuysa eğer kokuya yönelik bir olay örgütlemiş. Üçü de birbirinden güzeldi lakin ben en çok koku kısmını sevdim. Calvino'nun anlaşılması güç yazınını kendime bir not haline getirdim. Çünkü böylesi farklı yazarlar bana daima ışık oluyor. (Esengül Ersoy)
Jaguar Güneş Altında PDF indirme linki var mı?
Italo Calvino - Jaguar Güneş Altında kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Jaguar Güneş Altında PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Italo Calvino Kimdir?
Italo Calvino, 15 Ekim 1923'te Küba'nın Santiago de las Vegas kentinde doğdu. Genç yaşta Küba'dan İtalya'ya göç eden Calvino, kurmaca yazarlığının yanı sıra, Komünist Parti üyeliği, Einaudi Yayınevi'ndeki görevi, gazetelerle çeşitli dergilerdeki yazıları aracılığıyla, II. Dünya Savaşı sonrası İtalyan kültürünün en önemli adlarından biri oldu. İlk yapıtlarından başlayarak İtalya'nın en önemli yazarları arasına giren Calvino, İtalya'da birçok edebiyat ödülü kazanmış ve 1960 yılında yayınlanan I nostri antenati(Atalarımız) adlı kitabında yer alan fantastik öyküleriyle uluslararası bir ün kazanmıştır. 1950'lerde fantezi ve alegoriye yönelen Calvino, yazdığı üç anlatıyla dünya çapında adını duyurdu: İkiye Bölünen Vikont, Ağaca Tüneyen Baron ve Varolmayan Şövalye. Calvino'nun, bilinç akışı yöntemiyle yazdığı ve evrenle insanların yaratılışını konu alan Kozmokomik Öyküler'den Marco Polo-Kubilay Han ilişkisi çerçevesinde arzu, bellek, yaşam, ölüm gibi temaları büyük bir incelik ve şiirsellikle işlediği Görünmez Kentler'e; yazma ve okuma etkinliğini, okurun anlatı sanatıyla karmaşık ilişkisini ele aldığı Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu'dan, İtalyan masallarını derlediği ve kendisi açısından bir tür anlatıda ekonomiklik alıştırması olan Fiabe Italiane'ye (İtalyan Masalları) birçok yapıtı içeren yazarlık yaşamının son ürünü Amerika Dersleri'dir. Calvino, 19 Eylül 1985'te, geçirdiği beyin kanaması sonucu Siena'da ölmüştür.
Italo Calvino Kitapları - Eserleri
- Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
- Görünmez Kentler
- Zor Sevdalar
- İkiye Bölünen Vikont
- Kesişen Yazgılar Şatosu
- Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler
- Örümceklerin Yuvalandığı Patika
- Ağaca Tüneyen Baron
- Palomar
- Klasikleri Niçin Okumalı?
- Varolmayan Şövalye
- Jaguar Güneş Altında
- Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü
- Atalarımız
- Sen "Alo" Demeden Önce
- San Giovanni Yolu
- Dere Tepe Ters
- Kum Koleksiyonu
- Amerika Dersleri
- Bütün Kozmokomik Öyküler
- Öyküler
- Azıcık Acıklı Masallar
- Efsunlu Eşya Masalları
- Büyülü Kuş
- Afacan Resimler
- Kozmokomik Öyküler
- Atlı Masalları
- Üç Deneme
- Paris'te Münzevi
- Güldüren Masallar
- Kızlara Masallar
- Savaşa Giriş
- Gözlemci
- Ejderha ile Kelebekler ve Diğer Hikâyeler
- Kurnazların Kazandığı Masallar
- Azıcık Korkutan Masallar
- Yengeç Prens
- Yeni Bir Sayfa
- Amerika'da Bir İyimser
- Karga Sona Kaldı
- Küçüklere Masallar
- Sıfır Zaman
- Efsunlu Kız Masalları
- Deniz Masalları
- Seçme Mektuplar (1945-1985)
- Efsunlu Hayvan Masalları
- If On A Winter's Night A Traveller
- Adam, One Afternoon
Italo Calvino Alıntıları - Sözleri
- Yitirilmiş bir geçmişin anısı, kavuşmayı arzuladığımız bir geleceğin güvencesini oluşturur. (Klasikleri Niçin Okumalı?)
- “ O da birçokları gibi, deneyim sahibi olmanın biraz da karamsarlık demek olduğuna inanıyordu.” (Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü)
- Yediğimden fazla çalışmam gerekmiyor, çünkü kimseyle paylaşacak hiçbir şeyim yok. (Karga Sona Kaldı)
- Delia’yı sevmek hep böyle olmuştu, mağaranın aynasındaki gibi: Sözcüklerin ötesindeki bir dünyaya girmek demekti. (Zor Sevdalar)
- İnsan zaman içinde yaşayabilir, ama donmuş, dural ve devinimsiz bir geçmişte var olacaktır. (Sıfır Zaman)
- "Bu acımasız karar, ikimizde üzüntü ve acı doğurmuştu.." (İkiye Bölünen Vikont)
- Ama bölük pörçüklük yalnızca geçmişle ilgili değildir; için de bulunulan anda da, belli belirsiz gördüklerimizin ve irademiz dışında olanların, üzerimizde daha güçlü bir etkisi olabilir. (Klasikleri Niçin Okumalı?)
- Günler, haftalar geçer ve odama bir kız gelmeye başlar. Hep aynı kızdır gelen, çünkü başlangıçta her kız aynıdır, yabancıdır, belli bir yöntemle konuşmaya başlarız. Anlaşmak için birlikte uzun zaman geçirip birçok şey yapmak gerekir; sonra büyük keşifler zamanı gelir, yani aşkın gerçek, belki de tek mevsimi başlar. Kızla zaman geçirip birçok şey yaptığımda, onun da diğerleri gibi olduğunu, benim de diğerleriyle aynı olduğumu, herkesin aynı olduğunu anlarım. (Sen "Alo" Demeden Önce)
- Yüreğinde ne özlem, ne kuşku ne de kaygı vardı. Onun için henüz her şey bütün halindeydi ve tartışılmazdı; kendisi de öyleydi. (Atalarımız)
- Fiziksel hızın yanı sora zihinsel hızın simgesi olarak at, edebiyat tarihinde önemli bir yer tutar ve çağımıza özgü teknolojik bakış açısının içerdiği bütün sorunsalların ilk habercisi niteliği taşır. (Amerika Dersleri)
- “... zira yazar, insan kardeşlerini kurtarmak için kendini paralayan kimsedir.” (Seçme Mektuplar (1945-1985))
- Okuyabildiği kadar okumak istiyordu. Korkusu romanı bitirememekti: Bir deniz kıyısı serüveninin başlaması, dingin yalnızlık saatlerinin sona ermesi, tatil günlerine bambaşka bir hızın el koyması demekti; oysa bir kitapla özdeşleşmiş biri, okumaya ara vermek zorunda kalır da bir süre sonra yeniden başlarsa, alacağı keyfin büyük bir bölümü yiterdi, bir sürü ayrıntı unutulurdu, eskisi gibi içine girilemezdi kitabın. (Öyküler)
- Her işin başı, anlaşılması zaten pek o kadar zor olmayan şeyi anlamış olmaktır. (Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü)
- Edebiyat, bilinen kitapların değerini değiştiren gizli, uzak kitabı arayıştır... (Yeni Bir Sayfa)
- Amerika kafasız bir beden olma tehlikesiyle karşı karşıya. (Amerika'da Bir İyimser)
- Bu büyüteç altına alınmış ayrıntı üzerinde bu kadar duruyorsam, belleğimde ne çok boşluk olduğunu fark etmemek içindir. (San Giovanni Yolu)
- Yaşam, diye düşündü çıplak adam, kadim ve mutlu cennetlerin ender olarak anımsanabildiği bir cehennemdir. (Öyküler)
- “Hiçbir dil yoktur ki aldatmasın. “ (Görünmez Kentler)
- İçinde gelişigüzel duyguların yüzdüğü bulaşık suyu denli sönük romanlar. (Yeni Bir Sayfa)
- Ve karanlıkta, karanlık bir pencerenin pervazında, görmediğin bir kadının sesi şarkı söylemeye başladığında, yaşama ilişkin düşünceler birden geri dömüyor, arzuların bir nesneye kavuşuyor: Hangi nesne? Belki de gereğinden çok dinlediğin o ezgi değil, hiç görmediğin o kadın degil : Seni ses olarak, o ezgide kendini sunduğu biçimiyle o ses çekiyor. (Jaguar Güneş Altında)