diorex
life
Dedas

Kadran Kadraj - Koray Sarıdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kadran Kadraj kimin eseri? Kadran Kadraj kitabının yazarı kimdir? Kadran Kadraj konusu ve anafikri nedir? Kadran Kadraj kitabı ne anlatıyor? Kadran Kadraj PDF indirme linki var mı? Kadran Kadraj kitabının yazarı Koray Sarıdoğan kimdir? İşte Kadran Kadraj kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.06.2023 11:00
Kadran Kadraj - Koray Sarıdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Koray Sarıdoğan

Yayın Evi: Esen Kitap

İSBN: 9786054609611

Sayfa Sayısı: 602

Kadran Kadraj Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Sen fotoğrafları kadrajlara sığdırıyorsun, bense saati kadranlara. İkisi de zamanı yakalamak için. İkisi de gerçekliğe inanmak için." Zaman ve gerçeklik saplantısının buluşturduğu iki insan… Fotoğrafları hafızası yapan Kumru. Kafasında saat sesleriyle yaşayan Kalender. Zamana, bilgiye, yaşama, ölüme, var olmaya ve yok olmaya saplantılı olanlar. Köyler, kasabalar, şehirler, tren yolculukları, fotoğraflar, saatler, zoraki katiller, yanlışlıkla işlenmiş cinayetler, gerçeğe tapanlar, karanlığı yaratanlar, seks bağımlıları, aseksüeller, istihbaratçılar, devrimciler, dervişler, Bektaşiler, Kalenderiler ve çok daha fazlasını birleştiren; geçmiş ile yarın, yeraltı ile gökyüzü, hayal ile hakikat arasında seyreden mistik bir roman.

Celal bir gün, kadrandaki rakamların her birinin yerine küçük küçük "Şimdi" yazmış, Hasan Ali Usta gözlüğünün altından bakarak "Hep şimdiyi yaşıyorum diyorsun, öyle mi?" diye gülümsemişti. "Hayır" diye cevapladı ustasını Celal, "O şimdilerin hiçbiri aynı şimdi değil. Bak…" Saatin pimini çevirerek zembereği sıkıştırıp bıraktı. Zembereğe fazladan bir dişli ile bağladığı kadran, saatin ibrelerine bağlı olarak harekete geçiyor, ibreler soldan sağa dönerken "Şimdi" yazıları da sağdan sola dönüyordu. "Usta" dedi, "Gök gürlemeden önce şimşek çakar. Önce ışık, sonra ses gelir. Zaman da önce olayları, sonra hissiyatını gösterir. Asla ânı, o ânda idrak edemeyiz. Sürekli bir devir daim gibi, ânlar anılaşır. 'Şimdi', aynı zamanda 'az önce' ve 'biraz sonra' demek. Bu üç halkayı birbirinden ayırmak imkansız. Tanpınar bunun için: 'Yekpâre, geniş bir ânın parçalanamaz akışı' demiştir."

İnanmayı başaramayanlar için zaman da, tanrı da, gerçeklik de varsayımdır. Fazlaca inanılmış tüm varsayımlar hakikat gömleğini giyer. Belki insanın zamanında, belki tanrının, belki de adı konulmamış başka bir zamanda. Ama muhakkak giyerler. Önemli olan, geri dönememe riskini göze almaktır… Bu yüzden insan, kendine her an şunu sormalıdır: Her şeyin buradan sonra başladığına seni ne ikna edebilir?"

(Tanıtım Bülteninden)

Kadran Kadraj Alıntıları - Sözleri

  • "Biraz dikkatli bakılsa pek çok hayatın, bilinçaltının yarı şuurlu öngörülerinden doğan bu hatalardan ibaret olduğu görülebilirdi. Dahası; mantıktan bağımsız, güdüler ve duygulardan müteşekkil bu hatalı kararlar, o insanların bir süre sonra tek gerçekleri oluyordu."
  • "Pişman olmayı egosuna yediremeyeceği için geri adım atmak yerine çok daha ileriye gitmeye karar verdi. Gerektiğinde çirkinleşecek kadar gitmeye... "
  • "..., dünyanın en eski savaşı ilim ile cehalet arasında. Saf cehalet yüzyıllarca çeşitli şekillerde zulüm gömleğini giydi. Ama şimdi yerini yeni bir tür cehalete bıraktı. Yirmi birinci yüzyılın cehaleti, saf cehaletten daha tehlikeli olanı: Yarım cehalet. Azıcık bilgi ve törpülenmemiş aklın bir araya gelmesi her şeyi daha da kötücül kılıyor. "
  • "Zaman geçip araya başka olaylar, başka insanlar girince herkesin hatırası siliniyordu ne de olsa. Üstelik silinmeye en eski yerden başlıyordu. Bu yüzden birbirlerinin hafızalarında şansları düşüktü epey. "
  • "Delilik kana bir kez karışır. Barışamazsan delirirsin, ayak uydurursan bilgeleşirsin."
  • "Varlığı kendisi için bile silikleşen biri başkalarına nasıl hatırlatabilirdi kendisini?"
  • İnsan, kendine yersiz yere ne kadar güvenirse o kadar çok şey bekliyordu hayattan ve bunun nasıl bir şımarıklık olduğunu anlaması pek mümkün olmuyordu.
  • "Kendinde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda, hata sende olsa bile dönüp şöyle bir baktığında bulursun sorunun nerede olduğunu.
  • Soru işaretlerinin çengel şeklinde olması tesadüf değil.
  • ... hiçbir şey hayal değil ama çoğu hayali, sahibi olmayanlar yaşıyor.

Kadran Kadraj İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabın ilk inceleme yazısını yazma şerefine nail olduğuma göre kitap hakkındaki görüşlerimi sıralamaya başlayabilirim. Öncelikle bu kadar az okur tarafından okunmasına hem üzüldüm hem de sevindim. Bir taraftan keşke kitabın hakkı verilse diye düşünürken bir taraftan da keşfedilmesini istemedim. 602 sayfalık bir kitap olmasına rağmen akıcı dili ve sürükleyici hikayesi sayesinde hızla okunur. Acaba nasıl bitecek diye sayfaları saymadan kendimi kaptırarak okudum. Yazarın dediği gibi anlamak yerine ‘hissederek’ okuyacağınız, ilk 300 sayfası Kalender ve diğer karakterlerin dramıyla başlayıp, diğer 300 sayfada bambaşka bir mistik boyuta geçiş yapan bir Koray Sarıdoğan eseri.Yazar, her karakteri detaylı karakter analizleriyle, yaşam öyküleriyle okuyucusu ile tanıştırır. Kalender, Nermin, Melis, Adnan, Celal ve diğerlerini çok net bir anlatım ile yakından tanırsınız. Ayrıca kitabın başından sonuna kadar karakterlerin değişimlerini, karakterlerin varoluşsal sorgulamalarını; zaman algısı, gerçeklik, rüyalar, bilgelik ve cehalet üzerinden harmanlayarak okuyucusuna aktarır. Kalender’in intihar etmek üzereyken başlayan Koray Sarıdoğan kitabında, gerçekliği kadranda bulan Kalender ile kadraja sığdıran Melis’in aşkı, fantastik ve mistik bir hikayeyi, aile, ölüm, iyi ve kötü savaşı, bilgi, merak, zaman algısı gibi her şeyden bir parça bulabilirsiniz. Okumanızı tavsiye ederim. “Her şeyin buradan sonra başladığına seni kim ikna edebilir?” (Zynp)

Zamanın sonsuzluğu ve gerçekliği içinde kendini bulan ruhların hikayesi. Okuyanı sürükleyen bir kurgu, sanki yanıbaşınızda yaşıyor gibi tanıdık karakterler ve sizi aniden felsefenin, edebiyatın okyanusuna bırakan cümleler... Can sıkıntısının insanın doğduğu günden bugüne ayağına dolanan halini ve bizleri boşlukların içinde kıskıvrak yakalayan "Ben ne yapıyorum? Ben kimim?" sorgulamalarını daha da derine inerek anlatan bir roman. Fantastik ögeler hayatın gerçekliği ile çok kararında karışmış. Kitabın ilerleyen bölümlerinde inanılmaz sürükleyici ve derin bir kurgunun içinde, derin bir felsefenin içinde buluyorsunuz kendinizi. İnsanın gerçekten inanacağı gerçekleri zaman mı belirler? Bir yazarın ilk romanı için oldukça çarpıcı ve farklı bir roman Kadran Kadraj. Aklınızda kapılar açan, aşkın, hayatın, varoluşun bambaşka bir şeklini çok başarılı bir şekilde cümlelerine yedirmiş bir yazarın kaleminden çıkmış. Bence defalarca okunabilir, altı bolca çizilebilir ve okuyan hayatın her döneminde kendinden bir şeyler bulabilir. Yazarın zihnindekileri özellikle sinematografik bir şekilde aktarması, romanı daha sürükleyici kılıyor. Kıymetinin gün geçtikçe katlandığını düşündüğüm bu romanı okumanızı ve yazarı sevgili Koray Sarıdoğan'ı gecikmeden takip etmenizi tavsiye ederim. (Çağla Özden)

2. İncelemede benden gelsin. Kitabı elinize aldığınızda hacimli ama içi inanılmaz güzel bir kurguyla ve felsefi altyapıyla dolu bir kitap olduğunu 11.sayfaya geldiğinizde anlıyorsunuz. Zaman kavramına dair düşüncelerinizi 300.sayfalarda alt üst eden bir Sarıdoğan zekasıyla karşılaşıyorsunuz. Kitap hakkında yapılacak o kadar güzel tespit var ki spoiler vermekten korkuyorum. Kitaba dair benzetmelerim; Zamanı ve hayatı aşmış iki genç Evren’i anlamaya çalışan ama aynı zamanda bilmek yerine hissetmeyi ve kör eşiğe ulaşmaya çalışan kalender insanlar topluluğu Geçmiş zamanda yazılmış bir kitap olsa, Leyla ile mecnunu kıskandıracak düzeyde bir aşk hikayesi Felsefi platformda değerlendirilecek olursa, spritualist ve panteist anlayışla yazılmış bir roman Sarıdoğan çok önemli bir yazar. Saygılarımı sunuyorum. (Ömer şen)

Kadran Kadraj PDF indirme linki var mı?

Koray Sarıdoğan - Kadran Kadraj kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kadran Kadraj PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Koray Sarıdoğan Kimdir?

1987, Ankara doğumlu. ÇOMÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisansını, SAÜ Yeni Türk Edebiyatı dalında yüksek lisansını tamamladı. Yüksek lisans tezini Ahmet Midhat Efendi'nin Dağarcık adlı Osmanlıca matbu dergisinin çeviriyazısı ve analizi üzerine yaptı. Freelance editörlük ve yazarlık yapıyor.

2010 yılında kişisel bir blog olarak açılan, daha sonra kadrosunu ve kitlesini oluşturan bir edebiyat sitesi haline gelen ve 2014’ten beri aynı isimli dergisi de yayımlanan "KalemKahveKlavye "nin kurucu editörü ve aynı zamanda yazarı.

Kadran Kadraj; yazdığı üçüncü, yayımlanan ilk romanı.

Koray Sarıdoğan Kitapları - Eserleri

  • Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun
  • Kadran Kadraj
  • Kaosun Kalbi
  • Yeraltı Kütüphanesi

Koray Sarıdoğan Alıntıları - Sözleri

  • ... hiçbir şey hayal değil ama çoğu hayali, sahibi olmayanlar yaşıyor. (Kadran Kadraj)
  • İnsanın en büyük esrarının yine kendisi olduğunu anladı; hayatın savaş karşısında zayıf kaldığını, ölümün yaşamdan daha derin olduğunu... (Kaosun Kalbi)
  • Zamanın ilaç olduğu söylenmişti hep. Oysa bir zehirdi zaman. İyileştirmiyor, alıştırıyordu. Yeterince beklendiğinde direnç kırılıyor, yokluk öyle bir yoksunluğa dönüşüyordu ki, insan özlenip beklenen şey karşısına çıksa ne yapacağını bilmez hale geliyor ve nihayet iyileştiğini sanıyordu. (Kaosun Kalbi)
  • Bulutsuzluk Özlemi'nin 'Üretmeliyim, üretmeliyim...' mırıldanışları gibi, üreten sadece üretmiş olduğuyla yetinmeli diye düşünenlerdenim. (Yeraltı Kütüphanesi)
  • "Pişman olmayı egosuna yediremeyeceği için geri adım atmak yerine çok daha ileriye gitmeye karar verdi. Gerektiğinde çirkinleşecek kadar gitmeye... " (Kadran Kadraj)
  • Benim bir şiirim olmalı dedi insan... Şiirden önce sevdan olmalı dedi kırlangıç.. (Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun)
  • Kahramanlar kurtarıcı değil, kılavuzdur. Kılavuzlar doğru idrak edildiğinde insanı yine insan, halkı yine halkların kendisi kurtarır. (Kaosun Kalbi)
  • "Zaman geçip araya başka olaylar, başka insanlar girince herkesin hatırası siliniyordu ne de olsa. Üstelik silinmeye en eski yerden başlıyordu. Bu yüzden birbirlerinin hafızalarında şansları düşüktü epey. " (Kadran Kadraj)
  • Çünkü insan dünyaya düşmüştü ve her şey bu düşüşten ibaretti. Dünya sınavı denilen şey, bir bilgisayar oyunu yahut matematik müfredatı gibi kolaydan zora ilerlemiyor, en zoru en başta veriliyordu insana, düşmenin en kolay olduğu zamanda: Türünün en zeki, en masum ve en savunmasız döneminde, çocuklukta... (Kaosun Kalbi)
  • "En korkunç canavarlar, ruhlarımızda gizlenenlerdir." • Edgar Allan Poe (Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun)
  • ... ve insanlık dediğimiz; yapay ve sığ güvenli alanların içinde yaşayan ve ortak yanlışları sürdürmekte anlaşan bir yapı değil midir çoğu zaman? Düşmekten, kaybetmekten, sürüklenmekten korkan... (Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun)
  • Soru işaretlerinin çengel şeklinde olması tesadüf değil. (Kadran Kadraj)
  • 1991 de Kadıköy' de gerçekleşen bir konserin ardından "şeytanın çocukları" diye manşet atan Sabah gazetesinin kerameti kendinden menkul köşe yazarı Engin Ardıç'ın bir yıl önce 1990 yazdığı köşe yazısı bazı şeylerin hiç değişmediğini gösteriyor... 1999 Akmar baskınıyla zirve yapacak sözde "satanist" avıyla nefretini ve cehaletini kusacağı Rockçılara bakışının bu on yıl içerisinde bir an bile değiştiğini düşünmek için hayli iyimser olmak gerekir. (Yeraltı Kütüphanesi)
  • "Komplo teorisine dair öğrendiğim en önemli şey, böylesi daha rahatlatıcı olduğu için komplo teorisyenlerinin komplolara inandığıdır. Dünyanın gerçeği ise esasen kaotik olması. Gerçek, illuminatiden, Yahudi bankalarından veya gri uzaylilardan ibaret değil. Gerçek çok daha korkutucu: Kontrol kimsede değil. Dünyanın dümeni yok." Allan Moore. (Kaosun Kalbi)
  • "insanlık" ideali düş kırıklığına uğradı sahillere çocuk cesetleri vurdu, ayrımcılık, bölünmüşlük, şiddet, tecavüzler, savaşlar, salgınlar derken 90'ların diğer yüzünden çok da yabancı olmadığımız karanlığa yenileri eklendi. Tüm bunların içinde sıkı sıkı sarıldığımız az şeyden biri müzikti ve eskilerdeki müziğin de ruhu milenyumla birlikte biraz eksildi. (Yeraltı Kütüphanesi)
  • Kader dedikleri kalıtımsal bir sınav mı yoksa? (Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun)
  • Kaybetmeye karşı idmanlıydı... (Edgar Allan Poe Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun)
  • Solcular'da Rock'çıları sevmedi... (Yeraltı Kütüphanesi)
  • Kurt Cobain'in intiharının ardından Blue Jean'in Mayıs 1994 sayısındaki başlığı hatırlıyorum mesela: "Aslında o hep Nirvana'yı aradı." (Yeraltı Kütüphanesi)
  • Kendisi büyüdükçe hayatı küçülüyordu (Kaosun Kalbi)

Yorum Yaz