diorex
life

Kalan - Leyla Erbil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kalan kimin eseri? Kalan kitabının yazarı kimdir? Kalan konusu ve anafikri nedir? Kalan kitabı ne anlatıyor? Kalan kitabının yazarı Leyla Erbil kimdir? İşte Kalan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.02.2022 00:00
Kalan - Leyla Erbil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Leyla Erbil

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053604235

Sayfa Sayısı: 239

Kalan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Leyla Erbil'in yeni romanı...

hiçbir şeyden ve her şeyden kalan

bir zamanlar justinianos'ların, fatih'lerin hüküm sürdüğü istanbul'un altında, şimdi toprakta gömülü olan binlerce yılın kalıntısından kalan... ibrahim ve ishak'tan kalan... insanların birbirlerini ayakkabılarından tanıdığı savaşın yokluk günlerinden kalan... farandolaların dönüldüğü, rum ustaların elinden çıkma üç katlı, ahşap evlerden kalan... kierkegaard'ın hasetinden kalan... elbette "kederli bir şiir"den kalan... "kederden mi neden bilmem sararmış rengi ruhsarı.." bir kitaptır kalan... lahzen'in göz ucu ile bir kere bakıncaya kadar geçen zamandan kalan...

peki kimdir lahzen?

"kimim ve nasıl biriyim

hayatımın neresindeki yaşantıdayım sorarım kendime her gün

sen hangi bilinçtesin lahzen

hangi göklerin bulutlarından yağdın

bu çorağa söyle

son bilinç ölüm olacağına

ölüm anındaki bilincin bilinci yazılamayacağına göre

hangi kavşağındasın tinsel gerçekliğin"

bu soruların eşliğinde iniyoruz hep birlikte

tıka basa şüpheyle doldurulmuş kuyudan

çıkmak için çocukluğa

daha da dibe

toprağın altına

ve orada arıyor lahzen

hakikatinin özünü

ve leylâ erbil'in kaleminde devleşiyor edebiyat,

şölene dönüşüyor kalan...

Kalan Alıntıları - Sözleri

  • Bir tek ben mi deliyim bu ülkede Ya siz
  • Böylece Fatih Sultan Hünkar olur olmaz 6 aylık küçük Şehzade Ahmet'i boğdurdu küpeli Selim babası Beyazıt II'yi zehirledi ardından özbeöz 5 yeğenini idam ettirdi kardeşi Şehzade Korkut ile kardeşi Şehzade Ahmet'i de yok etti Kanuni Sultan Süleyman Piri Reis'i idam ettirdi halka hiç sayma Doğu dedikleri İmparatorluğun vajinasından Forsepsle çıkartılan cumhuriyet de Bunca yıldır doğrultamadı belini Padişah III. Mehmet'in 101 kardeşi vardı ölenlerden sonra geriye kalan 19 erkek için tahta çıkar çıkmaz meşe tabutlar hazırlattığı ilk elde 19 erkek kardeşini boğdurdu kafalarını kestiği kelleleri sarayın kapısına dizdi kimilerinin içini samanla doldurarak ailesine gönderdi
  • Zeyyat'ı seviyordum ama sabit'le de flört ediyorduk
  • Dişiliğin çok para getirdiği günlerdi dişileştikçe zenginleşti zenginleştikçe zavallılaştı
  • "Her kadın venüs kadar güzel olabilir bunu unutmayın"
  • Yaşıyorsa bağışlanma dilesin tanrısı ona çektirdikleri için ne de olsa çektirmiştir kızcağıza çünkü o dinin de gaddardır tanrıları bütün tanrıları gibi dünyanın insanların kendi kendilerine icat ettikleri insanlardan nefret eden tanrıların tükenmeyen hınçları yüzünden insanların çektiği çilelerden birini mutlaka çekmiştir Rosa da
  • Aşk dediğimiz o şey uğruna katlandığım adam
  • ,,, hiçbir şey bilmeden yaşamak ne güzeldir,,, insanın kendi olması için hiçbir şey öğrenmemesi mi gerekir,,,
  • Gelenek bütün şiddetiyle omuzlarına ve bileklerine çökmüş Ortaçağ Türkiyesi'nin!
  • ,,, bu şiirler insanları kurtaracak,,,
  • Yetim yurtlarında 80 kiloluk götgöbek heriflerin hortumla döverek bayılttığı yavrularımızı, hiçbir şey bilmez yaşta ırzına geçilenleri, satılan fahişe çocukları, diri diri gömülen kızları, Sevgi yuvası'ndaki bir damla evlatların nasıl yumruklandığını amatör boksörlerce Ve hele ağlayan aç bebeleri bacağından yakalayıp duvara çalan canavar bakıcılarının küresel liberal Müslüman Türkiye'nin ya da Müslüman küresel liberal Türkiye'nin başpiskopos görmezden alçaklığı işte alçaklık taşları ile donatılacak bir ülkedesin ve nasıl başa çıkılır siz söyleyin sevgili insanlar ben nasıl ömür boyu bunca Zebaniyi seyrederken yitirmedim aklımı sorarım size yoksa yitirdim mi?
  • Zihnim, kupkuru bir çöl ve yalnız!
  • bir tek ben mi deliyim bu ülkede ya siz
  • ,,, acaba başkalarına "bir hastam var delinin teki" diye beni anlatır mı bu çıyan diye düşünüyorum yolda,,,

Kalan İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çoğu zaman yazarların sadece kendi kendileri ile konuşmalarını zevkle okurdum, fakat Kalan’da durum aynı olmadı. Zorlama bir kurgu ve zorlama bir şiirsel anlatı okurken bana edebi zevk vermedi ne yazık ki. (Sadece kişisel görüşümdür, okumak isteyenlere yol gösterme niteliği yoktur.) (Ayşe Şahin)

Size objektif bir yorum sunmayı çok isterim fakat Leyla Hanım'a hayranlığımı gizlemem mümkün görünmüyor. Leyla Erbil maalesef, şu son sıralar Kafka -mektup geleneğinin uzantısı olarak mektup aşklarıyla ünlü olma furyasına kurban gitmiş çok başarılı bir şair. Hatta bu durum o kadar ileri seviyedeki, fuarda İş Bankası Yayınları'na gittiğimizde ve Kalan'ı elime aldığımda, bana 'Leylim Leylim var, onu alın' dendi stantta. Şimdi anlıyorum Erbil'in mektuplarını ancak öldükten sonra yayımlatmayı kabul ettiğini, çünkü ünlü olursa bunun sadece kendisine ait eserlerle olmasını istiyordu. Gerçekten bu durumu öngörmüş, en ünlü eserlerinden biri olan kalan varken tutup da şairi Ahmet Arif'in kendisine aşk güzellemelerinden tanımak aslında onu hiçe saymak oluyor. Üstelik Ahmet Arif birkaç şiiri dışında beğendiğim bir şair olmadı, romantik komünist ayakları sadece Nazım'a yakışıyor, sadece onda başarılı bir şekilde bulunuyor. Ahmet Arif cidden sevdiği kadının yanında amatör. Leyla Erbil, politik duruşu ile çok gözüme çarpmıştı Tuhaf Bir Erkek'te. Lakin, Kalan, önceki kitaptır, Tuhaf bir Erkek devamı. Siz benim gibi amatörlük yapmayın. Yine de Tuhaf Bir Erkek daha başarılıydı diyebilirim. Anlatı şiiri türünü bayılarak okuyan biri olarak ülkemizde bu denli başarılı bir şairin yaşamış olduğunu bilmek gurur da verici. Erbil, sol görüşlü ama çok gerçekçi, her şeye rağmen duruşu çok güzel bir yerde şairin. Beni Kalan'da üzen yerler sık sık 6-7 Eylül olaylarından bahsetmesi oldu. Haliyle Rumlardan da. Karadeniz kökenli olduğu için acaba bunlarda hayatından esintiler de yok mudur diye düşünmedim değil. Anlatı şiirini konuyu hem dağıtıp hem de hiç dağıtmadan, insanı yormadan ve bıktırmadan yazmış, ne kadar övsem azdır kendisini. Benim gibi tez canlı, çabuk sıkılan birine bile kendisini ustalıkla okuttu. (Kader▲)

Kalan'dan Kalanlar: Kalan'dan kalanlar Okurken bambaşka duygular içinde olduğum yazarlardandır Leyla Erbil. Diğeri de Tezer Özlü'dür. Kalan bir şiir kitabı, bir roman, bir anlatı. Şiirlerini düz yazı şeklinde okumak da güzel. Kalan'ın kahramanı Lahzen. Annesini, annesinin sevgilisi ve ablasıyla geçirdiği çocukluğu bir zamanın rumlarından, Ermenilerden ve Yahudilerden kalan kozmopolit, çok kültürlü İstanbul’u Lahzen'in ağzından yani yazardan dinliyoruz. dönemim siyasi eleştirisini cesurca okuyoruz Leyla Erbil'in usta kaleminden. Açıkça, insan büyülendiğini hissediyor kitabın satırlarına daldıkça. Ahmed Arif'in uğruna şiirler yazdığı, mektuplar döşendiği Leyla Erbil. Kitaptan altını çizdiğim şu paragraf ne kadar hoş bir tasvir: "...zamanın sessiz dalgalar halinde gelişiyle renk değiştiren denizin yutmaya koyulduğu hafif kızıllığı, yeşilliklerin dibinde saklanan zifiri karanlığı, sis dantelleriyle örtülü, uyku sersemi galata kulesini seyrederim.galata kulesi de gözlerini dikmiş tam karşısındaki Ayasofya'yı gözetler." (Mehmet Tekinbaş)

Kitabın Yazarı Leyla Erbil Kimdir?

Orta sınıf ailenin üç kız kardeşten ortancası. İlk, orta ve liseyi İstanbul okullarında okudu. İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Son sınıfta ayrıldı. Çeşitli işlerde çalıştı. Evlenerek bir süre Ankara ve İzmir'de oturdu. 1961 de İstanbul'a döndü. Evli ve bir kızı var (Fatoş Erbil-Pınar).

Yazarlığa hikâyeyle başladı. İlk yayınlanan hikâyesi Uğraşsız'dır; (Seçilmiş Hikayeler Dergisi, 1956 Ankara) Giderek Dost, Yeni Ufuklar, Yeditepe,Ataç, Papirus, Yelken vb Edebiyat Dergilerinde yazı ve hikâyeleri göründü. Erbil, kendinden önce yerleşmiş olan yazın akımlarına bağlı kalmadı; roman, hikâye ve düz yazı metinlerinde ortodoks Marxçıların karşısında yer almasıyla tanındı. Psikanilizin özgürleştirici yöntemlerinden yararlanarak, dinin, ailenin, okulun, toplumsalın ürettiği tabularla dolu ideolojilere karşı 1956'da başlayan mücadelesini dilin oturmuş kelime hazinesi ve söz dizimi kuralarını değiştirme çabasıyla sürdürdü. Yeni bir biçim ve biçem geliştirdi. Başlıca düşünce kaynakları Marx ve Freud olarak belirtildi.

Leyla Erbil, 1970 Türkiye Sanatçılar Birliği, 1974 Türkiye Yazarlar Sendikası kurucularından olup, PEN Yazarlar Derneği üyesidir. 1961'lerde Türkiye İşçi Partisi üyesi olan Erbil, Türkiye İşçi Partisi'in Sanat ve Kültür Bürosu'nda görev almıştır. 1979'da çağrılı olarak gittiği ABD'de kendisine, Iowa Üniversitesi Onur üyeliği verilmiştir. Edebiyat Ödüllerine katılmayan Erbil, 2000- 2001 yılı Ankara Edebiyatçılar Derneği Onur Ödüllerini kabul etmiş, 2002 yılında ise, PEN Yazarlar Derneği tarafından Nobel Edebiyat Ödülü'ne ülkemizden ilk kadın yazar adayı olarak gösterilirken, "Türk dili ve edebiyata egemenliği, aynı zamanda insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu aydın tavrı" vurgulanmıştır. 82 yaşında vefat eden Leyla Erbil,Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda defnedildi.

Leyla Erbil Kitapları - Eserleri

  • Cüce
  • Tuhaf Bir Erkek
  • Mektup Aşkları
  • Üç Başlı Ejderha
  • Kalan
  • Tuhaf Bir Kadın

  • Gecede
  • Zihin Kuşları
  • Eski Sevgili
  • Karanlığın Günü
  • Hallaç
  • Cinsel Öyküler
  • Eski Sevgili

Leyla Erbil Alıntıları - Sözleri

  • Mustafa Kemal'e o dönemde, "Bu da bizim Hitler" diyenler çıkmış yarı şaka yarı ciddi. (...) Onu eleştirebilmemiz bile bir damla da olsa geldiğimiz demokratik yer yüzündendir. Hele bugün burun buruna geldiğimiz şeriatın dalavereci, hunhar yüzüne tanıkken! (Zihin Kuşları)
  • …yaşam, genç kızlığının kitap sayfaları arasında saklayıp kuruttuğu, arada bir açıp baktığı, o ince yerlerinden çoktan beri eriyip dökülmüş ak yasemin değildi, kirlenmeyi, pislenmeyi göze alarak, ayıpları, yasakları sevinç ve acıları üstlenerek götürülmesi gerekiyordu yaşamın. (Eski Sevgili)
  • Ah dostum, kitaplar da olmasa ben ne yapardım! Bü­tün gecelerimde onlar var şimdi. Onlar benim dostum ve her şeyim. (Mektup Aşkları)
  • "Haksızlıklara karşı intikam duygusuna kapılmamak bir marifet midir?" (Tuhaf Bir Kadın)
  • Her fırsatta azar işitiyorum densizden (Tuhaf Bir Erkek)
  • (...) konuşulmak, dostlanmak, gülmek gereksinmesindeydim alabildiğine. (Hallaç)

  • Aslında bastırma kaçışla ret arasında bir aşamadır. (Tuhaf Bir Erkek)
  • Bu kapıları bana Atatürk açtı softa herif anladın mı? Atatürk açtı bu kapıları bana, sen kim oluyorsun da yeniden o karanlık deliklere tıkmaya kalkıyorsun Türk kadınını ha? (Tuhaf Bir Kadın)
  • Gelenek bütün şiddetiyle omuzlarına ve bileklerine çökmüş Ortaçağ Türkiyesi'nin! (Kalan)
  • Türk sinemasına can suyu veren Yılmaz Güney 'i "katil" olarak göstermekten öte düşünceşer üretemiyorlarsa yazınımızın işi gerçekten de zor demektir. (Zihin Kuşları)
  • Şimdi ona gitsem sevinir, severim onu, nasıl iğreniyorum ondan... (Gecede)
  • sen hiçbir yere ait değilsin, aitsiz kimliksin sen... (Cüce)
  • «İyi dinle anacığım: öyle güzel şeyler oldu ki, sana haber vermeye geldim; dünyadan para kalktı, biliyor musun? Artık kimse kimseye para vermiyor, istediğini alıyorsun istedi­ğin yere gidiyorsun, her şey bedava! Hastahaneler bedava! Doktor bedava! Yemek içmek bedava! Otobüs bedava! Ver­giler kaldırıldı! Gaz bedava!..» (Karanlığın Günü)

  • Kadın katilliği aldı başını gitti Karısını öldüresiye Dövenler Öldürenler Ve tüm katiller Zengin oldu (Tuhaf Bir Erkek)
  • «Kahve de kalmamış ki sana bir fincan kahve ikram ede­yim! Bari çay koyayım demlensin.» (Karanlığın Günü)
  • “Hem anlamak ya da bilmek açmazlardan kurtulmak demek değildir ki!” (Tuhaf Bir Kadın)
  • " Bugün yaşamın anlamı dediğin şey, yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor. Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba? " (Mektup Aşkları)
  • F. Kafka'nın babası hepimizin babasıdır: sakatlayan, hadım eden, alt edilmek korkusuyla delice geberten baba. (Zihin Kuşları)
  • Sonra ben de televizyonu kapadım, lanet ettim kendime, Amerikalarda onca yıl, "İslam'da hümanizma" anlatmıştım!.. Televizyonu kapadım günlerce açmadım. (Cüce)
  • Devrimciler ölür, devrimler yaşar. (Eski Sevgili)

Yorum Yaz