Kalplerin Keşfi - İmam Gazali Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kalplerin Keşfi kimin eseri? Kalplerin Keşfi kitabının yazarı kimdir? Kalplerin Keşfi konusu ve anafikri nedir? Kalplerin Keşfi kitabı ne anlatıyor? Kalplerin Keşfi PDF indirme linki var mı? Kalplerin Keşfi kitabının yazarı İmam Gazali kimdir? İşte Kalplerin Keşfi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İmam Gazali
Çevirmen: Murat Balıbey
Orijinal Adı: Mükâşefetü'l-Kulûb
Yayın Evi: Gelenek Yayıncılık
İSBN: 9786054810185
Sayfa Sayısı: 800
Kalplerin Keşfi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İmam Gazali, asırlar öncesinden kaleme aldığı bu kitabında kalbimizin derinliklerine inerek, gönüllerimize musallat olan ve maddi-manevi değerlerimizi tehdit edebilecek her türlü tehlikeleri teşhis ediyor. Bunun yanında kurtuluşa ermenin yegâne yolu olan istikametin kriterlerini de adeta reçete halinde sunarak iman üzere sebat etmemizin yöntemlerini bizlere gösteriyor. Sevgiden tövbeye, kibirden harama, Şeytanın tuzaklarından faziletli amellere kadar 111 konuya dair büyük imamın derunundan dökülen nasihatlerini sizlerin istifadenize sunuyoruz.
Kalplerin Keşfi Alıntıları - Sözleri
- "Ana - babasına iyi bakanlara müjdeler olsun."
- Kabirde başına gelenler şunlardır: 1 — Kaburgaları birbirine geçecek şekilde sıkışır. 2 — Kabrinde üzerine ateş yakılır ve sabah - akşam bu ateşin karalar üzerinde dağlanır. 3 — Kabirde üzerine «Sucâul Akra» adında gözleri ateş ve tırnakları demirden bir yılan salınır, her tırnağının uzunluğu bir günlük yol kadar olur. Kulak zarını titreten gök gürültüsü gibi bir ses ile dile gelerek ölüye der kî: «— Ben Sucâul Akra'im. Rabb'im bana sabah namazını güneşin doğuşuna kadar, öğle namazını ikindiye kadar, ikindi namazını akşama kadar, akşam namazını yatsıya kadar, yatsı namazını tan yeri ağarana kadar geciktirerek savsaklamana karşılık seni her biri için ayrı ayrı dövmemi emretti.» Yılanın her darbesi ile adam yetmiş arşın boyu daha yere gömülür. Kıyamet Gününe kadar kabir azabı çekmeye devam eder. Yeniden dirilip mezardan çıktığında Kıyamet durağında başına gelenler şunlardır: 1— Ağır hesaplaşma, 2 — Rabb'in gazabı. 3 — Cehenneme girmek.»
- "Sünnetimi yozlaştıranlar şefaatimden mahrum kalırlar.
- «— Sabir cennet hazinelerinden biridir.»
- Ölümün ansızın olabilir.
- Enes Ibni Mâlik buyurur ki; «Peygamberimiz kadınlara ve çocuklara karşı insanların en şefkatlisi idi.
- «Biz üç şeyi kaybettik, onları göremiyoruz, ben bunları tek - tük görüyorum: 1 — Iffet ile birlikte yüz güzelliği, 2 — Dine bağlılıkla birlikte güzel söz, 3 — Vefa ile birlikte dostluk»
- “İnsan kalbi de taş gibidir, hatta belki de taştan bile daha katıdır.”
- Peygamber'imiz (s.a.s) buyuruyor ki: "Çok gülmek, kalbi öldürür."
- Az yemekle şehevi arzular ölür. Az uyumakla irade berraklaşır. Az konuşmakla tehlikelerden kurtulur. Sıkınıtılara katlanmakla hedefe ulaşılır.
- Lokman-ı Hekim, oğluna der ki: "Oğulcuğum! Âhiretin uğruna dünyanı feda et, her ikisini de kazanırsın.
- günün birinde mutlaka öleceksin.
Kalplerin Keşfi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kalplerin Keşfi kulun Allah korkusunu ele alıp dini ve dünyevi hususlarda bir müslümanın nelere dikkat etmesi gerektiğini ayet,hadis ve kıssalar eşliğinde güzel bir şekilde anlatılmış.İmam-ı Gazali Hazretleri gibi büyük bir zatın yazmış olduğu bu eseri herkesin hayatında bir defa okuması gerektiğini düşünüyorum. (Yolcu21)
Okurken Kalbim Yerinde mi Diye Dokunacaksınız: Kalplerin Keşfi Rabb’i ile kulu arasındaki ilişkileri hakiki çizgisine oturtmak İçin ana kuralları anlatıyormuş gibi görünse de, aslında bu dünyada insanı kamilleştirecek önemli başlıklar veriyor ve iyi insan olmanın sadece bu dünyada olup bitecek bir şey olmadığını da ayetler, hadisler, kıssalar ve sufilerin hikayeleriyle kolay anlaşılır hale getiriyor. Çok bilinen bu büyük eser için uzun uzun içerik detaylarına girmemin gerekli olmadığını düşünüyorum. Sadece şunu söyleyebilirim kalbini keşfedemeden ancak sureten insan oluşabileceğinin ayırtına varmak İçin bu büyük keşif yolculuğuna çıkın. Her sayfası size iyi gelecek. (İrfan Gürkan Çelebi)
Oku! Yaratan Rabbi'nin adıyla oku. ( Alak Suresi,1.Ayet): Kalplerin Keşfi ya da orijinal dilde; "Mükâşefetü'l Kulub." Adına yakışır şekilde cümlelerin dizildiği fevkalade bir kitap. "Önyargılarımın kurbanı olup ilk başlarda mesafeli davrandığımdan olsa ki; Rabbim okumayı biraz geç nasip eyledi"diye düşünmeden edemedik. Öyle bir kitap ki yüzyıllar sonra da dahi şimdiki gibi okunacağını ve değerine değer katacağını düşünüyorum. Nedeni de samimi(ni) yet ve bugünkü bazı eserler gibi sırf yazılmış olmak için yazılmamış olması. Çünkü etkiliyor tüm benliğimizi. Bize yaratılmış olma nedenimizi sorgulatıyor. Şöyle bir örnekle başlayalım; Tabiri caizse; "kimseye boyun eğmem deyip" modanın gönüllü tasmalı hayvanları olmuş gibi arkasından koşuyoruz. Dinim; "neyi emre diyor?" diye değil "bugün kim neyi arz etti kim neyi talep etti?" diye dışımızı süslüyoruz. Ölümsüzlük iksirini bulmuşuzda bedenimiz sonsuza kadar yaşayacak gibi nefsimizin fısıltısıyla vicdanımızın vaveylasını (çığlığını) bastırıyoruz. Bu cümleye göz atamaya ne diyebiliriz ki; "Ululuk, güzel kıyafetle değildir." Belki hiçbir güzellik ve bakım firması demez ama; biraz kalbimize dua ve iyilik ilacı sürsek aslında yüzümüz hiçbir kremin vermediği duruluk ve diriliğe kavuşacak gibi ama yapmıyoruz. Çünkü doğal ve bedava olduğu için "pahalı şeyler kaliteli olur ve etki eder." Sanısını beynimizden söküp atamıyoruz. Buna mütemadiyen inanmadığımız şeylerin bizde etki etmesini de beklemediğimizden sürekli devam ettirmeye yanaşmıyor olabiliriz. Tabii ki istisnalar için Allah'ım hem onlardan ve saye(gölge) sinde bizlerden de razı gelsin... Konuyu daha fazla dallandırmadan, sayfalar içerisinden gizli bir elin kalbimi avuçladığını hissettim. Hani şu kalpteki siyah benek süveydayı, nedametimle onurlanan gözyaşlarımla ovduğuna şahitlik ettim. Bu öyle bir farkında oluştu ki, ağladıkça yüreğimdeki dünya kirini gözyaşlarımla dışarı atıp; kuş tüyü misali kalbimin rüzgarında savruldum. Nefsimi ahiretteki mizanda tarttırmadan önce dünyadaki terazim bu eser ile dengelenmiş gibi oldu. Hani; "Oku, Oku! Bir kitapla mümkün" dedikleri kitap bu olsa gerek diye düşündürttü;) Nefsinin prangasına vurulmuş, dünyayı gözbebeğiyle değiştirmiş insanoğlunu da tanımama fırsat verdi. Karşılaştırmalı örneklerle ilerleyerek tanıyalım kendimizi; "Çocukların olmadığı ortamı bugün cennet" diye niteleyen bir gûruh var. İslam dininde ise güzel ahlak abidesi peygamberimiz şöyle buyurmuştur; "Çocuk kokusu cennet kokularındandır." Bir takım sözde kadın destekçileri; "İslam kadına değer vermiyor köle olarak görüyor." diyerek dini konudaki eksik bilgilerini cesursa(!) ortaya seriyorlar ya; Ama en basitinden kitaptaki bu dizeler az çok karşılıklı( eşler arasında) sevgi ve saygı sınırının sadece bir lemasını gözler önüne seriyor; "Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun ... Sen ona köle ol ki, o da sana kul olsun." İslam dinini zorba bir din olarak anlayan ve anlatan insan müsveddeleri her çağda mevcut. Her müslümanın dört dörtlük olması gerektiğini vurgulayan, bir kusur bulunca da egosunu tatmin etmek için mağduru maşa olarak kullanan... Hâlbuki bir kabrin başında günahkar olduğu düşünülen şahısla sohbet eden şu gönül ehline bir kulak verelim; "Senin için 'Günahkâr ve kusurlu' diyorlar. Hangimiz günahsız ve kusursuzuz ki?" Karşılıklı olmadığı ya da birileri görmediği sürece iyiliği, enayilik diye niteliyoruz ya; buna; aslında iyilik değil menfaat istiyoruz ama kendimize itiraf edemiyoruz, diyelim diyorum. İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir. Halik yani Arapça halk etmek (yaratmak)'tan geldiğine göre iyiliği; hata yapan, unutan anlamına gelen insanların değil de sadece Allah'ın bizden razı/ memnun olması için yapmamız gerekmez mi? "Nankörün bilmezlikten geldiği iyilik de Allah katındadır." kitaptan aldığım bu müthiş cümle de sanırım az önce yazdıklarımı özetliyor. Peki günümüzde özellikle genç nesil tarafından çoğunlukla "hacı-hocalara ve yaşlılara " atfedilen namaz konusuna ne demeliyiz? Sınırsız uzayı ve içindeki sonsuz ve meçhul yıldızları, yine aynı şekilde gezegenleri yaratan ve bizleri yok iken bir su damlasından yaratan Rabbimizin hâşâ namazımıza ihtiyacı mı var sanıyoruz? Hâşâ kılmayarak ya da savsaklayarak ölümün her gelen günle yaklaştığını bile bile elimizde bir senet yokken neyimize güveniyoruz? Bazen dostumuz güvenilir mi niyetinde halis mi? diye onu deneriz. Bir teşekkür bile gelmez, nankörlüğü adet edinmesine biz alıştırmış oluruz.Ilk pürüzde bile ilişkiyi kesiveririz. Hâlbuki güzel ahlâk bu alıntı gibi olmamalı mıydı? "İyi ahlak seninle münasebeti kesen ile senin ilgini devam ettirmen, sana vermeyene vermen ve sana haksızlık edeni hoş görmendir." Ne farkımız kalır tersi durumda, aynı davranış ile cevaplarsak değil mi? Kopan bağımız ancak o dost öldüğü zaman bir vicdan sızımızla kendini hatırlatıverir. Ama bak alemlerin Rabbi kaç yaşındasınız bilmiyorum da bana yıllardır sağlıklı soluk -alıp vermeyi lûtfediyor. Sadece bir soluğun karşılığını dahi ömür boyu şükürederek ödemeyeceğimizi düşününce; namaz kılmak sizce kime yatırım olur? Şu olayla namazın önemini kitaptan sonra daha iyi kavradım. Buraya kadar okuduysanız devamını da nasipse devam edin okumaya; "Rivayet edildiğine göre Israil oğullarından bir kadın bir gün Hz. Musa'ya gelerek: Ey Allah'ın Resulü, büyük bir günah işledim, fakat tevbe ettim. Benim için Allah'a yalvar da tevbemi kabul ederek günahımı bağışlasın" der. Hz. Musa kadına; "İşlediğin günah nedir?" der. Kadın, Hz. Musa'ya: "Ya Nebi Allah, zina ettim, gayri meşru bir çocuğum oldu, sonra da onu öldürdüm" diye cevap verir. Bunun üzerine hiddetlenen Hz. Musa kadına: "Defol, ey fahişe! Yoksa senin uğursuzluğun yüzünden gökten ateş yağıp bizi yakacak" der. Ve kadın, kalbi kırılarak yanından çıkar. Hemen o sırada Cebrail (a.s) inerek Hz. Musa'ya der ki; "Allah sana; "Ya Musa, günahına tevbe eden kadını niye kovdun, ondan daha fenasını bulamadın mı?" diyor. Hz. Musa Cebrail'e, "Ondan daha fenası kimdir?" diye sorar. Cebrail de: "Hiçbir mazereti olmadığı halde bile bile namaz kılmayan kimse" diye cevap verir." Çok uzadı inceleme farkındayım. O kadar değinelecek çok konu var ki... İslam dini sadece cumaları camide namaz kılmak ya da bir medresede tıkılıp fetvaları dinlemek değildir. Din her konuda nizamı sağlar. İster psikoloji gibi insanın (nefsini) tanıyıp dizginlemesi, ister bugün sosyolojinin gördüğü toplumsal düzen vazifesini görmesi bakımından, kat kat fazlasını bizlere sunduğu pek kabul edilmese de aşikâr. Kitapta; açık bir dil ve ayetler ile hadislerin birbirini doğrular nitelikte verilmesi doyurucu nitelikte olduğundan, anlamlandıramadığım çoğu konuda bilgilerim tazelenmiş ve üzerine yenileri eklenmiş oldu. Kalp odacılaklarımızın pencerelerini dünyaya karşı örtelimli ki; dünyanın sesi bizi iç huzurumuzdan mahrum etmesin. Çünkü; "Allah korkusu taşımayan kalp, harabedir." Anlamlandırarak ve uygulayarak okuduğunuz bir kitap olması duasıyla... (Kuguduck)
Kalplerin Keşfi PDF indirme linki var mı?
İmam Gazali - Kalplerin Keşfi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kalplerin Keşfi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İmam Gazali Kimdir?
Gazzâlî (Farsça: الغزّالی) (d. 1058, Tus - ö. 18 Aralık 1111, Tus), Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslam âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi. Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî'nin lakapları Hüccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Genel olarak Gazzâlî ve İmam-ı Gazzâlî isimleriyle tanınmaktadır.
Hayatı ve yaşadığı dönem
Gazzâlî Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcân şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. Tasavvuf'a yöneldi ve Ebû Alî Farmedî'nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hacca gitti.
Hac sonrası Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu sürede uzlet yaşamı sürdü ve tasavvuf alanında ilerledi. Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişabur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı. Buradan kısa süre sonra Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdü. Gazzâlî 1111 (Hicri 505) yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde öldü.
Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hakimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına karşın Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu. Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamlarını ve medreseleri açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şiî-Fâtımî hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti gerilemekte idi.
İlk Haçlı Seferi de Gazzâlî döneminde yapılmış, Gazzâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir. İslam âlemindeki bu karışıklığı fikrî bir çöküntü tamamlıyordu.
Gazzâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek; kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.
İmam Gazali Kitapları - Eserleri
- Ahiret Hayatı: Ölüm, Kabir, Kıyamet
- Ahlak Kitabı
- Kudsi Hadisler
- Ölüm ve Ötesi
- Kalplerin Keşfi
- El-Münkız Mine'd-Dalal Dalaletten Hidayete
- İhyâ-u Ulumi'd-Din
- Kimyâ-i Saâdet
- Yöneticilere Altın Öğütler
- Aldananlar
- İlahi Nizam
- Abidler Yolu
- Namazın Sırları ve Fazileti
- Tevhid ve Ledün Risaleleri
- Helaller ve Haramlar
- Bana Arkadaşını Söyle
- İbadetlerin Ruhu
- Mişkatu'l Envar Nurlar Alemi
- Kıyamet ve Ahiret
- Kalp Risalesi
- Filozofların Tutarsızlığı
- Fatihatü'l- Ulum
- Tefekkür
- Müslümanca Bir Hayat
- Dünyanın Aldatmasından Korunmak
- Evlenme Adabı ve Şehvetin Kırılması
- Ahiret Aleminin Sırları
- Gıybet
- İslam'da Dostluk ve Kardeşlik Adabı
- Oruç / Sırları ve Fazileti
- Mülkün Sultanlarına / Nasihatül'l-Mülük
- Uzlet - Yalnızlığın Faziletleri
- Mü'minler İçin Yükselme Basamakları
- Yaratılış Hikmetleri
- İlme Teşvik
- Düşünme, Konuşma ve Söz Üzerine
- Minhacü'l Arifin - Ariflerin Yolu (Cep boy)
- Meva'ız-i Kudsiyye
- Hak Yolunun Esasları
- Afetler Kitabı
- Hakikatler Kitabı
- Kalbin İlacı
- Kendini Bulmak
- Müslümanlığın Rükunları
- Nefis Terbiyesi
- Niyet ve İhlas
- Tevekkül ve Tevhid
- Gerçeği Arayanların Yolu
- Ledün Risalesi
- Öğrencinin Rehberi / Minhacü'l Müteallim
- Dil Belası
- Adab Kitabı
- Her Durumda Adaletli Olma
- Cehennem ve Cehennemlikler
- İnançların Esasları / Kavâidi'l Akâid
- Cennet ve Cennetlikler
- Arayışlar Kitabı
- İnsanın Aldanışı
- İlmin Fazileti
- İslam'da Müsamaha
- İmam-ı Gazali'den Kulluğun Haritası
- Tevbe Risalesi
- El-Mürşidü'l Emin 'ila Mev'izeti'l-Mü'minin
- İlim Kapısı
- Sabredenler ve Şükredenler
- Tevbe Kitabı
- İman Kitabı
- Akaid Esasları
- Tevhid Akidesinin Esasları
- Hikmetler Kitabı
- İnançta Hassas Ölçüler İlcamü'l Avam An İlmi'l-Kelam
- Zâdü'l-Âhire - Yolculuk Azığı
- Kur'an Okumanın Adâbı ve Fazileti
- Adaletin Esasları
- Öğütler Kitabı
- Belalar ve Musibetler
- İslam Ahlakı
- Felsefenin Temel İlkeleri
- Nefsimi Nasıl Dizginleyebilirim?
- Batınilerin Belini Kıran Deliller / Te'vilin Temel İlkeleri
- Cimrilik ve Mal Tutkusundan Korunmak
- Hakikat Bilgisine Yükseliş
- Müslümanlık Bilgileri
- İslam'da Evlilik ve Aile Hayatı
- Arayanların Bahçesi
- Müslümanın Edepleri
- İlâhî Muhabbet
- Dinde Kırk Prensip
- Ey Oğul
- Alemlerin Sırrı
- İhya Dersleri İbadetlerimiz
- Gazali'den Vaazlar
- Yol, Bilgi ve Varlık
- İki Risale
- Temizlik Usulleri
- Vasiyetname
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 1
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 2
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 3
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 4
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 5
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 6
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 7
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 8
- İtikadda Orta Yol
- El-Kıstasü'l-Müstakim
- İlahi Saadet
- Faziletler Kitabı
- Kavaidü`l Akaid (Akidenin Esasları)
- Cömertliğin Fazileti ve Cimrilik
- Hıristiyanlık Üzerine Değerlendirmeler
- Salihler Bahçesi
- Câh ve Riya - İnsanı Helâka Götüren Hâl ve Davranışlar
- İlahi Sır
- Nasıl İyi Bir Kul Olunur?
- Dua'nın Edepleri
- Dua ve Zikir
- Gündüzlerin ve Gecelerin İhyasının Fazileti
- Marifetullah
- Esmaül Hüsna Şerhi
- Kur'an'ın Cevherleri
- Muhabbet Kitabı
- İyiliği Emretmek ve Kötülükten Menetmek
- Hüccetü'l İslam
- Haccın Sırları
- Yeme İçme Adabı
- Zekat Sırları ve Fazileti
- Tevhid Risalesi
- İhyau Ulûm'id-Di'den Seçmeler
- Hakikat Yolcusuna Notlar
- Evliliğin Hüküm ve Hikmetleri
- Kurtuluş Vesilesi
- Misbahü’l Necah: Terbiye
- Halkların Dostluk ve Kardeşliği
- Ey Nefsim
- Kazanç Yolları
- İtikatta Sözün Özü
- Tasavvufun Esasları
- Batıniliğin İçyüzü
- Günahtan Korunmak
- Mustasfa
- Günlük Vazifeler
- Gazali Külliyatı
- Tasavvuf Külliyatı
- Kur'an'ı Okumak ve Anlamak
- Cahillikten Nasıl Korunabilirim 1
- Minhacül Abidin ilal Cenneti Rabbil Alemin 1. Cilt
- Mi'yâru'l-İlm
- Aşk İle
- Kelam ve Halk
- Kırk Kudsi Hadis
- Parlayan Nurlar
- Çocuk Nasıl Yetiştirilir
- Ahiret Halleri
- İslâm'ın Sınırları
- İman ve Küfür Çizgisi
- Hakikat Çağrısı
- Ecel - Kıyamet (Ölüm ve Ötesi)
- Kardeşlik Hukuku
- Amellerde İlahi Terazi
- Kalplere Şifa
- Selefi Salihinin Mezhebi
- İbadetle Arınmanın Sırları
- Kimyâ-yı Saâdet - 2. Cilt
- Kimyâ-yı Saâdet - 3. Cilt
- Kimyâ-yı Saâdet - 4. Cilt
- Mekasıdü’l-Felasife
- İlahi Nur'lar
- Müzik Ve Manevi Coşku Kitabı
- İki Madnun
- Fakr ve Zühd
- Uzletin Edepleri
- Yolculuk Edepleri
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 5
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 6
- Namazın Faziletleri
- Aşkın Hâlleri
- Düşünmede Doğru Yöntem
- Müslümanın Şahsiyeti
- İhyâu Ulumi'd-Dîn Tercümesi Cilt - 7
- Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme
- El Afak (Murada Giden Yol)
- Mizanü'l Amel
- Ehli İçin
- Mustasfâ - Cilt 1
- Mustasfâ - Cilt 2
- Kalplerin Tesellisi
- Ölüm ve Sonrası
- Açıklamalı Dua Mecmuası
- Ölüm Korkusu ve Şiddeti
- Kabir Azabı ve Şiddeti
- Kendini Bilmek
- Tasavvufun Prensipleri
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 8
- Allah Teala'nın Yarattıklarında Tefekkür Etmek
- Evlilik ve Nikah Adabı
- İmam-ı Gazzalî’den Üç Risale Güzel Ahlakın Ölçüsü - Dostluk ve Muhabbet Terazisi - Zafer Meşalesi
- Korku ve Ümit
- Tevhid ve Tevekkül
- Cevahirul Kuran (Kuran Cevherleri)
- Namazın Önemi ve Sırları
- İyilik Erleri
- Nefs ve Gurur
- İslam Kardeşliği
- İslam'da Eğitim
- Kur'an'ın Cevherleri ve İncileri
- Müslümanın Günlük Edepleri
- Yalan Dünya - Dünyanın Zemmi
- Peygamberimizin (Sav) Edeb ve Ahlakı
- Esâsü'l-Kıyâs
- Kalbin Halleri
- İlim Kitabı
- İrfan Ordusu
- Helaller Ve Haramlar
- İyiliği Emretme Ve Kötülükten Alıkoyma
- Tefekkür Kitabı
- İki Şehveti Dizginlemek - Mide ve Cinsellik
- Ölüm ve Ötesi
- Filozofların Maksatları
- Nefsin Hileleri ve Terbiye Yolları
- Niyet ve İhlas
- Kalbin Sırları
- Allah İçin Sevmek
İmam Gazali Alıntıları - Sözleri
- Uykudan sonraki uyanıklık gibi, uyanıkken öyle bir hâle geçiverirsin ki uyanıklığın da o hâle nispetle uyku gibi olur ve o hâle geçtiğinde aklınla kurguladığın şeylerin tamamen hayal ürünü olduğunu anlarsın. (Arayışlar Kitabı)
- "Yüceliklere ucuza ermek istersin, Hiç arı olmadan bal olur mu? Sen cahilken, benim senden razı olmamı istersin, O cahil halinle sevgililer senden hoşnut olur mu?." (Alemlerin Sırrı)
- "Kişi, dostunun dini (yolu ve gidişatı) üzeredir; öyleyse sizden biri kiminle dostluk yaptığına baksın." (Uzletin Edepleri)
- Nikâhta beş türlü fayda vardır: Çocuk sahibi olmak, Şehvetin teskin edilmesi, Ev işlerinin yönetilmesi, Sülâlenin çoğalması, Nefis mücâdelesinin yapılması. (Evlenme Adabı ve Şehvetin Kırılması)
- "Akıl, insanın bir sıkıntıya düştüğü zaman ondan nasıl güzellikle kurtulurum diye gayret etmesi değildir; gerçek akıl, kurtuluş arayacağı bir tehlike ve sıkıntıya düşmemektir." (Yöneticilere Altın Öğütler)
- Zira sebebe vâkıf olmak, kaderin sırrına vâkif olmak demektir. (Korku ve Ümit)
- "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir. Onlar namazlarında huşû içindedirler" (Mü'minûn 23/1-2). (Namazın Sırları ve Fazileti)
- قال صلى الله ... : وهل ينفع القرآن إلا بالعلم؟ ... (İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 1)
- Ey oğul, diğer aylarda da oruç tut. Çünkü Resûlullah (s.a.v) buyurmuştur ki: Kim ki, ayların perşembe, pazartesi günleri oruç tutarsa Allah Teâlâ ona yediyüz yıllık sevap ihsan eder. (Hüccetü'l İslam)
- Hazreti Enes'in bir hizmetçisi vardı; son günlerinde Enes ona öğretti. Dua "Bismillahirrahmanirrahim. şudur: Bismillahillezi lâ yedurru mea ismihi şey'ün filarzı hüvessemîul alîm." Sabah akşam bu duayı okursan bütün belalardan emin olursun. (Hüccetü'l İslam)
- Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Cennet bahçelerinden geçtiğiniz zaman, oralardan faydalanın!” buyurdu. Kendisine “Ey Allah'ın Rasûlü! Cennet bahçeleri ile neyi murad ediyorsunuz?” diye sorulduğunda cevaben: « “Zikir meclisleri...” » buyurdu... (İlme Teşvik)
- "Amelsiz, cenneti istemek, günahlardan bir günahtır." (Hüccetü'l İslam)
- Bilmiş ol ki seni bugün günahlardan uzaklaştırmayan ve ibadete yönlendirmeyen ilim, yarın da cehennem ateşinden korumayacaktır. Bugün ilminle amel etmez, geçmiş günleri telafi etmezsen yarın kıyamet gününde: "Bizi (dünyaya) geri gönder de salih ameller işleyelim" dersin; sana şöyle cevap ve rirler: "Ey akılsız! Zaten oradan geliyorsun!" (Hakikat Çağrısı)
- Bakara Sûresi'nin son iki âyeti'ni (Âmenerresûlü) okumak, geceyi ihyâ etmeye ve kötülüklerden korunmaya kâfi (yeterli)'dir. İmâm-ı Nevevi . (İbadetlerin Ruhu)
- Sizlerden biriniz dünyâda bildiğiniz bir ölmüş kimsenin kabrine uğrayıp da, selâm verince, o mü'min sizi tanır ve selâmınıza cevâb verir. (Kıyamet ve Ahiret)
- "Biz müslümanlar, nedense kendimizi aciz ve çaresiz konumunda görüp kötü gelişmeler karşısında tepki olarak yalnızca sizlanmak ve şikayette bulunmaktan zevk alırız ." (İtikadda Orta Yol)
- Efendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Sizden sonra öyle insanlar gelecek ki, türlü ve zevkli yemekler yiyecek renkli ve rahat binitlere binecek, rengârenk ve güzel kadınlarla evlenecek, kat kat ve nefis kumaşlar giyecektir. Onların bir mîdeleri var ki az ile doymaz, onların bir istekleri var ki çoğa da kanaat etmez. Dünyaya bağlanmışlar. Akşam-sabah düşündükleri ve taptıkları dünyaları. Onu Allahu Teâlâ'nın dışında ilâh ve Rablerinden başka rab kabul ederler. Bütün çabaları dünya içindir. Yalnız hevâ ve heveslerinin peşinde koşarlar. Abdullah'’ın oğlu Muhammed'in katî sözü şudur ki, sizin veyâ onların peşinden, sizden sonra veyâ onlardan da sonra gelenlerden o güne yetişenler, bunlara selâm vermesin, nastatarını ziyaret etmesin, cenâzelerine gitmesin ve büyüklerine hürmet göstermesinler. Zira bunları yapanlar, İslamiyet'in yıkılmasına yedim etmiş olurlar." (İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 6)
- 'Müziğin,kalbin berraklaşmasını sağlayan bir etkisi vardır.' (Müzik Ve Manevi Coşku Kitabı)
- Beden kalbin ülkesidir. Bu ülkede kalbin birçok askerleri vardır. Kalp, ahiret için yaratılmıştır. Allah'ı tanımak ise onun yarattıklarını bilmekten geçer. (Kalp Risalesi)
- Oku Rabbin en büyük lütuf sahibidir. (Tevhid ve Tevekkül)