diorex

Kaos'un Kutsal Kitabı - Albert Caraco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kaos'un Kutsal Kitabı kimin eseri? Kaos'un Kutsal Kitabı kitabının yazarı kimdir? Kaos'un Kutsal Kitabı konusu ve anafikri nedir? Kaos'un Kutsal Kitabı kitabı ne anlatıyor? Kaos'un Kutsal Kitabı PDF indirme linki var mı? Kaos'un Kutsal Kitabı kitabının yazarı Albert Caraco kimdir? İşte Kaos'un Kutsal Kitabı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.04.2022 08:00
Kaos'un Kutsal Kitabı - Albert Caraco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Albert Caraco

Çevirmen: Işık Ergüden

Orijinal Adı: Bréviaire Du Chaos

Yayın Evi: Sel Yayınları

İSBN: 9789755707716

Sayfa Sayısı: 104

Kaos'un Kutsal Kitabı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

20. yüzyılın son kâhin-peygamberi Albert Caraco’dan tüm insanlığa bir lanettir Kaos’un Kutsal Kitabı.

Nietzsche’den bu yana hiçbir filozofun gösteremediği yıkıcı gücü taşıyan, bir münzevinin kendisine “rağmen” kültleşen metni...

Soğukluğu, doğrudanlığı ve berrak karamsarlığıyla eşsiz, bir “nesnellik fanatiği”nin bedduası…

Üremeye, üretmeye ve tüketmeye bir reddiye; şehirlere, beton katmanlarına, budala politikacılara, böcekleşmiş yığınlara, gökten firar etmiş tanrılara bir lanet...

Çağın ender münzevi düşünürlerinden birinin kaleminden yoğun, sert, kehanet dolu, provokatif ve karanlık bir metin.

Kaos'un Kutsal Kitabı Alıntıları - Sözleri

  • benim ahlaksız olduğum söylenecek, çünkü ben değerler eksenini sarsıyorum ve işaretlerin sırasını değiştiriyorum.
  • Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur, nankörlük bu kadar güzel anlatılmazdı.
  • Milliyetçilik evrensel bir hastalıktır.
  • "...bizler artık bir sistemin kurbanlarıyız, çıkarlarımız konusunda bizi aldatıyor ve kendi çıkarlarına kurban ederken onların bizim de çıkarımız olduğuna ikna ediyor bizi. Böylece hepimiz iyi bir şey yaptığımızı sanıyoruz ve birbirimizle yarışırcasına kanıyoruz, ödülümüz delilik, içinde yaşadığımız atmosfer aptallık, bu atmosferde birinci görevimiz cahillik sanki böylelikle yalan ile hesabın eli kolu serbest kalacak."
  • Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin...
  • Umut ve iman geçmiş kuşakları aldattı.
  • "...kendimizden kaçarak kendimizi arıyoruz."
  • "Benim ileri sürdüğüm şey gayri insani gelebilir, ama asıl bu yüzyılın gayri insaniliği giderek artacaktır.
  • "Komedi sona erdi, trajedi başlıyor, dünya giderek daha sert, daha soğuk, daha kasvetli ve daha adaletsiz olacak..."
  • İnsanlar toprağa sahip olmak için savaşıyorlardı, yarın suya sahip olmak için birbirlerini gırtlaklayacaklar
  • İnsanlar hem özgürdür hem bağlı, arzu ettiklerin­ den daha özgür, fark ettiklerinden daha bağlıdırlar,
  • Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin, ölüm bizim tek kesinliğimiz, tek gerçeğimiz.
  • "Çok geç olduğunun farkındayız artık ve bu dünyadaki her fedakârlığın bir düzenbazlık olduğunu biliyoruz, hem de en dikkate değer düzenbazlık, ama bunu da tam yok olacakken öğrendik.'
  • "İçinde yaşadığımız dünya serttir, soğuktur, karanlıktır, adaletsiz ve yöntemlidir, yöneticileri ya içli salaklardır ya da derinlikli haytalar, kimse bu çağa denk değildir."
  • "Bizler, bu dünyayı iyi bilen bizler, hatta giderek daha fazla kötüye kullanacak kadar iyi bilen bizler ise insanı bilememeye başlıyoruz..."

Kaos'un Kutsal Kitabı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Çok sert bir kitaptı. Sanki her sözcüğü kafama atılan bir taş misali tahrip ediciydi. Sistem eleştirisi muazzam, sorun tespitleri muhteşemdi. Çözüm önerisi ise bana biraz ütopik geldi diyebilirim. Albert Caraco İstanbul'lu Sefarad bir ailenin oğlu. 1919 doğumlu. Hayatı boyunca hep yazmış. Doğduğu topraklardan önce Avrupa'ya sonrasında Güney Amerika'ya göç etmek zorunda kalmış. Zor bir hayatı olmuş yazarın, belki karamsarlığı ve provakatifliği bu yüzden. Dolaysız ve net bir tavır var yazdıklarında, lafını, sözünü esirgemeyen cinsten bir yazar. Sonunun intihar olması ise belki de insanlığa dair umutsuzluğundan. Böyle bir adam nasıl bir kitap yazar? Pek iç açıcı olmadığı kesin. Caraco önce nasıl bir düzenin parçası olduğumuzu, kendimizi özgür sandığımız halde aslında nasıl bağımlı bireyler olduğumuzu, iyi bir şeymiş gibi gösterilen düzenin aslında bizim dostumuz değil, bizi keyfince yöneten bir güç olduğunu, bu düzen şaştığında ise tek telafisinin savaş ve sonucunda ölüm olduğunu adeta yüzümüze çarpa çarpa anlatıyor. "Şimdiden yaşayamayacak kadar kalabalığız: böcek gibi değil ama insan gibi yaşayamayacak kadar kalabalığız; toprağı tüketip çölleri büyütüyoruz, ırmaklarımız birer batak, okyanuslar can çekişiyor, ama iman, ahlak, düzen ve maddi çıkar bizi ilkel topluluklar halinde yaşamaya mahkum etmek için el birliği ediyorlar: dinlere mümin gerek, uluslara savunacak insan, sanayicilere tüketici; bu demektir ki herkese çocuk gerek, yetişkin olunca ne olacaklarının bir önemi yok." Bütün bunlar doğru. Ancak çözüm ne? Çözüm kitapta uzun uzun anlatılıyor ama kısaca özetleyecek olursak her şeyi yeni bir felaketin üzerine yeniden inşa etmek. Dünyayı biraz daha insansızlaştırmak. İçinde bulunduğumuz kaosu daha büyük bir kaosla çözmek. Okurken Caraco'nun bazı söylemleri her ne kadar ters gelse de, düşününce hak vermeyeceğiniz şeyler değil aslında söyledikleri. Ama hayata geçmesi mümkün mü derseniz, bence pek mümkün değil. Kitabın çevirmeni Işık Ergüden'in girişte yazdığı yazıda yaptığı tanımlama tam da kitabı anlatan bir tanımlama olmuş. " Kaos'un Kutsal Kitabı adeta bir dinamit, bir saldırı malzemesi, bir tahrip kalıbıdır. " Bu provakatif kitabı okuyun. Bizi, bizden önceki ve sonraki nesilleri esir almış düzene bir de Caraco'nun gözünden bakın. Ama yaratacağı tahribata hazırsanız. Okuyacaklara şimdiden kolaylıklar diliyorum :))) (Filiz)

Anneni üzmediğin için seni sevdim: Selam Kitabın ismi, yazarı falan değil , youtube kanalında tanıtım yapan avukatımızın yorumu ilgimi çekti.Kitap için provokatif ifadesini kullanmıştı.Bu kitap yaşamı provoke etmek için yazılmış bir kitaptı.Nasıl olabilirdi ? İşte bu itici merakla başladım Çevirmen tanıtım yaparken "ideal bir saldırı malzemesi, bir dinamit, bir tahrip kalıbıdır" diyor .okuma nedeni olarak bir söz daha ... Önce yazara bir bakalım . Yaşadıklarıyla yazdığı arasında bir ilinti var mı onu keşfetmeye çıkıyorum.İstanbul'da doğmuş,bir Sefarad ailenin oğlu(Sefaradlar 1492 de İspanya'dan Türkiye'ye sığınan yahudiler) Kaynaklarda Türk yahudi olarak geçiyor. 1919 -1971 yılları arasında yaşayan Albert 2. Dünya savaşına denk gelmiş.Ordan oraya ailesiyle göç etmek zorunda kalmışlar.Yahudi soy kırımı,dünyanın savaş sonrası yıkımı ona ister istemez kaos kitabı yazdırmış. Bir filozof olarak hakkını veriyor. Kafada onlarca soru bırakıp hadi bakalım şimdi ne yapacaksan yap dedirten cinsten.Madem Okuduk bir şey yapmak lazım.Inceleme yazayım dedim. Ben felsefeci değilim okuduklarım ve anladıklarım sınırlı. Bu yüzden diğer felsefecilerle kıyaslama yapamam. Yeni yıldan bir hafta önce okumaya başlamıştım.Karamsar alıntıları burada paylaşmaktan imtina ettim.Hepimizin yeni yıl umutları varken bunları bozmak olmazdı. İşlediği konular; en çok ölüm sonra nüfus artışı, yoksulluk ,sefalet.Ama yazdıkları hiç bir kitapta bulamayacağınız türden. Karamsarlığın dibini görüyorsunuz. "Dibi görmeden yükselemezsiniz " denir .Bu düşünceyle yazdığı izlenimi verdi.Kendisi dibi görmüştür ama yükselmişmidir bilemiyorum .Çünkü intiharı seçmiş.Bu mevzuda kendisine saygı duydum.Nihilizmi ve anlamsızlığı savunurken anne ve babasının üzülmesini istemediği için onların ölümünden sonra hayattan ayrılmayı tercih ediyor.Aile kavramının önemsizliğini yazarken ailesine değer vermesi onların üzüntüsünü önemsemesi bir çelişki olarak görülebilir.Ben henüz insanlığını kaybetmemiş olarak gördüm. Okurken bir haberin ajanslara düşmesi beni sarstı. Hayatta anlık bunca kaos ve çelişki varken bunu kitaptan okumayı sorguladım Elime bir süre alamadım. gonderi/151007203 Gerçeklerin sert bir şekilde dile getirildiğiyle ilgili genel bir yargı var...Bir bakalım öyle mi gerçekten çünkü doğrucu olanları toplum sevmez yalanlarla yaşamak katlanmayı kolaylaştırır.Oysa gerçekçi olarak hayata bakınca çözüm üretmek daha kolay oluyor. Kutsal kitap ismi anlatıma uygun verilmiş.Bildiğiniz "bir kutsal kitap" cümleleri okuduğunuzu düşünüyorsunuz.Mesela ; "cehennem ateşine gömülmeden önce bizi ölüme götürenleri ölüme yollayacağız," "Uyurgezerler putperesttir; aklı başında ve duyarlı olanlar mümindir" Yazar aynı düşünceyi farklı cümlelerle ifade ediyor.Kabul etmek lazım bu cümleler çok farklı şeyler söylüyormuş gibi hissettiriyor bu kitabın başarısı bence bu yönüdür. Örnekleyecek olursak dünya nüfusunun çok artığını bu sorunun bir kaos ve çöküşe götürdüğünü söylüyor söyleme şekline bir kaç yerden alıntı yaparak bakalım. "tacirler ,tüketici ister, papazlar aile ister; savaş onları nüfusun azalmasından daha az korkutuyor:" "yeter ki kadınlar doğursun ve çocuklar doğsun, gerisi vız gelir onlara" yalnızca nüfusun azalması -hangi yolla olursa olsun- onları yoksulluktan kurtarır, ama ulusal gururları buna engel oluyor. Nufus fazlalığına,artışına olumsuz bakış açısıyla ilgili kitabın sonuna kadar cümleler var. YOKSULLUKLA İLGİLİ OLARAK YOKSULLARI SUÇLAMASİ DİKKAT ÇEKICI GELDİ "yoksulluğun tehdit ettiği bir dünyada her yoksul aile sefaleti arttırır, her yoksul aile, varlığı nedeniyle zaten kriminaldir. Şuna ikna olalım ki merhamet bir saçmalıktır, merhamet gösterilen kişileri bozar, hayırsever ruhlara trapez olup merhametin kurbanı olmaktansa kendini yok etmek yeğdir" Gülsem mi ,ağlasam mı dediğim bir cümle.Yok oluşu savunurken kabak yine emeği sömürülene patladı. BURADA KADINLIĞI YUCELTMESI KADIN OKUR ICIN HOS BIR JEST "erkekliğin bizi götürdüğü ve asla geri dönülmeyecek kâbustan bizi dişilik kurtaracak, çünkü erkek ölümün eşidir ve ölüm erkeğin yoluna yordamına öncülük eder. Savaş erkeğin iklimidir, erkek savaşa hazırlanır, savaş onun varlık nedenidir" Konuşulan dil ,şiir,düz yazı ,tarih ,şehirler vb konularda yazdıkça yazmış. Beni karamsarlığa taşımadı.Bir çok çelişki görüp, eleştirsem de iyi ki okumuşum dedim.Tezler ve anti tezler üzerine düşünmenin keyfini yaşamak isteyenlere öneririm (Filiz)

Kaos'a Davet: Kaos'un ortasına bırakılmış bir yıkım manifestosu... Bildiğimiz gibi insanlık olarak bitik durumdayız. Ve yok olmalıyız, biz yok olursak doğa, dünya rahat bir nefes alacak diyor Caraco. Cehennemi tüketmeden cenneti getiremeyiz diyor. Yazar genel olarak bundan söz ediyor. Ahlakın ve imanın, hala mucizelere ve iyimserliğe inanmanın işkenceyi uzattığından, tepedekilerin yetersiz olduklarından ve bizleri uçuruma sürüklediklerinden... Yığınların kör ve sağır olmaları dolayısıyla bu yıkımın durdurulamayacak dereceye gelmiş olmasından bahsediyor. Fakat ne bahsetme... Kitaba başlamamla içimin kapkara olması bir oldu ama yine de bırakamadım. Kitabın sonuna doğru bu kitabı farkında olanlara yazdığını belirtiyor. Farkındalığın ağırlığı ezici fakat yine de okunması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar demek isterdim lakin pek keyifli bir yolculuk olmayacağı aşikar. Derin bir nefes alıp kitabı öyle okuyunuz. Kitapla kalın. (Demet Elmas)

Kaos'un Kutsal Kitabı PDF indirme linki var mı?

Albert Caraco - Kaos'un Kutsal Kitabı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kaos'un Kutsal Kitabı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Albert Caraco Kimdir?

ALBERT CARACO, yaklaşık dört yüzyıldır Türkiye’de yaşayan Sefarad bir ailenin oğlu olarak 1919 yılında İstanbul’da doğdu. Aile ilk önce Orta Avrupa’ya (Viyana, Prag, Paris) göç etti. II. Dünya Savaşı arifesinde, Nazi tehdidi karşısında Güney Amerika’ya göç etmek zorunda kaldı. Hayatını mutlak anlamda yazıya adamış münzevi bir kişilik olan Caraco; cinsellikten Yahudi sorununa, sembolizmden felsefi meselelere ve edebiyata dek her alanda, uzlaşmaz, sarsıcı ve provokatif metinler yazdı. Fransızca, Almanca, İngilizce ve İspanyolcaya son derece hakim olan Caraco, metinlerini Fransızca kaleme alan, aydınlanma geleneğinin takipçisi, modern üsluplu “klasik” bir yazardır. Geniş bir külliyata sahip Caraco genellikle nihilist ve karamsar bir yazar olarak görülür ve Cioran’a benzetilir. Yıllar boyunca intihar etmek istemesine rağmen ailesini üzmemek için bunu gerçekleştirmeyen Caraco, 1971 yılında babasının ölümünden birkaç saat sonra hayatına son verdi.

Albert Caraco Kitapları - Eserleri

  • Kaos'un Kutsal Kitabı
  • Post Mortem
  • Ma Confession
  • L'Ordre et le Sexe
  • Supplemento alla psychopathia sexualis
  • Semainier de l'incertitude
  • L'uomo di Mondo

Albert Caraco Alıntıları - Sözleri

  • "Bana mutluluk aramamayı öğütledi ve bütün mutsuzlukların kaynağının aramak olduğuna beni ikna etti." (Post Mortem)
  • Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin, ölüm bizim tek kesinliğimiz, tek gerçeğimiz. (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin... (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • Ben yaşadım mı, hiç bilmiyorum, benim yaşamım çevrilecek bir sayfadan fazlası asla olmadı, yaşım elliye gelirken, elimde mürekkebin kararttığı sayfalar kaldı yalnızca. Yaşamım diye adlandırmaya cüret edemediğim şeyin tek olayı Annem oldu, onun zaferi tamdır… (Post Mortem)
  • "...kendimizden kaçarak kendimizi arıyoruz." (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • Umut ve iman geçmiş kuşakları aldattı. (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • "Ya ölülerimizi gömmeliyiz ya da peşlerinden gitmeliyiz." (Post Mortem)
  • Ben bu dünyadan nefret etmeyi kendime iş edindim. (Post Mortem)
  • "Benim bu hayata duyduğum nefret, içimdeki hislerin en saygınıdır." (Post Mortem)
  • Ya ölülerimizi gömmeliyiz ya da peşlerinden gitmeliyiz, ya mezarlarının üzerinde canımıza kıymalıyız ya da tek damla gözyaşı dökmeden oradan ayrılmalıyız... (Post Mortem)
  • "Benim ileri sürdüğüm şey gayri insani gelebilir, ama asıl bu yüzyılın gayri insaniliği giderek artacaktır. (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • Kendimi tiksindirmeden tasarlıyorum ve kendime sonsuz saygı duyuyorum, ama kendimi çok sevmiyorum, bu da sonuç olarak komşumu sevmemi engelliyor. (Ma Confession)
  • Beni üzen şey ölüm değil, ölüm çekilen ıstıraptan ve güçsüz düşmekten daha iyidir, (Post Mortem)
  • Milliyetçilik evrensel bir hastalıktır. (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • "Bizler, bu dünyayı iyi bilen bizler, hatta giderek daha fazla kötüye kullanacak kadar iyi bilen bizler ise insanı bilememeye başlıyoruz..." (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • "...bizler artık bir sistemin kurbanlarıyız, çıkarlarımız konusunda bizi aldatıyor ve kendi çıkarlarına kurban ederken onların bizim de çıkarımız olduğuna ikna ediyor bizi. Böylece hepimiz iyi bir şey yaptığımızı sanıyoruz ve birbirimizle yarışırcasına kanıyoruz, ödülümüz delilik, içinde yaşadığımız atmosfer aptallık, bu atmosferde birinci görevimiz cahillik sanki böylelikle yalan ile hesabın eli kolu serbest kalacak." (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • "Komedi sona erdi, trajedi başlıyor, dünya giderek daha sert, daha soğuk, daha kasvetli ve daha adaletsiz olacak..." (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • İnsanlar hem özgürdür hem bağlı, arzu ettiklerin­ den daha özgür, fark ettiklerinden daha bağlıdırlar, (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • İnsanlar toprağa sahip olmak için savaşıyorlardı, yarın suya sahip olmak için birbirlerini gırtlaklayacaklar (Kaos'un Kutsal Kitabı)
  • Kendi yaşamımla pek ilgilendiğim yok, bu da beni duyarsızlaştırıyor, hoşnutluğumu, sevgimi söküp atalı yıllar oldu, dalgaların dövdüğü kayalar gibiyim, deniz gri, gök siyah, bulutlar geçiyor ve geride eserler kalıyor. (Post Mortem)

Yorum Yaz