diorex
Dedas

Kapalıçarşı - Fuat Sevimay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kapalıçarşı kimin eseri? Kapalıçarşı kitabının yazarı kimdir? Kapalıçarşı konusu ve anafikri nedir? Kapalıçarşı kitabı ne anlatıyor? Kapalıçarşı PDF indirme linki var mı? Kapalıçarşı kitabının yazarı Fuat Sevimay kimdir? İşte Kapalıçarşı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 30.06.2023 17:00
Kapalıçarşı - Fuat Sevimay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Fuat Sevimay

Yayın Evi: Hep Kitap

İSBN: 9786051920672

Sayfa Sayısı: 272

Kapalıçarşı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1450’lerin ikinci yarısı, aylardan ağustostu. Marmara Adası’ndan yola çıkan mavnanın, Fatih Sultan Mehmed’in şehrine,

İstanbul’a taşıdığı yük, mermer levhalardı. Nice badireden sonra tek bir mermer levha karaya ulaşabildi. Ama Kapalıçarşı’yı bezemek için daha çok mermere ihtiyaç vardı. Taşların sırrına eren Nazar Usta’nın iksirle çoğalttığı mermerler Trakya’dan gelen arkadaşlarıyla birleşince Kapalıçarşı’yı donatmanın önünde bir engel kalmadı. Ustanın el emeğiyle çarşıdaki dükkânlar bereketlendi ve çarşı, şehr-i İstanbul’un gözbebeği oldu.

Fuat Sevimay mermerinden zanaatkârına, sultanından mimarına, esnafından müşterisine Kapalıçarşı’nın ruhunu ve o ruhu oluşturan efsunu, eğlenceli bir dille anlatıyor. Gerçekle hayalin, ciddiyetle mizahın iç içe geçtiği Kapalıçarşı, okuru çarşının sokaklarında, kuytu köşelerinde olduğu kadar yüzyıllar arasında da keyifle gezdirecek.

Kapalıçarşı Alıntıları - Sözleri

  • iman söz konusuysa bazen görüntü insanı aldatır. Bu durum dün böyleydi, bugün de böyledir. Dikkatli olunuz.
  • "Anan şalgam, baban turp, kendini gülbeşeker zannediyor teres."
  • Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım Kurbanın olam var mı benim bunda günahım
  • "Ama bil ki acıyı akıtmanın yolu, başkasının yarasını kanatmaktan geçmez..."
  • icat edecek başka musibet kalmamış gibi parayı icat edip, topluma nifak tohumları eken, haramzade Lidyalılar
  • Ruh haram akçe ile değil, aşkla aydınlanır.
  • Muktedirler bazen, ne bazen canım, çoğunlukla açın halinden anlamaz.
  • Ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz.
  • "Çobanın niyeti olsa tekeden süt çıkarır."
  • O Fatih Sultan Mehmed Han'dır ki İstanbul'un fethinde ne büyük hüner gösterdiğini söyleyen yağdanlıklarına, "Şehrin alınması kâfi değil. Hüner, şehrin inşa edilip reayanın gönlüne girmekte yatar" buyurmuştur. Eskiden reayanın gönlünü önemseyen muktedirler de varmış. Masal işte. Şark Kahvemin tavanına işlenenler gibi.

Kapalıçarşı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şehr-i İstanbul'un gözbebeği tarihi mekanlarından Kapalıcarşı'nın hikayesini bir de Fuat Sevimay'ın kaleminden okumaya ne dersiniz? Çarşının yapım aşamasından taa günümüze uzanan bir hikaye ile buluşturuyor yazar bizi Kapalıçarşı romanında. İstanbul henüz fethedilmiştir, ortada çarşı falan yoktur. Yazar bizi öyle bir serüvene tanık ediyor ki hikaye taa çarşının yapımında kullanılacak mermerlerin gelişi ile hatta gelemeyişi ile başlıyor. Hatta bir de bu mermerlerden Aras ile Meriç'in aşkı giriyor devreye. Eeee hep devlerin aşkı olacak değil ya Fuat Sevimay mermerlerin aşkını anlatmayı uygun görmüş Kapalıçarşı'da. Romanda mermeriden, zanaatkârına, mimarından, hekimbaşına, Pir'in den Baba İlyas'a, Civan olan Giovanni'den, Danyal olan Diangelo'ya, Hristo'dan Fatih Sultan Mehmet'e pek çok karakterle çarşının büyülü atmosferinde, sokaklarında, bedestenlerinde, en kuytu köşelerinde geçmişten günümüze uzanan biraz masalsı, biraz fantastik, eğlenceli, kimi zaman gerçek kim zaman hayal, efsunlu bir yolculuğa çıkarıyor okuru yazarımız Fuat nam Sevimay . Mizahi dili ile de işin içine biraz da eğlence katıyor. Öyle eğlenceli falan denilmesinden sakın kitabı hafife almayın. Zira kitap Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü sahibidir onu da hemen belirtelim. Fuat Sevimay Kapalıcarşı'yı anlatırken aslında yüzyıllar içinde hem bir şehrin değişip dönüşmesini, hem de hikayedeki karakterlerle insanın değişip dönüşmesini anlatıyor. (Aaaa bu arada Kavaf Arif'i nasıl unuttum. Esas dönüşümü o yaşıyor.) Romanın baş karakteri Kapalıçarşı için şairin de dediği gibi; "Kapalıçarşı deyip geçme, Kapalıçarşı kapalı kutu." Bu kapalı kutu ne hikayeler barındırıyor. Yazarın kullandığı dil ve anlatımın yanı sıra deyim ve atasözleriyle anlatıma kattığı renkle dilimizin zenginliklerini hatırlatması ve okurken tanıdıklara rastlamak da ayrı bir güzel. Çok keyifli bir kitap Kapalıçarşı. Yazarla yaptığımız Kapalıçarşı turundan sonra okumak da ayrı bir keyif oldu benim için. Bu güzel ve keyifli kitabı okuyun okutun. Tabii kitapta her okuduğunuza da inanmayın. Zira yazarımız biraz uydurukçu da laf aramızda. Keyifle okunsun. (Filiz)

Kapalıçarşı... kitapdunyamyoutube ile #güncelikeşfet maratonumuzun nisan sürpriziydi Kapalıçarşı... Maratonumuza yakışır ek okumalarla zenginleşen bu süreç, telegram yorumlarımızla da daha bir keyifli hâle geliyor... . Kitaba Kapalıçarşı'da başlayarak kendi adıma güzel bir bağ oluşturduğum romanda Kapalıçarşı'nın yapımına tanıklık ediyoruz... Sihirli ve mizahi bir anlatıma sahip kitap, birçok dehlize girerek geçmişi ve bugünü harmanlıyor... . Marmara Adası'ndan Kapalıçarşı'nın yapımı için yola çıkan mermerlerin birçok kişinin başına iş açmasını ve kitap boyunca da bu kişilerin bir şekilde bir araya gelmesini ince ince detaylarla ve göndermelerle okuyoruz... Gerçekliğin kurguya karıştığı satırlarda yeri geliyor gülmenize engel olamıyorsunuz... . Ustalarının elinde can bulan Aras ve Meriç adındaki mermerler ise aşkın en saf hâli olarak çıkıyor karşımıza... Aralarındaki, Püssük adındaki kedinin marifeti olan gri damarlı mermere rağmen hem de... Kötülüğün bir yolunu bulup iyiliğe karışmasının en olağan dışı hâli var gözlerimizin önünde... . Yoğun göndermelerin arasında sıkışmışlık hissi verdi ara ara‍️... Anlamadığım yerler de oldu... Geçip gittiğim bazı cümlelerin verdiği selamı telegram grubumuzdan öğrendim... . En nihayetinde Meriç'i çok merak ettiğim, onu bulup pembe üstüne sarı kalbine dokunmak istediğim bir kitap oldu Kapalıçarşı... O kadar gerçekti ki o aşk dolu mermer ... (Emet Denizci)

"Ruh, haram akçeyle değil, aşkla aydınlanır.": Aras ve Meriç ne de güzel söylemişler... Beş ay önce Asinem hocamın seçkisi ile birlikte kendi minik okuma kulübümüzde birlikte başladığımız, fakat benim yarısına bile gelmeden bıraktıktan sonra araya aylar girmesiyle, İstanbul gezim dönüşünde elime yeniden aldığım ve yarım bıraktığıma bin pişman olduğum kitaptır Kapalıçarşı... Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve diline, cümleleri kurarken başvurduğu kelime oyunlarına hayran kaldığımı söyleyebilirim. Sizinle sohbet eden bir kitap okuyorsunuz. Barındırdığı tarihi unsur ve olaylarla, kişilerle karşılaştıkça eliniz sürekli bir şeyleri araştırmaya gidiyor ki benim önceden bilmediğim ve kitap sayesinde öğrenmiş olduğum "Mihrimah Sultan Câmii hikâyesi" kendi içimde en çok hoşuma gidenidir... Manevi bir aşk hikâyesinin, iki mermerinin ebedi aşkının etrafında kurulmuş inanılmaz tatlı bir roman benim için Kapalıçarşı. Kocaman bir tarihin minicik bir kısmının içine götürüyor sizi. O çarşıda dolanıyor, kitabın bir bölümünde Pîr'in verdiği davette buluyorsunuz kendinizi. Film tadında ve oldukça keyifli bir roman. Kitabı okumama vesile olan sevgili Asinem hocama teşekkür eder, buraya kadar okuyanlara da ben tavsiye ederim efendim... Bir sonraki İstanbul seyahatimde, Kapalıçarşı'ya uğrayacak olursam gözlerimin Meriç'i arayacağından hiç şüphem yok. (Aleyna)

Kapalıçarşı PDF indirme linki var mı?

Fuat Sevimay - Kapalıçarşı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kapalıçarşı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Fuat Sevimay Kimdir?

8 Mart 1972’de, Zonguldak’ta doğdu. 1989 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü 1993 yılında bitirdi.

Mezuniyet sonrası aralarında Ekinciler Holding, Koç Holding, Total, Reysaş ve Remaş’ın bulunduğu şirketlerde, satış ve yöneticilik görevleri üstlendi. Halen, Aksa Jeneratör / Anka Makine firmasında satış müdürü olarak çalışmaktadır. Evli, iki çocuk babasıdır. Derneğimiz eski yöneticilerinden Mahir Sevimay ve Şerife Sevimay (Maşlak)’ın oğludur.

Edebiyatla, okumaya yazmaya başladığından beri ilgili olan Sevimay, birkaç yıldır yoğun olarak yazmakta. Mimarlar Odası’nın düzenlediği “2. Mimarlık Öyküleri” yarışmasında, “Aras ile Meriç” isimli öyküsü üçüncülükle ödüllendirildi. Aynı yarışmada “Borç” isimli öyküsü de, yayımlanmaya değer bulundu. Başka öyküleri de edebiyat sitelerinde, bazı kitaplarda yer aldı ve beğeni topladı. “ Aynalı ” ilk romanıdır.

Edebiyatla birlikte, seyahat, spor ve tarihle ilgilenen Sevimay, aynı zamanda amatör boyutta yağlı boya resim de yapıyor. 8 Mart 1972’de, Zonguldak’ta doğdu. 1989 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü 1993 yılında bitirdi.

Mezuniyet sonrası aralarında Ekinciler Holding, Koç Holding, Total, Reysaş ve Remaş’ın bulunduğu şirketlerde, satış ve yöneticilik görevleri üstlendi. Halen, Aksa Jeneratör / Anka Makine firmasında satış müdürü olarak çalışmaktadır. Evli, iki çocuk babasıdır. Derneğimiz eski yöneticilerinden Mahir Sevimay ve Şerife Sevimay (Maşlak)’ın oğludur.

Edebiyatla, okumaya yazmaya başladığından beri ilgili olan Sevimay, birkaç yıldır yoğun olarak yazmakta. Mimarlar Odası’nın düzenlediği “2. Mimarlık Öyküleri” yarışmasında, “Aras ile Meriç” isimli öyküsü üçüncülükle ödüllendirildi. Aynı yarışmada “Borç” isimli öyküsü de, yayımlanmaya değer bulundu. Başka öyküleri de edebiyat sitelerinde, bazı kitaplarda yer aldı ve beğeni topladı. “ Aynalı ” ilk romanıdır.

Edebiyatla birlikte, seyahat, spor ve tarihle ilgilenen Sevimay, aynı zamanda amatör boyutta yağlı boya resim de yapıyor.

Fuat Sevimay Kitapları - Eserleri

  • Anarşık
  • Kapalıçarşı
  • Ara Nağme
  • Benden'iz James Joyce
  • Hayal Kurmak Bedava
  • Çeviri Bilirsin!
  • Hişt! Hişt!
  • Aynalı
  • Gör Bağır
  • Haydar Paşa'nın Evi
  • Hayal Okulu İşbaşında
  • Aynalı
  • İngiliz Öyküleri

Fuat Sevimay Alıntıları - Sözleri

  • "Ara beni. Yüz yüze, göz göze iken kuramadıkları iletişimi ahizenin ucundan, telefon kablolarının taşıdığı mekanik sesle kurabileceklermiş gibi. Ara beni." (Aynalı)
  • "Keyfin, mutluluğun, kahkahanın, gülmenin açıklaması, izahı mı olurmuş. İnsan sebepsiz yere mutlu olamaz mı?" (Aynalı)
  • ...bu cümleyi bölmeden buraya kadar getirmiş olmamı da kamuoyunun takdirine sunarak Mario Levi ve Rahmetli Oğuz Atay' ı saygıyla anarak amma bununla birlikte sırf Oğuz Atay yaptı ben de yapayım o yoldan ben de edebiyatçının tillahı olurum diye türlü rezilliklere tutarsız zibidiliklere imza atan bazı özenti yazarcıkları kınarken yoksa şimdi ben de aynısını mı yaptım diye endişe de duymaktayım... (Anarşık)
  • İnsan maceralara atılmazsa sınırlarını aşamaz. (Hayal Kurmak Bedava)
  • Öyle ya.Bir eser ,Kitap ,resim , bina veya beste , insan ruhunun derinliklerine nüfus ediyorsa degerlidir. (Benden'iz James Joyce)
  • Öldükten sonra okunacak eserler diye bir liste var mıdır acaba. Hassas bir konu, bilemedim amirim. (Anarşık)
  • İnsanın arkadaşları ve bir de dostları vardır. (Hayal Kurmak Bedava)
  • “Dünya yine bildiği gibi döndü durdu. Giden gitti, kalan acısı ile kaldı.” (Aynalı)
  • "Çobanın niyeti olsa tekeden süt çıkarır." (Kapalıçarşı)
  • "İnsan insanı sömürmemeli, malın mülkün esiri olmamalı. Emeğin değeri bilinmeli." (Aynalı)
  • Karton bardaklar için dünyada yılda kaç ağaç kesiliyordur? Kahve içmeden uyanamıyoruz. Oksijensiz kalınca uyanır mıyız acaba! (Gör Bağır)
  • Çeviride tek doğru yoktur. (Çeviri Bilirsin!)
  • Kimsenin kimseyi gördüğü yok. Kendinin bile farkında değil insan.. (Benden'iz James Joyce)
  • Ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz. (Kapalıçarşı)
  • Bağlara giden yola vursam kendimi ve sen orada olsan, orada geçmişimde olsan.Göz ucuyla arkanı süzüp, sokağınızdan çıkıp bana gelsen. Küçük ama heyecanlı adımlarla bana gelsen.Saçların uçuşsa yeşil elbisenle birlikte.Nefesini hissedebileceğim kadar yaklaşsan ama sana dokunmasam.O güzel ve saf zamanımızda geldiğin gibi, hep geldiğin gibi gelsen.Yoksa hiç gelmemiş hayal miydin? Yoksa zifiri karanlıkta aradığım tanrım sen miydin? (Ara Nağme)
  • Çevirmenin görevlerinden biri de metni lezzetli kılmaktır ve özellikle de kaba çevirinin ardından, kullandığı kelime haznesi üzerine düşünmesi, gerekirse metinle uyumlu şekilde zenginleştirmesi beklenir. (Çeviri Bilirsin!)
  • Hurdaya çıkan hayatlardan yeni hayatlar çıkarmayı öğretmişti hayat. (Aynalı)
  • Gülücük bulaşıcı gibi ondan ona, senden bana geçiyor. Hüzün de öyle midir? (Gör Bağır)
  • "Ne büyük bencillikti af dilemek. Özür dilemek. Ben şimdi özür diledim, hadi sen de beni affet, deyip, özrü kabul yükünü karşıya yüklemek. İki kelime söyleyip, bütün kabahatlerin, kusurların, çekilen acıların üstünü örtmek. Ne güçlü, ne sahte iki kelime." Özür dilerim. Ben türlü halt karıştırdım. Şimdi de Efendi gibi özür diledim. Hadi sen de üstüne düşen vazifeyi gerçekleştir. Affet." (Aynalı)
  • Duymayı bilirsek kitaplardaki kişiler bizimle konuşurmuş. Görmeyi bilirsek kitaplarda anlatılan yerler hayalimizde canlanırmış. Gülmeyi bilirsek kitaplar bizi bazen kıkır kıkır güldürürmüş. (Hişt! Hişt!)

Yorum Yaz