Karanlıkta Sabah Kuşları - Ahmet Altan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Karanlıkta Sabah Kuşları kimin eseri? Karanlıkta Sabah Kuşları kitabının yazarı kimdir? Karanlıkta Sabah Kuşları konusu ve anafikri nedir? Karanlıkta Sabah Kuşları kitabı ne anlatıyor? Karanlıkta Sabah Kuşları kitabının yazarı Ahmet Altan kimdir? İşte Karanlıkta Sabah Kuşları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Altan
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051416236
Sayfa Sayısı: 144
Karanlıkta Sabah Kuşları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Yeni bir gün doğuyordu. Milyonlarca defa doğmasına rağmen hiç eskimeyen bir şeydi sabah, her defasında yeniydi, her defasında taze, her defasında kuşlarla geliyor, her defasında beliren aydınlıktan yeni bir şeyler ummamızı sağlıyordu.
"Aydınlık çoğaldıkça artıyordu kuş sesleri, kargalar yorgun sesleriyle bana çocukluğumu, hayallerimden hiç kaybolmayan çimen kokulu meyve bahçelerini hatırlatıyordu, dağınık düşünce yumağının içinde aşklarla ilgili kederli bir iplik vardı, ucunun nereye bağlı olduğunu sezemediğim bir iplik, bir de katillerin öldüğünü düşünüyordum, bunu neden düşündüğümü bilmeden.
"Yollar sessiz, binalar uykuluydu, kuşları görmüyordum, yalnızca sesleri geliyordu, bir iki fıstık çamını, çiçeklenmiş bir meyve ağacını görüyordum; onların dallarına saklandılar herhalde diye düşündüm, gece biterken ötmeye başlıyorlar, aydınlık yerleşince susuyorlardı. Parlak, tek bir notayla dümdüz gidiyordu sesleri, sonra bir gökkuşağı gibi çeşitli notalara ayrılarak çoğalıyordu.
"Gün ağarırken, yalnızken hep olduğu gibi, aşkı ve ölümü düşünüyordu insan. Berrak ve neşeli bir fıskiye gibiydi kuş sesleri. Aşklarla yaralanıyorduk ve katiller de ölüyordu öldürmelerine rağmen. Doğan günden beklediğim bir şeyler vardı ve beklediğim bir şeyler olduğu sürece yaşlanmayacağımı biliyordum, yaşlanmak beklemekten vazgeçmekti, sabahın yeni bir şey olduğuna inanmamaktı yaşlanmak."
Karanlıkta Sabah Kuşları Alıntıları - Sözleri
- Unuturken eksilmiyor musunuz?
- Aşktan kaçarak aşkı yakalamak ister herkes ve herkes yakalamaktan korkarak aşkı kovalar.
- Mutlu musun..?.."
- "Tanrı bizi birer heykel gibi yontuyor. Bizi biraz daha güzelleştirmek ve inceltmek için vurduğu çekiç darbeleridir acı."
- Bazen, bir ömür bir uçurum taşırız içimizde, ve fark etmeyiz.."
- Aşklar sıradan cümlelerle başlar, ilişkiler sıradan cümlelerle biter, dostluklar sıradan cümlelerle terk edilir, acılar sıradan cümlelerle dile getirilirdi.
- Ve insanlar en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar ve en çok korktukları şeyi merak ederler.
- Unuturken eksilmiyor musunuz?
- Vazgeçmiyeceğim kadar kıymetli değil hayatım.."
- Ama şimdi onu yitirirsem, aşkımı elimden alırlarsa Ruhum sokaklara düşer, rasgele bir yabancıdan sevgi dilenir.."
- Anlaşılmak istiyor musunuz gerçekten? Söylediğiniz her sözün arkasında saklı olan o ikinci sözcüğü de anlasınlar istiyor musunuz?
- Sevinçlerini ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini o kadar kavrayacaksın ."
- Şuna ise hiç karar veremiyorum, bir parçalanma mı hayat, yoksa bir bütünleşme mi, hayat dediğimiz çaba, iki ayrı parçayı sonuna dek iki ayrı parça halinde tutmaya çalışmak mı, yoksa onları bir bütünlüğe kavuşturmak mı?
- En korkunç savaşı kendi içimizde yaşarken, ne yapmalıyız?
- İnsanlar nedense en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar, ama merak da ederler korktukları şeyi, merakla korku birbirine karışır, kendi içlerine doğru bir adım atıp sonra geri çekilirler.
Karanlıkta Sabah Kuşları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Uzun zamandır kitaplığımda dinlenen bu arkadaşla her göz göze geldiğimizde ha bugün ha yarın diyerek erteledim durdum. Hadi aradan çıksın okuyuvereyim dedim ama pazardan sahte adidas tişört aldığımı düşünüp eve gelince orjinal olduğunu fark etmişlikle aynı duyguyu yaşadım. Harika cümleler, hicivler, konular.. ben çok beğendim mutlaka okuyun. (Mustafa Oğlak)
Yazarın en sevdiğim kitabı. Denemelerden oluşan bir çırpıda ama çize çize doyamayacağınız bir eser. Herkese tavsiye ederim. Ahmet Altan ıskalanmamasi gereken bir yazar. (Zalihaa)
kitap/karanlikta-sabah-kuslari--530 ........ yazar/Ahmet-Altan ......SPOILERRR "aşktan kaçarak aşkı yakalamak ister herkes ve herkes yakalamaktan korkarak aşkı kovalar"......................... “bazen, bir ömür bir uçurum taşırız içimizde ve fark etmeyiz.bizi biz yapan her şeyin ve adına hayat dediğimiz serüvenimizin kökünde bazen büyük bir boşluk vardır ve biz bu boşluğu, onun orada olduğunu bilmeden, hissetmeden taşır dururuz.... kitap/unutmak--950 ....sığınak.hayatımıza girenleri ya da girmek için kapılarımız zorlayanları silmek aklımızdan, onlar yokmuş gibi davranıp onlar yokmuş gibi yaşamak. geçmişi, o geçmişi yaşayan parçamızla birlikte çıkarıp atmak içimizden, atılan her parçayla birlikte içimizde bir boşluk kalacağını bilerek yapmak bunu. geçmişimizde en çok özlediğimiz mi en çok unutmaya çalıştığımız? EN UNUTULMAZ OLAN MI EN UNUTULMAK ISTENEN????!!! bir başkasının hayatı gibi yaşasaydık kendi hayatımızı,'istiyorsan yap' diye rahatça öğütler verip yapılacak olanı hiç tereddütsüz söyleyebileceğimiz yabancı bir hayat gibi yaşasaydık eğer, acaba daha doğru ve daha mutlu bir hayat mı yaşardık ? bana hayatınızı anlatsaydınız, size kimi çağıracağınızı söyleyebilirdim belki. size hayatımı anlatsam, siz bana kimi çağıracağımı söyleyebilirdiniz belki..... MUTLULUKLA ARAMIZDA KENDIMIZ MI DURUYORUZ??? eğer hayatımız kaybetmeye pek de aldırmadığımız bir oyun olsaydı, zarımızı attıktan sonra, istediğimiz yola sapar mıydık? niye yapmadık peki? hayatımız bir oyun olmadığı için mi? mutluluk yalnızca oyunlarda mı var? gerçek hayatta mutluluğa doğru yürünmez mi? o mutluluk kavşaklarında ne engelledi bizi? niye bir mutluluğu kendi ellerimizle öldürdük? yaşanabilecekken yaşanmamış kaç mutluluk var hayatınızda? yaşanmışlardan fazla mı? yaşanmamış olanlar yaşanmışlardan fazla değil mi? bir başkasının hayatı olsaydı eğer kendi hayatımız, neyin gerektiğini nasıl da tereddütsüz söylerdik, 'bunu yaşamalısın' derdik. ama bir başkasının hayatı değil hayatımız ve biz kendimize 'bunu yapmalısın' diyemiyoruz. tam tersini yapıyoruz. korkuyor muyuz mutluluktan? yoksa yaşanmamış olanları yaşanmış olanlardan daha mı fazla seviyoruz? 'ona sevdiğimi söylemeliydim' yada 'onunla gitmeliydim' dediğiniz anlar yok mu hayatınızda? niye demediniz, niye gitmediniz ? korktuk değil mi? korktuk, çünkü bir oyun değil hayat. yada bir oyun gibi yaşayacak gücümüz yok bizim......... başkasının hayatını yaşar gibi de yaşamadık. kendi hayatımızı yaşadık ve mutlulukla aramıza kendimiz girdik. hayatı hafifçe yaşamak ağır geldi bize. hayatı ağır yaşadık.......................... yazar/Ahmet-Altan (Vusala121)
Kitabın Yazarı Ahmet Altan Kimdir?
Ahmet Hüsrev Altan (d. 1950; Ankara), yazar ve gazeteci.
Gazetecilik kariyeri
Hürriyet, Güneş, Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerinde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Milliyet'te çalıştığı dönemde, gazetede Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu kurgusal bir "Kürdiye" ülkesinden bahseden yazısı nedeniyle işinden çıkarıldı.
Taraf gazetesinin kurucusudur. 2007 yılında yayın hayatına başlayan Taraf gazetesinin Alev Er ile birlikte genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş, daha sonra Alev Er'in ayrılmasıyla genel yayın yönetmenliği görevini tek başına yürütmeye devam etmiştir. Ayrıca aynı gazetenin Kum Saati adlı köşesinde, köşe yazarı olarak yazılar yazmıştır. Eylül 2008'de Ermeni Kırımı’nın kurbanlarına adadığı bir köşe yazısı nedeniyle Türklüğe hakaretle suçlandı. Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendiği Taraf gazetesi 2009 yılında Leipzig Bankası Medya Vakfı tarafından verilen dünyanın prestijli basın ödüllerinden biri olan “Özgürlük ve Medyanın Geleceği" Ödülü'ne layık görülmüştür Ahmet Altan ayrıca 2011 yılında üçüncüsü düzenlenen ve Ulusulararası Hrant Dink vakfı tarafından özgür ve adil bir dünya için çalışan, ilham ve umut ışığı kişilere layık görülen "Hrant Dink Barış Ödülü"nün de sahibidir. Aralık 2012'de, Yasemin Çongar ile birlikte Taraf gazetesindeki görevinden istifa etmiştir.
TV programcılığı
Bunun yanında, doksanlı yılların ortalarında Neşe Düzel ile birlikte Star TV'de Kırmızı Koltuk isimli tartışma programını hazırlamış ve sunmuştur.
Özel hayatı
Yazar ve eski milletvekili Çetin Altan'ın oğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat profesörü ve yazar Mehmet Altan'ın ağabeyidir. İki çocuk babasıdır.
Ahmet Altan Kitapları - Eserleri
- Aldatmak
- En Uzun Gece
- İçimizde Bir Yer
- İsyan Günlerinde Aşk
- Kılıç Yarası Gibi
- Kristal Denizaltı
- Tehlikeli Masallar
- Son Oyun
- Ölmek Kolaydır Sevmekten
- Sudaki İz
- Karanlıkta Sabah Kuşları
- Gece Yarısı Şarkıları
- Ve Kırar Göğsüne Bastırırken
- Bir Hayat Bir Hayata Değer
- Hayat Hanım
- Dört Mevsim Sonbahar
- Yalnızlığın Özel Tarihi
- Yabani Manolyalar
- Berfin
- I Will Never See the World Again
- Dört Mevsim Sonbahar-Tehlikeli Masallar
Ahmet Altan Alıntıları - Sözleri
- "O gitmez" dediğin kaç kişi gitti? Asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun? Hafızanda birer soluk hayalet şimdi onlar ve sen onların hafızasında soluk bir hayaletsin! Gelecek, hayatından kimleri soluk hayaletlere çevirecek?" (İçimizde Bir Yer)
- Ama bazıları çok şaşırtıcıydı. Onların hastalıklarını yüzlerinden okuyamıyordunuz. (İçimizde Bir Yer)
- "- Düşmanlarımızı öldürdük, dedi. Niye düşman olduğumuzu Tanrı bilir. - Düşmanlarımız değildi, dedi Ömer, ama bize ateş ediyorlardı. Biz de onları öldürdük. - Biz de onlara ateş ediyorduk. - Eh, gelecek sefer de onlar bizi öldürürler, ödeşiriz." (Sudaki İz)
- "Yazarken bildiklerini yaşarken bilmediğine" karar vermişti. (İçimizde Bir Yer)
- Ulusal onuru’ bu kadar değerli, ‘ulusal parası’ bu kadar değersiz başka bir ülke bulmak çok zordur. (Ve Kırar Göğsüne Bastırırken)
- Erkeklerin dünyasında başarılı olmak için erkeklerden daha vahşi olmak zorundaydılar.. (Aldatmak)
- Yıllarca ıssız adada kalmış birinin, kendi yüzünün ne hale geldiğini görmek için ayna araması gibi bir telaşı vardı, (Tehlikeli Masallar)
- Bu şehrin her tarafından ihanet, cinayet, kan sızıyor. (Kılıç Yarası Gibi)
- Aslında biz hiç yaşamamalıydık… (Yalnızlığın Özel Tarihi)
- “Bazen bir insanın yokluğu bütün dünyayı bomboş yapıyordu..” (En Uzun Gece)
- 'gelecek, insanların içinden bir ışık fışkıracağını bekledikleri bir karanlıktı faniler için.' (Kılıç Yarası Gibi)
- Heyecanı macerada değil başarıda buluyordu.. (Aldatmak)
- Yalanımız, gerçeğimizden daha yakındır bize. (Gece Yarısı Şarkıları)
- Yeryüzünde iki tür insan vardır Anibal, dedi. Biri bildiğimiz normal insanlar birisi de kadınlar. Kendinle kıyaslayarak anlayamazsın onları. (Sudaki İz)
- Like Borges, you can answer the mugger who demands, 'Your money or your life,' with, 'My life.' The power you will gain is limitless. (I Will Never See the World Again)
- Hayatı yaşamak üzüntü verici bir şey. Ben de hayatımı, hayat üzerine düşünerek geçirmeye karar verdim. (Bir Hayat Bir Hayata Değer)
- "İyi" sözcüğü neredeyse anlam değiştirmişti hayatımda. (Son Oyun)
- __Eğer birgün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al onu... (İçimizde Bir Yer)
- — Sen iyi bir çocuksun Nizam güldü : — Benim iyi bir çocuk olduğumu sizden başka kimse bilmiyor, siz nereden biliyorsunuz? — Acı çekiyorsun oğlum... Acı çektiğini görüyorum... Oradan biliyorum (Ölmek Kolaydır Sevmekten)
- "Ve acaba kaçımız gelecek korkusu yüzünden geleceğimizi kaybettik?" (Kristal Denizaltı)