diorex
life

Kasırga - Miguel Angel Asturias Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kasırga kimin eseri? Kasırga kitabının yazarı kimdir? Kasırga konusu ve anafikri nedir? Kasırga kitabı ne anlatıyor? Kasırga PDF indirme linki var mı? Kasırga kitabının yazarı Miguel Angel Asturias kimdir? İşte Kasırga kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.07.2022 06:00
Kasırga - Miguel Angel Asturias Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Miguel Angel Asturias

Çevirmen: Leyla Gürsel

Orijinal Adı: Viento Fuerte

Yayın Evi: Cem Yayınevi

İSBN: 9789754060799

Sayfa Sayısı: 286

Kasırga Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nobel ödüllü Guatemalalı yazar Miguel Angel Asturias, entelektüel üretimine, Orta ve Güney Amerika’daki dinleri, yerel inanışları, mitolojiyi, folklorik dansları vb. inceleyerek başlayan bir yerel kültür araştırmacısı aynı zamanda. İlk edebî ürünlerini, bu akademik araştırmalarını edebiyat diliyle harmanlayarak veriyor ve bu alanda giderek ustalaşarak kıtanın ünlü “büyülü gerçekçilik” akımının da kurucularından biri oluyor.

Asturias’ın 1950-60 yılları arasında kaleme aldığı, “Muz trilojisi” olarak da bilinen üçlemesinin ilk kitabı olan Kasırga, işte bu araştırmalarıyla ulaştığı ustalık döneminin, yerli kültürüyle harmanladığı yazınsal dilinin ve “büyülü gerçekçilik” akımının en önemli yapıtlarından biri.

Bir yanda büyük Amerikan tekellerinin bakir ormanları sökerek açtığı muz tarlalarında çalışan işçiler, köylüler ve Yerliler; diğer yanda küçük toprak sahipleri ve onları örgütlemeye çalışan Amerikalı bir karı koca... Hepsinin üstünde ise kendini bu kez bir “kasırga”yla gösteren o amansız Doğa!

Yazar, edebiyat tarihçisi ve folklor araştırmacısı Tahir Alangu’nun sözleriyle, “Kasırga, burada toplum çatışmalarının, halktan yana olan o esrarlı tabiat güçleri karşısındaki aczini ve küçüklüğünü anlatırken, bir yandan da yabancıya karşı çıkacak büyük bir Yerli direnişin sembolü olarak kullanılıyor.”

Üçlemesinin ardından, “Muz ve gıda sektöründe yabancıların hâkimiyetini eleştirdiği ve Guatamelalı Yerlilerin nasıl sömürüldüğünü anlattığı” için, Soyvetler Birliği’nde dönemin en yüksek nişanı olarak kabul edilen Lenin Barış Ödülü’nü de kazanan Asturias; kökü yüzyıllara dayanan halk kültürünü, modern edebiyatı ve yaşadığımız çağın toplumsal gerçekliklerini harmanlayarak zihnimizde kasırgalar koparmaya devam ediyor…

Kasırga Alıntıları - Sözleri

  • Bizi hasta eden,bizi öldüren umutsuzluktur. Kafeslerinde gezinen hayvanların hayatını yaşıyoruz sanki! Cehennemden de beter bu.
  • Hiçbir şey yapmak istemezler,her şeyde güçlükler bulurlar. Tavuklar gibi folluklarını ısıtmayı ve bizlerden daha kötü yetişsinler diye bol bol çocuk yapmayı severler. Vaktinden önce yaşlanacaklar;çünkü en çok, tembellik çökertir insanı.
  • Yitirilen gençlik, anneciğim, hayatı benimsemeden sevmemizin mümkün olduğu bu zamanın içindeki yıkılma demektir.
  • "Başkasının toprağında çalışan bir kişi hiçbir vakit akbabadan atmacaya geçemez."
  • "Bir avuç para için dünyayı yitirdik biz..."
  • "O, Tanrıdan, oğullarının çalışkan olmalarını istemişti ama zengin olmalarını değil. Zenginlik insanlara her çeşit mutsuzluğu, her çeşit üzüntüyü getirir. Hele katı bir yüreğe sahip olmak en büyük mutsuzluktur. Ne var ki, şans şanstır işte ; nasıl ki başkaları, hayatlarını daima imrenmekle geçiriyorlarsa, onlar da zengin olmak için doğmuşlardı demek. "
  • "bir babanın çocuklarına bırakması gereken tek şey bağımsızlıktır. Ama, demek istiyorum ki, memur olmak tutsaklıkların kötüsüdür. Ah! Oğlanların toprakları olduğunun ve kimseye bağlı olmaksızın topraklarıyla yaşadıklarının düşünü kuruyorum! Yoksul, ama özgür! "
  • "Sen iyiysen, onlar da iyidir, sen kötüysen onlar da kötüdür ; ama bizler ne iyiyiz ne de kötü, makineleriz sadece..."
  • "İnsani örgüt, gündelikçileri, işçi başlarını, kâhyaları, yöneticileri kapsar sadece, evet yöneticileri de kapsar ; çünkü onlardan öteye başka adamlarla birlikte kör, duygusuz bir otomatlık başlar, her şeyi rakamlara dönüştürür kitaplarında ; şaşmaz, kronometrik ve kesin. "
  • "İradeymiş... İstediğin kadar çok olsun ondan sende, paran yok mu, çabaların iki adım öteye gidemez."
  • "Ürünümüzü kamyonla satmaktan başka, bir de yerliler gibi tutumlu bir yaşayış düzeni kurmalıyız ; ben buralı değilim ; ama bir yerlinin, yemekteki sadeliği, yaşayışundaki özentisizliği ve kazandığını harcamakta gösterdiği sağ duygusuyla neler yapabileceğini iyi bilirim... Geçip giden yüzyıllar boyunca yerliler değil İspanyolların soyundan gelenler, her gün birinci ya da ikinci dereceden bir büyüklük hummasına yakalanırlar. "
  • "Davranışların en bayağısı aldatmadır. Her çeşit yardım yapıyorlar. İnkar edilemez bu. Hastalıklarla savaşmak için gerekli her şeyi de veriyorlar. Gelgelelim, meyvelerin satış zamanı geldi mi, almayı kabullenmiyorlar."
  • "Yeşil Papa insani hayata yabancıydı... New York borsasının kara tahtaları üzerine tebeşirle yazılmış rakamlardan bir varlık."
  • "Yeşil Papa denilen adam, öğrenesiniz diye söylüyorum, kapalı bir büroda oturur, milyonlarca dolar emrindedir. Bir tek parmağının hareketiyle koca koca gemiler yola çıkar ya da demir atar. Ağzından çıkan tek sözcükle bir cumhuriyet satın alınır. Bir hapşırmasıyla, bir başkan, bir general ya da bir parlamenter iktidardan düşer... Koltuğu üzerinde kıçını kımıldatsa, bir ihtilal patlak verir. "

Kasırga İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dünyanın İspanyolca konuşan bölümünün en büyük romancısı denmektedir Miguel Angel Asturias için. Trilojinin ilk romanı Kasırga'da büyük bir Amerikan tröstünün bakir ormanları sökerek açtığı büyük muz tarlalarında çalışan işçilerin, sıcak, hastalık, kötü yaşam şartları altında ezilişleri, küçük toprak sahiplerinin kumpanya karşısındaki direnişleri, yönetici beyazların kadınlara saldırıları, başkentteki asker ve sivil idarecilerin satılmışlıkları, halkın içten içe bu durumdan rahatsızlığı ve kendi aralarında bunu dillendirmeye başlamaları anlatılmaktadır. Küçük toprak sahiplerini örgütleyen Amerikalı karı/koca direniş hareketine öncülük ederler. Tropikal hastalıklar, ağır çalışma koşulları, yoksulluk ile ezilen halkla onları sömüren yabancılar... Tüm bu yaşananların en doruğa tırmandığı zamanda amansız bir kasırga her şeyi yokeder. Kasırga ; burada toplum çatışmalarının, halktan yana olan o esrarlı tabiat güçleri karşısındaki acziyetini anlatırken bir yandan da yabancılara karşı büyük bir yerli direnişin sembolü olarak kullanılmış. Asturias'ın diğer kitaplarında da görüldüğü gibi, bu kitabında da yalın ve vurucu gerçekler, batıl yerli inançlar, hayal ve mizah garip bir düzenle iç içe girmiştir. Henüz Asturias'ın muhteşem kalemi ile tanışmadıysanız, bir an evvel tanışmanızı tavsiye ederim. Sağlıcakla ve kitapla kalın. (İlkay Yurttaş Koşar)

Asturias'ın Muz Üçlemesi-1 Kasırga Adlı Eseri Üzerine İncelemem: En sevdiğim Latin Amerikalı yazar Asturias'ın Muz Üçlemesi'nin ilk kitabı. Guatemalalı köylü ve işçilerin yaşam zorluklarını çok başarılı şekilde anlatmış. Asturias gerçek bir aydın. (İbrahim)

1967 yılı Nobel ödülü sahibi Guetemala'lı yazar Miguel Angel Asturias'ın okuduğum ilk kitabı. Aynı zamanda yazarın ''Muz Üçlemesi '' isimli serisinin de ilk kitabı. Yazar bu kitabında Emperyalizmin farklı bir yönünü ele alıyor ve bizi yirminci yüzyılın başlarındaki Amerika Kıtasının Tropical bir bölgesine götürüyor. Bölgeyi bir şekilde ele geçirmiş olan bir ABD şirketi , buradaki ormanları yok edip yerine muz ağaçları dikmektedir. Yerli halkı da köle gibi işçi olarak çalıştırmaktadır. Bu arada küçük toprak sahibi olan az sayıdaki bölge insanı ise çok güç şartlarla karşı karşıya kalmaktadır. İşte bütün bu olumsuz durumda ''Lester'' isimli bir beyaz ortaya çıkıp yerli halkla birlik olarak onların bu güç durumdan kurtulması için mücadele başlatmıştır. Peki bu ''Lester'' isimli şahıs kimdir ? Tuhaf hareketleri olan bir deli mi ? Gerçekten kendini yerlilerin mücadelesine yürekten adamış bir iyilik sever mi ? Bir ABD ajanı mı ? Büyük mal varlığı olan sade bir ABD vatandaşı mı ? Yoksa adı geçen şirketin bir adamı hatta ortaklarından biri mi ? İşte kitap boyunca , verilen mücadelenin aşamalarını okurken, bir yandan da bütün bu soruların cevabını arıyoruz. Yazarın oldukça sade ve sakin bir yazım şekli var. Güney Amerika yazarları gibi Asturias'ta aşırıya kaçmadan zaman zaman ölçülü düzeyde ve rahatsız edici olmayacak derecede cinselliği kullanmış. Fakat bir ''Gabriel Garcia Marquez veya Mario Vargas Llosa '' gibi espirütüel değil de daha ciddi olarak konulara değinmiş. Kitabın başlarında özellikle isimlere karşı yabancı olunduğundan dolayı okurken çok zorluk çekilmektedir. Kimin kim olduğunu, hatta karakterlerin hangilerinin kadın hangilerinin erkek olduğunu bile ayırt etmek ve alışmak neredeyse kitabın ortalarına doğru mümkün olmaktadır. Sonuç olarak Nobelli bir yazarın ülkesindeki insanların çektiklerini kurgulayıp anlattığı önemli bir eser okudum. Serinin diğer eserlerini de fırsat buldukça okumayı düşünüyorum. Ben bu eseri, farklı bir ülkeden farklı bir yazarı, üstelik de Nobel Ödülü almış bir yazarı tanımak isteyenlerin okuması gereken bir kitap olarak değerlendiriyorum. (mehmet temiz)

Kasırga PDF indirme linki var mı?

Miguel Angel Asturias - Kasırga kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kasırga PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Miguel Angel Asturias Kimdir?

Miguel Ángel Asturias 19 Ekim 1899'da In Ciudad de Guatemala'da bir hakimin ve Maya yerlisi kökenli bir annesin oğulları olarak doğdu. Hükümete karşı çıkan devrimci öğrencilerin ölüm fermanına karşı çıkan babasının görev yaptığı başşehirden Baya Verapez'e sürgün edilmesi sonunda 1904 - 1907 yılları arasında orada yaşadılar.

1918 yılında tıp okumaya başlayan Asturias, daha aynı yıl içinde hukuk ve gazetecilik okumaya karar verip San Carlos'a gitti. 1924 yılından itibaren de kısa bir süre Londra ve Paris'te din okudu. 1926'da "Amerikan yerlilerinin dinleri ve adaletleri" teziyle öğrenimini noktaladı. Asturias uluslararası alanda 1930 yılında yayınlanan Leyendas de Guatemala (Guatemala Kahramanları) adlı kitabıyla tanındı. 1930'lu yıllarda İtalya, Yunanistan, Mısır, filistin ve ABD'yi kapsayan yurtdışı seyahatlerinde bulundu. 1946'da diplomat kimliğiyle Kültür Ataşeşi olarak Meksika, Arjantin ve El Salvador elçiliklerinde görevlerde bulundu. Guatemala'daki yönetimin düşmesi sonucunda görevini bıraktı. 12 yıl boyunca Buenos Aires, Cenova ve Paris'te sürgün olarak yaşadı. 1966 yılında Guatemala'da özgür ve serbest seçimlerden sonra tekrar diplomat görevini aldı. Başkan Julio Mendez Montenegro tarafından 1970 yılına kadar Paris elçiliğine getirildi. Aynı yıl içinde Lenin Barış ödülüyle onurlandırıldı ve Fransız Pen-Club tarafından Asturias bu klübün başkanı seçildi.

Miguel Angel Asturias Kitapları - Eserleri

  • Sayın Başkan
  • Kasırga
  • Guatemala Efsaneleri
  • Guatemala'da Hafta Tatili
  • Yeşil Papa
  • Gözleri Açık Gidenler
  • Seçilmiş əsərləri

Miguel Angel Asturias Alıntıları - Sözleri

  • ... kadınlar da çiçekler gibi bakım ister... (Sayın Başkan)
  • “İnsanoğlu çok şeyler görmüştür ama böylesini görmemiştir hiç: Ölülerin mezarlarından çıkarılıp tutuklu olarak başkente taşınması.” (Guatemala'da Hafta Tatili)
  • Gece yapılan yolculuklar hızla akan bir düş gibidir... (Guatemala'da Hafta Tatili)
  • Yalnızca ırmak kaldı kala kala, kentin yansımaları akışı içinde olmaksızın seyredilen. (Guatemala Efsaneleri)
  • "bir babanın çocuklarına bırakması gereken tek şey bağımsızlıktır. Ama, demek istiyorum ki, memur olmak tutsaklıkların kötüsüdür. Ah! Oğlanların toprakları olduğunun ve kimseye bağlı olmaksızın topraklarıyla yaşadıklarının düşünü kuruyorum! Yoksul, ama özgür! " (Kasırga)
  • Kör, yolu köpeğin gözüyle bulur (Guatemala Efsaneleri)
  • Ama güneşli havadaki bir sağanaktan daha uzun süren mutluluk nerede? (Sayın Başkan)
  • Onun ışıltısı kaplamaz tüm gökyüzünü, çünkü yalnızca onun tüylerindeki yeşimlerin, bir de değerli taşların pırıltısıdır o. (Guatemala Efsaneleri)
  • "Tuttuğuna sımsıkı yapışmayınca yıkılıp gidiyor insan, sırtındaki yükle birlikte devriliyor." (Gözleri Açık Gidenler)
  • Biz kadınlar gündüz çiçek oluruz, gece kadın. (Guatemala Efsaneleri)
  • Tutsam da tutmasamda senin öğüdünü, neyse yazgım o gelecektir başıma.. (Guatemala Efsaneleri)
  • "Suskunluk ağzını sertleştiriyordu. Yalnız dilinin dilsiz olduğu bu yerde azı dişlerini birbirine sürterek hissediyordu dişlerinin varlığını. Pençelerini ve dişlerini gıcırdatarak bilemek..." (Guatemala'da Hafta Tatili)
  • "Kendimizi neyle savunalım istiyordun? Tırnaklarımızla mı? Dişlerimizle mi?" (Guatemala'da Hafta Tatili)
  • "Öğütlediğiniz bu aldatma politikası benim hoşuma gidecek şey değil. Öfkelendiriyor, utandırıyor beni. İnsan Orta Amerika'da aynada kendine bakarken acı çekiyor doğrusu ; adamların dertsiz, tasasız bir şekilde sahip oldukları topraklarını çekip alıyoruz ellerinden, bununla yetinmiyor, hepsini sarı madenden bir örtüyle, şu bok kokan altınla örttüğümüz daha bir sürü iş karıştırıyoruz ; bunun için de tüm yaptığımız iş altını pisliğe dönüştürmek oluyor... " (Yeşil Papa)
  • "Çünkü kıvılcımlar uçuşmaya devam eder ve düşünceler sönmez." (Guatemala'da Hafta Tatili)
  • "Yeşil Papa denilen adam, öğrenesiniz diye söylüyorum, kapalı bir büroda oturur, milyonlarca dolar emrindedir. Bir tek parmağının hareketiyle koca koca gemiler yola çıkar ya da demir atar. Ağzından çıkan tek sözcükle bir cumhuriyet satın alınır. Bir hapşırmasıyla, bir başkan, bir general ya da bir parlamenter iktidardan düşer... Koltuğu üzerinde kıçını kımıldatsa, bir ihtilal patlak verir. " (Kasırga)
  • Hiçbir şey göze alamayan hiçbir şey kazanamaz . (Sayın Başkan)
  • "İradeymiş... İstediğin kadar çok olsun ondan sende, paran yok mu, çabaların iki adım öteye gidemez." (Kasırga)
  • "O, Tanrıdan, oğullarının çalışkan olmalarını istemişti ama zengin olmalarını değil. Zenginlik insanlara her çeşit mutsuzluğu, her çeşit üzüntüyü getirir. Hele katı bir yüreğe sahip olmak en büyük mutsuzluktur. Ne var ki, şans şanstır işte ; nasıl ki başkaları, hayatlarını daima imrenmekle geçiriyorlarsa, onlar da zengin olmak için doğmuşlardı demek. " (Kasırga)
  • Yitirilen gençlik, anneciğim, hayatı benimsemeden sevmemizin mümkün olduğu bu zamanın içindeki yıkılma demektir. (Kasırga)

Yorum Yaz