Kayıp Arkadaş - Kemal Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kayıp Arkadaş kimin eseri? Kayıp Arkadaş kitabının yazarı kimdir? Kayıp Arkadaş konusu ve anafikri nedir? Kayıp Arkadaş kitabı ne anlatıyor? Kayıp Arkadaş kitabının yazarı Kemal Sayar kimdir? İşte Kayıp Arkadaş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kemal Sayar
Yayın Evi: Kapı Yayınları
İSBN: 9786055147372
Sayfa Sayısı: 240
Kayıp Arkadaş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Toplumların bunalım dönemleri olur.
Korkunun, kaygının hüküm sürdüğü, nostaljinin galip geldiği, merhametin unutulduğu, anlama çabasının yerini karşılıklı suçlamanın aldığı, hemen herkesin “biz ve onlar” çerçevesine yerleşip “bütün”ü kaybettiği zamanlar.
Yani radikal bir empati gereken zamanlar.
İşte böylesi zamanları, psikiyatri profesörü Kemal Sayar, incelikli ve derinlikli yorumlarıyla, farklı noktalardan ele alıyor.
Adeta bizi bize açıklıyor.
Kayıp Arkadaş, dokunduğu her temayla düne, bugüne ve yarına konuşan bir kitap.
Goethe’nin ölürken, “Işık, daha fazla ışık!” dediği rivayet edilir. Dünyamız merhamet eksikliğinden can çekişirken, “Merhamet, daha fazla merhamet!” diye sayıklıyor incinen ruhlar… Yaşayanlar... Yaşadıkları için acıyı hâlâ hissedebilenler.
Kayıp Arkadaş Alıntıları - Sözleri
- Seni inciten her ne ise onu bilmek zorundayım, seni tanımak için yaralarını da tanımak zorundayım. İnsanın insanın üzerine titrediği, insanın insana sığınak ve yurt olduğu dünyayı özlüyorum...
- "İnsan artık fiziksel olarak değilse bile zihinsel olarak mülteci." ... ~...
- İnsan kendi kendisini sessizce kaybeder.Kaybettiği başka her şeyi fark eder de kendini kaybettiğini anlayamaz.
- Asıl erdem, benim gibi olmayan için duyduğum merhamettir.
- Hayaller de kurulan darağaçları.
- "Düşmanımdan ne kadar farklı olduğumu düşünürsem o kadar aynı olurum, ne kadar aynı olduğumu düşünürsem o kadar farklılaşırım."
- Bir tufan sonrasını yaşıyoruz. Babil kulesinin ahalisi gibi herkes bir dil konuşuyor ve öteki onu anlamıyor. Herkesin konuştuğu ama kimsenin ötekini anlamadığı bir buhran iklimi.
- Her birimiz bir başkasına ötekiyiz..
- "Korkuyu tatmamış olan, cesareti de bilemez."
- İnsan artık fiziksel olarak değilse bile zihinsel olarak mülteci.
- "İnsanlar; hangi dünyaya kulak kesilmişse, öbürüne sağır."
- "Geçmiş; kelimelerde değil, tahayyüldedir."
- Bir oy, bir vergi numarası, nüfus kütüğünde bir sayı değilim. Bana da doğruları fısıldayan bir vicdanım var.
- Herkesin konuştuğu ama kimsenin ötekini anlamadığı bir buhran iklimi...
- "Unutmak, bizim için bir hayatta kalma stratejisiydi."
Kayıp Arkadaş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu kitabı uzun süredir okumak istiyordum.Kitap ülkemizi ve dünyayı etkileyen tüm güncel konulara değiniyor.Kayıp arkadaş da yazarın vicdanlı,merhametli insaniyetli yorumları mevcut. Nedir bu yok oluşunda sıkıntı çektiğimiz merhamet ? Kimdir bu kayıp arkadaş? İnsanlığın hududu nereye uzanır? Sade dili ve kroniklesmiş psikolojik,sosyolojik sorunlara çözümleri insana çok şey katıyor.Üstünlüğün ahlaki ve insani değerler yerine şişirilmiş egolar da olduğu bir çağda olmak incitiyor elbette. Öteki ve ötekileştirme kavramı üzerinden güzel örnekleri var.Şimdi Kayıp Arkadaşımızı bulalım. Keyifli okumalar... (Zehra kara)
Kemal Sayar kitaplarını severek okuyorum. Bu kitabı da uzun zamandır merak ediyordum. Ve sonunda okuyup bitirdim. İyi ki okudum dediğim kitaplar arasında yerini aldı bir kez daha. Okurken hayatın, dünyanın, Türkiye'nin gerçekleriyle öyle yüzleşiyorsunuz ki, bazı yerlerde kızıyor, bazı yerlerde üzülüyor, bazı yerlerdeyse elimden ne gelirse yapacağım diyorsunuz. İnsan insanın yurdudur evet, önemli olan da o yurtta kalmaktır, o yurdu korumaktır. Hala okumadıysanız okumanızı tavsiye eder, keyifli günler dilerim.. (Murat)
# Gece: Kayıp arkadaş... Bu sadece bir kitabın ismi değil. Kemal Sayar'ın okuduğum ilk kitabıdır, ama son olmayacaktır. Sade duygularımı özetlemek isterim sizlere, çünki bilirim duygulardır insanı bir şeylere yönlendiren. Çok sevdiğim bir söz vardır, "yaşamadan anlatamazsın" diye bu kitabı okurken sürekli düşündüm Kemal Sayar ne gibi duyguların sahibi olmuşdu da bu kitabı yazmışdı. Kitap her kese göre farklı nitelendirile bilir. Çünki her bakış acısı vardır, tek ortak yön gerçeklikdir kitapta. Kimine göre siyasi, kimine göre yaşanmışlık, kimine göre insanlığın acılarını özetler. Bana göreyse sadece son halimiz neden neye dönüşdüğümüzdür. Neydik ne olduk... Çok fazla gerçeklik var başka başka konu başlıkları altında. Aslında anlatamadığımız içimizde kalan cümleleri okudum ben bazen. En sevdiğim başlıklardan biri ölümü anlatdığıydı, biriyse haysiyyeti. O bölümlerden küçük bir kaç satırı paylaşarak devam etmek istiyorum söze: -Ancak ahlaki bir vicdanladır ki haysiyet sahibi oluruz. Evet haysiyet. Çabuk unuttuğumuz, eprimiş ve sanki artık bize bir şey söylemeyen kelimelerden biri daha. Evet, haysiyet. Bir insanım ben, istatistik hesaplarına gelmem, siz beni hesaba katmasanız da tarihi ben yazarım. "Allah ikbal sahiplerine ait evlerin duvarını, bazen, uçup oynayan bir küçük serçenin yuvasının korunması için yıkmadan tutar," demiş bir ehl-i irfan. Ursula Le Guin, "Dünyadaki bütün umut, hiç hesaba katılmamış insanlardadır," diye yazmış . Hepimiz farkında olmadan seçimlerimizle tarihi yazarız. Bir insanım ben, hayatmın bir anlamı var. Ben içindeyim diye tarihin bir anlamı var. Biriciktir benim hayatım, kimsenin hayatıyla değiş tokuş edilemez, benim rüyalarım ve acılarım bir başkasının acısıyla ve rüyalarıyla kıyaslanamaz . Tarihin görünmez gölgesiyim ben, öldüğümde gazetelere haber olmam. Geniş kitlenin meçhulüyüm belki ama haysiyetimle "Varlığın kökleri"ne değerim. Benim haysiyetimi yok sayan her kimse, onunla bir meselem var. Ve benim biricikliğimi teslim eden her kimse ona verecek bir armağanım var. Bir oy, bir vergi numarası, nüfus kütüğünde bir sayı değilim. Bana da doğruları fısıldayan bir vicdanım var. Bu alıntılar haysiyyet bölümündendi, ne olduğumuzu özetliyor yalnış anlaşılmasın bizim için değil başkalarının gözünde ne olduğumuzu, ve onlara karşı cevap sözlerimize tercüman oluyor Kemal Sayar bu satırlarla. Ve son olarak şu satırlarına deyinmek isterim: - Kendisiyle konuşabilen insana bir başkasının umutsuzluğu da konuşur. Hayatın meselesi, bu dünyadaki var oluşumuz sonlanmadan ve can ten kafesinden uçup gitmeden önce, hayatın ve ölümün neye hizmet ettiğini keşfedebilmektedir. Hayatı tam manasıyla keşfedebilmek, önceliklerimizi iyi belirleyebilmek ve hem kendimizle hem ötekilerle daha derin bir bağ kurabilmek için kendi ölümümüze çıplak gözle bakabilmek zorundayız. Ölüm anı geldiğinde, yaşadığı ömür için pişmanlık duymaktan korkmalı insan. Korkuyu tatmamış olan, cesareti de bilemez. Ölüm korkusu ölümü durduramaz ama hayatı durdurur. Artık benim söyleyecek pek fazla sözüm yok, ama çok iyi bir tavsiyem okunması gereken bir kitap. Okuyanlara şimdiden iyi tanışmalar, çünki özünüzle tanışacaksınız. (Dört Çeyrek)
Kitabın Yazarı Kemal Sayar Kimdir?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Kemal Sayar, uzmanlığını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ana bilim dalında tamamlamıştır. Daha sonra sıra ile Vakıf Gureba Eğitim Hastanesi'nde ve Çorlu Asker Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışmıştır. 28 Kasım 2000'de psikiyatri doçenti unvanı almıştır. 2000-2004 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Psikiyatri AD Öğretim Üyesi olmuştur. 2002 yılında McGill Üniversitesi'nde Tübitak araştırmacısı olarak ziyaretçi profesör unvanıyla bulunmuş ve transkültürel psikiyatri ve psikosomatik tıp alanında araştırmalar yapmıştır. Daha sonra Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde dört yıla yakın bir süre başhekim yardımcısı ve 13. Psikiyatri Kliniği Şefi , dört aylık bir süre de (vekil) başhekim olarak çalışmıştır. 2008 yılında profesör olarak Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlamış ve üç yıl sonra Marmara Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalına geçmiştir. Halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı başkanıdır. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmış, Açık Radyo'da ve daha sonra Star televizyonunda "Ruhun Labirentleri" isimli bir programı hazırlamış ve sunmuştur.TRT'de İnsanlık Hali adlı programı bir yıl yapmıştır. Yirminin üzerinde kitabı olan Sayar, edebiyatla da yakından ilgilenmektedir.
Kemal Sayar Kitapları - Eserleri
- Sufi Psikolojisi
- Ruh Hali
- Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez
- Hayat Teselli Bulmaktır
- Her Şeyin Bir Anlamı Var
- Özgürlüğün Baş Dönmesi
- Yavaşla
- Ruhun Labirentleri
- Hüzün Hastalığı
- Kalbin Direnişi
- Terapi
- Olmak Cesareti
- Otoyol Uykusu
- Merhamet
- Kendine İyi Bak
- Kültür ve Ruh Sağlığı
- Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza
- Koruyucu Psikoloji
- Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı
- Beni Sessiz de Sevebilir misin?
- Merhamet Devrimi
- Kayıp Arkadaş
- Psikolojiye Giriş
- Sanal Aşk
- Bütün Şiirleri
- Ölümden Önce Bir Hayat Vardır
- Ruh Hastalığını Anlamak
- Ricat
- Psikiyatri ve Kültür
- İki Güneş Arasında
- Hızır ve Roza
- Bir Bilim Olarak Psikiyatri
- Antipsikiyatri
- Karanlıkta Görmek
- İnsan Halleri
- Başı Sınuklar İçin Kılavuz
- Dünyaya Geldim Gitmeye
- Ağ
- Aile Olmak
- Aşk ile Anı Seyretmek
- Ruhun Derin Yaraları
- Dijital Çocuk
- Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem
- Aleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik
- Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
- Melekleri Ürkütmek
Kemal Sayar Alıntıları - Sözleri
- Belki de yeryüzünde hiçbir eş, sahip olduğu ilmi, Hz Peygamberin Hz Aişe ile paylaştığı kadar eşiyle paylaşmamıştır. Hiçbir eş de eşinden ilim almak için Hz Aişe kadar çaba göstetmemiştir. (Aile Olmak)
- Hayatın trajedisi ölmek değil, yaşarken içimizde ölmesine izin verdiklerimizdir. ... ~... (Ölümden Önce Bir Hayat Vardır)
- Eve geldiğinizde doğrudan odanıza gider, dertsizlik maskenizi takarsınız. (Koruyucu Psikoloji)
- Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl (Aşk ile Anı Seyretmek)
- Müsaade ederseniz hayatımın bu bölümünde ağlayacağım. (Otoyol Uykusu)
- Kendimizi özel hissettiğimizde, kendimize dair farkındalığımız azalıyor. Çok da uzağa gitmemize gerek yok. Yiyip içtiklerini sosyal medyada paylaşanlar, başka insanları kızdırabileceklerini çoğu zaman fark etmiyorlar bile. Sosyal paylaşım siteleri kıskançlık ve özenme için elverişli bir platform oluşturuyor. 2013’te Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, kişinin son zamanlarda kıskançlık hissettiği durumların yüzde 20’sinin Facebook yüzünden olduğu ortaya çıkmış. Bu kıskançlıkların çoğu diğer kişinin görüntüsü, yaptığı tatiller ve sahip olduğu sosyal hayattan kaynaklanıyor… Nihayetinde kıskançlık. hayattan alınan keyif ve tatmin duygusunu azaltıyor (Ağ)
- Kişiler ahlaki tutarlılığı önceleyen bireyler olmaktan çıkarak başkaları tarafından beğenilmeyi önceleyen bireylere dönüşür ahlaki olarak doğru olanı yapmak yerine başkalarını cezb ederek onların beğenisini kazanmak hayatın temel amacı olur (Kültür ve Ruh Sağlığı)
- Senden geriye, senin güzelliğine, doğruluk ve iyiliğine tanıklık eden sözler kaldı. Zaten bir söz, iyiliğe tanıklık etmiyorsa neye yarar ki? Senden sonra üstümüze çok yağmurlar yağdı, olmadık zamanlarda bir üşüme tuttu bizi ve dedik ki “Biraz yağmur kimseyi incitmez”. (Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza)
- Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. (İki Güneş Arasında)
- Diğer insanlara yakın olmanın zarar görmek anlamına geldiği bir ortamda benmerkezci anlayış gittikçe yükselir. (Terapi)
- Soru sormaktan kaçınmak verilebilecek cevapların en kötüsüdür (Bir Bilim Olarak Psikiyatri)
- Saygının sadece kelimelerle değil, aynı zamanda vücut diliyle de ilgili olduğunu gösterin. (Koruyucu Psikoloji)
- Gözlerimin önce ışığa alışması gerek. Riyakarlığa, tepemizde dolaşıp da yağmayan bulutlara. (Ricat)
- Tek sırrı şu ki hayatın İnsan Tanrı'yı özler (Ricat)
- Öz anne babasını huzurevine gönderip, evde kedi köpek besleyen insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz NFK (Aile Olmak)
- Bir yarayı, bir incinmeyi veya gönül kırıklığını geride bırakmak ve hızla oradan uzaklaşmak isteriz. (Karanlıkta Görmek)
- Günümüz insanı, internet öncesi zamanların ortalama insanının kuracağı ilişkilerin kat kat fazlasına sahip. Yine de bir türlü aradığını bulamıyor. İlişkiler hızlı başlayıp hızlı bitiyor. Sanal ilişkilerin çekiciliği belki en çok da buradan temelleniyor. Elde etme ve vazgeçme kolaylığından... İlişki kurmak ve bozmak artık çok kolay. (Sanal Aşk)
- "Allah'ın halifesi olan insan, Allah'ın zât, sıfat ve fiillerinin en mükemmel şekliyle tecelli ettiği varlıktır. O, Allah ile âlem arasında, zâhir ile bâtın arasındadır (berzah). O bütün ilahi kemal manaları kendisinde gerçekleştiren kişidir. Âlem bir ayna gibidir; insan-ı kâmil bu aynanın cilasıdır." (Sufi Psikolojisi)
- Derin bir yasın tetiklediği öfkeden korkmak gerekir. (Merhamet)
- “Ancak beni işitecek bir insanın varlığıyla sohbet mümkün olur.” (Hayat Teselli Bulmaktır)
Editör: Nasrettin Güneş