Kelebekler Gamsız Uçar - Ahmed Günbay Yıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kelebekler Gamsız Uçar kimin eseri? Kelebekler Gamsız Uçar kitabının yazarı kimdir? Kelebekler Gamsız Uçar konusu ve anafikri nedir? Kelebekler Gamsız Uçar kitabı ne anlatıyor? Kelebekler Gamsız Uçar PDF indirme linki var mı? Kelebekler Gamsız Uçar kitabının yazarı Ahmed Günbay Yıldız kimdir? İşte Kelebekler Gamsız Uçar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmed Günbay Yıldız
Editör: Ümran Tüzün
Tasarımcı: Ravza Kızıltuğ
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786050807097
Sayfa Sayısı: 360
Kelebekler Gamsız Uçar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ahmed Günbay Yıldız, Modern Türk edebiyatı geleneğinin en üretken kalemlerinden biri şüphesiz. 46. kitabı olan Kelebekler Gamsız Uçar, bu üretkenliğin ve olgunluğun dışa vurumu.
Evlatlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan bir anne ve bir baba... Ebveynin boşluğunu dedesinin yanında doldurmaya çalışan bir çocuk... Çocukları ile bağlarının gittikçe zayıfladığını fark eden anne baba, bu durumdan, haksız yere dedeyi sorumlu tutar ve dede ile torunu acımasızca ayırmaya çalışırlar. Ancak araya mesafelerin girmesi, dede ile torunu birbirine daha çok bağlayacak, gönüllerini daha da yakınlaştıracaktır.
Yetişme çağında, bağlı olduğu tek kişiden de uzak düşen Haluk, kendisine örnek alacak kimseyi bulamayınca müthiş bir boşluğun içinde bocalamaya başlar. Efkarlı ve düşünceli günler biribirini kovalarken, tehlikeli hadiselerle burun buruna gelen Haluk, bu zorlukları aşabilecek mi? Düştüğü karanlıklardan tek başına aydınlığa çıkabilecek mi? İnancının ilkelerini dedesinin hayat anlayışıyla ören Haluk, "Kelebekler Gamsız Uçar" sözü misali her şeyi kapıp koyverip değerlerinden vaz mı geçecek, yoksa onlara sıkıya sarılıp erdemli bir hayatı mı seçecek?..
Ahmed Günbay Yıldız, gençler ve aileler için yazmaya devam ediyor... Ebeveynin sorumlulukları nelerdir, bir evlat için model olmak nedir, gençlik dönemlerinde doğru ellere tutunmak, bütün bir hayat için ne ifade eder? Kelebekler Gamsız Uçar, bir ilkgençlik okuması; salim bir bilinç ve erdemli bir hayat için...
(Tanıtım Bülteninden)
Kelebekler Gamsız Uçar Alıntıları - Sözleri
- Ana Ufuklar,"Gel" Diye Bağırır, Ellerinde Çiçek Haykırarak. Seni Gür Sesiyle hayat çağırır, Beni De Çiğneyip Geçtiğin Toprak
- "Bana vefalı mektuplar yaz," demiştim sana "Kalbimi umutlandıran günleri o satırların sihriyle kısaltan, içinde beni hayata yeniden çağıran sözcükler bulunsun," demiştim, unuttun mu?
- Gerçekler insanları acıtabilir, ancak soylu bir davranıştır acıtan gerçeklere rağmen, haksızlığa uğrayanın yanında olmak.
- Sence sevgi birkaç cilalı sözden mi ibarettir?
- Dedem şöyle söylerdi sık sık,"İnsanlar gözlerinin önündeki fevkaladelikleri görmezden gelirler de başka adreslerde ararlar yitiklerini."
- Orta yerde hiçbir sebep yokken umutlarındaki bahar hazana döner de bıkıp usanır mısın yaşamaktan?
- Namus ve iffet anlayışı kadınlar için nasılsa erkekler için de aynıdır.
- Çalınan düşlerimin karşılığını istiyor hülyalarım.
- Hayat aşamadığım engelleriyle düşüncelerime dokundu.
- Kalbinde zamansız oluşan sevdasının büyüsüne tutsaktı
- Yabancısı olduğum hüzünler var senin bakışlarında
- Sevgi birkaç cilalı sözden mi ibarettir?
- "Ömrün tadı damakta kalır, yitik zamanların anılarını yâd ederken." "Yitik zamanların tutkuları, insanın gözlerinin önüne silinmeyen fotoğraflar dizer."
- Göklerim vardı benim de. Hiçkimsenin ihlal edemediği enginlikleri olan göklerim...
- Bu çağın yitik değerlerini taşıyan düşünceler incitir beni.
Kelebekler Gamsız Uçar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
en son ne zaman bir Ahmet Günbay Yıldız kitabı okudum hatırlamıyorum ama sanırım bir on yıl olmuştur. yolculuk yaparken böyle kitapları okumayı çok seviyorum. hem yormuyor hem de bir yolculuk serüveninde başlıyor ve bitiyor. Kitabı okuyunca günümüzün en büyük problemlerinden biri ile karşılaştım. Ebeveyn sevgisinden mahrum büyüyen çocuklar. bu hep üzüntü vermiştir bana. Nerde karşıma çıkarsa çıksın beni hep düşündürüyor. evlatlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan bir anne ve babanın boşluğunu dedesinin yanında doldurmaya çalışan bir çocuk. çocukları ile aralarındaki bağlarının koptuğunu fark eden anne ve baba sorumlu olarak dedeyi kabul ederek Haluk'u yani cocuklarını hiç dinlemeden dedeyi hayatlarından çıkartarak anne baba sorumluluğunu yerine getirdiklerini düşünüyorlar. Her şeyi alabilir temin edebilirsin bir çocuğa ama ebeveyn sevgisini vermediğin zaman asla bağları sağlam tutamazsın. Haluk ailede kendisine örnek alınacak kimseyi bulamayınca kendi iç çekişmesini sonlandırarak yazar, şair olan dedesini örnek alır. Bu durum Haluk ve ebeveyni arasındaki zayıf hatta kopmak üzere olan bağı tamamen yok eder. bundan sonrası kadere teslim olan ve yaşadıklarına sabreden, dürüst bir hayat sürmeye çalışan Haluk ve yaşadıkları.... İnancını ve inancının gereklerini yerine getirmeye çalışan Haluk, dedesinin yaşayışını kendine rol model olarak kabul eden Haluk, "Kelebekler Gamsız Uçar" misali yaşamayı kabul etmeyecek ve bakalım başına neler gelecek. Peki ya siz bu durum da erdemli bir hayatı mı, yoksa Gamsızca yaşanan bir hayatı mı tercih ederdiniz? akıcı, sürükleyici hayatın içinden bir eser. Erdemli bir hayat.... (Betül Zeyrek)
Kelebekler gamsız uçar. İnsanlar, gamsız uçmaya çalıştıklarında ise bedelini ödemeye mahkumdurlar. Anne ve babası tarafından şefkate hasret, dedesini hayatının idolü olarak belirleyen Haluk, tutarsız adımlar, alınan yanlış kararlar neticesinde hatalarının bedellerini öder. Önce, ailesinden uzaklaşır. Dedesiyle sürdürdüğü hayatı da çok sakin geçmez. Atılan iftiralar, delikanlılık gururları derken, kimi zaman haksız, kimi zamanda kendi aldığı yanlış kararlar neticesinde kendisini olaylar içerisinde bulur. Yazarımız, bir kez daha ahlaki değerleri, gamsız haraketlerimizin sonuçlarını bize göstermiş. Aşık olmak, budala olmak değildir diyor aynı zamanda yazar kitabında. Körü körüne yapılan davranışların da ağır bedelleri olabiliyor. Okurun yine güzel bir kitap sunmuş Ahmet Günbay Yıldız. Tavsiye ederim. (Nefise)
Bir kelebeğin gamsız uçuşlarının sancılarını yaman ağrılarla çeken bir gencin hikayesi…Fuzuli'nin 'kim istedi sevdayı, gamlı aşk ziyandır' mısrasının hayat bulduğu hikaye.. Yıllar olmuştu Ahmet Günbay Yıldız kitabı okumayalı. Uzun zamandır kitaplıktan gözlerimin içine bakan kelebek kapaklı kitabı elime alırken, kitap kahramanın gamsız değil de efkar dolu bir hikayesi olacağını tahmin etmiştim. Çünkü biliyorum ki Ahmet Günbay Yıldız hüzün yazar, okuyanı efkar basar. Sevgili hemşehrimin sade, akıcı dili ve harika betimleme ve kişileştirmelerinin yanında hikayenin kurgusu ve sayfalara diziliminin yerinde olması hikayeyi sürükleyici kılıyor. Ahmet Günbay Yıldız bütün eserlerinde başroldeki kişilere muhafazakar ve müsbet bir karakter giydiriyor, burada olduğu gibi. Ve etik değerler çerçevesinde derliyor hikayesini..Ebeveyn sorumluluklarını hatırlatıyor ve nasihat veriyor gençlere ‘’budala çocuk, sevdalanmak, aptal yerine konulmak değildir hiçbir zaman. Bencillikler, dostlukların ve hatta aşkların mayasını bozar’’ diyerek. Yalnızlığın yaraladığı ruhumuza can bulunca hangimizin gözünü kör etmedi ki sevda. İşte gençlik döneminde yanlış adımların götürdüğü yeri gösteriyor. Yanık buğdaylar, figan, çiçekler susayınca, sitem kitapları gibi etkilemese de hikayesi, bam teline dokunan cümleler dizmiş yazar, kalemi daim olsun inşallah değerli hemşerimin.. (Ahmet Asaf)
Kelebekler Gamsız Uçar PDF indirme linki var mı?
Ahmed Günbay Yıldız - Kelebekler Gamsız Uçar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kelebekler Gamsız Uçar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmed Günbay Yıldız Kimdir?
1941 yılında Tokat iline bağlı Reşadiye ilçesinin Kızılcaören köyünde dünyaya gelmiştir. Annesi Saniye Hanım, babası Haydar Bey'dir. Öğrenimine köyünde başladı ve on yaşına kadar orada sürdürdü. Daha sonra babasının işi dolayısıyla Ankara'ya yerleşen bir ailenin ferdi olarak, eğitimine burada devam etti.
Bu arada edebiyata ilgi duydu ve şiirler yazdı. Başlangıçta şiir bir tutku haline gelmişken, zamanla edebiyatın diğer dallarına da ilgi duymaya başladı. Hikayeleri ve makaleleri muhtelif dergi ve gazetelerde yayınlandı.
Yazar asıl yükselişini romanla yaptı ve romanda karar kıldı. "Çiçekler Susayınca", "Yanık Buğdaylar" ve "Figan" romanları çeşitli gazetelerde seri halinde yazıldı ve daha sonra kitaplaştırıldı. Bunu diğer romanları takip etti. Eserlerinde Türk toplumunun her kesimini ele aldı ve işledi. İyi ve kötü yönleriyle insan ve toplum arasında etkileşimin ötesindeki sebepleri tespit ederek gözler önüne serdi ve çözüme yönelik ip uçları da verdi.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin kurucusu olan yazar, kitaplarının basıldığı Timaş Yayınları'nın da kurucusudur.
Yazarın yurtdışında özellikle Almanya da büyük bir okuyucu kitlesi vardır. Ayrıca yazara dış basının da ilgisi büyüktür.
Ahmed Günbay Yıldız Kitapları - Eserleri
- Yanık Buğdaylar
- Sitem
- Boşluk
- Çiçekler Susayınca
- Mavi Gözyaşı
- Figan
- Dallar Meyveye Durdu
- Ekinler Yeşerdikçe
- Günahın Rengi
- Benim Çiçeklerim Ateşte Açar
- Azat Kuşları
- Aynada Batan Güneş
- Gurbeti Ben Yaşadım
- O'na Secde Yakışıyor
- Sevdalar Sözde Kaldı
- Afedersin Hayat
- Sevmekten Korkuyorum
- Siyah Güller
- Babamdan Sonra
- Gönül Yarası
- Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi
- Bir Dünya Yıkıldı
- Aşka Uyanmak
- Kelebekler Gamsız Uçar
- Üç Deniz Ötesi
- Sokağa Açılan Kapı
- Kendimi Unutup Sana Ağladım
- Sular Durulursa
- İstanbul Yüzlü Kadın
- Ülkemin Açmayan Çiçekleri
- Güneşe Matem Düştü
- Kayıp Sabahlar
- Kiralık Hayaller
- Orada da Yıldızlar Kayar mı?
- Sahibini Arayan Mektuplar
- Leyl Işıkları
- Anılar da Yakılır
- Yıllar Geriye Dönse
- Gidersen Veda Etme
- Yürekte Büyümek
- Hülyalar Hüzün Açtı
- Beyaz Atlı
- Kaderin Çağırdığı Yerdeyim
- Leyla Yokuşu
- Kalbime Sensizliği Anlatamadım
- Sarı Mendil Mavi Oya
- Son Kale
- Aşk Diye Bir Şey
- Issız Evin Kedisi
- Cemre Önce Kalbe Düşer
- Al Yüreğim Senin Olsun
- Gün Solar Akşamın Mateminden
- Bahçemde Hazan
- Hayata Dair Notlar
- Gelirim
- Gül ve Hüzün
- Efkar Vakti
- Yeşil Çığlık
- Uzak Umutlar Şehri
Ahmed Günbay Yıldız Alıntıları - Sözleri
- "..Sen ne kadar saklarsan, gözlerin sözlerini yalanlar.." (Yanık Buğdaylar)
- Unutma, zaman kendisini ihmal edenlerden daima intikam almıştır. (Bir Dünya Yıkıldı)
- Hayat, aşkı gönlümde, eli boğazımdadır, Bir hayat yaşarım ki yüreğim ağzımdadır. (Üç Deniz Ötesi)
- "Nedense insanlar, hata yapıp arkalarına bile bakmadan giderlerken, dönüşlerinde bıraktıklarını yerinde bulamayacaklarını düşünmek bile istemiyorlar. Bu da hataların bir başka yüzü işte..." (Yıllar Geriye Dönse)
- İnsan bazı şeyleri umut edemediği için beyninde kurgusunu bile yapamaz. (İstanbul Yüzlü Kadın)
- Şair yeryüzünde üzüntüsüz insan yoktur diyor, şayet varsa o da insan değildir. (Aynada Batan Güneş)
- " Talihsizlik sayar insan imtihanlarını..." (Son Kale)
- Güneş sensiz batıyor, sensiz sökecek şafak, Bahar yalnız bitiyor, sensiz solacak yaprak, Ömür dediğin ne ki , hasretinle tükensin? Güller solmadan gel ki , vuslatın gecikmesin. (Leyla Yokuşu)
- "Vedalar ne kadar hazin olursa olsun, doğuşlar kadar batışlara da kaptırırdı yüreğini." (Babamdan Sonra)
- Ve her hikâye bitmeye yazgılıdır ,kalem tükenince ..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
- Bulutlar kuşattı yine gökleri, Çileye arzunun, manası başka.... Neden bilmem efkâr bastı her yeri Diyorum, yeniden başlasam aşka.... (Bahçemde Hazan)
- Birbirinin benzeri renksiz, aksiyonsuz günler kadar azap verici bir ömür olamazdı. Çile Müslüman'ın pişeceği kap değil miydi? (Hülyalar Hüzün Açtı)
- Hakikaten hayat, çözümü güç bir denklemdir. Dün, bugünden çok uzak. Yarın, okunmamış bir kitaba benzer. (Çiçekler Susayınca)
- İnsanın şahsiyet kazanması, ahlaka verdiği üstün değerlerle mümkün olabiliyormuş... (Sevmekten Korkuyorum)
- "Yalnız seccademin yönünde şefkat, Beni kimsecikler anlamaz madem, Öp beni alnımdan, sen öp seccadem. " (Leyl Işıkları)
- "...en yakın arkadaşlıklar bile karşılıklı menfaatlerin üzerine kurulmuştu." (Sokağa Açılan Kapı)
- Her geçen gün biraz daha bozulup, dünler yerini gergin yarınlara devrederek geçiyordu... (Azat Kuşları)
- Lakin hayaller hakikatlerin o kadar zıttı ki (Gurbeti Ben Yaşadım)
- "Güzel odur iffet gülün soldurmaz, Yiğit odur gönül sırrın sızdırmaz..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
- İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayali tanıyamaz,o kadar güzeldir; Zihninde açan bir fikre yetişemez,o kadar yüksektir; Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir. Bu aczi ile bir feryat koparır, yahut pek karanlık bir şey söyler, yahut hiçbir şey söyleyemez... (Bir Dünya Yıkıldı)