Kelimeler Şehri - Alberto Manguel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kelimeler Şehri kimin eseri? Kelimeler Şehri kitabının yazarı kimdir? Kelimeler Şehri konusu ve anafikri nedir? Kelimeler Şehri kitabı ne anlatıyor? Kelimeler Şehri PDF indirme linki var mı? Kelimeler Şehri kitabının yazarı Alberto Manguel kimdir? İşte Kelimeler Şehri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alberto Manguel
Çevirmen: Esen Ezgi Taşçıoğlu
Orijinal Adı: The City of Words
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750816369
Sayfa Sayısı: 140
Kelimeler Şehri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Alberto Manguel, Massey Konferansı sunumunun kitaplaştırıldığı Kelimeler Şehri'nde, dünya üzerinde bir arada yaşamamızın nasıl mümkün olacağını sorguluyor ve toplumlar arasındaki giderek artan tahammülsüzlüğe edebiyat cephesinden yaklaşarak, sorusunun cevabını toplum mühendisleri yerine yazarlar, şairler, sanatçılar ve "hikâyelerin" verebileceğini söylüyor. Hikâyeler insanlığın ortak değerleridir ve dil, din, ırk ayrımlarından etkilenmeden herkesi insani bir paydada birleştirirler. Manguel'e göre, insanlık hallerini daha iyi kavramanın yolu, Gılgamış'tan Don Quijote'ye, Babil Kulesi'nden HAL'in dijital ekranına, bütün insanlığa mal olan kült hikâyelerle efsaneleri araştırmakta yatıyor.
"Niçin kimliğin tanımlarını kelimelerde arıyoruz ve böylesi bir arayışta hikâye anlatıcısının rolü nedir? Dil, dünya tahayyülümüzü ne şekilde belirliyor, sınırlandırıyor ya da genişletiyor? Anlattığımız hikâyeler kendimizi ve başkalarını algılayışımıza nasıl yardımcı oluyor? Böylesi hikâyeler, bütün bir topluma, doğru ya da yanlış, bir kimlik ödünç verebilir mi? Son olarak, hikâyelerin bizi ve içinde yaşadığımız dünyayı değiştirmesi mümkün müdür?"
Kelimeler Şehri Alıntıları - Sözleri
- En önemlisi insanın gözleri ve ayaklarıdır, dünyayı görebilmeli ve ona gidebilmelisin.
- Okumak ise belleğin bir işlevidir, okuduğumuz hikayeler başkalarının geçmiş deneyimlerinden kendi başımızdan geçmişçesine tat alabilmemize olanak sağlar.(Haham Uri sormuştu : Davut, mezmurları yazmış kabiliyetli bir adamdı peki ya ben? Ben ne yapabilirim? Cevabı,onları okuyabilirim, olmuştu.
- Hikâyeler belleğimiz, kütüphaneler bu belleğin depolarıdır ve okumak da, ezbere söyleyerek ve parlatarak, onu tekrar kendi deneyimlerimize dönüştürerek ve eski nesillerin muhafaza etmeye uygun gördükleri hatıraların üzerine inşa etmemizi sağlayarak bu belleği yeniden yaratabilmemize olanak veren beceridir.
- O bir dogma değildir, olguları belirtir, ancak tanımlayıcı yanıtlar vermez, mutlak doğrular ilan etmez, tartışmasız varsayımlar talep etmez, yaftalayıcı kimlikler önermez...
- Tüm okumalar yorumdur, her okumanın açığa vurdukları okurun koşullarına bağlıdır.
- Hafif bir kum tanesiyim Duvara asılı bir kum saatinin içinde. Hızlı, ama bir devinimle, bir akıntıyla işlenmişim.
- Okumak belleğin bir işlevidir; okuduğumuz hikâyeler, başkalarının geçmiş deneyimlerinden, kendi başımızdan geçmişçesine tat alabilmemize olanak sağlar.
- ...hayat boyu süren gelişigüzel okumalar yapma alışkanlığımdan geriye, sayfalarında düşüncelerimin başkalarının kelimeleriyle dile gelmiş hallerini bulduğum bir okuma defteri...
- "Onu niçin sevdiğimi öğrenmekte ısrar edecek olursamz, bunu ifade edemem sanıyorum, ancak şunu söyleyebilirim: Çünkü o, o idi; ben de bendim." Montaigne
- Hikâyeler bize kim olduğumuzu ve eleğinden geçtiğimiz bu kum saatlerinin ne olduğu anlatabilir, bunca istismar edilmiş bir dünyada, konforlu bir mutlu sona gereksinim duymaksızın bize bir arada yaşamda kalmanın yollarını sunan bir gelecek önerebilirler.
- "Onu niçin sevdiğimi öğrenmekte ısrar edecek olursanız , bunu ifade edemem sanıyorum."
- Başkalarına, konuşmak ve söylediklerimizin bize aksettirilmesi için muhtacız.
- Tüm okumalar yorumdur, her okumanın açığa vurdukları okurun koşullarına bağlıdır.
- Hiçbir okuma masum değildir.
- Anlatılarak var olan, yine anlatılarak yok edilir.
Kelimeler Şehri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
DİPÇE : Kassandra'nın Sesi, Gılgamış Tabletleri,Babil'in Tuğlaları, Don Quijote'nin Kitapları ve Hal'in Ekranı bölümleri üzerinden dünya üzerinde bir arada yaşamımızın entelektüel bir sorgulamasını yapıyor Manguel. Giderek çoğalan tahammülsüzlüklere edebiyat penceresinden cevaplar arıyor ve hikaye sunucusunun muazzam etkilerine maruz bırakıyor bizi. Kelimeleri örmek cismani bir dünya inşaa etmektir esasında, ve inşa edilen hikayelerden dünyalar, kim olduğumuzu değilse bile en azından olduğumuzu bilme yetisine ulaştırır bizi. "Hikâyeler bize eleğinden geçtiğimiz bu kum saatlerinin ne olduğu anlatabilir, bunca istismar edilmiş bir dünyada, konforlu bir mutlu sona gereksinim duymaksızın bize bir arada yaşamda kalmanın yollarını sunan bir gelecek önerebilirler." Bu alıntıdan da yola çıkarak 'öteki'nin varoluşumuzu mümkün kıldığı gerçeğine ulaşmak ve kabullenmek kolaylığına çevrilen sırtlarımız, pusa mahkum gözlerimize ihanet etmiyor mu, düşüncesinden kurtulmamalıyız. Hiçbir okuma masum değildir, diyen Manguel'i okumak bir eliniz geçmişi kurcalarken gözünüzün önünde kristal sözcüklerden piramitler büyütmektir. Manguel, iyi okur arkadaşlarıma önerimdir. (Gncokuyor)
Hikâyeler Belleğimizdir.: Okuyabilmek ne büyük şans! Kâğıda düşmüş küçük kara lekeleri, işaretleri tanımak… Tanımakla kalmayıp anlam çıkarabilmek. Bununla da yetinmeyip metni başka anlamlara yorabilmek. Yormak var yorumlamanın içinde, bir uzun koşu demek ki okumak… Hiç okumayan, okuma yazma bilmeyenden farksızdır der bir Fransız. Okumak, insanın kendine giden yollar bulmasıdır.Hikâyeler belleğimiz, kütüphaneler bu belleğin depolarıdır ve okumak da, ezbere söyleyerek ve parlatarak, onu tekrar kendi deneyimlerimize dönüştürerek ve eski nesillerin muhafaza etmeye uygun gördükleri hatıraların üzerine inşa etmemizi sağlayarak bu belleği yeniden yaratabilmemize olanak veren beceridir.Dil aracılığıyla canlandırılan bu dünya gerçekliği, paleontologlardan öğrendiğimize göre, bilincimize ilk olarak büyülü bir biçimde maddesel bir şey olarak dahil olmuştu: Başlangıçta, kelimeler yalnızca zamanda değil, uzamda da yer kaplıyor gibi görünmüştü bizlere; tıpkı su ya da bulutlar gibi.Keşfettiğiniz için hiç pişman ve sizlere birşeyleri katacağından eminim.Keyifli Okumalar.. (Kerim Titiz)
Alberto Manguel ile tanışmama vesile olan o müthiş anlatımıyla Kelimeler Şehri. Onu okumadan önce dil'in bu denli mühim olduğu gerçeğini, kelimelerin hayatlarımıza ve kaderimize ait koca bir serüvenin gizli kahramanı olduğunu tahayyül edememiştim. Gılgamış'tan Don Quijote' ye, Babil Kule'sinden HAL'e kadar okuru sürüklediği o efsane ve hikaye paylaşımları son derece isabetli tasvirinin anahtarı oluyor. "Bırak diğerleri daha canlı görünen, adeta nefes alan bronzdan tasvirler yapsınlar. Zaten öyle yapacaklar, mermerden yapılma yaşayan yüzleri uyandırsınlar. " Dil, anlatım, hikaye. /Kimliğimiz, dünyamız, algılayışımız. Bu eksende dönen ve döndükçe içimizin şehrini bize döndüren bir dizi kelimeler atlası. Cümleleri tanımlayıcı ve düşündürücü. Akışkan sınırlar ve kimliklerin dünyasında yaşarken biz, nerede olduğumuz ve nereye gideceğimizi kelimelerden örülü yolları işaret ederek hatırlatıyor. 'Ben buyum, biz buyuz.' dan, 'Ben kimim, biz kimiz?' i sorgulatıyor. Ayrıca Döblin'in yazmak üzerine düşüncelerini dinliyorsunuz Manguel'den: "Döblin için yazmak, şimdinin eleğinden geçerek geleceğe süzülen bir eylemdir; kelimelerin anbean oluşmakta olan gerçekliği biçimlendirmesine ve isimlendirmesine izin veren dilin daima akışıdır." Anlıyorum ki kelimeler şehrinde yaşamaya ihtiyacımız var, o şehir bize bizi hatırlatacak huzurun şehri. (Şilan Tekmen)
Kelimeler Şehri PDF indirme linki var mı?
Alberto Manguel - Kelimeler Şehri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kelimeler Şehri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alberto Manguel Kimdir?
Alberto Manguel 1948'de Buenos Aires'te Arjantinli bir ana babanın çocuğu olarak doğdu. Çocukluğunu babasının diplomatik görevi nedeniyle İsrail'de geçirdi. Çek bakıcısından İngilizce ve Almanca öğrendi. Anadili İspanyolcayı, 1955'te Arjantin'e döndükten sonra öğrendi.
Öğrenciliğinde Jorge Luis Borges'e dört yıl süresince kitap okudu. Yaşamını Fransa, İtalya ve İngiltere gibi değişik ülkelerde sürdüren Manguel, 1988'den beri Kanada vatandaşı.
Yazarlığı yanında çok dilli bir çevirmen, antoloji yazarı ve yayıncı olarak uluslararası ün kazanan Manguel'in başlıca yapıtları arasında Hayali Yerler Sözlüğü (Çev. Sevin Okyay-Kutlukhan Kutlu, YKY, 2005), 1992'de McKitterick Ödülü'nü kazanan romanı News from a Foreign Country Came (Yabancı Bir Ülkeden Haberler Geldi) ve Kanada'da Kurmaca-Dışı dalında Genel Vali Edebiyat Ödülü'nü kazanan Reading Pictures: A History of Love and Hate (Resimleri Okumak: Aşk ve Nefretin Tarihi) sayılabilir.
Manguel'in Türkçeye çevrilen diğer kitapları şunlardır: Başka Ateşler: Latin Amerikalı Kadın Hikayeciler Antolojisi (Çev. Tomris Uyar, 1988); otuzdan fazla dile çevrilip uluslararası bir çoksatar olan, Times Literary Supplement tarafından Yılın En İyi Kitapları arasına seçilen ve Fransa'da Médicis Ödülü'nü kazanan Okumanın Tarihi (Çev. Füsun Elioğlu, YKY, 2001); Borges'e kitap okuduğu günlere ilişkin anılarını anlattığı Borges'in Evinde (Çev. Cem Akaş, YKY, 2002), Palmiyelerin Altında Stevenson (Çev. Cem Akaş, YKY, 2004), Okuma Günlüğü (Çev. Mehmet H. Doğan, YKY, 2007), Geceleyin Kütüphane (Çev. Dilek Şendil, YKY, 2008), Kelimeler Şehri (Çev. Esen Ezgi Taşcıoğlu, YKY, 2009).
Alberto Manguel Kitapları - Eserleri
- Dönüş
- Borges'in Evinde
- Okumanın Tarihi
- Ayrıntılara Aşık Adam
- Kelimeler Şehri
- Gezgin, Kule ve Kitapkurdu
- Palmiyelerin Altında Stevenson
- Bütün İnsanlar Yalancıdır
- İlyada ve Odysseia - Homeros
- Okuma Günlüğü
- Kütüphanemi Toplarken
- Tanpınar'ın İzinde Beş Şehir
- Efsanevi Yaratıklar
- Geceleyin Kütüphane
- Okumalar Okuması
- Yabancı Bir Ülkeden Haber Geldi
- Merak
- Hayali Yerler Sözlüğü
- Ulises'in Dönüşü
- Başka Ateşler
- Resimleri Okumak
Alberto Manguel Alıntıları - Sözleri
- Bir geri kalmışlık,bir çirkinlik.... "Geçmişin kayıpları ile malul bir kent" yani.... (Hayali Yerler Sözlüğü)
- Her okur belli bir kitaba bir miktar ölümsüzlük getirmek için vardır. Okuma bir bakıma yeniden doğum ritüelidir. (Geceleyin Kütüphane)
- Kimi okurlar Aineias destanının ikinci bölümünde biraz hayal kırıklığına uğramıştır; bunun nedeni Vergilius'un bu bölümü gereğince işleyecek zamanı bulamamasından çok, Peter Levi'nin ustaca altını çizdiği üzere, Vergilius'un "Homeros dünyasının birincil ilkesini, yani şiirin yeniklere ve ölülere aidiyetini," anlayamamasıdır. Vergilius'un şiirinde Aineias, bizzat Agustus'un mirasçılık ettiği hanedanın kurucusu ve haliyle muzaffer bir kahramandı. Oysa Homeros'ta gerçekten kazanan yoktu. (İlyada ve Odysseia - Homeros)
- Yolsuzluk, açgözlülük ve şiddet tutkusunun sebep olduğu durumlar hakkında ciddi endişeler taşımak ile kimsenin sorumlu tutulmadığı, bizi bekleyen kötü talihimize yalancıktan yanmak arasında fark vardır. Gerçekten de korkunç şeyler olmuştur ve her gün ve her gece hala daha olmaktadır, ama bunun sebebi bir öğleden sonra başımıza düşüp bizi öldürecek olan bir kazma değil, daha çok, ahlak dışı hareket eden bir sürü kadın ve erkeğin eylemidir. (Efsanevi Yaratıklar)
- Her şey bir tuzak olabilir. (Bütün İnsanlar Yalancıdır)
- Ama yenik Troyalılara düşmanlarına karşı "ölümlerinden sonra" bir zafer kazandırarak, efsaneyi gerçek tarihe benzer bir şeye dönüştüren Vergilius'tur. (İlyada ve Odysseia - Homeros)
- İspanyolca'da "bekleme" sözcüğü espera, "umut" anlamına gelen esperanza ile aynı kökten geliyor. Gide, Günlük'ünde şunu söylüyor: “Sala de espera. Ne güzel bir dil bu, beklemeyi umutla karıştırıyor!'' (Okuma Günlüğü)
- "Okumak ve yazmak bana teselli vermiyor ama uzaklaştırıyor." Dünyanın gürültüsünden uzaklaşmak Düşünecek bir yer bulmak. (Geceleyin Kütüphane)
- Çağdaş Türkiye’nin kurucusu Atatürk 1933’te yaptığı bir konuşmasında ‘’Tarih bir köprüdür.’’ demişti. ‘’Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını beklememeliyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gereklidir.’’ (Efsanevi Yaratıklar)
- Terk edilmiş kütüphaneler orada çalışmış yazarların gölgelerini barındırır ve onların dalgınlıkla geldikleri uğrak yeridir. (Geceleyin Kütüphane)
- Yüzümüz, ömrümüz boyunca değişir. Yaş, tecrübe, hisler, kazalar ve ışşığın değişimleri bize ait olduğunu düşündüğümüz özellikleri değiştirir, öyle ki, ayna durmadan şaşırtabilir bizi. (Resimleri Okumak)
- Bilmem aşık olmak nedir bilir misiniz...Her şeyi kucaklayan gök kubbe altında, başka bir vaziyete bürünmek. Demek istediğim mutlak esaret,ellerin ve zihnin koşulsuz şartsız,geri döndürülemez biçimde teslimiyeti. (Bütün İnsanlar Yalancıdır)
- Belle Epoque döneminin hoppaları, Dr.Johnson ile birlikte, suyun vücudu yumuşattığına, kirinse sağlıklı bünyeye işaret ettiğine inanıyordu. (Ayrıntılara Aşık Adam)
- Cooper eserini yarıladığında onun sürekli gecenin geç saatlerine kadar oturmasına öfkelenen karısı gizlice çalışma odasına girmiş, bütün notlarını alıp ateşe atmış. (Kütüphanemi Toplarken)
- Mutlu ve müşfik bir kadının elinden çıkmış gibiydi tabiat. (Resimleri Okumak)
- MÖ yedinci yüzyılın İyonyalıları, Nil deltasının batı uçlarında ve İkinci Katarakt'ta dükkanlar açmış girişimci tacirlerdi; bunlar arasındaki en maceracıların adları Ebu Simbel'deki devasa heykellerin bacaklarında yazılıdır. Bu kişiler Mısır'dan harika bir icadı, papirüs tomarlarını getirmiş ve Herodot'a göre Yunanlar bunlara, kendi kitapları parşömenden yapıldığından diphteria, yani "deriler" demeyi sürdürmüşlerdir. (İlyada ve Odysseia - Homeros)
- “Borges için gerçeğin çekirdeği kitaplardaydı; kitap okumakta, kitap yazmakta, kitaplar hakkında konuşmaktaydı. Binlerce yıl önce başlamış olan ve asla bitmeyeceğine inandığı bir diyalogu sürdürdüğünü, derinlerde bir yerde biliyordu. Kitaplar geçmişi yeniden kuruyordu.” (Borges'in Evinde)
- "Tek bir satırı derinlemesine ve ayrıntısıyla okuma edimi Aziz Augustinus'a göre geçmişin, bugünün ve geleceğin butün kütüphanelerini aksettirir, her sözcük geriye doğru Babil'e ve ileriye doğru kıyamet borusuna kadar çınlardı." (Gezgin, Kule ve Kitapkurdu)
- "Beni sevdin çünkü şeytan olduğumu düşündün," (Palmiyelerin Altında Stevenson)
- Kelimeler bize, bir toplum olarak dünyanın ne olduğuna inandığımızı gösterir. (Okumalar Okuması)