diorex
Dedas

Kesin Bilim Olarak Felsefe - Edmund Husserl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kesin Bilim Olarak Felsefe kimin eseri? Kesin Bilim Olarak Felsefe kitabının yazarı kimdir? Kesin Bilim Olarak Felsefe konusu ve anafikri nedir? Kesin Bilim Olarak Felsefe kitabı ne anlatıyor? Kesin Bilim Olarak Felsefe PDF indirme linki var mı? Kesin Bilim Olarak Felsefe kitabının yazarı Edmund Husserl kimdir? İşte Kesin Bilim Olarak Felsefe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.06.2023 19:00
Kesin Bilim Olarak Felsefe - Edmund Husserl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Edmund Husserl

Çevirmen: Abdullah Kaygı

Orijinal Adı: Philosophie Als Strenge Wissenschaft

Yayın Evi: Türkiye Felsefe Kurumu

İSBN: 9789757748175

Sayfa Sayısı: 73

Kesin Bilim Olarak Felsefe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Husserl bu kitapta, doğalcılık ve tarihselcilikle, özellikle de onların arkasındaki pozitivizm ve spektisizmle hesaplaşıyor.

Husserl'e göre araştirma dürtüsü felesefelerden değil, şeylerden ve problemlerden yola çıkmalıdır. Atılmasi gereken önemli adım, fenomenolojik nelik kavrayışıyla, sonsuz bir çalışma alanının açıldiğını ve tüm dolaylı sembolleştiren ve matematikselleştiren yöntemler olmadan da kesin ve gelecekteki tüm felsefe için belirleyici olan bilgilerin ortaya konabileceğinin farkına varılmasıdır.

Kesin Bilim Olarak Felsefe Alıntıları - Sözleri

  • Şeylerin kendisini sorgulamalıyız. Sözcüklerimize biricik anlam ve akla uygun haklılık sağlayacak olan deneyime ve görüye dönelim.
  • Gerçek bilimin olduğu her yerde, bilim gerçek ölçüde ,her şey ,aynı anlamda öğrenilir ve öğretilir
  • ... Asıl varlık , gerçek olarak var olan her şeydir. ...
  • Felsefe öğretilmez; çünkü burada böyle objektif olarak kavranmış ve temellendirilmiş görüşler yoktur. Bunun anlamı şudur: Burada kavramlarla kesin bir şekilde sınırlandırılmış ve anlamları tümden aydınlanmış problemler, yöntemler ve teoriler yoktur.
  • ''Kant, felsefenin değil, yalnızca felsefe yapmanın öğrenilebileceğini söylemeyi severmiş. Bu, felsefenin bilimsel olmadığının itirafından başka nedir ki. Bilim, gerçek bilim nereye kadar uzanıyorsa, ancak oraya kadar ve her yerde aynı anlamda öğretilebilir ve öğrenilebilir.''
  • ... Fenomenoloji, öz bilgisi elde etmek için uyguladığı yönteme, " reduksiyon yöntemi" (ayıklama yöntemi) adını verir. Reduksiyon yöntemi ile fenomenoloji, psikolojik ve öteki fenomenlerden "saf öze”; başka bir anlatışla, empirik genellik hakkında bilgi sağlayan bir düşünmeden, özsel genelliğe varır. Bu bakımdan fenomenolojinin fenomenleri irrealdir. Fenomenoloji real fenomenlerin değil, reduksiyon yöntemi uygulanan fenomenlerin bilgisi, bir öz bilgisidir. Reduksiyon yoluyla temizlenen fenomenler, artık irrealitelerdir. İşte fenomenoloji real olayları değil, bu irrealiteleri "öz" olarak kavrar. ...
  • Önyargılar körleştirir, ve kim ki, sadece deneyim olgusuna bakar ve deneyim bilimlerini içten geçerli sayarsa, deneyim alanında bir doğa olgusunun olgu olarak çelişikliği gösterilmeceğinden, çelişik sonuçlardan o kadar rahatsız olmayacaktır.
  • Genellikle bizim hayattaki amaçlarımız iki türlüdür. Birisi, zamanımızın içindedir; öteki, sonsuzluk için; birisi, çağdaşlarımıza hizmet getiren yetkinliğimiz, öteki ise bizden sonra yaşayacak olan en uzaktaki kuşaklar için yetkin olmaktır.
  • içe bakışla fenomenlerin akışını izleyerek (her biri akışta bir birlik ve hatta akarken kavranan bir birlik olan) fenomenden fenomene ulaşırız ve fenomenlerden başka da hiçbir şeye.
  • Gerçekten, nasıl oluyor da algılar, görünüşler çeşitli olduğu halde, bir ve aynı nesneyi "görüntü haline" getiriyorlar, öyle ki, onlar onun kendisi, onları bağlayan bir birlik ya da özdeşlik bilinci olarak "aynı şey" olabiliyorlar, sorusu, ancak fenomenolojinin öz araştırmaları ile açık bir şekil kazanabilecek ve yanıtlanabilecek bir sorudur (bizim soru tarzımızda önceden işaret edilmiş olduğu gibi). Bu soruyu deneysel doğa bilimleri bakımından yanıtlamak istemek, onu anlamamak ve anlamsız bir şekilde yanlış yorumlamak demektir. Bir algının, genellikle bir deneyimin, işte belirtisi bu olan, rengi, formu vb. bu olan bir nesnenin algısı olması, onun özü ile ilgili bir konudur; nesnenin "varoluşu" ne olursa olsun.

Kesin Bilim Olarak Felsefe İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Descartes, Sokrates ve Kant üçgeninde kesin bir bilim olarak felsefeyi inceleyen Husserl düşüncesinin merkez noktalarından biri de budur. Husserl'e göre felsefenin kesin bir bilim olarak yeniden yaratımı ancak sistematik bir devamlılık arz edecek şekilde sürekli kılınmasıyla mümkün olacağını düşünür. Bu kitabında Husserl doğalcılık ve tarihselcilik noktasında oldukça net karşı çıkışlarıyla felsefeyi, naturalist yaklaşımdan ve tarihselci yaklaşımdan (hermeneutik yöntemi kullandığı için) kurtarmaya çalışmaktadır. Bunu da Descartes'ın görüşlerinden destek alarak yapmaktadır. Peki Descartes ne kadar haklıdır? İşte Husserl eleştirisi de buradan başlamaktadır. Bugün insanlığın düşüncesine bulaşan nihilizmin asıl sorumlusu olarak değerlendirmek gerek Descartes'ı. Onun, ratio üzerinden bulaştırdığı bir tür düşünsel hastalık olan ve insan evladının içinde kıvrandığı bu bilinçli bilinçsizliğin kökeni işte buradan gelmekteydi. Husserl, Descartes'ın meditasyonunda saf egonun cogito’ya dönmesiyle mutlak bir temel oluşturduğunu bunu da felsefede bir çığır açılımı olarak değerlendirmesi üzerinden yazmış olduğu bu kitabı aslında eksiğin eksiği olarak değerlendiriyorum. Kesin bilim olarak felsefe sözcüğünde bile bir başkalaşım mevcut. Bu düşünce yapısında ne felsefe tam olarak felsefe kimliğinde ne de bilim tam anlamıyla objektif ve deneysel bir kimlik içerisinde... Fikren karşı olduğum bir kitaptı. Dolayısıyla pek övemeyeceğim. Ancak Descartes eleştirilerini okuyarak, felsefe ve bilimi sistematize ederek kilisenin düşünsel tekeline sunan sistemi anlayıp da değerlendirmek önemli diye düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim. (Uğur De Molinari)

Kitabın üzerinde durduğu temel nokta; felsefenin kesinlikle bir bilim olup olamayacağı noktasındadır. Ve bu savı ortaya atarken psikolojik, tarih ve doğa bilimlerinden hareketle bir yol izlenmekle birlikte; dil teorisi gibi farklı bir yaklaşımla da çözümlenmeye çalışılmıştır. Ancak kesin ve apaçık bir sonuca varılamamakla birlikte felsefenin kabul edililirliği diğer bilimlerin kabul edilirliğiyle aynı statüdedir. Çünkü hem fizik hem de metafizik açıdan gelişmesi için ikili yapıya da ihtiyaç vardır. Bilim varlığını felsefeyle, felsefe devamlılığını bilimle sağlamaktadır. Bu bağlamda ikisi de insanlık boyunca farklılarını sürdüreceklerdir. (By pippo)

Kanıt: Skeptik sorunlarda olusturulmus olan felsefeye değil probleme odaklı olmamızın gerekliliğini kitabı okuyunca daha iyi anladım. Felsefi akımlara değil deneysel olarak eksik görülenlere çözüm sunmak gerekir. Töz burda ulaşmamız için asıl nokta.Fenomenoloji ise işte burda devreye giriyor. Kitap dil olarak ağır. Okumakta zorluk çekebilirsiniz. Yabancı terimler için sürekli google'ı meşgul edebilirsiniz. Iyi okumalar.. (Umut)

Kesin Bilim Olarak Felsefe PDF indirme linki var mı?

Edmund Husserl - Kesin Bilim Olarak Felsefe kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kesin Bilim Olarak Felsefe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Edmund Husserl Kimdir?

Edmund Husserl, (d. 8 Nisan 1859 - ö. 27 Nisan 1938), Alman filozof.

Husserl, Berlin ve Viyana'da matematik, fizik, astronomi, felsefe eğitimi aldı. 1882'de Viyana Üniversitesi'nde matematik doktorası yaptı. 1883'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla dikkat çekti. 1901-1916 yıllarında Göttingen Üniversitesi'nde matematik ve felsefe dersleri verdi. Bu arada, zamanının önemli düşünürleriyle, örneğin Wilhelm Dilthey ve Max Ferdinand Scheler gibi isimlerle etkileşim hâlinde oldu.

Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir yön çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonradan inşa edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir. Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve Yeni-Kantçılık'ın akademilerde etkili bir güç haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu. Felsefe içerisinde tüm metafizik spekülasyonlardan ve bilimci ön yargılardan sıyrılmayı arzu eden yepyeni bir başlangıç yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca uygun, pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak bilinen felsefe hareketinin temellerini attı. Göttingen Üniversitesi'inde verdiği beş dersi türkçeye çevrilmiştir. Bu metin "Mantık Araştırmaları" ile "İdeler" adlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in "transandantal" bir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram "indirgeme"nin(Reduktion) ilk belirdiği yazılardan biridir.

Her ne kadar başka filozoflarda da fenomenolojik kavrayışa ortak bir takım felsefi kaygılar görmekteysek de, özgün ve özgürleştirici bir felsefi hareket olarak fenomenoloji ilk kez Husserl tarafından, felsefeyi pekin bir inceleme yöntemi olarak kurmak amacıyla kullanıldı. Husserl'ın fenomenolojisinde, çıkış noktası olarak hocası Franz Brentano'nun belirleyici bir rolü vardır. Husserl, kendi fenomenolojik yöntemini dayandırdığı "yönelimsellik" fikrini Brentano'dan alır ve onu geliştirmek suretiyle hocasında mevcut olmayan özgün bir yönelimsellik anlayışı sunar.

Edmund Husserl Kitapları - Eserleri

  • Fenomenoloji Üzerine Beş Ders
  • Kesin Bilim Olarak Felsefe
  • Bunalım
  • İçsel Zaman Bilincinin Fenomenolojisi Üzerine
  • Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe
  • Cartesian Meditations
  • Paris Konferansları

Edmund Husserl Alıntıları - Sözleri

  • Şeylerin kendisini sorgulamalıyız. Sözcüklerimize biricik anlam ve akla uygun haklılık sağlayacak olan deneyime ve görüye dönelim. (Kesin Bilim Olarak Felsefe)
  • . Hayati ihtiyacımızda bilimin bize söyleyeceği hiçbir şey yok. Mutsuz zamanlarımızda en uğursuz ayaklanmalara teslim olan insanın en yakıcı bulduğu soruyu ilke olarak tam olarak dışarıda bırakır. Tüm bu insan varoluşunun anlamı ya da anlamsızlığı hakkında sorular. Tüm insanlar için evrensel ve gerekli olan bu sorular, rasyonel kavrayışa dayalı evrensel yansımalar ve cevaplar talep etmiyor mu? ... (Bunalım)
  • "Kırmızıyı görerek ve onu kendine özgü doğası içinde kavrayarak, kırmızı sözcüğüyle tam da kavrananı ve görüleni kastettiğimizde, hâlâ kırmızının neliğinin veya kırmızının anlamının ne olduğunu sormak ve bundan kuşku duymak nasıl anlamsız ise, aynı biçimde, bilginin neliği ve bilginin ana yapısına ilişkin olarak, eğer saf görme ve ideleştirici bakışla fenomenolojik indirgeme alanı içerisinde ilgili örnek fenomenler göz önünde ise ve ilgili tür verilmişse, onun [bilginin] anlamının ne olduğundan hâlâ kuşku duymak da anlamsızdır. Ama bilgi kırmızı gibi basit bir şey değildir, onun çok farklı biçim ve türlerinin birbirinden ayrılması gerekir; yalnızca bu da değil, bilgilerin birbirleriyle olan öz bağlantıları da araştırılmak zorundadır. Çünkü bilgiyi anlamak, bilginin -zihinsel biçimlere ilişkin farklı öz tiplerinin belirli öz ilişkileriyle sonuçlandığı- teleolojik bağlantılarına genel açıklık kazandırmak demektir. Bilimsel nesnelliğin olanaklılığınm ideal koşulları olarak her türlü deneysel girişimi norm olarak düzenleyen ilkelerin nihaî aydınlatılması da bunun içindedir. İlkelerin aydınlatılmasına ilişkin tüm araştırma, bütünüyle fenomenolojik indirgemenin tekil fenomenlerinin zemininde oluşan öz alanında iş görür." (Fenomenoloji Üzerine Beş Ders)
  • ... Kuram olarak felsefe, yalnızca kuramcıyı değil, felsefe olarak eğitilmiş herhangi bir kişiyi de özgürleştirir. ... (Bunalım)
  • "Önce anlaşılması gereken, gerçekten önemli sorun, bilginin 'en son anlamlandırılması' sorunudur ve bununla birlikte, olanaklı bilgiyle karşılıklı ilişkisinde neyse o olan nesne sorunudur. Bunun da ötesinde anlaşılması gereken, bu sorunun yalnız saf apaçıklık alanında, en son normlar alanında -onlar saltık verilmişlikler olduğundan- çözülmesi gerektiğidir. Her şeyi aydınlatan tüm bağlılaşımların anlamını belirlemek için, teker teker tüm temel bilgi biçimlerinin ve bilmede tümüyle ya da kısmen verilmişlik kazanan nesnelerin temel biçimlerinin görme yöntemiyle aydınlatılması gerekmektedir." (Fenomenoloji Üzerine Beş Ders)
  • Kendi usunu kullanma cesaretini gösteremeyen "bilgin" bilim öncesi aşamadan çıkamaz. (Bunalım)
  • Gerçekten, nasıl oluyor da algılar, görünüşler çeşitli olduğu halde, bir ve aynı nesneyi "görüntü haline" getiriyorlar, öyle ki, onlar onun kendisi, onları bağlayan bir birlik ya da özdeşlik bilinci olarak "aynı şey" olabiliyorlar, sorusu, ancak fenomenolojinin öz araştırmaları ile açık bir şekil kazanabilecek ve yanıtlanabilecek bir sorudur (bizim soru tarzımızda önceden işaret edilmiş olduğu gibi). Bu soruyu deneysel doğa bilimleri bakımından yanıtlamak istemek, onu anlamamak ve anlamsız bir şekilde yanlış yorumlamak demektir. Bir algının, genellikle bir deneyimin, işte belirtisi bu olan, rengi, formu vb. bu olan bir nesnenin algısı olması, onun özü ile ilgili bir konudur; nesnenin "varoluşu" ne olursa olsun. (Kesin Bilim Olarak Felsefe)
  • ''Felsefe dünyada,varolanın evrenini görür ve dünyada ulusal öznel ve kişisel öznel olarak değişen dünya tasarımlarına karşı nesnel dünya haline gelir, yani doğruluk nesnel doğruluk olur. Böylece felsefe kozmoloji olarak işe koyulur, öncelikle besbelli ki kavramsal ilgisi içinde cisimsel doğaya yönelmiştir,çünkü mekan ve zamanda verilmiş her şey her durumda,en azından taban olarak,cisimselliğe ihtiyaç duyar. '' (Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe)
  • ... Tin, yalnızca tin, kendinde, kendi için bir var olandır; o, bağımsızdır. O, bu bağımsızlık içinde, yalnızca bu bağımsızlık içinde gerçekleşen yasaldır. ... (Bunalım)
  • ... Çözüm kendinden kaçmamak, yeniden kendi olduğu şey olmaya çalışmaktır. ... (Bunalım)
  • ... İnsan tinselliği insan fiziğine dayanır, her bireysel tinsel yaşam, cisimsellik üzerine kurulmuştur. ... (Bunalım)
  • birinci tekil kişiye tutunun. (Fenomenoloji Üzerine Beş Ders)
  • ‘’Çeşitli hata ve yanılma olasılıklarını düşünerek, öyle bir kuşkucu çaresizlik içine düşebilirim ki, sonunda hiçbir şeyden emin olmadığımı, benim için her şeyin kuşkulu olduğunu söylerim. Ancak her şeyden kuşku duyamıyacağım da apaçıktır; çünkü ben her şeyin kuşkulu olduğu yargısında bulunuyorsam, benim böyle bir yargıda bulunduğum kuşku taşımaz; bu nedenle evrensel bir kuşkuyu sürdürmek istemek anlamsız olacaktır. Her kuşkulanma durumunda kuşkulanmakta olduğum, kuşkusuz kesindir. Aynı şekilde her cogitatio'da bu böyledir. Nasıl algılamada, tasarımlamada, yargılamada ya da çıkarımda bulunursam bulunayım, bu edimler ister nesneli ister nesnesiz olsun, ister emin olarak ister emin olmadan yapılsın, algılamayla ilgili olarak, benim şunu ya da bunu algıladığım; yargıya ilişkin olarak, şu ya da bu yargıda bulunduğum mutlak olarak açık ve kesindir.’’ (Fenomenoloji Üzerine Beş Ders)
  • "Ancak her şeyden kuşku duyamayacağım da apaçıktır; çünkü ben her şeyin kuşkulu olduğu yargısında bulunuyorsam, benim böyle bir yargıda bulunmam kuşku taşımaz." (Fenomenoloji Üzerine Beş Ders)
  • ... Fenomenoloji, öz bilgisi elde etmek için uyguladığı yönteme, " reduksiyon yöntemi" (ayıklama yöntemi) adını verir. Reduksiyon yöntemi ile fenomenoloji, psikolojik ve öteki fenomenlerden "saf öze”; başka bir anlatışla, empirik genellik hakkında bilgi sağlayan bir düşünmeden, özsel genelliğe varır. Bu bakımdan fenomenolojinin fenomenleri irrealdir. Fenomenoloji real fenomenlerin değil, reduksiyon yöntemi uygulanan fenomenlerin bilgisi, bir öz bilgisidir. Reduksiyon yoluyla temizlenen fenomenler, artık irrealitelerdir. İşte fenomenoloji real olayları değil, bu irrealiteleri "öz" olarak kavrar. ... (Kesin Bilim Olarak Felsefe)
  • ... Yaşamdan söz ederken yalın bir yol seçilmeli, ancak dil, gösterilen şeyi apaçık kılacak biçimde kullanılmalı. ... (Bunalım)
  • ''Kant, felsefenin değil, yalnızca felsefe yapmanın öğrenilebileceğini söylemeyi severmiş. Bu, felsefenin bilimsel olmadığının itirafından başka nedir ki. Bilim, gerçek bilim nereye kadar uzanıyorsa, ancak oraya kadar ve her yerde aynı anlamda öğretilebilir ve öğrenilebilir.'' (Kesin Bilim Olarak Felsefe)
  • . Tüm bilinç bir şeyin bilincidir. ... (İçsel Zaman Bilincinin Fenomenolojisi Üzerine)
  • . Hayati ihtiyacımızda bilimin bize söyleyeceği hiçbir şey yok. Mutsuz zamanlarımızda en uğursuz ayaklanmalara teslim olan insanın en yakıcı bulduğu soruyu ilke olarak tam olarak dışarıda bırakır. Tüm bu insan varoluşunun anlamı ya da anlamsızlığı hakkında sorular... ... (Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe)
  • ''Nesnel bir ruh öğretisi hiç olmadı ve asla da olmayacak. '' (Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe)

Yorum Yaz