Kesin İnançlılar - Eric Hoffer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kesin İnançlılar kimin eseri? Kesin İnançlılar kitabının yazarı kimdir? Kesin İnançlılar konusu ve anafikri nedir? Kesin İnançlılar kitabı ne anlatıyor? Kesin İnançlılar PDF indirme linki var mı? Kesin İnançlılar kitabının yazarı Eric Hoffer kimdir? İşte Kesin İnançlılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Eric Hoffer
Çevirmen: Erkıl Günur
Yayın Evi: Olvido Kitap
İSBN: 9786056923975
Sayfa Sayısı: 210
Kesin İnançlılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitap tam teşekküllü bir ders kitabı değildir. Bu bir düşünceler kitabıdır ve yeni bir yaklaşıma işaret ettiği ve yeni soruların dillendirilmesine yardım ettiği sürece yarı-hakikatlerden kaçınmaz. “Bir kaideyi resmetmek için,” der Bagehot, “epeyce abartmanız ve epeyce şeyi dışarıda bırakmanız şarttır.”
“Yirminci yüzyılın en etkili kitaplarından.” Time
Alman asıllı dünyaca ünlü ABD’li düşünür Eric Hoffer’in, Nazizmin ilgasından sonra ve Soğuk Savaş’ın tırmanmasından hemen önce kaleme aldığı Kesin İnançlılar, temelde kitle hareketlerinin ve bu hareketlere katılan bireylerin psiko-politikasına dair önemli ve provokatif düşünceler barındıran bir eser.
Hoffer bu kitabında, kendi ülkülerine ulaşmak için gerekli enerjiyi kitlelere “pompalayan” dinî ve ideolojik hareketlerin gelişme safhalarını, beslenme kaynaklarını, birey ve toplum üzerindeki çalışma mekanizmalarını, bağlayıcı ve zorlayıcı yapılarını irdelerken, okuru da bu konular üzerine her daim sorgulamaya –zaman zaman kendisine cephe alınmasını dahi göze alarak– teşvik ediyor. Yazıldığı 1951 yılından bu yana birçok dile çevrilen ve tüm dünyada çoksatar olan Kesin İnançlılar, günümüz dünyasına hâlâ ışık tutan bir yapıt.
(Tanıtım Bülteninden)
Kesin İnançlılar Alıntıları - Sözleri
- ''Dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendinde görmesiyle başlar.''
- ''Bu kadar serbest konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir.''
- “Fanatikler, ölümden çok, özgürlükten korkar.”
- Oliver Cromwell şöyle demişti: “Bir insan hiçbir zaman, nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar uzun yol gidemez.”
- "Uğrunda canımızı vermeye hazır olmadığımız bir amacın, hayatımızı değerli kılacağından emin olamayız."
- Tehlikeden korkmaz, engeller onun cesaretini kırmaz ve çelişkiler onu şaşırtmaz, çünkü onların var olduğunu kabul etmez. İmanın kuvveti, Bergson’un işaret ettiği gibi, dağları yerinden oynatmasından değil, yerinden oynatılan dağları görmemesinden belli olur.
- "Aşırı benciller hüsrana kapılmaya epey meyillidir. Bir kişi ne kadar bencilse, hüsranları da o denli şiddetli olur."
- Bireysel çıkarlarımız ve umutlarımız, uğruna yaşamaya değer görünmediğinde, hayatı yaşamaya değer kılacak şeyi kendi dışımızda aramaya şiddetle ihtiyaç duyarız. Kendini adamanın, sadakatin ve manevi teslimiyetin her çeşidi esas itibarıyla, ziyan olan beyhude hayatlarımıza değer ve anlam verebilecek bir şeye can havliyle sarılmamızdır.
Kesin İnançlılar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın özeti şu cümle olabilir; ''Dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendinde görmesiyle başlar.’’ Buradan hareketle toplumsal anlamda belli bir değişimin öncüsü olmak için ideolojisi perspektifinde mücadeleye atılan insanların sosyopsikolojik çözümlemesini yapmış yazar bu kitabında. Özellikle şunu belirteyim ki kitap herhangi bir görüşü eleştirmek veya başka bir görüşü olumlamak için değil, toplumsal hareketlerin doğasını, bu hareketlere katılan insanların psikolojik altyapısını irdelemektedir. Bu anlamda kültürel ve siyasal alanlarda aktivist biriyseniz muhakkak kendinizi sorgulayacaksınızdır bu kitap aracılığıyla. Bu noktadan sonra sözüm örgütlenmiş bireye. Kitap sana bilmediğin veya farkında olmadığın bir şeyi anlatmıyor. Yine de seni kendinin yargıcı olman için teşvik ederek ne yaptığını sorgulatıyor. Bir şeyleri değiştirmek, öncü olmak, yön vermek için örgütlendiğin platformda sen ne kadar sen olarak kaldın? Peki ya ideolojin gereği hitap ettiğin kesim ne kadar anlıyor ve ne kadar katılıyor sana? Bu yaptığın başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendinde görmek değil midir? Duyar gibiyim, oldu o zaman elimizi kolumuzu bağlayıp oturalım öylece! Dediğini. Elbette bu sorular sonucunda varılması gereken sonuç bu değil. Dinle küçük adam! Sen ve ait olduğun toplumu oluşturan bireyler birer küçük adamlarsınız. Hepimiz öyleyiz. O kadar acı tecrübeye, yaşanılan işkenceye rağmen kendimizin ne olduğunu bilmeden, ihtiyaçlarımızın ne olduklarının farkında dahi varmadan yaşamaya devam ediyoruz. Bu durum artık kendi kendimize zarar vermeye noktasına kadar vardı. Ve sen yırtık dondan fırlar gibi ortaya çıkıp küçük adamlar adına, halk adına onların temsilcisi olduğunu iddia ediyorsun. Senin dini görüşün dışındaki her görüş suç, senin sınıfın dışındaki her sınıf ihanetçi, senin kimliğin dışındaki her kimlik aşağı, senin temsiliyetinin dışındaki her temsiliyet gayrıyasal… Dinle küçük adam! Böyle bir ortamda ortaya koyduğun eyleminin anlatımı şudur; iktidarı ele aldığında bahsini ettiğin kötülerden daha kötü olacaksın. İktidarın doğası da, senin ortaya çıktığın koşullar da bu sonuca bizi topyekün götürmektedir. Wilhelm Reich sana dinle küçük adam derken, Hoffer de senin anatomini ele almış ve detaylıca anlatmış. Oku küçük adam. (Uğur De Molinari)
özgürlük yapabildiklerimizden ziyade,yapamadıklarımızla ilgilidir.: Hoffer’ın Kesin İnançlılar adlı eserinde “küçük adamlar”dan oluşan kitlenin “halkın sözde temsilcisi” olduğu zaman ve gücü ele geçirdiği durumlarda bunu nasıl kötüye kullandığını çeşitli kitle hareketlerinden örneklerle analiz ediyor. Hoffer, kitlenin iktidar gücünü ele geçirince önceki dönemleri aratan kötülüklerinin altındaki temel gerçeğin bilinçaltını şöyle açığa çıkarıyor: “dünyadaki bütün kötülükler, birilerinin başkalarının iyiliği için hareket etme hakkını kendilerinde görmesiyle başlar.” Hoffer kitabında kitle hareketlerinin oluşumunda kitle psikolojisinin gücünü, bu psikolojinin “bireylilik yitimi”ne nasıl neden olduğu ve “yaralı bilinç”li insanlardan oluşan kitlenin öznelerarası durumunun bir toplumu nasıl felakete sürüklediğini çeşitli örneklerle ortaya koyuyor. Hoffer söze şöyle başlıyor: “insanoğlu büyük adam olmak için hevesle doludur fakat bir gün anlarki sadece küçük bir adamdır, mutlu olmak için hevesle doludur fakat bir gün anlarki sadece mutsuzdur, mükemmel olmak için büyük hevesler taşır fakat bir gün anlarki sadece kusurlarla doludur, insanlar tarafından sevilen ve sayılan bir kimse olmak için devamlı ümitler taşır fakat bir gün anlarki kusurlarından dolayı sadece insanların hoşgörüsüne muhtaçtır. Hoffer, insanın bir kitle uğruna özveride bulunması esasen bir özveri veya fedakârlık değil, aksine tahammül edilemez durumundan kurtulmak ve aşırı bir şekilde muhtaç olduğu aidiyet ihtiyacını karşılamasından kaynaklanan bir çıkar ilişkisi olduğunu ileri sürer. “Bireydeki kolektif bir topluluğun üyesi olduğu bilinci yani aidiyet duygusu, doğum ve ölüm arasına sıkışmış bir hayattan kurtulmanın yegane yoludur. Lider olmaksızın kitle hareketi meydana gelmez. Lider olabilmek için, meydan okumaktan zevk almak, güçlü bir iradeye, şiddetli bir nefret etme yeteneğine sahip olmak, insan doğasını iyi anlayabilmek, tören, gösteriş ve simgelerden hoşlanmak, güçlü bir komuta grubunun bağlılığını kazanmak ve onu devamını sağlayacak kapasitede olmak gerekir.” Orta sınıflardan oluşan kitlenin lidere duydukları ihtiyacı bu sözlerle ifade ederken, diğer taraftan Hoffer gelişmiş toplumların lidere ihtiyaç duymayacaklarını inandırıcı bir şekilde ifade etmektedir. “Bir toplumun ilerlemesi ve kendi yararına yönetilmesi için liderlere hiç de ihtiyaç yoktur. Toplum böyle ünlü liderler olmadan da kendi kendini pekâlâ yönetebilir... O nedenle tüm gelişmekte olan ülkelerde de fanatik liderler peşinde koşmaksızın demokratik yollarla toplumların kendi kendilerini yönetmek şeklinde çaba göstermeleri gerekir. HOFFER Hayatı: 1902-1983) herhangi bir yazar olmadığı anlaşılıyor. Hoffer, Amerika’ya göç etmiş Alman asıllı bir ailenin çocuğu. Hayatının büyük bir kısmını liman hamalı olarak geçiren Eric, küçük yaşta önce annesini sonra babasını kaybediyor. Çocukluğunun 7- 15 yaş dönemini kör olarak geçiren Hoffer bu nedenle okula gidemiyor. Açlıkla, yoksullukla savrulan erken gençlik döneminde hamallık yapıyor ve toplumun en alt tabaka insanları ile iç içe yaşıyor. Eric, eserinin düşünsel temellerini toplumun bu “Ayak Takımı” diye tabir edilen insanlarının arasında yaşarken oluşturuyor. bütün söylediklerim karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir. Bu kadar serbestçe konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda görmediğim içindir. Montaigne Not:keyifle okuyun demek bana saçma geliyor bir kitabı çay ve kahve gibi görmüyorum.bir kitap eğer sende huzursuzluk yaratıyorsa o zaman sende uyanış uyandırıyor demektir.yazarla kavga etmelisin sende ona bir şeyler söyleme fikri uyandırmalı,onun uyumadığı gibi senin de uykun kaçmalı..Bu kitabı ikinci okuyuşum ilkte bıraktırmıyor,sonra gene uğrama fikri uyandıran bir baş yapıt. (Tamara)
TEK KELİME İLE; MÜTHİŞ!: Hepimiz "Muhakkak Okunması Gereken 10 Kitap" listesi yapabiliriz. Bunda çok zorlanacağımızı düşünmüyorum. -Tabii ki takipçilerim, takip ettiklerim ve az çok onların okuduklarından/okuyacaklarından gerçekleşen çıkarımımdır.- Ancak; "Muhakkak Okunması Gereken 3 Kitap" listesi söz konusu olursa, çok daha titiz olunması gerekir. İşte bu kitabı, hem çok düşünmeden hem de büyük bir gönül rahatlığıyla ilk 3'e yerleştiriyorum. Gördüğünüz gibi bu incelemede, kurgu, fikir, bütünlük, akıcılık, okuma hissi gibi şeyleri yazmayacağım. Bunları bütünleyen bir fikir vereceğim ve perdeyi kapatacağım. Montaigne'in Denemeler'i için 'hoş' diyecek olursak; bu kitap 'muazzam'. O derece. Zaten yazarımız, Montaigne'den etkilendiğini saklamıyor. Ve Mustafa Kemal Atatürk'ten. Ve bu kitabın kendi vaadi, kitle hareketleri ama; psikoloji, sosyoloji, tarih, eleştirel kuram, psikanaliz gibi konulara merakınız varsa da sizin için pek bi iştah açıcı olduğunu söyleyebilirim. Bu bir tavsiye değil, uyarı: Kaçırmayın! (Arda)
Kesin İnançlılar PDF indirme linki var mı?
Eric Hoffer - Kesin İnançlılar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kesin İnançlılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Eric Hoffer Kimdir?
Hayatı
Hoffer, 1902 yılında New York'da Alman Yahudisi göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Daha beş yaşındayken annesini kaybetti. Altı yaşında bilinmeyen tıbbi sebeplerden dolayı kör oldu. Onbeş yaşında yine bilinmeyen sebeplerle görmeye başladı. Yeniden kör olabilme endişesiyle olabildiğince okumaya çalıştı. Hoffer, hayatı boyunca hiç eğitim almamıştır.
Genç bir adamken her iki ebeveynini de kaybetti. Parasızlıkla mücadele eden ve silahlı kuvvetlere başvurusu tıbbi gerekçelerle reddedilen Hoffer, bir dönem intihara bile kalkıştı. Hayata tekrar tutunan Hoffer; işportada meyve satıcılığı, tarlalarda ırgatlık, maden işçiliği, dok işçiliği gibi çeşitli işlerde çalıştı. Bu süre zarfında okuduğu Montaigne'nin ünlü Denemeler kitabının etkisiyle yazmaya karar verdi.
1938 yılında Common Ground isimli dergiye gönderdiği mektup ilgi çekti. İş çevresinde karşılaştığı insanları gözlemledi ve hepsi de toplumsal hayatla ilgili kitaplarını yazmaya başladı. Kitle hareketlerinin psikolojik temelleri üzerine kaleme aldığı Kesin İnançlılar kitabı 1951 yılında yayımlandı ve kitap milyonlar sattı. 1945 yılında Amerika Başkanı Harry Truman tarafından başlatılan ve Amerika'nın en önemli ve de en yüksek sivil nişanı olarak bilinen Presidential Medal of Freedom ile 1983 yılında Ronald Reagan tarafından onurlandırıldı.1964 yılında Kaliforniya'da bulunan Berkeley Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde danışmanlık görevine başlamış olan Hoffer, danışmanlık görevinin yanı sıra iş arkadaşlarına hiçbir şey bahsetmeden rıhtımdaki hamallık görevine devam etmeyi tercih etti.
Eric Hoffer Kitapları - Eserleri
- Kesin İnançlılar
- Değişim Sancısı
- Aklın Muhteris Çağı
- The True Believer
Eric Hoffer Alıntıları - Sözleri
- “Fanatikler, ölümden çok, özgürlükten korkar.” (Kesin İnançlılar)
- Düşler, vizyonlar ve vahşi umutlar güçlü silahlar ve gerçekçi araçlardır. Dreams, visions and wild hopes are mighty weapons and realistic tools. (The True Believer)
- Savurganlık bir kendini kurban etme biçimidir. (Aklın Muhteris Çağı)
- Nezaketsizlik, zayıf insanların güçlüyü taklitleridir. (Aklın Muhteris Çağı)
- "ve reddedilen, yalama olmuş bu posta kıta çalmaya yollandı deniz aşırı üstlerinde ne gömlek; ne namus vardı." (Değişim Sancısı)
- Bir şeyi zıddına çevirmenin en kesin yolu, abartmaktır. (Değişim Sancısı)
- Eninde sonunda gerçekleşecek ölüm ve hiçlik olgusu, bugüne kadar keşfedilmiş tüm mutlak gerçekliklerden daha kesin bir gerçekliktir. Bunu bilmelerine karşı insanlar, beklentileri, dertleri, görevleri ve günahları hususunda ölesiye ciddi olabiliyorlar. Bu durumun akla getirdiği yegane açıklama, ciddiyetin bir gizleme aracı olduğudur; Bir şeyleri ciddiye almak suretiyle yaşamlarımızın önemsizliğini ve hiçliğini gizliyoruz. Hiçbir uyuşturucu ve hiçbir haz peşinde koşuş, insanın yaşamıyla ilgili bu müthiş gerçeği ciddiyet kadar etkili bir biçimde maskeliyemez. (Aklın Muhteris Çağı)
- "Uğrunda canımızı vermeye hazır olmadığımız bir amacın, hayatımızı değerli kılacağından emin olamayız." (Kesin İnançlılar)
- [...] "Küstahlık, zayıf insanın güçlü görünme taklididir." (The True Believer)
- İmkansızı denemekte, mümkün olanı denemekten daha az itibarını zedeleme riski vardır. There is less risk in being discredited when trying the impossible than when trying the possible. (The True Believer)
- Hayal kırıklığımız, çok şeyimiz olup daha fazlasını istediğimizde, hiçbir şeye sahip olmayıp birazını istediğimizden daha büyüktür. Pek çok şeyden yoksun olduğumuzda, her şeyimiz olup bir şeyimiz eksik olduğundan daha az memnuniyetsizizdir. (The True Believer)
- gandi'ye onu en çok neyin endişelendirdiğini soran amerikalı din adamı şu yanıtı almıştı: "eğitimlilerin katı yürekliliği." (Değişim Sancısı)
- Oliver Cromwell şöyle demişti: “Bir insan hiçbir zaman, nereye gittiğini bilmediği zamanki kadar uzun yol gidemez.” (Kesin İnançlılar)
- "Küstahlık, zayıf insanın güçlü görünme taklididir." (The True Believer)
- Bireysel çıkarlarımız ve umutlarımız, uğruna yaşamaya değer görünmediğinde, hayatı yaşamaya değer kılacak şeyi kendi dışımızda aramaya şiddetle ihtiyaç duyarız. Kendini adamanın, sadakatin ve manevi teslimiyetin her çeşidi esas itibarıyla, ziyan olan beyhude hayatlarımıza değer ve anlam verebilecek bir şeye can havliyle sarılmamızdır. (Kesin İnançlılar)
- İnsanlar sıkıldıklarında, esas olarak sıkıldıkları şey kendileridir. When people are bored, it is primarily with their own selves that they are bored. (The True Believer)
- "dünyadaki en müthiş şey; kendine ait olmayı bilmektir." (Değişim Sancısı)
- "mutlak güç toplum değil, hayvanat bahçesi üretir." (Değişim Sancısı)
- İnsanlar dilediklerini yapmakta özgür olduklarında genellikle birbirlerini taklit ederler. (Aklın Muhteris Çağı)
- Yoğun bir hayat, anlamlı hayata en yakın şeydir. (Değişim Sancısı)