diorex
sampiyon

Kıran Resimleri - İnci Aral Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kıran Resimleri kimin eseri? Kıran Resimleri kitabının yazarı kimdir? Kıran Resimleri konusu ve anafikri nedir? Kıran Resimleri kitabı ne anlatıyor? Kıran Resimleri kitabının yazarı İnci Aral kimdir? İşte Kıran Resimleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.02.2022 12:00
Kıran Resimleri - İnci Aral Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İnci Aral

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi

İSBN: 9786055340575

Sayfa Sayısı: 112

Kıran Resimleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kıran Resimleri; düğünlerini, cenazelerini, yoksulluklarını ve umutlarını paylaşan insanların, kışkırtmayla kan dökecek, komşusunu yakacak hale getirildiği 1978 Kahramanmaraş katliamını anlatıyor.

İnci Aral, fitili karanlık ellerce ateşlenen ve Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren toplumsal bir cinneti edebiyata aktarırken kendi yazarlık anlayışından ödün vermeden, giriştiği işin büyüklüğü altında ezilmeden bir destan çıkarıyor ortaya. İnsan aklına, vicdanına, onuruna sığmayan dayanılmaz bir vahşeti yaşayanları, neden kurban seçildiğini bile anlayamadan hayatları cehenneme dönenleri edebiyatın belleğine kaydederken de inanılmaz insane manzaraları çiziyor.

İnci Aral'ın yazarlığında bir dönemeç saydığı bu kitap özgün diliyle okuru sarsıyor, içini dağlıyor, zihninde sorular büyütüyor: Böyle bir gözü dönmüşlük, böyle bir acımasızlık, böyle bir vahşet neden, nasıl olabilir?

(Tanıtım Bülteninden)

Kıran Resimleri Alıntıları - Sözleri

  • Ya­şamak, şimdi var şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.
  • İnsan dediğin her bir acıya dayanmalı, pes etmemeli. Sarmalı yarasını. Ezilip gittikçe tepesine biniyorlar işte.
  • Oysa tüm dünyayı ve insanları sarmalayan bir sevgi yumağı taşıyordu içinde. Yorulmadan ve kimselere belli etmemeye çalışarak.
  • Sessizliği ancak böyle erken uyandığı sabahlarda yakalayabiliyordu. Seviyordu bu saatleri. Şimdi sokağa çıkabilse, uzun uzun yürüyebilse. Nicedir bir yerden bir yere yürüyerek gittiği yok. Hele bu saatlerde ne kadar tehlikeli sokaklar. Bir süredir ölüm her köşe başında pusuda. Sevgilerin, sıcaklığın, insanlığın, yaşa mın küçük avuntularıyla, bağlayıcı kaygılarının yerini korkular aldı. Ölüm her şeye sindi. Yaşamalara sindi, garip bir biçimde olağanlaştı. Herkes susuyor. Herkes, her şey. Neden susuluyor, neden, neden?
  • Birdenbire kalkıp giyinmek, dışarı çıkmak, sokak lar boyu yürümek, uzun uzun yürümek isteği doldurdu içini. Ayılırdı belki, açılırdı, güç toplardı. İçinde bir yer ince ince kıyılıyordu. Pişmanlık, hoşnutsuzluk, utanç, umarsızlık karışımı bir sıkıntı boğazına yükseliyordu. Boğuluyordu. Evet boğuluyor. Ne kadar dayanacak daha? Tüketmemeye çabaladığı güç nereye dek idare edecek onu? Böyle uykusuz, böyle yorgun... Bu düşler ne zaman bitecek?
  • Yaşamak, şimdi var şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.
  • Ağaçtan oyularak uyumsuzca boyanmış bir heykel gibi katı, sessiz, durgun. Hiçbir şey duymuyor sanki. Ne sevinç, ne sıkıntı.
  • "Ölümcül bir bekleyişin ağır sessizliğine sıvanıyor zaman."
  • Evler, dükkânlar, camlar, tahtalar onarılırdı elbet. Peki ya insanlar? Ya onların yaraları, yıkıntıları, yangınları? Ya gidip de dönmeyenler, kalanlar?
  • "Söze dökülmez bir ağıdı sürdürüyor gözleri."
  • Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.
  • Yaşamak şimdi var, şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi.

Kıran Resimleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yaşamımızın ve inancımızın ayrımı nerede keskinleşti? Bu kin, öfke, nefreti kim ekti aramıza? Aynı tarlada çapa sallayan gençler, aynı bayramı bölüşenler, aynı düğünlerde oynayanlar, aynı cenazede ağlayanların içine kim doldurdu bu hıncı? Kim kimi ibadeti, mezhebi,dini, dili için yakabilir, öldürebilir, evini basabilir? Aynı sofraya oturduğun komşunu nasıl gün gelir elinde soparlarla öldürebilirsin? Burası Türkiye, burada komşunuz, sıra arkadaşınız, kirveniz bir gün gelir sırf "öteki" olduğunuz için kapınıza dayanabilirler.. Aynı gerçek öyküleri anlatılan Zeycan, Şerife, Elif ve niceleri gibi.. İnci Aral'ın Maraş katliamından sonra gittiği Maraş'ta 9 farklı mağdurun anlattıklarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşan kitap, hiçte yabancı olmadığımız "ötekileştirmenin" boyutunun bir "katliama" nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Sömürülmeye çok açık bir konu olmasına rağmen tüm gerçekliğiyle ve sade bir dille öyküleştirmesi kitabı çok hoşuma gitti (Hilal Bayar)

İnci Aral “Kıran Resimleri” nde 9 farklı insanın 9 öyküsü ile 1978 Kahramanmaraş katliamını anlatıyor. Kitap bir öykü kitabı ama bu öykülerde anlatılanların, acıların hepsi 1978’de Kahramanmaraş’ta yaşandı. (Alper Kanık)

Kıran Resimleri 1983 Nevzat Üstün Öykü Ödüllü bir İnci ARAL kitabı .Sıradan bir öykü kitabı değil. Yakın tarihimizin acı olaylarından birini 1978 Maraş Katiliamı'nı yazmış İnci ARAL. Olayları birebir yaşayan tanık, sanık,yargıç olarak okuyorsunuz satırları, onların yerindeymişçesine hissederek,yüreğiniz dağlanarak ...insanın insana zulmünü aklınız almaz yüreğiniz kabul etmezken okumaya çalışıp gerçekten yaşanmış olmasına inanmayarak, kabus olsaydı diyerek... (Leyla ATÇEKEN)

Kitabın Yazarı İnci Aral Kimdir?

1944 yılında Denizli'de doğdu. Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdi.

Altı öykü kitabı, altı romanı yayımlanmıştır. Yazar, 1992 yılında Ölü Erkek Kuşlar adlı romanı ile Yunus Nadi Ödülü'nü kazandı, 2002 yılında yayınlanan romanı Mor ile de Orhan Kemal Roman Armağanı'nı aldı.

1994'te yayımladığı Yeni Yalan Zamanlar, 2002'de yayımlanan Mor ve 2007'de yayımlanan Safran Sarı romanını Yeni Yalan Zamanlar başlıklı bir üçleme haline getirdi.

Eserlerinde, bireylerin ekonomik, kültürel olgu ve değişimlerin etkisiyle biçimlenen ruh hallerini, toplumsal savrulma ve çözülmeleri, kadın erkek sorunlarını, iletişimsizliği, aşkın imkansızlığını anlatıyor ve sancılı varoluş durumlarını irdeliyor. Öykü ve Romanları; Fransa, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerde yayımlandı.

İnci Aral Kitapları - Eserleri

  • Mor
  • Şarkını Söylediğin Zaman
  • Sevgili
  • Ölü Erkek Kuşlar
  • Safran Sarı
  • Sadakat

  • İçimden Kuşlar Göçüyor
  • Kendi Gecesinde
  • Yeşil
  • Taş ve Ten
  • Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm
  • Kıran Resimleri
  • Ruhumu Öpmeyi Unuttun

  • Ağda Zamanı
  • Gölgede Kırk Derece
  • Unutmak
  • Sevginin Eşsiz Kışı
  • Uykusuzlar
  • Yazma Büyüsü
  • Anlar İzler Tutkular

  • Yeni Yalan Zamanlar
  • Aşkın Güzelliği
  • Kan Günleri ve Nar Ağrısı
  • Yukarlarda En Uzaklarda
  • Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece
  • Zahit Büyükişleyen
  • Mozaik

İnci Aral Alıntıları - Sözleri

  • Yaşamak, şimdi var şimdi yok bir hiçlik, bir karşı koyuş, bir büyük direnmeydi. (Kıran Resimleri)
  • İyi biliyorum, dünyaya duyduğu korkuyu bastırmaya çalışan, çözemediği her şeyi hafife alan yanı bu onun. (Uykusuzlar)
  • Bütün trafik lambalarını parçalıyorum. Kırmızı, yeşil, sarı boyalar dolduruyorum kovalarıma. Sonra fırçamı batırıp batırıp kentin tüm duvarlarını çiçekliyorum. Tüm kaldırımlarını tüm vitrinlerini. (Yeşil)
  • yanlış programlanmış bir bilgisayar gibi çalışıyor senin kafan, her şeye karşın sevildiğine inandırmak olanaksız artık seni. hiçbir zaman anlayamadın benim için bir hazine değerinde olduğunu. (Sevginin Eşsiz Kışı)
  • Kişi ne geçmişini silmeyi ne de olası geleceğine isyan etmeyi becerebiliyor. (Kendi Gecesinde)
  • Araya ayrılık girince de her şey bitecekti. Tabi bazen de ayrılık sevgiyi güçlendiriyordu. Şimdiden bilemezdim nereye varacağımızı. (Yukarlarda En Uzaklarda)

  • Belki de zaman bütün acılarıyla ve bıraktığı izlerle uzun, güzel bir mevsimdir. (Anlar İzler Tutkular)
  • Yüzüme yansımış iç yorgunluklar, zor aşklar, ayrılıklar, kederler. (İçimden Kuşlar Göçüyor)
  • Bir yığın insan yorgunluklar, acılar içinde yaşıyor. Binlerce insan doğuyor, ölüyor. Pazarlıklar yapılıyor. (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Ben yaşamıma karışmış bütün erkekleri sevdim.Sevgiler yordu beni. Bir yaz yağmurunun altında gökyüzüyle yıkanan ağaçları sevdim. Kelebek kanatlarındaki benekleri. Güne açılan pencereleri. Bütün hayvanları ve en çok kedileri. (Şarkını Söylediğin Zaman)
  • Yazdığı bir cümleyi anımsadı: Bazen kötü, çok kötü yollara sapmayı düşünüyorum! Bu yolların neler olabileceğini kestiremiyordu şimdiden. Kötülük görece bir kavramdı çünkü. Bazen aşın uysallık, bazen asilik olarak adlandırılabilirdi. Önemli olan bilinmez yollarda kimliğini yitirirse insanın kendini yeniden nerde bulacağını biliyor olmasıydı.. (Safran Sarı)
  • Bakışlarındaki soğuk iklimlere dayanamıyorum. Gitmek istiyorum... Özlediğim bir geçmiş, istediğim bir gelecek; artık yok. Yalnızca gitmek istiyorum. Kendim olabileceğim bir yere ve zamana gitmek istiyorum.. (Anlar İzler Tutkular)
  • Bu ülkenin bir yerlerinde sinemaya giden kızlar kasaba meydanlarında boğazlanıyorsa hâlâ, dayak yiyen kadınlar çocuklarıyla birlikte ölmeyi seçiyorsa, öğretmensiz, okulsuz binlerce köydeki kız çocukları parayla alınıp satılıyorsa, insan nasıl olup da çağın gereklerinden ve gerçeklerinden payına düşeni almayı bu biçimde savunabilir? Ben hâlâ bunlara şaşıyorum işte. Bir yerlerde takılıp kalmışım anlaşılan. (İçimden Kuşlar Göçüyor)

  • Umuttan uzak ama gerçeğe yakın. (Ağda Zamanı)
  • Eş, insanın güvenli bir limanda, olasılıkla candan bir hayat arkadaşıyla ve çocuklarla, çoğalarak, huzur içinde, sorumlulukları bölüşerek yaşadığı kişidir. Ya da böyle olması arzu edilir. Bu arzu, doğaldır, açıktır. Ama aşk başka bir şeydir. (Aşkın Güzelliği)
  • Öyle darmadağın oldum ki kimse toplayamaz kırıklarımı artık... (Ölü Erkek Kuşlar)
  • Gideceğin yerin önemi yok, gitmek önemli yalnızca... (Gölgede Kırk Derece)
  • Yok hayır, ölümü düşünmüyorum, yaşamayı beceremeyenlerin intiharları da bir işe yaramaz.. (Toplu Öyküler 1 - Sevginin Eşsiz Kışı / Uykusuzlar / Gölgede Kırk Derece)
  • "Ülkenin bütün aklı başında yazarları aynı duygular içinde.Yazmanın açıkça ve resmi biçimde suç sayıldığı bir yerde,hele son seçimlerden bu yana,yani açıkçası başımıza gelen bunca şeyden sonra...." (Yeni Yalan Zamanlar)
  • Birbirimizin hayatından çıktık, beni içinden kovdu ve hâlâ güvenmiyor. Kimseye güveni yok aslında. Böyle uzakta oluşumuz ikimiz için de daha iyi. (Yukarlarda En Uzaklarda)

Yorum Yaz